19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 11 TEMMUZ 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 L efkoşa’daki görüşmelerde güvenlik konusu görüşülürken Türk tarafõ, 1700 olan polis sayõ- sõnõn arttõrõlmasõnõ istedi. BM bu isteği kabul etmedi. Cumhurbaşkanõ Denktaş, bunu açõklarken Rumlarõn 3000 polisi, BM’nin de 7000 barõş gücü bulunduracağõna dikkat çekerek, dünyanõn hiçbir yerinde, yerli kuvvetin üstünde yabancõ kuvvetin bulundurul- madõğõnõ söyledi. Denktaş, BM’ye neden 7000 asker bulunduracağõnõ sorduklarõnda, BM’den, “Çünkü başlangıçta çetin olaylar bekliyoruz” yanõtõnõ aldõkla- rõnõ açõkladõ ve BM’nin anlaşmanõn ardõndan Kõbrõs’ta kargaşa beklediğine dikkati çekti. Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos, 14. görüşmeye giderken “Tarafımız bir şey almaya- cak, neden versin?” açõklamasõnõ yaptõ. Cumhurbaşkanõ Denktaş, 2 Mart’ta, Kõbrõs müzakerelerine Türki- ye’nin ricasõyla başladõğõnõ açõkladõ. Müzakerelerde, esprili olaylar da yaşandõ. Marş konusu görüşülürken, Cumhurbaşkanõ Denktaş’õn, “Ya Mus- tafa Mustafa” şarkõsõnõ mõrõldandõğõ, komite üyelerinin bu espriye gülerken Papadopulos’un bu duruma soğuk kal- dõğõ basõna yansõdõ. Papadopulos’un, Denktaş’õn fotoğraf çekmelerinden rahatsõz olduğu ve müzakerelerin başõnda oldukça soğuk davrandõğõ, iler- leyen günlerde Cumhurbaşkanõ Denktaş’õn esprileriyle ortamõn õsõndõğõ bilgileri basõna sõzdõ. Müzakere takvimi uyarõnca, 12 Mart Cuma günü geçilmesi öngörülen al-ver süreci taraflar arasõndaki derin görüş ayrõlõklarõnõn giderilememesi nedeniyle başlayamadõ. Yine bu tarihte taraflarõn BM’ye iletmesi öngörülen kurucu dev- let anayasa taslağõ da BM’ye verilmedi. Al-ver sürecine geçilmemesi nede- niyle BM görüşmelerde format değişikliğine giderek dolaylõ görüşme- leri başlattõ. De Soto, 15 Mart Pazartesi günü Papadopulos ve Denktaş’la ayrõ ayrõ görüşerek taraflara, üzerinde görü- şülecek gündem maddelerini sundu. İki taraf da De Soto’nun belgesinde kendi görüşlerine az yer verildiği gerekçesiyle itiraz etti. De Soto, taraf- lara sunduğu gündem maddeleri üzerinde görüşerek al-ver sürecini baş- latmaya çalõştõ. TEKNİK KOMİTELER 58 YASADA ANLAŞMAYA VARAMADI Kõbrõs müzakerelerine paralel olarak, olasõ bir anlaşmada kurulmasõ öngörü- len ortak devletin yasal ve mali altyapõsõnõ hazõrlamak üzere iki tarafta kurulan teknik komiteler de BM göze- timinde 19 Şubat’tan itibaren yoğun çalõşma içine girdi. Komiteler ele aldõklarõ 58 yasa üzerinde esasta anlaş- maya varamadõ. Bayrak ve Marş komiteleri, çalõşma- larõnõ tamamladõ ve referandumlardan “Evet” sonucu çõkmasõ durumunda geçerli olacak ortak devletin bayrağõnõ ve marşõnõ belirledi. Bayrak mavi-sarõ- kõrmõzõ renklerden oluşurken marş da sözsüz enstrümantal bir eser oldu. Kõbrõs müzakereleri sürerken KKTC’de AB’ye uyum çalõşmalarõ başlatõldõ. Hükümet referandum yasa taslağõnõ hazõrlayarak meclise sundu. Mecliste oluşturulan geçici komite de kurucu devletin taslak anayasasõnõ hazõrladõ. Ancak Cumhurbaşkanõ Denktaş, taslak anayasanõn devleti ortadan kaldõrdõğõnõ belirterek taslak anayasayõ BM’ye vermedi. Denktaş, BM’ye KKTC’nin mevcut anayasasõnõ vereceklerini, anlaşmanõn referandumda kabul edilmesi halinde, anlaşmaya göre anayasada gerekli değişiklikleri yapacaklarõnõ açõkladõ. Denktaş, referandumdan “Hayır” çõkarsa da devletin aynen devam ede- ceğini kaydetti. GELECEĞİNE SAHİP ÇIK MİTİNGİ Cumhurbaşkanõ Denktaş, dörtlü kon- ferans için İsviçre’ye gitmeyeceğinin işaretini, Göçmenler Derneği’nin 13 Mart’ta Gazimagusa’da düzenlediği “Geleceğine Sahip Çık” mitingine telefonla bağlanarak yaptõğõ konuşmada verdi. Denktaş konuşma- sõnda, 22 Mart’tan sonra halkõn arasõna katõlarak gerçekleri açõklayacağõnõ söy- ledi.16 Mart’ta, İsviçre toplantõlarõna katõlõp katõlmamaya karar verdiğini, bu kararõnõ günü geldiğinde açõklayacağõnõ söyleyen Denktaş, bir gün sonra İsviç- re’ye gitmeyeceğini açõkladõ. Denktaş, Kõbrõs müzakerelerinde temelde iler- leme olmadõğõnõ, bu durumda İsviçre’ye gitmesinin halkta yanlõş intiba uyandõracağõnõ belir- terek, halka gerçekleri daha iyi anlatabilmesi için serbest kalmasõ gerektiğini söyledi. “Olmazsa olmazlarımız olmazsa hiçbir şey olmaz” diyen Denktaş, Annan’õn kendilerini bir emrivaki ile karşõ karşõya bõrakmak iste- diğini kaydetti. Denktaş, Türkiye’den de olmazsa olmazlar konusunda kararlõ bir tutum göstermesini istedi. DENKTAŞ: EVET ÇIKARSA GÖREVİMDEN AYRILACAĞIM Görüşmecilikten çekilmediğini ifade eden Denktaş, hükümetin İsviçre’ye tam yetkiyle gideceğini söyledi. İsviç- re’de istenilen değişikliklerin plana sokulmasõ halinde buna sevineceğini ve destekleyeceğini kaydeden Denktaş, aksi durumda hep beraber, Annan Pla- nõ’ndaki tehlikelerin devam ettiğinin halka anlatõlacağõnõ belirtti. Denktaş ayrõca, Annan Planõ kabul edilemez bir halde referanduma sunulur ve halk da “Evet” derse görevinden ayrõlacağõnõ da açõkladõ. Rum Ulusal Konseyi de Denktaş’õn gitmeme kararõnõn ardõndan, Papadopu- los’un İsviçre’ye şartlõ gitmesi yönünde karar aldõ. Rumlar, Denktaş’õn İsviçre’ye gitmemesi halinde, Türk heyetinden birinin Denktaş’tan yazõlõ taahhüt almasõnõ istiyor. Kõbrõs müzakereleri sürerken, Kõbrõs Rum kesiminde çeşitli gazeteler tara- fõndan yaptõrõlan anketler, Rum halkõnõn yüzde 55’ten fazlasõnõn, Annan Planõ’na referandumda “Hayır” diyeceğini ortaya koydu. Rum kilisesi de Annan Planõ konusunda ikiye ayrõlsa da kilise ağõrlõklõ olarak plana karşõ çõktõ ve referandumda planõ red- dedeceğini açõkladõ. Rum kilisesi, Annan Planõ’na karşõ çõkõşõnõn gerekçe- sini, “planın İncil’e ters olduğu” görüşüyle açõkladõ. Kõbrõs müzakereleri çerçevesinde, BM, İsviçre’de yapõlacak dörtlü konfe- rans öncesinde son rötuşlarõ yapmak üzere taraflarõ 22 Mart Pazartesi günü saat 09.00’da yüz yüze görüşmeye çağõrdõ. Denktaş ve Papadopulos baş- kanlõğõndaki Türk ve Rum heyetleri müzakereler çerçevesinde 15. kez bir araya geldi. ‘Müzakerelerde temelde ilerleme yok’ Denktaş İsviçre’ye gitmiyor S öz konusu tarihi sürecin kilit nokta- sõnõ oluşturan Annan Planõ’nõn ayrõntõlarõnda neler yer alõyordu. Annan Planõ’nõn ana fikri ise şöyle özet- lenebilir: Planda Rum tarafõ lehine önemli toprak düzeltmeleri öngörülmekteydi. Mevcut durumda ada topraklarõnõn yüzde 36’sõ KKTC kontrolünde bulunuyordu. Ancak KKTC nüfusu toplam ada nüfusunun sadece dörtte biriydi. Plan, Türk tarafõnõn topraklarõnõ yüzde 28.5 seviyesine düşür- meyi öngörüyordu. 1974 yõlõndaki Barõş Harekâtõ sõrasõnda Kuzey’den Güney’e göç etmek zorunda kalan Kõbrõslõ Rumlarõn tekrar Kuzey’deki eski yerlerine geri dönmelerinin sağlan- masõ da söz konusu olacaktõ. Toprak düzeltmesi ile birlikte düşünülen bu husus, Türk tarafõnõ tedirgin etmekteydi. Adanõn her iki tarafõnõn askerden arõndõ- rõlmasõ isteniyordu. Türkiye ve Yunanistan’õn adada çok sõnõrlõ bir asker gücünün bulundurulmasõna izin verilecekti, büyük ordu güçleri adadan ayrõlacaktõ. Mevcut durumda Kuzey’de yaklaşõk 30.000 Türk askeri, Güney’de ise 5.000 Yunan askeri bulunuyor. Planda ayrõca, insan haklarõnõ ve azõnlõk haklarõnõ koruyan ve aynõ zamanda uyum komisyonu oluşturulmasõnõ içeren taslak anayasa bulunmaktaydõ. TARAFLAR ANLAŞAMADILAR KKTC Cumhurbaşkanõ Denktaş ve Güney Kõbrõs Rum lideri Papadopulos, Annan Planõ’na getirmek istedikleri yeni- liklerin yüzde yüzü ile mutabõk olamadõlar. Her iki lider de bu maddelerin bazõlarõndan tedirgin olmuştu. Yõllar boyu halklarõna söyledikleri ve savunmaktan vazgeçmedikleri prensiplere aykõrõ olan birçok başlõk Annan Planõ içinde bulunmaktaydõ. Bu plandan hareket ederek ortak bir metin üzerinde anlaşmak zorunda kalacak- lardõ. Anlaşamadõklarõ konularda Türkiye ve Yunanistan’õn karar vereceği ve onlarõn da anlaşamadõğõ maddeleri Kofi Annan’õn boşluklarõ doldurup anlaşmaya son halini verecek gerçeği her iki lideri de uzlaşmacõ olmaya zorlamaktaydõ. Ayrõca anlaşmanõn en son aşamada her iki toplumun referandumuna sunulmasõ da her iki liderin omuzlarõna ek sorumluluk- lar yüklemekteydi. Her iki liderin de tem- sil ettikleri toplumun evet oyu verebilecekleri bir metin üzerinde uzlaş- maya varmalarõ gerekmekteydi. RUMLAR REDDETTİ 24 Nisan 2004’te adada her iki tarafta ayrõ ayrõ yapõlan halkoylamasõ sonucunda Kõbrõs Türkleri BM Genel Sekreteri Kofi Annan’õn kapsamlõ çözüm planõnõ yüzde 64.9’luk evet oyuyla kabul ederken Kõbrõs Rumlarõ yüzde 75.8’lik oy oranõyla red- detti. Bunun üzerine dünyada sürekli çözüm istemeyen tarafõn Türkler olduğu- nun propagandasõnõ yapan Rumlarõn dediklerinin yanlõş olduğu bir kez daha kanõtlandõ. Ancak referandum öncesinde verilen sözler yerine getirilmedi. Halkoylamasõ öncesinde birçok ülkenin devlet başkanlarõ ya da dõşişleri bakanõ şayet Türklerin eve- tine rağmen Rumlardan hayõr gelirse buna göre geleceği belirleyeceklerini söylemiş- lerdi. Azerbaycan Cumhurbaşkanõ İlham Aliyev bu durumda KKTC’yi tanõyacağõnõ, Avrupa Birliği yetkilileri izo- lasyonlarõn kaldõrõlacağõnõ ve KKTC’ye her türlü yardõmõn yapõlacağõnõ dile getir- mişlerdi. TÜRKLERİN “EVET”İ KARŞILIKSIZ KALMAYACAK DEMİŞLERDİ AMA Nisan 2004 Referandumu’nun hemen ardõndan BM Genel Sekreteri, birçok yabancõ devlet adamõ ve uluslararasõ kuru- luş Kõbrõslõ Türklerin BM planõ lehine vermiş olduklarõ evet oyunu memnuniyetle karşõladõklarõnõ ve Kõbrõslõ Türklerin bu tavrõnõn karşõlõksõz kalmamasõ gerektiğini açõkladõlar. Dönemin BM Genel Sekreteri Kofi Annan, 28 Mayõs 2004’te Güvenlik Kon- seyi’ne sunduğu raporunda, planõn Kõbrõslõ Türkler tarafõndan büyük bir çoğunlukla kabul edilirken Kõbrõslõ Rumlar tarafõndan reddedildiğini, gerçekte Kõbrõslõ Rumlarõn planõ değil de herhangi bir çözümü ve anlaşmayõ reddettiğini vurguladõ. Kofi Annan referandum sonuçlarõnõn Kõbrõslõ Türklere baskõ ve izolasyon uygu- lamak için tüm nedenleri ortadan kaldõrdõğõnõ söylediği raporunda, BM Güvenlik Konseyi üyelerinin dikkatlerini Kõbrõslõ Türklere çevirerek ikili ilişkiler kurmalarõnõ ve ekonomik izolasyona son vermeleri çağrõsõnda bulundu. Fakat genel sekreterin raporu, Rum ve Yunan baskõlarõ sonucu Güvenlik Konseyi tarafõndan onaylanmadõ... Adada yeni dönem Kıbrıs Türkleri Annan’ın planını yüzde 64.9’luk evet oyuyla kabul ederken Kıbrıs Rumları yüzde 75.8’lik oy oranıyla reddetti. Referandum öncesi Batı’nın Türk tarafı ‘Evet’inin karşılığını alacaktır vaatleri boş çıktı YARIN: ASKERİN VE DIŞİŞLERİ’NİN KIBRIS PLANI Kıbrıslı Türkler BM Genel Sekreteri Kofi Annan’ın kapsamlı çözüm planına yüksek oy oranıyla ‘evet’ dedi. Kıbrıslı Türkler sonucu sokaklarda kutladı. Rumlar referandum öncesi eylemleriyle An- nan Planı’na karşı ol- duklarını gösterdiler. Gazimagusa’da düzenlenen “Geleceğine Sahip Çık” mitingi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle