25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 TEMMUZ 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR [email protected] CMYB C M Y B İbrahimova’dan caz formunda türküler Kültür Servisi - 16. Uluslararasõ İstanbul Caz Fes- tivali’nin bugünkü konuklarõ Balkan, Türk, Çi- gan ve Roman halk türkülerini caz formunda yo- rumlayan dünyaca ünlü vokalist Yıldız İbrahi- mova’nõn Hollandalõ piyanist, besteci ve aranjör Mike del Ferro eşliğindeki konseri saat 22.30’da Nardis Jazz Club’da olacak. 2007’de sahnede 30. yõlõnõ kutlayan, dört oktavlõk sesi, sõnõr tanõma- yan doğaçlama ustalõğõ ve geniş repertuvarõ ile İbrahimova, kõrkõ aşkõn ülkede, sayõsõz konser ver- di. Kariyerine klasik piyano eğitimiyle dokuz ya- şõnda başlayan Mike del Ferro ise Dixiland’den salsaya, bossonovaya farklõ türlerde sayõsõz caz albümüne sahip olan ve Toots Thielemans, Jack Dejohnette, Deborah Brown, Richard Galliano gibi santçõlarla çalõşan önemli bir caz piyanisti. Ferro, halen American Voices caz programlarõ- nõn direktörlüğünü sürdürüyor. Günün bir diğer caz etkinliği ise saat 18.00’de ca- zõ Kadõköy sokaklarõna taşõyacak olan New Or- leans’õn köklü caz bandolarõndan New Wave Brass Band’in konseri. Bando, Eminönü Vapur İskelesi önünden hareket edecek. Rodos’ta dostluk ve barõş konseri RODOS - Bursa Bölge Devlet Senfoni Orkes- trasõ, Rodos asõllõ Yunan sanatçõ Iris Mavraki ile birlikte bugün UNESCO tarafõndan Dün- ya Kültür Mirasõ Listesi’nde bulunan, Rodos Tapõnak Şövalyeleri Kalesi’nde konser vere- cek. Altõ Yunan sanatçõ ile birlikte Rodos Be- lediyesi Karma Korosu’nun da katõlacağõ konseri şef Ender Sakpınar yönetecek. Konserde, Zülfü Livaneli, Mikis Theodorakis, Ferit Tüzün, Ulvi Cemal Erkin, Elina Ka- randreiu, M. Hatjidakis gibi Türk ve Yunan bestecilerinin ve Nâzım Hikmet, Yannis Ritsos gibi şairlerin yapõtlarõ seslendirilecek. TÜRK-YUNAN SANATÇILAR A ntik bir tiyatroda oyun izleme şansõnõz hiç ol- du mu? Ya da tiyatro sanatçõsõysanõz, antik bir ti- yatroda oynama şansõ hiç önü- nüze geldi mi? Eğer bugüne kadar bu olanağõ bulamadõy- sanõz, önünüze çõkacak hiçbir fõrsatõ kaçõrmayõn. Çünkü an- tik tiyatrolar, tarihi iliklerini- ze dek hissetmenizi, tarihin içinde dolaşõyormuş duygu- sunu yaşamanõzõ sağlayan ke- sişme noktalarõdõr aslõnda. Ta- rihle tiyatronun, tarihle sah- nenin buluştuğu yerlerdir ve başka hiçbir yerde bulamaya- cağõnõz özel bir büyüleri var- dõr. 2006 yazõnda “Antigo- ne” Efes, Aspendos ve Side antik tiyatrolarõnda sahnele- nirken ben en azõndan yönet- men olarak bu büyülü mekân- larla tanõşma olanağõnõ bul- dum. Bu yõl da “Kurban”õn yine antik tiyatrolar festivali kapsamõnda Bergama ve Milet tiyatrolarõnda sahnelenmesi söz konusu olunca heyecan- landõm, fakat ne yazõk ki bu yõl festival gerçekleşemedi. AYDIN SORUMLULUĞU Tam bu dönemde eski bir dostumun, 68’li arkadaşõm Yaşar Yılmaz’õn çok önemli çalõşmasõ geçti elime: “Ana- dolu Antik Tiyatroları” (YEM Yayõnlarõ, Nisan 2009). Festivalin gerçekleşmemesi- nin verdiği üzüntü, ülkemiz- deki antik tiyatro birikiminin neden yeterince kullanõlama- dõğõ, bu ilgisizliğin, bu me- raksõzlõğõn nereden kaynak- landõğõ ile ilgili sorular ve ka- ramsarlõkla iç içe geçerken Yaşar Yõlmaz’õn kitabõ imda- dõma yetişti, üzerinde yaşadõ- ğõ topraklarõn kültür birikimi- ni bir aydõn sorumluluğuyla sa- hiplenmenin örneği olarak içi- mi aydõnlattõ. Tiyatronun kökenlerinin “oyun” alanõ ile “kutsal” ala- nõn kesiştikleri yerde şekil- lendiğini biliyoruz. Bu göreli belirsizlik, tiyatronun köken- leri itibarõyla bir kõr/kent ay- rõmõnõ gereksizleştirir. Ama iş profesyonel ölçülerde icra edilen tiyatro sanatõna gelince, o zaman belirginleşen çerçeve, tartõşmasõz kent kültürüdür. Antikçağdan bu yana sanat- sal/toplumsal işlevi ve me- kânlarõyla kentin ayrõlmaz bir parçasõ haline gelen tiyatro, bu özelliğiyle hem kent kültürü- nün hem de kent mimarisinin harcõ içine katõlmõştõr. Üzerinde yaşadõğõmõz Ana- dolu coğrafyasõ, bu durumun anõtsal örnekleriyle doludur. UZUN BİR YOLCULUK Yaşar Yõlmaz da, Bod- rum’daki antik tiyatroda git- tiği bir konserde sahne önüne dizili aşõrõ güçlü hoparlörlerin eziyetine katlandõktan sonra, bu tiyatrolarõn ilk yapõldõkla- rõ dönemde ses düzeni soru- nunu nasõl hallettiklerini me- rak etmiş ve bir inşaat mü- hendisi olarak peşine düştüğü bu merak, onu Anadolu’daki tüm antik tiyatrolarõ teker te- ker dolaşmaya, onlarõn kent dokusuyla ilişkilerini araştõr- maya, ortak mimari özellik- lerini saptamaya yöneltmiş. Kendi ifadesiyle “sağlıklı bir kartalın belki de on günde uçabileceği 41 bin kilomet- relik yolu” tam on dört ayda kat etmiş. Bu uzun yolculukta sorular sorularõ kovalamõş: “Antik kentlerimizdeki tiyatroların yapılarını inceleme eylemi, yanıt arayan bazı soruları karşıma çıkardı: Binlerce izleyicinin oturduğu koyağa yayılan sesin doğal yolla en üst sıradaki izleyiciye ulaş- ması nasıl sağlanıyordu? Ba- zı Batılı araştırmacıların ti- yatroları ‘Helenizm Döne- mi’nden öncesine götürme- meleri doğru muydu? Ti- yatroların yapı fiziği olarak ortak özellikleri, ortak eğim- leri, ortak bakış yönleri var mıydı?..” Tam 115 antik kent ve 119 antik tiyatroyu gezen, hepsinde ölçümler yapan Ya- şar Yõlmaz’õn bu sorulara ge- tirdiği bazõ yanõtlar, antik ti- yatrolar hakkõndaki kimi yer- leşik kanõlarõ sarsacak, arkeo- loglarõn vardõklarõ bazõ so- nuçlarõ değiştirecek nitelikte. MERMER KOLTUKLAR Ses erişiminde kullanõlan araçlar bunun örneklerinden biri. Antik tiyatrolarõn hepsinin seyirci bölümlerinin 30 dere- celik bir eğimle yükseldiğini -teker teker ölçerek- saptayan yazar, bunun hem inşaat ge- reklerinden hem de ses erişi- mini sağlama amacõndan kay- naklandõğõnõ belirttikten sonra ses erişimindeki diğer önemli bir araç hakkõnda şunlarõ söy- lüyor: “Günümüzdeki açık hava dinletilerinde ses üst sı- ralara ancak elektronik araçların yardımıyla ulaştı- rılabiliyor. İlkçağ mühend- isleri aynı tiyatrolarda, ses erişimini doğal yolla, doğal araçlar kullanarak çözmüş- lerdi. Romalı mimar Vitru- vius tiyatroda sesin en üst sı- raya erişmesi için, bronz küplerin müzikteki Kanon kuralına uygun olarak di- zildiklerini belirtir.” Daha sonra, yapõlan arkeolojik ka- zõlarda bu küplere veya onla- rõn yerleştirildikleri yuvalara ilişkin herhangi bir bulguya rastlanmamasõndan ötürü Vit- ruvius’un verdiği bu bilginin kuşkuyla karşõlanmaya baş- landõğõnõ belirten Yõlmaz, fark- lõ bir açõklama öneriyor ve Romalõlarõn gelişmiş inşa tek- niği ile bronz küplerin yerini orta yolun kenarõna dizilen mermer sõrtlõ yüksek koltuk- larõn aldõğõnõ söylüyor. Bu açõklama uluslararasõ akademik toplulukta da yankõ bulunca, Yaşar Yõlmaz 15 Temmuz’da Avusturya’da dü- zenlenecek uluslararasõ bir konferansa bu tezini anlatmak üzere davet edildi. Yaşar Yõlmaz’õn, Kültür ve Turizm Bakanlõğõ’ndan da “mevcut boşluğu doldurma- da önemli bir gayret” olarak “teşekkür alan” kültürel mi- rasõmõzla ilgili çalõşmasõ, tabii ki bu kitapla noktalanmadõ. Yaklaşõk 5 yõldõr başka bir dev araştõrmanõn peşinde veri topluyor: Türkiye’den yurtdõ- şõna götürülmüş antik eserler. Dünyanõn sayõlõ müzelerinde- ki eserleri tek tek tespit ediyor, belgeliyor ve bunlarõ kitaplaş- tõrmak için çalõşõyor. Evet, üç yanõ denizlerle çev- rili olduğu kadar, antik tiyat- rolarla da dolu bir coğrafyada yaşõyoruz. Bu antik tiyatrola- rõn (birkaçõyla sõnõrlõ kalma- dan) kendi gerçek işlevlerine uygun olarak, sahne sanatlarõ ve özellikle de tiyatro ürünle- rinin günümüzde de sahne- lendiği mekânlar haline geti- rilmesi, bunun için festivaller ve daha uzun soluklu çalõş- malar düzenlenmesi gerekmez mi? Bu topraklarõn kültür mi- rasõna sahip çõkan, dünden bu- güne köprüler kuran bu tür ça- balar kültür ile turizmin de ger- çek anlamda kesiştiği bir alan oluşturmaz mõ? Bu sorularõn nasõl yanõtlar bulacağõnõ bilemesek de, siz siz olun, eğer bir tatil yerindey- seniz veya tatile çõkmaya ha- zõrlanõyorsanõz, mutlaka Yaşar Yõlmaz’õn “Anadolu Antik Tiyatroları” kitabõndan bir tane edinin. Nasõl olsa gide- ceğiniz yerin yakõnõnda bir ören yeri göreceksiniz; kitabõn içinde o yerin adõnõ bulun, sayfasõnõ açõn ve tarihle tiyat- ronun büyülerinin kesiştiği bir gezintiye çõkõn. [email protected] Antik tiyatrolar tarihle tiyatronun buluştuğu büyülü yerler. Oysa antik tiyatrolarla dolu bu coğ- rafyada, bu birikim yeterince kullanõlmõyor. Tiyatrolarõn işlevlerine uygun olarak kullanõlmasõ hem kültür ile turizmin kesişmesine hem de kültürel mirasõn geleceğe aktarõlmasõna önayak olur. Ya- şar Yõlmaz’õn kitabõ bu amaca da hizmet eden önemli bir çalõşma. (Fotoğraflar: YAŞAR YILMAZ) MONTREUX’DA CAZ Mustafa Özer’in ‘Yağlõ Güreş, 648 Yõllõk Gelenek’ sergisi Fransõz Kültür Merkezi’nde Pehlivanlar sergi meydanõnda YILDIZ ÇELİK Foto - muhabiri Mustafa Özer’in ‘Yağlı Güreş, 648 Yıllık Gelenek’ başlõklõ fotoğraf sergi- si 29 Ağustos’a kadar İstanbul Fransõz Kültür Merkezi’nde ser- gileniyor. 2003’ten bu yana Agen- ce France Presse’te (AFP) foto- muhabiri olarak çalõşan Özer’in sergisi, pehlivanlarõ, ağasõ, cazgõ- rõ, yağcõsõ, bezcisi, er meydanõna akõn eden izleyicisi ile bir bütün olan, bu geleneksel spora sõra dõ- şõ bir teknikle tanõklõk ettiği fo- toğraflardan oluşuyor. Dünyada sadece Türkiye’de ve Türkler tarafõndan yapõlan bir spor ve kültür olan yağlõ güreşin başlamasõ ile ilgili çeşitli rivayetler var. Yine de miladõ, 1346 yõlõnda Orhan Gazi’nin Rumeli’yi ele geçirmek için düzenlediği sefer- lere başladõğõ gün olarak kabul gö- rüyor. Özer’e, neden yağlõ güre- şi fotoğrafladõğõnõ sorduğumuzda; “648 yıldır kesintisiz yapılan Türklere ait bir kültür ve spor. Ayrıca, benim çalıştığım tarz bir çalışma yapılmadı” diye yanõt- lõyor. Fotoğraflarda manda, dana ve malak derisinden yapõlmõş kõs- petleri üzerinde, kavranmasõ güç olsun diye yağlanan, güreşe ha- zõrlanõrken ahenkli bir şekilde peşrev çeken pehlivanlar, el ense, sarma, boyunduruk, kemane, kurt kapanõ, künde diye isimlendirilen güreş oyunlarõ ile yer alõyorlar. Doğal õşõk oyunlarõ ile daha da çarpõcõ hale gelen yağlõ güreş fo- toğraflarõ, daha önce Edirne ile Mustafapaşa arasõndaki Viran- tekke’de, Cumhuriyetten sonra 1924 yõlõndan bu yana yapõlan, Edirne Sarayiçi Mevkii’nde çe- kildi. Sergi sõrasõnda Lydia Mutschmann tarafõndan Kõrk- põnar Yağlõ Güreşleri’nde çekilen görüntülerden oluşan bir video- art gösterimi de gerçekleştiriliyor. 42 fotoğraftan oluşan sergi son- rasõ, sõnõrlõ sayõda basõlacak olan 160 fotoğrafõn yer aldõğõ “Ko- leksiyon Kitap” da kitapçõlarda yerini alacak. Quincy Jones’a özel bölüm Kültür Servisi - Uluslararasõ caz festivalleri içinde en büyük buluşmalardan biri olarak adlandõrõlan ‘Montreux Uuslararası Caz Festivali’ başladõ. Festivalin ilk günlerinde sahneye çõkan sanatçõlardan biri de Joe Satriani’ydi. Satriani, Montreux’de Chickenfoot hard rock topluluğuyla birlikte müzik yaptõ. Bu yõl 43.’sü yapõlan ve kenti tüm dünyadan önde gelen sanatçõ ve topluluklarla buluşturan etkinlik, 18 Temmuz’a dek sürecek. Bu yõl 75 yaşõna basan Quincy Jones’a özel bölüm ayrõlõrken, müzikseverler toplam 350 konser izleyecekler, bu konserlerin 260’õ ücretsiz gerçekleştiriliyor. Festivalde bu yõl ayrõca müzik tarihinde önemli bir durak sayõlan ve bir ekol olan Motown’õn 50. yõlõ da kutlanõyor. Bu büyük buluşmaya aralarõnda Antony and the Johnsons, Alice Cooper, Bill Evans, Black Eyed Peas, George Benson, Grace Jones, Herbie Hancock & The Lang Lang’in de olduğu rock ve caz müziği yapan birçok sanatçõ ve topluluk katõlõyor. Doğal õşõk oyunlarõyla çekilmiş fotoğraflar, sadece Türkiye’de yapõlan bu geleneksel spora sõra dõşõ bir bakõş sunuyor. Albertina Müzesi sel mağduru Kültür Servisi - Viyana’nõn önemli müzelerinden Albertina Müzesi’nin 950 bin parça sanat eserinden oluşan koleksiyonunun yarõsõ tahliye edildi. Viyana’daki sel baskõnõndan zarar görmemeleri için konteynerlere yerleştirilen eserler, müzenin ana deposunda yer alõyordu. Müze müdürü Klaus Albrecht Schroeder yaptõğõ açõklamada, müzedeki diğer eserlerin de nem kaptõklarõ için en kõsa sürede kaldõrõlmalarõ gerektiğini söyledi. Eserler için en büyük tehlike ise konteynerler ilaçlama için açõldõklarõnda mikro organizmalarõn vermiş olabileceği zarar. Albertina Müzesi’nde Dürer, Michelangelo, Rembrandt, Schiele ve Klimt gibi önemli sanatçõlarõn eserleri yer alõyor ve müze her yõl 1 milyon civarõnda ziyaretçiyi ağõrlõyor. Joe Satriani. Kaş Antifellos Tiyatrosu Patara Tiyatrosu Kyaneai Tiyatrosu Arykanda Tiyatrosu Yaşar Yõlmaz ‘Anadolu’da Antik Tiyatrolar’ kitabõnda 119 tiyatronun izini sürüyor Anadolu antik tiyatroları CAZ FESTİVALİ’NDE BUGÜN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle