Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
23 MAYIS 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
‘Gerekirse değil
mutlaka dava açmalõsõnõz’
CHP Konya Milletvekili Atilla
Kart, Deniz Feneri olayõyla ilgili
olarak savcõlarõ göreve çağõrdõ:
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Konya
Milletvekili Atilla Kart, Deniz Feneri olayõyla il-
gili olarak göreve çağõrdõğõ savcõlara “Gerekirse Al-
manya’da mahkûm olan kişilerin ifadesinin alın-
ması yoluna gidilir, deniyor. ‘Gerekirse’ değil,
TCK’nin 8 ve 9. maddesi uyarınca o kişiler
hakkında mutlaka dava açacaksınız. Sayın Baş-
savcı hükümet sözcüsü müsünüz?” diye seslendi.
Kart, adli yardõm yoluyla istenen belgelerin bir kõs-
mõnõn gönderilmediğine ilişkin açõklamayla ilgili ola-
rak da “Böylesine önemli, davanın esasını oluş-
turan delillerin, Alman mercilerince gönderil-
memiş olabileceğini tasavvur edemiyorum” dedi.
Kart, dün parlamentoda düzenlediği basõn top-
lantõsõnda “Ortada siyasi iktidarın himaye ettiği
organize bir yolsuzluk mekanizması vardır. Si-
yasi iktidar suçüstü yakalanmıştır. Bu süreçte de-
liller karartılmakta ve delillere müdahale edil-
mektedir” dedi. Adalet Bakanõ ile İstanbul ve An-
kara Cumhuriyet Başsavcõlõklarõna seslenen Kart,
“Türk Ceza Kanunu’nun 8. maddesine göre; fii-
lin tamamen veya kısmen Türkiye’de işlenmesi
veya neticenin Türkiye’de gerçekleşmesi halinde
suç Türkiye’de işlenmiş sayılır. Buna göre; Al-
manya’daki hükümlüler Mehmet Gürhan, Mehmet
Taşkan ve Firdevsi Ermiş’in Türkiye’de yeniden
yargılanmaları yasal bir zorunluluktur. Cum-
huriyet savcılıklarının şimdiye kadar re’sen bu
soruşturma sürecini başlatmaları, en başta Ka-
nal 7 ve Deniz Feneri Derneği’yle bağlantılı şir-
ketlerin kayıtlarına ve delillere el
koymaları gerekirken; bu süre-
cin yerine getirilmemiş olması,
delillerin karartılmasına, şirket-
lerin içinin boşaltılmasına göz yu-
mulmuş olması başlı başına hu-
kuki ve siyasi anlamda bir skan-
daldır” dedi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcõsõ
Hüseyin Boyrazoğlu’nun “Ge-
rekirse Almanya’da mahkûm
olan kişilerin ifadesinin alınma-
sı yoluna gidilir” dediğini anõm-
satan Kart, “‘Gerekirse’ değil,
TCK’nin 8 ve 9. maddesi uya-
rınca o kişiler hakkında mutla-
ka dava açacaksınız. Bu davala-
rı açmak yasal bir zorunluluktur.
Ankara ve İstanbul cumhuriyet
başsavcıları olarak, neyi bekli-
yorsunuz?” diye sordu.
Kart, Boyrazoğlu’nun yaptõğõ
açõklamada, Deniz Feneri e.V da-
vasõnda eksik belgelerden söz et-
tiğini, bunlarõn arasõnda, Alman
mahkemesinin kararõna esas alõnan,
sahteliği sabit makbuzlarõn ve pa-
ra trafiğini gösteren belgelerin bu-
lunduğunu vurgularken, “Dava-
nın en önemli delilleri bunlar.
Böylesine önemli, davanın esası-
nı oluşturan delillerin, Alman
mercilerince gönderilmemiş ola-
bileceğini tasavvur edemiyorum.
Kamuoyuna mal olan bir dosya,
o dosyadaki, hükümdeki temel
dayanakların, belgelerin gönde-
rilmemiş olmasına ihtimal vere-
miyorum. Soruşturmayı sürdü-
ren cumhuriyet savcılarının, mes-
leki özen ve duyarlılıkta oldu-
ğuna inanıyorum. Ancak Anka-
ra Cumhuriyet Başsavcısı için ay-
nı şeyi söyleyemiyorum” açõkla-
masõnõ yaptõ. Boyrazoğlu’nun
“üzerlerinde siyasi baskı olup
olmadığı” yönündeki bir soruya
verdiği yanõtõ da eleştiren Kart,
“Sayın Başsavcı hükümet söz-
cüsü müsünüz, bu ne kadar mü-
nasebetsiz bir konuşma. Du-
rumdan vazife çıkaran bir cum-
huriyet başsavcısından söz edi-
yorum” dedi.
SEMPOZYUM
BAŞBAKAN YARDIMCISI DENİZ FENERİ DOSYASINDA EKSİKLER OLDUĞUNU SÖYLEDİ
Çiçek: Dava uzayabilirANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Devlet
Bakanõ ve Başbakan Yardõmcõsõ Cemil Çiçek,
Deniz Feneri soruşturmasõyla ilgili olarak,
“Anladığım kadarıyla bu dosyada da ilgili
açıklamadan yola çıkarak söylüyorum, ba-
zı eksiklikler var. Tamamlandıktan sonra aç-
mayı gerektirirse dava açılacaktır. Ben da-
vanın içerisini bilmediğim için bir şey diye-
mem” dedi.
Çiçek, Başbakanlõk İnsan Haklarõ Başkanlõ-
ğõ’nca Dedeman Otel’de düzenlenen Medeni-
yetler İttifakõ Uluslararasõ İnsan Haklarõ Kon-
feransõ’ndan ayrõlõrken gazetecilerin sorularõnõ
yanõtladõ. Deniz Feneri soruşturmasõna ilişkin
soru yönelten bir gazetecinin, “bazı eksik
belgeler bulunduğu ve bu belgelerin Al-
manya’dan istendiğine dair açıklamalar ya-
pıldığını” ifade etmesi üzerine Çiçek, şunlarõ
söyledi:
“Ben dosyayı bilemem. Bilmediğim bir ko-
nuda da konuş-
mam zaten ama
şu kadarını söy-
leyebilirim, bizim
Ceza Muhakeme-
si Kanunu’nda
(CMUK) yaptığı-
mız son düzenle-
melerde, eksik
belgelerle dava
açılmış olması
Türkiye’de yargı-
lama sürecini ola-
bildiğince uzattığı
için bu yeni sistemde soruşturma kısmı ya-
ni savcılığın yaptığı işlemlerin olabildiğince
mükemmel olması lazım. Herhangi bir ek-
sikliğin olmaması lazım. Ondan sonra mah-
kemeye dava açılmalı. ‘Eksik belgelerle dava
açayõm, sonra geri kalan kõsmõnõ mahkeme top-
lasõn’ mantığı artık 1 Haziran 2005’ten ev-
velde kalmıştır. Onun için soruşturmanın çok
düzgün, olabildiğince eksiksiz yapılması ge-
rekir. Aksi olduğunda CMUK’un 174’üncü
maddesini getirir. Eğer eksik belgelerle da-
va açmaya yetecek kadar bilgi, belge olma-
dan dava açılırsa mahkeme bu iddianame-
yi kabul etmeyebilir. O zaman tekrar başa
dönmüş olacağız. Süreç uzayacaktır. Onun
için savcılar Türkiye’de zaman zaman ten-
kit konusu oluyor ama CMUK’un yeni fel-
sefesine, yeni anlayışına göre bu soruşturmayı
olabildiğince mükemmel yapmak zorunda-
lar. Belgeleri, bilgileri bu safhada toplamak
zorundalar. Anladığım kadarıyla bu dosya-
da da ilgili açıklamadan yola çıkarak söy-
lüyorum, bazı eksiklikler var. Tamamlan-
dıktan sonra açmayı gerektirirse dava açı-
lacaktır. Ben davanın içerisini bilmediğim
için bir şey diyemem.”
RTÜK üyesi Sevinç: Akman’õn asõl RTÜK üyeliğinden istifa etmesi gerek
‘Arınç samimi değil’
SELDA GÜNEYSU
ANKARA - Devlet Bakanõ ve
Başbakan Yardõmcõsõ Bülent
Arınç’õn, RTÜK Başkanõ Zahid
Akman’a yönelik, “göreviniz-
den ayrılın” şeklindeki sözleri,
Radyo ve Televizyon Üst Kuru-
lu’nun (RTÜK) CHP’li Üyesi Şa-
ban Sevinç ve eski RTÜK Başkanõ
Nuri Kayış tarafõndan, “kamuo-
yunu yanıltmaya dönük bir açık-
lama” olarak değerlendirildi.
Sevinç, “14 Temmuz’da görev
süresi dolan birinin istifasını is-
temek anlamlı değil, iyi niyetli de
değil. Arınç zevahiri kurtarma
çabası içinde” derken, Kayõş da
Arõnç’õn sözlerinde bir samimiyet
göremediğini kaydetti.
Arõnç, önceki gün katõldõğõ bir
televizyon programõnda, RTÜK
Başkanõ Zahid Akman’õn kendisini
tebrik etmek üzere geldiğini ve
görüştüklerini belirterek Akman’a,
“Halk nazarında RTÜK Başka-
nı ile ilgili olarak Deniz Feneri
bağlantısı artık kurumları yıp-
ratır hale gelmiştir. Ben sizin
görevinizden ayrılmanızı istiyo-
rum. Ayrılsanız iyi olur” dediğini
dile getirmişti.
RTÜK’ün CHP’li üyesi Sevinç,
Arõnç’õn bu sözlerini “zevahiri
kurtarma çabası” olarak değer-
lendirdi. RTÜK Başkanõ Zahid
Akman’õn asõl RTÜK üyeliğinden
istifa etmesi gerektiğini belirten Se-
vinç, Akman’õn mevcut durumu-
nun 3984 sayõlõ RTÜK Yasasõ’nõn
9. maddesine aykõrõ olduğunu vur-
guladõ. Sevinç, sözlerini şöyle sür-
dürdü:
“Bu tamamen kamuoyunu ya-
nıltmaya dönük bir açıklama.
Akman’ın görev süresi zaten 14
Temmuz’da doluyor. Onun için,
‘Ben görevinden istifa etmesini is-
tedim, o da kabul etti’ gibi ka-
muoyuna açıklama yapmak an-
lamlı değil, hatta iyi niyetli de de-
ğil. Akman’ın 14 Temmuz’da
başkanlık süresi doluyor. Lakin
RTÜK üyeliği devam ediyor.
Akman başkan olmasa da eğer
istifa etmezse, 2013 yılına dek
RTÜK üyesi olarak kalacak.
Asıl sorun da bu zaten. RTÜK,
üyeleriyle ve başkanıyla bir bü-
tündür. Dolayısıyla Sayın Ba-
kan’ın aslında, Akman’ın RTÜK
üyeliğinden istifa etmesini iste-
mesi gerekir. Başkanlıktan isti-
fasını istemek anlamlı değildir.
Arınç’ın bu sözleri bugün (dün)
bazı gazeteler tarafından da
yanlış yorumlanmış. Arınç’ın
açıklamaları, ‘Bakan Bey göre-
vini yaptõ’ gibi sunuluyor. Ancak
Arınç’ın, Akman’ın salt baş-
kanlıktan istifasını istemesi fiilen
bir sonuç doğurmuyor. Arınç,
zevahiri kurtarma çabası için-
de.”
‘Arınç takdir
hakkı bırakıyor’
Eski RTÜK Başkanõ Kayõş da
Arõnç’õn sözlerini samimi bulma-
dõğõnõ dile getirdi. Kayõş, “Ben bu
sözlerde bir samimiyet göremi-
yorum. Şöyle ki, Arınç eğer ger-
çekten Akman’ın istifasını isti-
yorsa, bunu hemen uygulamaya
geçirmesini de isterdi. Sayın
Arınç, ‘İstifanõzõ istiyorum’ diyor
ama karşı tarafa da takdir hak-
kı bırakıyor” dedi.
Kayõş da Akman’õn aslõnda
RTÜK üyeliğinden istifa etmesi
gerektiğinin altõnõ çizerek şunlarõ
söyledi:
“RTÜK’te öyle bir uygulama
var ki, RTÜK Başkanı’yla üye-
lerinin karar alma sürecindeki
etkileri aynı. 9 RTÜK üyesinin
6’sı AKP kökenli, 3’ü de CHP.
Bir karar alınması gerektiğinde,
6 AKP’li üye, blok halinde ha-
reket edebilirler ve istedikleri ka-
rarları çıkarabilirler. Eğer Arınç
sözlerinde samimi olsaydı, Ak-
man’ın RTÜK Başkanlığı’ndan
değil, RTÜK üyeliğinden istifa-
sını isterdi. Kamuoyunu oyala-
mayı ve yanıltmayı ortaya koyan
bir açıklama bu.
Ben hükümetin aklından şöy-
le geçtiğini düşünüyorum: Deniz
Feneri ile ilgili tartışmalarda,
Akman’ın bu dava ile ilişkisi hü-
kümeti rahatsız etti, yıprandık-
larını düşündüler. Şimdi ka-
muoyunun baskısını düşürmek
ve hafifletmek için bir tavır alı-
yorlar. Ama değişen bir şey ol-
mayacak. Çünkü şu andaki
RTÜK’ün bütün daire başkan-
ları Akman’ın göreve getirdiği
kişilerden oluşuyor. Kontrol ta-
mamen onların elinde. Yani Ak-
man, usulen kenera çekilecek,
yerine yeniden AKP’den başkan
seçilecek. Böylece de AKP’nin
oradaki hegemonyası, hâkimi-
yeti sürecek.”
‘DOLANDIRICILIĞI MESLEK EDİNMİŞ’
‘Akman hemen
yargõlansõn’
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Görev süresinin
biteceği 14 Temmuz’da istifa
edeceğini söyleyen RTÜK
Başkanõ Zahid Akman’õn,
Deniz Feneri davasõnda para-
larõn Türkiye’ye aktarõmõnda
“kurye” olarak rol aldõğõ sav-
lanmõş, ayrõca “dolandırıcılığı
meslek edinmekle” suçlan-
mõştõ. RTÜK Yasasõ uyarõnca
medya sektöründe şirket or-
taklõğõnõn bulunmamasõ ge-
rekmesine karşõn ortaklõklarõ
ortaya çõkan Akman’õn, baş-
kentin en büyük alõşveriş mer-
kezi Armada’nõn da ortağõ ol-
duğu anlaşõlmõştõ.
Başbakan Yardõmcõsõ Bü-
lent Arınç’õn istifasõnõ istedi-
ği Akman’õn kendisine, “Gö-
rev sürem bittiğinde ben
tekrar aday olmayacağım
ve başkanlıktan ayrılaca-
ğım” diyerek söz verdiğini
açõkladõ. Ancak, RTÜK Ya-
sasõ’ndaki şirket ortaklõğõ ya-
sağõ sadece başkanõ değil üye-
leri de kapsõyor. Buna karşõn
Akman’õn yalnõzca RTÜK
Başkanlõğõ’ndan ayrõlacağõ,
üyelikten ise ayrõlmayacağõ
anlaşõlõyor. Akman, 9 aydõr
Deniz Feneri e.V. Derneği
dava ve soruşturmasõ nede-
niyle pek çok suçlamayla kar-
şõ karşõya kaldõ. İstifa çağrõ-
larõna da kulak tõkayan Akman
için Almanya savcõlõğõnca yü-
rütülen soruşturma için ifade-
sinin alõnma gerekçesi, “Mes-
lek edinilmiş şekilde dolan-
dırıcılık yapmaktan ötürü
Dr. Aykut Zahid Akman ve
diğer zanlılara karşı yürü-
tülen soruşturmada, arama
işlemlerinin yerine getiril-
mesi ve zanlıların ifadeleri-
nin alınması” şeklinde yer al-
mõştõ. Frankfurt Eyalet Sav-
cõlõğõ’nõn Türkiye’den ifade-
lerinin alõnmasõ, parmak ve
avuç içi izleri ile para hare-
ketlerini istediği 16 kişi ara-
sõnda Zahid Akman da bulu-
nuyor. Almanya’nõn Türki-
ye’ye gönderdiği adli yardõm
belgesinde, Akman ile birlik-
te Kanal 7’nin sahibi Zekeri-
ya Karaman da yer aldõ.
Zahid Akman
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Toplumsal Araştõrmalar
Kültür ve Sanat İçin Vakõf (TAK-
SAV) ile İnşaat Mühendisleri Oda-
sõ’nõn (İMO) ortaklaşa düzenledi-
ği panelde “Mahalle baskısı dev-
let baskısına mı dönüşüyor” so-
rusunun yanõtõ aranacak.
İMO toplantõ salonunda bugün
saat 10.30’da başlayacak “Ma-
halle baskısından devlet baskısı-
na mı?” adlõ panelin açõlõşõnda
Prof. Dr. Binnaz Toprak “Kimlik
ve ötekiliştirme”, Doç. Dr. Mus-
tafa Şen “Mahalle baskısı tartış-
malarına bakış” ve Turan Eser
de “Din-devlet ilişkisi” üzerine su-
numlar yapacak. Daha sonra ise
ÖDP Genel Başkanõ Prof. Dr. Hay-
ri Kozanoğlu’nun moderatörlü-
ğündeki panelde, Gazi Üniversite-
si Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selçuk
Candansayar, gazeteci yazarlar
Burhan Sönmez, Melih Pekdemir
ve Mustafa Kirman konuya iliş-
kin görüşlerini dile getirecekler.
TAKSAV Başkanõ Abdullah Kah-
raman, panelde “Türkiye giderek
muhafazakârlaşıyor mu? Ma-
halle baskısı devlet baskısına mı
dönüşüyor? AKP iktidarı ile top-
lumsal yapı ve devlet muhafaza-
kâr bir dönüşüme mi uğruyor?
Türkiye’yi nasıl bir gelecek bek-
liyor? gibi konularõn üzerinde du-
rulacağõnõ kaydetti.
TBMM BAŞKANI KÖKSAL TOPTAN
‘Akman
üyelikten de
ayrõlmalõ’
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
TBMM Başkanõ Kök-
sal Toptan, Devlet Ba-
kanõ ve Başbakan Yar-
dõmcõsõ Bülent
Arınç’õn RTÜK Baş-
kanõ Zahid Akman ile
ilgili girişimini çok
olumlu bulduğunu be-
lirterek üyelikten ay-
rõlmasõnõn RTÜK’ü de,
parlamentoyu da Ak-
man’õn kendisini de ra-
hatlatacağõnõ söyledi.
CNN Türk’te “Ye-
di/24 Gündem” prog-
ramõna katõlan Toptan,
sorularõ yanõtladõ. Top-
tan, Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül ile ilgi-
li olarak Sincan 1. Ağõr
Ceza Mahkemesi’nin
verdiği karar anõmsatõ-
larak “Bu süreçte ro-
lünüz oldu mu?” so-
rusuna karşõlõk şunlarõ
söyledi: “Bugün bir
gazetemizin manşe-
tinde var. İşte deniyor
ki ‘Gül’ü bu noktaya
getiren Toptan, Erdo-
ğan ve Şahin’dir’ diye.
Niye? Ben, buradan
dokunulmazlık dos-
yasını Başbakanlık’a
gönderdim, Başba-
kanlık da Adalet Ba-
kanlığı’na gönderdi.
Demek ki biz bunun
müsebbibiyiz. Öyle
değil. Milletvekilliği
şu yahut bu nedenle,
hangi nedenle olursa
olsun biten bir kişinin
bizdeki dosyası he-
men, kendiliğinden
Başbakanlık’a gön-
derilir. Sayın Abdul-
lah Gül’ün de dosya-
sını biz, o şekilde Baş-
bakanlık’a gönder-
mişiz. Orada ‘doku-
nulmazlõğõ kalkmõştõr,
artõk yargõlayabilirsi-
niz’ anlamına gelecek
ne kelime var, ne
cümle var? Bu süreç-
ten öyle bir anlam na-
sıl çıkarılır, doğrusu-
nu anlayabilmiş de-
ğilim.”
Toptan, “Geçen yıl
ilk söyleyen sizdiniz;
‘RTÜK Başkanõ Zahid
Akman’õn görevi bõ-
rakmasõ gerekir, hak-
kõnda bu kadar iddiala-
ra karşõ o makamõ ver-
mesi gerekir’ dediniz.
Şimdi o noktaya ge-
linmiş. Başbakan yar-
dımcısı istifasını iste-
di. Deniz Feneri so-
ruşturmasının resmen
başlatılması ve Ak-
man’ın konumunu
nasıl değerlendiriyor-
sunuz?” sorusuna,
“Sayın Arınç’ın giri-
şimini çok olumlu bul-
duğumu ifade etmeli-
yim. Böyle bir geliş-
me, hem RTÜK’ü
hem parlamentomuzu
hem de Sayın Zahid
Akman’ı rahatlata-
caktır diye düşünü-
yorum. Burada şu tes-
pitleri de yapmakta
yarar var; Sayın Ak-
man’ın başkanlık gö-
rev süresi, 17 Tem-
muz’da bitiyor” dedi.
“İstifa etmiş olmu-
yor o zaman...” den-
mesi üzerine Toptan,
“Açıklaması ne kadar
doğru bilmiyorum
ama... Başkanlığa
aday olmayacağını
söylüyor. Ama üyeliği
2013 yılına kadar de-
vam ediyor. Bilemi-
yorum tabii ama...”
diye konuştu. Köksal
Toptan, “Sizce üyelik
de mi devam etme-
meli?” sorusuna, “Ya-
ni, RTÜK’te kendisi-
ni rahatlatır diye dü-
şünüyorum, Sayın
Akman’ın o görev-
den ayrılması
RTÜK’ü de rahatla-
tır, parlamentoyu da
rahatlatır, kendisini
de rahatlatır diye dü-
şünüyorum” karşõlõ-
ğõnõ verdi.
TOPTAN: “Sayın
Akman’ın
görevden
ayrılması
RTÜK’ü de
rahatlatır,
parlamentoyu da
rahatlatır,
kendisini de
rahatlatır diye
düşünüyorum”
CHP GRUP BAŞKANVEKİLİ
Okay: Gül’ün ilk
iddianamesi değil’
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - CHP
Grup Başkanvekili
Hakkı Süha Okay,
Cumhurbaşkanõ Ab-
dullah Gül’ün yargõla-
namayacağõna ilişkin
görüşleri eleştirerek Gül
hakkõnda ilk kez iddia-
name düzenlenmediği-
ni söyledi. Sincan Ağõr
Ceza Mahkemesi’nin,
Cumhurbaşkanõ Abdul-
lah Gül hakkõnda “Ka-
yıp Trilyon” davasõyla
ilgili verdiği kararõ de-
ğerlendiren Okay, “Gül
hakkında cumhur-
başkanı olduktan son-
ra ilk kez mi iddiana-
me düzenleniyor, ilk
defa mı yargılanıyor?”
diye konuştu. Okay,
Yargõtay Cumhuriyet
Başsavcõlõğõ’nõn, AKP
kapatõlma davasõ aşa-
masõnda Gül hakkõnda
iddianame düzenlediği-
ni, Cumhurbaşkanõ sõ-
fatõnõ taşõdõğõ aşamada
Gül’ün bu davada yar-
gõlandõğõnõ belirtti.
Ankara Cumhuriyet
Başsavcõsõ’nõn, Deniz
Feneri e.V. davasõnda
adli yardõm yoluyla is-
tenen belgelerin bir kõs-
mõnõn gönderilmediğine
ilişkin sözlerinin anõm-
satõlmasõ üzerine Okay,
başta RTÜK Başkanõ,
Kanal 7’nin sahibi ol-
mak üzere şüphelilerin
çağrõlarak, ifadelerinin
alõnmasõ gerektiğini vur-
guladõ. Okay, “Dilerim
Deniz Feneri davasın-
da, ipe un serme anla-
yışının sonu gelir ve
bir an önce yargıla-
ma sürecinin gereği
yapılabilir” dedi.
Mahalle
baskõsõ mõ,
devlet
baskõsõ mõ?