23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 12 TEMMUZ 2009 PAZAR 12 MÜZİK haticetuncer@hotmail.com HATİCE TUNCER L eman Sam ve Sabahat Ak- kiraz, 22 Temmuz’da İz- mir’de Açõkhava Tiyatro- su’nda birlikte sahne alacaklar. Halk müziğinin geleneğe en bağlõ yorumcu- larõndan Sabahat Akkiraz ile şarkõlarõn usta sesi Leman Sam’õn buluştuğu “Türküler Güzeldir” konserinde yal- nõzca türküler söylenecek. Müzikal çizgisi Batõ’ya daha yakõn olsa da türkülerden de vazgeçmeyen- Sam ve yaşamõnõ adeta deyişlere ada- mõş olan Akkiraz, konsere hazõrlanõr- ken birçok ortak noktalarõ olduğunu keşfetmişler. Türkiye’nin bu iki özel sanatçõsõyla Çemberlitaş’taki Basõn Müzesi’nde buluştuğumuzda çiçekler- den böceklerden koyu bir sohbete gir- mişlerdi bile. Yoğun konser programõndan fõrsat buldukça yaz aylarõnõ memleketi Sõ- vas’õn Kangal ilçesindeki köyünde ge- çiren Sabahat Akkiraz, annesinin otlar- la hazõrladõğõ soğuk algõnlõğõna iyi ge- len içeceklerden, Leman Sam, bitki çaylarõndan söz ederken konuyu bu gü- zel buluşmaya getirmeye çalõştõk. HEYECAN VE TELAŞ Leman Sam, Sabahat Akkiraz ile konser verme önerisini memnuniyetle kabul etmiş: “Herkesle söylemekten hazzetmiyorum. Zaten çok özel in- sanları hayatıma sokmaya çalışıyo- rum. Mahzuni baba ile söyledim, Ne- şet Ertaş ile söyledim. Sabahat ile söy- leme fikri bana çok hoş geldi.” Sam ile birlikte sahne alma teklifi Akkiraz’õ çok heyecanlandõrmõş ve bü- yük bir telaşõn içine girmiş. TÜRKÜ GİBİ YAŞAYANLAR Sam ve Akkiraz hemen buluşmuşlar ve ilk provadan çok memnun kalmõşlar. Sabahat Akkiraz her zamanki gibi az konuşmayõ tercih ederken Leman Sam, sohbetlerini anlatõyor: “Oturup konuş- malarımız sadece her şeyin doğalı üzerine. Müzik, yemek, bahçe, ço- cukluğumuz. Türkünün dışında ha- yata bakış açısından aynı dili konu- şuyoruz. Haşin, kırıcı, hırslı insanlar değiliz. Türkü gibi yaşayanlarız.” ENDEMİK BİR ÇİÇEK Leman Sam, “Sabahat Akkiraz tür- kücü değil, o bambaşka bir müzik yapıyor” diyor ve devam ediyor: “Herkes çok keyifle dinliyor ama ben daha başka bir kulakla dinlediği- mi iddia ediyorum. Bizim dağları- mızda Avanoslar’da, Beydağla- rı’nda, Kaçkarlar’da, el sürülmemiş dağlarda çoğu yok olmasına karşın hâlâ endemik çiçeklerimiz var. Ben Sabahat’ı onlara benzetiyorum. Ken- di memleketinden çıkmış Avrupa’da, Türkiye’nin bütün şehirlerinde her tip yerde herkesle şarkı söylemesine rağmen, insan kendi özünü bu kadar mı korur? Yaşam biçimi, hayata ba- kışı, olaylar karşısındaki tep- kileri, türkü söyleyişi benim için değerli. Doğa ve bitki tutkunu olduğum için be- nim benzetmelerim böyle oluyor. Sabahat Akkiraz bizim için endemik bir çi- çek yani.” Sabahat Akkiraz “Baharı yaşamak istiyorum” diye söze başlõyor ve soruyor: “Konserde bahar mı