Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
19 AĞUSTOS 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
SAĞLIK 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Cini Şişeden Çıkaranlar
Düşünsün
İmralı’dan gelen yol haritasını DTP’nin nasıl
yorumladığı bilinmiyor. Öcalan için “önderimiz”
diyen Emine Ayna da, sertlik yanlısı eşbaşkanın
açıklamalarını devlet karşısında yumuşatma gö-
revini üstlenmiş olan Ahmet Türk de iki gündür
bu konuda ağızlarını açmayarak partilileri tam bir
disiplin çemberi içine aldıklarını ortaya koyuyor-
lar.
İmralı’dan Fırat Haber Ajansı kanalı ile ka-
muoyuna yansıtılan öneriler birbiriyle çelişen,
ama aslında Türkiye’nin belirli bir bölgesini
“özerklik” adı altında ayrı devlet haline getirmeyi
amaçlayan bir safsatalar zinciridir. Terör örgütü-
nün lideri, “öz savunma gücü” adını verdiği yerel
ordu-polis gücü, spordan eğitim kurumlarına, di-
ni örgütlenmeden yerel meclislere kadar bir dizi
oluşumun sahibi olmasını sağlayacak anayasal
düzenlemelerin sağlanması karşılığında, TC’ye,
dilerlerse bu özerk bölgede Türk bayrağını asa-
bilme, yine dilerlerse Türkçe eğitim iznini de bi-
rer bonus olarak verebileceğini söylüyor!
FHA’nın medyaya yansıttığı kadarıyla ulaşabil-
diğimiz o önerilerin öznesi, Kürtlerin ayrı ve de-
mokratik bir ulus olarak kabul edildiğinin anaya-
sada yer almasını sağlayacak “açılım” için Öca-
lan’ın düşünceleridir.
Şişenin kapağını Gül ve Erdoğan açtı
Ne ki bu kişinin görüşleriyle ilgil, bu iktidarın bu-
merang yöntemi sayesinde şişe bir kez açılmış
ve terör hükümlüsü olan kişi, yeni bir oluşum için
görüşlerine başvurulacak, hatta ileride belki de
başkentteki yönetim masasına iktidar ortağı ola-
rak oturabilecek kişi haline getirilmiştir.
İsteyen onun görüşlerini, Oktay Ekşi gibi bir
“megolamanyak’ın safsataları” olarak değerlen-
direbilir. Dileyen de Washington’daki kurulu dü-
zeni, görevlerini, hatta evini terk edip İstanbul’da
o taraf’ın gazetesini yönetmek misyonu ile gelen
kızımızın önerilerine katılarak İmralı hükümlüsü-
nün defterlerine devletin el koymamasını, hatta
bunları dağa taşa ulaştırarak Kürt vatandaşları-
mızın aydınlatılmasına yardımcı olmasını isteye-
bilir.
DTP yöneticilerinin de söylediği gibi, “açılım”
sonrası için siyasallaşmış bir PKK, Kürtlerin ger-
çek ve tek sözcüsü olacak ise o takdirde De-
mokratik Türkiye Partisi’nin tüzelkişiliği de so-
na erecek, onların yerine Başbakan’ın muha-
tapları bu yeni oluşumun göndereceği sözcüler
olacaktır.
Bu beklentiyi sağlamak amacı ile sürdürülen
çalışmaları yürütme görevini üstlenen, İçişleri
Bakanı’nın da AKP’nin öteki yöneticilerinin de,
İmralı’dan gelen görüşler karşısında suskun kal-
malarının tek nedeni, yarın yapılacağı bildirilen
Milli Güvenlik Kurulu toplantısını kazasız atlat-
ma stratejisi olmalıdır.
Hükümet koordinatör Bakan Atalay aracılığı ile
23 gazeteci ve 8 bilim adamı ile iki ayrı görüşme
yaptı. 3 işçi konfederasyonunun görüşlerini aynı
yöntem ile öğrendi. Şehit ailelerinin temsilcileri-
nin direncini ise kıramadı. Çünkü Erdoğan, 53 şe-
hit ailesi derneğinin temsilcileri ile yüz yüze ko-
nuşmayı kabul etmedi. Aynı şekilde CHP ve MHP
gibi parlamentonun iki büyük partisinin kapıları-
nı da aralayamadı. Oysa Başbakan içtenlikle is-
temiş olsaydı muhalefet liderleri ile kendisi görü-
şür, araya aracı bakan koymazdı.
İçişleri Bakanı’nın görüşmeleri, hükümetin ta-
sarımlarını anlatmayan bir yöntem ile geçiştirildi.
Yarınki Milli Güvenlik Kurulu toplantısına da
somut önerilerle mi gidecek hükümet.
Yoksa, “Sayın Komutanlar sizler ne diyor-
sunuz” diye topu askerlere mi atacak?
Bu soruların yanıtlarının verileceği yarınki MGK
toplantısı, bu nedenle hem sivil kanat hem de yı-
lardır terörle savaşımı yürüten Silahlı Kuvvetler
için büyük bir sınav olarak geçecektir.
obirgit@e-kolay.net; Faks: 0 216 302 82 08
ŞULE
KÖKTÜRK
Bahçelievler Ya-
şam Hastanesi Yönetim
Kurulu Başkanõ ve Baş-
hekimi Op. Dr. Beyzade
Özkahraman, meme kan-
seri kitlesinin yarõm santi-
metreden daha küçükken teşhis
edilmesi ve uygun tedavinin
yapõlmasõ durumunda kişinin ta-
mamen kurtulabileceğini söyledi.
Özkahraman, meme kanserinin
başlangõç hali olan 0,5 santimetre
ve daha küçük olmasõ durumunda
teşhis edilmesinin tedavide çok
daha fazla başarõ sağlandõğõnõ ifade
etti. Bugün meme ultrasonu ile 0,5
santimetre ve daha küçük boyuttaki
tümörlerin görüntülenebildiğini an-
latan Dr. Özkahraman, erken teşhis du-
rumunda, memedeki tümörün, kötü
huylu ise çevresindeki küçük bir sağ-
lam doku ile birlikte alõnabildiğini ve
ardõndan kemoterapi ya da radyotera-
pi gibi tedavilerin planlandõğõnõ ifade etti.
Özkahraman, erken teşhis için kadõnlara şu
önerilerde bulundu:
“Kişi kendi kendine düzenli olarak me-
me muayenesi yapmalı ve bir değişiklik
olması durumunda doktoruna söyle-
meli. 20 yaşından itibaren her kadın, dü-
zenli olarak kendi kendine meme mua-
yenesi yapmalı. 2-3 yılda bir doktor
kontrolünden geçmeli. 30 yaşından iti-
baren ultrasonla muayene yapılma-
lı. 40 yaşından sonra
her yıl doktor muaye-
nesi ve iki yılda bir
mamografi. Dengeli
ve yeterli beslen-
me, egzersiz ve
korunmada
çok önem-
li.”
Prof. Dr. COŞKUN ÖZDEMİR
Ne kanser, ne damar sertliği, ne enfeksi-
yonlar, ne de salgõn hastalõklar.. Artõk hiçbi-
risi, özellikle AKP iktidarõ ile büyük hõz ka-
zanan ülkedeki tüm kurumlarõn, insanõn, bi-
reyin yõpranmasõ hatta tahrip edilmekte olu-
şu kadar önemli olamaz. Ülke, AKP iktida-
rõnda savruluyor, darmadağõn ediliyor, düş-
man kamplara bölünüyor ve parçalanõyor. Ka-
dõnlara karşõ şiddet büyük ivme kazandõ. İk-
tidar ileri gelenlerinin villalarõ ile birlikte ay-
da 11 lira zam alan emeklilerin çaresizliği, se-
faleti sergileniyor.
Şimdi bir de Kürt açõlõmõ ile baş başayõz.
Nedir bu açõlõmõn içeriği.. Bilinmiyor. Hiç
kuşkusuz çok ciddi çatõşmalara yol açacak bir
taze gündem maddesi.
Erdoğan’õn kayõtsõz şartsõz egemenliği
altõndaki AKP, Meclis’te tarafsõz davranõşlarõ
ile tanõnan, eşinin başõ açõk bir başkana ta-
hammül edemiyor. Milli Görüş’ten bir aday
seçiliyor. Kuşku yok, temel sağlõk sorunumuz
ülkedeki bu vahim gelişmelerdir diye düşü-
nüyorum.Toplumun sağlõğõ ağõr tehdit altõn-
da.
Şimdi bu kaygõ verici tabloyu çizdikten son-
ra bazõ gerçek sağlõk sorunlarõmõza bakalõm
isterseniz.
Ek ödemeler arttõrõlõyor. Ülkede hastanecilik
ön planda, ilk basamak hekimliği ihmale uğ-
ruyor, hastaneler birer işletme haline dönü-
şecek. Bir de ilke olarak savunduğum, ama
bugünün koşullarõnda asla iyi sonuç verme-
yecek tam gün çalõşma var ufukta. İstanbul
Üniversitesi’nin Tõp Fakülteleri perişan du-
rumda; öğretim üyesi çeşitli nedenlerle te-
dirginlik içinde. Artan hasta yükü ve aylar son-
rasõna verilen randevular..
Peki, Başbakan’a doktora unvanõ veren sa-
yõn rektör, neden gidip bir hatõr sormaz; kli-
nikleri, laboratuvarlarõ, içine girilmez tuva-
letleri ziyaret etmez acaba? Sağlõk ocaklarõ ye-
rine icat edilen aile hekimliğinin başarõlõ ol-
duğunu ileri süren var mõ bugün?. Pratisyen
hekimlik yok edilmiş durumda. 50 yõldan be-
ri o günlerde hocalarõmõzõn dile getirdiği, “Bu
ülkeye en gerekli olan iyi yetişmiş pratis-
yen hekimdir” inancõnõ sürdürüyorum.
Sevgili Cumhuriyet okurlarõ, sõklõkla yi-
neliyorum, çünkü çok önemli olduğuna ina-
nõyorum.. Gazetelerde sağlõk sayfalarõnda,
TV’lerde çok sayõda vitamin, bitkisel çaylar,
çeşitli otlar, alternatif ilaçlar, bioenerji rek-
lamlarõna rastlõyorsunuz. Vitaminlerin biri
kanseri, öteki depresyonu, bir başkasõ damar
sertliğini, põhtõlaşmayõ önlüyor. Bu otlarõ, seb-
zeleri, gõdalarõ hastalõk tedavisi olarak ileri sür-
mek büyük bir aldatmacadõr.
Sağlõklõ ve yeterli beslenen bir insana
omega3, E vitamini, B17 eklenirse, badem ve
ceviz yerse bu insanlarõn çok daha sağlõklõ ha-
le geleceği, hastalõklardan korunacağõ, han-
gi bilimsel çalõşma ile ispatlanmõştõr? Büyük
bir kandõrmaca süregeliyor ve benim çoğun-
luğu (aralarõnda eğitimliler de var) bilimsel
düşünceden bilimsel mantõktan yoksun hal-
kõm bunlara inanõyor ve uygulama yapõyor.
Türkiye’de çok iyi yetişmiş; bilim namusu,
bilim ahlakõ taşõyan hekimler var. Tavsiyeler
üzerine size birtakõm ilaç yerine verilenlere
başlamadan önce onlara danõşõnõz.
Şimdi bir de GDO derdimiz var. Genetiği
değiştirilmiş organizmalar. Doğanõn düzeni-
ni bozan, dõşa bağõmlõlõk yaratacak yeni bir
emperyalizm oyunu. Şaşõlacak gibi ama bio-
güvenlik yasasõ ile bu geni değiştirilmiş to-
humlarõn ithaline Türkiye olanak sağlayacak.
Güçlü tepkiler olduğunu görüyorum.. Uma-
rõm yetkililer uyanacaklardõr.
coskunoz@superonline.com
Not: Ergenekon soruşturmasõ yargõ ba-
ğõmsõzlõğõ konusunda ciddi kuşkular uyandõ-
rõyor. Kaybedilenlerin yanõ sõra ciddi hasta-
lõklarla savaşanlar var, neredeyse ölüme
terk edilenler. AKP’nin artõk tek dayanağõ ola-
rak yandaşlarõ ile birlikte icat ettiği darbe mağ-
duriyeti kalmõştõr.
Meme kanseri kitlesinin yarõm santimetre büyüklüğüne kadar teşhisinde hastalõk tamamen tedavi edilebiliyor
Erken teşhis hayat kurtarõr
? Ayna karşısında iki kol yana sarkık vaziyette ve daha sonra her iki kol başın yan-
larına doğru kaldırılarak, memenin simetrik olup olmadığı, meme başında içe çökme
olup olmadığı ve cildinde bir değişiklik olup olmadığı değerlendirilir. ? Daha sonra el-
ler kalçalarõn üzerine konularak hafif öne eğik pozisyonda omuzlar öne doğru itilerek me-
me incelenir. Varsa kitlenin olduğu alanda bir çukurlaşma izlenebilir. ? Elle muayenede;
muayene edilecek meme tarafındaki kol, başın yan tarafında yukarı kaldırılır. Di-
ğer elin 2, 3 ve 4. parmaklarının içyüzü ile meme başından dış kısma doğ-
ru dairesel hareketlerle meme muayene edilir. Muayene sırasında meme-
de sertlik veya kitle; meme derisinde kalınlaşma, şişme; meme başında ka-
lınlaşma, kızarıklık veya yara olması; memede veya meme başında içeri
doğru çekilme olması; memenin şeklinde değişiklik fark edilebilir.
K E N D İ K E N D İ N E M E M E M U A Y E N E S İ
Gıda
zehirlenmeleri
İstanbul Haber
Servisi - Gõda Güvenli-
ği Derneği Başkanõ Sa-
mim Saner, yaz aylarõn-
da hastalõk yapõcõ mik-
roorganizmalarõn gõda-
lar üzerinde büyük bir
hõzla üreyerek insanlar-
da zehirlenmelere ve çe-
şitli enfeksiyon hastalõk-
larõna yol açtõğõnõ belirt-
ti. Saner, “Hijyen kural-
larõna uyulmalõ, uygun
saklama koşullarõna dik-
kat edilmelidir” dedi.
İlaç tavsiye
ediyoruz
İstanbul Haber
Servisi - İlaç Endrüstrisi
İşverenleri Sendika-
sõ’nca (İEİS) yapõlan
“İlaç Kullanõmõnda De-
mografik Özellikler” ad-
lõ araştõrmaya göre, top-
lumumuzun yarõya yakõ-
nõ memnun kaldõğõ ilaç-
larõ yakõnlarõna tavsiye
ediyor, tedavide ise ha-
len geleneksel yöntemler
ve bitkiler kullanõlõyor.
Denizden çıkınca
kurulanın
İstanbul Haber
Servisi - Türk-Alman
Jinekoloji Eğitim ve
Araştõrma Vakfõ Başka-
nõ Prof. Dr. Cihat Ünlü,
havuza veya denize gi-
ren kadõnlarõn enfeksi-
yon riskine karşõ dikkat-
li olmalarõ gerektiğini
vurgulayarak şu uyarõ-
larda bulundu: “Duştan
ya da havuzdan çõktõk-
tan sonra çok iyi bir şe-
kilde kurulanmak, õslak
mayoyla kalmamak ve
çok kalabalõk olduğu za-
man denize ya da havu-
za girmemek gerekir.”
150 bin kanser
hastası var
İstanbul Haber
Servisi - Acõbadem Üni-
versitesi öğretim üyesi ve
Acõbadem Maslak Hasta-
nesi radyasyon onkolojisi
uzmanõ Prof. Dr. Enis
Özyar, Türkiye’de yakla-
şõk 150 bin kanser hastasõ
bulunduğunu belirterek,
“Ülkemizde devletin
elinde 110, özel sektörde
ise kanser tedavisinde
kullanõlan 70 cihaz bulu-
nuyor. Teknolojinin ye-
nilenememesi tedavi ka-
litesini de olumsuz yönde
etkiliyor” dedi.
Prima’dan yeni
bebek bezi
İstanbul Haber
Servisi - Prima “Koru-
yucu Aloe Kremli Prima
Aktif Bebek” bezlerini
üretti. Bebeğin cildini
12 saate kadar koruduğu
belirtilen bezlerin, be-
beklerin gece boyu de-
liksiz uyumasõna yar-
dõmcõ olduğu belirtildi.
İstanbul Haber Servisi - Akciğerlerinde
hassasiyet olan reaktif hava yolu hastasõ
çocuklar, sigara dumanõna maruz kaldõkla-
rõnda anõnda astõm benzeri atak geçirebiliyor
ve hastaneye yatmak zorunda kalõyorlar. Uz-
manlar, bu çocuklarõn sigara içilen ortamlar-
da bulunmalarõ durumunda iyileşme ihtimal-
lerinin de olmadõğõnõ vurguladõlar.
Özel Göztepe Hastanesi Çocuk Sağlõğõ ve
Hastalõklarõ uzmanõ Dr. Afşin Ünver, bu
hastalõğa, alerjik bünyeli, çocukluk egzama-
sõ olarak bilinen atopik dermatit hastalõğõnõn
görüldüğü ve ailelerinde astõm öyküsü olan
çocuklarda daha sõk rastlandõğõnõ
belirtti. Ünver, “Bu çocukların
nefes alıp vermesinde uzama-
lar olur, dışarıdan duyulabilen
hırıltılı solunum meydana ge-
lir, öksürük ve balgam görü-
lür, enfeksiyona bağlıysa ateş
ortaya çıkar, bunlara bağlı
olarak da beslenme bozuklu-
ğu sorunu yaşanır. Hastalık,
atak sırasında yapılan tedavi
ve uzun dönemli koruma amaçlı tedavi
olarak ikiye ayrılır. Hastalık 1 yaşından
küçük çocuklarda ortaya çıkarsa, ileriki
dönemlerde iyileşme olasılığı daha fazla.
Ama ailesinde astım veya atopik dermatit
hikâyesi varsa, 6-7 yaşlarında ortaya çı-
karsa, bunların astım olma ihtimalleri
çok yüksek” diyerek uyarõda bulundu.
Çocuğunuzu sigaralõ
ortamdan uzak tutun
Ülkenin Sağlık Durumu
Sağlõk personeli yetersizliği, altyapõ eksikliği ile hijyene uyulmamasõ hastane enfeksiyonu riskini arttõrõyor
Her yõl 20 bin can alõyorSİBEL BAHÇETEPE
Türkiye’de hastaneye yatan her 100 hasta-
dan 5’i hastane enfeksiyonlarõ ile karşõ karşõ-
ya kalõyor. Özellikle yoğun bakõm servisleri
ile ameliyathanelerde daha sõk rastlanan has-
tane enfeksiyonlarõ, hastalarõn yaşamlarõnõ yi-
tirmelerine dahi neden oluyor. Uzmanlar,
“Hastane enfeksiyonlarını en aza indirmek,
sağlık personelinin eğitimi, sayıca yeterli
olması, hastanelerin altyapı eksikliğinin gi-
derilmesi ve hijyen kurallarına uyulması ile
mümkündür” dediler.
Hastane enfeksiyonlarõ, sağlõk hizmetlerinin
sunumu sõrasõnda hastada gelişen ve hastaneye
yattõktan 48-72 saat, taburcu olduktan da 10
gün içinde ortaya çõkõyor. Yapõlan araştõrma-
lar, ülkemizde her yõl yaklaşõk 20 bin kişinin
hastane enfeksiyonu nedeniyle hayatõnõ kay-
bettiğini gösteriyor. Son günlerde yenidoğan
yoğun bakõm servislerindeki bebek ölümleri
ile zaman zaman erişkin yoğun bakõm servis-
lerinde ortaya çõkan hastane enfeksiyonlarõ,
hasta ve yakõnlarõnõ endişelendiriyor. Hastane-
lerin hijyenik olmadõğõndan yakõnan hastalar,
“Hastanelerin odalarında havalandırmalar
yeterli değil, tuvaletlerinde sabun bulunmu-
yor, içler acısı durumda. Sağlık aldığımız
yerlerden, hastalık alır olduk” diyorlar.
‘AKP POLİTİKALARININ SONUCU’
İstanbul Üniversitesi (İÜ)
İstanbul Tõp Fakültesi İnfeksi-
yon Hastalõklarõ ve Klinik
Mikrobiyoloji Anabilim Dalõ
Başkanõ Prof. Dr. Haluk
Eraksoy, AKP hükümetinin
hastanelerde sevk zincirinin
kaldõrõlmasõ ile birlikte özel-
likle eğitim-araştõrma hasta-
nelerinin iş yükünün arttõğõnõ
belirterek “Hastanelerdeki altyapı, araç-ge-
reç ve personel yetersizliği, eğitim ve bilinç
eksikliği, hijyene yeteri kadar önem verilme-
mesi gibi durumlar enfeksiyonların artması-
na neden olur. Hastane enfeksiyonlarını sıfı-
ra çekmek mümkün değildir ancak en aza
indirilebilir. Hastane ortamında kendiliğin-
den gelişen mikropların çoğu antibiyotikler-
le dahi yok edilemeyen ve ilaca direnç kaza-
nan mikroplardır, her zaman da hastane or-
tamında bulunurlar” dedi.
İstanbul Haber Servisi - Halk arasõn-
da “bunama” diye bilinen Alzheimer
hastalõğõ ile basit unutkanlõk arasõnda-
ki fark, günümüzde yapõlan kan testi
ile belirlenebiliyor. Türkiye’de yakla-
şõk 2 aydõr hastalara yapõlmaya başla-
nan “Alzheimer Risk Belirleme Tes-
ti”, hastalõkla ilişkisi saptanan protei-
nin tespiti amacõyla yapõlõyor. Türkiye’de ilk
kez Anadolu Sağlõk Merkezi’nde (ASM) 2 ay
önce yapõlmaya başlanan test hakkõnda
bilgi veren ASM Nöroloji Uzmanõ Prof.
Dr. Türker Şahiner, “Bilim adamları,
A Beta 42 proteinine kan (plazma) tes-
tiyle bakarak, hastalık riskini ölçmek
ya da erken dönemde tanı koymak için
önemli bir avantaj sağlanacağını orta-
ya çıkardı. Hastalıkla ilişkisi saptanan
‘A Beta 42’ proteini yüksek olan kimseler
riskli gruplar arasında yer alıyor” dedi.
ALZHEİMER OLUP OLMADIĞINIZI ÖĞRENİN REAKTİF HAVA YOLU HASTALIĞI
Çocuğunuzu
yatağınıza almayın
İstanbul Haber Servisi -
Anne ve babayla yatan ço-
cukların gelişimlerinin
tehdit altında olduğunu
belirten uzmanlar, bu
durumun çocuğun gü-
ven duygusunu zede-
lediğini, kendisini
güçsüz ve yetersiz
hissetmesine neden
olduğunu söylediler.
Çocuk ve Ergen
Psikiyatrı Dr. Zafer
Atasoy, çocukların
anne babalarıyla
uyumalarının sebep-
lerini belirleyerek,
mutlaka ortadan kal-
dırılmaları gerektiğini
söyledi. Atasoy, “Anneler
tek kaldıklarında ya da eş-
leri yokken çocukları ile
birlikte yatma davranışını
daha sıklıkla sergiliyorlar.
Eğer çocuktan birlikte yat-
ma teklifi geldiyse, hemen
kabul edilmesi ya da redde-
dilmesi öncesinde hangi
nedenle birlikte yatma is-
tendiğinin soruşturulup ay-
dınlatılması gerekiyor”
Haluk Eraksoy
Afşin Ünver
Beyzade
Özkahraman