Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
yürütmeye, yasamaya, kısacası devlete karşı diren-
dikleri için mutlu.
TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın bulduğu for-
mülün DTP’li milletvekillerinin ifade verme zorunlu-
luğunu kökten çözümlemediği, sorunu bir başka ba-
hara, eylül ayına ertelediği için mutsuz.
1994’te Meclis kapısında polisin derdest edip ada-
lete teslim ettiği Kürt kökenli milletvekillerine reva gö-
rülen muamele bu kez DTP milletvekillerine uygu-
lanmadığı için medyamızın eteklerinde ziller çalıyor.
Devletin korunmasında duyarlı, en ufak olumsuz
bir olay, söz veya hareket üzerine ilgililere şimşek-
ler yağdıran vatansever; sağcı ve güya solcu, milli-
yetçi muhalefetimizin gündeminde devlete karşı
direnmeyi eleştiren bir açıklama, bir söylem, konuşma
yok!
Oysa olay sorunlaşma belirtisi gösterdiği günler-
de TBMM Başkanı anayasa ve yasalara göre do-
kunulmazlıkları olmasına karşın DTP’li milletvekille-
rinin ifade vermeye gitmeleri gerektiğini söylüyordu.
Bu açıklama; “Adalet Bakanlığı’nın başvurusu
üzerine Yargıtay’ın başta Ahmet (Kürt) Türk ve Ay-
na Emine ile diğer DTP’li milletvekillerinin dosyala-
rının ‘dokunulmazlık kapsamına girmediğini’ içeren”
bir karara dayanıyordu.
Bu karar doğrultusunda uygulamaya karşı çıkan,
Kürt açılımının cici çocukları DTP’lileri yargı emriy-
le aman polis alıp mahkemenin önüne çıkarmasın di-
yenler... dahası her vesile “kanun, kanun diyenler...
kanunların tepelenmesine” göz yumdular.
Devlete, yasalara bağlılık ve saygı dedin mi man-
galda toz bırakmayan, memleketimin “de” dalında
“star” havasındaki güzide evlatlarının yönetiminde-
ki TV haber bültenleri; ifade vermelerine şu kadar gün,
saat, dakika kaldı diye DTP’lilerin savaşımına davul
çaldılar.
Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi: Meclis Başka-
nımızın derde deva gibi kabul gören kara mizah ör-
neği ünlü reçetesini aldığı bir kararla duruşma tuta-
naklarına ve tabii tarihe geçirdi: “...(DTP milletvekil-
lerinin) sekreterlerine yazının ulaştırılmış olduğu… an-
cakkkk çalışmaları dolayısıyla (hemen her gün baş-
kentte olduklarını söylemleriyle, eylemleriyle ispat-
ı vücut eyleyen) adı geçen milletvekillerinin ‘sık sık
Ankara dışında’ bulunduğundan kendilerine ulaştı-
rılmadığını, gerekli işlemler tamamlandığında mah-
kemeye bilgi verileceğini bildirdi.”
Medyamız mahkeme kararını kamuoyuna; “TBMM
Başkanlığı’nın bulduğu 3. yol formülü… tuttuuu” di-
ye, ama bunalımın eylül ayına ertelenmesini hayıf-
lanarak duyurdu...
Hak yerini bulsun diye ulusalcı medya sık sık kul-
landığı uygulamaya yine yer verdi haberlerinde;
“Meclis, milletvekillerini görmezden geldi” gibi ifadeler
kullandı.
Lakin DTP Başkanı Ahmet (Kürt) Türk ile diğer DTP
yöneticilerinin bunalımın boyutunu başka ölçeklere
taşıyan; “Kürt sorununun çözümünde geç kalmadan
acilen adım atılsın... Hukuku zorlayarak bizi yargıla-
mak istiyorlar… oyuna gelmeyiz... eylülde de ifade ver-
meyeceğiz” gibi ifadelerine yer vererek… açılıma baş-
langıç yaptılar.
Kimi yöneticilerle milletvekilleri, “PKK’nin DTP’nin
taban örgütü” olduğunu açıklıyor.
Hükümetimiz ise sorunun çözümüne yardımcı ola-
cak formüller kimden gelirse gelsin dinlemeye (ve ta-
bii yararlanmaya) hazır olduğunu söylüyor.
Katilliği Öcalan’dan devralan Murat Karayılan’la
Hasso Cemal’in yaptığı ve sözüm ona çözüm diye,
örgütün değiştiğini, silahları kimi haklar karşılığı bı-
rakabileceğini içeren açıklamalarına tabii ön sırada
medyamız, hatta kimi siyasiler dört elle sarıldı.
Fakattt Murat Karayılan’ın ünlü Times gazetesine
açıkladığı… silahları susturmak için 1 Haziran’a
kadar TC’ye süre tanıyan dayatmanın ne anlama gel-
diğini şu sıra irdeleyene, eleştirene rastlanmıyor.
Ne diyor Karayılan: İskoçya’da uygulandığı gibi Tür-
kiye’de ayrı hükümeti, ayrı bayrağı olan bir Kürt par-
lamentosu kurulsun!
Daha önceleri Kosova, Bask, eyalet sistemi gibi da-
yatmalarda bulunan, bu kez de olmayacak duaya
amin diyecek kadar Kürt parlamentosu düşüyle ya-
şayan kafası kanla karışık bu adamı Hasso Cemal’ler
(hükümet) ciddiye alıyor... Kürt açılımına hizmet et-
tiğini sanıyorlar.
Şu anda ne idüğü belirsiz açılımın sahibi hükümetin
kafası da karışık değil mi?
SAYFA CUMHURİYET 28 MAYIS 2009 PERŞEMBE
8 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 25
Edirne B 27
Kocaeli B 24
Çanakkale B 25
İzmir B 28
Manisa B 28
Aydın B 32
Denizli B 29
Zonguldak PB 20
Sinop Y 20
Samsun Y 19
Trabzon Y 18
Giresun Y 17
Ankara PB 22
Eskişehir PB 21
Konya PB 22
Sıvas Y 17
Antalya A 33
Adana A 31
Mersin A 28
Diyarbakır A 30
Şanlıurfa A 30
Mardin B 27
Siirt B 29
Hakkâri PB 20
Van PB 21
Kars Y 17
Oslo Y 17
Helsinki Y 17
Stockholm Y 12
Londra B 23
Amsterdam Y 17
Brüksel Y 19
Paris Y 20
Bonn Y 19
Münih Y 19
Berlin Y 17
Budapeşte Y 23
Madrid A 30
Viyana Y 19
Belgrad Y 19
Sofya Y 15
Roma Y 27
Atina PB 26
Zürih B 20
Moskova PB 26
Aşkabat PB 33
Astana A 31
Taşkent A 37
Bakû A 20
Bişkek PB 31
Tiflis PB 15
Kahire A 30
Şam A 30
Ülkemizin kuzeydoğu
kesimleri parçalı çok
bulutlu, İç Anadolu’nun
kuzeydoğusu, Doğu
Karadeniz, Doğu Ana-
dolu’nun kuzeyi ile sa-
bah saatlerinde Orta
Karadeniz, Sinop, Çan-
kırı çevreleri sağanak
yağışlı, diğer yerler az
bulutlu geçecek. Hava
sıcaklığında önemli bir
değişiklik olmayacak.
ÇYDDGenelBaşkanõProf.Çelikel,SaylanHoca’nõnyolundayürümeyedevamedeceklerinisöyledi
İlk hedef 100 bin kıza burs vermek
NİHAN İNAL
Çağdaş Yaşamõ Destekleme Der-
neği (ÇYDD) Genel Başkanõ seçilen
Üniversite Öğretim Üyeleri Derneği,
ÇYDD, Türk Hukukçu Kadõnlar Der-
neği kurucularõndan ve eski YÖK
üyelerinden Prof. Dr. Aysel Çelikel,
Prof. Dr. Türkan Saylan Hoca’nõn
yolunda yürümeye devam edeceğini
söyledi. ÇYDD’nin yeni genel baş-
kanõ Prof. Çelikel, başkanlõk görevi-
ni almasõnõn Saylan’õn vasiyeti ol-
duğunu, bu görevi, kendisi için büyük
bir onurla taşõyacağõnõ belirtti. Başkan
Yardõmcõsõ Prof. Dr. Ayşe Yüksel ise
ilk hedeflerinin Saylan’õn hedefledi-
ği burslu kõz öğrenci sayõsõnõ 100 bi-
ne ulaştõrmak olduğunu söyledi.
ÇYDD’nin yeni yönetiminin sloganõ
ise “Saylan’ın düşleri yarım kal-
mayacak”.
ÇYDD’de başkanlõğa aday olma-
sõnõ Saylan’õn istediğini belirten
Prof. Çelikel, “Yönetimde daha
önce olmamıştım. Fakat Saylan
ile ilişkilerimiz devam etmişti. 20
yıldır Saylan’ı tanıyorum. Taraf-
sız ve en doğru kararı vereceğine
inandığım için bu teklifini kabul et-
tim. Onurla bu görevin başına
geldim. Atatürk’ün gösterdiği ‘çağ-
daş yolda’ devam edeceğiz. En bü-
yük amacımız kız çocuklarının
eğitim almasıdır” dedi.
ÇYDD’nin hukuk dõşõ hiçbir faali-
yeti olmadõğõna vurgu yapan Çelikel,
“1 yıllık çalışma planları hazırlı-
yoruz. Yakında bu kitapçık piya-
saya çıktığında çalışmaların ve yar-
dımların ayrıntıları tek tek açıkla-
nacaktır” diye konuştu.
ÇYDD’nin yeni yönetimde baş-
kan yardõmcõlõğõnõ üstlenen Van Yü-
züncü Yõl Üniversitesi (YYÜ) Rektör
Yardõmcõsõ olan Prof. Dr. Ayşe Yük-
sel, Saylan’õn iki önemli hedefinin ol-
duğunu anõmsatarak, şunlarõ kaydet-
ti: “Bunlar burs alan kız sayısını 100
bine çıkarmak ve köyde yaşayan ve
okula gidemeyen kızlar için öğ-
renci yurtları kurmaktı. Bizler ilk
olarak Türkan Hoca’nın bu arzu-
sunu yerine getirmek için elbirli-
ğiyle çalışacağız” dedi.
‘Halk daha da sahiplendi’
ÇYDD’nin diğer başkan yardõm-
cõlõğõnõ üstlenen eczacõ Nihal Kızıl
da son olaylardan sonra ÇYDD’yi
SERTAÇ EŞ
MARMARİS - Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin
(TSK) planlõ tatbikatlarõndan Denizkurdu’nun
Akdeniz manevralarõ yapõldõ. Manevralar
kapsamõnda Sualtõ Taarruz komandolarõ kõ-
yõya sõzma ve engelleri etkisiz hale getirme
operasyonu gerçekleştirdi. Türk bahriyelisi tat-
bikat kapsamõndaki tören geçişini Rodos’un
doğusunda yaptõ.
TSK’nin planlõ tatbikatlarõndan, 20 Mayõs’ta
başlayan Denizkurdu-2009 tatbikatõ sürü-
yor. Efes tatbikatõ kapsamõndaki manevrala-
rõ birlikte izleyen Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan, Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İl-
ker Başbuğ ve Milli Savunma Bakanõ Vec-
di Gönül, dün de Denizkurdu tatbikatõ kap-
samõnda Kemalreis Fõrkateyni’nden Akde-
niz’deki etkinlikleri izlediler. Tatbikatõ 31 ül-
keden 35 askeri, 28 de sivil gözlemci izledi.
Tatbikata Deniz Kuvvetleri envanterinde-
ki 11 fõrkateyn, 14 hücumbot, 8 denizaltõ, 14
yardõmcõ gemi, 4 uçak ve 8 helikopter katõl-
dõ. Deniz Kuvvetleri’ne tatbikat sõrasõnda Ha-
va Kuvvetleri unsurlarõ da destek verdi. Bu
kapsamda F-16 uçaklarõ 121, F-4 34, keşif
uçaklarõ 8, havadan yakõt ikmal uçaklarõ da 2
sorti gerçekleştirdi.
Denizkurdu’nun dünkü manevralarõ, Türk
donanmasõna ait gemilerin Marmaris’teki Ak-
saz Deniz Üssü’nden çõkõşõyla başladõ. İlk ola-
rak Sualtõ Taarruz (SAT) komandolarõ se-
naryo gereği Akdeniz’deki manevralarõnõ ger-
çekleştirdiler. Gece kõyõya sõzan SAT ko-
mandolarõ, senaryo gereği kõyõya çõkõşõ en-
gellemek amacõyla döşenmiş engel ve ma-
yõnlarõ saldõrõ harekâtõyla etkisiz hale getir-
diler. Kõyõya uçaktan paraşütle atlayan
SAT’lar görevlerini tamamlamalarõnõn ar-
dõndan Kemal Reis Fõrkateyni’ndeki izleyi-
cileri geçit töreniyle selamladõlar. Sea Hawk
helikopterleri senaryo gereği denizaltõ tespit
etmek için denize sonar daldõrdõ. Ardõndan
helikopterler tespit ettikleri denizaltõya tor-
pido attõ. Torpido ile hasar alan denizaltõ “ye-
şil duman kandili” atarak yüksek hõzla de-
niz yüzeyine acil çõkõş yaptõ. Tatbikat kap-
samõnda denizaltõlar da eğitim yaptõlar.
Denizde SAT gösterisi
ÇYDD’nin yeni Genel Başkanõ Prof. Çelikel, başkanlõk görevini almasõnõn Saylan’õn vasiyeti
olduğunu, bu görevi, kendisi için büyük bir onurla taşõyacağõnõ belirtti. ÇYDD’nin hukuk dõşõ hiçbir
faaliyeti olmadõğõna vurgu yapan Çelikel, “1 yõllõk çalõşma planlarõ hazõrlõyoruz. Yakõnda bu kitapçõk
piyasaya çõktõğõnda çalõşmalarõn ve yardõmlarõn ayrõntõlarõ tek tek açõklanacaktõr” diye konuştu.
Yargı yetkisini
idare kullanıyor
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ceza hukuk-
çusu Prof. Dr. Köksal Bayraktar, gazetemiz İmti-
yaz Sahibi ve Başyazarõ İlhan Selçuk’un yasadõşõ
yollarla dinlenen telefon kayõtlarõnõn dava dosyasõn-
dan çõkarõlmasõ gerektiğini vurguladõ. İstihbari
amaçlõ dinlemelerin delil olarak değerlendirilemeye-
ceğine işaret eden Bayraktar, “Yasayla elde edeme-
diğini resen elde etmeye çalışıyor. Bunlar yasaya
aykırıdır ve dosyaya delil olarak girmemeli. Dava
yargıcı bunları reddeder” dedi.
Gazetemiz imtiyaz sahibi ve başyazarõ İlhan Sel-
çuk hakkõnda henüz bir soruşturma başlatõlmadan te-
lefonlarõnõn “istihbari” amaçlõ dinlenmesi ve bunla-
rõn yasağa karşõn delil olarak dosyaya alõnmasõna yö-
nelik tepkiler sürüyor. Konuyu değerlendiren ceza
hukukçusu Prof. Bayraktar, telefonlarõn ne şekilde
dinleneceğinin Ceza Muhakemesi Yasasõ’nda
(CMY) açõkça öngörüldüğünü anõmsatarak “Buna
göre, kuvvetli suç şüphesi olacak ve başka türlü
delil elde etme imkânı olmayacak. Kısaca telefon
dinleme istisnai bir koruma tedbiridir. En önemli
husus da bunun hâ-
kim kararıyla olma-
sıdır” dedi.
Bayraktar, telefon
dinlemesinin kişinin
özel hayatõna, iletişim
özgürlüğüne ve gü-
venliğine aykõrõ bir
tedbir olduğuna işaret
ederek “Bu tedbire
başvurulduğunda
özellikle özel hayatın
gizliliğine devlet ta-
rafından, yargı tara-
fından önemli bir sı-
nır getirilmektedir.
İstihbari önleme
amaçlı dinleme ol-
maz, olmamalıdır.
Çünkü istihbari
amaçlı dinleme idari
bir dinlemedir. Dü-
şünebiliyor musu-
nuz, bir kanunun
açıkça yargıca verdi-
ği yetkiyi idare, baş-
ka düşüncelerle yar-
gının dışına çıkarak,
istihbari amaçla öğ-
renebilmek için din-
lemektedir. Bu
CMY’nin öngörme-
diği bir düzenleme-
dir” diye konuştu.
Bayraktar, idareyi,
“yönetmelikler vası-
tasıyla bir suç işlen-
meden, suçun işlen-
me ihtimali olmadan
dinleyen makamlar” olarak açõkladõ.
Prof. Bayraktar, Türkiye’de telefon dinlemelerinin
1970’ten beri tartõşõldõğõnõ belirterek, o tarihlerde
CMY’de dinlemeye ilişkin hüküm olmadõğõnõ söyle-
di. Bayraktar, büyük tartõşmalar yaşandõğõnõ ve Ana-
yasa Mahkemesi ile Yargõtay’õn telefonlarõn tek ba-
şõna delil olamayacağõna ilişkin kararlar verdiğini
kaydetti. Bu gelişmeler õşõğõnda 35 yõl sonra telefon
dinlemenin yasal hale getirildiğini anlatan Bayrak-
tar, şu değerlendirmeyi yaptõ:
“35 yıllık mücadelede bunu yasal bir düzenle-
me haline getirdiğiniz an, idare ‘ben kendim din-
lerim’ diyor. Bu, 35 yıllık hukuk mücadelesine
ters. Bu açıdan biz CMY’deki düzenlemeyi de
eleştiriyoruz. İdari istihbarat bir çeşit kanunun
zorlanmasıdır. Yani idare CMY vasıtasıyla elde
edemediğini tek başına resen elde etmeye çalışı-
yor. Bu yanlıştır. Ne jandarma ne MİT ne de
Adalet Bakanlığı dinleyebilmelidir. Bunlar delil
değildir. Hele idari makamın istihbari dinleme-
leri hukuki değildir. Kanuna aykırı, hukuka ay-
kırı yollardan elde edilmiş delildir bunlar.”
MELTEM YILMAZ
Anadolu’da Vakit gazetesinin Türkan
Saylan’dan sonra hedef gösterdiği Sümerolog
Muazzez İlmiye Çığ, “Hedef çağdaş Türk
kadını. Türkan Saylan’dan sonra sıra ba-
na geldi. Türkiye’nin geleceği hakkında en-
dişe duyuyorum” dedi. Çõğ, “hiçbir za-
man profesör olduğu yönünde bir beyan-
da bulunmadığını, ne makalelerinde ne de
kitaplarında profesör titrini kullandığı-
nı” belirtti. Çõğ, gazetede Mason Locasõ ta-
rafõndan finanse edildiğine ilişkin iddialarõn
da tamamen asõlsõz olduğunu belirtti.
Anadolu’da Vakit gazetesinin geçen gün-
lerde araştõrmacõ M. İlmiye Çõğ hakkõnda “İl-
miye Çığ’ın aslında profesör olmadığı or-
taya çıktı. Çığ’ın çalışmalarının Mason
Locası tarafından finanse edildiği öğrenil-
di” haberine Çõğ, büyük tepki gösterdi. Zaman
gazetesinin internet sitesine de “son dakika”
üst başlõğõyla giren “Sahte profesör” başlõk-
lõ haberde Mason Locasõ tarafõndan meşhur
edildiği iddia edilen Çõğ’õn “kartel medya-
sı ve laikçi kesim tarafından profesör ola-
rak tanıtıldığı; fakat kendisinin profesör ol-
madığını Vakit gazetesine itiraf ettiği” öne
sürüldü. Konuya ilişkin görüşlerine başvur-
duğumuz Muazzez İlmiye Çõğ, “Ben profe-
sör olduğumu hiçbir zaman iddia etmedim.
Müzede uzman olarak çalıştım, çeşitli ki-
tap ve makalelerim bulunuyor. Sümerolo-
ji alanında araştırma ve incelemelerim ol-
du. Burada hedef ben değilim, hedef çağ-
daş Türk kadını. Türkan Saylan’dan son-
ra şimdi de sıra bana geldi” diye konuştu.
İstanbul Üniversitesi tarafõndan kendisine ve-
rilen fahri doktora unvanõnõ da yalnõzca res-
mi yazõşmalarda kullandõğõnõ belirten Çõğ, söz-
lerini şöyle sürdürdü:
“Ankara Üniversitesi Dil Tarih Coğrafya
Fakültesi mezunuyum. Hem Hititoloji hem
de Sümeroloji bölümlerinden mezun oldum.
Daha sonra İstanbul Arkeoloji Müzeleri Çi-
viyazılı Belgeler Bölümü’ne atandım. 33 yıl-
lık çalışmalar sonucunda, bu alanda araş-
tırma yapanların kolaylıkla yararlanabi-
leceği çağdaş bir ‘Çiviyazõlõ Tabletler Arşi-
vi’ meydana getirildi. Bu çalışmalar yanında
bilimsel araştırmalara da zaman ayırdım.
Bulunan yeni belgeleri, yapılan çalışmala-
rı, Sümeroloji sahasında çalışanlara 8 ki-
tap ve makale halinde sunduk. 16 kitabım
ile birçok makalem yayımlandı. Bunlar Sü-
mer hukukuna, Sümer devlet idaresine,
okullarına, Sümer edebiyatına ve Hitit
kültürüne ait 3000 tabletin kopya ve kata-
loglarını kapsamaktadır.”
Kaynak Yayõnlarõ Genel Müdürü Osman
Bilge Kuruca da “Yayınevimiz, Muazzez İl-
miye Çığ’ın kişilik haklarına yapılan bu sal-
dırıyı yargıya taşıyacak ve söz konusu ga-
zetenin yetkililerinin cezalandırılmasını
isteyecektir.” dedi.
Profesörler demeç vermemiş...
Bilim ve Ütopya dergisinin haberine gö-
re, Vakit gazetesinin iddialarõnõn aksine
Ankara Üniversitesi (AÜ) Eskiçağ Dilleri ve
Kültürleri Bölüm Başkanõ, aynõ zamanda Hi-
titoloji Anabilim Dalõ Başkanõ olan Prof. Dr.
Cem Karasu ile Sümeroloji Anabilim Da-
lõ Başkanõ Prof. Dr. Sebahattin Bayram’õn,
Vakit’e Muazzez İlmiye Çõğ’a ilişkin demeç
vermedikleri ortaya çõktõ. Bilim ve Ütopya
dergisi tarafõndan yapõlan haberde Prof. Dr.
Bayram, Vakit’e herhangi bir demeç ver-
mediklerini, Muazzez İlmiye Çõğ’õn verdi-
ği emeğin yadsõnamayacağõnõ ifade etti.
‘Ülkenin geleceğinden endişeliyim’
PROF. DR. KÖKSAL BAYRAKTAR:
halkõn daha da sahiplendiğini ifade
ederek, “Türkan Hoca bu dernek
için, ülkemiz için, kız çocuklarının
eğitimi için yaptıklarıyla bizim
hep onursal başkanımız olarak
yaşayacak” diye konuştu.
ÇYDD’nin genel yazmanõ Osman
Karaduman, Türkan Hoca’nõn
ÇYDD’ye bõraktõğõ en önemli şeyin
“topluma katkı” olduğunu söyledi.
ÇYDD’nin üyelerinden öğretmen
Gülsün Kaya da Saylan’õn düşledi-
ği şeylerin hiçbirinin yarõm kalma-
yacağõnõ ifade ederek, “Hocamızın
düşlediği ve yapmak istediği her şe-
yi yapacağız” dedi.
ÇYDD üyelerinden İstanbul Üni-
versitesi Eczacõlõk Fakültesi Öğretim
Üyesi Prof. Dr. Filiz Meriçli ise
“Türkan Hoca’yı ve ÇYDD’yi Tür-
kan Hoca’dan aldığımız güçle ve
ondan öğrendiklerimizle yaşatma-
ya devam edeceğiz” diye konuştu.
ÇYDD’nin üyelerinden avukat
Olcay Yezdani de, “Türkan Hoca
eğitim yoluyla Atatürk’ün istedi-
ği çağdaş toplumu yaratmak is-
terdi. Biz de bunu yaratacağız” di-
ye konuştu. ÇYDD’nin yeni yöne-
timinde Genel Sayman Avukat Nur
Gerçel, Prof. Dr. Cihan Demirci de
görev aldõ.
Aysel Çelikel kimdir?
İstanbul’da 1933 yõlõnda dünyaya
gelen Aysel Çelikel, İstanbul Üni-
versitesi (İÜ) Hukuk Fakültesi’ni bi-
tirdi. 1957’de Devletler Özel Huku-
ku asistanõ olan Çelikel, 1962’de
doktor, 1969’da doçent, 1977’de pro-
fesör unvanõnõ aldõ.
Çelikel, 1994-1998 yõllarõ arasõnda
İÜ Hukuk Fakültesi Dekanlõğõ gör-
evini yaptõ. Ocak 2001’den itibaren
Cumhurbaşkanlõğõ kontenjanõndan
Yüksek Öğretim Kurumu üyeliğine
atanan Çelikel, Üniversite Öğretim
Üyeleri Derneği, ÇYDD, Türk Hu-
kukçu Kadõnlar Derneği’nin kurucu-
larõndandõr. Çelikel ayrõca, 3 Kasõm
2002 Genel Seçimleri öncesi tarafsõz
Adalet Bakanõ olarak görev yaptõ. Çe-
likel, ÇYDD’de genel başkan yar-
dõmcõsõ olarak görev yapõyordu.
‘USULSÜZ
DİNLEME
DELİL OLMAZ’
TBD Hukuk Çalõşma
Grubu Başkanõ Avukat
Mehmet Ali Köksal
usulsüz dinlenilen tele-
fon kayõtlarõnõn delil ola-
rak kullanõlamayacağõnõ
söyledi. Köksal, “Usul-
süz olarak gerçekleşti-
rilen dinlemeler yasal
olarak geçerli değildir.
Yasal anlamda geçerli
olmayan bir şey, eğer
bile bile delil olarak
kullanılıyorsa, bunun
ardında bir art niyet
vardır. İyi niyet ara-
namaz. Usulsüz dinle-
meler, kişilerin temel
hak ve hürriyetlerinin
zedelenmesi anlamına
da gelmektedir” dedi.
İHD Genel Başkanõ Öz-
türk Türkdoğan da
“Çok açık bir şekilde
söylemek gerekirse
usulsüz dinlemeler tam
olarak haberleşme
hakkının ihlali anla-
mına gelmektedir”
açõklamasõnõ yaptõ.
Dinci basõnõn hedef gösterdiği Çõğ, ‘Saylan’dan sonra sõra bana geldi’ dedi
DENİZ HAYDUTLARIYLA MÜCADELE
Gaziantep firkateyni
Somali’ye gidecek
SERTAÇ EŞ
MARMARİS - Somali açõklarõnda deniz hay-
dutlarõyla mücadele amacõyla Türkiye’nin görev-
lendirdiği TCG Giresun firkateyni, görevini TCG
Gaziantep’e bõrakõyor. Deniz haydutlarõyla müca-
dele eden uluslararasõ gücün komutasõ da Tuğ-
amiral Caner Bener’de bulunuyor.
Somali açõklarõnda deniz haydutluğuna karşõ
görevlendirilen TCG Giresun görev süresini ta-
mamlayarak 26 Haziran’da dönüyor. Görevi ye-
rinde teslim almak amacõyla da TCG Gaziantep
firkateyni Marmaris Aksaz Deniz Üssü’nden 5
Haziran’da uğurlanacak. Gaziantep’in 17 Hazi-
ran’a kadar görev bölgesine varmasõ, görevi Gire-
sun’dan teslim almasõ ve uğurlamasõ bekleniyor.
Somali açõklarõ ve Aden Körfezi’nde BM Gü-
venlik Konseyi kararõnõn ardõndan deniz haydut-
luğu ile mücadele amacõyla oluşturulan Güç-
151’in komutasõ Türkiye’de bulunuyor. Uluslar-
arasõ güce Türkiye, ABD, Kore ve Singapur ge-
mi, Pakistan da personel desteği veriyor.
Deniz Kuvvetleri’ne tatbikat sırasında Hava Kuvvetleri unsurları da destek verdi. (AA)