Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
28 MAYIS 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Naim Tirali...
Çapkın bakışlı gemicileri, barları, meyhaneleri, ga-
zinoları ondan öğrenmiştim. Sait Faik’le, Orhan Ke-
mal’le, Oktay Akbal’la dostluklarını yine ondan din-
lemiştim.
Ölüm haberini Celal Üster verdi gazetede...
Kitaplığa yöneldim, kitaplarını buldum. Bula-
madıklarımı Abdullah Demir’e söyledim, bir saat
içinde bulup getirdi.
Naim Tirali’yi yitirdik...
Sevdiğim, dostluk kurduğum, yaklaşık kırk yıldır
tanıdığım ağabeyimdi...
Park ve 25 Kuruşa Amerika adlı iki öykü kita-
bını okuduğum yıllar lise öğrencisiydim.
Vatan gazatesini çıkardığı yıllar tanıdım Naim Ağa-
beyi...
Öykü kitapları masamın üzerinde duruyor...
Aşka Kitakse, Piraziz Nere Berlin Nere, Aşk De-
diğin, Çılgınca Şeyler, çeviri öyküleri, gazetelerde
çıkan yazıları...
Sonsuz mavilikleri görmek için, iyot kokularını yük-
lenen meltemiyle küçük bir gemide sisli bir saba-
hı yaşamayı ben ondan öğrendim.
Denizaşırı seferler yapmaya onunla başladım, her
limanda sevgilileri olan kaptanlarla tanıştırdı be-
ni.
Yaşamın atlasında başıboş dolaşan kadınları.
Yağmurlu ikindi vakitlerini.
İskeleleri... Vapurları...
Caddeleri, sokakları...
Genelevleri....
Bir kentin güzel kızlarını....
Delikanlılığı, bıçkınlığı.
Giresun Limanı’nda sırtlarındaki fındık çuval-
larını takalara götüren hamalları...
Gökyüzündeki akşam yıldızının göz kırpmasını.
Naim Tirali’den öğrendim!
Öykücülüğünden, CHP’den 1961 seçimlerinde
milletvekili seçilmesinden, 27 Mayıs 1960 öncesi
Adnan Menderes’i eleştiren bir yazıyı yayımladı-
ğı için hapis yatmasından söz etmeyeceğim...
Hukuk doktorası için gittiği Paris günlerini, ga-
zeteciliğe muhabirlikten başlayıp yazarlığa doğru
nasıl yürüdüğünü anlatmayacağım.
Naim Tirali bana öyküyü sevdiren bir yazardı...
Öyküleri benim yeni yazarlara ulaşmamı sağla-
dı.
Yazı yazmayı, Türkçeyi öğretti...
Yazılarımda kuşlar, çiçekler, balıkçılar, gemici-
ler, sırt hamalları, siyah gözlü kadınlar, sarı saç-
lı dilberler varsa hep Naim Tirali’den esinlenmişimdir.
Kentlerin orta sınıf insanları, yaşam, doğa, hay-
lazlıklar...
Benim çocuksu düşlerimin delikanlılık yıllarımla
buluştuğu taşra kentleri, kıyı kasabaları.
Ne zaman bir kıyı kasabasına gitsem, Naim Ti-
rali’nin kahramanlarını tanırım.
Konuşurken birden dalar, gözlerimi gökyüzüne
çevirir, konuşan bir yıldız ararım.
Naim Tirali’nin “Park”ı ve “25 Kuruşa Amerika” ad-
lı öykü kitabı gelir aklıma.
Naim Ağabey’in kahramanlarının öyle ola-
ğanüstü serüvenleri yoktur... Onların yaşamı sıra-
dandır... Bu sıradanlığın derinliği vardır, insan ol-
manın da tüm özellikleri.
Aşktan, tutkudan, sevgiden, kıskançlıktan...
Yaşamın içinden, sıradan insanlar...
Onların öyküsü!..
Tıpkı M.Ş. Esendal, Sait Faik, Orhan Kemal,
Oktay Akbal gibi...
İnsan ilişkilerini yalın ve duru bir dille anlatır...
Lisa’yla Sami’nin aşkı, bir gencin ilk genelev ma-
cerası...
Bir Paris akşamında Lisa’nın Sami’ye öğrettiği o
şarkı:
“İki sevdalıyız biz yağmur altında,
Ve dünya müzikle dolu...
Her gün gel, her gece gel,
Sevdasız çekilmez hayat yolu...”
1943 yılında Yeşil Giresun gazetesini çıkardığında
19 yaşındaydı Naim Tirali...
Sıradan yaşamların sevincini, aşklarını, hü-
zünlerini anlatan ünlü öykücü....
Gençler “Naim Tirali kimdir” diye sorsanız yanıt
veremezler.
Kuzey Kıbrıs’ta bir konferansta öğrencilere sor-
muştum:
“Samim Kocagöz’ü tanır mısınız?”
Kütüphanecilik Haftası için düzenlenen bir tö-
rendi...
Salonda 500 öğrenci, 20 kadar öğretim üyesi var-
dı ve hiçbirisi yanıtını veremedi soruma.
Üzülmüştüm...
Sözlü kültürden yazılı kültüre geçemeyen bir
toplum!
Öykü, şiir, roman okumayan bir toplum!
Popüler kültüre teslim olmuş gazete ekleri...
Yazarlar, çizerler...
Her neyse!
Güle güle Karadeniz’in bıçkın delikanlısı...
[email protected]
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Rahşan Ecevit’ten
mayın uyarısı
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
DSP’nin kurucu genel
başkanõ Rahşan Ecevit,
mayõnlõ arazilerin
temizlenmesi
tartõşmalarõyla ilgili
olarak yaptõğõ yazõlõ
açõklamada “Bir toprağõ
yabancõ bir firmaya 44
yõllõğõna veya daha az bir
süre için de olsa
kiralamak demek, onu bir
nevi satmak demektir.
Hele bu toprak sõnõr
bölgemizde ise ülke
güvenliği açõsõndan
tehlikeye davet demektir.
Hele bir de bu yabancõ
firma İsrailli olursa”
değerlendirmesini yaptõ.
Ecevit, açõklamasõnda
“Vatan topraklarõnõ
satmak ne kadar doğru?”
diye sordu.
Ergenekon
araması
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Ergenekon soruşturmasõ
kapsamõnda, ihbar üzerine
İncek’te bir evde polis
ekiplerince arama yapõldõ.
“Silah ve mühimmat
bulunduğu” iddiasõyla
Terörle Mücadele Şube
Müdürlüğü ekipleri
tarafõndan aranan evin,
Melih U. isimli şahsa ait
olduğu belirtildi. 1.5 saat
süren aramalarda,
herhangi bir bulguya
rastlanmadõğõ öğrenildi.
Bahçeli Almanya
yolcusu
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
MHP Genel Başkanõ
Devlet Bahçeli, bugün
Almanya’ya gidecek.
Bahçeli, Almanya’da,
Almanya Türk
Federasyon 26. Büyük
Kurultayõ’na katõlacak ve
bazõ ziyaretlerde
bulunacak. Bahçeli, 31
Mayõs Pazar günü
Almanya’dan
Hollanda’ya geçerek
Hollanda Türk
Federasyon 8. Büyük
Kurultayõ’na katõlacak.
Bahçeli, 2 Haziran Salõ
günü yurda dönecek.
DTP’li Tuğluk da
ifade vermedi
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
DTP Diyarbakõr
Milletvekili Aysel
Tuğluk, Ankara 11. Ağõr
Ceza Mahkemesi’nde
yapõlan 2 talimat
duruşmasõna da katõlmadõ.
Mahkemenin duruşma
zabõtlarõnda, TBMM
Başkanlõğõ’na yazõlan
müzakerelere verilen
cevaplarda
“milletvekilinin
çalõşmalarõ dolayõsõyla sõk
sõk Ankara dõşõnda
bulunduğundan kendisine
ulaştõrõlamadõğõ, gerekli
işlemler tamamlandõğõnda
mahkemeye bilgi
verileceğinin bildirildiği”
kaydedildi.
