18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 4 HAZİRAN 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Din İman... [email protected] Dindar bir insanın, Tanrı’ya inancının, günahlardan arınma çabalarının gereği olarak sıradan bir insandan daha insancıl, ahlaklı olması beklenir. Ahlak dinleri- nin başkalarının haklarına saygıya ilişkin kuralları, gü- nah işleme korkusu, cennete gitmeyi hak etme çabaları ile buluştuğunda; dini bütün insan imajı, kimsenin hak- kını yemeyen, kötülüğünü istemeyen üstün insan ima- jı ile özdeşleşir... Gelin görün ki dünyada, bizi daha çok ilgilendiren ülkemizde yaşananlar, sosyal bilimcilerin üzerinde çok ciddi çalışmaları gereken, tam tersine çok çarpıcı bir gelişmeyi sergiliyor; genel olarak toplumlar hızla muhafazakârlaşır, dindarlık çok ciddi gelişmeler kay- dederken, toplumlardaki suç eğilimlerinde, ahlaksız- lık, yolsuzluk, her tür suçun işlenmesi oranlarında, ci- nayetlerde, katliamlarda, terör eylemlerinde patlamalar yaşanıyor... En son yaşadıklarımız; kitlesele dönüşmüş töre ci- nayetinin, birinci dereceden akrabalar arasından, hem de toplu namaz kılınırken gerçekleştirilmiş olması, Türkiye’nin her yerinden artış, patlama biçiminde ge- len aile içi şiddet, cinayet haberleri, çocuğu sobada yakan anne, bütün ailesini tek tek kurşunlayan evlat.. örnekleri, korkuyu, birlikte sorgulamayı getiriyor... Ne- dense sorgulamak hiç işimize gelmedi ama, radikal İslami örgütlenmelerin yerleştiği ortamlarda, kadın, ço- cuk ayırımı olmaksızın, aynı dinden ibadet yerlerinde de toplu katliamlar katlanıyor... Tabii ki dinle-imanla aslında doğrudan hiçbir ilişkisi yok. Ancak ahlaki de- ğerlerin, geleneklerin belirleyici, geçerli olduğu mu- hafazakârlık, dindarlık artarken, tersine bir insani de- ğerler çöküşünün sorgulanması gereken bir anlamı ol- malı değil mi? Demokrasinin, uygarlığın, aynı zamanda gelenek- ler, muhafazakârlığın da beşiği İngiltere’den geçen haf- ta boyunca Meclis’ten gelen yolsuzluk haberlerine, si- yasetin kirlenmesi boyutuna sadece bir bakıp, ka- ramsarlığa kapılmamak elde mi? Toplumsal duyarlı- lık, sorgulamanın en üst düzeyde olduğu bir ülkede siyaseti böylesine kirleten düzen sorgulanmayacak mı? Bizde yapılmış bütün araştırmalar, muhafazakârlık, dindarlık patlamasının verilerini ortaya koyuyor. Ilım- lı İslamın temsilcisi bir iktidarda, dincilik üzerinden ya- pılan siyasetle ayırımcılık yaşamın her alanında geçerli, ister istemez katlanıyor. Mahalle baskısı, toplumun çok tehlikeli kutuplaşması, dinci yaşam biçiminin daya- tılmasının sakıncaları bir yana, geleneklerin, aile bağ- larının, dindarlığın güçlendiği bir toplumsal ortam ve yapıda, hiç değilse her tür ahlaksızlığın, suçun azal- ması gerekmiyor muydu? Dini değerlerin çıkarlar için kullanılması gerçeğin- de, suçluluğun kapatılması, maskelenmesi güdüleri içinde var... Gerçek şu ki, giderek acımasız boyutlar kazanan ye- ni dünya sömürü düzeni çarklarında, ideolojiler orta- dan kaldırılıp, demokrasilerin olmazsa olmaz ayakları, sosyal devlet, sendikal haklar, gerçek demokratik dü- zen, sivil toplum örgütlenmelerinin gücü, işlevleri or- tadan kalktıkça... Bilimsel teknolojik devrim çağının, başta medya tüm etkin güç araçları, daha acımasız bir tekel çıkarlar, piyasa düzeninin eline geçtikçe... Dün- ya çapında milyarlar, ülkemizde milyonlar çok hızlı ve acımasız biçimde yoksulluk, yoksunluğa, işsizliğe, ça- resizliğe mahkûm edildikçe... Düzenin sorgulanma- ması adına, insanların insan hakları ile çatışır biçim- de, bireyin özgürleşmesi yalanı ile uyutulmaları, af- yonlanmaları için ırk ve din ayırımcılığı pompalanın- ca.. muhafazakârlık, dindarlık ile insan hakları, suç- ların patlaması birlikte yaşanıyor. Güçlü devletin kamusal güvencelerinden yoksun, eğitim, sağlık, çalışma hakkı, sosyal güvenlik sis- temlerindeki çöküşten hızla paylarını alan, çaresiz ka- lan milyonlar.. yitirdiklerini görmemek, isyan etmemek üzere çok hızlı insan haklarının korunmasında araç ola- cak gerçek siyasal, sendikal, toplumsal örgütlülük- lerden uzaklaştırılıyorlar. Özel yaşam, inanç alanları- na ait değerlerle afyonlanarak, insan olarak yitirdik- lerini görmemeleri, algılamamaları sağlanmak isteni- yor... Siyasi iktidar olarak milyonların çalışma hakkını gasp eden krizin teğet geçtiğini savlayarak, sosyal devlet düzeni içindeki kazanılmış haklarını ellerinden alarak.. aşiret, tarikat, cemaat sarmalında, sadaka düzenin- de kitleleri nereye kadar uyutabilirsiniz? Yapılan araştırmalar eksik olsa da, her dört kişiden birinin için- de bulunulan olumsuz ekonomik, sosyal, siyasal ko- şullar bağlantılı depresyonda olduğu yolunda bir ipucu veriyorsa; dünyada en yaygın ahlak dini Müs- lümanlık, dini inançlara bağlılık, bireyleri nasıl kurtar- sın ki... Yoksulluğu, yoksunluğu paylaşmamak üzere, yok- sul güney dünyasında çok daha acımasız çatışan in- sanlar, ülkemiz gerçeğinde de yaşandığı üzere, ırk, din ayırımcılığı üzerinden çatışmaları, bireysel yaşam üzerinden de aynı şiddetle yaşıyorlar. Toplumsal, bi- reysel ölçeklerdeki, bu çatışmaların boyutları giderek insanlık hallerinden uzaklaşıyor... ABD, İngiltere ve Asya ülkelerinde tüketici güveni yükselmeye başladõ. Krizin merkezi ABD’de, ev satõşlarõ canlanõyor. Avustralya, ‘sürpriz’ bir şekilde büyümeye geçti. Ancak Avrupa, tarihinin en kötü küçülme dönemiyle boğuşuyor. Yõlõn ilk 5 ayõnda Türkiye’de kurulan şirket sayõlarõ, durgunluğun devam ettiğini ortaya koydu. 2008’in sonunda 63.5 ile dibe vuran tüketici güveni ise mayõs ayõnda nisan ayõndaki seviyesini korudu. Kapasite kullanõmõnda ise az da olsa artõş var. KURULAN ŞİRKET SAYISI DÜŞÜYOR TÜKETİCİ TEMKİNLİ DAVRANIYOR SANAYİ KIPIRDADI Sanayinin dinamosu Kocaeli’de, sanayi kuruluşlarında kapasite kullanım oranının mayıs ayında yüzde 57’ye yükseldiği, bunun Türkiye genelinde kapasite kullanım oranlarının yükseldiğinin göstergesi olduğu belirtildi. Kocaeli Sanayi Odası’nın (KSO) bölgedeki sanayi kuruluşlarının durumlarını tespit etmek amacıyla her ay yaptıkları düzenli anketin sonuçlarına göre, Ocak 2009’da firmaların kapasite kullanımlarının yüzde 46 ile taban yapmıştı. GfK Türkiye Tüketici Güven Endeksi araştõrmasõna göre tüketi- ciler, mayõs ayõnda ekonomiyi, Ergenekon davasõnõ ve terörü son bir ay içerisinde Türkiye’nin gündemindeki en önemli olay ve konular olarak belirlediler. Araştõrmaya göre, ÖTV ve KDV indirimlerine bağlõ olarak nisan ayõnda bir önceki aya göre 9 puanlõk artõşla 81.5 seviyesine yükselen Tüketici Güven Endek- si, mayõs ayõnda da yüzde 81.5 olarak gerçekleşti. Endeksin 100’den küçük olmasõ, kötümser görüşte olanlarõn oranõnõn yüksek olduğunu ifade ediyor. Umre turizmi AKP ile beşe katlandı Araştõrmaya göre AKP iktidarõnõn görevi devraldõğõ 2003’te Türkiye’den Suudi Arabistan’a umre amacõyla giden kişi sayõsõ 43 bin iken, 2008’de bu rakam 200 bini aştõ. 80 olan acente sayõsõ 150’ye ulaştõ. Ekonomi Servisi - Türkiye’nin turizm yayõncõlõğõ ve fuarcõlõğõ alanõnda faaliyet gösteren Ekin Grubu araştõrma biriminin bul- gularõna göre yerli ve yabancõ pek çok şirketin bayilerini ödüllen- dirmek için Suudi Arabistan’a umre gezisine yönelmesiyle AKP’nin iktidara geldiği 2003 ba- şõndan 2008 sonuna kadar umre ziyareti yapanlarõn sayõsõ yakla- şõk 5 kat artarak 201 bin 695’e ulaştõ. Konu ile ilgili yapõlan araştõrmada kişi başõ maliyeti or- talama 1000 Avro olan umre se- yahatinin 200 milyon Avro’luk bir pazar haline geldiği belirtildi. Araştõrma, şirketlerin bayilerine umre ödülü verme modasõna ya- bancõ firmalarõn da uyduğunu ortaya koydu. Türkiye’deki tem- silciliğini Sabancõ Holding bün- yesindeki Temsa’nõn yaptõğõ Ko- matsu’nun, bugüne kadar da top- lam 300 bayisini umre seyahati ile ödüllendirdiği belirtildi. Schnei- der Electric’in ise 200 bayisini umreye gönderdiği ifade edildi. İstihdama Dünya Bankası desteği Bankaya göre Türkiye 2011’e kadar 1.5 milyondan fazla yeni istihdam artõşõ sağlayabilme potansiyeline sahip, ancak son 4-5 yõlda istihdam piyasasõna 4 milyondan fazla kişi girerken bunlarõn yüzde 15’i iş bulabildi. ANKARA / WASHING- TON (AA) - İstihdam paketine yönelik çalõşmalar tamamlanõr- ken Dünya Bankasõ da Türki- ye’deki istihdamõn arttõrõlmasõ- na destek sağlayacak. Dünya Bankasõ’nõn istihdama desteği ilk aşamada, 2011 dönemine ka- dar devam edecek. Bankanõn Türkiye’ye “Ülke Ortaklık Stratejisi” çerçevesinde tahsis ettiği yaklaşõk 6.5 milyar dolar- lõk program kredisinin belirli bir kõsmõ, istihdam ve rekabetin arttõrõlmasõnda kullanõlacak. Ban- ka, daha önce de Türkiye’ye, is- tihdam alanõnda kullanõlmak üzere yaklaşõk 500 milyon dolar kredi vermişti. Bankaya göre Türkiye, 2011’e kadar 1.5 mil- yondan fazla yeni istihdam artõ- şõ sağlama potansiyeline sahip bulunuyor. Banka, son 4-5 yõlda, yaklaşõk 4 milyonun üzerinde is- tihdam piyasasõna giriş olurken Türkiye’de istihdam piyasasõna girenlerin sadece yüzde 15’inin iş bulabildiğine dikkati çekiyor. Assan’a IFC kredisi Ekonomi Servisi - Dünya Bankasõ Grubu kuruluşu IFC, Türkiye’nin önde ge- len alüminyum üre- ticilerinden Kibar Holding’e bağlõ As- san Alüminyum’a, şirketin modernizas- yon ve enerji verim- liliği projelerini des- teklemek üzere 30 milyon dolar kredi veriyor. Kredinin imza tö- reninde konuşan IFC Güney Avrupa ve Orta Asya Direktörü Shahbaz Mavaddat, Dünya Bankasõ tara- fõndan ülkelere yö- nelik hazõrlanan program çerçevesin- de Türkiye’ye 2008- 2011 yõllarõnõ kap- sayan dönemde top- lam 2 ile 2.5 milyar dolar arasõnda ser- maye yatõrõmõ plan- landõğõnõ söyledi. TCDD’ye taze kaynak Ekonomi Servisi - Hazine Müsteşar- lõğõ, İslam Kalkõnma B a n k a s õ ’ n d a n TCDD’nin 80 Adet Elektrikli Anahat Lokomotifi İmal ve Temini Projesi’nin finansman ihtiyacõ- nõn bir bölümünü karşõlamak üzere 220 milyon dolar tu- tarõnda kredi aldõ. 4.5 yõlõ geri öde- mesiz, 19 yõl vade- li kredinin, kâr mar- jõ ödemesiz dönem- de 6 aylõk LIBOR + 120 bps, geri ödeme döneminde 15 yõllõk SWAP Rate + 120 bps olduğu ve bu- nun dõşõnda ilave herhangi bir ücret ya da masraf bulun- madõğõ açõklandõ. Kart Monitör 2009 Araştõrmasõ’na göre krizle birlikte kart kullanõmõ arttõ ‘Kiradakredikartõylaödensin’ Ekonomi Servisi - Bankalararasõ Kart Merkezi’nin (BKM) “Kart Monitör 2009 Araştırması”na göre krizle birlik- te işyerlerinin 45’i kart kullanõmõnõ artõr- dõ. Araştõrmada Türkiye’de alõşverişlerin yüzde 65’inin kartlarla yapõldõğõ belirtil- di. BKM’nin Kart Monitör 2009 Araştõr- masõ’nõn sonuçlarõ, BKM Genel Müdürü Sertaç Özinal’õn katõlõmõyla düzenle- nen toplantõda açõklandõ. 16 ilde gerçekleştirilen araştõrmada, kredi kartõ ile ayda ortalama 881 lira har- candõğõ, aylõk alõşveriş tutarõnõn yüzde 65’inin kartlarla yapõldõğõ, taksit uygula- yan sektörlerde bu oranõn yüzde 80’lere yükseldiği kaydedildi. Kredi kartlarõnõn en beğenilen özelliğinin yüzde 50 ile taksit- lendirme ve yüzde 27 ile puan toplama uy- gulamasõ olduğu belirtilen araştõrmada, her 10 kart kullanõcõsõndan 7’sinin alõşveriş- lerinde puan topladõğõ bildirildi. Cüzdanlarda ortalama 2.2 kredi kartõ bu- lunduğu ifade edilen araştõrmada, kredi kartlarõ için yüzde 43’lük kesimin aylõk li- miti bin lirayõ aşmayan limitli kredi kar- tõnõ tercih ederken, yüzde 74’lük kesimin limitinin en fazla yüzde 50’sini kullandõ- ğõ ifade edildi. Kredi kartõ kullananlarõn yüzde 80’inin borcunun tamamõnõ ödediği kaydedildi. Krizle birlikte ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan yurttaşlar ev kirasını, pazar ihtiyaçlarını ve elektrik, su faturalarını kredi kartıyla ödemek istiyor. BKM’ye göre kredi kartı ile ayda ortalama 881 lira harcandığı, aylık alışveriş tutarının yüzde 65’inin kartlarla yapıldığı kaydedildi. Türk işadamlarına ABD’den ödül Ekonomi Servisi - American-Turkish Co- uncil (ATC), Türk-Amerikan İş Konseyi (TAİK) ve Dõş Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) işbirliğiyle Washington’da düzenle- nen 28’inci Amerika-Türkiye İlişkileri Kon- feransõ kapsamõnda Türk işadamlarõna ödül yağdõ. Konferans kapsamõnda başarõlõ kişile- re verilen ‘Seçkin Kariyer Ödülü’ bu yõl Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv’e ve- rildi. Seçkin Yurttaş Ödülü’ne Doğuş Grubu Yönetim Kurulu Başkanõ Ferit Şahenk de- ğer görülürken ‘Ticari Liderlik Ödülü’nü de Akbank adõna Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Hayri Çulhacı aldõ. Ödül töreninde konuşan Ferit Şahenk, Türk bankacõlõğõnõn geçmiş deneyimleriyle krizde güçlü kaldõğõnõ belirterek “Dünyada birileri hapşırırken, bizim hastalık kap- mamamızın imkânı yok. Dünya iyileştik- çe Türkiye daha da iyileşecek. Çünkü biz bu sefer krizde daha güçlüyüz” dedi. Sü- reyya Ciliv de “Türkiye ve Amerika’nın iş- birliğiyle teknolojiyi kullanarak dünya için faydalı işler yapabiliriz” diye konuştu. Amerika-Türkiye İlişkileri Konferansõ kapsamõnda iki ülke arasõndaki ilişkilerin gelişimine katkõ sunan işadamlarõ ödüllendirildi. Asya borsalarõ, bu hafta içinde son 9 ayõn en yüksek en- deks değerine çõktõ. Japonya’nõn makro ekonomik gö- rünümü düzelmeye başladõ. ABD’de ev satõşlarõ can- lanmaya başladõ. Yeni satõş bekleyen konut si- parişlerinde canlanma olduğu ifade ediliyor. İn- giltere’de en son yapõlan anketlere göre, tüketi- ci güven endeksi, son altõ ayõn en yüksek düzeyine ulaş- tõ, iyimserlik katsayõsõ mayõs ayõnda 53’e çõktõ. Bu rakam, 2008 Kasõm’õndan bu yana olan en yüksek rakam oldu. Ekonomi Servisi - Küresel krizde “en kötünün” at- latõldõğõna dair işaretler artõyor. ABD, İngiltere, Asya ül- keleri ve Avustralya’da tüketici güven endeksleri yük- selmeye başladõ. Uzmanlar, tüketim eğilimindeki artõşõn, en kötünün atlatõldõğõna dair bir işaret olduğunu vurgu- luyor. Krizin görünümü ile ilgili eksiler ve artõlar şunlar: Uluslararasõ Şeffaflõk grubunun yaptõğõ Küresel Yolsuz- luk Barometresi araştõrmasõna göre, özel sektörün yol- suzluğa batmõş olduğuna inananlarõn oranõ 2004’te yüz- de 45 iken bu yõl yüzde 53’e yükseldi. Avro Böl- gesi, geçen yõlõn aynõ dönemine göre yõlõn ilk çey- reğinde yüzde 4.8 küçülerek, tarihinin en kötü ekonomik performansõna imza attõ. 2009’un ilk çeyreğinde ABD yüz- de 2.5 ve Japonya yüzde 9.1 küçüldü. Yõlõn ilk 5 ayõnda kurulan şir- ket sayõsõ yüzde 27, koopera- tif sayõsõ yüzde 39, gerçek ki- şi ticari işletme sayõsõ da yüz- de 17 düştü. TOBB’nin veri- lerine göre ocak-mayõs döne- minde geçen yõlõn aynõ döne- mine göre, kurulan şirket sa- yõsõ 24 bin 212’den 17 bin 528’e indi. Kurulan gerçek kişi ticari işletme sayõsõ 23 bin 209’dan 19 bin 186’ya, kuru- lan kooperatif sayõsõ da 705’ten 430’a geriledi. Ma- yõsta geçen yõlõn aynõ ayõna gö- re, kurulan şirket sayõsõ yüzde 19, kurulan gerçek kişi ticari işletme sayõsõ ve kurulan koo- peratif sayõsõ yüzde 27 azaldõ. Dünya ‘En kötüyü geride bõraktõk’ derken karõşõk sinyaller de geliyor. Türkiye toparlanmada yavaş davranõyor Kriz papatya falõna döndü - + Sertaç Özinal Ciliv’e Seçkin Kariyer Ödülü verildi. Ticari Liderlik Ödülü Çulhacı’nın oldu. Şahenk Seçkin Yurttaş Ödülü’nü aldı. Ekonomi Servisi - Yargõtay ekonomik nedenler- den dolayõ kiralara TEFE oranõnda artõş yapõl- masõ yerine zam yapõlmamasõ gerektiğine ka- rar verdi. Kararda kiralarõn genel fiyat artõşõ kadar yükselmediği, kiralarõn düştüğü dönem- lerde de ev sahiplerinin zam taleplerinin redde- dilmesi gerektiği belirtildi. Yargõtay ise ekonomideki sõkõntõlarõ dikka- te alarak kiracõlarõ sevindirecek tarihi bir ka- rara imza attõ. Yargõtay 3. Hukuk Dairesi ekonomik nedenlerden dolayõ kira bedelleri- ne zam yapõlamayacağõna karar verdi. Anka- ra 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin verdiği ka- rarõ bozan Yargõtay, kira tutarlarõnõn genel fiyat artõşlarõ kadar yükselmediğine karar verdi. Kararda ayrõca kiralarõn düştüğü dö- nemde kira ücretinin enflasyon oranõnda art- tõrõlmasõna karşõ çõkõldõ. Mahkemelerin de bu yöndeki talepleri reddetmesi istendi. Yargõ- tay daha önce verdiği kararlarda kiralara en- flasyon oranõnda zam yapõlmasõ gerektiğini hükmediyordu. Yargõtay’õn bu kararõndan sonra ev kiralarõna zam yapõlan kiracõlar, ki- rasõ düşük konut ya da işyerlerini emsal gös- tererek indirim talebinde bulunabilecek. Yargõtay’dan kiracõya müjde ‘KRİZDE ZAM YAPILMAZ’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle