25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 19 HAZİRAN 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Sahte Belgeler Ülkesi miyiz? Her Türk vatandaşı için utanılacak bir yazı başlığını, bu ülkenin en kıdemli gazetecilerinden birisi olarak, sı- kıntı ve üzüntü içinde kullanıyorum. Ancak neylersiniz ki, sadece bizim değil, başka ya- bancı ülkelerin de adli kovuşturma dosyalarını doldu- ran bir dizi sahte belge ile haberler, biz istemesek bi- le, mesela Almanya’da düzenlenecek bir TV yarış- masında ilgi ile izlenecek kadar, kamuoyunu meşgul edecek hale geldi. Öyle bir televizyon kurumunda, program yapımcısı katılımcılara, örneğin “Karnavallar ülkesi” olarak tanı- nan ülkenin adını sorsa alacağı yanıt, “Brezilya” ola- caktır. Ya da kumarhaneleriyle ün yapan hangi ülke dense, Monako diyenlerin doğru yanıt verdikleri ka- bul edilecektir. Ceza yasasına sahtecilik yapanlar için en ağır ce- zaları koymuş olan bir ülkenin son bir yıldır, üstelik res- mi kurumlarına ve o kurumları yöneten üst düzey ki- şilerine yönelen sahte belge suçlamaları, ne yazık ki Türkiye’yi dışarıda bu yanıyla öne çıkartıyor. Kamuoyu, Ergenekon soruşturmasının “1” numa- ralı gizli tanığı “Sahte Haham” ile bir yıldan bu yana ta- nıştı. Soruşturma dosyasını dolduran belgelerin kaçı hak- kında sahte olduklarına değin iddialar olduğunu, bir istatistik verisine bağlamamız bile mümkün değil. Yine aynı soruşturmada kamu adına gösterilen “giz- li tanık”ların kaçının altlarını imzalayarak ve namusla- rı üstüne ant içerek anlattıkları suçlamaların kaçı doğ- ru, kaçı düzmecedir. Bunu ancak yargı, o ucu açık da- vanın perdesini kapatabildiği zaman görebileceğiz. Gazete adı ile yayımlanmakla yetinmeyen; üstelik Başbakan’ın resmi dış gezilerine de konuk edilme ay- rıcalığını taşıyan tescilli sahteci varakparenin bazen ya- yıncısının, bazen yayımlandığı adresin de düzmece olduğu yargının tebliğnamelerinin geri dönüşü ile ka- nıtlanmaktadır. Aynı gazetede adı, haberi yazan mu- habir olarak yayımlanan bir vatandaşın okur yazar bi- le olmadığını, üstelik isminin bilgisi dışında kullanıldı- ğını öğrendik. Beş yıl ceza alabilirmiş... Ama bunların hemen hemen hiçbirisi, Radyo Tel- evizyon Üst Kurulu Başkanı Dr. Zahid Akman kadar sadece bizim değil; özellikle Federal Almanya’nın gündeminde böylesine sürekli olarak yer almamıştır. Ünlü Deniz Feneri Davası ile Alman yargısından, ön- ce bizim gündemimize taşınan; daha sonra parla- mentomuzun ve siyaset dünyamızın ana konuları ara- sına giren uluslararası yolsuzluk davasında şüpheli, hatta sanıklar arasında ilk isim olarak yer alan RTÜK Başkanı Akman, bu suçlama nedeniyle beş yıl Fede- ral Almanya’ya giremeyeceğini yayımlayan medyayı, bu ülkedeki Türk asıllı avukatı aracılığıyla yalanlama- ya kalkıştı. Ama onun bu girişimini yine Almanya’da yaşayan Türkler, üstelik o yalanlamanın verildiği ileri sürülen Main-Taunus Kaymakamlığı’ndan aldıkları resmi belge ile aydınlığa çıkardılar. Adı geçen makam, RTÜK Başkanı hakkında hazırlanan giriş yasağı belgesinde- ki 2. maddenin, Akman tarafından bizim kamuoyu- muza yansıtılmadığını bildirince, radyo ve televizyon yayınlarını denetlemekle yükümlü özerk bir kamu ku- rumunun başkanı, “...merdi kıpti sirkatin söyler” öz- deyişimizdeki kişi konumuna düştü. RTÜK’teki AKP kontenjanından seçilmiş üyeler, tam bir akpartili dayanışması içinde ve elbette Erdoğan’a uyum sağlamak amacıyla, Akman’ın görevinden ay- rılmaması için mendirek oluşturmuşlar. Başbakan da, kendisinin zaten temmuz ayında do- lacak görev süresinden sonra sadece üye olarak RTÜK’teki varlığını sürdüreceği gibi anlaşılmaz bir ge- rekçeyle partili yandaşına kol kanat olmakta sakınca görmüyor. Öylelikle bir sahtecilik suçlaması daha, iktidar tara- fından aklanmış gösterilmeye çalışılıyor. Türkiye’yi dürüst vatandaşlara üzüntü veren bu sah- teciler ülkesi görünümü giderek sanal olmaktan çıka- cak kadar sayısız belge ile bizzat AKP eli ile donatılı- yor. İktidar partisi grubu ağzını bile açmıyor bu konuda. Parti kongreleri alkış kıyamet, goygoycu delege ve yandaşların gösterileri ile sürüyor. Yandaş medya da öyle. Bir tek parti içinde yolsuz- luk konularına duyarlılığı ile tanınmak isteyen Bülent Arınç vardı; arada bir sesini çıkartmak isteyen. O da bir başbakan yardımcılığı koltuğu ile susmak için Re- cep Tayyip Erdoğan’dan gelen uyarı ile suskunluğa çekildi. Yani aklandı, paklandı. Tam bir akpartili oldu. Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net TC ŞİLE İCRA DAİRESİ’NDEN TAŞINMAZIN AÇIK ARTTIRMA İLANI Sayõ: 2009/149 Talimat Satõlmasõna karar verilen gayrimenkulün, cinsi, kõymeti, adedi, evsafi; Bir borçtan dolayõ satõlmasõna karar verilen ve aşağõda tapu kaydõ, kõymeti, satõş gün ve önemli özellikleri ile satõş şartlarõ belirtilen taşõnmaz, açõk arttõrma suretiyle Müdürlüğümüzce satõlarak paraya çevrilecektir. Satõş ilanõ ilgililerin dos- ya ve tapu kaydõndaki adreslerine tebliğe gönderilmiş olup, adrese tebligat yapõlamamasõ halinde ilgililere yine bu adreste 7201 Sayõlõ Tebligat Kanunu’nun 35. maddesine göre tebligat yapõlacağõ, adresi bilinmeyenler için de işbu satõş ilanõnõn ilanen tebligat yerine kain olacağõ ilan olunur. 1- TAŞINMAZLARIN TAPU KAYDI: Şile ilçesi Göçe Köyü Kürtkõrmasõ mevkiinde tapuda kâin 18-23 pafta, 2331 parsel sayõlõ, 3.970,00 m2 yüzölçümlü tarla vasfõnda taşõnmaz olup borçluya tam hisselidir. Şile ilçesi Göçe Köyü Kirazlõkaltõ mevkiinde tapuda kâin 8 pafta, 1011 parsel sayõlõ, 620,00 m2 yüzölçümlü tarla vasfõnda taşõnmaz olup borçluya tam hisselidir. Şile ilçesi Göçe Köyü Kirazlõkaltõ mevkiinde tapuda kâin 1025 parsel sayõlõ, 490,00 m2 yüzölçümlü tarla vasfõndaki taşõnmaz olup borçluya tam hisselidir. Şile ilçesi Göçe Köyü Yalakbayõrõ mevkiinde tapuda kâin 13 pafta, 1540 parsel sayõlõ 1.105,00 m2 yüzölçümlü tarla niteliğindeki taşõnmaz olup borçluya tam hisselidir. Şile ilçesi Göçe Köyü Köy içi mevkiinde tapuda kâin 12 pafta, 1760 parsel sayõlõ, 600,00 m2 yüzölçümlü bahçe vasõflõ taşõnmaz olup borçluya tam hisselidir. Şile ilçesi Göçe Köyü Köy içi mevkiinde tapuda kâin 1764 parsel sayõlõ, 735,00 m2 yüzölçümlü ev ve bahçe ve samanlõk vasfõndaki taşõnmaz olup borçluya tam hisselidir. Parsel üzerinde iki katlõ bina mevcuttur. Şile ilçesi Göçe Köyü Ormanlar mevkiinde tapuda kâin 8 pafta, 1140 parsel sayõlõ, 2.440,00 m2 yüzölçümlü tarla vasfõnda taşõnmaz olup borçluya tam hisselidir. Şile ilçesi Göçe Köyü Ormanlar mevkiinde tapuda kâin 8 pafta, 1196 parsel sayõlõ 2.700,00 m2 yüzölçümlü tarla vasfõnda taşõnmaz olup borçluya tam hisselidir. Şile ilçesi Göçe Köyü Çevrek mevkiinde tapuda kâin 10 pafta, 1299 parsel sayõlõ, 2.025,00 m2 yüzölçümlü tarla vasfõnda taşõnmaz olup borçluya tam hisselidir. 2- TAŞINMAZLARIN İMAR DURUMU: Şile Belediyesi İmar ve Şehircilik Müdürlüğü’nün 21.04.2009 tarih ve 84725 sayõlõ imar durumu yazõlarõnda, Şile ilçesi Göçe Köyü İSKİ Havza köyleri arasõnda yer aldõğõndan tüm parseller için İSKİ Genel Müdürlüğü’nden görüş alõnmasõ gerekmektedir. Şile ilçe- si Göçe Köyü 2331, 1025, 1760, 1140, 1299 parsel sayõlõ taşõnmazlar için kadastral yol bağlantõsõ sağlanmak şartõ ile tüm taşõnmazlar İstanbul İl İdare Kurulu tarafõndan 25.04.1996 tarih ve 96/76 No’lu kararõ ile belirlenen Göçe Köyü yerleşik alan dõşõnda inşaat alanõ katsayõsõ (KAKS ) % 5’ten fazla olma- mak, saçak seviyesinin tabii zeminden yüksekliği 6,50 mt’yi ve iki (2) katõ aşmamak, yola ve parsel sõnõrlarõna 5 mt’den fazla yaklaşmamak yapõ toplam alanõ 250 m2’yi geçmemek koşulu ile bağ ve safiye evleri, kõr kahvesi, lokanta ve tesislerin müştemilat binalarõ yapõlabilir alanda kalmaktadõr, denilmekte- dir. 3- TAŞINMAZIN HALİHAZIR DURUMU: 1- 2331 NO’LU PARSEL: Taşõnmaz Göçe Köyü yerleşim alanõ dõşõnda, Şile Ağva yoluna 500 mt. mesafededir. Taşõnmazõn kadastral yol bağlantõsõ olmadõğõndan yapõ yapma imkânõ bulunmamaktadõr. Arazi tarõm yapmaya elverişli kumlu-tõnlõ toprak yapõsõna sa- hip olduğu, üzerinde herhangi bir şeyin olmadõğõ, 2- 1011 NO’LU PARSEL: Taşõnmaz Göçe Köyü yerleşim alanõ dõşõnda, Şile Ağva yoluna cepheli konumdadõr, Arazi ova şeklinde ve tarõm yapmaya elverişli kumlu-tõnlõ toprak yapõsõna sahip olup üzerinde üzerinde herhangi bir şey yoktur. 3- 1025 NO’LU PARSEL: Taşõnmaz Göçe Köyü yerleşim alanõ dõşõnda, Şile Ağva yoluna yaklaşõk 100 mt. mesafededir. Taşõnmazõn kadastral yol bağlantõsõ olmadõğõndan yapõ yapma imkânõ bulunmamaktadõr. Arazi ova şeklinde ve tarõm yapmaya elverişli kumlu-tõnlõ toprak yapõsõna sahip olup üzerinde herhangi bir şey bu- lunmamaktadõr. 4- 1540 NO’LU PARSEL: Taşõnmaz Göçe köyü yerleşim alanõ dõşõnda, Göçe Köyü Kõlõçlar yoluna cepheli konumdadõr. Kadastral yol bağlantõsõ olmadõğõndan yapõ yapma imkânõ bulunmamaktadõr. Arazi ova şeklinde ve tarõm yapmaya elverişli kumlu-tõnlõ toprak yapõsõna sahip olup üzerinde ekonomik de- ğeri bulunan bir yapõ bulunmamaktadõr. 5- 1760 NO’LU PARSEL: Taşõnmaz Göçe Köyü Köy içinde bulunmaktadõr. Bahçe olarak kullanõlmaktadõr, tarõm yapmaya elverişlidir, 6- 1764 NO’LU PARSEL: Taşõnmaz Şile Göçe Köyü Köy içi mevkiinde olup ev ve bahçe vasõflõdõr, taşõnmaz üzerinde 2 katlõ yõğma yapõ bulunmaktadõr. Bina kapõ numarasõ 17, söz konusu bina köy içi yola cepheli 10,00 * 88,00 m2 taban alanlõdõr. Üst kat alanõ ise 11,00 * 9,50 = 105,00 m2 kullanma alanõ- na sahiptir. Binanõn tamamõ ahşap ve iki katlõdõr. Ahşap karkas taşõyõcõ sistemde yapõlmõştõr. Binanõn tamamõ iskân edilmektedir. Kullanõlan malzeme itibarõ ile ikinci sõnõf malzeme kullanõlmõştõr. %20 yõpranma söz konusudur. Binanõn her türlü tesisat ve inşaat işleri tamamlanmõş durumdadõr. Köyün kanali- zasyon altyapõsõ olmamakla beraber, binada fosseptik mevcuttur. Binanõn toplam inşaat alanõ: 88,00 m2 + 105,00 m2 = 193,00 m2’dir. A Grubu yapõlar grubunda değerlendirilmiştir. Bina değeri: 193,00 m2 * 400,00 Tl/m2 *(l-0,20):61.760,00 değerinde hesap edilmiştir. 7- 1140 NO’LU PARSEL: Taşõnmaz Göçe köyü yerleşim alanõ dõşõndadõr. Taşõnmazõn kadastral yol bağlantõsõ olmadõğõndan yapõ yapma imkânõ bulunmamaktadõr. Arazi tarõm yapmaya elverişli kumlu-tõnlõ toprak yapõsõna sahip olup, üzerinde ekonomik değeri bulunan bir yapõ bulunmamaktadõr. 8- 1196 NO’LU PARSEL: Taşõnmaz Göçe Köyü yerleşim alanõ dõşõndadõr. Taşõnmazõn kadastral yol bağlantõsõ olmadõğõndan yapõ yapma imkânõ bulunmamaktadõr. 9- 1299 NO’LU PARSEL: Taşõnmaz Göçe Köyü yerleşim alanõ dõşõndadõr. Taşõnmaz kadastral yol bağlantõsõ olmadõğõndan yapõ yapma imkânõ bulunmamaktadõr. Arazi tarõm yapmaya elverişli kumlu-tõnlõ toprak yapõsõna sahip olup ekonomik değeri bulunan bir yapõ bulunmamaktadõr. TAŞINMAZLARIN TOPLAM MUHAMMEN DEĞERLERİ: 2331 NO’LU PARSELİN TOPLAM MUHAMMEN DEĞERİ: 79.400,00 TL. 1011 NO’LU PARSELİN TOPLAM MUHAMMEN DEĞERİ: 18.600,00 TL. 1025 NO’LU PARSELİN TOPLAM MUHAMMEN DEĞERİ: 12.250,00 TL. 1540 NO’LU PARSELİN TOPLAM MUHAMMEN DEĞERİ: 27.625,00 TL. 1760 NO’LU PARSELİN TOPLAM MUHAMMEN DEĞERİ: 18.000,00 TL. 1764 NO’LU PARSELİN TOPLAM MUHAMMEN DEĞERİ: 91.160,00 TL. 1140 NO’LU PARSELİN TOPLAM MUHAMMEN DEĞERİ: 48.800,00 TL. 1196 NO’LU PARSELİN TOPLAM MUHAMMEN DEĞERİ: 54.000,00 TL. 1299 NO’LU PARSELİN TOPLAM MUHAMMEN DEĞERİ: 40.500,00 TL. SATIŞ ŞARTLARI: 1- Satõşõ 17.08.2009 günü: 2331 NO’LU PARSEL SAAT 11.00’den 11.10 arasõnda, 1011 NO’LU PARSEL SAAT 11.30’dan 11.40 arasõnda, 1025 NO’LU PARSEL SAAT 14.00’ten 14.10 arasõnda, 1540 NO’LU PARSEL SAAT 14.30’dan 14.40 arasõnda, 1760 NO’LU PARSEL SAAT 15.00’ten 15.10 arasõnda, 1764 NO’LU PARSEL SAAT 15.30’dan 15.40 arasõnda, 1140 NO’LU PARSEL SAAT 16.00’dan16.10 arasõnda, 1196 NO’LU PARSEL SAAT 16.30’dan 16.40 arasõnda, 1299 NO’LU PARSEL SAAT 17.00’den 17.10 arasõnda, Şile İcra Müdürlüğü’nde açõk arttõrma suretiyle yapõlacaktõr. Bu arttõrmada tahmin edilen değerin %60’õnõ ve rüçhanlõ alacaklõlar varsa alacaklarõ toplamõnõ ve satõş giderlerini geçmek şartõ ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alõcõ çõkmasa en çok arttõranõn taahhüdü saklõ kalmak şartõyla 27.08.2009 günü saat 14.00’ten 17.10 arasõnda ikinci arttõrmaya aynõ parsel sõrasõna ve saatine göre çõkarõlacaktõr. Bu arttõrmada da tahmin edilen kõymetin %40’õnõ bulmasõ ve satõş isteyenin alacağõna rüçhanõ olan alacaklarõn toplamõndan fazla olmasõ ve bundan başka paraya çevirme ve paylaştõrma masraflarõnõ geçmesi lazõmdõr. Böyle fazla bedelle alõcõ çõkmazsa satõş talebi düşer. 2- Arttõrmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen değerin %20’si oranõnda pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankanõn “şartsõz, kesin ve süresiz” teminat mektubu vermeleri lazõmdõr. Döviz teminat olarak kabul edilmez. Satõş peşin para iledir, alõcõ is- tediğinde (10) günü geçmemek üzere süre verilebilir. Mevzuatõn öngördüğü oranda katma değer vergisi, ihale damga pulu bedeli, tapu harç ve masraflarõ, tellaliye resmi alõcõsõna aittir. Birikmiş vergiler satõş bedelinden ödenir. 3- İpotek sahibi alacaklõlarla diğer ilgililer (*) bu gayrimenkul üzerindeki haklarõ- nõ özellikle faiz ve giderlere dair olan iddialarõnõ dayanağõ belgeler ile (15) gün içinde dairemize bildirmeleri lazõmdõr; aksi takdirde tapu sicili ile sabit olmadõkça paylaşmadan hariç bõrakõlacaktõr. İhaleye iştirak edenlerin icra satõş dosyasõ, tapu kaydõ, şartname, ilan ve tebligatlarõ incelenmek sureti ile ihale- ye katõldõğõ kabul edilir. 4- Satõş bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse İcra ve İflas Kanunu’nun 133’üncü maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasõndaki farktan ve % 10 faizden alõcõ ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsil edilecektir. 5- Şart- name, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açõk olup gideri verildiği takdirde isteyen alõcõya bir örneği gönderilebilir. 6- Satõşa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve münderecatõnõ kabul etmiş sayõlacaklarõ, başkaca bilgi almak isteyenlerin 2009/149 Talimat sayõlõ dosya numarasõyla mü- dürlüğümüze başvurmalarõ ilan olunur. 10.06.2009 (İİK. M. 126) (*) İlgililer tabirine irtifak hakkõ sahipleri de dahildir. Basõn: 34210 Dünyada her 5 dakikada 500 çocuk aile içi şiddete tanõklõk ediyor, her 1 saatte 230 çocuk hastanelik oluyor Şiddet çocuklarõ vuruyorSİBEL BAHÇETEPE / MELTEM YILMAZ “Toplumun kanayan yarası” haline gelen şiddet, en çok çocu- ğu etkiliyor. Yapõlan birçok araş- tõrmaya göre, Türkiye’de her iki çocuktan biri şiddete maruz kalõ- yor. Şiddet gören çocukta en sõk görülen yaralanmalar arasõnda õsõrõk, göz lezyonu, kõrõklar, kafa yaralanmalarõ, sarsõlmõş bebek sendromu, saç kaybõ, yanõklar ile düşmeler şeklinde kendini göste- rirken; uzmanlar yaralanmalarõn yüzde 50 oranla kafa bölgesinde oluştuğunu, kulak, yanak, elma- cõk kemiği gibi yüzünün kenar bölgelerinde oluşan yaralanma- larda da, öncelikle fiziksel şidde- tin düşünülmesi gerektiğini vur- guluyorlar. Çocuğa yönelik şiddet konu- sunda araştõrmalarõ bulunan uz- manlarõn bugüne dek yaptõklarõ çalõşmalar, çocuk istismarõnõn yüzde 95 olasõlõkla çocuğun an- ne-babalarõ tarafõndan yapõldõğõnõ ortaya çõkarõyor. İstismarcõ anne- babalar tüm etnik, coğrafi, dini, eğitimsel, mesleki ve sosyoeko- nomik gruplardan çõkabilse de, sosyoekonomik açõdan avantajsõz kabul edilen gruplardan çõkma olasõlõğõnõn daha yüksek olduğu belirtiliyor. Kadõnlarõn, genellikle çocuklar bakõmõndan birinci derecede so- rumlu olmalarõ nedeniyle, istis- marda erkeklere göre daha fazla ön planda olduklarõ kabul edili- yor. Ancak baba da evdeyse, özellikle de işsizse bu istatistik tersine dönebiliyor. Anne-baba- larda ilaç veya alkol bağõmlõlõğõ ile psikotik sorunlarõn varlõğõ is- tismar riskini arttõrõyor. İstismarcõ anne-babalarõn ge- nellikle kendi kişisel memnuni- yetlerini çocuğunkinden üstün tu- tan, çocuğu gereksinimlerini kar- şõlayacak bir alet yerine koyan, çocukla ilgili gerçekçi olmayan beklentileri olan, katõ, duygularõ- nõ kontrol edemeyen kişilik yapõ- sõnda olduğu ortaya çõkõyor. Fiziksel ve cinsel istismar Araştõrmalar ülkemizdeki ço- cuklarõn yaklaşõk yüzde 35’inin fiziksel, yüzde 30’unun cinsel is- tismara uğradõğõnõ gösteriyor. İs- tanbul Valiliği İnsan Haklarõ İl Masasõ verilerine göre de İstanbul genelinde 2007 yõlõndan bu yana 7 bin 130 kadõn ve çocuk şiddete maruz kaldõğõ gerçeğini gözler önüne seriyor. Uzmanlar, aile içindeki şiddetin en fazla çocuğu etkilediğini belir- terek, şiddet gören çocuğun dep- resyon, antisosyal bozukluk ve saldõrgan davranõşlar, madde ba- ğõmlõlõğõ, intihar, kalp rahatsõzlõk- larõ, okul ve iş hayatõnda yetersiz- lik, sosyal hayatta uyumsuzluk, özgüvensizlik gibi sorunlarõn or- taya çõktõğõna dikkat çekiyorlar. ÇHS’ye uyulmuyor Yeditepe Üniversitesi Ço- cuk Ruh Sağlõğõ Anabilim Dalõ Başkanõ Prof. Dr. Emi- ne Zinnur Kılıç, çocuğa yö- nelik şiddetin bugüne dek hep gizli kaldõğõnõ ancak son yõllarda kamuoyuna yansõ- maya başladõğõnõ kaydetti. Kõlõç, devletin şiddete ma- ruz kalan çocuklarõ da yeteri kadar koruyamadõğõna dik- kat çekerek, şöyle devam etti: “Şiddet ile ilgili toplum- sal bir bilinç oluşmadı. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından 20 Kasım 1989’da kabul edilen Ço- cuk Hakları Sözleşmesi’ne (ÇHS), ülkemiz 1995 yılında imza atmış. Buna göre devlet çocuğun yaşamını ve gelişmesini güvence altına al- mak, çocuğu sömürü ve kötü muameleden koruya- cak tedbirler almakla yü- kümlüdür. Ülkemizin bu sözleşmeyi imzalamasının üstünden 14 yıl geçtikten sonra çocuklarımıza bak- tığımızda devletin bu söz- leşme hükümlerini yerine getirdiğini söyleyebilir mi- yiz? Çocuk yuvalarının durumunun bir yabancı ülke televizyonunda gös- terilmesini ülkemize karşı bir propaganda gibi mi algılaya- lım? Çocuk hakları sözleşmesi 18 yaşın altını çocuk kabul ederken hâlâ 14 yaşında bir çocuğun yaşadı- ğı cinsel istismardan ruhsal gelişi- minin olumsuz etkilenmeyeceği sa- vunulabiliyor.” ‘Aile içi şiddet bir saatli bombadõr’ İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ceza Hukuku ve Kriminoloji Araştõrma ve Uy- gulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Füsun Sokullu Akıncı, aile içinde şiddete maruz ka- lan çocuklarõn ileri dönem- lerde kendilerinin de şiddet uygulayan bireyler haline ge- leceğini vurgulayarak, “Şid- det çağımızın salgın hasta- lıklarındandır” dedi. Akõncõ, “Şiddet uygula- nan evlerde büyüyen ço- cuklar ileriki yaşlarında şid- deti normal görür ve diğer bireylere uygularlar. Bu- gün aile içinde uygulanan şiddet saatli bir bomba gi- bidir ve yıllar sonra şiddet gören bu çocuklar büyü- yüp kendi çocuklarına şid- det uygulayacaklardır” ifa- desini kullandõ. Şiddetin yaygõn olduğunu ve okullar, parklar, çocuk bahçelerinin de artõk güvenli yer olmaktan uzaklaştõğõnõ belirten Akõncõ, şu bilgileri verdi: “Çocuklar bazen kolayca ele geçirebildikleri ateşli si- lahlarla kitlesel ölümlere yol açmakta, günden güne daha da küçük çocuklar su- ça sürüklenmektedir. Ço- cuklarımızın güvenliği gü- nümüzün önemli sorunla- rından biri olup, şiddet ve saldırganlık sosyal ve kül- türel nedenlerle ve özellikle kavga üzerine kurulu tel- evizyon programı ile bes- lenmektedir. Ülkemizde 12 yaşından küçük çocukların ceza sorumlulukları bulun- madığından çocuklar birçok şiddet olayında (savaşlar- da, kan davalarında) ne ya- zık ki sıklıkla kullanılmak- tadır.” Vurucu, kırıcı filmler zararlı Sosyal Hizmet Uzmanlarõ Derneği İstanbul Şube Baş- kanõ ve eski Sosyal Hizmetler İstanbul İl Müdürü Kahra- man Eroğlu, “Son 3-4 yıl içinde çocuklara yönelik şid- det olayları ne yazık ki art- tı. Bunda ekonomik krizin etkilerinin olduğu gibi vu- rucu kırıcı filmler, oyunlar da etkili. Devlet politikaları da çocuğu korumada ye- tersiz” diye konuştu. Eroğlu, aile içi şiddetin de çocuklarõ etkilediğinin altõnõ çizerken çocuklarõ korumak için kurulan sivil toplum ku- ruluşlarõnõn da maddi ola- naksõzlõklar içinde olduğunu, bu nedenle de bu çocuklarla yeteri kadar ilgilenemedikle- rini kaydetti. Eroğlu şöyle devam etti: “Aile içi şiddet durumla- rında dernekler ve çeşitli sivil toplum kuruluşları, ‘Bu çocuğu istismar edemezsin’ diyebilmeli. Ancak son yıl- larda maddi olanaksızlık- larla mücadele eden bu ku- ruluşlar çocuklara da sahip çıkamıyor. Ayrıca Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esir- geme Kurumu’ndaki ida- reciler de sıklıkla değişiyor. Kurumlara getirilen idare- ciler ya imam hatip mezunu kişiler ya da bu konuda uz- manlığı olmayanlar. Sonuç olarak da geçmişte Malatya Çocuk Yuvası’nda yaşanan olayda da gördüğümüz gibi kurumlarda da şiddete rast- layabiliyoruz. Mesleki eği- timden yoksun insanların bu kurumlara alınması ka- bul edilemez. Kurumlarda mutlaka çocuklar konu- sunda eğitim almış psikolog, pedagog, psikiyatr ya da sosyal hizmet uzmanı çalış- malı. Bugün otellerin kat görevlileri bile turizm-otel- cilik okullarından mezun kimselerdir. Geleceğimizin teminatı çocukların korun- ma yuvalarında ne yazık ki bu titizliği göremiyoruz. ” Alo 183 hattı Türkiye’deki her ilde sos- yal hizmet kurumlarõnõn ol- duğunu anõmsatan Eroğlu, ihbar halinde şiddet gören çocuğu 18 yaşõna dek dev- let korumasõna aldõklarõnõ söyledi. “Şiddete maruz kalan çocuk ihbarı aldığımızda sosyal hizmet kurumu ola- rak aile hakkında cum- huriyet savcılığına suç du- yurusunda bulunarak ço- cuğu anında koruma altı- na alabiliyoruz. Ayrıca 183 Alo Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Ku- rumu Aile, Kadın, Çocuk, Özürlü Danışma Hattı’nı arayarak da yardımda bu- lunulabilir” dedi. Sosyoloji profesörü Nilüfer Narlı da, çocuğa uygulanan şiddetin kültürel, sosyoeko- nomik ve kentleşmeyle ilgili nedenleri olduğunu dile ge- tirdi. Türkiye’nin yerleşik di- linde “Kızını dövmeyen di- zini döver” türü söylemler ol- duğunu anõmsatan Narlõ, “Bu ve bu gibi söylemlerle Tür- kiye’de şiddeti meşrulaştı- ran bir kültürel yapı var. Ancak buna rağmen bir- çok aile, çocuğunu fiziksel cezalandırma yoluna git- mektense, iknayla terbiye etmeye çalışıyor” dedi. Pro. Dr. Kılıç. HER YIL 50 BİNDEN FAZLA ÇOCUK ÖLDÜRÜLÜYOR Dünyada her 5 dakikada 500 çocuk aile içi şiddete tanõklõk ediyor, her 1 saat- te 230 çocuk yaralanarak hastanelik oluyor. Birleş- miş Milletler (BM) Genel Kurulu’nun geçen yõl yap- tõğõ Çocuklara Yönelik Şiddet Araştõrmasõ, konu- ya ilişkin çarpõcõ sonuçlarõ ortaya koydu. Araştõrma, dünyada her yõl 150 mil- yon kõz ve 73 milyon er- kek çocuğun tecavüze ya da cinsel şiddete uğradõğõ- nõ, bunlarõn faillerinin de genellikle çocuklarõn aile çevrelerinde bulunan kişi- ler olduğu, 133 ile 275 milyon arasõnda çocuğun da aile içi şiddete tanõklõk ettiğini gösterdi. Aile için- de sert ceza biçiminde uy- gulanan şiddetin gerek sa- nayileşmiş gerekse geliş- mekte olan ülkelerde yay- gõn görüldüğü, her yõl 50 binden fazla çocuğun öl- dürüldüğü, şiddet sonucu meydana gelen yaralanma- lar nedeniyle hastanede te- davi altõna alõnan çocuk sayõsõnõn ise 1-2 milyon arasõnda olduğu belirlendi. Hakkâri’de geçen aylar- da bir polis memuru ka- meraların önünde bir ço- cuğun kolunu kırmıştı.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle