Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
4 HAZİRAN 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Din İman...
soner@cumhuriyet.com.tr
Dindar bir insanın, Tanrı’ya inancının, günahlardan
arınma çabalarının gereği olarak sıradan bir insandan
daha insancıl, ahlaklı olması beklenir. Ahlak dinleri-
nin başkalarının haklarına saygıya ilişkin kuralları, gü-
nah işleme korkusu, cennete gitmeyi hak etme çabaları
ile buluştuğunda; dini bütün insan imajı, kimsenin hak-
kını yemeyen, kötülüğünü istemeyen üstün insan ima-
jı ile özdeşleşir...
Gelin görün ki dünyada, bizi daha çok ilgilendiren
ülkemizde yaşananlar, sosyal bilimcilerin üzerinde çok
ciddi çalışmaları gereken, tam tersine çok çarpıcı bir
gelişmeyi sergiliyor; genel olarak toplumlar hızla
muhafazakârlaşır, dindarlık çok ciddi gelişmeler kay-
dederken, toplumlardaki suç eğilimlerinde, ahlaksız-
lık, yolsuzluk, her tür suçun işlenmesi oranlarında, ci-
nayetlerde, katliamlarda, terör eylemlerinde patlamalar
yaşanıyor...
En son yaşadıklarımız; kitlesele dönüşmüş töre ci-
nayetinin, birinci dereceden akrabalar arasından,
hem de toplu namaz kılınırken gerçekleştirilmiş olması,
Türkiye’nin her yerinden artış, patlama biçiminde ge-
len aile içi şiddet, cinayet haberleri, çocuğu sobada
yakan anne, bütün ailesini tek tek kurşunlayan evlat..
örnekleri, korkuyu, birlikte sorgulamayı getiriyor... Ne-
dense sorgulamak hiç işimize gelmedi ama, radikal
İslami örgütlenmelerin yerleştiği ortamlarda, kadın, ço-
cuk ayırımı olmaksızın, aynı dinden ibadet yerlerinde
de toplu katliamlar katlanıyor... Tabii ki dinle-imanla
aslında doğrudan hiçbir ilişkisi yok. Ancak ahlaki de-
ğerlerin, geleneklerin belirleyici, geçerli olduğu mu-
hafazakârlık, dindarlık artarken, tersine bir insani de-
ğerler çöküşünün sorgulanması gereken bir anlamı ol-
malı değil mi?
Demokrasinin, uygarlığın, aynı zamanda gelenek-
ler, muhafazakârlığın da beşiği İngiltere’den geçen haf-
ta boyunca Meclis’ten gelen yolsuzluk haberlerine, si-
yasetin kirlenmesi boyutuna sadece bir bakıp, ka-
ramsarlığa kapılmamak elde mi? Toplumsal duyarlı-
lık, sorgulamanın en üst düzeyde olduğu bir ülkede
siyaseti böylesine kirleten düzen sorgulanmayacak mı?
Bizde yapılmış bütün araştırmalar, muhafazakârlık,
dindarlık patlamasının verilerini ortaya koyuyor. Ilım-
lı İslamın temsilcisi bir iktidarda, dincilik üzerinden ya-
pılan siyasetle ayırımcılık yaşamın her alanında geçerli,
ister istemez katlanıyor. Mahalle baskısı, toplumun çok
tehlikeli kutuplaşması, dinci yaşam biçiminin daya-
tılmasının sakıncaları bir yana, geleneklerin, aile bağ-
larının, dindarlığın güçlendiği bir toplumsal ortam ve
yapıda, hiç değilse her tür ahlaksızlığın, suçun azal-
ması gerekmiyor muydu?
Dini değerlerin çıkarlar için kullanılması gerçeğin-
de, suçluluğun kapatılması, maskelenmesi güdüleri
içinde var...
Gerçek şu ki, giderek acımasız boyutlar kazanan ye-
ni dünya sömürü düzeni çarklarında, ideolojiler orta-
dan kaldırılıp, demokrasilerin olmazsa olmaz ayakları,
sosyal devlet, sendikal haklar, gerçek demokratik dü-
zen, sivil toplum örgütlenmelerinin gücü, işlevleri or-
tadan kalktıkça... Bilimsel teknolojik devrim çağının,
başta medya tüm etkin güç araçları, daha acımasız
bir tekel çıkarlar, piyasa düzeninin eline geçtikçe... Dün-
ya çapında milyarlar, ülkemizde milyonlar çok hızlı ve
acımasız biçimde yoksulluk, yoksunluğa, işsizliğe, ça-
resizliğe mahkûm edildikçe... Düzenin sorgulanma-
ması adına, insanların insan hakları ile çatışır biçim-
de, bireyin özgürleşmesi yalanı ile uyutulmaları, af-
yonlanmaları için ırk ve din ayırımcılığı pompalanın-
ca.. muhafazakârlık, dindarlık ile insan hakları, suç-
ların patlaması birlikte yaşanıyor.
Güçlü devletin kamusal güvencelerinden yoksun,
eğitim, sağlık, çalışma hakkı, sosyal güvenlik sis-
temlerindeki çöküşten hızla paylarını alan, çaresiz ka-
lan milyonlar.. yitirdiklerini görmemek, isyan etmemek
üzere çok hızlı insan haklarının korunmasında araç ola-
cak gerçek siyasal, sendikal, toplumsal örgütlülük-
lerden uzaklaştırılıyorlar. Özel yaşam, inanç alanları-
na ait değerlerle afyonlanarak, insan olarak yitirdik-
lerini görmemeleri, algılamamaları sağlanmak isteni-
yor...
Siyasi iktidar olarak milyonların çalışma hakkını gasp
eden krizin teğet geçtiğini savlayarak, sosyal devlet
düzeni içindeki kazanılmış haklarını ellerinden alarak..
aşiret, tarikat, cemaat sarmalında, sadaka düzenin-
de kitleleri nereye kadar uyutabilirsiniz? Yapılan
araştırmalar eksik olsa da, her dört kişiden birinin için-
de bulunulan olumsuz ekonomik, sosyal, siyasal ko-
şullar bağlantılı depresyonda olduğu yolunda bir
ipucu veriyorsa; dünyada en yaygın ahlak dini Müs-
lümanlık, dini inançlara bağlılık, bireyleri nasıl kurtar-
sın ki...
Yoksulluğu, yoksunluğu paylaşmamak üzere, yok-
sul güney dünyasında çok daha acımasız çatışan in-
sanlar, ülkemiz gerçeğinde de yaşandığı üzere, ırk, din
ayırımcılığı üzerinden çatışmaları, bireysel yaşam
üzerinden de aynı şiddetle yaşıyorlar. Toplumsal, bi-
reysel ölçeklerdeki, bu çatışmaların boyutları giderek
insanlık hallerinden uzaklaşıyor...
ABD, İngiltere ve Asya ülkelerinde tüketici güveni
yükselmeye başladõ. Krizin merkezi ABD’de, ev satõşlarõ
canlanõyor. Avustralya, ‘sürpriz’ bir şekilde büyümeye geçti.
Ancak Avrupa, tarihinin en kötü küçülme dönemiyle boğuşuyor.
Yõlõn ilk 5 ayõnda Türkiye’de kurulan şirket sayõlarõ,
durgunluğun devam ettiğini ortaya koydu. 2008’in sonunda 63.5
ile dibe vuran tüketici güveni ise mayõs ayõnda nisan ayõndaki
seviyesini korudu. Kapasite kullanõmõnda ise az da olsa artõş var.
KURULAN ŞİRKET
SAYISI DÜŞÜYOR
TÜKETİCİ TEMKİNLİ DAVRANIYOR
SANAYİ KIPIRDADI
Sanayinin dinamosu
Kocaeli’de, sanayi
kuruluşlarında kapasite
kullanım oranının mayıs
ayında yüzde 57’ye
yükseldiği, bunun
Türkiye genelinde
kapasite kullanım
oranlarının
yükseldiğinin göstergesi
olduğu belirtildi. Kocaeli
Sanayi Odası’nın (KSO)
bölgedeki sanayi
kuruluşlarının
durumlarını tespit etmek
amacıyla her ay
yaptıkları düzenli
anketin sonuçlarına
göre, Ocak 2009’da
firmaların kapasite
kullanımlarının yüzde
46 ile taban yapmıştı.
GfK Türkiye Tüketici Güven Endeksi araştõrmasõna göre tüketi-
ciler, mayõs ayõnda ekonomiyi, Ergenekon davasõnõ ve terörü
son bir ay içerisinde Türkiye’nin gündemindeki en önemli olay
ve konular olarak belirlediler. Araştõrmaya göre, ÖTV ve KDV
indirimlerine bağlõ olarak nisan ayõnda bir önceki aya göre 9
puanlõk artõşla 81.5 seviyesine yükselen Tüketici Güven Endek-
si, mayõs ayõnda da yüzde 81.5 olarak gerçekleşti. Endeksin
100’den küçük olmasõ, kötümser görüşte olanlarõn oranõnõn
yüksek olduğunu ifade ediyor.
Umre turizmi AKP ile beşe katlandı
Araştõrmaya
göre AKP
iktidarõnõn görevi
devraldõğõ 2003’te
Türkiye’den Suudi
Arabistan’a umre
amacõyla giden kişi
sayõsõ 43 bin iken,
2008’de bu rakam
200 bini aştõ. 80
olan acente sayõsõ
150’ye ulaştõ.
Ekonomi Servisi - Türkiye’nin
turizm yayõncõlõğõ ve fuarcõlõğõ
alanõnda faaliyet gösteren Ekin
Grubu araştõrma biriminin bul-
gularõna göre yerli ve yabancõ pek
çok şirketin bayilerini ödüllen-
dirmek için Suudi Arabistan’a
umre gezisine yönelmesiyle
AKP’nin iktidara geldiği 2003 ba-
şõndan 2008 sonuna kadar umre
ziyareti yapanlarõn sayõsõ yakla-
şõk 5 kat artarak 201 bin 695’e
ulaştõ. Konu ile ilgili yapõlan
araştõrmada kişi başõ maliyeti or-
talama 1000 Avro olan umre se-
yahatinin 200 milyon Avro’luk bir
pazar haline geldiği belirtildi.
Araştõrma, şirketlerin bayilerine
umre ödülü verme modasõna ya-
bancõ firmalarõn da uyduğunu
ortaya koydu. Türkiye’deki tem-
silciliğini Sabancõ Holding bün-
yesindeki Temsa’nõn yaptõğõ Ko-
matsu’nun, bugüne kadar da top-
lam 300 bayisini umre seyahati ile
ödüllendirdiği belirtildi. Schnei-
der Electric’in ise 200 bayisini
umreye gönderdiği ifade edildi.
İstihdama Dünya Bankası desteği
Bankaya göre
Türkiye 2011’e
kadar 1.5 milyondan
fazla yeni istihdam
artõşõ sağlayabilme
potansiyeline sahip,
ancak son 4-5 yõlda
istihdam piyasasõna
4 milyondan fazla
kişi girerken
bunlarõn yüzde 15’i
iş bulabildi.
ANKARA / WASHING-
TON (AA) - İstihdam paketine
yönelik çalõşmalar tamamlanõr-
ken Dünya Bankasõ da Türki-
ye’deki istihdamõn arttõrõlmasõ-
na destek sağlayacak. Dünya
Bankasõ’nõn istihdama desteği ilk
aşamada, 2011 dönemine ka-
dar devam edecek. Bankanõn
Türkiye’ye “Ülke Ortaklık
Stratejisi” çerçevesinde tahsis
ettiği yaklaşõk 6.5 milyar dolar-
lõk program kredisinin belirli
bir kõsmõ, istihdam ve rekabetin
arttõrõlmasõnda kullanõlacak. Ban-
ka, daha önce de Türkiye’ye, is-
tihdam alanõnda kullanõlmak
üzere yaklaşõk 500 milyon dolar
kredi vermişti. Bankaya göre
Türkiye, 2011’e kadar 1.5 mil-
yondan fazla yeni istihdam artõ-
şõ sağlama potansiyeline sahip
bulunuyor. Banka, son 4-5 yõlda,
yaklaşõk 4 milyonun üzerinde is-
tihdam piyasasõna giriş olurken
Türkiye’de istihdam piyasasõna
girenlerin sadece yüzde 15’inin
iş bulabildiğine dikkati çekiyor.
Assan’a
IFC kredisi
Ekonomi Servisi
- Dünya Bankasõ
Grubu kuruluşu IFC,
Türkiye’nin önde ge-
len alüminyum üre-
ticilerinden Kibar
Holding’e bağlõ As-
san Alüminyum’a,
şirketin modernizas-
yon ve enerji verim-
liliği projelerini des-
teklemek üzere 30
milyon dolar kredi
veriyor.
Kredinin imza tö-
reninde konuşan IFC
Güney Avrupa ve
Orta Asya Direktörü
Shahbaz Mavaddat,
Dünya Bankasõ tara-
fõndan ülkelere yö-
nelik hazõrlanan
program çerçevesin-
de Türkiye’ye 2008-
2011 yõllarõnõ kap-
sayan dönemde top-
lam 2 ile 2.5 milyar
dolar arasõnda ser-
maye yatõrõmõ plan-
landõğõnõ söyledi.
TCDD’ye
taze kaynak
Ekonomi Servisi
- Hazine Müsteşar-
lõğõ, İslam Kalkõnma
B a n k a s õ ’ n d a n
TCDD’nin 80 Adet
Elektrikli Anahat
Lokomotifi İmal ve
Temini Projesi’nin
finansman ihtiyacõ-
nõn bir bölümünü
karşõlamak üzere
220 milyon dolar tu-
tarõnda kredi aldõ.
4.5 yõlõ geri öde-
mesiz, 19 yõl vade-
li kredinin, kâr mar-
jõ ödemesiz dönem-
de 6 aylõk LIBOR +
120 bps, geri ödeme
döneminde 15 yõllõk
SWAP Rate + 120
bps olduğu ve bu-
nun dõşõnda ilave
herhangi bir ücret
ya da masraf bulun-
madõğõ açõklandõ.
Kart Monitör 2009 Araştõrmasõ’na göre krizle birlikte kart kullanõmõ arttõ
‘Kiradakredikartõylaödensin’
Ekonomi Servisi - Bankalararasõ Kart
Merkezi’nin (BKM) “Kart Monitör
2009 Araştırması”na göre krizle birlik-
te işyerlerinin 45’i kart kullanõmõnõ artõr-
dõ. Araştõrmada Türkiye’de alõşverişlerin
yüzde 65’inin kartlarla yapõldõğõ belirtil-
di. BKM’nin Kart Monitör 2009 Araştõr-
masõ’nõn sonuçlarõ, BKM Genel Müdürü
Sertaç Özinal’õn katõlõmõyla düzenle-
nen toplantõda açõklandõ.
16 ilde gerçekleştirilen araştõrmada,
kredi kartõ ile ayda ortalama 881 lira har-
candõğõ, aylõk alõşveriş tutarõnõn yüzde
65’inin kartlarla yapõldõğõ, taksit uygula-
yan sektörlerde bu oranõn yüzde 80’lere
yükseldiği kaydedildi. Kredi kartlarõnõn en
beğenilen özelliğinin yüzde 50 ile taksit-
lendirme ve yüzde 27 ile puan toplama uy-
gulamasõ olduğu belirtilen araştõrmada, her
10 kart kullanõcõsõndan 7’sinin alõşveriş-
lerinde puan topladõğõ bildirildi.
Cüzdanlarda ortalama 2.2 kredi kartõ bu-
lunduğu ifade edilen araştõrmada, kredi
kartlarõ için yüzde 43’lük kesimin aylõk li-
miti bin lirayõ aşmayan limitli kredi kar-
tõnõ tercih ederken, yüzde 74’lük kesimin
limitinin en fazla yüzde 50’sini kullandõ-
ğõ ifade edildi. Kredi kartõ kullananlarõn
yüzde 80’inin borcunun tamamõnõ ödediği
kaydedildi.
Krizle birlikte ihtiyaçlarını
karşılamakta zorlanan yurttaşlar ev
kirasını, pazar ihtiyaçlarını ve
elektrik, su faturalarını kredi
kartıyla ödemek istiyor.
BKM’ye göre kredi kartı ile ayda
ortalama 881 lira harcandığı, aylık
alışveriş tutarının yüzde 65’inin
kartlarla yapıldığı kaydedildi.
Türk işadamlarına ABD’den ödül
Ekonomi Servisi - American-Turkish Co-
uncil (ATC), Türk-Amerikan İş Konseyi
(TAİK) ve Dõş Ekonomik İlişkiler Kurulu
(DEİK) işbirliğiyle Washington’da düzenle-
nen 28’inci Amerika-Türkiye İlişkileri Kon-
feransõ kapsamõnda Türk işadamlarõna ödül
yağdõ. Konferans kapsamõnda başarõlõ kişile-
re verilen ‘Seçkin Kariyer Ödülü’ bu yõl
Turkcell Genel Müdürü Süreyya Ciliv’e ve-
rildi. Seçkin Yurttaş Ödülü’ne Doğuş Grubu
Yönetim Kurulu Başkanõ Ferit Şahenk de-
ğer görülürken ‘Ticari Liderlik Ödülü’nü de
Akbank adõna Yönetim Kurulu Murahhas
Üyesi Hayri Çulhacı aldõ.
Ödül töreninde konuşan Ferit Şahenk,
Türk bankacõlõğõnõn geçmiş deneyimleriyle
krizde güçlü kaldõğõnõ belirterek “Dünyada
birileri hapşırırken, bizim hastalık kap-
mamamızın imkânı yok. Dünya iyileştik-
çe Türkiye daha da iyileşecek. Çünkü biz
bu sefer krizde daha güçlüyüz” dedi. Sü-
reyya Ciliv de “Türkiye ve Amerika’nın iş-
birliğiyle teknolojiyi kullanarak dünya
için faydalı işler yapabiliriz” diye konuştu.
Amerika-Türkiye
İlişkileri Konferansõ
kapsamõnda iki ülke
arasõndaki ilişkilerin
gelişimine katkõ
sunan işadamlarõ
ödüllendirildi.
Asya borsalarõ, bu hafta içinde son 9 ayõn en yüksek en-
deks değerine çõktõ. Japonya’nõn makro ekonomik gö-
rünümü düzelmeye başladõ. ABD’de ev satõşlarõ can-
lanmaya başladõ. Yeni satõş bekleyen konut si-
parişlerinde canlanma olduğu ifade ediliyor. İn-
giltere’de en son yapõlan anketlere göre, tüketi-
ci güven endeksi, son altõ ayõn en yüksek düzeyine ulaş-
tõ, iyimserlik katsayõsõ mayõs ayõnda 53’e çõktõ. Bu rakam,
2008 Kasõm’õndan bu yana olan en yüksek rakam oldu.
Ekonomi Servisi - Küresel krizde “en kötünün” at-
latõldõğõna dair işaretler artõyor. ABD, İngiltere, Asya ül-
keleri ve Avustralya’da tüketici güven endeksleri yük-
selmeye başladõ. Uzmanlar, tüketim eğilimindeki artõşõn,
en kötünün atlatõldõğõna dair bir işaret olduğunu vurgu-
luyor. Krizin görünümü ile ilgili eksiler ve artõlar şunlar:
Uluslararasõ Şeffaflõk grubunun yaptõğõ Küresel Yolsuz-
luk Barometresi araştõrmasõna göre, özel sektörün yol-
suzluğa batmõş olduğuna inananlarõn oranõ 2004’te yüz-
de 45 iken bu yõl yüzde 53’e yükseldi. Avro Böl-
gesi, geçen yõlõn aynõ dönemine göre yõlõn ilk çey-
reğinde yüzde 4.8 küçülerek, tarihinin en kötü ekonomik
performansõna imza attõ. 2009’un ilk çeyreğinde ABD yüz-
de 2.5 ve Japonya yüzde 9.1 küçüldü.
Yõlõn ilk 5 ayõnda kurulan şir-
ket sayõsõ yüzde 27, koopera-
tif sayõsõ yüzde 39, gerçek ki-
şi ticari işletme sayõsõ da yüz-
de 17 düştü. TOBB’nin veri-
lerine göre ocak-mayõs döne-
minde geçen yõlõn aynõ döne-
mine göre, kurulan şirket sa-
yõsõ 24 bin 212’den 17 bin
528’e indi. Kurulan gerçek
kişi ticari işletme sayõsõ 23 bin
209’dan 19 bin 186’ya, kuru-
lan kooperatif sayõsõ da
705’ten 430’a geriledi. Ma-
yõsta geçen yõlõn aynõ ayõna gö-
re, kurulan şirket sayõsõ yüzde
19, kurulan gerçek kişi ticari
işletme sayõsõ ve kurulan koo-
peratif sayõsõ yüzde 27 azaldõ.
Dünya ‘En kötüyü geride bõraktõk’ derken karõşõk sinyaller de geliyor. Türkiye toparlanmada yavaş davranõyor
Kriz papatya falõna döndü
-
+
Sertaç
Özinal
Ciliv’e Seçkin
Kariyer Ödülü
verildi.
Ticari Liderlik
Ödülü Çulhacı’nın
oldu.
Şahenk Seçkin
Yurttaş
Ödülü’nü aldı.
Ekonomi Servisi - Yargõtay ekonomik nedenler-
den dolayõ kiralara TEFE oranõnda artõş yapõl-
masõ yerine zam yapõlmamasõ gerektiğine ka-
rar verdi. Kararda kiralarõn genel fiyat artõşõ
kadar yükselmediği, kiralarõn düştüğü dönem-
lerde de ev sahiplerinin zam taleplerinin redde-
dilmesi gerektiği belirtildi.
Yargõtay ise ekonomideki sõkõntõlarõ dikka-
te alarak kiracõlarõ sevindirecek tarihi bir ka-
rara imza attõ. Yargõtay 3. Hukuk Dairesi
ekonomik nedenlerden dolayõ kira bedelleri-
ne zam yapõlamayacağõna karar verdi. Anka-
ra 6. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin verdiği ka-
rarõ bozan Yargõtay, kira tutarlarõnõn genel
fiyat artõşlarõ kadar yükselmediğine karar
verdi. Kararda ayrõca kiralarõn düştüğü dö-
nemde kira ücretinin enflasyon oranõnda art-
tõrõlmasõna karşõ çõkõldõ. Mahkemelerin de bu
yöndeki talepleri reddetmesi istendi. Yargõ-
tay daha önce verdiği kararlarda kiralara en-
flasyon oranõnda zam yapõlmasõ gerektiğini
hükmediyordu. Yargõtay’õn bu kararõndan
sonra ev kiralarõna zam yapõlan kiracõlar, ki-
rasõ düşük konut ya da işyerlerini emsal gös-
tererek indirim talebinde bulunabilecek.
Yargõtay’dan
kiracõya müjde
‘KRİZDE ZAM YAPILMAZ’