Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 19 AĞUSTOS 2009 ÇARŞAMBA
4 HABERLER
GLOBALPOLİTİKÜLTÜR
ERGİN YILDIZOĞLU
Obamania, II. Perde
“Obamania” adlı fantezi oyunun ilk perdesinde, De-
mokrat Parti’nin, seçimleri siyah, savaş karşıtı, hat-
ta halkçı bir adayla kazanmasını izledik. Artık ırkçı-
lık aşılıyor, ABD günahlarından arınıyor, küresel say-
gınlığını, liderliğini onarıyordu.
“Obamania”nın II. Perdesi’nde oldukça farklı bir
gösteri izliyoruz. Obama’nın, bankalara milyarlarca
dolar yardımdan, Afganistan savaşını tırmandıran uy-
gulamalarından sonra halkçılığı, savaş karşıtlığı, De-
mokrat Parti saflarında dahi sorgulanıyor, “Sağlık Re-
formu”na ilişkin umutlar sönüyor. Siyasi platformun
sağ kanadındaysa ırkçılıkta, aşırı sağın, silahlı, şid-
det eğilimli, Milis (Militia) ve Yurtsever (Patriot) grup-
larının sayısında, dinci hareketin Obama karşıtı pro-
pagandasında dikkat çekici bir artış var. The Daily
Telegraph (İngiliz, muhafazakâr), Gizli Servis’in,
Obama’ya yönelik günde ortalama 30 ölüm tehdi-
di saptadığını, ancak bunları izleme kapasitesinden
yoksun olduğunu aktarıyor (03/08/09).
‘İkinci Dalga’
Irk ayrımcılığı, yoksulluk üzerinde yoğunlaşan, si-
vil toplum örgütlerinden, Southern Poverty Law Cen-
tre’in bu ay yayımlanan “İkinci Dalga: Milislerin Dö-
nüşü” başlıklı raporu çok karanlık bir tablo sunuyor.
Rapora göre, genelde federal hükümete, vergi ver-
meye, silah denetimine karşı, kendilerini “bağımsız
vatandaşlar” olarak tanımlayan, tümüyle beyazlar-
dan, esas olarak işçi sınıfı, küçük girişimci kesim-
lerden oluşan bu, ırkçı, homofobik, evrim teorisi düş-
manı grupların etkinliklerinde, Beyaz Saray’da siyah
ve “liberal” (solcu anlamında) bir başkanın olma-
sından da esinlenen güçlü bir canlanma yaşanıyor.
Bu grupların ideolojisi, söylemleri, radikal Hıristi-
yanlığın yanı sıra, federal hükümetin, beyaz ırkı kö-
leleştirmek isteyen, liberal, siyah, hatta Yahudi
seçkinlerin eline geçtiğine, ikinci aşamada ulusal kim-
likleri yasaklayan bir “Yeni Dünya Düzeni” kurula-
cağına, herkesin fişlendiğine, 1000 yeni esir kampı
kurulduğuna, Atlanta’da hükümetin 30.000 giyotin,
yarım milyon sanduka yaptırdığına ilişkin söylenti-
lerle dolu.
Ekonomik krizin beyaz işçi sınıfı, küçük üreti-
ci/esnaf, mülk sahipleri üzerinde yarattığı yıkım, Cum-
huriyetçi (muhafazakâr) partinin seçim yenilgisinden
sonra içine düştüğü ideolojik krizle birleşince son de-
recede patlayıcı bir karışım oluşmuş görünüyor. Cum-
huriyetçi Parti, liderlik krizini aşmaya çalışırken aşı-
rı sağın Sarah Palin, Rush Limbaugh gibi dema-
goglarının etkisi altına girmeye başladı. Böylece özel-
likle Sağlık Reformu çevresinde, tutarlı bir karşı tez
sunamayan muhafazakârların, “hükümet kimin ölüp
kimin yaşayacağına” karar verecek, iddialarıyla des-
teklenen, Obama’yı “anti-Christ” (İsa karşıtı), be-
yazlara karşı derin bir düşmanlık besleyen biri ola-
rak tanımlayan Milis, Patriot, dinci sağa yanaşma-
ya başladığı görülüyor.
‘Kızgın beyaz adam’
Bu gelişmeler, The New Republic gibi muhafazakâr
kanadın saygın yayın organlarında da yankılanıyor.
New Republic’in editörü Michale Crawley pazar gü-
nü The Observer’de yayımlanan “Barack Obama, kız-
gın beyaz adamın yükselişinden sakınmalıdır” baş-
lıklı yorumunda, muhafazakârların Obama’ya mu-
halefet etmeye çalışırken, “kızgın beyaz adamın” kay-
gılarına yatırım yapmaya, bu yüzden şiddet eğilim-
li öğelerin günlük siyasete katılmaya başladığına dik-
kat çekiyor. Örneğin, “sağlık reformu” tasarısına iliş-
kin tartışmaların yapıldığı belediye salonları toplan-
tılarına, eli, beli silahlı fanatik sağcıların, Kongre’yi
vergi mükellefinin parasıyla çocuk katliamı yapmakla
(infanticide) suçlayan kürtaj karşıtı fanatikler de ka-
tılarak havayı elektriklendiriyorlarmış.
Bir Associated Press muhabirinin aktardığına gö-
re federal hükümetin, Alkol Tütün, Ateşli Silahlar ve
Patlayıcılar bölümünde görevli Bart McEntire, “On
yıldır ilk kez böyle bir tırmanışa şahit oluyoruz; şim-
di tek eksik olan bu patlayıcı karışımı, ateşe verecek
bir kıvılcım” diyormuş (12/08/09). Bu kaygıların
yükseldiği düzeyi sanırım en iyi The Progressive’de
(demokratların yayını) yayımlanan bir yorumdaki “Ben
Obama olsam, bu aralar halk arasına pek fazla çık-
mam” saptamasında görmek olanaklı.
Diğer taraftan Salon dergisinde yayımlanan “Li-
beraller mantıktan kopuyor mu?” başlıklı yazı ma-
dalyonun öbür yüzüne işaret ederek, tüm Güney-
lileri, radikal sağın üyesi, ruhsal dengesi bozuk in-
sanlar olarak betimlemekten vazgeçmek gerektiği-
ni vurguluyordu. Yazar, aslında beyazların ve si-
yahların aynı ekonomik sorunlardan mustarip ol-
duğunu, bu sorunlara eğilmek gerektiğini savunu-
yordu.
Sonuç olarak, Obama fantezisi çökerken oluşmaya
başlayan siyasi ortam, çok tatsız özellikler içeriyor
ve bir ülkenin sosyoekonomik ve kültürel yapısının,
öyle bir başkanlık seçimiyle değişmeyecek kadar kar-
maşık, parlamenter demokrasinin de en fazla ola-
nın onaylanması olduğunu bir kez daha kanıtlıyor.
erginy@tr.net
http://erginyildizoglu.blogspot.com
İkinci iddianameyle birlikte davanõn siyasi olduğu ve meşruiyetinin tartõşmalõ hale geldiği yorumlarõ arttõ
AB’de Ergenekon kuşkusuANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Washington merkezli düşün-
ce kuruluşlarõndan Johns Hopkins
Üniversitesi İleri Uluslararasõ Ça-
lõşmalar Okulu’nun (SAIS), Avru-
pa merkezli İsveç Güvenlik ve Kal-
kõnma Politikalarõ Enstitüsü ile Tür-
kiye’de yerleşik İngiliz gazeteci
Gareth Jenkins’e ortaklaşa hazõr-
lattõrdõğõ, “Gerçekle Fantezi Ara-
sında: Türkiye’nin Ergenekon
Soruşturması” başlõklõ rapor, söz
konusu davaya ilişkin Avrupa’daki
kuşkularõ da gündeme taşõdõ.
Söz konusu raporun açõklanma-
sõndan kõsa bir süre önce yine İngiliz
Financial Times gazetesinin, “İkin-
ci iddianame daha da siyasidir”
yorumunu yaptõğõ haberinde, “Sü-
rekli genişleyen ‘Ergenekon’ ör-
gütüne ilişkin soruşturma, hem
tüm ulusun izlediği bir pembe di-
zi hem de Türkiye’nin değişen si-
yasi kültürünün çok ciddi bir
testi haline geldi” değerlendirme-
sinde bulunmasõ, Ergenekon so-
ruşturmasõna ilişkin gelişmelerin
ABD’nin yanõ sõra Avrupa’dan da
dikkatle izlenmekte olduğunu gös-
terdi.
Financial Times’õn haberinde,
“Davanın yürütülme üslubu, meş-
ruluğuna ilişkin soru işaretlerine
yol açtı. Saygılı akademisyenler ve
gazetecilere yönelik şafaktaki
operasyonlar, 60 yaşlarındaki
zanlıların yargılama öncesi uzun-
ca hapiste tutulması ve kanıt ola-
rak telefon dinlemelerine dayan-
ması, laik siyasetçilerin, davayı
AKP muhaliflerine karşı bir ca-
dı avı gibi kınamasına yardımcı
oldu” değerlendirmesi yapõlmõştõ.
İngiliz gazetesi, “Davanın destek-
çileri bile son dönemde siyasete
odaklanmasından hayal kırıklığı
duyuyor” demişti.
Soru işaretleri artıyor
Ergenekon’a ilişkin Avrupa’daki
kuşkulu yaklaşõm son 1 yõldan bu
yana giderek belirginleşti. Avrupa
Parlamentosu’nda düzenlenen
“Türkiye’de Demokratik Süreç”
başlõklõ oturumda, AB Komiseri
Olli Rehn, Ergenekon davasõyla il-
gili süreç konusunda kuşku uyan-
dõran unsurlar olduğunu “Ergene-
kon soruşturmasının son dalga-
larında hukukun üstünlüğü il-
kesinin tam olarak uygulanıp uy-
gulanmadığı ya da tutuklamala-
rın ardında başka bazı siyasi
amaçların olup olmadığı sorgu-
lanabilir. Jüri henüz kararını
vermedi. Gelişmeleri çok yakın-
dan izliyoruz ve bu konuya son-
bahardaki İlerleme Raporu’nda
mutlaka yer vereceğiz” cümlele-
riyle dile getirmişti.
Federal Almanya’da Türk kö-
kenli siyasetçilerden SPD millet-
vekili Lale Akgün, Ergenekon
soruşturmasõnõn başlatõlmasõndan
1 yõl sonra “Ben şu anda Türki-
ye’nin çok ciddi olarak gerildi-
ğini, kutuplaştığını görüyorum.
İnsanlarla konuştuğunuzda, her-
kesin kendini belirli bir gruba ait
gördüğünü ve o grubun belirli
değerlerini paylaştığını görüyo-
ruz. Şu anda politika ile huku-
kun çok da iç içe girdiğini görü-
yorsunuz. Bu çok şaşırtıcı ola-
biliyor dışarıdan baktığınız va-
kit. Belirli partiler, belirli mah-
kemelerin arkasına geçiyor. Ama
şunu söyleyeyim, ben bugünün
Türkiyesi’nde bir darbe olaca-
ğına inanmıyorum” değerlendir-
mesini yapmõştõ.
Ergenekon’a ilişkin Avrupa’daki kuşkulu yaklaşõm son 1 yõldan bu yana giderek
belirginleşti. AB Komiseri Olli Rehn, “Ergenekon soruşturmasõnõn son dalgalarõnda
hukukun üstünlüğü ilkesinin tam olarak uygulanõp uygulanmadõğõ ya da tutuklamalarõn
ardõnda başka bazõ siyasi amaçlarõn olup olmadõğõ sorgulanabilir” demişti.
İngiliz Financial Times gazetesinde de konuya ilişkin bir haberde “İkinci iddianame
daha da siyasidir” yorumu yapõlmõştõ.
CHP’Lİ MUSTAFA ÖZYÜREK:
Hukuk faciası
dışarıdan da
fark ediliyor
Mustafa Özyürek, Johns Hopkins
Üniversitesi için İngiliz gazeteci Gareth
Jenkins tarafõndan hazõrlanan Ergenekon
raporuyla ilgili olarak “Bu dava hukuki
değildir, siyasidir, bir hukuk faciasõdõr. Bu
görüşümüzün dõşarõdaki bazõ çevrelerde de fark
edilmesi doğaldõr” dedi.
ANKARA (Cumhuri-
yet Bürosu) - CHP Söz-
cüsü Mustafa Özyürek,
Johns Hopkins Üniversi-
tesi için hazõrlanan rapor-
da yer alan Ergekon da-
vasõyla ilgili saptamalarla
ilgili olarak şu değerlen-
dirmeyi yaptõ:
“Biz başından beri
‘Ergenekon’ adıyla anı-
lan davanın hukuki de-
ğil, siyasi olduğunu ve
amacın AKP’nin ken-
disine karşı olan güçle-
ri sindirmek olduğunu
ifade ettik. Nitekim, bu
bir ölçüde başarıya
ulaştı. AKP’ye karşı
olan sivil toplum örgüt-
leri, kişiler sindirildi,
susturuldu. Bir bölümü
hapiste, bir bölümü sa-
lıverilse de doğal olarak
konuşmaktan korkar
halde. Bir başka bölü-
mü de, Türkiye’de or-
general rütbesine gel-
miş paşaları, üniversite
rektörlerini bile alıyor-
larsa, beni haydi haydi
alırlar, korkusuyla sus-
tu. Geriye bir tek CHP
kaldı. Onu da etkisiz-
leştirmek için neoliberal
aydınlar, AKP yandaşı
medya vargücüyle uğ-
raşıyor. Biz bu dava-
nın hukuki bir tarafı
olmadığını söyledik.
Aradan 2 yıla yakın za-
man geçti, iddianamede
ileri sürüldüğü gibi bir
terör örgütü olduğuna,
bu kişilerin birlikte bir
örgüt oluşturduğuna
dair inandırıcı bir belge,
delil ortaya konulama-
dı.
Bizim bu görüşlerimi-
zin sağduyulu, peşin hü-
kümlü olmayan dışarı-
daki çevrelerde de kabul
gördüğünü anlıyoruz.
Kuşku duymuyorum ki,
bu tutuklu olan insanla-
rın büyük bölümü ke-
sinlikle beraat edecek-
lerdir. Dışarıdaki bazı
çevreler bunun farkında.
Ama Türkiye’de AKP
ve yandaşı kesimler her
gün büyük bir fütursuz-
lukla bu davanın geniş-
lemesi için yayınlar ya-
pıyor. Sonuçta Türki-
ye’de keyfi yargılamala-
rın yapıldığına, insanla-
rın hapislerde çürütül-
düğüne tanık oluyoruz.
Bu bir hukuk faciasıdır.
Bunun dışarıdaki bazı
çevrelerde fark edilmesi
çok doğaldır. Herkes
fark edecek. Ama in-
sanlar çektikleri eziyet-
le kalacak.”
AKP: Rapor kabul
edilemez
AKP Grup Başkanve-
kili Bekir Bozdağ ise
yabancõ bir ülkenin Tür-
kiye’de görülen bir da-
vayla ilgili sübjektif de-
ğerlendirmeler içeren ra-
por yayõmlamasõnõn ka-
bul edilemez bir yaklaşõm
olduğunu savundu.
Türkiye’de yargõnõn ba-
ğõmsõz olduğunu söyle-
yen Bozdağ, “Devam
eden soruşturma ve ko-
vuşturma da bu kural-
lar çerçevesinde hâkim
ve savcılar tarafından
yürütülmektedir” dedi.
Cumhurbaşkanõ, Kürt açõlõmõnõn medenice tartõşõldõğõnõ belirterek ‘MGK’de de konuşulur’ dedi
Gül: İmralı muhatap değil
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül, hükümetin “Kürt açılımı”
çalõşmalarõna yönelik bir soru
soran gazetecinin “İçişleri Ba-
kanı’nın temasları devam edi-
yor. Bir yandan da İmralı’dan
bir yol haritası...” sözleri üzeri-
ne, “İmralı falan onları unut,
geç. Sen soruyu başka türlü sor.
Onlar muhatap değil” dedi.
Cumhurbaşkanõ Gül, Dõşişleri
Bakanõ Ahmet Davutoğlu ve
eşi Sare Davutoğlu tarafõndan
Dõşişleri Bakanlõğõ Müsteşarõ Er-
tuğrul Apakan’õn Türkiye’nin
BM Nezdinde Daimi Temsilcili-
ği’ne atanmasõ dolayõsõyla She-
raton Otel’de verilen resepsiyo-
na katõldõ. Cumhurbaşkanõ Gül,
resepsiyondan ayrõlõrken gaze-
tecilerin “demokratik açılım”
çalõşmalarõna yönelik sorularõnõ
yanõtladõ.
Gül, sorular üzerine “İmralı fa-
lan muhatap değil. Bir ülke
kendi sorunlarını kendi inisi-
yatifiyle çözmezse başkaları
günü gelir daima bunu istismar
eder. Bugün de gerek Türkiye
içindeki konjonktür gayet açık,
müsait. Tartışılıyor bütün bu
konular açık seçik, medenice
tartışılıyor. Ayrıca şu da bir
gerçek ki bütün bu yapılan ça-
lışmalar neticesinde Türki-
ye’nin üniter yapısının daha
güçlü hale gelmesi gerekir, ile-
ride herhangi bir tehdit olma-
ması gerekir.”
Konunun “Perşembe günü
gerçekleştirilecek MGK top-
lantısında gündeme gelip gel-
meyeceğinin” sorulmasõ üzerine
de Cumhurbaşkanõ Gül, “Şüp-
hesiz MGK’de Türkiye’nin en
önemli meseleleri konuşulur.
Türkiye’nin en büyük soru-
nuysa şüphesiz MGK’de de
bunlar konuşulur. Konuşulu-
yor da zaten” dedi.
‘KÜRTSORUNUTARTIŞILMIYOR’
ESP: Azõnlõklarõn evlerine
çarpõ işareti konuluyor
Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP),
Şişli’ye bağlı Feriköy ve Samatya’da bazı
ev ve işyerlerine çarpı (X) işaretleri
konulduğu iddiasıyla protesto gösterisi
yaptı. Şisli’ye Bağlı Feriköy Kuyulubağ
Sokak’ta toplanan ESP’liler, “Rum ve
Ermeni kardeşlerimizin evlerine (X)
işareti koyanlar bulunsun ve yargılansın”
yazılı pankart taşıyıp, “Türk, Kürt,
Ermeni yaşasın halkların kardeşliği”,
“Ermeni ve Rum halkı yalnız değildir”,
“Hepimiz Hrant’ız, hepimiz Ermeniyiz”
sloganları attı. Grup adına açıklama
yapan sendikacı Ayşe Yumli Yeter, 6-7
Eylül’ü gerçekleştiren zihniyetin bugünde
hâlâ işbaşında olduğunu öne sürerek
“Tüm bu yaşananlar bize 6-7 Eylül
olaylarını hatırlatıyor. Bilinçli bir
saldırıyla karşı karşıya olduğumuz
aşikârdır. Bu çarpı işaretleri neyin
göstergesidir? Ne hedefleniyor? Yeni
Maraş’lar yeni 6-7 Eylül’ler yaratmak için
birileri harekete mi geçti” diye sordu.
Grup açıklamanın ardından Şişli
Adliyesi’nde sorumluların açığa
çıkarılması için suç duyurusunda bulundu.
TÜMÖD: Amaç
Türkiye’yi bölmek
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Tüm
Öğretim Elemanlarõ
Derneği (TÜMÖD) Ge-
nel Başkanõ Prof. Dr.
Alpaslan Işıklı, yaptõğõ
yazõlõ açõklamada, ta-
raflardan birisinin terör
örgütü başõ Abdullah
Öcalan olduğu izlenimi
verilen sözde “demo-
kratik açılım” progra-
mõnõn gerçekte karanlõk
küresel imparatorluğun
böl-yönet politikasõnõn
bir parçasõ olduğunun
giderek bütün çõplaklõ-
ğõyla anlaşõldõğõnõ be-
lirtti. Işõklõ, sorunun as-
la “Kürt sorunu” ol-
madõğõnõ belirterek
“Eğer öyle olsaydı,
programın yandaşla-
rı, bebek katillerinden,
uyuşturucu kaçakçıla-
rından ve onların
uzantılarından ibaret
kalmazdı” dedi.
Işõklõ, şunlarõ dile ge-
tirdi: “Programın ger-
çek sahipleri Türki-
ye’yi bölmek, beğen-
dikleri bir bölümünü
Avrupa’nın sınırları
içine alarak sömür-
mek; geri kalan bölü-
münü de Ortado-
ğu’nun karanlıkları-
na gömerek diğer ba-
zı bölge ülkeleri gibi
ortaçağ karanlığı için-
de gene sömürmek ol-
duğunu gizlemiyor-
lar.”
Şehitler gözyaşlarõyla uğurlandõ
Yurt Haberleri Servisi - Elazõğ’õn Ka-
rakoçan ilçesinde el bombasõnõn patlamasõ
sonucu şehit olan askerler memleketle-
rinde düzenlenen törenle toprağa verildi.
Karakoçan ilçesi Koçyiğitler köyü
Düztepe mevkisinde yürütülen iç gü-
venlik operasyonu sõrasõnda mevzide el
bombasõnõn kazayla patlamasõ sonucu şe-
hit olan Piyade Er Mesut Bulut, Piyade
Çavuş İbrahim Yaman, Piyade Onba-
şõ İbrahim Öztürk ve Piyade Onbaşõ Ali
Osman Altın için ilk tören Elazõğ Asker
Hastanesi’nde gerçekleştirildi.
Kürtçe ağıtlarla uğurlandı
Askeri ve mülki erkÓAnõn katõldõğõ tö-
renin ardõndan şehit askerlerin cenazeleri
memleketlerine gönderildi. Şehit Mesut
Bulut için Gaziantep’in Araban ilçesin-
deki törende Kürtçe ağõtlar yakõldõ. Oğ-
lunun şehit olduğu haberini inşaatta ça-
lõşõrken alan baba Sinan Bulut, “Ben na-
sıl ağlamayayım, oğlum şehit olmuş”
diye gözyaşõ döktü. Şehit er Bulut’un da
8 kardeşin en büyüğü olduğu, ailesinin ta-
rõm işlerinde yevmiye karşõlõğõnda ça-
lõştõğõ öğrenildi.
Şehit er Ali Osman Altõn’õn Afyonka-
rahisar’õn Büyükkalecik beldesinde ya-
şayan babasõ Ali İhsan Altın da acõ ha-
berle yõkõldõ. Hayvancõlõkla uğraşan Al-
tõn ailesinin 8 çocuğunun en küçüğü
olan Ali Osman Altõn’õn kasõm ayõnda ter-
his olmasõnõn beklendiği belirtildi. Ter-
hisine 2 ay kala şehit olan er İbrahim Öz-
türk’ün Mersin’in Tarsus ilçesindeki an-
ne babasõ da acõ haberi alõnca hastaneye
kaldõrõldõ.
Terhisine 3 ay kalmıştı
Şehit İbrahim Yaman’õn Samsun Salõ-
pazarõ’ndaki ailesi, acõ haberi fõndõk top-
larken aldõ. Dört kardeşin ikincisi olan
Yaman’õn terhisine yaklaşõk 3 ay kaldõ-
ğõ, 15 gün önce ablasõnõn Salõpazarõ il-
çesindeki düğünü için izne geldiği öğre-
nildi.
Baba Adem Yaman’õn oğluyla son
olarak dün akşam telefonda görüştüğü, İb-
rahim Yaman’õn babasõna iyi olduğunu
söylediği ve “Baba başka bir yere gi-
deceğiz. Yaklaşık 30 kilometre uzak-
lıkta. Beni merak etmeyin” dediği be-
lirtildi.
Elazığ’ın Karakoçan
ilçesinde el
bombasının kazayla
patlaması sonucu
şehit olan
askerlerden Piyade
Onbaşı İbrahim
Öztürk için
Mersin’in Tarsus
ilçesinde tören
düzenlendi. Törende
anne Nermin
Öztürk’ü bir
kadın astsubay
sakinleştirmeye
çalıştı. (Fotoğraf:AA)
Dış Haberler Servisi - Hükümetin Kürt açõlõmõna
Avrupa’dan ilk destek Türkiye’nin de üyesi ol-
duğu Avrupa Konseyi’nden geldi. Strasbourg
merkezli Avrupa Konseyi Yerel ve Bölgesel Yö-
netimler Kongresi, girişimi memnuniyetle kar-
şõladõklarõnõ duyurdu. Ayrõca ‘Kürt sorunu’ ve
Güneydoğu’daki yerel yönetimlerin durumu,
Kongre’nin 13-15 Ekim tarihlerinde Strasbo-
urg’da düzenlenecek oturumlarõnõn da gündemine
alõndõ. Kongre, ekim ayõndaki oturumlara Türk
hükümeti, DTP’li bazõ belediye başkanlarõ ile si-
vil toplum kuruluşlarõnõ da davet edecek.
AÇILIMA AVRUPA’DAN DESTEK