Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
geçenler yerden yere vuruluyor.
Fakat yönetime müdahale edildiği gün siyasal
alanda şu veya bu ölçekte, hatta iktidar sahibi.. mü-
dahaleye hedef olan partinin milletvekili veya yö-
neticisi, bir büyük kentin belediye başkanı.. adla-
rı sanları belli olanların.. o gün -bugün aslanlar gi-
bi savundukları- demokrasi uğruna neden par-
maklarını oynatmadıklarını araştırmak…
Hatta darbe yapanlara karşı çıkmayanları da ser-
gilemek, topluma gerçek yüzlerini göstermek ge-
rekmiyor mu?
28 Şubat’ı örnek alalım.
O gün laik rejim yerine bir İslam Cumhuriyeti kur-
ma hayalleri, uygulamaları içinde olan Necmettin
Erbakan başbakandı. Yardımcıları ya bakandı ya
da parti yöneticisi.
Köşk’teki AKP’li, 28 Şubat’ta, dinci olmakla övü-
nen Erbakan’ın Refah Partisi’nin milletvekili, lide-
rin önde giden akıl hocası, danışmanı, partinin yö-
netim kurulu üyesi değil miydi?
Bugün hararetli bir demokrat, ne ki mahkeme-
ye çıkmayan kişileri darbeci diye suçlayan, dar-
belere karşı olmadık nutuklar atan Başbakan, 28
Şubat’ta İstanbul gibi bir kentte belediye başka-
nı değil miydi?
Say say bitmez ama son bir örnek; 28 Şubat’ın
ünlü generallerini karalamak için bunlarla -maa-
zallah- bir savaş çıksa ne yapardık gibi söylemlerle
belleği zayıf kamuoyunu yanına çelmeye çalışan..
geçen pazar günü yine Ergenekon’u (darbe he-
veslilerini) tepeledik diye böbürlenen Bülent Arınç
isimli eski Refah’lı, bugün AKP’li kişi.. 28 Şubat’ta
neredeydi?
Dün dut yemiş bülbüldü her biri. Bugün ise...
Bugün askere olmadık yakıştırmaların yapılma-
sına önayak olanlar, 28 Şubat’a karşı çıkamadılar.
28 Şubat koşullarını içeren darbeyi yediler…
Dün kuvvet, kudret karşısında susanlar, içinde
bulundukları partiyi devre dışı bırakanlara karşı çı-
kamayanlar…
Örneğin 28 Şubat’ta suspus kesilenler, tek bir
cümlelik eleştiri yapamayanlar.. yıllarca dilleri
ceplerinde.. konuşmadılar.. çil yavrusu gibi da-
ğıldılar.
Ta ki iktidarı ellerine geçirinceye kadar… İntikam
günü gelinceye.. 2002’ye kadar...
Demokratikleşme adı altında -TSK dışında- bü-
tün kurumları bir bir ele geçirdiler...
Laik cumhuriyet ilkelerine son darbeyi RTÜK’te
vurdular.
Başkanlığına -Arınç’ın ilim adamlığına tanıklık et-
tiği- laikliği dine müdahale gören birisini getirdiler.
Başbakanları pazar günü kongre nutkunda..
TV’lerde yayımlanan aile etiğine aykırı kimi dizile-
ri şikâyet ediyordu.
Bu, bir işaret. Yeni RTÜK Başkanı ile TV’ler üze-
rinde yeni hesapları olsa gerek.
Gelmiş geçmiş müdahalelere sanki karşı çıkmış,
direnmişler gibi.. bugün irili ufaklı bütün AKP’li söz
sahiplerinin ağızlarından darbe sözcüğü ve darbeci
dediklerinin adları düşmüyor...
İçlerinden biri; soldan dinci sağa kıvrak bir dö-
nüş yapan Kültür Bakanı Ertuğrul Günay; parti bü-
yüklerinin hesapsız saldırılarına ek yaptı.
