18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 21 TEMMUZ 2009 SALI 6 HABERLER TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ [email protected] - www.mehmetfarac.com Müslüman Kardeşler Ör- gütü (İhvan-ı Müslimin) dün- yadaki tüm şeriatçı grupların atası sayılır. Mısırlı köktendinci Hasan El Benna bu örgütü 1928 yılında İsmailiye kentin- de kurmuştu. Örgüt son ge- nel seçimlerde Mısır parla- mentosunda grup oluştura- cak kadar büyüdü! İşte Türk Hizbullahı’nın re- feranslarından biri de bu ör- güttü!.. Bundan 9 yıl önce İs- tanbul’da polisin düzenle- diği operasyonda öldürülen Hizbullah lideri Hüseyin Ve- lioğlu, 1982 yılında Suri- ye’nin Hama kentinde mey- dana gelen ayaklanmalar- dan kaçarak Mardin’in Kızıl- tepe ilçesine yerleşen Mol- la Ahmet ile ilişkiye girmiş- ti. Hizbullah, İhvancılarla ge- lişen bu diyaloğun ardından harekete geçmişti! Askeri yapılanmasını İran gladyosuyla yürütülen işbirli- ğiyle oluşturan örgütün fikri te- melleri ise Güneydoğu’daki Nur medreselerinde atılmıştı! Nurculuk Fethullah Gü- len’le birlikte hoşgörü ve di- yalog takıyyesine oturtulmak istense de gerçek öyle değil- di! Çünkü 1985-2000 yılları arasında Güneydoğu’yu kan gölüne çeviren Hizbullah şid- detinin sahipleri Said Nursi hayranıydı! Dinci şiddet, toplumu kor- ku ve kaos altında tutarken bugün Hizbullah düş- manı olanlar ise kafa- larını kuma gömmüş- tü. Nasıl olsa “kâfir”ler öldürülüyordu! Nasıl- sa kravatlı şeriatçılara kimse dokunmuyor- du! Kısacası ikiyüzlü- ler “Bana dokunma- yan yılan bin yaşasın” sözüne sığınmıştı! Ne zaman ki Hiz- bullah’ın mezar evleri ortaya çıktı ve örgüt Zehra Eğitim Vakfı Başkanı Nurcu İzzettin Yıldırım ve arkadaşlarını öl- dürdü, işte o zaman Fethul- lah’ın yayın organları Hizbul- lah’ı hedef almaya başladı! Nurcular öylesine saldırdılar ki, örgütün “şeytan” dediği ren- kli basın bile onların gerisin- de kaldı! Fethullahçı Zaman gazete- si, Aksiyon dergisi ve Sa- manyolu televizyonu günü- müzde Hizbullah’ı sert bi- çimde hedef almaya devam ediyor. Onlara göre örgütün adı: “Hizbulvahşet!..” Nur şakirtleri tüm bunlara karşın Hizbullah’la aralarındaki bağlantı ne zaman gündeme getirilse karşı çıkıyor- lar! Oysa başta Veli- oğlu olmak üzere ör- gütün tüm yöneticile- rinin Nur medresele- rinde yetiştiği, Nursi ve onun risalelerini re- ferans aldığı biliniyor. Bu bağlantıyı son olarak Diyarbakır’da görülen Hizbullah ana davasının önemli sa- nıklarından biri deşifre etti. Bu kişi 17 Ocak’ta Hizbullah’ın Beykoz’daki karargâhı basıl- dığında Hüseyin Velioğlu’nun yanında bulunan Cemal Tu- tar’dı. Tutar aslında örgütün üniversiteler sorumlusuydu. Çok iyi bilgisayar kullanan bu militan, örgütün bilgi ban- kasının da başındaydı. Tutar aynı zamanda çekirdekten yetişmiş bir militan olduğu için zaman zaman tetikçi olarak da kullanılmıştı. Tutar geçen hafta yapılan duruşmada 100 sayfalık sa- vunmasını okudu. PKK’lilere “kâfir” dedi, hâkimlerin ör- gütü tanımadan yargılama yaptığından yakındı. Ancak üzerinde asıl düşünülmesi gereken, örgütün beslendiği kaynaklarla ilgili söyledikle- riydi. Hizbullah’ın birçok “ce- maat”i ve “dava adamı”nı ör- nek aldığını belirten Tutar, örgütün referanslarını şöyle anlatmıştı: “Mısır’da İhvan-ı Müslimin Cemaati, Lübnan Hizbullahı, Şeyh Said ve Said Nursi haz- retleri... Said Nursi hazretleri- nin Risale-i Nur külliyatı bizim için bir kaynaktır.” Aynı kaynaklardan besle- nen ve aynı medreselerde büyüyen takıyyeci Nurcula- rın hem Hizbullah’a saldırıp hem de fikri bağlantıyı inkâr etmelerinin ardında ne var acaba?.. Elbet ülkeyi ku- şatan “dinci Ergenekon” bir gün deşifre olur, siyasi ve ekonomik bağlantıları orta- lığa serilince bu soru da yanıtını bulur! Hizbullah’ın Referansı Kim?.. Hamas!.. Abdullah Öcalan, Murat Karayılan, Cemil Bayık ve diğer PKK yöneticileri özellik- le son bir yıldır Doğu’daki din- ci örgütlenmelerle ilgili sert açıklamalar yaptılar. Onlara göre “Kürt siyasetinin engel- lenmesi Doğu ve Güneydo- ğu’da Kürt Hamas’ını yarata- cak!..” Hatta Karayılan işi da- ha da ileri götürerek “PKK’yi engellerse- niz Hamas’ı yaratırsınız” bile dedi! Türk Hiz- bullahı’nın önde gelen- leri ise bu iddiaya hep karşı çıktı. “Kürt Hamas’ı”nı son olarak DTP Genel Başka- nı Ahmet Türk gündeme ge- tirince Hizbullahi çizgideki ör- gütler ayaklandı. Türk, geçen hafta İstanbul’da yapılan “De- mokrasiye, Barışa ve Çözüme Çağrı Yürüyüşü”nde, “Siz laik sistemi esas alan, Kürt soru- nunun çözümünü demokratik yollarla çözmek isteyenleri dik- kate almazsanız, yarın Kürtle- rin Hamas’ı , Hizbullah’ı çıka- cak... O zaman daha tehlikeli bir yere gitmiş olacağız” demişti! Hizbullahi çevreler Ahmet Türk’e öfkelendi. Örgütün ya- yın organlarından Doğru Haber gazetesi tabandan gelen tep- kileri bu haftaki sayısının man- şetine taşıdı. Hizbullah’ın, PKK ve DTP’ye yönelik uyarısında, örgütler arası gerginliğin bü- yüyeceğini gösteren şu ilginç satır- lar vardı: “Kürtlerin temsilcisi olamazsı- nız. Müslü- man Kürt- lere duyduğunuz hazımsızlığı- nızı bir yerlere jurnalleme ile gi- dermeye çalışmanız size bir fayda vermeyecektir. Kürtleri İs- lami değerlerinden ve göre- neklerinden uzaklaştırıp yoz- laştırma planlarınız Kürtleri bü- yük bir felaketle karşı karşıya getirecektir. Kürtlerin imanları- nın muhafazası için hizmette bulunanlara karşı kin ve ada- vetinizden vazgeçin.” Hatay’da Ne Oldu?.. 10 Temmuz’da bu köşedeki yazılardan birinde “Hatay’a Dikkat” başlığı vardı. Yazıda, “PKK son 10 yıldır Amanos Dağları’nın kesiştiği ilçelerde varlığını korumaya çalışıyor. Ocak ayından iti- baren bölgede yaşanan olaylar ise Hatay’ın dik- katle izlenmesi gerektiğini bir kez daha kanıtlı- yor” denilmişti. Üstelik yazının sonunda PKK’nin 24 Ocak-23 Haziran tarihleri arasındaki eylemsel hareketliliğine de dikkat çekilmişti. Yazının yayımlanmasının üzerinden tam bir hafta geçti ve Hatay’da 17 Temmuz’da büyük bir çatışma yaşandı. Hassa ilçesinin kırsal ke- siminde yürütülen operasyonlarda 3 PKK’li öl- dürüldü. Bu çatışmadan birkaç saat sonra aynı böl- gede bulunan bir sığınakta, 5 el bombası, 11 şar- jör, 300 mermi ve 1 telsiz ile yaşam malzeme- leri ve gıda maddeleri ele geçirildi. 1993’ten bugüne kadar bölgede 50 kadar ey- lem yapan PKK, biri yüzbaşı olmak üzere 6 as- keri şehit etmişti. Örgütün 20 militanı öldürül- müş, 140’ı da yakalanmıştı! Son altı ayda ise PKK’nin bölgedeki iki mili- tanı güvenlik güçlerine teslim oldu. Örgütün 10 sığınağı imha edildi, tonlarca yaşam malzemesi ve gıda maddesi ile çok sayıda patlayıcı güvenlik güçlerinin eline geçti. Ancak PKK son 5 yılın en büyük darbesini 4 gün önce aldı. Güvenlik bi- rimlerine göre öldürülen teröristlerden biri PKK’nin Amanos bölge sorumlusuydu!.. Son operasyon Hatay’a dikkat edilmesini bir kez da- ha zorunlu kılıyor! ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Tüketici Dernekleri Federas- yonu’nun (TÜDEF) Ankara’da 15 Ekim 2008 tarihinde yürürlüğe gi- ren ulaşõm zammõyla ilgili olarak yü- rütmenin durdurulmasõ ve zammõn iptali talebiyle açtõğõ davada, Ankara 9. İdare Mahkemesi, “durdurma” kararõ verdi. TÜDEF Genel Başkanõ Ali Çetin yaptõğõ açõklamada, 2008 yõlõnõn ba- şõnda çoklu bilet ücretlerinin 1 liradan 1.20 liraya çõkarõlarak ulaşõma yüzde 20 oranõnda zam yapõldõğõnõ, 15 Ekim’de ise EGO otobüsleri, Metro ve Ankaray’da çok binişli kartlarda tek biniş ücretinin 1.40 liraya, özel halk otobüsleri, minibüsler ve tekli biniş- lerde 1.70 liraya çõkarõldõğõnõ anõm- sattõ. Böylece toplamda bir yõl içinde bilet fiyatlarõna yüzde 41.6 oranõnda zam yapõldõğõnõ belirten Çetin, 15 yõl- da ise ulaşõm ücretlerinin tam bilette 350 kat, öğrenci biletinde 400 kat art- tõrõldõğõnõ ifade etti. Ankara Anakent Belediyesi yönetimini zam kararõnõ geriye almaya davet ettiklerini, ancak “hayır” yanõtõ alõnca zammõn iptali için dava açtõklarõnõ belirten Çetin, şunlarõ kaydetti: “Ankara 9. İdare Mahkemesi hukuka aykırılığı açık olan dava ko- nusu işlemin yürütmesinin durdu- rulmasına karar verdi. Kısacası mahkeme, zam için ‘keyfidir, fahiştir, haksõzdõr, dur’ diyor. Akay Kavşa- ğı için 15 yıl sonra gelen karara bi- le ‘yargõ kararõ var, uymak zorunda- yõm’ diyen Melih Gökçek’in bu ka- rarı derhal uygulamaya koymasını ve zamları geri almasını bekliyoruz. Aksi halde yargı kararına uymadığı için kendisi ve diğer görevliler hak- kında suç duyurusunda buluna- cağız. Zam kararı ile 10 ay içinde Ankaralılardan 1 milyar lira key- fi olarak alınmış ve bir kısmı taşı- macı esnafına verilmiştir. Kara- rın kesinleşmesiyle birlikte haksız ve hukuksuz olarak ödediğimiz 1 milyar lirayı yargı yoluyla beledi- yeden geri isteyeceğiz.” Komutanlara suikast iddiası için 4 gözaltı ‘AKP, kadınları ikinci sınıf olarak görüyor’ İstanbul Haber Servisi - İstanbul Bah- çelievler, İzmit ve Gölcük’te düzenlenen operasyonlarda Deniz Kuvvetleri Komu- tanlõğõ’nda görevli bazõ amirallere yönelik suikast planlarõ bulunan krokiler, TNT ka- lõplarõ, fişekler ve bir miktar uyuşturucu ele geçirildiği ileri sürüldü. Operasyon kapsamõnda 3’ü Deniz Kuvvetleri’nde görevli teğmenle bir sivil gözaltõna alõndõ. Operasyonun İstanbul Emniyet Müdür- lüğü’ne yapõlan bir ihbarõ üzerine başlatõl- dõğõ belirtilirken, 3 farklõ adrese eşzamanlõ operasyon düzenlendi. Adreslerde yapõlan aramalarda bazõ krokiler ele geçirildi. Ele geçirilen ‘belgenin’ Deniz Kuvvetleri Komutanlõğõ’nda görevli bazõ amirallere planlanan suikast hazõrlõğõ krokileri oldu- ğu iddia edildi. Krokilerin yanõ sõra adres- lerde çok sayõda TNT kalõbõ, dolu fişek ve bir miktar esrar ile captagon hap ele geçi- rildi. Gözaltõna alõnan şüphelilerin İstan- bul Emniyeti Terörle Mücadele Şube Mü- dürülüğü’nde sorgulandõğõ belirtildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Baş- bakan Recep Tayyip Erdoğan’õn, Münev- ver Karabulut cinayetine atõfta bulunarak söylediği, “Kendi başına bırakılan ya da- vulcuya, ya zurnacıya...” şeklindeki sözle- rine, sivil toplum örgütlerinden ve CHP’li- lerden tepki geldi. Cumhuriyet Kadõnlarõ Derneği Genel Başkanõ Şenal Sarıhan, “Münevver Karabulut cinayetine ilişkin olarak daha önce, AKP’nin farklı görev- lileri tarafından benzer açıklamalar ya- pılmıştı. Bu açıklamalar bize, iktidarın kadın-erkek eşitliği sorununa nereden baktığını çok iyi özetliyor. İktidar partisi kadınları ikinci sınıf vatandaşı olarak gö- rüyor” dedi. CHP Ankara Milletvekili Nes- rin Baytok da konuya ilişkin görüşlerini şöyle dile getirdi: “Biz bu sözlere müste- hakız. Türkiye’yi nereye götürmek iste- diklerini, her olayda olduğu gibi bu olay- da da görüyoruz. Cinayeti çözememiş ol- manın toplum vicdanında yarattığı sıkın- tıyı gördüler, o nedenle bu şekilde konu- şuyorlar. Başbakan başarısızlığını bu sözlerle örtmeye çalışıyor.” TEĞMENLER SORGUDA ERDOĞAN’IN SÖZLERİNE TEPKİ ASKİ’nin su tarifesine dava Tüketici Hakları Derneği’nce, ASKİ’nin yeni su tarifesinin iptali istemiyle Ankara Bölge İdare Mahkemesi’ne dava açıldı. Ellerindeki yeni su tarifesine yönelik dövizlerle Ankara Bölge İdare Mahkemesi önünde toplanan der- nek üyeleri adına basın açıklaması yapan Tü- ketici Hakları Derneği Genel Başkanı Turhan Çakar, ASKİ’nin konutlarda kullanılan suya uyguladığı kademeli fiyat tarifesinin Danıştay tarafından iptal edilmesinden sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi’nce konutlardaki su- yun bedelinin 1 metreküp için 2.70 TL olarak belirlendiğini belirtti. Çakar, “Bu tarife ‘indi- rim’ diye yansıtılarak basın ve Ankaralı tüke- ticiler yanıltılmıştır. Çünkü bir önceki tarife- de 0-10 metreküp arası su kullanan konut aboneleri atık su bedeli dahil 1 metreküp suya 1.55 TL öderken, şimdi yeni tarifeyle 2.70 TL ödeyecektir” dedi. (Fotoğraf: AA) Suya yapılan zam TBMM’ye taşındı İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul Milletvekili Çe- tin Soysal, İBB’nin İstanbul’da suya yaptõğõ yüzde 8.5’lik zam oranõnõ TBMM’ye taşõyarak İçişleri Bakanõ Beşir Atalay’õn yanõtlamasõ istemiyle yazõlõ önerge verdi. Çetin Soysal önergesinde, “Halkõn sağlõğõnõ doğrudan ilgilendiren suya bu kadar yüksek oranda zam ya- põlmasõnõn gerçek nedeni ne- dir? Su ile ilgili olarak seçim- den sonra yapõlan yatõrõmlarda yapõlan iş hangi firmalara, han- gi tarihte, hangi bedelle ihale edilmiştir? Suya yapõlan zam- ma bu ihalelerin etkisi ne ka- dardõr” diye sordu. Yol kesip 3 kişiyi dövdüler İstanbul Haber Servisi - Silivri’de önceki akşam moto- sikletle gezen Tolga Akçay ile Mehmet Şahin adlõ arkadaşlar, iki araç tarafõndan trafikte sõ- kõştõrõldõ. Otomobillerden inen 10 kişi iki arkadaşõn bulundu- ğu motosikleti, tekmelerle 5 metre yükseklikten yan yola attõlar. İki arkadaş saldõrõyõ kü- çük kõrõklarla atlatõrken saldõr- ganlar yol kenarõnda yürüyen bir çocuğu da araçlarõna alõp gözlerini bağladõktan sonra kõ- yasõya dövdüler. Silivri Jandar- masõ, çok sayõda kişiyi gözaltõ- na aldõ. Boğaz resmi sanal ortama aktarıldı İstanbul Haber Servisi - İstanbul Boğazõ, 1 milyar 47 milyon piksel boyutunda çeki- len fotoğrafla sanal ortama ak- tarõldõ. 360TR Multi Medya Grubu’ndan yapõlan açõklama- da, panoramik özelliği bulunan fotoğrafõn yaklaşõk 40 GB bo- yutunda olduğu belirtildi. Açõklamada, fotoğrafõn “http://360tr.com/detaypan/bo- gaz1” internet adresinden gö- rülebileceği kaydedildi. Harç protestosu İstanbul Haber Servisi - Beyoğlu’nda Genç-Sen üyesi bir grup üniversite öğrencisi harç zammõnõ protesto etti. Tü- nel’de toplanan grup Galatasa- ray Meydanõ’na kadar yürüdü. Burada yapõlan açõklamada, ai- lelerin çocuklarõnõ güçlükle okutmaya çalõştõklarõ ve öğren- cilerin zor koşullarda eğitimle- rini sürdürdükleri ifade edildi. On numara çekildi 11, 12, 16, 20, 22, 23, 25, 28, 30, 34, 35, 37, 39, 45, 48, 49, 54, 60, 66, 69, 72 ve 80 Gökçek yine yargõya takõldõ Cemal Tutar. Ankara 9. İdare Mahkemesi, ulaşõma yapõlan yüzde 20’lik zam için yapõlan başvuruyu haklõ buldu. Zammõn yürütmesi durdurulurken TÜDEF, karar uygulanmazsa suç duyurusunda bulunacak Cumhurbaşkanõ Gül, son dönemlerde tartõşmalõ raporlara imza atan kurumla ilgili talimat verdi Adli Tõp’a DDK incelemesiANKARA/İSTANBUL(Cumhu- riyet) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, dinci Anadolu’da Vakit gazete- si yazarõ Hüseyin Üzmez’in cinsel ta- ciz ve Münevver Karabulut cinayeti davalarõ konusundaki skandallarla gündeme gelen Adli Tõp Kurumu için, kendisine bağlõ Devlet Denetle- me Kurulu’nu (DDK) harekete ge- çirdi. Cumhurbaşkanlõğõ’ndan yapõlan yazõlõ açõklamada, Cumhurbaşkanõ Gül’ün Adli Tõp Kurumu ile ilgili ba- sõn-yayõn organlarõnda yer alan skan- dal iddialarõ üzerine DDK’yi, ku- rumda inceleme yapmakla görevlen- dirdiği bildirildi. Açõklamada, Gül’ün DDK’ye Adli Tõp Kurumu’nun 2007, 2008, 2009 faaliyetlerinin mevzuata uygun biçimde yerine getirilip geti- rilmediğinin denetlenmesi talimatõ verdiği bildirildi. Cumhurbaşkanõ Gül, DDK’den ayrõca Adli Tõp Ku- rumu hizmetlerinin etkin ve verimli bir şekilde yürütülmesinin ve gelişti- rilmesinin sağlanmasõ amacõyla söz konusu kurumun mevzuat, teşkilat, personel, amaç, araç, gerekçe ve me- totlar yönünden de değerlendirmeye tabi tutulmasõnõ istedi. Yasayla ku- rulan DDK, anayasanõn 108. madde- sinde belirlenen denetim, araştõrma ve inceleme faaliyetlerini yürütüp so- nuçlarõ gereğinin yapõlmasõ için ilgi- li kurumlara gönderiyor. Adli Tõp Kurumu, dinci Anado- lu’da Vakit gazetesi yazarõ Hüseyin Üzmez’in cinsel istismarõna uğra- yan B.Ç’ye (14) “Ruh sağlığı bo- zulmamıştır” yönünde rapor ver- miş, Üzmez’in tahliyesine yol açmõştõ. Kurum, Etiler’de Münevver Karabu- lut’un otopsisinde başka ceset üze- rindeki sperm örneğinin genç kõza bu- laştõğõnõ itiraf ederek tartõşmalara ne- den olmuştu. Adli Tõp Kurumu’nun, son olarak 2.5 yõl önce İsmailağa Camisi’nde emekli imam Ali Öztürk’ü öldür- dükten sonra linç edilen Mustafa Erdal’õn kanõnda yaptõğõ incelemede yeni bir skandala imza attõğõ ortaya çõktõ. Kurumun, Erdal’õn kanõnõn otopsi sõrasõnda başka bir cesetten alõ- nan kadõn kanõyla karõştõrõldõğõ belir- lendi. Yeni bir skandal daha Habertürk gazetesinden Serhat Alaattinoğlu’nun haberine göre skan- dal olay, İsmailağa cinayetinin ar- dõndan meydana geldi. Soruşturmayõ yürüten Cinayet Büro ekipleri, cina- yetin ardõndan yaşanan linç olayõna karõşanlarõ tespit etmek için camide bulunan, kime ait olduğu belirlene- meyen takke ve çoraplarla giysi par- çalarõnõn da aralarõnda bulunduğu 15 adet kanlõ materyali ATK’ye gön- derdi. Savcõlõk, imamõ öldüren Erdal ile imam Öztürk’ün cesetleri üzerin- den alõnan kan örneklerine de DNA testi yapõlmasõ ve test sonuçlarõnõn gözaltõna alõnan cemaat üyelerinin kan örnekleriyle karşõlaştõrõlmasõnõ istedi. ATK, linç edilen Erdal’a ait kanõn kri- minal laboratuvar incelemesini ta- mamlayarak, inceleme sonucunu po- lise gönderdi ancak kurumun verdi- ği raporda kanõn bir kadõna ait oldu- ğu görüldü. Bunun üzerine polis, ka- nõ alõnan şüpheliler arasõnda bir ka- dõnõn bulunmadõğõnõ belirterek, kanõn tekrar incelenmesi talebinde bulundu. ATK Biyoloji İhtisas Dairesi, po- lisin gönderdiği kanõ tekrar incele- meye aldõ ve yeniden yapõlan incele- mede kanõn bir kadõna ait olduğu ke- sinleşti. Erdal’õn kanõnõn başka kişiyle karõştõğõ belirlendi. Bunun üzerine ku- rum, kan numunelerini tekrar incele- dikten sonra polise yazdõğõ yazõda kanlarõn karõştõrõldõğõnõ itiraf ederek “özür” mektubu yazdõ. Erdal’a ait kan örnekleri gerekli incelemelerin ar- dõndan polise gönderildi. Gül, B.Ç. raporunda ve Münevver Karabulut otopsisinde yapõlan skandallarla güvenilirliği sarsõlan Adli Tõp Kurumu için Devlet Denetleme Kurulu’nu harekete geçirdi. Kurumun 2007, 2008 ve 2009’daki faaliyetleri mercek altõna alõnacak.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle