Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 14 TEMMUZ 2009 SALI
16 KÜLTÜR
AYNA
ADNAN BİNYAZAR
Bir Bilim Adamının
Safsataları...
Habertürk TV’de Balçiçek Pamir, TBMM Onur
Ödülü’nün bu yılki sahibi Prof. Dr. Kemal Karpat’a,
Başbakan’a yazdığı bir mektupta “Bu bir fırsattır, bu
fırsata sahip çıkın” uyarısı yaptığını anımsatarak o gün-
den bugüne nelerin değiştiğini soruyor.
Karpat’ın yanıtı şöyle:
“Ben onun başbakan olacağını daha İstanbul’un be-
lediye başkanı olduğu zaman söyledim. Neden söy-
ledim? Onunla konuştuğum zaman bana hiç yüz ver-
medi. (...) Bense bu adamı tanımak istedim, değeri ney-
miş anlamak için yarım saat konuştum ve oradan çı-
kardım bunları.”
Herhalde “Son iki genel seçimde Türkiye’yi de-
mokrasiye yaklaştıracak partinin Adalet ve Kalkınma
Partisi olduğunu” da o gün düşünmüştür...
Oysa tarih, kimin ilerde ne olacağı kehanetleriyle
değil, gerçeklerle bilimsellik kazanır. Hiç kuşkusuz,
başbakan olunca Erdoğan’ı makamında ziyaret
edip, “Ben sizin başbakan olacağınızı belediye baş-
kanı iken anlamıştım...” diyerek kehanetini ortaya koy-
ma fırsatı da yaratmıştır...
Karpat’ın Türkiye İş Bankası Kültür Yayınları’nca ba-
sımına karar verilen “Dağı Delen Irmak” adlı kitabının
neden yayımlanmadığını, Pamir, onun olası gerek-
çeleriyle açıklıyor:
“Siz şöyle diyorsunuz, ‘CHP’yi tenkit ediyorum di-
ye belki, Fethullah Gülen’i övüyorum diye; hatta be-
ni Fethullahçı görüyorlar’ diyorsunuz, ‘ara sıra Taraf
gazetesinde yazı yazmam olabilir belki’ diyorsunuz.”
Karpat şöyle yanıtlıyor bunu:
“Bunların hiçbiri olmayabilir, ben zamanı ve sırası
geldiği zaman başka partileri de tenkit ettim, yahut da
övdüm. Fethullah Gülen Hoca’ya gelince, nihayet yap-
tıklarını görerek, bizzat dışarıda okulları görerek iyi bir
iş yaptığını söyledim. Onun ötesinde herhangi bir iliş-
kim yok.”
Burada, olasılık bildiren “Bunların hiçbiri olmaya-
bilir”, “olabilirlik” anlamı da taşır.
Karpat’ın bilimsellikle bağdaşır bir yanı olmayan şu
tür yorumlarının havanda su dövmekten öte bir an-
lamı yoktur; ama alkışlayanı çoktur!
“Cumhuriyeti hazırlayan bazı önemli temeller Ab-
dülhamit devrinde atılmıştır. Bunların arasında en
önemlilerinden biri ilkokul sisteminin yaygınlaşması,
mesleki okulların kurulması ve orada Cumhuriyeti ku-
racak kimselerin eğitilmesidir. Bunların arasında Ata-
türk de vardır. Ama aynı elitler Abdülhamit’in siyasi
iradesine karşı gelmişler. Nihayet Cumhuriyeti onlar
kurmuşlardır. Atatürk dahil.”
Karpat, bir saati aşkın bir süre, son yüzyılda Tür-
kiye’nin tarihsel ve siyasal değişimi üzerinde konu-
şuyor da, Atatürk adını ancak sözü Abdülhamit’e ge-
tirerek anıyor!
Tarih, hiçbir çağda sayfalarında gerçeği görmez-
den gelenlerin safsatalarını barındırmamıştır.
Cumhurbaşkanlarının halktan geldiğini söz konu-
su ederken Süleyman Demirel’i, Turgut Özal’ı
anıyor da, gümrük memuru Ali Rıza Bey’in oğlu Mus-
tafa Kemal Atatürk’ü görmezden geliyor!
“Dağı Delen Irmak” adlı “nehir söyleşi” türündeki ki-
tabın yayımlanmamasında Karpat’ın sıraladığı olası-
lıkların etkisi olmuş mudur bilemem, ama bilim ada-
mı da olsa, Atatürkçü aydınlanma bilincinden yoksun
bir kişinin kitabının, Atatürk’ün hisselerinin bulundu-
ğu bir bankanın yayınevinden çıkması herhalde ken-
di açısından da uygun olmazdı.
Ben, bir yurttaş olarak, bu kararından dolayı Kül-
tür Yayınları sorumlularını yürekten kutluyorum.
binyazar@gmail.com
kultur@cumhuriyet.com.tr
P
azar günü döndüm yurtdõşõndan ve
TV’de haberleri dinlerken bir gazetenin
kõşkõrtmasõyla Alperen Ocaklarõ tara-
fõndan Topkapõ Sarayõ’nda İdil Biret konserine
yapõlan saldõrõyõ dehşetle izledim. Bir avuç ken-
dini bilmez, saray kapõsõna dayanõyor, içeriye gi-
remeyince kapõnõn önünde rahat rahat namazla-
rõnõ kõlõyor ve yine aynõ rahatlõkla İdil Biret’in af-
işlerini yakõyorlar! Sonra da tehditler savurup de-
folup gidiyorlar! Bütün bunlarõn yaşanmasõna
kimler, nasõl izin veriyor, lütfen bir kişi açõklar
mõ? Bu, nasõl bir şiddet olayõdõr? Bu, nasõl bir vah-
şettir? Çağdõşõlõktõr? Kültür ve Turizm Bakanõ sa-
yõn Ertuğrul Günay’õn dõşõnda hangi bakan bu
olaya tepki gösterdi? Bu olay, giderek çökmek-
te olan eğitim sistemimizin de bir uzantõsõ sa-
yõlmalõ. Asla geçiştirilmemeli, geçiştirilmesine
izin verilmemeli ve de tüm sanat kurumlarõ ta-
rafõndan kõnamanõn ötesinde çok ciddi bir biçimde
ele alõnarak üzerine gidilmeli ki bir daha tek-
rarlanmasõn. Yeni Sõvas’lar yaşanmasõn. Türki-
ye’nin yõldõzõ ne yazõk ki uzun zamandõr çağ-
daşlõğa değil çağdõşõlõğa doğru kayõyor.
SANAT ÜRETİMİ-SANAT MEKÂNI
21. yüzyõlda ve de ayrõca İstanbul’un Avru-
pa Kültür Başkenti olmaya hazõrlandõğõ bir dö-
nemde bu tür olaylarõn yaşanõyor olmasõ ür-
kütücü. Resim böyle karamsar olunca insanõn
aktarmak istedikleri de anlamlarõnõ yitiriyor san-
ki...
Bu yõl yolum birkaç kez Barselona’ya düş-
tü ve her gidişimde bu kentin tiyatro mekân-
larõ anlamõnda ne kadar zengin olduğunu fark et-
tim. Kõskandõm, üzüldüm, öfkelendim. Sözünü
ettiğim binalar devletin, kentin yaptõğõ, onardõ-
ğõ ve kullanõma açtõğõ yapõlar. Biz, ne yazõk ki
mekân yaratma konusunda õsrarla yerimizde sa-
yõyoruz. Var olan mekânlarõ yok ediyoruz. Ye-
ni yapõlanlar ise ‘çok amaçlı’ olarak hemen hiç-
bir amaca hizmet etmeyebiliyor tiyatro alanõn-
da. Onarõlmasõ gerekenleri de, istisnalar kaide-
yi bozmaz, ya kaderine bõrakõyor ya da ağõrdan
alõyoruz. Mesela, AKM önemli bir örnek. Ka-
põsõna 30 Mayõs 2008’de kilit vuruldu ve hâlâ bek-
lemede onarõm için. Avuç içi kadar Barselona’da
tiyatro salonlarõndan geçilmezken bizde durum
neden böylesine vahim? Evet, İstanbul sahip ol-
duğu zenginliklerle sadece Avrupa’nõn değil, dün-
yanõn kültür başkenti. Ama, şu da bir gerçek ki,
ancak kültür - sanat - yaşam üçgeninin birbirini
tamamladõğõ süreçlerde toplumsal gelişmelerin
de önü açõlõyor. Bu sürecin yaşanmadõğõ top-
lumlarda tõkanmalar, kopmalar kaçõnõlmaz. Ye-
terli sayõda sanat üretim mekânlarõna sahip ol-
mayan kentler nasõl kültür ve sanat başkentleri
olabilirler? AKM’de yaşanan sorunlar, iç çe-
kişmeler nereden, kimlerden kaynaklanõyor?
Neden bunca sarkma? Gecikme - geciktirme?
Bunu kimler, nasõl çözecek? Bir yõlõ aşkõn bir sü-
redir nasõl bekler-bekletilir opera, tiyatro, bale,
konser etkinlikleri anlamõnda hayati bir önem ta-
şõyan bu bina? 2010 yõlõ ortalarõna bile yetişe-
ceği kuşkulu. Umarõm yanõlõyorum, yanõlõyoruz.
HER YER TİYATRO
Yine Barselona’ya dönecek olursam; say-
makla bitmeyecek kadar çok tiyatro mekânõ var
bu kentte. Beni büyüleyenlerin başõnda da Gran
Teatre del Liceu geliyor. 1849 yõlõnda yapõlmõş
olan tiyatroya gözleri gibi bakõyor Katalanlar ve
biraz da böbürleniyorlar doğrusu. Haksõz sayõl-
mazlar.
Bu arada, ‘Kadmos’ projesi kapsamõnda
Avignon Festivali - Atina & Epidaurus Festiva-
li-Barcelona Grec Festivali ve Uluslararasõ İs-
tanbul Tiyatro Festivali ve Paris Odeon Tiyatrosu
ortak yapõmõ olan “Işığın Oğulları ile Karan-
lığın Oğulları’nın Savaşı” Avignon’da Carriere
de Boulbon’da; eski bir taşocağõnda sahnelendi.
Barselona’da 2 bin kişilik El Teatro Grec’te oy-
nayacak. Atina Festivali kapsamõnda Epidaurus
Antik Tiyatro’da seyirciyle buluşacak. 2009 yõ-
lõnda son durak İstanbul’da Kültür ve Turizm Ba-
kanlõğõ’nõn özel izniyle Rumeli Hisarõ. Evet, Ru-
meli Hisarõ’na özel izinle giriyoruz. Bu tiyatro
Muhsin Ertuğrul döneminde yapõlmõştõ ve her
yõl Şehir Tiyatrolarõ orada kalabalõk bir seyirci
kitlesine birbirinden güzel yaz oyunlarõ oynar-
dõ. Tiyatro Festivali de “Persefone”den “Nâ-
zım’a Armağan”a pek çok oyun sahneledi Hi-
sar’da ve sonra birdenbire konserler furyasõ
başladõ. Öyle bir furya ki tiyatroya yer kalmadõ!
Ardõndan da tüm ama tüm etkinliklere kapõlarõ-
nõ kapattõ Rumeli Hisarõ. Bu hususta söylentiler
çeşitli. Keşke Sayõn Ertuğrul Günay tiyatro et-
kinliklerinin bu yasaklarõn dõşõnda kalmasõnõ sağ-
lasa. Bu girişim eminim Muhsin Ertuğrul’u da
mutlu eder.
Barselona’da Piccolo Teatro di Milano’dan iz-
lediğim Luca Ronconi yapõmõ “Bir Yaz Gecesi
Rüyası” ise her anlamda kusursuzdu. Ulusal Ka-
talan Tiyatrosu TNC, 1 bin kişilik büyük sa-
lonu ve iki küçük salonu ile (450 kişilik) kla-
sik ve çağdaşõn buluştuğu görkemli bir bina. Olim-
piyatlar için inşa edilmiş. Geniş fuayesi bir bu-
luşma, okuma, yeme-içme, tiyatro ile sanatla ku-
caklaşma mekânõ. İnsanlar TNC’nin merdiven-
lerinde, avlusunda, fuayesinde bir araya geliyorlar
ve tiyatro ile dansla, müzikle iç içe zaman ge-
çiriyorlar. Muhsin Ertuğrul ustamõzõn, hocamõ-
zõn sözlerini düşünmeden edemedim buralarõ ge-
zerken: “Bir tiyatro istiyorum efendim... bu İs-
tanbul şehrine her şeyden evvel bir tiyatro bi-
nası lazım...” Aslõnda bir değil, birkaç tiyatro bi-
nasõ lazõm...
Yeterli sayõda sanat üretim mekânlarõna sahip olmayan kentler nasõl kültür ve sanat başkentleri olabilirler?
Mekân yaratma konusunda õsrarla
yerimizde sayõyor, var olan mekânlarõ yok
ediyoruz. Yeni yapõlanlar ise tiyatro alanõnda
hemen hiçbir amaca hizmet etmeyebiliyor.
AKM, bu anlamda önemli bir örnek. Kapõsõna
30 Mayõs 2008’de kilit vuruldu ve onarõm için
hâlâ beklemede. Avuç içi kadar Barselona’da
tiyatro salonlarõndan geçilmezken bizde
durum neden böylesine vahim?
Tiyatroyapõlarõkentlerinsimgeleri
Rodos’ta Türk-
Yunanmelodileri
CEREN ÇIPLAK
RODOS - Bursa Bölge Devlet Senfoni
Orkestrasõ’nõn Rodos asõllõ Yunan sanatçõ
Iris Mavraki ile birlikte vereceği
“Türk&Yunan Dostluk ve Barış Kon-
seri” için Rodos’tayõz. Rodos’ta dük-
kânlarõn camlarõnda hep aynõ afiş. Kon-
serin duyurusu her yerde. Konser önce-
si sokaklarda gezerken görüş alõyorum,
genel yorum görkemli bir mekânda
böyle bir konserin de görkemli
olacağõ yönünde.
Konser sõrasõnda bir Yu-
nan dinleyici yanõma ge-
lerek Mavraki için; “O
Rodos’un Loreena
McKennitt’ı” dedi. Bu
görüş Rodoslu yorum-
cu Mavraki’nin çok ho-
şuna gitti, yorumu
“Onu çok seviyorum,
aynı yolda yürüyoruz”
oldu.
Şef Ender Sakpınar
konsere ilişkin: “Konser me-
kânı çok büyüleyici. İnsanların
bu dostluk mesajına ihtiyacı olduğu-
nu ve o yüzden geldiklerini biliyoruz.
İki halkın da tanıdığı melodiler bir ara-
ya gelince birliktelik pekişiyor, ama-
cımız bunu devam ettirmek” dedi.
Oniki Adalar Valisi Iannis Maheri-
dis Türk-Yunan dostluğu adõna yapõlan
tekliflere açõk olduğunu söyleyerek
Türk-Yunan dostluk ilişkileri için, “Ege
bizi birleştiriyor ve müziğimizle bir-
likte ne yapabileceğimizi düşünüyo-
ruz. Bizi bir araya getiren pek çok or-
tak noktada da bir şeyler yapmalıyız”
yorumunda bulundu.
Konserin solisti Iris Mavraki senfo-
ni orkestrasõyla Yunan akustik enstrü-
manlarõnõ bir araya getirmenin pek ya-
põlan bir şey olmadõğõnõ anõmsatarak kon-
serin ilk mesajõnõn ideolojik olduğunu,
ama dinleyicilerin müziğin zenginli-
ğinden de etkilendiğini belirtti.
Konserin kültür alõşverişi açõsõndan
çok önemli olduğunun altõnõ çizen Bur-
sa Bölge Devlet Senfoni Orkestrasõ yö-
netimi, ilk kez bir “devlet” orkes-
trasõnõn Rodos’ta bir konser
verdiğini açõkladõ.
Konsere, Rodos Konso-
losu İhsan Yücel, Muğla
Valisi Ahmet Altıpar-
mak, Oniki Adalar Va-
lisi Iannis Maheridis,
Rodos Belediye Başka-
nõ Hatzis Hatziefthi-
miu, Rodos Rotary Ku-
lübü Başkanõ Ippokratis
Kazulakis, Oniki Adalar
Ticaret Odasõ Başkanõ Ior-
gos Hatzimarkos ve 3000’e
yakõn Türk ve Yunan vatandaş ka-
tõldõ. Altõ Yunan sanatçõ ile birlikte Ro-
dos Karma Korosu’nun da katõldõğõ
konser ilgiyle izlendi. Orkestradaki Türk
sanatçõlardan birinin son parçada Rodos
Karma Korosu’na katõlarak eşlik etme-
si Yunan izleyicileri etkiledi. Denilebi-
lir ki, Bursa Bölge Devlet Senfoni Or-
kestrasõ ve Rodos asõllõ Yunan sanatçõ Iris
Mavraki bir müzik şöleni sunmanõn ya-
nõnda Türk- Yunan dostluğu çağrõsõna
müzikle seslenmeye çalõştõlar. Bir baş-
ka güzel haber de konserin Bursa’da tek-
rarlanmasõnõn planlanõyor olmasõ.
Jackson’ın biyografisi hazır
Kültür Servisi - Henüz nerede toprağa
verildiği konusu açõklõk kazanmamõşken
Michael Jackson’õn anõsõna hazõrlanan
biyografisini basmak için yayõnevleri yarõşa
girdiler. Jackson’õn yaşamöyküsünü
anlatan kitabõn hazõrlanmasõ ve
basõmõ için dünyaca ünlü 15
yayõnevinin yarõştõğõ
belirtiliyor. Bu
yayõnevlerinden
Harper Collins,
kitabõn cuma
günü raflardaki
yerini alabileceğini açõkladõ.
Jackson’õn ardõndan önce
babasõ, sonra kõz kardeşi
La Toya tarafõndan
yapõlan ‘Michael Jackson
öldürüldü’ sözlerine ise
henüz yeni bir açõklama
getirilmedi. La Toya
Jackson, kardeşinin
ölümünün bir kişinin işi
olmadõğõnõ iddia ediyor.
Kültür Servisi - Ay-
lõk kültür, sanat, ede-
biyat dergisi Sanat
ve Hayat’õn temmuz
- ağustos sayõsõ çõktõ.
Bu sayõda iki dosya
konusu yer alõyor.
Dergide yer alan dos-
yalarõn ilkinde Sõvas
katliamõnda katledi-
len aydõnlarõn hayatlarõndan kesitler
yer alõyor. Yazarlar, karikatürist Asaf
Koçak, şair Metin Altıok, edebiyatçõ-
eleştirmen Asım Bezirci, ozan Hasret
Gültekin ve yaşamõnõ yitiren kadõn-
lardan Nurcan Şahin, Özlem Şahin,
Yasemin Sivri, Asuman Sivri, Huriye
Özkan, Yeşim Özkan’õ anlatõyor. Der-
gide yer alan ikinci dosya ise ‘Şiddet ve
Yansımaları’ başlõğõnõ taşõyor. Med-
yada, tiyatroda, sinemada, müzikte ve
bilgisayar oyunlarõnda şiddet unsurlarõ
bütün yönleriyle inceleniyor. “Graffi-
ti” dosyasõnda iki toplumcu gerçekçi şai-
rin yaşamlarõ inceleniyor; Vaptsarov’u
Heves Demir, Mayakovski’yi Efe
Dağlı yazdõ.
Konserde,
Zülfü Livaneli, Mikis
Theodorakis, Ferit
Tüzün, Ulvi Cemal Erkin,
Elina Karandreiu, M.
Hatjidakis gibi Türk ve
Yunan bestecilerinin ve
Nâzõm Hikmet, gibi
şairlerin yapõtlarõ
seslendirildi.
KÜLTÜR, SANAT VE EDEBİYAT
SanatveHayat’ta
‘MadõmakKatliamõ’
Kültür Servisi - Gü-
müşlük Kültür ve Sa-
nat Derneği’nce dü-
zenlenen “6. Gü-
müşlük Uluslarara-
sı Klasik Müzik Fes-
tivali”, piyano virtü-
özü Gülsin Onay’õn
Muğla’nõn Bodrum
ilçesinde verdiği kon-
serle başladõ. Onay,
önceki gece Bodrum
Kalesi’nde verdiği “Romantik Piyano
Müziği” başlõklõ konserinde, Ludwig
Van Beethoveen’õn “Ayışığı Sonatı”,
Robert Schumann’õn “Abegg Var-
yasyonları Op.1”, Franz List’in
“Grande Marche du Sultan Abdul
Medjid-Khan”, Frederic Chopin’in
“Variations brillantes sur le rondeau
favori de Ludovic de Herold et Ha-
levy” adlõ eserlerini seslendirdi. İki bö-
lümden oluşan konser, dinleyicilerin
büyük beğenisini topladõ. 5 kõtada, 59 ül-
kede dünyanõn belli başlõ tüm orkestra-
larõ ve şefleriyle konserler veren Onay,
Viyana Senfoni Orkestrasõ ve İngiliz
Kraliyet Filarmoni Orkestrasõ eşliğinde
de konserler vermişti. 6. Gümüşlük
Uluslararasõ Klasik Müzik Festivali,
perşembe günü Gümüşlük Eklisia’da
gerçekleşecek olan piyanist Emre Eli-
var konseriyle devam edecek.
Etkinlik, Onay’õn
konseriyle başladõ
GÜMÜŞLÜK FESTİVALİ
ElTeatroGrec
UNESCO tarafından “Dünya Kültür
Mirasları” arasında gösterilen tarihi “Rodos
Şövalyeleri Kalesi”nde düzenlenen
konserde, BBDSO’ya Rodos asıllı
Yunan sanatçı Iris Mavraki ile
Rodos Karma Korusu eşlik etti.
‘TÜRK&YUNAN DOSTLUK VE BARIŞ KONSERİ’
Siirt Kurtalan İlçesi Nüfus Müdürlüğü’nden
aldõğõm nüfus cüzdanõmõ kaybettim. Hükümsüzdür.
Mesut ORAL
Manisa Nüfus Müdürlüğü’nden aldõğõm nüfus
cüzdanõmõ kaybettim. Hükümsüzdür.
Nihal TANAY
Manisa Askerlik Şubesi’nden aldõğõm askeri
personel kimlik kartõmõ kaybettim. Hükümsüzdür.
Nihal TANAY