Darbecilerin rütbelerinin sökülmesini.. lojmanların,
emekli olduktan sonra yasa gereği tahsis edilen
araçların ellerinden alınmasını istedi.
Neredeyse 12 Eylül generallerine kırk satırı ya da
kırk katırı reva görecek!
Başbakanları, yardımcıları, bakanları.. her pazar
TV’leri işgal ediyor ve tam kadro kamuoyunun bey-
nini yıkıyorlar.
Örneğin çeteleri yok ettiklerini yineleyip duru-
yorlar.
Oysa Türkiye’nin bugüne dek görmediği bü-
yüklükte, halkı soyan en büyük çete; üstelik ma-
sum insanları din konusuyla kandırarak para top-
layan Deniz Feneri çetesi AKP iktidarı ile yaşıt!
Mehmetçik Vakfı’ndan esirgediği olanağı Deniz
Feneri’ne tanıyarak vergiden muaf tutan da Baş-
bakanları!
Yolsuzlukların daniskaları yaşanıyor yedi yıldır.
Devlet gücünü, yargı olanaklarını bu denli açık
biçimde yandaşlarına kullanan bir iktidar görme-
di Türkiye.
Pir Sultan Abdal ne demiş:
“Yürü bre Hızır Paşa / Senin de çarkın kırılır / Gü-
vendiğin padişahın / O da bir gün devrilir.”
Günümüzün sivil paşaları! Sizin de çarkınız bir
gün kırılacak…
Size güvenenler! Gün gelecek güvendiğiniz
dağlar devrilecek!
Hesap, öteki dünyada değil, bu dünyada soru-
lacak!
SAYFA 21 TEMMUZ 2009 SALICUMHURİYET
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul PB 30
Edirne PB 33
Kocaeli PB 32
Çanakkale PB 34
İzmir B 35
Manisa B 36
Aydın B 39
Denizli B 37
Zonguldak B 27
Sinop Y 26
Samsun Y 26
Trabzon Y 25
Giresun Y 25
Ankara B 31
Eskişehir B 28
Konya B 31
Sıvas Y 25
Antalya B 38
Adana B 35
Mersin B 34
Diyarbakır B 39
Şanlıurfa B 40
Mardin B 36
Siirt B 37
Hakkâri B 27
Van B 24
Kars Y 21
Oslo Y 19
Helsinki Y 18
Stockholm Y 20
Londra Y 23
Amsterdam Y 25
Brüksel Y 26
Paris Y 26
Bonn Y 27
Münih B 26
Berlin B 26
Budapeşte PB 32
Madrid PB 39
Viyana PB 29
Belgrad B 30
Sofya B 29
Roma A 27
Atina A 32
Zürih PB 31
Moskova Y 25
Aşkabat A 38
Astana B 23
Taşkent A 41
Bakû Y 31
Bişkek Y 35
Tiflis PB 27
Kahire B 35
Şam B 37
Ülkemizin kuzey kesim-
leri parçalı ve çok bulut-
lu, Batı Karadeniz’in iç
kesimleri, Doğu Anado-
lu’nun kuzeyi ile Sinop,
Çankırı ve Yozgat çev-
releri sağanak ve gök-
gürültülü sağanak ya-
ğışlı, diğer yerler az bu-
lutlu geçecek. Yağışlar
Orta Karadeniz, Doğu
Karadeniz çevrelerinde
kuvvetli olacak.
SİLİVRİ - Başkan Tayyip Bey, kü-
resel ekonomik krizin Türkiye’ye teğet
geçtiğini söyleyip eklemişti:
“IMF’ye ümüğümüzü sıktırmayız!”
Aradan kaç ay geçti?
29 Mart yerel seçimleri yapıldı, Er-
genekon gözaltıları sürdü...
Tayyip Bey, bütçedeki açığın 22 mil-
yara dayandığını görünce halkın
ümüğünü sıkmaya başladı.
Önce “dumansız hava sahası” de-
nilerek sigaraya zam geldi...
Sigara içmeyenler çok sevindi:
“Helal olsun demokrasinin ve öz-
gürlüklerin simgesi Başbakanıma!”
Ardından akaryakıta...
Metrobüse binenler sevindi:
“Halkın başbakanı böyle olmalı!”
İstanbul Büyükşehir Belediye Mec-
lisi, baktı ki yerel seçimlerde torba tor-
ba dağıtılan gıda paketlerinin fatura-
sı yüksek, bir gecede AKP’lilerin oy-
larıyla suya yüzde 8.5 zam yaptı.
Az daha unutuyordum...
Turizmin belini kırmanın zamanı gel-
mişti.
Hemen KDV arttırıldı.
Üç yıldızın üzerindeki turizm işlet-
meleri, birinci sınıf içkili lokantalar ha-
pı yuttu.
Yüzde sekize indirilen KDV oranı
yüzde 18’e çıkarıldı.
Akaryakıta yapılan zam, ekmekten
şekere dek her ürüne yansıyacak.
İstanbul’da yapılacak yıllık IMF top-
lantısına değin Türkiye IMF’yle anlaş-
mak zorunda.
Şimdilerde IMF’yle yapıl-
ması olası bir anlaşmanın
politikaları uygulanıyor.
Zamlarla parasal disiplin ya-
pılıyor...
Böylece piyasalara güven
verilmeye çalışılıyor.
Peki halkımız ne yapıyor?
Sadaka toplumu yaratılmış...
Varoşlardaki dinci-tarikatçı yapı-
lanma ramazanda gıda torbası dağıtır,
iftar çadırları kurar ve işin içinden çıkar.
Olan emekçilere olur!
Yazımı Silivri’den yazıyorum...
Genel yayın yönetmenimiz İbrahim
Yıldız’la birlikte ilk duruşmayı izleme-
ye geldik ama salona giremedik; geri
döndük.
Görevliler girişte gerekçe gösterdiler:
“Cumhuriyet’in iki muhabiri içeride
sizi alamayız.”
Yapacak bir şey yoktu!..
Bizi tanıyan bir genç meslektaş ya-
nımıza gelip İbrahim’le beni uyardı.
“Ağabey sabah 6.30’da gelecektiniz,
saat 8.30, giremezsiniz!”.
Dayanamadım:
“Pamuk çapasına değil, duruşmayı iz-
lemeye geldik.”
Gülüştük!..
Bir yıl önce gözaltına alınmıştı Mus-
tafa Balbay.
İlk sorgusundan sonra tutuksuz yar-
gılanmak üzere salıverilmişti.
Aradan aylar geçti, yeniden gözaltı-
na alındı.
Balbay, Gürbüz Çapan ve Tuncay
Özkan ikinci davada yargıç karşısın-
dalar...
Türkiye ise ekonomik krizin etkisi al-
tında...
Söke Ovası’ndaki üreticiler kan ağ-
lıyor... Karadeniz’de fındık üreticileri-
nin durumu ise ortada.
Anadolu’da küçük işletmeler ka-
panmış, gençler arasında işsizlik
oranı yüzde 20’yi aşmış.
Türkiye’de ekonomik kriz halkı de-
rinden etkilerken biz bir süre daha Er-
genekon, çeteler, gladyo, derin devlet,
faili meçhullerle oyalanırız.
Bizim liboş-dinci tayfa, gazetelerin
köşelerinde, televizyon kanallarında
AKP’yi “Demokrasi geliyor, askeri ve-
sayet bitiyor” diye pompalarken, Gü-
ler Zere ve Abdülsamet Çelik zin-
danda yaşam savaşımı veriyor.
Güler Zere’nin Milliyet’te çıkan fo-
toğrafını bilmem gördünüz mü?
Güler Zere ve Abdülsamet Çelik, kan-
ser hastası...
Yetkililer sanırım şöyle düşü-
nüyorlar:
“Ölsünler!”
Ergenekon’dan tutuklu pek
çok kişi sağlık nedenlerinden
ötürü salıverilirken, Zere ve Çe-
lik içeride tutuluyor.
Ve bir ölüm haberi...
Erzurum H Tipi Cezaevi’nde
yatan İsmet Ablak üç yıl önce
cilt kanserine yakalanmıştı.
Hastalığı ilerledi ve 37 gün önce Er-
zurum Araştırma Hastanesi’ne kal-
dırıldı...
İş işten geçmişti ve İsmet Ablak 40
yaşında yaşamını yitirdi.
Ablak, 15 yıldır cezaevindeydi...
Bu mudur hukuk, bu mudur adalet?
Bir yandan ekonomik kriz, işsizlik.
23 milyarlık bütçe açığının halkın sır-
tından çıkarılması.
Dinci-tarikatçı kuşatma!
Üstünün örtülmesine çalışılan Hrant
Dink cinayeti, Malatya’daki Zirve Ya-
yınevi katliamı sanıklarının bazılarının
duruşmaya katılmamaları...
Her şey iç içe girmiş!
İnanın aklım almıyor!..
Ergenekon soruşturmasının sonu-
na kadar üzerine gidilmesinden ya-
nayım...
Cumhuriyet’e atılan bombalar, kan-
lı Danıştay baskını, faili meçhul cina-
yetler.
Hepsi aydınlatılmalı, askeri darbe-
ler dönemi bitmeli, devlet içinde örgütlü
çeteler çökertilmeli.
Sivil darbeye karşı da aynı tavır için-
deyim!
Özgür ve demokratik bir toplumdan
yanayım!
Balbay’ı, Doğu Perinçek’i, Tuncay
Özkan’ı, Gürbüz Çapan’ı, Prof. Dr.
Ferit Bernay’ı, Adil Serdar Saçan’ı içe-
ride tutarak ne devlet içindeki çetele-
ri, ne de darbecileri ortaya çıkarabilir-
siniz.
Askeri darbeleri siviller yapmaz!
Örgütün üst düzey komutanları ol-
duğu savlanan, darbe günlüğü tuttuk-
ları ortaya çıkan emekli paşalar dı-
şarıda, gazeteciler, bilim insanları içe-
ride!
Laik demokratik Cumhuriyeti, Ay-
dınlanma Devrimini savunan tüm si-
vil yurtseverleri alın içeriye, hep birlik-
te rahatlayalım.
Unutmadan ekleyeyim:
“Ergenekon soruşturmasını yürüten
savcıların hazırladığı üç iddianame top-
lam 5 bin 500 sayfa... Yargı heyeti bu-
nun altından nasıl kalkar bilemiyorum!”
Ergenekon adı verilen davanın ikin-
ci halkasını oluşturan dünkü duruşmada
savcı, emekli orgeneraller Hurşit To-
lon ve Şener Eruygur’un Adli Tıp’a
gönderilmesini, ATO Başkanı Sinan Ay-
gün’ün tutuklanmasını istedi...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Aklım Almıyor!..
1. KOŞU: F: Macrakanta (1), P: Coccinelle (2), PP:
Coşkunkõzõ (3), S: Rastaban (4). 2. KOŞU: F: Merdan
(7), P: Baranoğlu (2), PP: Başer (4), S: Ersedam (5). 3.
KOŞU: F: Kolçak (8), P: Çakabey (3), PP: Sonefendi
(9), S: Kõzõlyurt (7). 4. KOŞU: F: Hürağa (7), P: Ak-
fõrtõna (6), PP: Erentay (3), S: Savdal (11).
5. KOŞU: F: No Limite (4), P: Kerem Paşa (3), PP:
Sear Factor (7), S: Cemboy (1). 6. KOŞU: F: Berkcan
(5), P: Özgenim (3), PP: Capkancaş (10), S: Beylerbe-
yi (6). 7. KOŞU: F:
Tenedos (9), P: Velvet
Storm (5), PP: Kaanõm
(3), S: Mean Machine
(8). 8. KOŞU: F: Du-
manlõ (12), P: Sonu-
mut (5), PP: Hõşõr (9),
S: Arpak (7).
ALTILI GANYAN
8 7 4 5 9 12
6 3 5 5
3 7 3 9
11 1 8 7
2/12 6/2 2 4/1
Emekli maaşları AİHM’deMURAT KIŞLALI
ANKARA - Avukat Sedat
Vural, Bülent Ecevit başbakan-
lõğõndaki koalisyon döneminde
SSK ve Bağ-Kur emeklilerine ya-
põlmasõ kararlaştõrõlan 100 liralõk
iyileştirmenin, AKP tarafõndan ip-
tal edildiği gerekçesiyle Avrupa
İnsan Haklarõ Mahkemesi’ne
(AİHM) başvurdu. SSK ve Bağ-
Kur emeklilerinin maaşlarõnõ
Temmuz 2009 itibarõyla 150-
200 lira az aldõğõnõ belirten Vu-
ral, AİHM’ye gönderdiği dilek-
çede, 7 yõllõk kaybõn emekli ba-
şõna 5 ile 13 bin lira arasõnda ol-
duğunu bildirdi.
Aynõ zamanda SSK emeklisi
olan Ankara Barosu avukatla-
rõndan Sedat Vural’õn AİHM’de
açtõğõ dava dilekçesine göre süreç
şöyle gelişti:
Memura 100 lira iyileş-
tirme: Bülent Ecevit başba-
kanlõğõndaki koalisyon hüküme-
ti ile memur sendikalarõ arasõnda
varõlan anlaşmaya göre memur ve
emekli memur aylõklarõna 1 Ocak
2003 tarihinde başlamak üzere
toplam 100 liralõk (o dönemki pa-
rayla 100 milyon lira) iyileştirme
yapõldõ.
Koalisyon SSK ve Bağ-
Kur emeklisine de yansıtı-
yor: Koalisyon hükümeti, bu
iyileştirmenin SSK ve Bağ-Kur
emeklisine de yansõtõlmasõnõn
4447 sayõlõ Sosyal Güvenlik ve İş-
sizlik Sigortasõ Yasasõ’na göre bir
zorunluluk olduğu gerekçesiyle
30 Ekim 2002 tarih ve 2002/4847
sayõlõ Bakanlar Kurulu kararõ al-
dõ.
AKP kararı kaldırdı: 3 Ka-
sõm 2002 tarihindeki erken se-
çimde iktidara gelen AKP hükü-
meti ise memurlara yapõlan 100
liralõk artõşõ SSK ve Bağ-Kur
emeklilerine yansõtan Bakanlar
Kurulu kararõnõ 16 Ocak 2003
gün ve 2003/5116 sayõlõ kararla
ortadan kaldõrdõ.
10 milyon emekliye 13
bin lira: AKP hükümetinin bu
kararõ, yaklaşõk 10 milyon SSK
ve Bağ-Kur emeklisinin aylõkla-
rõnõn Temmuz 2009 itibarõyla
150-200 lira eksik ödenmesine ve
Ocak 2003-Temmuz 2009 ara-
sõnda emekli başõna yaklaşõk 5 bin
ile 13 bin liralõk kayõp oluşmasõ-
na neden oldu.
Danıştay reddetti: Kendi-
si de aynõ zamanda SSK
emeklisi olan avukat Vural,
bu Bakanlar Kurulu kararõnõ
yargõya taşõdõ. Danõştay 11.
Dairesi ve ardõndan Danõştay
İdari Dava Daireleri Kurulu,
Vural’õn talebini reddetti.
AİHM’de dava açıldı: İç
hukuk yollarõnõn tükenmesi
üzerine Vural, Ocak 2003 -
Temmuz 2009 arasõndaki ay-
lõklarõnõn eksik ödenmesi so-
nucu uğradõğõ toplam 11 bin
130 lira 73 kuruşluk zararõn
tazmin edilmesi talebiyle
AİHM’de dava açtõ.
Avrupa’nın mülkiyet
hakkına aykırı: Dilekçede
“AİHM birçok kararında,
emekli maaşında arttırma
kararının uygulanmaması
sonucu, uygulanma kararı-
na karşı açılan ulusal mah-
kemelerdeki ret kararını
‘mülkiyetten yararlanmama’,
bu bağlamda Avrupa İnsan
Hakları Sözleşmesi’nin 1
No’lu ek protokol ile ekle-
nen ‘mülkiyet hakkõna’ ay-
kırılık içerisinde değerlen-
dirilmekte ve hüküm kur-
maktadır. Aynı hükmün ta-
rafımca açılan davada da
uygulanmasını talep et-
mekteyim” denildi.
Alman turist bıçaklanarak öldürüldü
İstanbul Haber Servisi - Tak-
sim İstiklal Caddesi’nde kalbine
aldõğõ bõçak darbesiyle ağõr ya-
ralanan Alman uyruklu Gregor
Kerkeling (41), kaldõrõldõğõ has-
tanede yaşamõnõ yitirdi. Görgü ta-
nõklarõ, ambulansõn olay yerine
yarõm saat sonra geldiğini ileri sü-
rerken polis, saldõrgan İbrahim
Akyol’u (26) gözaltõna aldõ.
Yurttaşlar yakaladı
Taksim’de dün sabah saatle-
rinde, kõz arkadaşõ Hatice I. ile
birlikte İstiklal Caddesi’nde do-
laşmaya çõkan Alman uyruklu tu-
rist Gregor Kerkeling’in yanõna
gelen İbrahim Akyol, çiftten pa-
ra istedi. Kerkeling’in Akyol’un
para talebini reddetmesi üzerine
ikili arasõnda tartõşma başladõ.
Tartõşmanõn büyümesi üzerine bõ-
çağõnõ çeken İbrahim Akyol, Al-
man turisti kalbinden bõçakladõ.
Ambulansa suçlama
Daha sonra olay yerinden ka-
çan Akyol, yurttaşlar tarafõndan
yakalanarak polise teslim edildi.
Olay yerine çağrõlan ambulansla
hastaneye kaldõrõlan Gregor Ker-
keling, hastanede ameliyata alõn-
dõ. Ancak Kerkeling, yapõlan
tüm müdahalelere rağmen kur-
tarõlamadõ.
Olayõn ardõndan gazetecilere
konuşan bazõ görgü tanõklarõ,
ambulansõn olay yerine yaklaşõk
yarõm saat sonra geldiğini ileri sü-
rerek “Taksim’de İlk Yardım
Hastanesi var. Oradan ambu-
lansın buraya gelmesi bu kadar
uzun sürer mi?” diye tepki gös-
terdi. Polis olaya ilişkin incele-
me başlatõrken, Akyol’un akli
dengesinin yerinde olmadõğõ, da-
ha önce de hastanede psikolojik
tedavi gördüğü öğrenildi.
Aynalı Çarşı ilgi bekliyor Çanakkale’nin simgelerinden, türkülere ko-
nu olan ve içerisinde hediyelik eşya satılan elli işyerinin bulunduğu Aynalı Çarşı’da
esnaf, yerli ve yabancı turistlerin ilgisinin giderek azalmasından ve bu nedenle de
satışların düşmesinden şikâyetçi. Çarşı esnafı, iş yapamadıkları için kiralarını da-
hi ödeyemez duruma gelmekten yakınıyor. (Fotoğraf: AA)
Bakan Ergin de
toplantıya katıldı
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõç
ve savcõlarõn atama, nakil ve görev yeri değişik-
liklerinin görüşüldüğü Hâkimler ve Savcõlar
Yüksek Kurulu (HSYK) toplantõsõndan dün de
sonuç çõkmadõ. Dünkü toplantõya Adalet Bakanõ
Sadullah Ergin de katõlõrken yaklaşõk 1500
yargõç ve savcõnõn durumunu ilgilendiren karar-
namenin bu hafta çõkmasõ bekleniyor. HSYK,
Adli ve İdari Yargõ Yaz Kararnamesi Taslağõ ile
ilgili çalõşmalarõnõ Hâkimevi’nde sürdürüyor.
Yaklaşõk bir haftadõr toplantõlara katõlmayan
Adalet Bakanõ ve kurulun başkanõ Sadullah Er-
gin, dünkü toplantõya katõldõ. Kurulun sabah
toplantõlarõnõn ardõndan Ergin, Adalet Bakanlõğõ
Müsteşarõ Ahmet Kahraman ile birlikte iki sa-
at kaldõğõ toplantõdan ayrõldõ. Ergin, HSYK’nin
öğleden sonraki toplantõsõna ise katõlmadõ.
HSYK Başkanvekili Kadir Özbek, çalõşmalara
bugün saat 10.00’da devam edileceğini bildirdi.
Bu arada yargõç ve savcõlarõn durumunu görü-
şen HSYK toplantõlarõ bazõ HSYK üyelerine yö-
nelik basõn kampanyasõ gölgesinde sürüyor.
HSYK toplantõlarõ, Ergenekon soruşturmasõnõ
yürüten savcõlar ve yargõlamanõn yapõldõğõ mah-
kemedeki yargõçlarõn görev yerlerinin değiştiri-
leceği iddialarõyla kamuoyu gündemine otur-
muştu. Gizli olmasõna karşõn HSYK toplantõlarõ-
nõn içeriği olduğu iddia edilen bilgiler hükümet
yanlõsõ gazetelerde yer alõyor.
HSYK’DE YİNE KARAR YOK
‘Hukuk devleti
baltalanıyor’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - YAR-
SAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağaoğlu, Hâ-
kimler ve Savcõlar Yüksek Kurulu (HSYK)
üyelerine yönelik yõpratma kampanyasõna tepki
gösterdi. “Gizli olmayan bir yemeğe” katõlan-
larõn gizli izlemeyle çekilen fotoğraflarõna gaze-
telerde yer verilmesiyle hukuk, yasalar, basõn
meslek ilkeleri ve etik kurallarõn çiğnendiğini
belirten Eminağaoğlu, “Bu kişiler görevlerini
kötüye kullanmaktadırlar. Hukuksal yollara
başvurulacaktır” değerlendirmesini yaptõ.
Eminağaoğlu, dün Star gazetesinde yer alan
fotoğraflõ haberle ilgili olarak yazõlõ açõklama
yaptõ. İnsanlarõn gizli izlemeyle çekilen görün-
tülerinin amaç dõşõ, tek yanlõ, çarpõk, art niyetli
ve yönlendirici yayõnlara konu edildiğini belir-
ten Eminağaoğlu, “Gizli izleme yapılıp, anın-
da özel amaçlı olarak belirli basın organla-
rında yayına konu ediliyorsa; bu durum, re-
simleyen kişilerin gizli çalışmalarını, kamu-
sal amaçlı değil, siyasi amaçlı ve kamuoyu
yaratmaya yönelik yaptıklarını ortaya koy-
maktadır. Bu kişiler görevlerini kötüye kul-
lanmaktadırlar” dedi. Eminağaoğlu, yayõmla-
nan fotoğraf konusunda hukuksal yollara başvu-
rulacağõnõ kaydetti.
YARSAV BAŞKANI
Gregor Kerkeling, Taksim’de kendisinden para isteyen ve akli dengesi
bozuk olduğu ileri sürülen bir kişi tarafõndan kalbinden bõçaklandõ
Alman turistin bıçaklanma
anı güvenlik kameralarına
yansıdı. Olaya yoldan ge-
çenlerin müdahale etme-
mesi dikkat çekti. Ambu-
lansın da geç geldiği ileri
sürüldü. Polis olaya iliş-
kin inceleme başlattı.
İHMAL VE DUYARSIZLIK