yaşarız türkülerle kim bi- lir?” Leman Sam ile Sabahat Akkiraz aynõ sahnede, türkülerle sevgiyi ve paylaşmayõ yaşatacak Türkülerin eşsiz çiçekleri “Türküler Güzeldir” konserinde programın nasıl olacağını konuşurlarken Leman Sam ikisinin de sürekli sahnede olmalarını öneriyor: “İkimiz oturalım, orkestra yerleşsin. İnsanlarla konuşalım, Sabahat söylesin, ben söyleyeyim, muhabbet olsun istiyorum. Zaten bu konseri medyada yer alsın, daha çok insan toplansın diye yapmıyoruz.‘İkimiz de türkü söylersek türkü sevenler nasıl karşılar, mutlu olurlar mı’ diye düşündüm...” Sabahat Akkiraz’ın dileği de “Sevgi ve paylaşma” dolu bir türkü gecesi yaratmak... K onserde, Leman Sam’õn orkestrasõ ile Sabahat Akkiraz’õn ekibi birlikte çalacaklar. Yalnõzca türkü söyleneceği için Akkiraz’õn nefesli, bağlama ve perküsyondan oluşan ekibi konserde öncülük ederken Sam’õn kontrbas, gitar, akardeon, keman, perküsyondan oluşan orkestrasõ altyapõ ve renk sazlarõ olarak çalacak: “Benim şarkılarım olmayacak. Sadece Anadolu’dan, Ege’den Azeri türküler söyleyeceğiz. Düet de yapacağız. Ben ağır bir troit geçirdim, şu anda sesimde ağır bir harabiyet var. Ben pesten söylüyorum. Tiz kısımlarımı Sabahat alıyor. Sabahat’ın türkülerinden bildiğim varsa çıkar vokal yaparım. Sahnede doğaçlama daha güzel oluyor...” Birlikteçalacaklar Paylaşmayõsevmek ozanlõk geleneği L eman Sam, Batõlõ anlayõşta müzik yapmasõna karşõn türkülere yabancõ değil. Repertuvarõnda her zaman Azeri türkülerine yer veren sanatçõ, deği- şik yörelerden, Neşet Ertaş’tan tür- küleri kendisine özgü uslubuyla yo- rumluyor: “Ben Batı müziği yapıyorum ama türküleri bozmamaya çalışı- yorum. Türküyü türkü tadında söylemeliyim. O hançeresi ile o duyguyla.” Sabahat Akkiraz tamamlõyor Sam’õn sözlerini: “Leman Ha- nım’ın tarzını bilenler, dinleyicile- ri, türkü tadının da çok güzel ol- duğunu bilirler...” Sabahat Akkiraz, sözü ozanlõk ge- leneğine getiriyor: “Biz ozanlık ge- leneğinden geliyoruz. Muhabbet adabında yetiştik. Ortak çalışma- ları sevmek benim öğretimden ile- ri geliyor. Paylaşmayı seviyorum.” Leman Sam, “Müzik yaşamında en çok kiminle sahneyi paylaşmak istediğini” sorunca, Sabahat Akki- raz “Kendi memleketimden bir ozanımızla okusam” diye hayalini dile getiriyor. İki sanatçı dinleyicileriyle sahnedeki iletişimlerini anlatırken Leman Sam, bu ilişkiyi “O kadar kişinin enerjisini alıyorum, içime geçiriyorum. Onlara baktığım zaman geri gidiyor bir devinim oluyor” diye tarif ediyor. Akkiraz, bir türküyle karşılık veriyor: “Neşet Ertaş’ın türküsünde dediği gibi ‘Gönülden gönüle bir yol gizli gizli değil mi?’ Ben de türkülerin içinden şöyle bir bakarım. Ayna gibi hissederim kendimi.” Leman Sam Sabahat Akkiraz
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle