21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 28 MAYIS 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Naim Tirali... Çapkın bakışlı gemicileri, barları, meyhaneleri, ga- zinoları ondan öğrenmiştim. Sait Faik’le, Orhan Ke- mal’le, Oktay Akbal’la dostluklarını yine ondan din- lemiştim. Ölüm haberini Celal Üster verdi gazetede... Kitaplığa yöneldim, kitaplarını buldum. Bula- madıklarımı Abdullah Demir’e söyledim, bir saat içinde bulup getirdi. Naim Tirali’yi yitirdik... Sevdiğim, dostluk kurduğum, yaklaşık kırk yıldır tanıdığım ağabeyimdi... Park ve 25 Kuruşa Amerika adlı iki öykü kita- bını okuduğum yıllar lise öğrencisiydim. Vatan gazatesini çıkardığı yıllar tanıdım Naim Ağa- beyi... Öykü kitapları masamın üzerinde duruyor... Aşka Kitakse, Piraziz Nere Berlin Nere, Aşk De- diğin, Çılgınca Şeyler, çeviri öyküleri, gazetelerde çıkan yazıları... Sonsuz mavilikleri görmek için, iyot kokularını yük- lenen meltemiyle küçük bir gemide sisli bir saba- hı yaşamayı ben ondan öğrendim. Denizaşırı seferler yapmaya onunla başladım, her limanda sevgilileri olan kaptanlarla tanıştırdı be- ni. Yaşamın atlasında başıboş dolaşan kadınları. Yağmurlu ikindi vakitlerini. İskeleleri... Vapurları... Caddeleri, sokakları... Genelevleri.... Bir kentin güzel kızlarını.... Delikanlılığı, bıçkınlığı. Giresun Limanı’nda sırtlarındaki fındık çuval- larını takalara götüren hamalları... Gökyüzündeki akşam yıldızının göz kırpmasını. Naim Tirali’den öğrendim! Öykücülüğünden, CHP’den 1961 seçimlerinde milletvekili seçilmesinden, 27 Mayıs 1960 öncesi Adnan Menderes’i eleştiren bir yazıyı yayımladı- ğı için hapis yatmasından söz etmeyeceğim... Hukuk doktorası için gittiği Paris günlerini, ga- zeteciliğe muhabirlikten başlayıp yazarlığa doğru nasıl yürüdüğünü anlatmayacağım. Naim Tirali bana öyküyü sevdiren bir yazardı... Öyküleri benim yeni yazarlara ulaşmamı sağla- dı. Yazı yazmayı, Türkçeyi öğretti... Yazılarımda kuşlar, çiçekler, balıkçılar, gemici- ler, sırt hamalları, siyah gözlü kadınlar, sarı saç- lı dilberler varsa hep Naim Tirali’den esinlenmişimdir. Kentlerin orta sınıf insanları, yaşam, doğa, hay- lazlıklar... Benim çocuksu düşlerimin delikanlılık yıllarımla buluştuğu taşra kentleri, kıyı kasabaları. Ne zaman bir kıyı kasabasına gitsem, Naim Ti- rali’nin kahramanlarını tanırım. Konuşurken birden dalar, gözlerimi gökyüzüne çevirir, konuşan bir yıldız ararım. Naim Tirali’nin “Park”ı ve “25 Kuruşa Amerika” ad- lı öykü kitabı gelir aklıma. Naim Ağabey’in kahramanlarının öyle ola- ğanüstü serüvenleri yoktur... Onların yaşamı sıra- dandır... Bu sıradanlığın derinliği vardır, insan ol- manın da tüm özellikleri. Aşktan, tutkudan, sevgiden, kıskançlıktan... Yaşamın içinden, sıradan insanlar... Onların öyküsü!.. Tıpkı M.Ş. Esendal, Sait Faik, Orhan Kemal, Oktay Akbal gibi... İnsan ilişkilerini yalın ve duru bir dille anlatır... Lisa’yla Sami’nin aşkı, bir gencin ilk genelev ma- cerası... Bir Paris akşamında Lisa’nın Sami’ye öğrettiği o şarkı: “İki sevdalıyız biz yağmur altında, Ve dünya müzikle dolu... Her gün gel, her gece gel, Sevdasız çekilmez hayat yolu...” 1943 yılında Yeşil Giresun gazetesini çıkardığında 19 yaşındaydı Naim Tirali... Sıradan yaşamların sevincini, aşklarını, hü- zünlerini anlatan ünlü öykücü.... Gençler “Naim Tirali kimdir” diye sorsanız yanıt veremezler. Kuzey Kıbrıs’ta bir konferansta öğrencilere sor- muştum: “Samim Kocagöz’ü tanır mısınız?” Kütüphanecilik Haftası için düzenlenen bir tö- rendi... Salonda 500 öğrenci, 20 kadar öğretim üyesi var- dı ve hiçbirisi yanıtını veremedi soruma. Üzülmüştüm... Sözlü kültürden yazılı kültüre geçemeyen bir toplum! Öykü, şiir, roman okumayan bir toplum! Popüler kültüre teslim olmuş gazete ekleri... Yazarlar, çizerler... Her neyse! Güle güle Karadeniz’in bıçkın delikanlısı... [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Rahşan Ecevit’ten mayın uyarısı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DSP’nin kurucu genel başkanõ Rahşan Ecevit, mayõnlõ arazilerin temizlenmesi tartõşmalarõyla ilgili olarak yaptõğõ yazõlõ açõklamada “Bir toprağõ yabancõ bir firmaya 44 yõllõğõna veya daha az bir süre için de olsa kiralamak demek, onu bir nevi satmak demektir. Hele bu toprak sõnõr bölgemizde ise ülke güvenliği açõsõndan tehlikeye davet demektir. Hele bir de bu yabancõ firma İsrailli olursa” değerlendirmesini yaptõ. Ecevit, açõklamasõnda “Vatan topraklarõnõ satmak ne kadar doğru?” diye sordu. Ergenekon araması ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda, ihbar üzerine İncek’te bir evde polis ekiplerince arama yapõldõ. “Silah ve mühimmat bulunduğu” iddiasõyla Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri tarafõndan aranan evin, Melih U. isimli şahsa ait olduğu belirtildi. 1.5 saat süren aramalarda, herhangi bir bulguya rastlanmadõğõ öğrenildi. Bahçeli Almanya yolcusu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanõ Devlet Bahçeli, bugün Almanya’ya gidecek. Bahçeli, Almanya’da, Almanya Türk Federasyon 26. Büyük Kurultayõ’na katõlacak ve bazõ ziyaretlerde bulunacak. Bahçeli, 31 Mayõs Pazar günü Almanya’dan Hollanda’ya geçerek Hollanda Türk Federasyon 8. Büyük Kurultayõ’na katõlacak. Bahçeli, 2 Haziran Salõ günü yurda dönecek. DTP’li Tuğluk da ifade vermedi ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP Diyarbakõr Milletvekili Aysel Tuğluk, Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde yapõlan 2 talimat duruşmasõna da katõlmadõ. Mahkemenin duruşma zabõtlarõnda, TBMM Başkanlõğõ’na yazõlan müzakerelere verilen cevaplarda “milletvekilinin çalõşmalarõ dolayõsõyla sõk sõk Ankara dõşõnda bulunduğundan kendisine ulaştõrõlamadõğõ, gerekli işlemler tamamlandõğõnda mahkemeye bilgi verileceğinin bildirildiği” kaydedildi. Eğitim-İş: Ek ders sorunu artıyor ANKARA (ANKA) - Eğitim-İş Genel Başkanõ Yüksel Adõbelli, Milli Eğitim Bakanlõğõ Yönetici ve Öğretmenlerinin Ders ve Ek Ders Saatlerine İlişkin Karar’õn yarattõğõ mağduriyetlerin giderek arttõğõnõ söyledi. Daha önceki uygulamalarda iki gün sevk alan bir sõnõf öğretmeninin ek ders ücretinin 6 saat kaybõ olduğunu kaydeden Adõbelli, yeni uygulama ile bu rakamõn iki katõnõ aştõğõnõ ifade etti. Sadece muhalefet ve STÖ’ler değil, AKP içinden pek çok isim de yasa tasarõsõna karşõ çõkõyor Mayõnda 10 sakõncaMURAT KIŞLALI ANKARA - Başbakan Tay- yip Erdoğan’õn õsrarla destek- lediği “Suriye sınır şeridinin mayınlardan temizlenmesi karşılığında, temizliği yapa- cak firmaya organik tarım yapmak üzere 44 yıllığına ve- rilmesine” ilişkin düzenleme- ye “Anayasa ve Danıştay ka- rarına aykırı olduğu, sınırın yabancılara devredilmesinin sakıncaları bulunduğu, Milli Savunma Bakanlığı’nın kar- şı çıktığı, gerekirse TSK’nin de mayınları temizleyebile- ceği ancak temizlemede NA- TO’nun ikmal kolu NAM- SA’yı adres gösterdiği, te- mizleme maliyeti açıklanma- dığı, buna karşın NAM- SA’nın temizlemeyi çok ucu- za yapabileceği, tüm mayın- ların temizlenmediği ve petrol haklarının kaybedilebilece- ği” nedenleriyle karşõ çõkõlõ- yor. Sadece muhalefet ve sivil toplum örgütlerinin değil, çok sayõda AKP’linin de karşõ çõk- tõğõ düzenlemenin sakõncalõ noktalarõ şöyle: Anayasaya aykırı: Sõnõr şeridinin 44 yõllõğõna devredil- mesi ile bir özelleştirme faali- yeti içeren düzenleme, metnin- de özelleştirme usul ve esasla- rõ yer almadõğõ için, anayasaya aykõrõ. Danıştay kararına ay- kırı: Danõştay, aynõ ihaleyi daha önce bir Bakanlar Kurulu kararnamesiyle yapmak iste- yen hükümetin uygulamasõnõ “birbiriyle ilgisi bulunmayan mayının temizlenmesi hiz- metinin satın alınması ile te- mizlenen arazinin tarımsal amaçlı kullandırılması işinin aynı ihalede birleştirilmesin- de hukuka uyarlık bulunma- maktadır” gerekçesiyle iptal etmişti. Sınır yabancıya veril- memeli: Sõnõrõn mayõndan arõndõrõlmasõna değil, temizle- nen arazilerin 44 yõllõğõna ya- bancõ da olabilecek özel bir firmaya verilmesine Türkiye ve Suriye açõsõndan güvenlik so- runu yaratabilecek olmasõ ne- deniyle karşõ çõkõlõyor. Burada “Suriye de sınır şeridini PKK’ye verse Türkiye nasıl hissederdi” sorusu soruluyor. Maliyeti belli değil: Maliye Bakanlõğõ mayõn temizleme işi- nin maliyetinin ne olduğuna veya arazilerin niye 44 yõl ve- rileceğine ilişkin bir açõklama yapmadõ. Milli Savunma Ba- kanlõğõ yetkilileri NATO’nun lojistik destek birimi NAM- SA’nõn temizlemeyi 50 mil- yon dolara yapabileceğini be- lirtirken dönemin Maliye Ba- kanõ Kemal Unakıtan maliye- tin “400 milyon dolar ile 1.6 milyar dolar arasında” de- ğiştiğini iddia etti. Gerekirse TSK yapabi- lir: Türk Silahlõ Kuvvetleri (TSK), AKP öncesi dönemde mayõn temizleme çalõşmalarõna başladõ ve 1998’den bu yana 17 bin mayõn temizledi. Son olarak Şanlõurfa Akçakale Gümrük Kapõsõ’nõn açõlmasõ için Suriye sõnõrõnda bulunan mayõnlõ ara- zi, TSK tarafõndan hiçbir sorun yaşanmadan temizlendi. Milli Savunma Bakan- lığı karşı: Milli Savunma Bakanõ Vecdi Gönül’ün, Baş- bakanlõk’a gönderdiği 11 Şubat 2008 tarihli Bakanlõk görüşün- de, “Sınır güvenliğini sağla- yamayacağı, şeffaf ve reka- betçi olmadığı, bölge halkını olumsuz etkileyeceği, kaza, can kayıplarına ve Suriye ile sorunlara neden olacağı, pet- rol haklarının kaybedilece- ği, NAMSA tarafından daha Erdoğan’õn õsrarla TBMM’den geçmesini istediği yasa tasarõsõ öncelikle özelleştirme kapsamõna girdiği halde içeriğinde böyle bir düzenleme olmadõğõ için anayasaya aykõrõ. Tam maliyeti çõkartõlamayan projeye Milli Savunma Bakanlõğõ ve TSK de karşõ çõkarken düzenlemenin ülkenin petrol gelirlerinin de azalmasõna neden olacağõ belirtiliyor. ekonomik yapılabileceği” ne- denleriyle “Tasarı taslağı mev- cut haliyle uygun mütalaa edilememektedir” denildi. Genelkurmay karşı: Ge- nelkurmay Başkanlõğõ İletişim Daire Başkanõ Tuğgeneral Me- tin Gürak, geçen hafta yaptõ- ğõ basõn toplantõsõnda “Mayın temizliğinin, bedeli ödenmek kaydıyla hizmet alımı yönte- miyle yapılması ve bu kap- samda uluslararası deneyime sahip NAMSA’nın öncelikli olarak dikkate alınması uy- gun görülmüş ve bu görüş za- manında ilgili mercilere gön- derilmiştir” dedi. NAMSA ucuza yapıyor: Unakõtan’õn Suriye sõnõrõndaki 615 bin 419 mayõnõn temizlen- mesi işine “400 milyon dolar ile 1.6 milyar dolar arasında” maliyet biçmesine karşõn NAMSA 5 yõlda Sõrbistan-Ka- radağ, Belarus, Tacikistan, Uk- rayna ve Arnavutluk’ta 4.1 mil- yon mayõnõ 4.2 milyon dolara imha etti. Buna göre, Suriye sõ- nõrõ en fazla 2.1 milyon dolara temizlenebiliyor. Petrol geliri kaybola- cak: TPAO yetkilileri bölge- de açõlan 10 kuyudan günde 2 bin varil petrol üretildiğini, 2 bin 500 varillik 12 kuyu daha açõlacağõnõ söylüyor. Aynõ böl- genin Suriye tarafõnda ise 560 civarõndaki kuyudan günde 450-500 bin varil petrol çõkõyor. Sõnõr şeridi yabancõ firmaya verilir ve sorun çõkarsa, tah- kimde Türkiye yõlda 250 mil- yon dolarlõk gelirinden mahrum olabilir. Diğer mayınlar temiz- lenmiyor: Düzenlemeye ge- rekçe olarak gösterilen Ottowa Sözleşmesi sadece Suriye sõnõ- rõndaki değil, geriye kalan diğer sõnõrlardaki 305 bin 661 mayõ- nõ da kapsõyor. Düzenlemede bunlarõn da sözleşme gereği Mart 2014’a kadar temizlen- mesine ilişkin bir hükmün yer almamasõ, bu düzenlemenin gerçek nedeninin başka oldu- ğunu gösteriyor. Suriye sınırının Mardin’in Nusaybin ilçesi yakınından geçmesi nedeniyle mayınlı arazide zaman zaman çocukların ölüm ve yaralanmasına yol açan üzücü olaylar da yaşanıyor. Nusaybin’de hâlâ sınıra bitişik mahallelerde oturan bazı ailelere mensup kişiler hayvanlarını otlatmak, çocuklar ise oynamak veya çiçek toplamak için mayınlı araziye giriyor. (Fotoğraf:AA) DP: Temizliği NAMSA yapsın A N K A R A (Cumhuriyet Bürosu) - De- mokrat Parti (DP), mayõn te- mizleme tartõş- malarõ sürerken, “Bir mayın temizle üç çiçek açsın” mo- delini önerdi. DP Genel Başkan Yardõm- cõsõ Çağrı Erhan ve Genel İdare Kurulu (GİK) üyeleri Prof. Dr. Sinan Ülgen ve Prof. Dr. Cem Kılıç, modele ilişkin parti genel merkezinde basõn toplantõsõ düzenledi. Mayõnlõ arazilerin temizlenerek, bu ve- rimli topraklarõn tarõma ve ekonomiye kazandõrõlmasõ ge- rektiğini, bu konuda hüküme- tin girişimini ilke olarak des- teklediklerini ifade eden Ülgen, “Ancak AKP’nin öngördüğü yöntem ve hedeflerde muta- bık değiliz” dedi. Öncelikle bu işin NATO’nun bu alandaki uzman kuruluşu NAMSA ta- rafõndan yapõlmasõ gerektiğini düşündüklerini belirten Ülgen, “Böylelikle işin zamanında ve risksiz olarak yapılması te- min edilebilir” diye konuştu. Ülgen, şunlarõ söyledi: “Bu arazi, en verimli tarım faa- liyetlerinin yürütülebilece- ği bir alan olacaktır. Bu su- retle ortaya çıkacak zengin- likten bölge halkının yarar- landırılması gerekmektedir. Sosyal adalet anlayışımız bu çözümü kamuoyuna öner- memizi gerekli kılmaktadır. Bunun için bizim önerimiz, bir kamu yatırım şirketi ku- rulmasıdır. Mayınlardan te- mizlenecek arazinin 49 yıllı- ğına kullanım hakkı bu şir- kete devredilecektir. Bu şir- ket ise bölgedeki kullanım hakkına sahip olduğu arazi üzerinde yapılacak yerli ve yabancı yatırımların kârı- na ortak olacaktır. Bu şir- ketin hisse senetleri ise böl- ge halkına ve eğitime destek amacıyla bedelsiz olarak da- ğıtılacaktır. Bu model aslın- da bir dönem köprü gelirle- rine endeksli tahvil olarak da gündemimize giren gelir or- taklığı modelidir. Ortaöğ- retime devam eden her er- kek çocuğu için bir hisse, her kız çocuğu için 2 hisse aile- sine verilecektir. Mayınlar- dan temizlenecek araziden bugünkü şartlarda elde edi- lebilecek tarımsal üretimin değeri 100 milyon TL’dir. Bu suretle 2015-2020 döne- minde iki kız çocuğunu da okutan bir aileye yaklaşık 2 bin TL’lik bir katkı yapılmış olacaktır.” Genel Başkan Yardõmcõsõ Çağrõ Erhan da yeni dönemde, sadece iktidarõn uygulamalarõnõ eleştirmek değil nelerin nasõl yapõlmasõ gerektiğini ortaya koyan bir muhalefet anlayõşõ içinde olacaklarõnõ belirtti. Pro- jelerin kaynaklarõnõn da nere- den bulunacağõnõ ayrõntõlarõy- la ortaya koyacaklarõnõ söyle- yen Erhan, mayõnlõ arazilerin temizlenmesinin bölgesel kal- kõnma için bir fõrsat oluştur- masõ gerektiğini ifade etti. Mayõn temizliğinde AKP’nin öngördüğü modele karşõ çõkan parti yöneticileri, kurulacak şirketle bölgeden elde edilecek gelirin halka aktarõlmasõnõ istedi Eskişehir’de, “Bu kapıdan Yahudiler ve Ermeniler giremez. Köpeklere giriş serbesttir” yazılı dövizler açarak işyerinin önünde eylem yapan Osmangazi Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Niyazi Çapa, “halkın bir kesimini sosyal sınıf, ırk, din, mez- hep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen aşağılama” suçunu işlediği gerekçesiyle 5 ay hapis ce- zasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti daha sonra bunu 3 bin lira para cezasına çevirip, erteledi. Çapa’nın 5 yıl içinde aynı suçu işlemesi durumunda alacağı ceza- ya eskisi de eklenecek. Niyazi Çapa, gazetecilere yap- tığı açıklamada, karara itiraz etmeyeceklerini belirte- rek, “Mahkemenin verdiği karara saygılıyım” dedi. Irkçõ eyleme beş ay hapis cezasõ RAPORDA TÜRKİYE’YE 3.5 SAYFA YER VERİLDİ Af örgütünden ‘hukuki mücadeleler’ vurgusu LONDRA (AA) - Uluslararasõ Af Örgü- tünün (Amnesty International) 2009 yõlõ ra- porunda, Türkiye’de geçen bir yõl boyunca Anayasa Mahkemesi’ni de içine alan huku- ki mücadelelerin yaşandõğõ belirtildi. Raporda en fazla hak ihlalinin G-20 ülkelerinde ya- şanmasõ dikkat çekti. Af Örgütü’nün 405 sayfalõk raporu, İngil- tere’nin başkenti Londra’da düzenlenen top- lantõyla açõklandõ. Raporun 3.5 sayfa ayrõlan Türkiye bölümünde, Anayasa Mahkemesi’nin üniversitelerde türban düzenlemesini iptal et- mesi eleştirilirken Ergenekon soruşturmasõna da yer verildi. Raporda, Kürt kökenli Türk va- tandaşlarõnõ hedef alan saldõrõlarda artõş oldu- ğu belirtilirken Balõkesir’in Ayvalõk ilçesine bağlõ Altõnova beldesinde birkaç gün süren olaylar buna örnek gösterildi. ‘İnternet yasağı orantısız’ Mahkemelerin internet sitelerini kapatmasõnõn “orantõsõz” olduğu belirtilen raporda ifade öz- gürlüğüyle ilgili düzenlemelerin de yeterli ol- madõğõ vurgulandõ. Karakolda ve cezaevinde yapõlan işkence nedeniyle ölen Engin Çeber’e de değinilen raporda, dönemin Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin’in Çeber’in ailesinden özür dileyerek bir ilke imza attõğõ ifade edildi. Raporda, “sorumluluk ve bir hatanın telafi- sine yönelik” bu adõmõn diğer ülkelerce örnek alõnmasõ temennisine yer verildi. ‘Hak ihlali G-20’de daha fazla’ Adil yargõlamaya yönelik ihlallerin de özel- likle terörle mücadele yasalarõna muhalefetten yargõ karşõsõna çõkarõlanlar açõsõndan sürdüğü görüşüne yer verilen raporda en az 81 ülkede ifade özgülüğünün kõsõtlandõğõ, geçen yõl bütün dünyada infaz edilen idam kararlarõnõn yüzde 78’inin G-20 üyesi Çin, Suudi Arabistan ve ABD gibi ülkelerde olduğu kaydedildi. Dünya ülkelerinin yüzde 50’sinde insanlarõn kötü muameleye uğradõklarõ, bu rakamõn G-20 ül- kelerinde yüzde 79’a çõktõğõ, adil yargõlama- dan mahrum edildiği bütün ülkeler içinde G-20 ülkelerinin oranõnõ yüzde 47 olduğu bilgisi ve- rildi. Raporda, insanlarõn yargõ karşõsõna çõka- rõlmadan uzun süre gözaltõnda tutulduğu ülke- lerin oranõnõ da bütün ülkeler için yüzde 57, G- 20 ülkeleri için yüzde 74 olarak gösterildi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle