Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 28 MAYIS 2009 PERŞEMBE
6 HABERLER
BİLİM ve SİYASET
ORHAN BURSALI
‘Azınlıklar’ ve Mayın
Erdoğan büyük söz söyledi! Azınlıklara yönelik geç-
mişte Türkiye’nin faşizan politikalar izlediğini ve
kendisinin de bu yanlışlara düştüğünü belirtti! Aca-
ba bu samimi düşüncesi mi? Hiç sorgulamadan, Er-
doğan yandaşları tam bir vuslata ermiş yazılar dö-
şüyor! Yağcılığın böylesi!
Oysa aynı Erdoğan daha dün gazetecilerimize “be-
ğenmiyorsan çek git” diyen adamdı! Ülkemizde 40
bin Ermenistan yurttaşı çalıştığını, onlara isterlerse
“çekip gidin ülkenize” diyebileceklerini ancak böyle
bir davranışın kendilerine yakışmadığını dile getirmişti!
Azınlıklar politikası Erdoğan için, “yakışmak-ya-
kışmamak” ikilemi değerinde! Yarın, Erdoğan’a ya-
kışabilir! Çünkü zaten birbiriyle zıt düşünceler arasında
bir medcezir halindedir...
Ayrıca, söyledikleri ile uygulamaları birbiriyle iliş-
ki içinde genellikle değildir!
Erdoğan’ın söylediklerinde epey doğru var. Türkiye
azınlıkları “azınlık” olmaktan bile çıkarmak için pek
çok fırsat yaratmış ve fırsatı da kullanmıştır! 6-7 Ey-
lül olayları da yaratılan bu fırsatlardan biridir ve tez-
gâhlayıcısı da, Erdoğan’ın “izlediği” Adnan Menderes
hükümetidir!
O halde, Başbakan, Menderes ve dönemine “fa-
şizan” demektedir! Şüphesiz Menderes iktidarı bu-
nu fazlasıyla hak etmektedir!
Bugün bile devlet azınlıklara karşı kadim ayrımcı
politikasını sürdürüyor! Onları “ikinci sınıf TC yurt-
taşı” olarak görüyor! Bir Ermeni arkadaşım bunu çok
veciz olarak şöyle dile getirmişti. “Acaba Türk Si-
lahlı Kuvvetleri’nde neden bir Ermeni subay, Er-
meni general bulunmuyor?” Burada “subay olmak
istediler de engel mi olduk..” kimse demesin!
Devlet içinde de Ermeni, Rum, Yahudi veya baş-
ka bir “azınlık” yurttaş, adıyla sanıyla, memur-yük-
sek memur olarak devlette var mı?
Jandarmanın, polisin, emniyetin, emniyet istihba-
ratının örneğin Hrant Dink cinayetindeki “hayırhah”
tutumu, devlette egemen anlayışın belgesi değil mi?
Irkçı milliyetçi örgütlerde, azınlıklara ve diğer dinle-
re karşı nefret, kin ve cinayet körükleyen politikala-
ra karşı, devlet ve organları ne yapıyor?
AKP içinde bir “azınlık” milletvekili, belediye baş-
kanı var mı? Olsaydı, AKP’nin “dinci” silahşorları ne
yapardı? Bugün bile AKP’yi “Yahudi düşmanlığı” epey
kasıp kavururken!? Erdoğan samimi olsaydı, geç-
mişten daha çok bugünle ilgilenirdi!
Devlet ve organlarının bu “Türkçü” tutumu, “azın-
lık” milliyet ve dinlere mensup yurttaşların, Türkiye
ile daha doğrusu “Türk” devlet ile aidiyetlerini ne-
redeyse sıfıra indirgemektedir!
Erdoğan’ın söylediklerinde samimi olduğunu dü-
şünmüyorum. Bu “samimiyetsizliğin” esas göstergesi,
Başbakan’ın bu sözü hangi bağlamda dile getirdi-
ğidir!
Hangi bağlamda? Mayınların temizlenmesi tartış-
malarında! “Mayınların temizlenmesi” ile “azınlık-
lara faşizan davranılması” arasında nasıl bir bağ
var?
Suriye sınırındaki arazilerin, mayınlardan te-
mizlenmesi karşılığında 44 yıllığına bir İsrailli şir-
kete verilmesine ve bu amaca yönelik hazırlanan
yasa tasarısına karşı çıkmak ile, ülkemizdeki
azınlıklara geçmişte faşizan davranılması arasında bir
bağ olabilir mi?!
Mantık olarak da sıfır, politika ve içerik olarak da!
Ama Erdoğan bu bağı kurabiliyor!
Erdoğan, oturur, düşünür ve “azınlıklar” üzerine özel
bir politika açıklar! Böyle bir şey yok! Kafasına esti
ve “faşizan” lafını kullandı!
Dikkat: Aslında “faşizan” sözünü, bugün iktidarın
mayın politikasına karşı çıkanlar için söylüyor!
İktidar, milyonlarca metrekarelik bir alanı, mayın-
ların temizlenmesi karşılığında, evet, “yabancı şir-
ketlere” verme niyetinde! Öyle kararlılar ki, tek akla
gelen, AKP’lilerin buradan büyük/yüklü bir “şey” kal-
dıracaklarıdır!
Gerisi palavradır! Erdoğan’ın “faşizan” lafı, dahil!
AKP, yoksula, bölge köylülerine büyük bir ihanet
içindedir!
Bu toprakları, kooperatif olarak, belirli bir dö-
nem satmamaları kaydıyla, hakkı olan bölge
köylülerine verecek bir reform yasası hazırlaya-
caklarına, bir şirkete peşkeş çekmek istiyorlar!?
Ne karşılığında ve ne adına?
—
Not: Vakıf Bank’ın bir bankacı için verdiği yarım say-
falık ölüm ilanını görünce, şimdi danışmanlık yapan
bir bankacı tanıdığımız dedi ki “Allah rahmet etsin,
ama 1990 dönemi bankacılığında, yüzde 10 kavra-
mını kurumsallaştıran adamdı.” Yani açtığı krediler-
deki bankacı payı olarak...
obursali@cumhuriyet.com.tr
BBP: Kaza
araştırılmıyor
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
BBP Genel Başkan
Yardõmcõsõ Ahmet
Şanverdi, iktidarõn,
BBP’nin eski Genel
Başkanõ Muhsin
Yazõcõoğlu’nun da
yaşamõnõ yitirdiği
helikopter kazasõnõn
araştõrõlmasõnda yeteri
kadar ileri
gidemeyeceğini belirtti.
Şanverdi, “İçişleri
Bakanlõğõ ve Ulaştõrma
Bakanlõğõ hakkõnda
mahkemeye
başvuracağõz” dedi.
Tirali bugün
uğurlanacak
İstanbul Haber
Servisi - İstanbul’da
önceki gün 84 yaşõnda
yaşamõnõ yitiren gazeteci
Naim Tirali için dün
Caddebostan Kültür
Merkezi’nde (CKM)
tören düzenlendi.
Törende bir konuşma
yapan Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti
(TGC) Başkanõ Orhan
Erinç, Tirali’nin
bulunduğu çeşitli
sendikal görevlerde
basõnõn sorunlarõnõn
çözülmesine katkõda
bulunduğunu söyledi.
Tirali’nin cenazesi bugün
toprağa verileceği
Giresun’un Piraziz
ilçesine götürüldü.
Devrek’te
kaza: 4 ölü
DEVREK (AA) -
Kastamonu’nun Cide
ilçesinden İstanbul’a
gittiği bildirilen, 34 KRU
23 plakalõ otobüs,
Zonguldak’õn Devrek
ilçesine bağlõ Başlarkadõ
köyü mevkiinde, karşõ
yönden gelen Recep
Alabaş’õn kullandõğõ
ticari taksiyle çarpõştõ.
Kazada, Bolu’dan
yakõnlarõnõ hastanede
ziyaretten döndüğü
öğrenilen sürücü Alabaş
ile 3 akrabasõ yaşamõnõ
yitirdi. Otobüsteki 31
yolcu ise yaralandõ.
Cerrahpaşa’da
yangın korkuttu
İstanbul Haber
Servisi - İstanbul
Üniversitesi (İÜ)
Cerrahpaşa Tõp
Fakültesii İç Hastalõklarõ
Bölümü’nün çatõsõnda
dün yangõn çõktõ. Kõsa
sürede kontrol altõna
alõnan yangõn sõrasõnda
hastalar ve personel
tahliye edildi.
Hastanenin 7 katlõ iç
hastalõklarõ bölümünün
çatõ katõnda, işçilerin
tadilat çalõşmasõ yaptõğõ
saat 12.00 sõralarõnda
yalõtõm amacõyla
kullanõlan straforlar alev
aldõ. Çatõda başlayan
yangõn, işçiler ve itfaiye
ekipleri tarafõndan kõsa
sürede kontrol altõna
alõnarak söndürüldü.
3 kişiye
178 bin TL
ANKARA (AA) -
Şans Topu çekilişinde
kazandõran numaralar,
“10, 13, 23, 24, 30 + 5”
olarak belirlenirken 5 +
1 bilen 3 kişi, 178 bin
804 TL 80 kuruş
ikramiye kazandõ.
Çekilişte 5 bilenler
1806 TL 55’er kuruş, 4
+ 1 bilenler 147 TL
85’er kuruş, 4 bilenler
16 TL 85’er kuruş, 3+
1 bilenler 8’er TL, 3
bilenler 1 TL 95’er
kuruş, 2 + 1 bilenler 2
TL 40’ar kuruş, 1+1
bilenler ise 1 TL
25’er kuruş
ikramiye kazandõ.
Prof. Dr. Kemal Karpat, Kürt açõlõmõ, Ermeni sorunu ve hükümetin Ortadoğu politikalarõnõ değerlendirdi
‘Ermeni siyaseti kanla boyanmõştõr’
DENİZ TATARER
ABD’nin Wisconsin Üniversitesi
Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr.
Kemal Karpat, Türkiye’nin Erme-
nistan, Kürt sorunu, İsrail-Arap ilişki-
leri ve Kõbrõs tartõşmalarõyla kuşatõl-
dõğõnõ belirterek “Türkiye, üç tarafı
mayın tarlalarıyla sarılmış bir ül-
kedir. Bir taraftan Ermeni istekle-
ri, diğer taraftan Rum baskıları,
Kürt sorunu ve bütün bunlara ma-
ruz kalmış, suçlu mevkiine itilmiş,
koskoca bir Türk milleti var. Bu te-
dirginlik verici” dedi. Ortadoğu’da-
ki uzlaştõrõcõ ülkenin Türkiye olama-
yacağõnõ ve arabuluculuk çabalarõnõn
Türk dõş politikasõna zarar verebile-
ceğini belirten Prof. Karpat, AKP hü-
kümetine “Ortadoğu’da etkin de-
ğilseniz bir şey yapmayın” çağrõsõn-
da bulundu. Kürtlere verilen tavizlerin
sõnõrlandõrõlmasõ gerektiğini de söyle-
yen Karpat, Ermenistan’õn 1915 olay-
larõ konusunda asla taviz vermeyece-
ğini belirterek “Ermenistan’ın siya-
seti kanla boyanmıştır, komitacı bir
ruhla işlenmiştir” diye konuştu.
Prof. Karpat, Türkiye’nin son dö-
nem dõş politikasõna damgasõnõ vuran
Kürt açõlõmlarõ, Ermenistan-Türkiye
yakõnlaşmasõ, Türkiye’nin İsrail-Arap
çatõşmasõndaki uzlaştõrõcõ girişimlerine
ilişkin sorularõmõzõ yanõtladõ. Prof. Dr.
Karpat, Türkiye’de son günlerde gün-
demi dolduran Kürt sorununun özünde,
bir grup Kürt milliyetçisinin Kürt dev-
leti kurma amacõnõn yattõğõnõ söyledi.
Kürtlerin, kendi dillerinde konuşmasõ-
nõn ve kültürlerini yaşatma isteklerinin
demokratik bir hak olduğunu da ifade
eden Karpat, “Ancak, normal demo-
kratik hürriyetlerin siyasi amaçlara
dönüşmesi kaygı vericidir” dedi.
‘Tavizler istekleri arttırır’
Yeni nesil Kürtlerin, provokatif ey-
lemlerin izinden gittiğini de vurgulayan
Karpat, tavizlerin istekleri arttõrdõğõna
dikkat çekti. Prof. Karpat şunlarõ söy-
ledi: “Kürt-Türk meselesi son dere-
ce tatsız ilerlemektedir. Taviz veril-
dikçe karşı taraf adım adım daha çok
istekte bulunuyor. Radyo veriyor-
sunuz, televizyon veriyorsunuz, biraz
daha biraz daha derken, talepler
Marmara Üniversitesi, Ortadoğu ve Afrika Araştırmacıları Derneği tarafından düzenlenen ‘Uluslararası Osmanlı
Dönemi Arap Coğrafyası ve Türk-Arap İlişkileri’ sempozyumu başladı. Sempozyuma Devlet Bakanı Mehmet Ay-
dın, İKT Genel Sekteteri Prof. Dr. Ekmeleddin İhsanoğulu, Prof. Dr. Kemal Karpat (soldan) katıldı. (Fotoğraf: AA)
artıyor. Bu taleplere sınır koyulma-
sı gerekir. Hükümet, önce bu talep-
leri madde madde belirlemeli, ar-
dından bu isteklerin Türkiye’nin
bütünlüğü ve kimliği ile bağdaşıp
bağdaşmadığını tespit etmelidir.
Türkiye Cumhuriyeti’nin anadili
Türkçedir. Burası Türkiye Cum-
huriyeti’dir. Bu unutulmamalıdır.”
‘Affın sınırları çizilmeli’
DTP’li milletvekillerinin PKK ve
PKK elebaşõsõ Abdullah Öcalan’la di-
yalog çağrõlarõnõ da sert dille eleştiren
Karpat, tartõşmalara neden olan af
konusunun ise iyi değerlendirilebile-
ceğini belirtti.Karpat, “Şimdiye kadar
terörist denilen, silahlı çatışma ya-
şanılan kişilerle diyalog olur mu? Bu
tartışmalar ancak af meselesi için-
de düşünülebilir. Ama neyi affede-
ceksiniz, bunun sınırları çizilmelidir.
Affa uğrayan gerçekten ayrımcılı-
ğını bırakırsa tamam. Ama bu yal-
nızca bir taktikse yürümez. Dağdan
afla inecek, bu defa içeri girince,
‘Benim siyasi hürriyetimdir’ diye-
cek. Rahat rahat istediği propa-
gandayı yapacak. Burada 60 mil-
yonluk bir Türk kitle var, bu göz ar-
dı edilemez” diye konuştu.
‘Amaç 1915 olaylarını
Türkiye’ye kabul ettirmek’
Karpat, Türkiye ile Ermenistan ara-
sõndaki yakõnlaşmanõn olumlu bir ge-
lişme olarak algõlanmasõna karşõn, Er-
menistan ve Ermeni diyasporasõ ile
olan ilişkileri “çok çetrefilli” sözleriy-
le yorumladõ. Karpat, Ermenistan’õn
iki taraflõ taviz vermeye asla yanaşma-
yacağõnõ, yakõnlaşma amacõnõn Türki-
ye’ye 1915 olaylarõnõ kabul ettirmek ol-
duğunu söyledi.
Karpat, Türk-Ermeni ilişkilerini şöy-
le değerlendirdi: “Ermenistan, iki ta-
raflı taviz konusu gündeme geldiğinde
kırk bin dereden su getirecektir.
1915 olaylarını planlaştırarak Tür-
kiye’ye biz yaptık dedirtmek, Erme-
nistan’ın tek gayesidir. Cumhurbaş-
kanı gider, orada maç da seyredebi-
lir, ziyarette de bulunabilir, ama Er-
menistan ana amacından asla şaşmaz.
Türkiye’nin ilişkilerini geliştirme ni-
yeti bana göre umutsuzdur. Erme-
nistan, Azerbaycan topraklarından
çekilmiyor, Karabağ’ın lafını bile et-
tirmiyor. ‘Karabağ Ermeni toprağõ-
dõr’ diyor o kadar. Avrupa Birliği
(AB) ve ABD baskısıyla Türkiye’yi
aralıksız zorlamak istiyor. Ermeni si-
yaseti, kabiliyetli ve sanatla son derece
yakın ilişki içindeki Ermeni toplu-
muyla asla ahenk içinde değildir.
Ermeni siyaseti aşırılık temeline otur-
muştur. Siyasetleri kanla boyanmış-
tır, komitacı bir ruhla işlenmiştir.
Kendi insanlarını öldürmüşlerdir.
Bu denli ileri gidebilirler.”
‘İsrail politikası değişmez’
Başbakan Recep Tayyip Erdo-
ğan’õn Davos’taki çõkõşõnõn ve Orta-
doğu’da uzlaştõrmacõ kimliğinin sonuç
getirmeyeceğini de belirten Prof. Dr.
Karpat, özetle şu görüşleri dile getir-
di: “Türkiye, İsrail-Arap ilişkileri-
ni çok az derecede etkileyebilir.
İlişkileri kötüleştirmenin bir anla-
mı yok. İsrail’in Ortadoğu’daki po-
litikası Türkiye’nin onayına da-
yanmıyor. İsrail’in arkasında Av-
rupa ve ABD var. Türkiye’nin ‘olur
ya da olmaz’ demesi fiilen hiçbir de-
ğişiklik yapmaz. İsrail’in politikasını
Türkiye değiştiremez. İsrail’in po-
litikasını belki bir ölçüde ABD de-
ğiştirebilir. İsrail ile Türkiye’nin iliş-
kilerinin bozulması ABD kamuo-
yunda büyük ses getiriyor. Türkle-
rin Araplarla yakınlaşması istenen
bir durum değil. ABD basını Tür-
kiye’yi hemen İsrail aleyhtarı olarak
resmetmeye başlıyor. AKP hükü-
metini tam anlamıyla İslamcı olarak
gösteriyorlar. Türkiye’nin dış poli-
tikada en sağlam bağı ABD’dir.
Türkiye’nin ABD ile tartışacak tek
konusu Ermeni sorunudur. Biz
ABD hükümetlerini Ermeni sorunu
konusunda ikna edemediğimiz için,
meselenin özünü anlatamadığımız
için ABD Ermeni taraftarıdır. Yüz-
lerce kişi Ermeni meselesi konu-
sunda kitaplar, makaleler yazıyor.
Bunların hiçbiri bir sistem içinde so-
nuçlandırılamıyor. Herkesi ikna
edici şekilde yazılmıyor.”
İstanbul Haber Servisi -
CHP İstanbul İl Başkanõ
Gürsel Tekin’in proje ve
ruhsatlarõna aykõrõ şekilde in-
şa edilen yapõlarõn belirli bir
harç karşõlõğõ ruhsata bağlanõp
affedilmesi yönündeki açõk-
lamalarõna meslek odalarõ
sert tepki gösterdi. Kaçak ya-
põlaşmanõn imar affõ ile değil,
kentsel planlama çalõşmala-
rõyla aşõlabileceğine dikkat
çeken uzmanlar, “İmar affı
kaçak yapılaşmayı özendi-
rip meşrulaştırıyor. Bunu
defalarca gördük” eleştirisinde bu-
lundular. Türkiye Çevre Koruma ve Ye-
şillendirme Kurumu (TURÇEK) ise
imar affõ ile ilgili “İstanbul’a vurulan
hançerdir” değerlendirmesini yaptõ.
Mimarlar Odasõ İstanbul Büyükkent
Şube Başkanõ Eyüp Muhçu, belirli bir
araştõrma ve çalõşmaya dayanmayan
imar affõ tartõşmalarõnõn, kentleşme ça-
lõşmalarõnõ engelleyen bir durum ya-
rattõğõnõ belirterek “İmar affı kaçak ya-
pılaşmayı özendirir. İmar affı tar-
tışmasını yeniden açmak geriye git-
mektir” dedi. İmar affõnõn depreme da-
yanõksõz konutlarõ arttõrdõğõnõ söyleyen
Muhçu şunlarõ söyledi: “Kentin iyi bir
planlamaya tabi tutulması gerekir.
Bu planlama çerçevesinde bazı ya-
pıların mutlaka yıkılması gerekir.
Planlama koşullarına uyuyorsa ya-
sallaştırılması, ruhsata ve iskâna
bağlanması düşünülebilir. Planla-
ma süreci dışındaki hiçbir çalışma ba-
şarı getirmez. Türkiye’de si-
yaset kentsel ranttan besle-
niyor. Bu sistemin sonlan-
dırılması için yaptırımlar
oluşturulmalıdır. TCK’nin
181 ve 182’nci maddelerinin
kaçak yapıyı yapan, yaptı-
ran ve göz yumanlar hak-
kında hapis cezası öngör-
mesi yerel yöneticileri dur-
durmaya yetmiyor.”
‘Sağlıklı konut’ sorunu
Şehir Plancõlarõ Odasõ
(ŞPO) İstanbul Şubesi İkin-
ci Başkanõ Pelin Pınar Özden, Tür-
kiye’de 1950’lerden bu yana çok sa-
yõda imar affõ çõkarõldõğõnõ, 1980’ler-
den sonra ise sõk sõk gündeme gelen
imar affõ uygulamasõnõn kaçak yapõ-
laşmayõ arttõrdõğõna dikkat çekti. Tür-
kiye’deki kaçak yapõlaşmanõn özün-
de“sağlıklı konut” sorununun yattõ-
ğõnõ kaydeden Özden, TOKİ aracõlõ-
ğõyla “Kiralık Sosyal Konut” projesi
geliştirilebileceğini kaydetti.
‘Kaçak yapıları özendirir’
MİMARLAR VE ŞEHİR PLANCILARINDAN İMAR AFFI ÖNERİSİNE SERT TEPKİ
‘İşlenebilecek en büyük suç’
Mimarlar Odası İzmir Şubesi’nden yapılan açıkla-
mada, imar affının kentlere karşı işlenebilecek en
büyük suçlardan biri olduğu bildirildi. Bugüne
dek birçok kez imar affı uygulandığını ancak hiç-
bir soruna çözüm getirmediği vurgulanan oda
açıklamasında şöyle denildi: “Ülkemizin büyük
kentleri başta olmak üzere şehirlerinin en büyük
sorunu, geçmişte imar aflarıyla yasallık kazandı-
rılmış ruhsatsız yasadışı yapıların bulunduğu,
sağlıksız, güvensiz, her türlü kentsel teknik ve
sosyal altyapıdan yoksun alanlar oluşmasıdır.”
ERGENEKON SORUŞTURMASI SANATÇI RAŞA’YA ENGEL
1961 ANAYASASI
‘Değeri daha
çok anlaşõlõyor’
İSTANBUL / ADANA (Cumhuriyet) - 1961
Anayasasõ ve Çağdaş Demokrasi Vakfõ Yö-
netim Kurulu Başkanõ Numan Esin, Türk
siyasal yaşamõnõn hukuka bağlõ siyasal ikti-
darlara ihtiyacõ olduğunu belirtti. Esin,
“1960 devriminin bir ürünü olan, demo-
kratik hakları koruyan sosyal devlet ilke-
sini anayasaya bir kural olarak yerleşti-
ren 1961 Anayasası’nın değeri her geçen
gün daha çok anlaşılıyor” diye konuştu.
İşçi Partisi Adana İl Başkanõ Hayrettin Ça-
vuşoğlu da 27 Mayõs devriminin, gayri meş-
ru Demokrat Parti (DP) iktidarõna karşõ,
meşru müdafaa hareketi olduğunu söyledi.
Adana il binasõndaki toplantõda Çavuşoğlu
27 Mayõs devriminin millet-ordu birlikteli-
ğiyle direnme hakkõnõn kullanõlmasõ olduğu-
nu belirtti, Çavuşoğlu şunlarõ söyledi: “27
Mayıs Atatürk Cumhuriyeti’ni, Cumhu-
riyet devrimini savunma hareketidir” de-
di. Çavuşoğlu “Günümüzde AKP iktidarı-
nın uygulamaları, 27 Mayıs devriminin
meşruluğunu bir kez daha kanıtlamıştır.
AKP iktidarının sonu gelmiştir. Yeniden
Kemalist devrim rotasına giren Türkiye,
bu karanlık süreçten milli hükümetini
kurarak çıkacaktır.”
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon so-
ruşturmasõ kapsamõnda aranõrken dün
teslim olan ve adliyeye sevk edilen
Yarbay Mustafa Turan Ecevit tu-
tuklandõ. Ergenekon soruşturmasõ
kapsamõnda Beykoz Poyrazköy’de
bulunan mühimmatla ilgili Beşik-
taş’taki adliyeye getirilen Yarbay
Ecevit, savcõlõk sorgusunun ardõn-
dan mahkemeye sevk edildi. Yar-
bay Ecevit, sivil askerler tarafõndan
geniş güvenlik önlemleri altõnda
dün saat 11.05 sõralarõnda adliye-
ye getirildi. Sivil giyimli olduğu
görülen Ecevit, savcõ ve hâkimlerin giriş
yaptõğõ kapõdan adliye binasõna alõnarak,
savcõlarõn bulunduğu kata çõkarõldõ. Özel
yetkili cumhuriyet savcõsõ tarafõndan ifa-
desi tamamlanan Yarbay Ecevit’in, sav-
cõlõğõn, “suç örgütü üyeliği” ve 6136
sayõlõ “Ateşli Silahlar Kanunu’na mu-
halefet” suçundan nöbetçi İstanbul 10.
Ağõr Ceza Mahkemesi’nce tutuklanma-
sõna karar verildi. Yarbay Ecevit, geniş
güvenlik önlemleri altõnda adliyeden çõ-
karõlarak cezaevine götürüldü.
İstanbul Haber Servisi - Özgün müzik
sanatçõsõ Serhat Raşa, İsviçre’de faaliyet
gösteren Türk derneklerinden İsviçre
Gençlik Derneği’nin daveti üzerine kon-
ser vermek için başvuruda bulunduğu
İsviçre Başkonsolosluğu’nda vize enge-
line takõldõ. Raşa, konsolosluğun kendi-
sinden istediği tüm belgeleri hazõrla-
masõna karşõn vize başvurusunun keyfi
bir kararla reddedildiğini belirtti. Baş-
vurusunun reddedilmesinin ardõndan
konsoloslukta muhatap bulamadõklarõnõ
da ekleyen Raşa şunlarõ söyledi: “Ret
kararının ardından İnsan Hakları
Derneği’ne (İHD) başvurdum. İHD
araştırmalarında eksik evrak olmadığını, ge-
rekçelerin ise keyfi olduğu sonucuna vardı.
Daha sonra İHD, konsolosluğa başvuruda
bulundu. Ancak herhangi bir yanıt alamadık.
Bunu üzerine İHD, karşı büroları aracılığıyla
İsviçre hükümetine maddi ve manevi tazmi-
nat davası açma hazırlıklarına başladı. Ülke-
nize geri dönme niyetiniz anlaşılamamıştır
yanıtını kabul etmiyorum. Almanya’dan
konser daveti aldım. İsviçre Başkonsoloslu-
ğu’nun verdiği ret kararı benim diğer ülkele-
re girişimin önünde de engel yaratacak.”
İsviçre’ye vize
davasõ açõlõyor
Yarbay Ecevit
tutuklandõ
Yarbay Ecevit.