Eğitim-İş: Ek ders
sorunu artıyor
ANKARA (ANKA) -
Eğitim-İş Genel Başkanõ
Yüksel Adõbelli, Milli
Eğitim Bakanlõğõ Yönetici
ve Öğretmenlerinin Ders
ve Ek Ders Saatlerine
İlişkin Karar’õn yarattõğõ
mağduriyetlerin giderek
arttõğõnõ söyledi. Daha
önceki uygulamalarda iki
gün sevk alan bir sõnõf
öğretmeninin ek ders
ücretinin 6 saat kaybõ
olduğunu kaydeden
Adõbelli, yeni uygulama
ile bu rakamõn iki katõnõ
aştõğõnõ ifade etti.
Sadece muhalefet ve STÖ’ler değil, AKP içinden pek çok isim de yasa tasarõsõna karşõ çõkõyor
Mayõnda 10 sakõncaMURAT KIŞLALI
ANKARA - Başbakan Tay-
yip Erdoğan’õn õsrarla destek-
lediği “Suriye sınır şeridinin
mayınlardan temizlenmesi
karşılığında, temizliği yapa-
cak firmaya organik tarım
yapmak üzere 44 yıllığına ve-
rilmesine” ilişkin düzenleme-
ye “Anayasa ve Danıştay ka-
rarına aykırı olduğu, sınırın
yabancılara devredilmesinin
sakıncaları bulunduğu, Milli
Savunma Bakanlığı’nın kar-
şı çıktığı, gerekirse TSK’nin
de mayınları temizleyebile-
ceği ancak temizlemede NA-
TO’nun ikmal kolu NAM-
SA’yı adres gösterdiği, te-
mizleme maliyeti açıklanma-
dığı, buna karşın NAM-
SA’nın temizlemeyi çok ucu-
za yapabileceği, tüm mayın-
ların temizlenmediği ve petrol
haklarının kaybedilebilece-
ği” nedenleriyle karşõ çõkõlõ-
yor. Sadece muhalefet ve sivil
toplum örgütlerinin değil, çok
sayõda AKP’linin de karşõ çõk-
tõğõ düzenlemenin sakõncalõ
noktalarõ şöyle:
Anayasaya aykırı: Sõnõr
şeridinin 44 yõllõğõna devredil-
mesi ile bir özelleştirme faali-
yeti içeren düzenleme, metnin-
de özelleştirme usul ve esasla-
rõ yer almadõğõ için, anayasaya
aykõrõ.
Danıştay kararına ay-
kırı: Danõştay, aynõ ihaleyi
daha önce bir Bakanlar Kurulu
kararnamesiyle yapmak iste-
yen hükümetin uygulamasõnõ
“birbiriyle ilgisi bulunmayan
mayının temizlenmesi hiz-
metinin satın alınması ile te-
mizlenen arazinin tarımsal
amaçlı kullandırılması işinin
aynı ihalede birleştirilmesin-
de hukuka uyarlık bulunma-
maktadır” gerekçesiyle iptal
etmişti.
Sınır yabancıya veril-
memeli: Sõnõrõn mayõndan
arõndõrõlmasõna değil, temizle-
nen arazilerin 44 yõllõğõna ya-
bancõ da olabilecek özel bir
firmaya verilmesine Türkiye
ve Suriye açõsõndan güvenlik so-
runu yaratabilecek olmasõ ne-
deniyle karşõ çõkõlõyor. Burada
“Suriye de sınır şeridini
PKK’ye verse Türkiye nasıl
hissederdi” sorusu soruluyor.
Maliyeti belli değil: Maliye
Bakanlõğõ mayõn temizleme işi-
nin maliyetinin ne olduğuna
veya arazilerin niye 44 yõl ve-
rileceğine ilişkin bir açõklama
yapmadõ. Milli Savunma Ba-
kanlõğõ yetkilileri NATO’nun
lojistik destek birimi NAM-
SA’nõn temizlemeyi 50 mil-
yon dolara yapabileceğini be-
lirtirken dönemin Maliye Ba-
kanõ Kemal Unakıtan maliye-
tin “400 milyon dolar ile 1.6
milyar dolar arasında” de-
ğiştiğini iddia etti.
Gerekirse TSK yapabi-
lir: Türk Silahlõ Kuvvetleri
(TSK), AKP öncesi dönemde
mayõn temizleme çalõşmalarõna
başladõ ve 1998’den bu yana 17
bin mayõn temizledi. Son olarak
Şanlõurfa Akçakale Gümrük
Kapõsõ’nõn açõlmasõ için Suriye
sõnõrõnda bulunan mayõnlõ ara-
zi, TSK tarafõndan hiçbir sorun
yaşanmadan temizlendi.
Milli Savunma Bakan-
lığı karşı: Milli Savunma
Bakanõ Vecdi Gönül’ün, Baş-
bakanlõk’a gönderdiği 11 Şubat
2008 tarihli Bakanlõk görüşün-
de, “Sınır güvenliğini sağla-
yamayacağı, şeffaf ve reka-
betçi olmadığı, bölge halkını
olumsuz etkileyeceği, kaza,
can kayıplarına ve Suriye ile
sorunlara neden olacağı, pet-
rol haklarının kaybedilece-
ği, NAMSA tarafından daha
Erdoğan’õn õsrarla TBMM’den geçmesini istediği yasa tasarõsõ öncelikle
özelleştirme kapsamõna girdiği halde içeriğinde böyle bir düzenleme olmadõğõ
için anayasaya aykõrõ. Tam maliyeti çõkartõlamayan projeye Milli Savunma
Bakanlõğõ ve TSK de karşõ çõkarken düzenlemenin ülkenin petrol gelirlerinin de
azalmasõna neden olacağõ belirtiliyor.
ekonomik yapılabileceği” ne-
denleriyle “Tasarı taslağı mev-
cut haliyle uygun mütalaa
edilememektedir” denildi.
Genelkurmay karşı: Ge-
nelkurmay Başkanlõğõ İletişim
Daire Başkanõ Tuğgeneral Me-
tin Gürak, geçen hafta yaptõ-
ğõ basõn toplantõsõnda “Mayın
temizliğinin, bedeli ödenmek
kaydıyla hizmet alımı yönte-
miyle yapılması ve bu kap-
samda uluslararası deneyime
sahip NAMSA’nın öncelikli
olarak dikkate alınması uy-
gun görülmüş ve bu görüş za-
manında ilgili mercilere gön-
derilmiştir” dedi.
NAMSA ucuza yapıyor:
Unakõtan’õn Suriye sõnõrõndaki
615 bin 419 mayõnõn temizlen-
mesi işine “400 milyon dolar
ile 1.6 milyar dolar arasında”
maliyet biçmesine karşõn
NAMSA 5 yõlda Sõrbistan-Ka-
radağ, Belarus, Tacikistan, Uk-
rayna ve Arnavutluk’ta 4.1 mil-
yon mayõnõ 4.2 milyon dolara
imha etti. Buna göre, Suriye sõ-
nõrõ en fazla 2.1 milyon dolara
temizlenebiliyor.
Petrol geliri kaybola-
cak: TPAO yetkilileri bölge-
de açõlan 10 kuyudan günde 2
bin varil petrol üretildiğini, 2
bin 500 varillik 12 kuyu daha
açõlacağõnõ söylüyor. Aynõ böl-
genin Suriye tarafõnda ise 560
civarõndaki kuyudan günde
450-500 bin varil petrol çõkõyor.
Sõnõr şeridi yabancõ firmaya
verilir ve sorun çõkarsa, tah-
kimde Türkiye yõlda 250 mil-
yon dolarlõk gelirinden mahrum
olabilir.
Diğer mayınlar temiz-
lenmiyor: Düzenlemeye ge-
rekçe olarak gösterilen Ottowa
Sözleşmesi sadece Suriye sõnõ-
rõndaki değil, geriye kalan diğer
sõnõrlardaki 305 bin 661 mayõ-
nõ da kapsõyor. Düzenlemede
bunlarõn da sözleşme gereği
Mart 2014’a kadar temizlen-
mesine ilişkin bir hükmün yer
almamasõ, bu düzenlemenin
gerçek nedeninin başka oldu-
ğunu gösteriyor.
Suriye sınırının
Mardin’in Nusaybin
ilçesi yakınından
geçmesi nedeniyle
mayınlı arazide
zaman zaman
çocukların ölüm ve
yaralanmasına yol
açan üzücü olaylar
da yaşanıyor.
Nusaybin’de hâlâ
sınıra bitişik
mahallelerde oturan
bazı ailelere mensup
kişiler hayvanlarını
otlatmak, çocuklar
ise oynamak veya
çiçek toplamak için
mayınlı araziye
giriyor.
(Fotoğraf:AA)
DP: Temizliği NAMSA yapsın
A N K A R A
(Cumhuriyet
Bürosu) - De-
mokrat Parti
(DP), mayõn te-
mizleme tartõş-
malarõ sürerken, “Bir mayın
temizle üç çiçek açsın” mo-
delini önerdi.
DP Genel Başkan Yardõm-
cõsõ Çağrı Erhan ve Genel
İdare Kurulu (GİK) üyeleri
Prof. Dr. Sinan Ülgen ve Prof.
Dr. Cem Kılıç, modele ilişkin
parti genel merkezinde basõn
toplantõsõ düzenledi. Mayõnlõ
arazilerin temizlenerek, bu ve-
rimli topraklarõn tarõma ve
ekonomiye kazandõrõlmasõ ge-
rektiğini, bu konuda hüküme-
tin girişimini ilke olarak des-
teklediklerini ifade eden Ülgen,
“Ancak AKP’nin öngördüğü
yöntem ve hedeflerde muta-
bık değiliz” dedi. Öncelikle bu
işin NATO’nun bu alandaki
uzman kuruluşu NAMSA ta-
rafõndan yapõlmasõ gerektiğini
düşündüklerini belirten Ülgen,
“Böylelikle işin zamanında ve
risksiz olarak yapılması te-
min edilebilir” diye konuştu.
Ülgen, şunlarõ söyledi: “Bu
arazi, en verimli tarım faa-
liyetlerinin yürütülebilece-
ği bir alan olacaktır. Bu su-
retle ortaya çıkacak zengin-
likten bölge halkının yarar-
landırılması gerekmektedir.
Sosyal adalet anlayışımız bu
çözümü kamuoyuna öner-
memizi gerekli kılmaktadır.
Bunun için bizim önerimiz,
bir kamu yatırım şirketi ku-
rulmasıdır. Mayınlardan te-
mizlenecek arazinin 49 yıllı-
ğına kullanım hakkı bu şir-
kete devredilecektir. Bu şir-
ket ise bölgedeki kullanım
hakkına sahip olduğu arazi
üzerinde yapılacak yerli ve
yabancı yatırımların kârı-
na ortak olacaktır. Bu şir-
ketin hisse senetleri ise böl-
ge halkına ve eğitime destek
amacıyla bedelsiz olarak da-
ğıtılacaktır. Bu model aslın-
da bir dönem köprü gelirle-
rine endeksli tahvil olarak da
gündemimize giren gelir or-
taklığı modelidir. Ortaöğ-
retime devam eden her er-
kek çocuğu için bir hisse, her
kız çocuğu için 2 hisse aile-
sine verilecektir. Mayınlar-
dan temizlenecek araziden
bugünkü şartlarda elde edi-
lebilecek tarımsal üretimin
değeri 100 milyon TL’dir.
Bu suretle 2015-2020 döne-
minde iki kız çocuğunu da
okutan bir aileye yaklaşık 2
bin TL’lik bir katkı yapılmış
olacaktır.”
Genel Başkan Yardõmcõsõ
Çağrõ Erhan da yeni dönemde,
sadece iktidarõn uygulamalarõnõ
eleştirmek değil nelerin nasõl
yapõlmasõ gerektiğini ortaya
koyan bir muhalefet anlayõşõ
içinde olacaklarõnõ belirtti. Pro-
jelerin kaynaklarõnõn da nere-
den bulunacağõnõ ayrõntõlarõy-
la ortaya koyacaklarõnõ söyle-
yen Erhan, mayõnlõ arazilerin
temizlenmesinin bölgesel kal-
kõnma için bir fõrsat oluştur-
masõ gerektiğini ifade etti.
Mayõn temizliğinde AKP’nin öngördüğü modele karşõ çõkan parti yöneticileri,
kurulacak şirketle bölgeden elde edilecek gelirin halka aktarõlmasõnõ istedi
Eskişehir’de, “Bu kapıdan Yahudiler ve Ermeniler
giremez. Köpeklere giriş serbesttir” yazılı dövizler
açarak işyerinin önünde eylem yapan Osmangazi
Kültür Dernekleri Federasyonu Genel Başkanı Niyazi
Çapa, “halkın bir kesimini sosyal sınıf, ırk, din, mez-
hep, cinsiyet veya bölge farklılığına dayanarak alenen
aşağılama” suçunu işlediği gerekçesiyle 5 ay hapis ce-
zasına çarptırıldı. Mahkeme heyeti daha sonra bunu
3 bin lira para cezasına çevirip, erteledi. Çapa’nın 5
yıl içinde aynı suçu işlemesi durumunda alacağı ceza-
ya eskisi de eklenecek. Niyazi Çapa, gazetecilere yap-
tığı açıklamada, karara itiraz etmeyeceklerini belirte-
rek, “Mahkemenin verdiği karara saygılıyım” dedi.
Irkçõ eyleme beş
ay hapis cezasõ
RAPORDA TÜRKİYE’YE 3.5 SAYFA YER VERİLDİ
Af örgütünden ‘hukuki
mücadeleler’ vurgusu
LONDRA (AA) - Uluslararasõ Af Örgü-
tünün (Amnesty International) 2009 yõlõ ra-
porunda, Türkiye’de geçen bir yõl boyunca
Anayasa Mahkemesi’ni de içine alan huku-
ki mücadelelerin yaşandõğõ belirtildi. Raporda
en fazla hak ihlalinin G-20 ülkelerinde ya-
şanmasõ dikkat çekti.
Af Örgütü’nün 405 sayfalõk raporu, İngil-
tere’nin başkenti Londra’da düzenlenen top-
lantõyla açõklandõ. Raporun 3.5 sayfa ayrõlan
Türkiye bölümünde, Anayasa Mahkemesi’nin
üniversitelerde türban düzenlemesini iptal et-
mesi eleştirilirken Ergenekon soruşturmasõna
da yer verildi. Raporda, Kürt kökenli Türk va-
tandaşlarõnõ hedef alan saldõrõlarda artõş oldu-
ğu belirtilirken Balõkesir’in Ayvalõk ilçesine
bağlõ Altõnova beldesinde birkaç gün süren
olaylar buna örnek gösterildi.
‘İnternet yasağı orantısız’
Mahkemelerin internet sitelerini kapatmasõnõn
“orantõsõz” olduğu belirtilen raporda ifade öz-
gürlüğüyle ilgili düzenlemelerin de yeterli ol-
madõğõ vurgulandõ. Karakolda ve cezaevinde
yapõlan işkence nedeniyle ölen Engin Çeber’e
de değinilen raporda, dönemin Adalet Bakanõ
Mehmet Ali Şahin’in Çeber’in ailesinden
özür dileyerek bir ilke imza attõğõ ifade edildi.
Raporda, “sorumluluk ve bir hatanın telafi-
sine yönelik” bu adõmõn diğer ülkelerce örnek
alõnmasõ temennisine yer verildi.
‘Hak ihlali G-20’de daha fazla’
Adil yargõlamaya yönelik ihlallerin de özel-
likle terörle mücadele yasalarõna muhalefetten
yargõ karşõsõna çõkarõlanlar açõsõndan sürdüğü
görüşüne yer verilen raporda en az 81 ülkede
ifade özgülüğünün kõsõtlandõğõ, geçen yõl bütün
dünyada infaz edilen idam kararlarõnõn yüzde
78’inin G-20 üyesi Çin, Suudi Arabistan ve
ABD gibi ülkelerde olduğu kaydedildi. Dünya
ülkelerinin yüzde 50’sinde insanlarõn kötü
muameleye uğradõklarõ, bu rakamõn G-20 ül-
kelerinde yüzde 79’a çõktõğõ, adil yargõlama-
dan mahrum edildiği bütün ülkeler içinde G-20
ülkelerinin oranõnõ yüzde 47 olduğu bilgisi ve-
rildi. Raporda, insanlarõn yargõ karşõsõna çõka-
rõlmadan uzun süre gözaltõnda tutulduğu ülke-
lerin oranõnõ da bütün ülkeler için yüzde 57, G-
20 ülkeleri için yüzde 74 olarak gösterildi.