Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
19 AĞUSTOS 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
ozlem.yuzak@cumhuriyet.com.tr
Moda haline geldi “açılım” sözcü-
ğü... Çözümü zor hangi sorunla karşı-
laşırsak karşılaşalım “açılım” lafı ile
başlanıyor konuya.
Yoksa “olamayışlarla ilgili hata-
ları telafi etme” niyetinin adı mı
“açılım”?
Hele niyet, açmaktan çok üstünü
kapamak iken...
Küresel krizden Türkiye de nasibini
almaya başlayınca “ekonomik açılım”
gündeme gelmeye başlamıştı...
ABD’de başkanlık seçimlerinin hemen
akabinde “Kıbrıs açılımı” devreye gir-
di. “Kürt açılımı” ile başlayan bu yeni
açılım, kısa süre içinde “demokratik
açılım”a dönüştü. Şimdi ise “deprem
açılımı” sürecinin içindeyiz...
17 Ağustos depreminin üzerinden 10
yıl geçmiş ve biz yeni açıyoruz...
Önce küçük bir bilgi tazelemesi ya-
palım isterseniz:
Yapım hatalarından çöken binaların
müteahhitlerine yaklaşık 2100 dava
açıldı. Bu davalardan 1800’ü kamuo-
yunda Rahşan affı olarak bilinen Şartlı
Salıverme Yasası ve başka hukuki boş-
luklardan dolayı cezasız sonuçlandı.
Geriye kalan 300 davanın 110 kada-
rında ceza verilse de çoğu ertelendi.
Bunun dışında kalan davalar ise 16 Şu-
bat 2007 Cuma günü 7.5 yıllık zama-
naşımı sürelerini doldurarak zamana-
şımına uğradılar ve düştüler...
Depremin hemen sonrasında imara
kapatılan alanlar, aradan 2 yıl geçince
yeniden imara açıldılar. Üstelik 2 kat ile
başlayan imar izinleri yıllar içinde 5 ka-
ta kadar çıktı.
Yalnızcaİstanbul’dagüçlendirmeya-
pılması ya da yıkılarak yeniden inşa
edilmesi gereken 1290 okul ismi belir-
lenmişti. Bugüne kadar yüzde 230’u ta-
mamlanabildi. Bu devletin bütçesinden
çıkacak paralarla yapılmayacaktı. Dün-
ya Bankası ve Avrupa Yatırım Banka-
sı’ndan toplam 610 milyon Avro’luk bir
kaynak tahsis edilmişti. Bugüne kadar
neden yalnızca 230 bina onarılabildi?
1999 depreminin hemen akabinde
acılar öylesine büyüktü ki herkes ağız-
birliği etmişçesine “Artık hiç birşey es-
kisi gibi olmaz” diyordu.
Merak ediyorum. Depremden hangi
dersler alındı?
Tabii yeni gelişmeler de oldu. Örne-
ğin 1999 depremi yeni bir kavramı mo-
da haline getirdi: “Kentsel dönüşüm”ü.
2003 yılında 4 üniversite tarafından
hazırlanan İstanbul Deprem Mastır Pla-
nı içinde kentsel dönüşüm projelerinin
sözü geçiyordu.
Şimdi ise İstanbul Büyükşehir Bele-
diyesi tarafından uygulanıyor ve rant
projesine dönüşmüş durumda...
TMMOB Mimarlar Odası İstanbul
Büyükkent Şubesi Afet Komitesi Sek-
reteri Mücella Yapıcı yaklaşık 1 yıl ka-
dar önce “Sulukule kentsel dönüşüm
projesi kapsamında yapılacak evler
depreme dayanıklı, lüks yapılar ama bu-
radan çıkarılarak Taşoluk’a gönderile-
cek olan Sulukule sakinleri için deprem
riski devam ediyor. Taşoluk’ta TOKİ ta-
rafından yapılan evler denetimsiz ve
deprem yönünden riskli yapılar” de-
mişti. Tarlabaşı ve Fener Balat’taki
kentsel dönüşüm projesinin ise böl-
genin kentsel ve tarihi dokusuna za-
rar vereceğini belirten Yapıcı, dönü-
şümün deprem odaklı olmadığını,
deprem bahanesiyle başlanan proje-
den belli kesimlerin rant sağladığına
dikkat çekmişti.
Tamam, depremden gerekli dersi al-
madığımız bir gerçek.
Benim yanıtını istediğim soru şu: Ne-
den hiçbir zaman ders alamıyoruz?
Neden bu toplumda birileri diğerle-
rini gözlerinin içine baka baka kandı-
rabiliyor? Kandırırken, “açılım” gibi,
“kentsel dönüşüm” gibi “beylik laflar”,
“özlü sözler” yeterli oluyor... Neden
depremzedelere yapılan konutlara bir-
kaç yıl içinde kamu görevlilerinin ya da
yerel yöneticilerin aileleri ile birlikte yer-
leştirildiğini seyredip, sessiz kalabili-
yoruz?
Rant sağa sola dağıtılan “sus payla-
rı” ile büyüyor, büyüyor, devleşiyor...
Çözüme yönelik arayışlar sığ tartış-
malar, sanal gündem değiştirmeler
arasında kaynayıp gidiyor.
Bir işi, ucundan tutup tamamlanana
kadar sürdüremiyoruz... Hesap sora-
mıyoruz... İkiyüzlülük devam ettiği sü-
rece daha çok “açılım” alkışlarla karşı-
lanacak demektir.
Unutmayalım ki hiçbir zaman yanlış
dayanaklarla sağlam yapılar kurula-
maz...
Deprem, Açılım ve İkiyüzlülük...
B‹LG‹ TOPLUMUNA DO/RU / ÖZLEM YÜZAK
EKONOMİ POLİTİK
ERİNÇ YELDAN
İstihdamsız Büyüme,
İstihdamsız Toparlanma
Türkiye 2001 krizi sonrasında hızlı bir büyüme sü-
reci yaşadı. Ulusal gelir 2002 sonundan 2008’e de-
ğin birikimli olarak, sabit fiyatlarla, yüzde 26 artış gös-
terdi. Ancak söz konusu dönemde işgücü istihda-
mında benzer bir başarı yakalanamadı. 2001 krizi ön-
cesinde yüzde 6.5 dolayında olan işsizlik oranı, kriz
sonrasında hızla yüzde 10 platosuna yükseldi ve yük-
sek büyümeye rağmen bu noktada direnç gösterdi.
Dahası, iş bulmaktan ümidini kesen kişilerin sayısı hız-
la arttı ve işgücüne katılım oranı yüzde 50’nin altına
geriledi.
Bütün bu özelliklerinden dolayı Türkiye’nin 2001
sonrasında yaşadığı süreç “istihdamsız büyüme” ola-
rak anılageldi.
Uluslararası ülke deneyimleri istihdamsız büyüme
kavramının Türkiye’ye özgü olmadığını ve aslında sı-
cak para akımlarıyla ve dış borçlanma ile “finanse edi-
len” spekülatif büyümenin ayrılmaz bir parçası ol-
duğunu vurguluyor.
Türkiye İstatistik Kurumu bu hafta başında Ni-
san-Mayıs-Haziran dönemine ilişkin işgücü verileri-
ni açıkladı. TÜİK verilerine göre 2009 yılı Mayıs dö-
neminde istihdam edilenlerin sayısı, geçen yılın ay-
nı dönemine görece 387 bin kişi azalarak, 21 milyon
455 bin kişiye düşmüştür. Bu dönemde tarım sek-
töründe çalışan sayısı 69 bin kişi artarken, tarım dı-
şı sektörlerde çalışan sayısı 455 bin kişi azalmıştır.
Türkiye genelinde işsiz sayısı geçen yılın aynı dö-
nemine göre 1 milyon 179 bin kişi artarak 3 milyon
382 bin kişiye yükselmiştir. İşsizlik oranı ise yüzde
13.6 seviyesinde gerçekleşmiştir. Kentsel yerlerde iş-
sizlik oranı yüzde 16.5, kırsal yerlerde ise yüzde 7.8
olmuştur.
Bu arada “toparlanma” sözcüğü şu günlerde dil-
lerden düşmüyor. Finans dünyası sabırsızlıkla kü-
resel krizden çıkışın sinyallerini arıyor. Nitekim
TÜİK’in yayımladığı “ham” verilere baktığımızda ta-
rım dışı istihdamın nisan ayına göre 300 bin kişi art-
tığını ve tarım dışı işsizlik oranının da yüzde 18.2’den
yüzde 17’ye düştüğünü görüyoruz. Nisan ayına gö-
receli olarak istihdamda gözlenen bu artış ve işsiz-
lik oranının gerilemesi, son haftalarda İstanbul Men-
kul Kıymetler Borsası’nda gözlenen yükselme ve dö-
vizin göreli ucuzlamasıyla birlikte toparlanmanın da
başladığı şeklinde muştulanmakta.
Oysa bu tür ham verilerin ardında yatan gerçek-
ler söz konusu şu mucizevi toparlanma olgusunun
mistik bir inançtan başka bir şey olmadığını gös-
teriyor. Nitekim Bahçeşehir Üniversitesi BETAM
Araştırma Enstitüsü’ndeki meslektaşlarımızın de-
ğerlendirmelerine göre, tarım dışı istihdamda nisa-
na görece görünen artış büyük oranda mevsim-
selliğe bağlı. Mevsimsellikten arındırılmış verilere gö-
re mayıs ayında tarım dışı istihdam edilen kişi sa-
yısı nisan ayına göre yaklaşık 15 bin 600 kişi geri-
lerken, tarım dışı işsizlik oranı da yüzde 18.4’ten
18.6’ya çıkmış bulunuyor.
Dolayısıyla, ekonomide işsizlik verilerini değer-
lendirmek için bir önceki aya bakmanın yanlışlığı or-
taya çıkmakta. “Ham” verileri daha yakından anla-
yabilmek için bir önceki yılın eşdeğer dönemiyle kar-
şılaştırılması ve “mevsimsellikten arındırılması” ge-
rekiyor. Aşağıdaki tablo böylesi bir çalışmayı yan-
sıtmakta.
Tabloda 2009’un ilk beş ayındaki istihdam düze-
yi geçen yılın eşdeğer aylarıyla karşılaştırılıyor. Ra-
kamlara göre 2009’un Mayıs ayında istihdam 2008
Mayıs’ına görece 387 bin kişi gerilemiş; tarım dışı
işsizlik oranı ise yüzde 11.5’ten, yüzde 17’ye çıkmıştır.
2008’in ilk beş ayı ile karşılaştırıldığında, yıl başından
bu yana geçen beş ayda yaşanan toplam istihdam
kaybının 1 milyon 168 bin kişiye ulaştığı anlaşılıyor!
Finans sermayesi küresel krizi şu günlerde tek-
rardan canlandırılmaya çalışılan “yüksek faiz – düşük
kur” politikasıyla aşabilmenin hesaplarıyla meşgul gö-
züküyor. “Toparlanma” sözcüğünden algılanan şe-
yin emekçilerin yaşadığı gerçekler ile finans dünya-
sının çıkarları arasında ne büyük farklılıklar göster-
diği açıkça görülüyor. Yine görülen o ki, Türkiye is-
tihdamsız büyümeden sonra, şimdi de istihdamsız to-
parlanma konjonktürüne sürüklenmekte.
Turizmciye 7 kez hazõr denilen paketten çõka çõka çok az işletmenin yararlanacağõ ihracatçõ sayõlma kararõ çõktõ
Merkez Bankası
faizleri indirdi
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Merkez
Bankasõ, borçlanma faizlerini yarõm puan in-
direrek yüzde 7.75’e çekti. Merkez Bankasõ
Para Politikasõ Kurulu’nun dünkü toplantõsõn-
da, gecelik borçlanmalarda Merkez Bankasõ
borçlanma faiz oranõ yüzde 8.25’ten yüzde
7.75’e, borç verme faiz oranõ ise yüzde
10.75’ten yüzde 10.25’e indirildi. Geç Likidi-
te Penceresi uygulamasõ çerçevesinde, Banka-
lararasõ Para Piyasasõ’nda saat 16.00-17.00
arasõ gecelik vadede uygulanan Merkez Ban-
kasõ borçlanma faiz oranõ yüzde 4.25’ten yüz-
de 3.75’e, borç verme faiz oranõ ise yüzde
13.75’ten yüzde 13.25’e düşürüldü. Açõk pi-
yasa işlemleri çerçevesinde piyasa yapõcõsõ
bankalara repo işlemleri yoluyla gecelik ve
bir haftalõk vadelerde tanõnan borçlanma im-
kânõ faiz oranõ yüzde 9.75’ten yüzde 9.25’e
çekildi. Toplantõnõn ardõndan yapõlan açõkla-
mada “Dış talep zayıf seyrini sürdürmekte,
yurtiçi yatırım talebi gerilemekte ve istih-
dam koşullarında belirgin bir iyileşme gö-
rülmemektedir. Ayrıca, yakın dönem geliş-
meleri tüketim talebindeki toparlanmanın
gücüne ilişkin belirsizlikleri arttırmıştır”
değerlendirmesinde bulunuldu.
YARIM PUAN DÜŞÜRÜLDÜ
Toplam İstihdam (1000 kişi) Tarım Dışı İşsizlik Oranı (%)
2008 2009 Fark 2008 2009 Fark
Ocak 19.798 19.873 75 13.7 18.5 4.8
Şubat 19.864 19.779 -85 14.2 19.3 5.1
Mart 20.389 20.148 -241 13.4 18.9 5.5
Nisan 21.228 20.698 -530 12.3 18.2 5.9
Mayıs 21.842 21.455 -387 11.5 17.0 5.5
Kaynak: Türkiye İstatistik Kurumu (www.tuik.gov.tr)
Ekonomi Servisi - Turizmciler,
vaatlere karşõn sektör için hiç önlem
almayan hükümete tepkili. Turizm
Gazetesi’nin haberine göre Kültür
ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay,
geçen yõlõn sonundan bu yana fark-
lõ zamanlarda değişik vesilelerle 5
kez, Çalõşma Bakanõ bir kez,
bir kez de Kültür ve Turizm
Bakanlõğõ Müsteşar Yar-
dõmcõsõ Özgür Özas-
lan olmak üzere hü-
kümet üyeleri ve bü-
rokratlar toplam 7
kez ekonomik krize
karşõ turizme yö-
nelik alõnacak ön-
lemleri içeren pa-
ketin hazõr oldu-
ğunu söylediler.
Ancak alõnan her-
hangi bir önlem
yok.
Turizmciler sezo-
nunun sonuna gelin-
diği halde alõnmasõ ge-
reken ve hükümetin
“Hazır, tamam” dediği
önlemlerden şu ana kadar tu-
rizmcilerin ihracatçõ sayõlmasõ
dõşõnda alõnan herhangi bir karar ol-
madõğõnõ belirttiler.
Bakanlar Kurulu’nun turizmci-
lerin ihracatçõ sayõlmasõna ilişkin ka-
rarõ da sektörde çok az bölümü
kullanõlabilir bir düzenleme şeklinde
çõktõ. Bakanlar Kurulu kararõyla
artõk “ihracatçı” sayõlacak olan
turizmciler, gerçek anlamda ihra-
catçõlarõn yararlandõğõ KDV iade-
sinden yararlanamayacak. Dolayõ-
sõyla ihracatçõ sayõlmamõn en önem-
li unsurlarõndan biri olan bu madde
turizm için geçerli değil.
Örneğin ihracatçõ sayõ-
lanlara yurtdõşõnda katõl-
dõklarõ fuarlara indirim,
turizm işletmeleri zaten
indirimli katõldõğõ için
ya da yurtdõşõnda
açacaklarõ mağaza
ve yapacaklarõ Ar-
Ge çalõşmalarõ için
verilen destek, bu
sektörde böyle ça-
lõşmalar söz konusu
olmadõğõ için işe
yaramayacak.
Alõnan Bakanlar
Kurulu kararõ şöyle:
“Kültür ve Turizm
Bakanlığı’ndan bel-
geli asli fonksiyonu ko-
naklama olan işletmele-
rin ihracatçı sayılabilmele-
ri için yurtdışından 1.000.000
(bir milyon) Amerikan Doları ve
üzeri döviz miktarını sağlamala-
rı gerekir. Bakanlar Kurulu’nca
yeni bir miktar belirlenmedikçe
mevcut miktar takip eden yıllar
için de geçerlidir.”
Devlet Bakanı ve Başbakan Yar-
dımcısı Ali Babacan, geçen yıl
uygulamaya konulan GAP Ey-
lem Planı kapsamındaki yatırımların büyük bir bölümünün 2012 sonuna kadar tamamlanacağını, 10’u depola-
ma 16’sı sulama olmak üzere toplam 26 projenin yapım işinin bu yıl içinde ihale edileceğini söyledi. İlki Konya’da
gerçekleştirilen bölgesel düzeydeki Ekonomi Koordinasyon Kurulu’nun (EKK) ikincisi bir hafta arayla dün Şan-
lıurfa’da toplandı. Bölgedeki 9 ilin sorunlarının ele alındığı toplantının açılışında konuşan Babacan, GAP Eylem
Planı kapsamında 4 gelişme ekseni altında 73 ana eylem bulunduğunu, söz konusu eylemler için 2012 sonuna ka-
dar yaklaşık 15 milyar lira ek kaynak tahsis edildiğini söyledi. “Kendi iç meselelerinin çatışmaların yaşandığı,
kanın aktığı bir ülkede istihdam üretmek mümkün olmaz” diyen Babacan, eşsiz bir fırsat çıktığını belirtti. (AA)
GAP’ta 26 sulama projesi ihale edilecek
İŞÇİDEN MUHALEFETE
Fon Yasasõ’nõ
iptal ettirin
Ekonomi Servisi - Türk-İş ve Hak-İş, İş-
sizlik Sigortasõ Fonu’nun amacõ dõşõnda
kullanõlmasõna yönelik düzenlemenin
Cumhurbaşkanlõğõ tarafõndan onaylan-
masõna tepki gösterdi. Türk-İş Başkanõ
Mustafa Kumlu, Ana Muhalefet Parti-
si ve tüm milletvekillerine, konunun
Anayasa Mahkemesi’ne götürülmesi çağ-
rõsõnda bulundu.
Kumlu, yaptõğõ açõklamada, Cumhurbaş-
kanlõğõ Makamõ’nõn, İşsizlik Sigortasõ Fo-
nu’nun amacõ dõşõnda kullanõlmasõna izin
veren 5921 Sayõlõ “İşsizlik Sigortası
Kanunu ile Sosyal Sigortalar ve Genel
Sağlık Sigortası Kanunu’nda Değişik-
lik Yapılmasına Dair Kanun”u onay-
lamasõnõn, Türk-İş tarafõndan üzüntü ve
kaygõyla karşõlandõğõnõ ifade etti.
Kumlu, şöyle devam etti: “Fon’daki pa-
ra hiç kuşkusuz ve tartışmasız işçinin
parasıdır. Türkiye’de kamu kesimin-
de kurulan fonların hikâyesine baktı-
ğımızda sonuç acıklıdır. Bu fonlar hiç
bir şekilde ücretlerinden kesinti yapı-
lan insanlara yarar sağlamamış, ama-
cı dışında kullanılmış ve kaybolup git-
mişlerdir. Gelinen noktada İşsizlik Si-
gortası Fonu da kuruluş amacına hiç
hizmet edemeden tarihe gömülmüş
diğer fonların kaderini paylaşma teh-
likesi ile karşı karşıyadır.”
Hak-İş: Gül deprem yaratacak
Hak-İş Genel Başkanõ Salim Uslu da
Cumhurbaşkanõ Gül’ün İşsizlik Sigorta-
sõ Fonu’ndan bütçeye kaynak ayrõlmasõ-
na olanak tanõyan yasayõ onaylayarak fon-
da deprem yaratacak bir karara imza at-
tõğõnõ belirtti. Uslu, Cumhurbaşkanõ, ana
muhalefet partisi veya 110 milletvekili-
nin imzasõyla Kanun’un Resmi Gazete’de
yayõmlanmasõnõn ardõndan 60 gün içeri-
sinde Anayasa Mahkemesi’ne başvuruda
bulunulabileceğine işaret etti.
Yõllõk 8-10 milyar metreküp kapasiteli ITGI projesinde imzalar ekim ayõnda atõlacak
Ekonomi Servisi - İtalya Sanayi
Bakanõ Claudio Scajola, Azeri do-
ğalgazõnõ Türkiye ve Yunanistan
üzerinden İtalya’ya taşõyacak ITGI
(Interconnector Turkey-Greece-
İtaly) doğalgaz boru hattõ için dört
ülkenin ekimde İstanbul’da bir ara-
ya gelerek görüşmeleri sonuçlandõ-
racaklarõnõ söyledi.
Reuters’õn haberine göre Scajola,
La Stampa gazetesiyle yaptõğõ söy-
leşide, “Proje için dört yıldır çalı-
şıyoruz. Güney akım veya Na-
bucco’dan daha ilerideyiz” dedi.
Güney Akõm doğalgaz hattõ, İtal-
yan petrol grubu Eni ve Rus Gazp-
rom’un işbirliğiyle Rus gazõnõ Ka-
radeniz üzerinden Güneydoğu Av-
rupa’ya taşõyacak. Hazar bölgesi
doğalgazõnõ Orta Avrupa’ya taşõya-
cak olan Nabucco boru hattõ ise
AB’den destek alõyor.
AB Ekonomik Kalkõnma Planõ
içinde hem Nabucco hem de ITGI
projesi yer alõyor. AB, yõllõk 31
milyar metreküp kapasiteli Nabuc-
co’ya 200 milyon Avro, yõllõk 8-10
milyar metreküp kapasiteli ITGI’ya
ise 100 milyon Avro hibe yapmaya
karar verdi.
ITGI’õn 2012 sonunda tamamla-
narak faaliyete geçmesi beklenirken
Nabucco yatõrõmõnõn en erken
2014’te tamamlanmasõ öngörülü-
yor. ITGI, Türkiye’de Botaş’õn do-
ğalgaz hatlarõnõ kullanacak.
TürkiyeOdalarveBorsalarBirliğiBaşkanõRi-
fat Hisarcõklõoğlu, Türkiye’de daha fazla Ka-
tar yatõrõmõ görmek istediklerini söyledi. Hi-
sarcõklõoğlu, “Bu ziyaret umuyorum ki yeni iş-
birliklerini mümkün kõlacaktõr. Ortaklõk kuyu-
sundan daha fazla su çekmeliyiz. Ka-
tar’õn, enerji dõşõnda başta hizmet
sektörü olmak üzere birçok yatõrõm
planladõğõnõ biliyoruz. İşbirliğimizin
güçlenmesini sağlayacak birçok fõrsat
vardõr. Türkiye’de daha fazla Katar ya-
tõrõmõgörmekistiyoruz.Katar’õnTürkiye’yihiz-
metlersektöründeolduğukadarüretimalanõnda
da kullanabileceğine inanõyoruz” dedi.
Ekonomi Servisi- Dünya-
nõn önde gelen doğalgaz üreti-
cilerinden Katar’õn uluslarara-
sõ işbirliğinden sorumlu Devlet
Bakanõ Halid Bin Muham-
med El Attiyah, iki ülke ara-
sõnda sekiz anlaşma, üç proto-
kol ve dört mutabakat zaptõ
imzalandõğõnõ söyledi.
DEİK/Türk-Katar İş Konse-
yi’nin dün düzenlediği çalõşma
kahvaltõsõnda yaptõğõ konuş-
mada El Attiyah, “Ülkeleri-
mizin arasında işbirliği gi-
derek gelişiyor. İki ülke ara-
sında sekiz anlaşma, üç pro-
tokol ve dört mutabakat zap-
tı imzalandı. Bu durum, iliş-
kilerin daha da gelişeceğini
gösteriyor” dedi.
İmzalanan anlaşma, proto-
kol ve mutabakat zabõtlarõnõn iç-
eriğine ilişkin ayrõntõ vermeyen
El Attiyah, gelecek dönemde
iki ülke şirketlerinin gõda, alt-
yapõ ve turizm projelerine ortak
yatõrõmlar yapabileceğini de
sözlerine ekledi.
Enerjide Rusya’ya bağõmlõlõğõ
nedeniyle eleştirilen Türkiye,
yapmayõ planladõğõ yeni anlaş-
malarla kaynak çeşitliliği sağ-
lamayõ ve tüketemediği kay-
naklarõnõ ihraç etmeyi planlõyor.
HİSARCIKLIOĞLU: DAHA FAZLA
YATIRIM GÖRMEK İSTERİZ
İtalya’ya Türkiye’den Azeri gazı
Azeri doğalgazõnõ Türkiye
ve Yunanistan üzerinden
İtalya’ya taşõyacak boru hattõ
için dört ülke ekimde
İstanbul’da bir araya gelerek
projeyi sonlandõracak.
Türk-Katar İş Konseyi 8 anlaşma,
3 protokol ve 4 mutabakat zaptı imzaladı
Çalışma
yemeği
sonunda,
İstanbul’dan
Bodrum’a giden
Katar Emiri Şeyh
Hamid Bin
Halife El
Thani’yi,
Cumhurbaşkanı
Gül, Çırağan
Sarayı’nın
merdivenlerinden
inerek
uğurladı.
Başta
Kültür ve
Turizm Bakanõ
Ertuğrul Günay
olmak üzere diğer
bakanlar ile
bürokratlarõn bugüne
kadar değişik vesilelerle
7 kez “tamam, hazõr”
dedikleri krize karşõ
turizme sağlanacak
destekleri içeren
önlemler paketinden
sezonun sonuna
gelindiği halde
hâlâ haber
yok.
Kõş geldi teşvik gelmedi