21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 28 MAYIS 2009 PERŞEMBE 6 HABERLER BİLİM ve SİYASET ORHAN BURSALI ‘Azınlıklar’ ve Mayın Erdoğan büyük söz söyledi! Azınlıklara yönelik geç- mişte Türkiye’nin faşizan politikalar izlediğini ve kendisinin de bu yanlışlara düştüğünü belirtti! Aca- ba bu samimi düşüncesi mi? Hiç sorgulamadan, Er- doğan yandaşları tam bir vuslata ermiş yazılar dö- şüyor! Yağcılığın böylesi! Oysa aynı Erdoğan daha dün gazetecilerimize “be- ğenmiyorsan çek git” diyen adamdı! Ülkemizde 40 bin Ermenistan yurttaşı çalıştığını, onlara isterlerse “çekip gidin ülkenize” diyebileceklerini ancak böyle bir davranışın kendilerine yakışmadığını dile getirmişti! Azınlıklar politikası Erdoğan için, “yakışmak-ya- kışmamak” ikilemi değerinde! Yarın, Erdoğan’a ya- kışabilir! Çünkü zaten birbiriyle zıt düşünceler arasında bir medcezir halindedir... Ayrıca, söyledikleri ile uygulamaları birbiriyle iliş- ki içinde genellikle değildir! Erdoğan’ın söylediklerinde epey doğru var. Türkiye azınlıkları “azınlık” olmaktan bile çıkarmak için pek çok fırsat yaratmış ve fırsatı da kullanmıştır! 6-7 Ey- lül olayları da yaratılan bu fırsatlardan biridir ve tez- gâhlayıcısı da, Erdoğan’ın “izlediği” Adnan Menderes hükümetidir! O halde, Başbakan, Menderes ve dönemine “fa- şizan” demektedir! Şüphesiz Menderes iktidarı bu- nu fazlasıyla hak etmektedir! Bugün bile devlet azınlıklara karşı kadim ayrımcı politikasını sürdürüyor! Onları “ikinci sınıf TC yurt- taşı” olarak görüyor! Bir Ermeni arkadaşım bunu çok veciz olarak şöyle dile getirmişti. “Acaba Türk Si- lahlı Kuvvetleri’nde neden bir Ermeni subay, Er- meni general bulunmuyor?” Burada “subay olmak istediler de engel mi olduk..” kimse demesin! Devlet içinde de Ermeni, Rum, Yahudi veya baş- ka bir “azınlık” yurttaş, adıyla sanıyla, memur-yük- sek memur olarak devlette var mı? Jandarmanın, polisin, emniyetin, emniyet istihba- ratının örneğin Hrant Dink cinayetindeki “hayırhah” tutumu, devlette egemen anlayışın belgesi değil mi? Irkçı milliyetçi örgütlerde, azınlıklara ve diğer dinle- re karşı nefret, kin ve cinayet körükleyen politikala- ra karşı, devlet ve organları ne yapıyor? AKP içinde bir “azınlık” milletvekili, belediye baş- kanı var mı? Olsaydı, AKP’nin “dinci” silahşorları ne yapardı? Bugün bile AKP’yi “Yahudi düşmanlığı” epey kasıp kavururken!? Erdoğan samimi olsaydı, geç- mişten daha çok bugünle ilgilenirdi! Devlet ve organlarının bu “Türkçü” tutumu, “azın- lık” milliyet ve dinlere mensup yurttaşların, Türkiye ile daha doğrusu “Türk” devlet ile aidiyetlerini ne- redeyse sıfıra indirgemektedir! Erdoğan’ın söylediklerinde samimi olduğunu dü- şünmüyorum. Bu “samimiyetsizliğin” esas göstergesi, Başbakan’ın bu sözü hangi bağlamda dile getirdi- ğidir! Hangi bağlamda? Mayınların temizlenmesi tartış- malarında! “Mayınların temizlenmesi” ile “azınlık- lara faşizan davranılması” arasında nasıl bir bağ var? Suriye sınırındaki arazilerin, mayınlardan te- mizlenmesi karşılığında 44 yıllığına bir İsrailli şir- kete verilmesine ve bu amaca yönelik hazırlanan yasa tasarısına karşı çıkmak ile, ülkemizdeki azınlıklara geçmişte faşizan davranılması arasında bir bağ olabilir mi?! Mantık olarak da sıfır, politika ve içerik olarak da! Ama Erdoğan bu bağı kurabiliyor! Erdoğan, oturur, düşünür ve “azınlıklar” üzerine özel bir politika açıklar! Böyle bir şey yok! Kafasına esti ve “faşizan” lafını kullandı! Dikkat: Aslında “faşizan” sözünü, bugün iktidarın mayın politikasına karşı çıkanlar için söylüyor! İktidar, milyonlarca metrekarelik bir alanı, mayın- ların temizlenmesi karşılığında, evet, “yabancı şir- ketlere” verme niyetinde! Öyle kararlılar ki, tek akla gelen, AKP’lilerin buradan büyük/yüklü bir “şey” kal- dıracaklarıdır! Gerisi palavradır! Erdoğan’ın “faşizan” lafı, dahil! AKP, yoksula, bölge köylülerine büyük bir ihanet içindedir! Bu toprakları, kooperatif olarak, belirli bir dö- nem satmamaları kaydıyla, hakkı olan bölge köylülerine verecek bir reform yasası hazırlaya- caklarına, bir şirkete peşkeş çekmek istiyorlar!? Ne karşılığında ve ne adına? — Not: Vakıf Bank’ın bir bankacı için verdiği yarım say- falık ölüm ilanını görünce, şimdi danışmanlık yapan bir bankacı tanıdığımız dedi ki “Allah rahmet etsin, ama 1990 dönemi bankacılığında, yüzde 10 kavra- mını kurumsallaştıran adamdı.” Yani açtığı krediler- deki bankacı payı olarak... [email protected] BBP: Kaza araştırılmıyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - BBP Genel Başkan Yardõmcõsõ Ahmet Şanverdi, iktidarõn, BBP’nin eski Genel Başkanõ Muhsin Yazõcõoğlu’nun da yaşamõnõ yitirdiği helikopter kazasõnõn araştõrõlmasõnda yeteri kadar ileri gidemeyeceğini belirtti. Şanverdi, “İçişleri Bakanlõğõ ve Ulaştõrma Bakanlõğõ hakkõnda mahkemeye başvuracağõz” dedi. Tirali bugün uğurlanacak İstanbul Haber Servisi - İstanbul’da önceki gün 84 yaşõnda yaşamõnõ yitiren gazeteci Naim Tirali için dün Caddebostan Kültür Merkezi’nde (CKM) tören düzenlendi. Törende bir konuşma yapan Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanõ Orhan Erinç, Tirali’nin bulunduğu çeşitli sendikal görevlerde basõnõn sorunlarõnõn çözülmesine katkõda bulunduğunu söyledi. Tirali’nin cenazesi bugün toprağa verileceği Giresun’un Piraziz ilçesine götürüldü. Devrek’te kaza: 4 ölü DEVREK (AA) - Kastamonu’nun Cide ilçesinden İstanbul’a gittiği bildirilen, 34 KRU 23 plakalõ otobüs, Zonguldak’õn Devrek ilçesine bağlõ Başlarkadõ köyü mevkiinde, karşõ yönden gelen Recep Alabaş’õn kullandõğõ ticari taksiyle çarpõştõ. Kazada, Bolu’dan yakõnlarõnõ hastanede ziyaretten döndüğü öğrenilen sürücü Alabaş ile 3 akrabasõ yaşamõnõ yitirdi. Otobüsteki 31 yolcu ise yaralandõ. Cerrahpaşa’da yangın korkuttu İstanbul Haber Servisi - İstanbul Üniversitesi (İÜ) Cerrahpaşa Tõp Fakültesii İç Hastalõklarõ Bölümü’nün çatõsõnda dün yangõn çõktõ. Kõsa sürede kontrol altõna alõnan yangõn sõrasõnda hastalar ve personel tahliye edildi. Hastanenin 7 katlõ iç hastalõklarõ bölümünün çatõ katõnda, işçilerin tadilat çalõşmasõ yaptõğõ saat 12.00 sõralarõnda yalõtõm amacõyla kullanõlan straforlar alev aldõ. Çatõda başlayan yangõn, işçiler ve itfaiye ekipleri tarafõndan kõsa sürede kontrol altõna alõnarak söndürüldü. 3 kişiye 178 bin TL ANKARA (AA) - Şans Topu çekilişinde kazandõran numaralar, “10, 13, 23, 24, 30 + 5” olarak belirlenirken 5 + 1 bilen 3 kişi, 178 bin 804 TL 80 kuruş ikramiye kazandõ. Çekilişte 5 bilenler 1806 TL 55’er kuruş, 4 + 1 bilenler 147 TL 85’er kuruş, 4 bilenler 16 TL 85’er kuruş, 3+ 1 bilenler 8’er TL, 3 bilenler 1 TL 95’er kuruş, 2 + 1 bilenler 2 TL 40’ar kuruş, 1+1 bilenler ise 1 TL 25’er kuruş ikramiye kazandõ. Prof. Dr. Kemal Karpat, Kürt açõlõmõ, Ermeni sorunu ve hükümetin Ortadoğu politikalarõnõ değerlendirdi ‘Ermeni siyaseti kanla boyanmõştõr’ DENİZ TATARER ABD’nin Wisconsin Üniversitesi Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kemal Karpat, Türkiye’nin Erme- nistan, Kürt sorunu, İsrail-Arap ilişki- leri ve Kõbrõs tartõşmalarõyla kuşatõl- dõğõnõ belirterek “Türkiye, üç tarafı mayın tarlalarıyla sarılmış bir ül- kedir. Bir taraftan Ermeni istekle- ri, diğer taraftan Rum baskıları, Kürt sorunu ve bütün bunlara ma- ruz kalmış, suçlu mevkiine itilmiş, koskoca bir Türk milleti var. Bu te- dirginlik verici” dedi. Ortadoğu’da- ki uzlaştõrõcõ ülkenin Türkiye olama- yacağõnõ ve arabuluculuk çabalarõnõn Türk dõş politikasõna zarar verebile- ceğini belirten Prof. Karpat, AKP hü- kümetine “Ortadoğu’da etkin de- ğilseniz bir şey yapmayın” çağrõsõn- da bulundu. Kürtlere verilen tavizlerin sõnõrlandõrõlmasõ gerektiğini de söyle- yen Karpat, Ermenistan’õn 1915 olay- larõ konusunda asla taviz vermeyece- ğini belirterek “Ermenistan’ın siya- seti kanla boyanmıştır, komitacı bir ruhla işlenmiştir” diye konuştu. Prof. Karpat, Türkiye’nin son dö- nem dõş politikasõna damgasõnõ vuran Kürt açõlõmlarõ, Ermenistan-Türkiye yakõnlaşmasõ, Türkiye’nin İsrail-Arap çatõşmasõndaki uzlaştõrõcõ girişimlerine ilişkin sorularõmõzõ yanõtladõ. Prof. Dr. Karpat, Türkiye’de son günlerde gün- demi dolduran Kürt sorununun özünde, bir grup Kürt milliyetçisinin Kürt dev- leti kurma amacõnõn yattõğõnõ söyledi. Kürtlerin, kendi dillerinde konuşmasõ- nõn ve kültürlerini yaşatma isteklerinin demokratik bir hak olduğunu da ifade eden Karpat, “Ancak, normal demo- kratik hürriyetlerin siyasi amaçlara dönüşmesi kaygı vericidir” dedi. ‘Tavizler istekleri arttırır’ Yeni nesil Kürtlerin, provokatif ey- lemlerin izinden gittiğini de vurgulayan Karpat, tavizlerin istekleri arttõrdõğõna dikkat çekti. Prof. Karpat şunlarõ söy- ledi: “Kürt-Türk meselesi son dere- ce tatsız ilerlemektedir. Taviz veril- dikçe karşı taraf adım adım daha çok istekte bulunuyor. Radyo veriyor- sunuz, televizyon veriyorsunuz, biraz daha biraz daha derken, talepler Marmara Üniversitesi, Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği tarafından düzenlenen ‘Uluslararası Osmanlı Dönemi Arap Coğrafyası ve Türk-Arap İlişkileri’ sempozyumu başladı. Sempozyuma Devlet Bakanı Mehmet Ay- dın, İKT Genel Sekteteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğulu, Prof. Dr. Kemal Karpat (soldan) katıldı. (Fotoğraf: AA) artıyor. Bu taleplere sınır koyulma- sı gerekir. Hükümet, önce bu talep- leri madde madde belirlemeli, ar- dından bu isteklerin Türkiye’nin bütünlüğü ve kimliği ile bağdaşıp bağdaşmadığını tespit etmelidir. Türkiye Cumhuriyeti’nin anadili Türkçedir. Burası Türkiye Cum- huriyeti’dir. Bu unutulmamalıdır.” ‘Affın sınırları çizilmeli’ DTP’li milletvekillerinin PKK ve PKK elebaşõsõ Abdullah Öcalan’la di- yalog çağrõlarõnõ da sert dille eleştiren Karpat, tartõşmalara neden olan af konusunun ise iyi değerlendirilebile- ceğini belirtti.Karpat, “Şimdiye kadar terörist denilen, silahlı çatışma ya- şanılan kişilerle diyalog olur mu? Bu tartışmalar ancak af meselesi için- de düşünülebilir. Ama neyi affede- ceksiniz, bunun sınırları çizilmelidir. Affa uğrayan gerçekten ayrımcılı- ğını bırakırsa tamam. Ama bu yal- nızca bir taktikse yürümez. Dağdan afla inecek, bu defa içeri girince, ‘Benim siyasi hürriyetimdir’ diye- cek. Rahat rahat istediği propa- gandayı yapacak. Burada 60 mil- yonluk bir Türk kitle var, bu göz ar- dı edilemez” diye konuştu. ‘Amaç 1915 olaylarını Türkiye’ye kabul ettirmek’ Karpat, Türkiye ile Ermenistan ara- sõndaki yakõnlaşmanõn olumlu bir ge- lişme olarak algõlanmasõna karşõn, Er- menistan ve Ermeni diyasporasõ ile olan ilişkileri “çok çetrefilli” sözleriy- le yorumladõ. Karpat, Ermenistan’õn iki taraflõ taviz vermeye asla yanaşma- yacağõnõ, yakõnlaşma amacõnõn Türki- ye’ye 1915 olaylarõnõ kabul ettirmek ol- duğunu söyledi. Karpat, Türk-Ermeni ilişkilerini şöy- le değerlendirdi: “Ermenistan, iki ta- raflı taviz konusu gündeme geldiğinde kırk bin dereden su getirecektir. 1915 olaylarını planlaştırarak Tür- kiye’ye biz yaptık dedirtmek, Erme- nistan’ın tek gayesidir. Cumhurbaş- kanı gider, orada maç da seyredebi- lir, ziyarette de bulunabilir, ama Er- menistan ana amacından asla şaşmaz. Türkiye’nin ilişkilerini geliştirme ni- yeti bana göre umutsuzdur. Erme- nistan, Azerbaycan topraklarından çekilmiyor, Karabağ’ın lafını bile et- tirmiyor. ‘Karabağ Ermeni toprağõ- dõr’ diyor o kadar. Avrupa Birliği (AB) ve ABD baskısıyla Türkiye’yi aralıksız zorlamak istiyor. Ermeni si- yaseti, kabiliyetli ve sanatla son derece yakın ilişki içindeki Ermeni toplu- muyla asla ahenk içinde değildir. Ermeni siyaseti aşırılık temeline otur- muştur. Siyasetleri kanla boyanmış- tır, komitacı bir ruhla işlenmiştir. Kendi insanlarını öldürmüşlerdir. Bu denli ileri gidebilirler.” ‘İsrail politikası değişmez’ Başbakan Recep Tayyip Erdo- ğan’õn Davos’taki çõkõşõnõn ve Orta- doğu’da uzlaştõrmacõ kimliğinin sonuç getirmeyeceğini de belirten Prof. Dr. Karpat, özetle şu görüşleri dile getir- di: “Türkiye, İsrail-Arap ilişkileri- ni çok az derecede etkileyebilir. İlişkileri kötüleştirmenin bir anla- mı yok. İsrail’in Ortadoğu’daki po- litikası Türkiye’nin onayına da- yanmıyor. İsrail’in arkasında Av- rupa ve ABD var. Türkiye’nin ‘olur ya da olmaz’ demesi fiilen hiçbir de- ğişiklik yapmaz. İsrail’in politikasını Türkiye değiştiremez. İsrail’in po- litikasını belki bir ölçüde ABD de- ğiştirebilir. İsrail ile Türkiye’nin iliş- kilerinin bozulması ABD kamuo- yunda büyük ses getiriyor. Türkle- rin Araplarla yakınlaşması istenen bir durum değil. ABD basını Tür- kiye’yi hemen İsrail aleyhtarı olarak resmetmeye başlıyor. AKP hükü- metini tam anlamıyla İslamcı olarak gösteriyorlar. Türkiye’nin dış poli- tikada en sağlam bağı ABD’dir. Türkiye’nin ABD ile tartışacak tek konusu Ermeni sorunudur. Biz ABD hükümetlerini Ermeni sorunu konusunda ikna edemediğimiz için, meselenin özünü anlatamadığımız için ABD Ermeni taraftarıdır. Yüz- lerce kişi Ermeni meselesi konu- sunda kitaplar, makaleler yazıyor. Bunların hiçbiri bir sistem içinde so- nuçlandırılamıyor. Herkesi ikna edici şekilde yazılmıyor.” İstanbul Haber Servisi - CHP İstanbul İl Başkanõ Gürsel Tekin’in proje ve ruhsatlarõna aykõrõ şekilde in- şa edilen yapõlarõn belirli bir harç karşõlõğõ ruhsata bağlanõp affedilmesi yönündeki açõk- lamalarõna meslek odalarõ sert tepki gösterdi. Kaçak ya- põlaşmanõn imar affõ ile değil, kentsel planlama çalõşmala- rõyla aşõlabileceğine dikkat çeken uzmanlar, “İmar affı kaçak yapılaşmayı özendi- rip meşrulaştırıyor. Bunu defalarca gördük” eleştirisinde bu- lundular. Türkiye Çevre Koruma ve Ye- şillendirme Kurumu (TURÇEK) ise imar affõ ile ilgili “İstanbul’a vurulan hançerdir” değerlendirmesini yaptõ. Mimarlar Odasõ İstanbul Büyükkent Şube Başkanõ Eyüp Muhçu, belirli bir araştõrma ve çalõşmaya dayanmayan imar affõ tartõşmalarõnõn, kentleşme ça- lõşmalarõnõ engelleyen bir durum ya- rattõğõnõ belirterek “İmar affı kaçak ya- pılaşmayı özendirir. İmar affı tar- tışmasını yeniden açmak geriye git- mektir” dedi. İmar affõnõn depreme da- yanõksõz konutlarõ arttõrdõğõnõ söyleyen Muhçu şunlarõ söyledi: “Kentin iyi bir planlamaya tabi tutulması gerekir. Bu planlama çerçevesinde bazı ya- pıların mutlaka yıkılması gerekir. Planlama koşullarına uyuyorsa ya- sallaştırılması, ruhsata ve iskâna bağlanması düşünülebilir. Planla- ma süreci dışındaki hiçbir çalışma ba- şarı getirmez. Türkiye’de si- yaset kentsel ranttan besle- niyor. Bu sistemin sonlan- dırılması için yaptırımlar oluşturulmalıdır. TCK’nin 181 ve 182’nci maddelerinin kaçak yapıyı yapan, yaptı- ran ve göz yumanlar hak- kında hapis cezası öngör- mesi yerel yöneticileri dur- durmaya yetmiyor.” ‘Sağlıklı konut’ sorunu Şehir Plancõlarõ Odasõ (ŞPO) İstanbul Şubesi İkin- ci Başkanõ Pelin Pınar Özden, Tür- kiye’de 1950’lerden bu yana çok sa- yõda imar affõ çõkarõldõğõnõ, 1980’ler- den sonra ise sõk sõk gündeme gelen imar affõ uygulamasõnõn kaçak yapõ- laşmayõ arttõrdõğõna dikkat çekti. Tür- kiye’deki kaçak yapõlaşmanõn özün- de“sağlıklı konut” sorununun yattõ- ğõnõ kaydeden Özden, TOKİ aracõlõ- ğõyla “Kiralık Sosyal Konut” projesi geliştirilebileceğini kaydetti. ‘Kaçak yapıları özendirir’ MİMARLAR VE ŞEHİR PLANCILARINDAN İMAR AFFI ÖNERİSİNE SERT TEPKİ ‘İşlenebilecek en büyük suç’ Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nden yapılan açıkla- mada, imar affının kentlere karşı işlenebilecek en büyük suçlardan biri olduğu bildirildi. Bugüne dek birçok kez imar affı uygulandığını ancak hiç- bir soruna çözüm getirmediği vurgulanan oda açıklamasında şöyle denildi: “Ülkemizin büyük kentleri başta olmak üzere şehirlerinin en büyük sorunu, geçmişte imar aflarıyla yasallık kazandı- rılmış ruhsatsız yasadışı yapıların bulunduğu, sağlıksız, güvensiz, her türlü kentsel teknik ve sosyal altyapıdan yoksun alanlar oluşmasıdır.” ERGENEKON SORUŞTURMASI SANATÇI RAŞA’YA ENGEL 1961 ANAYASASI ‘Değeri daha çok anlaşõlõyor’ İSTANBUL / ADANA (Cumhuriyet) - 1961 Anayasasõ ve Çağdaş Demokrasi Vakfõ Yö- netim Kurulu Başkanõ Numan Esin, Türk siyasal yaşamõnõn hukuka bağlõ siyasal ikti- darlara ihtiyacõ olduğunu belirtti. Esin, “1960 devriminin bir ürünü olan, demo- kratik hakları koruyan sosyal devlet ilke- sini anayasaya bir kural olarak yerleşti- ren 1961 Anayasası’nın değeri her geçen gün daha çok anlaşılıyor” diye konuştu. İşçi Partisi Adana İl Başkanõ Hayrettin Ça- vuşoğlu da 27 Mayõs devriminin, gayri meş- ru Demokrat Parti (DP) iktidarõna karşõ, meşru müdafaa hareketi olduğunu söyledi. Adana il binasõndaki toplantõda Çavuşoğlu 27 Mayõs devriminin millet-ordu birlikteli- ğiyle direnme hakkõnõn kullanõlmasõ olduğu- nu belirtti, Çavuşoğlu şunlarõ söyledi: “27 Mayıs Atatürk Cumhuriyeti’ni, Cumhu- riyet devrimini savunma hareketidir” de- di. Çavuşoğlu “Günümüzde AKP iktidarı- nın uygulamaları, 27 Mayıs devriminin meşruluğunu bir kez daha kanıtlamıştır. AKP iktidarının sonu gelmiştir. Yeniden Kemalist devrim rotasına giren Türkiye, bu karanlık süreçten milli hükümetini kurarak çıkacaktır.” İstanbul Haber Servisi - Ergenekon so- ruşturmasõ kapsamõnda aranõrken dün teslim olan ve adliyeye sevk edilen Yarbay Mustafa Turan Ecevit tu- tuklandõ. Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda Beykoz Poyrazköy’de bulunan mühimmatla ilgili Beşik- taş’taki adliyeye getirilen Yarbay Ecevit, savcõlõk sorgusunun ardõn- dan mahkemeye sevk edildi. Yar- bay Ecevit, sivil askerler tarafõndan geniş güvenlik önlemleri altõnda dün saat 11.05 sõralarõnda adliye- ye getirildi. Sivil giyimli olduğu görülen Ecevit, savcõ ve hâkimlerin giriş yaptõğõ kapõdan adliye binasõna alõnarak, savcõlarõn bulunduğu kata çõkarõldõ. Özel yetkili cumhuriyet savcõsõ tarafõndan ifa- desi tamamlanan Yarbay Ecevit’in, sav- cõlõğõn, “suç örgütü üyeliği” ve 6136 sayõlõ “Ateşli Silahlar Kanunu’na mu- halefet” suçundan nöbetçi İstanbul 10. Ağõr Ceza Mahkemesi’nce tutuklanma- sõna karar verildi. Yarbay Ecevit, geniş güvenlik önlemleri altõnda adliyeden çõ- karõlarak cezaevine götürüldü. İstanbul Haber Servisi - Özgün müzik sanatçõsõ Serhat Raşa, İsviçre’de faaliyet gösteren Türk derneklerinden İsviçre Gençlik Derneği’nin daveti üzerine kon- ser vermek için başvuruda bulunduğu İsviçre Başkonsolosluğu’nda vize enge- line takõldõ. Raşa, konsolosluğun kendi- sinden istediği tüm belgeleri hazõrla- masõna karşõn vize başvurusunun keyfi bir kararla reddedildiğini belirtti. Baş- vurusunun reddedilmesinin ardõndan konsoloslukta muhatap bulamadõklarõnõ da ekleyen Raşa şunlarõ söyledi: “Ret kararının ardından İnsan Hakları Derneği’ne (İHD) başvurdum. İHD araştırmalarında eksik evrak olmadığını, ge- rekçelerin ise keyfi olduğu sonucuna vardı. Daha sonra İHD, konsolosluğa başvuruda bulundu. Ancak herhangi bir yanıt alamadık. Bunu üzerine İHD, karşı büroları aracılığıyla İsviçre hükümetine maddi ve manevi tazmi- nat davası açma hazırlıklarına başladı. Ülke- nize geri dönme niyetiniz anlaşılamamıştır yanıtını kabul etmiyorum. Almanya’dan konser daveti aldım. İsviçre Başkonsoloslu- ğu’nun verdiği ret kararı benim diğer ülkele- re girişimin önünde de engel yaratacak.” İsviçre’ye vize davasõ açõlõyor Yarbay Ecevit tutuklandõ Yarbay Ecevit.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle