23 Aralık 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
İLHAN TAŞCI ANKARA - Resmi olarak 30 Kasõm 1996’dan beri “irtibat kurulamayan” kod adõ “Yeşil” olan Mahmut Yıldırım’õn yeni ya- yõmlanan fotoğraflarõ “yaşıyor mu” tartõş- malarõnõ başlatõrken 29 Mart yerel seçimlerinde güncellenen son seçmen kütüklerinde seçmen olarak yer almasõ başkentte olduğu kuşkusu- nu arttõrdõ. Eski polis şefi, DSP İzmir Millet- vekili Recai Birgün ise Yeşil’in hâlâ korunup kullanõldõğõnõ söyledi. ‘Sakallı, Yeşil” adlarõyla bilinen Yõldõrõm’õn 30 Kasõm 1996’da MİT ile ilişkisi kesildikten sonra yaşadõğõ ve öldüğüne ilişkin anlatõmla- ra her geçen gün yenileri eklenirken son ola- rak oğlunun yazdõğõ kitaptaki fotoğraflar, Yeşil’in hayatta olduğuna ilişkin iddialarõ gün- deme getirdi. Yeşil’in Ankara’daki evinde çe- kildiği belirtilen bir fotoğrafta, Mahmut Yõl- dõrõm yemek yerken tabaklarõn altõna serilen gazete tarihinin 2002 olduğu ileri sürüldü. An- cak söz konusu gazetenin 1995 tarihli oldu- ğu belirtildi. Tartõşmalar sürerken gazetemiz 25 Ocak 2009 tarihinde yayõmladõğõ haberle Mahmut Yõldõrõm’õn güncellenen seçmen kütüklerin- de yer aldõğõnõ ortaya koymuştu. Türkiye Cum- huriyeti Kimlik Numarasõ “14599729242” olan Yeşil kod adlõ Mahmut Yõldõrõm MER- NİS kayõtlarõna göre Esertepe Mahallesi, Yellice Sokak, No: 4/41 Keçiören adresinde oturuyor. Adreste Evyap Sitesi bulunuyor. Res- mi belgeye göre, Esertepe Mahallesi Yellice Sokak 4/41 Keçiören adresindeki sitede, Mahmut Yõldõrõm, eşi Esma Yıldırım ile oğ- lu Nevzat Yıldırım oturuyor. Yeşil’in seçmen kütüğünde yer almasõ ya adrese dayalõ kayõt- lar sõrasõnda evde olduğu ya da aile bireyleri tarafõndan görevlilere bu şekilde beyan edil- miş olabileceği olasõlõğõnõ öne çõkarõyor. Yeşil’in iki üç ay önce Antalya’dan An- kara’ya geldiği bilgisinin geldiğini açõklayan eski polis şefi, DSP İzmir Milletvekili Re- cai Birgün, bu açõklamalarõna karşõn resmi olarak kimsenin kendisini aramadõğõnõ bil- dirdi. “Bu konuda arayan, soran yok” di- yen Birgün, “Galiba bu konuda kimin ara- ması gerektiği konusunda tereddüt var. Emniyete, İçişleri Bakanı ya da Emniyet Genel Müdürü’nün arayıp ‘üzerine gidin’ dediği anda hareket tarzı belirlenecek” di- ye konuştu. Abdullah Çatlı gibi Yeşil’in de hep ko- runduğunu anlatan Birgün şunlarõ söyledi: “Yeşil şimdi başka bir grup tarafından kul- lanılıyor. Bu kişilerin korumasında olduğu için çok rahat hareket edebiliyor. Siyasi ira- denin talimatı olmadan emniyet harekete geçemiyor. Yetkili bir makamın emniyete talimat vermesi halinde yurtdışında yaşı- yor olsa bile durum netleştirilir. Özel gö- rüşmeler bile kayda alınırken Yeşil’in bu- lunamadığını söylemek doğru olmaz.” CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 15 MAYIS 2009 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Bu Kez Yanlış Hesap Bakû’dan Döndü Ülkesindeki iktidara muhalif olan bir kişinin onun bir- birini izleyen yanlışlarını sürekli bir sevinçle karşılaması, içinde bulunduğu geminin sevmediği beceriksiz bul- duğu kaptanının tekneyi deniz ortasında batırmasına sevinen aymaz yolcunun akıl dışı tavrından farksızdır. İktidarlar değişir, ama ülke bizimdir. Önemli olan ülkenin, yani bizim çıkarımızdır. Evet ül- ke çıkarı soyut bir kavram değil, düpedüz bizim çıka- rımız. İktidarlar değişir, ülke kalır. Bu yüzdendir ki, muhalefetin görevi, iktidarın yıp- ranması için yanlışları keyifle karşılamak değil, doğruları göstererek, işbaşında olanları doğru amele teşvik et- mektir. Bütün bu açıklamalardan sonra, Erdoğan’ın son Ba- kû gezisinde elde edilen sonucun herkes tarafından se- vinçle karşılamasını kimse yadırgamamalıdır. Yanlış hesap Bakû’dan dönmüş, Türk dış politika- sı düştüğü çukurdan çıkmıştır. Evet Türkiye Başbakan’ı Tayyip Erdoğan, Bakû zi- yareti sırasında Azerbaycan Parlamentosu’nda yap- tığı, büyük alkış alan ve sık sık lehte tezahüratla kesi- len konuşmasında Karabağ işgali bitmeden Ermenis- tan ile sınır kapısının açılmayacağını ilan etti. Aslında Karabağ sorunu çözülmeden Ermenistan ile sınır kapısının açılmaması son derece de doğaldı. Çün- kü Ankara, Erivan ile sınır kapısını bu sonuncunun Ka- rabağ’ı işgal ederek bölgedeki saldırgan emellerini tes- cil etmesi üzerine kapatmıştı. Bu durumda bir değişiklik olmadan kapının yeniden açılması halinde insana şu- nu sorarlardı: - Kardeşim mademki, sen Karabağ işgali sona er- meden açacaktın kapıyı o zaman başta neden kapattın, gösteriş olsun diye mi? Son zamanlarda, ABD ve AB patentli Türk Ermeni yakınlaşmasının sınır kapısının koşulsuz açılması ve ar- dından ilişkilerin tümüyle normalleşmesiyle sonuçla- nacağı yolundaki ısrarlı haberler. Türkiye ile Azerbay- can ilişkilerini son derecede olumsuz etkilemişti. “Bir ulus iki devlet” şeklinde ifade edilir Türkiye Azer- baycan ilişkileri; bunun ne kadar isabetli bir benzet- me olduğunu bilemem, ama, yaşayarak gördüğüm, Azerbaycan’da bize duyulan dostluğun ötesindeki can kardeşlik duygusunun gözlerimi yaşarttığını söyleye- bilirim. Hele hele rahmetli Ebulfeyz Elçibey ile 1992 yılında yaptığımız konuşma sırasında gerçekten göz- yaşlarımı tutamadım. Evet politikada, hele dış politikada çıkarların ve man- tığın duygulardan önde geldiğini yadsıyacak değilim. Ama burada söz konusu olan kardeşlik duygusunun bir başka örneğinin daha bulunmadığını ve Bülent Ec- evit’in deyimiyle “sözü sözümüze, yüzü yüzümüze, özü özümüze” benzeyen kardeşlerimizle bu ayrıcalıklı iliş- kiyi sürdürmemizin hem çıkarımıza hem de mantığa uy- gun olduğunu belirtmeliyim. Kaldı ki, Türkiye Ermenistan sınır kapısının ABD ve AB’nin istekleri doğrultusunda, koşulsuz açılması doğrudan Türkiye’nin çıkarlarına da aykırıdır. Türkiye’ye yönelik soykırım iddialarını ileride tazmi- nat ve toprak talebiyle desteklemek fikrinden vaz- geçmemiş olan, Anadolu’nun bir bölümünü Batı Er- menistan adıyla anayasal metnine geçiren Ermenistan ile AB ve ABD istiyor diye sınır kapılarını açıp, hiçbir şey olmamış ve olmuyormuş gibi ilişkilerimizi nor- malleştirmemiz beklenemezdi. Özellikle dış desteğine büyük önem veren AKP bi- le böyle bir politikayı güdemezdi ve güdemedi de. Ak- si takdirde, o dış desteği korumak uğruna içerde var olan desteğin büyük bir bölümünü yitirmek söz konusu olabilecekti. Olaya bu açıdan bakınca, yazının başlığını da dü- zeltebiliriz, evet yanlış hesap, bu kez Anadolu’dan dön- dü, Bakû’da da düzeltme tescil edildi. Çok da iyi oldu. Erol Manisalı’dan haber: Erol Manisalı Hoca Si- livri Devlet Hastanesi’nin acil raporuyla kontrolleri ve kan muayenesi yapılmak üzere Haseki Hastanesi’ne sevk edilmiş durumda. Perşembe akşamı saat 18 iti- barıyla son haber bu. Hoca pek muhtemelen hasta- nede bir süre kalacak. Yeni haber aldığımda iletece- ğim. A.S. asirmen@cumhuriyet.com.tr İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN namikzafer@yahoo.com Recai Birgün, Mahmut Yõldõrõm hakkõndaki duyumlarõ konusunda yetkililerin sessiz kaldõğõna dikkat çekti ‘Yeşil hâlâ kullanõlõyor’ VALİNİN İÇKİ YASAĞINA TEPKİ ADD’DEN 17 MAYIS ÇAĞRISI ‘Cumhuriyete sahip çıkmaya çağırıyoruz’ ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Sekreteri Suay Ka- raman, “17 Mayıs’ta yurttaşlarımızı sosyal hukuk devletimize, de- mokratik, laik Cumhu- riyetimize, ulusal birli- ğimize ve tam bağımsız- lığımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz” dedi. ADD Genel Sekreteri Suay Karaman, dün Sa- karya Caddesi’nde, ADD öncülüğünde, aralarõnda Cumhuriyet Kadõnlarõ Derneği, gazetemiz okur- larõ (CUMOK), Eğitim- İş, Devlet Tiyatrosu Ope- ra ve Balesi Çalõşanlarõ Yardõmlaşma Vakfõ (TO- BAV), 68’liler Birliği Vakfõ, Ankara Kadõn Res- samlar Derneği, Basõn Mensuplarõ Derneği, Zi- raat Mühendisleri Odasõ, Türk Hukuk Kurumu ve TEMA’nõn da bulundu- ğu 130 sivil toplum örgü- tünün desteğiyle, 17 Ma- yõs’ta Tandoğan Meyda- nõ’nda gerçekleştirilecek Cumhuriyet Mitingi’ne ilişkin basõn açõklamasõ yaptõ. Cumhuriyet Kadõn- larõ Derneği Genel Baş- kanõ Şenal Sarıhan, 14 Nisan Çalõşma Grubu Dö- nem Sözcüsü Haluk Yal- vaç, Ankara CUMOK, Ulusal Kanal Ankara Temsilcisi Fikret Akfırat, Türkiye Gençlik Birliği Başkanõ Osman Yılmaz, Ulusal Hekim Birliği Ge- nel Sekreteri Tanju Top- çu, eski ADD Genel Baş- kan Yardõmcõsõ Tevfik Kızgınkaya, İşçi Partisi Genel Başkan Yardõmcõ- sõ Bülent Esinoğlu, Tü- ketici Haklarõ Derneği Ge- nel Başkanõ Turhan Ça- kar ve Müzik Eğitimcile- ri Derneği Başkanõ Refik Saydam da Karaman’õn açõklamasõna destek ver- mek üzere Sakarya Cad- desi’ne geldi. “Cumhu- riyet Mitingleri Sürü- yor” yazõlõ pankartõn önünde açõklama yapan Karaman, daha önce ADD tarafõndan yapõlan basõn açõklamalarõnda, bugün Türkiye’nin içinde bulun- duğu sosyal, ekonomik ve siyasal durum karşõ- sõnda duyduklarõ endişeleri dile getirdiklerini belirtti. Karaman, “Bu amaçla yasal başvuru yaparak 17 Mayıs Pazar günü Ankara Tandoğan Mey- danı’nda Cumhuriyet Mitingi düzenleyeceği- mizi duyurmuştuk. Bu düşünceler temelinde, ulusal egemenlik hak ve sorumluluğumuzla, Cumhuriyetimizin de- mokratik, laik ve sosyal hukuk devleti niteliğine sahip çıkmayı, yaşam- sal bir sorumluluk ola- rak görmekteyiz. Bu ko- nudaki görüşlerimizi ül- kemizi yönetenlere du- yurmayı, demokrasinin bizlere yüklediği bir yurttaşlık görevi sayı- yoruz” dedi. Mitinge ilişkin yapõlan karalama kampanyalarõ- na karşõ yasal haklarõnõ kullanacaklarõnõ söyle- yen Karaman, “17 Ma- yıs’ta yurttaşlarımızı sosyal hukuk devleti- mize, demokratik, laik Cumhuriyetimize, ulu- sal birliğimize ve tam bağımsızlığımıza sahip çıkmaya çağırıyoruz” diye konuştu. CHP YARGIYA TAŞIYACAK RTÜK’te kura skandalıiddiası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - RTÜK’te, görev süresi dolan üyeler için yapõlan seçim- de kura skandalõ yaşandõğõ iddia edildi. RTÜK üyelerini üçte bir oranõnda yenileyen önceki günkü seçimde tek torbadan çekilme- si gereken kuralar iki torbaya ayrõlarak çekil- di. RTÜK üyelerini üçte bir oranõnda yenile- yen kura çekiminde ilk kura CHP kontenja- nõndan seçilen Şaban Sevinç ile Mehmet Dadak’õn arasõnda çekildi. Kuradan çõkan Sevinç’in üyeliği düştü. İkinci torbaya ise Mehmet Dadak’õn ismi tekrar AKP’li üyeler- le birlikte atõldõ. Kura sonucunda Sevinç dõ- şõnda AKP kontenjanõndan RTÜK üyesi olan Paşa Yaşar ve Davut Dursun’un üye- likleri de düştü. RTÜK’ün CHP kontenjanõn- dan seçilen üyesi Sevinç, durumu yargõya ta- şõyacaklarõnõ belirtti. Kurada usul hatasõ ya- põldõğõnõ kaydeden Sevinç, “Kura hukuka aykırı. Dadak ile beni CHP kontenjanın- dan diyerek bir torbada kuraya soktular. O kurada beni düşürdüler. Ardından Da- dak’ı diğer AKP kontenjanından seçilen 4 üye ile birlikte yeniden kuraya soktular. Kuranın CHP ve AKP diye ayırmadan tek torbadan yapılması gerekiyordu. 6 kişinin tek torbadan bir kez kuraya sokulması ve 3 ismin bir kerede çekilerek belirlenmesi gerekiyordu. Doğrusu budur” dedi. RTÜK yönetimi ise torbalõ sistemin değişimini Mec- lis’teki koltuk sayõsõna bağladõ. CHP’nin 3 olan RTÜK üyesi sayõsõ 2’ye inerek, 1 kon- tenjan MHP’ye ayrõldõğõ belirtildi. Çankırı’da ‘şeriat’ düzeni MAHMUT LICALI ANKARA - Çankõrõ Valisi Şemsettin Uzun’un il genelinde “halka açık” ve “herkes tarafından görülebilecek yerlerde” her türlü içki içilmesi- ni yasaklamasõ tepki çekti. CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Yılmaz Ateş, Çankõrõ Valisi Uzun’un provokatif bir karar aldõ- ğõna işaret ederek “Bu karar toplumu kampla- ra bölmeye ve gerginliği arttırmaya yönelik bir karardır” diye konuştu. İnsanlarõn içki içip iç- mediğine kimsenin karõşamayacağõnõ belirten Ateş, “Hangi çağda yaşıyoruz? 4. Murat döne- minde mi yaşıyoruz?” dedi. Devletin valisinin milletin ne yediğine ve ne içtiğine karõşamaya- cağõnõ vurgulayan Ateş, “Valinin başka işi yok mu? Çok saçma bir karar. Sana ne kimin ne içtiğinden...” diye konuştu. CHP Çankõrõ İl Başkanõ Fikret Tatlıcı da ya- sağõn laik bir devlete yakõşmadõğõnõ söyledi. Çankõrõ’nõn cemaatlerin ve tarikatlarõn cirit attõ- ğõ küçük bir yer olduğunu dile getiren Tatlõcõ, il- de mahalle baskõsõnõn yoğun olarak yaşandõğõnõ kaydetti. İçki yasağõ uygulamasõyla baskõnõn da- ha da artacağõnõ ifade eden Tatlõcõ, şunlarõ dile ge- tirdi: “Çankırı’da sosyal hayat zaten kısıtlı. Bu uygulamayla birlikte insanlar sosyal hayattan tamamen koparılacaklar. İçki yasağıyla ken- di düşüncelerindeki bir dünyada insanları ya- şamaya mecbur kılıyorlar.” CHP Çankõrõ İl Ge- nel Sekreteri Cengiz Koçak, Vali Uzun’un içki yasağõnõn uygun bir karar olmadõğõnõ kaydetti. Ko- çak, yasağa gerekçe olarak sunulan trafik kaza- larõnõn önlenmesi, huzur ve güvenliğin sağlan- masõnõn bahane olduğunu belirterek, “Alınan ka- rarla birlikte artık kimse evinin bahçesinde bi- le içki içemeyecek. Karar herkes tarafından gö- rülebilecek her yeri kapsıyor” dedi. 1996 yõlõndan beri kendisinden haber alõnamayan fakat seçmen kütüğünde ismi yer alan Yeşil kod adlõ Mahmut Yõldõrõm’õn yaşadõğõna ilişkin iddialar yeniden güç kazandõ. Yeşil konusunda aldõğõ duyumlarõ kamuoyuyla paylaşmasõna karşõn yetkililerin hiçbir işlem yapmadõğõna dikkat çeken DSP’li Birgün, Yeşil’in hâlâ korunup kullanõldõğõnõ söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle