25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 21 TEMMUZ 2009 SALI 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Ne İdam, Ne de Yargısız Uygulaması Kalktı Ergenekon adı verilen davada ikinci iddiana- me dönemi başladı. Bu iddianame açıldıktan sonra, mahkeme hu- zuruna çıkmadan, aylardır bekleyen tutuklu sa- nıkların çilelerinin biteceği, eninde sonunda adaletin tecelli edeceğini sananlar, yanılmakta- dırlar. Dünkü Cumhuriyet’in “Yargıca Müebbet Ceza” başlıklı başyazısı, bu durumu çok açık bir biçimde gözler önüne serdikten sonra, hukuk ve de- mokrasi tarihinde şimdiye dek görülmemiş bir du- rumu da dile getirmekteydi. Ergenekon davasının bitmeyeceği, bitemeye- ceği, yıllarca süreceği şimdiden görülmektedir. İçinden çıkılmaz iddianamelerin birbirini izlediği bu “ucu açık” davanın bir sonuca varmadan yıl- larca sürmesi halinde büyük yük kimin sırtına bi- necek, büyük azap kimin vicdanına çöreklene- cektir? Tabii ki yargıçların Yargıç, başyazıda da belirtildiği gibi, adaleti da- ğıtmakla mükellef kişidir. Peki, bir yargıcın önüne getirilmiş dosyalar, için- den çıkılmaz hale gelmişse ne olur? Başyazıda belirtildiği gibi, yargıç müebbeden adalet dağıtamama cezasına çarptırılmış olur. “Silivri Ceza İnfaz Kampusu”nda durum budur. Gerçi, hâkimlerin çarptırıldıkları fiili cezanın vic- dani yönleri dışında bir yaptırımı yoktur. Denebilir ki, aslında cezaya çarptırılan, hâkimler değil, onların verdikleri veya sürmesinde sakın- ca görmedikleri tutuklama kararları yüzünden yar- gısız infaz edilen sanıklardır. Ama unutmaylım ki, yargıç sıfatına layık hiçbir yargıç bu durumu kendisine yakıştıramaz. Bir yandan insanların tutuklu olarak, yargısız in- faza maruz kalmalarına neden olurken bir yan- dan da, ömür boyu adalet dağıtamama cezası- nı vicdanında çeken yargıç, bu durumda artık “hem yaradır, hem bıçak/ hem kurbandır, hem cel- lat” Evet, Ergenekon olayının bize gösterdiği Tür- kiye’de yargısız infazın hukuk eliyle yürütül- mekte olduğudur. Bu infaz, kimi zaman hürriyeti bağlayıcı bir ce- za şeklinde tecelli ederken, kimi zaman da Kuddusi Okkır olayında olduğu gibi, idama dö- nüşebilmektedir. Yasalara, insan haklarına, vicdana, demokra- siye sığmayan böyle infazı tenfiz etmenin de her- hangi bir yaptırımı yoktur. Kuddusi Okkır’ın yar- gısız ve kanunsuz infazını tenfizden haklarında şi- kâyetçi olunan hâkim ve savcılar için Adalet Ba- kanlığı Teftiş Kurulu soruşturmaya gerek gör- memiştir. Doktorlar hakkındaki dosya ise vali ve kaymakamların izin vermemesi yüzünden rafa kal- dırılmıştır. Tekirdağ Devlet Hastanesi’ndeki 15 doktor ile ilgili soruşturma ise Tekirdağ 3. Asliye Mahkemesi tarafından Adli Tıp raporu alınmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir. Bu durumda kimse “Türkiye yargısız infaza göz yummayan bir hukuk devletidir” diye ortaya çık- masın! Bu durumda kimse “Türkiye’de idam cezası yoktur” demeye kalkmasın! Çünkü bunlar doğru değildir. Hem yargısız infaz vardır, hem de idam. Kuddusi Okkır yargısız infazla idam edilmiş tek kişi de değildir. Önceki gün de üç yıl önce kan- sere yakalanan ve yapılan tüm yasal girişimlere karşın Erzurum Devlet Hastanesi’nin bodrum ka- tında “tedavi edilirken!” ölen İsmet Ablak katıl- dı yargısız idamlıklar kervanına... Ağız kanseri Güler Zere, tahliye edilmesi yolun- daki beş doktor raporuna karşın Adli Tıp’ın aksi yön- deki raporu yüzünden hapiste ölümü bekliyor. Samet Çelik (kan kanseri), Aynur Epli (bağır- sak kanseri) Erol Zavar (mesane kanseri), Ga- zi Dağ (belden aşağısı felçli) Gülezar Akın (Hi- pofiz bezi tümörü var), Halil Güneş (kemik kan- seri) , Halil Yıldız (82 yaşında yardımsız yaşamını sürdüremiyor), İsmet Ayaz (Çölyak hastası be- deni 10 yaşında çocuk gibi) Memduh Kılıç (son aşama siroz hastası) Nizamettin Akar da (gırtlak kanseri) hapishanede ölüm cezalarının in- fazı için sıra bekleyen insanlar. Yanlış anlaşılmasın, Güler Zere de, diğerleri de tutuklu değiller, hükümlüler. Ama bunların hiçbiri ölüm cezasından hüküm giymediler. Çünkü Türkiye’de artık ölüm cezası yok. Efendim ne dediniz?... Yok mu?.. asirmen@cumhuriyet.com.tr ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğ- lu, İmralõ’da tutuklu bulunan terör ör- gütü başõ Abdullah Öcalan’õn da Kürt sorununun çözüm sürecine da- hil olup olmadõğõ sorusuna, “Türkiye kendi iradesi ile çözümler ürete- bilir. Devletin MGK gibi güvenlik zeminleri vardır. Başka zemin aramayın” dedi. Davutoğlu dün gazetelerin Ankara temsilcileri ile kahvaltõda bir araya gel- di. Davutoğlu, dõş politika ile bağlantõlõ konularda diğer bakanlõklarla birlik- te çalõştõklarõnõ, bunun son örneğinin Nabucco projesi olduğunu söyledi. Da- vutoğlu, Irak konusunda da çalõşma- larõn değişik bakanlõklarla birlikte yürütüldüğünü belirtti. Türkiye’nin bir Kõbrõs meselesi olduğunu, KKTC Cumhurbaşkanõ Mehmet Ali Talat ile Güney Kõbrõs Rum Yönetimi lideri Di- mitris Hristofyas arasõndaki müza- kerelerin iyi niyetle yürütülmesi ge- rektiğini kaydeden Davutoğlu, Kõb- rõs’taki müzakerelerin çözüm için son şans olduğunu söyledi. Davutoğlu, kimsenin zamana oynamamasõ, mü- zakerelerin taktik mücadele alanõ ol- mamasõ gerektiğini bildirdi. Stratejik barõş peşinde olunmasõ gerektiğini ifade eden Davutoğlu, “Rumlar so- runu sonu gelmez bir sürece sok- mamalı” dedi. KKTC’deki müzaka- releri Cumhurbaşkanõ’nõn yürüttüğü- nü dile getiren Davutoğlu, KKTC’de- ki hükümet ile de bir sorunlarõ olma- dõğõnõ savundu. ABD Başkanõ Obama yönetimiy- le ilişkilerin son derece olumlu gitti- ğini dile getiren Davutoğlu, ABD-Tür- kiye ilişkilerinin kurumsallaşmõş iliş- kilerin en kapsamlõsõ olduğunu söyledi. Davutoğlu, Türkiye’nin Azeri-Er- meni sorununda krizleri sabõrla çöze- rek vizyonunu gerçekleştireceğini be- lirtirken bu yõl bu konuda olumlu ge- lişmeler beklediklerini dile getirdi. Da- vutoğlu, Kafkaslar’da kardeş halkla- rõn birlikte yaşamalarõ gerektiğini bil- dirdi. ABD’de Ortadoğu’daki sorun- larõ çözmeye yönelik irade olduğunu dile getiren Davutoğlu, yakõn bir za- manda Başbakan ile birlikte Suriye- Halep’e gideceklerini dile getirdi. Irak’ta ülkenin birliğini sağlaya- cak bir parlamentonun ortaya çõkma- sõnõn sadece Irak’õ değil bölgeyi da ra- hatlatacağõnõ ifade eden Davutoğlu, Türkiye için Erbil ile Basra, Kerkük ile Bağdat, Telafer ile Diyala arasõn- da fark olmadõğõnõ söyledi. Davutoğ- lu, Ortadoğu’ya, Irak’a dõşarõdan de- ğil kendi içlerinden baktõklarõnõ vur- guladõ. Türkiye’nin Irak’taki tüm gruplarla en samimi ilişkileri götüren tek ülke olduğuna dikkat çeken Da- vutoğlu, Irak’ta bölgesel ve yerel yö- netim arasõnda görüş ayrõlõğõ olduğu- nu, kendilerinin bunun aşõlmasõnõ is- tediklerini söyledi. Dağlõca saldõrõsõnõn ardõndan Kuzey Irak ile çatõşma yaşanacağõ beklenti- si oluştuğunu, ancak 8 ay sonra Tür- kiye’nin bazõ anlaşmalar imzaladõğõ- nõ dile getiren Davutoğlu, Kürtlerin de bu anlaşmalarõn bir parçasõ olduğunu bildirdi. “İnşallah sıcak takibi ge- rektirmeyecek şartlar oluşur” diyen Davutoğlu, önemli olanõn artõk sõcak takibi gerektirmeyecek şartlarõ oluş- turmak olduğunu söyledi. Davutoğlu, “Kapsamlı çözüm yollarına ihti- yaç var” dedi. Kürt sorununun çözü- mü sürecine İmralõ’da tutuklu bulunan terör örgütü başõ Abdullah Öca- lan’õn da dahil olup olmadõğõnõn so- rulmasõ üzerine ise Davutoğlu, “Tür- kiye kendi iradesi ile çözümler üre- tebilir. Devletin MGK gibi güvenlik zeminleri vardır. Başka zemin ara- mayın” karşõlõğõnõ verdi. Davutoğlu, gelecek günlerde eski Dõşişleri Ba- kanlõğõ Müsteşarõ ve eski Washington Büyükelçisi Faruk Loğoğlu ile gö- rüşeceğini de söyledi. Baykal 71 yaşõnda CHP Genel Başkanı Deniz Baykal’a doğum gününde gazeteciler sürpriz yaptı. Antalya Konyaaltı Caddesi’ndeki evinde dinlenen Baykal’ın doğum günü dolayısıyla, evinin önünde bekleyen gazeteciler pasta aldı. Bunun üzerine evinden çıkan Baykal, apartmanın girişinde gazetecilerle bir araya geldi. Gazetecilere teşekkür eden Baykal, pastayı TRT’de staj yapan Merve Çelmeli’ye kestirdi. İlk dilimi Çelmeli’ye ikram eden Baykal, yaşını soran gazetecilere “2009 eksi 1938” cevabını verdi. (Fotoğraf: GÜRSU KUNT) Kõlõçdaroğlu, Erdoğan’õn Baykal’a yönelik eleştirilerine yanõt verdi ‘Cumhurbaşkanlığı sinyalleri’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkan- vekili Kemal Kılıçdaroğlu, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn “2011 seçimlerinde son kez milletvekili adayı olacağım... Yahu doymadınız... Ben bu- nu, 55 yaşındayım söylüyo- rum. 70 yaşına geldin hâlâ söylemiyorsun” sözleriyle CHP lideri Deniz Baykal’õ he- def almasõyla ilgili olarak “Cumhurbaşkanlığı’nın sin- yallerini vermeye başladı” değerlendirmesini yaptõ. Başbakan Erdoğan’õn AKP Ankara il kongresinde partile- rini hedef alan sözleri CHP’de tepkiyle karşõlandõ. CHP Grup Başkanvekili Kemal Kõlõçda- roğlu, “Bizim, Erdoğan vesa- yetinden kastettiğimiz, ken- disinin tüm önemli konular- da tek karar mercii haline gel- mesidir. Tek adam olmanın gücünü hissediyor, zevkini yaşıyor. 33 kez Anayasa Mah- kemesi’ne gitmemezi bile de- mokrasiye aykırı gibi sunu- yor. Bir Başbakan’ın bunu söylemesi demokrasiden ne kadar uzak olduğunu ve Er- doğan sultasının ne kadar güçlü olduğunu gösteriyor. Hangi demokratik ülkede, Anayasa Mahkemesi’ne baş- vurulması suçlama konusu yapılabilir” dedi. Kõlõçdaroğlu, Erdoğan’õn “2011 seçimlerinde son kez adayım” sözlerini “Cumhur- başkanlığı sinyalleri” olarak değerlendirdi. Kõlõçdaroğlu, Başbakan Erdoğan’õn kuvvetler ayrõlõğõ ilkesini hiçe saydõğõnõ vurgularken de “Demokratik bir ülkede bir başbakan, ya- sama-yürütme-yargıyı ken- dine bağlı gibi görür mü? TBMM’nin toplanma tarihi- ni de Sayın Arõnç değil, Sayın Başbakan belirlemişti. Yasa- ma organı üzerinde vesayeti vardır. Pek çok kez genel ku- rulu yöneten başkanvekiline müdahale etmedi mi?” dedi. ‘Demokrasiyi kullanıyor’ Erdoğan’õn “CHP’de Baykal sultası var” sözleriyle ilgili olarak da Kõlõçdaroğlu, “Eğer Sayın Başbakan’da demok- rasi kavramının kırıntısı var- sa, genel başkanın nasıl seçil- diğini bilir. Demokrasinin önünü açmak istiyorsa, genel başkanımızın, Türkiye’yi ger- çek Avrupalı yapalım çağrı- sına yanıt verir. Genel baş- kanımız ‘milletvekili doku- nulmazlığını kaldıralım, HSYK’den Adalet Bakanı ve müsteşarını çıkaralım, özerk vergi kuruluşları yaratalım’, dedi. Demokrası konusunda mangalda kül bırakmayan Başbakan, bu konuda ne söy- ledi? Açıklamaları, asıl he- define ulaşmak için demok- rasiyi araç olarak kullanma anlayışını bugün de korudu- ğunun göstergesi” görüşünü dile getirdi. ÖCALAN’A DOSYA VERECEKLER DTP’ye göre çözüme çok yakınız DTP Muş Milletvekili Sõrrõ Sakõk, Kürt sorununun çözümü için önyargõlardan arõnõlmasõ; bunun için de Öcalan’õn sunacağõ “yol haritasõ”nõn hükümet ve diğer kesimler tarafõndan dikkate alõnmasõ gerektiğini kaydetti. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - DTP, Ab- dullah Öcalan’õn Kürt sorunu konusunda 15 Ağustos’ta açõklayacağõ belirtilen “yol haritasını” masaya yatõrõrken parti olarak hazõrladõklarõ dos- yayõ da İmralõ’ya gön- derme kararõ aldõ. DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, Öcalan’õn açõkla- yacağõ yol haritasõna “ön- yargılı” bakõlmamasõ ge- rektiğini belirterek “Çö- züme çok yakınız” dedi. Terörist başõ Abdullah Öcalan’õn Kürt sorunu- nun çözümüne yönelik 15 Ağustos’ta açõklaya- cağõ belirtilen “yol hari- tası” konusunda, DTP durum değerlendirmesi yaptõ. DTP’liler Öcalan’a açõklamalarõ öncesinde ulaştõrmak üzere, parti görüşünü içeren bir dos- ya sunmayõ kararlaştõrdõ. Konuya ilişkin sorularõ- mõzõ yanõtlayan DTP Muş Milletvekili Sırrı Sakık, konunun partinin yetkili organlarõnda de- ğerlendirildiğini belirtti. Çözüm için önyargõlar- dan arõnõlmasõ gerekti- ğini, bunun için de Öca- lan’õn sunacağõ “yol ha- ritası”nõn hükümet ve diğer kesimler tarafõn- dan dikkate almasõ ge- rektiğini kaydeden Sa- kõk, BASK, IRA, Ceza- yir modelleri adõ altõnda bir dizi model sunuldu- ğunu, ancak Türkiye’nin kendi koşullarõna göre kendi modelini yaratma- sõnõn daha doğru olaca- ğõnõ ifade etti. Çözümün sadece Kürt- lere vurgu yapan, etnisi- teye dayalõ bir anayasa değişikliği değil, bütün halklarõn kimliklerini gü- vence altõna alan sivil anayasa ve yasa değişik- liği temelinde aranma- sõnõ isteyen Sakõk şunla- rõ söyledi: “Daha önce PKK talepleri daha farklıydı, bugün geli- nen noktada o kadar büyük bir farklılık var ki, İmralı’dan gelecek taleplerinin Türkiye halkını kucaklayacak talepler olduğunu dü- şünüyorum. Kimsenin Öcalan’dan geldi, diye komplekse kapılması- na gerek yok. Eğer ön- yargıyla yaklaşmazsak, çözüme çok yakınız.” Halis’e göre PKK barış arıyor DTP Tunceli Milletve- kili Şerafettin Halis ise düzenlediği basõn top- lantõsõnda, gazetecilerin sorusu üzerine, çözüm için ilk koşulu PKK’ye yönelik operasyonlarõn durdurulmasõ olarak açõk- ladõ. “PKK’ye düşen so- rumluluklar nedir” so- rusuna ise Halis, “PKK, defalarca geri çekilme durumunda oldu, defa- larca meşru savunma noktasının ötesinde bü- tün eylemlerini dur- durdu. Buna rağmen, büyük oranda kayıpla- ra neden oldu. Ama ba- rış arayışı içinde olma- ya gayret etti. Bu iti- barla PKK’nin yaptığı barış çağrılarına, dev- letin de cevap vermesi- ni istiyoruz ve temenni ediyoruz” yanõtõnõ verdi. Barzanidevredeolmakistiyor BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Hükümetin Kürt açõlõmõ konusunda atmasõ öngö- rülen adõmlar yeniden tartõşma ko- nusu olurken dikkatler Irak’õn kuzeyindeki gelişmelere çevrildi. Bölgesel Kürt yönetimi lideri Mesud Barzani’nin bu süreçte etkin biçimde devrede olmak, hatta Türkiye ile bu konuda res- mi bir mutabakat yapmak istedi- ği öğrenildi. Edinilen bilgilere göre, bölge- sel Kürt yönetimi, Türkiye’nin Kürt açõlõmõna ilişkin atacağõ adõmlarõ yakõn takibe aldõ. Hü- kümetin Kürt açõlõmõnda atacağõ adõmlar, “PKK’nin lider kad- rosu nereye gidecek; militan kadrosu Irak’ta mı kalacak, Türkiye’ye mi geçecek; Mah- mur Kampı PKK’lilerin iskâ- nına açılacak mı; Silah teslim etme aşamasına gelinirse mu- hatap kim olacak” sorularõnõn yanõt bulmasõnda etkili olacak. Bundan dolayõ, Barzani’nin, Tür- kiye ile çerçevesi geniş bir mu- tabakat yapmak istediği öğrenil- di. Bölgeden Ankara’ya ulaşan bilgilere göre Kürt yönetimi söz konusu mutabakatõn Türkiye ile Irak arasõnda olduğu gibi Türki- ye ile “Irak Kürdistan bölgesel yönetimi” arasõnda da yapõlma- sõnõ istiyor. Lider kadrosunun üçüncü bir ülkeye gönderilmesi... Konuyla ilgili bilgi veren Irak- lõ kaynaklar, Türkiye’nin atacağõ adõmlarla terör örgütünün lider kadrosunun üçüncü bir ülkeye gönderilmesinin gündeme gel- mesi durumunda, pasaportlarõn Irak hükümeti tarafõndan verile- ceğine, ancak bunun uygulama- sõnõn bölgesel Kürt yönetimi ta- rafõndan yapõlacağõna işaret etti- ler. Aynõ şekilde, üst düzey kad- ro dõşõndaki PKK militanlarõnõn Mahmur Kampõ’na yerleştiril- mesi ve buradaki militanlarõn Türkiye’ye gönderilmesi konu- sunda da Kürt yönetiminin dev- rede olmasõnõn kaçõnõlmaz oldu- ğuna işaret eden aynõ kaynaklar, Barzani’nin Türkiye’nin bu zo- runluluğunu gördüğü için Türki- ye ile Irak merkezi yönetimi dõ- şõnda mutabakat arayõşõ başlattõ- ğõna dikkati çektiler. PKK’nin silah bõrakma kara- rõ almasõ durumunda, bu silahla- rõn kime teslim edileceği de önemli bir tartõşma konusu oldu. ABD askerlerinin Irak’ta çekilme sürecininin tamamlanmasõnõn ar- dõndan PKK silah bõrakõrsa, tek muhatap olarak bölgesel Kürt yönetimi kalacak. Böylece PKK’nin elindeki silahlar, Tür- kiye’nin büyük hassasiyet gös- termesine karşõn Iraklõ Kürt grup- larõn eline geçmiş olacak. Böyle bir durumda, militanlarõn büyük bölümünün Irak Kürdistan De- mokrat Partisi’ne (IKDP) peş- merge yazõlacağõ belirtiliyor. Temas trafiği seyrekleşti Ancak bölgesel Kürt yöneti- minin anayasasõ nedeniyle Ankara ile Erbil arasõnda esen soğuk rü- gârlar yoğun temas trafiğine de yansõdõ. Son dönemde Kürt yö- netimi ile Ankara arasõnda temas sõklõğõ seyrekleşti. Daha önce varõlan mutabakat çerçevesinde Bölgesel Kürt yönetimi PKK ko- nusuyla ilgili “yönetimimiz, top- raklarının Türkiye’ye veya baş- ka komşulara karşı kullanıl- masına izin vermeme konu- sunda ciddi. İkincisi, yöneti- mimiz tarafından PKK’nin Irak’ın kuzeyindeki faaliyetle- rinin sınırlandırılması ve ön- lenmesi yönünde alınan ted- birler uygulanmaya devam ede- cek” mesajõ vermiş, ancak Tür- kiye’nin beklediği somut sonuç- lar ortaya çõkmamõştõ. Dõşişleri Bakanõ Ahmet Davutoğlu dün gazetelerin Ankara temsilcileri ile kahvaltõda bir araya geldi. Kõbrõs’taki müzakerelerin çözüm için son şans olduğunu söyleyen Davutoğlu, kimsenin zamana oynamamasõ gerektiğini bildirdi. Kürt sorununda Öcalan’õn da çözüm sürecine dahil olmasõna yönelik girişimlere ilişkin soruyu yanõtlayan Davutoğlu, ‘‘Devletin MGK gibi güvenlik zeminleri vardõr. Başka zemin aramayõn” dedi. Dõşişleri Bakanõ Davutoğlu, Öcalan’õn Kürt sorununun çözüm sürecine dahil olmadõğõnõ söyledi ‘Başkazeminaramayõn’ AKP hükümetinin Kürt açõlõmõ konusunda atacağõ adõmlar tartõşõlõrken bölgesel Kürt yönetimi liderinin Türkiye ile Irak merkezi yönetimi dõşõnda geniş kapsamlõ bir mutabakat arayõşõ başlattõğõna dikkat çekiliyor Bölgesel Kürt yönetimi lideri Mesud Barzani. Gül, Gerçeker’le görüştü ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cum- hurbaşkanõ Abdullah Gül, dün Çankaya Köş- kü’nde Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçeker’i kabul etti. Gerçeker, adli yõl açõlõşõ nedeniyle düzenle- necek törenin davetiyesini sunmak üzere Gül’ü ziyaret ettiğini söyledi. Yargõtay’õn sorunlarõnõ ele aldõklarõnõ ifade eden Gerçeker, Yargõtay’õn yeni binasõnõn arsasõyla ilgili konularõ görüştükle- rini kaydetti. Yargõtay Başkanõ, bugün de Başba- kan Recep Tayyip Erdoğan’la bir araya gelecek. ‘En vahim sorun Erdoğan’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, kendisini hedef alan Başbakan Tayyip Erdoğan’a tepki gösterdi. Başbakan Erdoğan’õ seviyesizlikle suçlayan Bah- çeli, “Türkiye’nin en vahim sorunu Erdoğan so- runudur” dedi. Bahçeli, Erdoğan’õn “hizmet için değil, doymak için siyaset yaptõğõnõ” söyledi. AKP ilçe binasında gösteri İstanbul Haber Servisi - DTP üyesi olduk- larõ belirtilen 7’si kadõn 10 kişi, dün görevli polis- ten izin alarak AKP Ataşehir İlçe Başkanlõğõ’na girdi. Gruptan bazõ kişiler, gizledikleri pankartõ parti binasõnõn penceresinden sarkõtarak sloganlar attõ. Polis ekipleri, 2 kişiyi gözaltõna aldõ.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle