21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
24 MAYIS 2009 PAZAR CUMHURİYET SAYFA KULTUR [email protected] 15 Dördüncü yılını kutlayan Istanbul Oyuncak Müzesi, gözünü büyük bir ödüle dikti 2010'un eniyimüzesi... KULE CANBA SUNAY AKIN Avrupa'da her yıl en iyi nıüze seçilir. Bu ödü- lü düzenlcyen kuruluş EMYA (Europan Mu- seum of the Year Award) adiyla bilinir. Avru- pa Konseyi çatısı altmda düzenlenen bu ödül 1977 yılından beri verilmektedir. EMYA ödül- leri şu üç başlık altında toplanıyor: EMYA (Av- rupa Yılın Müzesi) Ödülü: Bu ödülü kazanan müze, lngiliz ressam ve heykeltıraş Henri Moorc'un adını taşıyan kupaya bir yıl boyun- ca sahip olma hakkını eldc ediyor. EMYA Odü- lü'nü ülkemizden, 1997 yılında, Aııkara'daki Ajıadolu Medeniyetleri Müzesi kazanmıştır... Council of Euıx>pe (Avmpa Konseyi) Ödülü: Av- rupa kültür mirasına büyük ölçüde katkıda bu- lunmak şartı aranılan bu ödülü kazanan müzc, Ispanyol ressam ve heykeltıraş Joan Miro'nun tasarımı olan bir kupayla ödüllendiriliyor. Bu ödül, 1993 yılında Istanbul Arkcoloji Müzesi'ne, 2004 yılında ise Edirne Sağlık Müzesi'ne ve- rilmiştir. Micheletti Ödülü: Adını ltalyan giri- şiıııci Luigi Micheletti'den alan bu ödüle tek- noloji ve sanayi alanında eserlcr sergileyen mü- zclcr aday olabiliyor. Avrupa müzelerinin oscar'ı Avrupa müzelerinin Osear'ı olarak kabul edilen ve her yıl kimlerin kazanacağı büyük bir mcrakla beklenen EMYA ödülleri, her yıl bir ül- kede düzenlenen Avrupa müzeleri forumunda açıklanır. îşte, Türkiye, geçen nisan ayında bu büyük buluşmaya ev sahipliği yaptı!.. Ne hü- zünlü ve bir o kadar da düşündürücüdür ki, bu tarihi olay medyada hak cttiği ilgiyi görmemiştir. Bilim insanlannın, basın özgürlüğünün ayaklar altma aluıdığı, bir odaya kapatılan 44 insanm de- niz kültüründen ıızak bir eoğraryasmda "balık ürerme çiftliği" nedeniyle kurşuna dizildiği bir ülkede bu ilgisizliğc şaşmamak gerekir. Hele bir de, o ülkenin mcdyasını yan aydınlar giderek ele geçirmeye başlamışsa!.. 2009 yılında Avrupa müzelerfonımuBıu-sa'da yapıldı. Bu yıl Avrupa'nın en iyi müzesi ödü- lünü Salzburg Müzesi kazandı. Jüri Özel Ödü- lü ise Istanbul Modern Sanatlar Müzesi'ne ve- rildi. Avrupa'nm müze Oscarlan'nda ödül alan, bu büyük ödülü ülkemize kazandıran tüm ınü- zelerimizi yürekten kııtluyorum... EMYA'nın sitesinde 2010 yılı içiıı şu bilgi verilmektedir: "Önümüzdeki yıl Finlandiya'da düzenlene- cek yarışmaya Istanbul Oyuncak Müze- si'ııin başvurusu kabul edilnıiş ve yarışma yetkilileri, İstanbul Oyuncak Müzesi tara- fından sunulan belgelere dayanarak ilk iz- lcnimlcrinin olumlu olduğıınu belirtmişler- dir. Değerlendirnıc Konseyi, 2009 yılının ikinci yarısında İstanbul Oyuncak Müzesi'ni ziyaret edecek ve yarışnıa kriterlerine göre bir dcğerlendirme yapacaktır. Verilecek ka- rar 2010 yılında Finlandiya'da yapılacak ödül töreninde açıklanacaktır." Evet, İstanbul Oyuncak Müzesi, 2010 yılın- da Avrupa'nın en iyi müzesi ödülüne aday!.. Bcn, müzemizin adaylığının kabul edihnesi için yoğun bir emek hareayan; tüm hazırlıkları, ya- zışmalan yürüten ve istenilen dosyalan mü- kemmel bir şekilde düzenleyen müzemizin uluslararası ilişkilcr sorumlusu Gürol Kııtlu baş- ta olnıak üzere tüm çahşanlanmıza teşekkür edi- yorum... Ama, bu adaylık İstanbul Oyuncak Müzesi'ne daha büyük bir sorumluluk yüklüyor. lstanbul'un Avrupa'nın kültür başkenti olduğu 2010 yılında, böylesine önemli bir ödülü ken- te kazandımıak bize uzak bir hayal dcğil!.. Bu- nun yakınında, hem de eok yakınındayız... Ben, Oyımcak Müzcsi'nin dünyadaki ben- zerleri arasında ilk sıralarda yer aldığını yazı- yor, söylüyorum. İstanbul Oyuncak Müzesi, bir oyuncak sevdalısının, koleksiyoncrinin topla- dıklanyla oluşan bir sergi değildir!.. Biz, dün- ya oyımcak tarihinin en önemli markalannm, ilk oyuncak fabıikalannm en seçkin ömeklerini ba- nndıran, pek çok oyuncağın ilklerinin, oriji- nallerinin yer aldığı bir muzeyiz. Müzemizin bu özelliği ziyaretçi defterindeki yüzlerce yazıda belgelidir... Ama, ziyaretçi defterine 17 Mayıs 2009 günü yazılan bir değerlendimıe beni çok umutlandırdı. Çünkü, söz konusu yazı EMYA temsilcisi Maritta Pitkanen tarafindan kaleme alınmıştı!.. 'Dünyaya açılan pencere' Maritta Pitkanen haber vermeden ziyaret et- miş müzemizi... Ve kendini tanıtmadan, geldiğini kimseye haber vermeden sessizce ay- nldı müzemizden... Geride, bizlere güç ka- tan, ziyaretçi defterindeki şu yazısı kaldı: "Bu- güne kadar yüzlerce müze gezdim.. ama bu müzenin çok seçkin bir müzc olduğunu söy- leyebilirim. Oyuncak koleksiyonu mü- kcnıımi, bina çok güzel ve vitrinlerin (ü- mü izleyenleri şaşırtacak kadar büyülcyi- ci. Müzenizi gczcn çocuklar ve büyükler ya- şamlarının herhangi bir dönemine ait bir kare ile karşılaşacaklar ve geçmişe döne- rek anılarını tazeleyecekler. Sizi kutluyor ve bol saııs diliyorum. Bu müzenin dene- yimlerinize büyük katkı sağlayacağını umuyorum. Burası tüm dünyaya açılan bir penceredir." 4. yılını kutlayan İstanbul Oyuncak Müzesi gözünü büyük bir ödülc dikti!.. Müzemizin bu başansında katkısı bulunan öncelikle ziya- retçilerimize, Kültür Varhklan vc Müzeler Ge- nel Müdürü Orhan Düzgün'c, deneyimleri- ni son derece yapıcı bir şekilde müzemizden esirgemeyen İstanbul Arkeoloji Müzesi'ne, İs- tanbul Büyükşehir Belediyesi, Kadıköy Be- lediyesi ve Beşiktaş Belediyesi'nc, her türlü etkinliğimizde yanımızda olan oyun arka- daşlanmız Faber Casttle, Isuzu, Siemens, Şö- len Çikolata, Aııel Grup, Aviva Sigorta, No- vartis, Jotun Boya'ya çok teşekkür ediyor ve 2010 yılında ödülü Istanbul'a kazandırmak için tüm çalışanlanmızla climizden geleni ya- pacağımıza dair söz vcriyoruz. Ersin Antep'in Osman Zeki Üngör ile ilgili konferansı yarın Kadıköy Süreyya Operası'nda yapılacak IstildalMarşı 'nın gölgedeki kahramanı AYÇA TEZER Istiklal Marşı dcnilincc akla Mehmet Akif Ersoy gelir. Her zaman lstiklal Marşı'nın bestecisi Osman Zeki Ün- gör gölgede kalır. Müzikolog ve mü- zik yazan Ersin Antep, yedi yılı aş- lun bir süredir Osman Zeki Üngör'ü bütün yönleriyle inccliyor. Antep, do- ğumunun 130. yılını kutladığımız Ün- gör'ü bu yedi yılı aşkın süredir yürüt- tüğü çahşmalardan eldc cttiği belge ve fotoğraflarla anlatacak. Yarm saat 18.00'de Kadıköy Süreyya Opera- sı'nda ücretsiz olarak yapılacak kon- feransta Üngör'ün üyesi olduğu sara- yın müzik kurumu hakkmda, Musta- fa Kemal'in 1924 tarihli müzik di- rcktifı gibi çarpıcı bilgilerin yanı sıra Cumhuriyet dönemindeki müzik dev- rinıine yer verilecek ve ilk Türk cok- sesli müzik yapıtlanndan da önıekler sunulacak. lstiklal Marşı denince bir müzikten bahscdildiğini çoğu insan gibi geç fark ettiğini söyleyen Ersin Aııtep, marşın bestecisini zorhatrrladığmı ve hakkmda da pek bir şey bilmediğini fark ettiğini bclirterek sözlerine şöyle devam ediyor: "Benim gibi müzik ca- miasının da hakkmda bir şey bil- mediğini gördüm. Ankara'da Sa- yın Erson Günay'ın desteğiylc üst- lendiğim bir proje için Üngör'ü de araştırmaya başladım. Adeta serü- vcne başlamış gibi bir heyecanh sü- recin içinde kendimi buldum." İlk ön- ce Üngör'ü tanıtabilecek kısa bir öz- geçmiş hazırlamak için araştırmalara başladığını bclirten Antep, zamanla öğ- rendikleriyle hedefinin de büyüdüğü- nü söylüyor ve ekliyor: "Üngör'ün ge- rek Osmanb'da gerekse Cumhuri- yet'te müzik alanındaki rolü ve ön- cülüğü, Mustafa Kemal'in ona olan güven ve desteği sürükleyiciydi. Bu- CÜVERCİN ADAM' KİTABIYLA ÖDÜLÜ ALDI 'Gürhan Uçkan Öykü Ödülü' Yılmazy ın Ersin Antep, Osman Zeki Üngör ile ilgili yedi yıllık araştırmalarından elde ettiği bilgi, belge ve fotoğraflardan bir kitap hazırlıyor. gün hakkmda onlarca belge, onlar- ca fotoğrafa sahibim." Ailesinin son temsilcileri olan gelini Verda Ün ve to- runu Doç. Dr. Nevin Ün Or'un çok bü- yük desteğini aldığına değinen Antep, kurum arşivlerinde müzikle ilgili ko- nulardaki tasnif özensizliğinden duy- duğu üzüntüye de dikkat çekiyor. 'içeriği çok çarpıcı' Mustafa Kemal'in 1924'teki müzik direktifı hakkmda ise düşüncelerini şöyle aktanyor: "Müzik tarihi ki- taplarında 1924'te Atatürk'ün bu kurumu Ankara'ya çağırttığı bilgi- si hep ayrıntısız aktarılır. Fcrhat Muratal, Halid Recep Arman'ın bir ki- tabmdaki ayrıntıya dikkatimi çck- ti. Araştırmalar soııucu, Üngör'ün başında bulunduğu kurumun Cum- hurbaşkanhğı'na, lhsan Murat Onat'ın başında bulunduğu kuru- mun Milli Savunma Bakanhğı'ııa bağlandığına dair belgeye ulaştını." Toplantıda bunlann dışında, dalıa ön- ce gazetemizde yayımlanan makale- sinde de duyurduğu bir belgeye de yer vereceğini açıklayan Ersin Antep, "Bu belge, Sakarya Meydan Mu- harebesi'nden 2 gün sonraya ait, Po- lath'dan gönderilen telgraf yazısı ve Mustafa Kemal imzah. İçeriği çok çarpıcı... Başkomutanlık Musikki- yesi kurulması yönünde direktif' di- yor. Bu yedi yıllık araştınnasından el- de ettiği bilgi, belge ve fotoğraflardan bir kitap hazırladığmın altını çizcn An- tep, Prof. Dr. Selçuk Mülayim'in ve Turgut Özakman'ın bilgilere ulaş- masında çok büyük desteği olduğunu belirterek kitap için henüz bir yayın- eviyle anlaşmadığını sözlerine ekliyor. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Dil Derneği ile lsveç Atatürkçü Dü- şüncc Derneği'nce, 2006 yılında yaşamını yitiren gazetemiz Stockholm Tem- silcisi Gürhan Uçkan anı- sına düzenlenen "Dil Der- neği Gürhan Uçkan Kısa Öykü Ödülü"nü kazanan Anadolu Üniversitesi Si- nema Bölümü öğrencisi Göral Erinç Yılmaz, ödü- lünü aldı. Gazetemiz yazan Işık Kansu, yazarlar Ce- mil Kavukçu, Münevver Oğan ve Günay Güner ile Dil Derneği Yazmanı İb- rahim Dizman'dan olu- şan jüri üyeleri, Anadolu Üniversitesi Sinema Bö- lümü öğrencisi Göral Erinç Yılmaz'ın "Güvercin Adam" adlı öyküsünü, "Dil Derneği Gürhan Uç- kan Kısa Öykü Yarışma- sı"nda ödüle değer gördü. Yılmaz ödülünü, önceki gün akşam gazetemiz An- kara Temsilciliği'ndeki Cumhuıiyet Kültür Mer- kczi'ndc (CKM) düzenle- nen törende aldı. Törendc konuşma yapan Dil Der- neği Başkanı Sevgi Özel, KÜLTÜR • SANAT tiycrtrooyunevi • bulunmaztivatro BEKLERKEN www.perareklam.com.tr «w SEvS • .1 88ı3 ORTAOYUNCULAR Göral Erinç Yılmaz. (Fo- toğraf: ISECA Tİ SA VAŞ) "Cumhuriyet gazetesinde gerçekleştirdiğimiz ödül törenimizin esintileri Gürhan Uçkan'a uzana- cak. Bu ilk törende Mus- tafa Balbay yanımızda de- ğil. İyi dileklerimiz kuş- kusuz ona da bahar rüz- gârlarıyla ulaşacaktır. Göral Erinç Yılmaz'ın bizi yanıltmayacağını umuyorum" dedi. Göral Erinç Yılmaz, Gürhan Uçkan gibi değer- li bir şair-yazar adına dü- zenlenen böylesi bir ödülü almanın kendisini mutlu ettiğini belirtti. (0212)293 89 78 Mahir Günşiray/j< — yalnızlığınhüznü — vuıtcııyamn yöneten hüscyfn hllmı bulunmaz canlandttaııbu man ko^ kâxım iimjck cmine yalçın HER PAZAR 18.00 0212 513 47 32 - 33 / 25185 23 55t Ddfi; ZtkeılyıKankatı 1 28, 29, 30 Mayıs Saat: 20.30 » Nazim Hikmel Kiiltür Merkezi'nlıı CpfC BAHÇESİNDE v " " l u ™ , v www.lifafroavunevf.com Tel: 0216 414 22 39 www.efeskeyfi.com İlfinlarınıx İcir» (0212)293 89 78 2019 bilimsiz kurgusal güldürü 29 Mayıs Cuma: 20.00 /30 Mayıs C.tesi: 20.00 31 Mayıs Pazar: 18.00 T.C. Kııllür ve I ııri/nı ltıık:ııılı^ı'ıım ınatlıli kulkıhırıvlii İSTİKLAL CAD. ND:62 TEL: (0 212) 25118 65-66 FAX: (0 212) 244 43 27 Ursula L.Guin'in oynı <idlı mnunı'nd«ın Oyunliiştıran ve Yonelen: Sclma Köksal Dckor - Kostüm: Aslı Tülüoğlu, Kık: Kamil Fıral, Koreografi: İpck I ><-; .;«-ı Oyn.iynnl.ir: Cülsüm Soydan, tfi.ıl Ciilbudak. Ece Olcay lsild.ii Ay>e Burcu Eren, Nurçin Karabıyık, Zavcrt Çtğdemoğiu, Sezen Çiftçi 28, 2 9 , 3 0 MAYIS saat 21:00 4, 5, 6 H A Z İ R A N saat 21:00 ENKA AÇIKHAVA Enka Vaklı, Sadi COlçellk S|>ot Silesi, Islinye-lstanbul biletleri www.niybilcl.com ndrosinden lomiıı edebilirjiinjz TEL:0212 245 13 14 ESÎNTILER ZEYNEP ORAL Sevgi Yöntemi Çok yoruldum... Artık konferans, panel, açıkotu- rumlara paydos... Sivil toplum kuruluşlarında koşuş- turmaya da son... Bana mı kaldı, biraz da başkalan uğ- raşsın... Artık yalnız işimi yapacağım.... Tamam, yet- ti artık.... Otuz ya da kırk yıldır, böyle abuk sabuk sızlanma- ya başladığım an, gözümün önünde bir resim belirir. Yüzünü örten çilleri arasından karşısındakinin taa en içine, yüreğine bakan bir çift çakır göz! O bakış, insanı yargılamaz, sınamaz. O bakış, size, kendinize ilişkin doğru soruiarı sormanızı sağlar, insan olma çabanıza "hadi" der... O yüz, gözlerimin önüne gelince ben de yakınmayı bırakır, kolları sıvar işe koyulurum! O yüz Türkan Saylan'ın yüzüdür. Hiç yorulmaz mı? Nasıl hep böyle sakin ve sabırlı ola- bilir? Neden hiç öfkelenmez? Nasıl bunca çok tasarı gerçekleştirebilir? Nasıl bunca çok çözüm üretebilir? Otuz yıl önce bu sorulan sorardım. Onu tanıdıkça ya- nıtlan buldum... Ona hiç rastlamamış, onu tanımamış, onunla çalışmamış olanlar da sorulan yanıtlayabilir. Na- sıl mı? Iki kitaptan yola çıkarak... Biri kendi yazığı "At Kız" (Cumhuriyet Kitap), öteki Zehra Ipşiroğlu'nun ge- niş kapsamlı söyleşisiyle ilerleyen "Yapıcılığın Gücü" (Doğan Kitap). Eyreni bütünsel algılamak Çocukluk anılarından kesitler verdiği "At Kız" kita- bında Türkan Saylan, ilişkiler yumağını anlatıyor. An- ne, baba, nine, kardeşler, komşular, komşu çocukla- n, sokak satıcılanyla ama aynı sırada bahçe, çayır, ağaç, orman, çiçek, tüm hayvanlar, martılar, güvercinler, ba- lıklar, deniz ve denizin getirdiği sürprizlerle, yıldızlar- la, kitaplarla, doğanın ve insanoğlunun tüm değerle- riyle kurduğu, var ettiği ilişkiler evrenini anlatıyor. Kitap boyunca anlıyorsunuz ki, çocukluğundaki tüm bu ilişkiler yumağı, ona, sevginin en yüce erdem olduğunu öğretmiş... Anlıyorsunuz ki, "insan olma"da en büyük kaynak, yoksulluk ya da varsıllık değil, insanm iç dünyasıdır. Yıldız kümelerine bakıp "Neden dünyaya geldim?", "Neden kız olmuşum?" sorularını soran, ayva ağacı- nın her dalına farklı meyve ağaçlannın aşısını yapıp, ay- va ağacının bir dalından erik, bir dalından ceviz, bir da- lından elma, öteki dalından armut vermesini bekleyen ve düşleyen çocuğun, babasının işleri bozulduğunda ona destek olmaya, kardeşlerin tüm sorumluluğunu omuzlamaya hazır ortaokul öğrencisinin, kendisiyle ve çevresiyle bunca barışık olmasına şaşmamak gerek. Doğayı, denizi, insanları, bitkileri, hayvanlan, yıldız- larıyla; korkuları, sevinçleri, aşklanyla dünyayı, evreni bir bütün olarak; kendi varlığını ise evrenin bir parça- sı olarak algılamayı öğrenen ve öğreten bir çocukluk... Yapıcılığın Gücü Her çalışmasında bizleri düşünmeye, sorgulamaya, eleştirel bakmaya yönelten Zehra Ipşiroğlu, bu kitap- ta Türkan Saylan'la birlikte, soru ve yanıtlaria, karşı- lıklı irdelemelerle, analizlerle, hem son yirmi yılı de- ğerlendiriyor hem de Türkan Saylan'ın çalışma yön- temini ortaya koyuyor. Türkan Saylan'ın çalışma yöntemi, artık hepimiz bi- liyoruz ki, hedefe ulaşmayla, çözüm üretmeyle doğ- rudan bağlantılı. Bir başka deyişle yapıcılık! Tıp mes- leğiyle bu yapıcılık arasında bağ kurmamak imkânsız: "Bize öğretilen bir tıp nosyonu da var, bundan çok şey öğreniyorsunuz. Pozitifbilimin getirdiği bir şey bu. Sorunu saptamak, yani teşhis koymak, çözüm bulmaya çalışmak, yani tedavi etmek, sonrası sürekli gözetim, denetim, duruma göre tedaviyi değiştirmek. Böyle bir sistematiği var bunun. Doğal olarak yaşama bakışımı da belirliyor." "Empati" kavramını ve duygusunu, Türkan Hoca, hem tıp eğitiminde hem de yaşamda uygular: "önemli olan herhastanın farklı bir insan olduğunun bilincinde olmak. Yoksa her şey kitapta zaten var. Has- taya dokunmanın, gözlerinin içine bakmanın, derdini uzaktan anlasak bile, anlattırmanın, kendinizi onun ye- rine koymanın önemi... Bunu öğrencilere örnekleriy- le anlatınca kalıcı oluyor." 30 yıl boyunca ben Türkan Saylan'ın hiç kızdığını, bağırıp çağırdığını görmedim. "Kendimi bildim bileli böyle. Olumsuzlukları gördü- ğüm an, hemen çözüm yollan aramaya başlıyorum.(...) Kızmak hiç içimden gelmiyor, bağınp çağırmak ener- ji tüketmekten başka bir işe yaramıyor ki!" Ve bu yazıyı bitirmek için yine kitaptan bir alıntı: "Belki de yapıcı biryaşamın sım sevgi. İşimi sevi- yorum, kendi koyduğum hedef doğrultusunda mü- cadele etmeyi de. Yaptığım herişte sevginin birpayı var..." [email protected] faks:0 212 25716 50 Kirpi Şiir'den ilk sayı • Kültür Servisi - Çekirdek Sanat 14 Mayıs'ta Antalya'da yaşamını yitiren şair Cenk Koyuncu'nun anısına 'Kirpi Şiir' adında bir dergi çıkardı. îlk sayısı Salih Aydemir editörlüğünde yayımlanan Kirpi Şiir'in her sayısı farklı bir editörcc hazırlanacak, derginin yayın çizgisi ise her sayının cditörüne göre değişecck. Yazıişlcri Müdürlüğü'nü Cavid Mukaddes, yayın koordinatörlüğünü Tuncay Takmaz, tasanmını ise Savaş Çekiç'in yaptığı dergi, iki ayda bir yayımlanacak. VEFAT Türk dağcılığının duayeni, eski Dağcılık Federasyonu Başkanı (3 dönem) Doktor BOZKURT ERGÖRıı yitirdik. Cenazesi, 24 Mayıs Pazar günü (bugün} Aydın ili Beycamii'nde, ikindi namazından sonra Aydın'da toprağa verilecektir. Tüm Türkiye dağcılarının başı sağ olsun. SÖNMEZ TARGAN HÜSEYİN KIVANÇ
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle