Katalog

CMYB C M Y B 14 MAYIS 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA DİZİ 9 DENİZ TATARER TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi CHP Milletvekili Atilla Kart, AKP hükümetinin anayasa değişikliği konusunda şeffaf ve sa- mimi bir tutum içinde olmadõğõ- nõ belirterek “AKP, Türkiye Cumhuriyeti Devleti içinde ken- di devletini kurdu. Anayasa Mahkemesi’nde yapılmak iste- nen değişiklik bu faşizan süre- cin, parti devleti olma sürecinin tamamlanması demektir” dedi. Milletvekili dokunulmazlõğõnõn kaldõrõlmasõnõn da öncelikler ara- sõnda olmasõ gerektiğini belirten Kart, “Hükümet bunlardan hiç bahsetmiyor” diye konuştu. ‘SIRA YÜKSEK YARGIYA GELDİ’ CHP’li Kart, AKP’nin devletin en küçük birimlerinden üst ku- rullara kadar kadrolaşmasõnõ bü- yük ölçüde tamamlandõğõnõ be- lirterek “Sıra yüksek yargıya geldi” diye konuştu. Anayasa Mahkemesi’nin değişikliklerle yetki ve görev alanõnõn daraltõlmak istendiğini dile getiren Kart, la- ikliğe aykõrõ eylemlerin odağõ ol- duğu hakkõnda yargõ kararõ bulu- nan iktidarõn bilgi kirlilikleriyle amacõnõ sakladõğõnõ söyledi. Kart, “Hükümet, bir taraftan ombudsman sistemi diyor, diğer taraftan siyasi partiler seçim ya- sası diyor. Ancak, tüm bunların arka planında yargıdaki kad- rolaşmalar var. Yargıda kad- rolaşmada ciddi bir ilerleme kaydedildi. Yüksek yargının görevlerinin daraltılmak isten- mesinin bir diğer nedeni de özelleştirmeler önündeki en- gelleri kaldırmaktır” uyarõsõnda bulundu. CHP’NİN ÇEKİNCELERİ Kart, CHP’nin anayasa deği- şiklikleriyle ilgili çekinceleri şöy- le özetledi: “Biz 5-6 yıldır, ada- let müfettişlerinin Adalet Ba- kanı’nın emrinde olmaktan çı- karılması gerektiğini söylüyo- ruz. Hâkimler Savcılar Yüksek Kurulu’nun idari ve mali özerk- liğini sağlayalım, dokunulmaz- lıkları kaldıralım, basın özgür- lüğünü tartışalım diyoruz. An- cak karşımızda bunlardan bah- seden bir hükümet yok. Siyasi partilerin kapatılması konu- sunda Venedik Kriterleri’nden bahseden hükümet, kriterlerin arasında yer alan yargı bağım- sızlığı, basın özgürlüğü konuları görmezden geliyor. Milletve- killerini etkilemek için, anaya- sada hiçbir dayanağı olmama- sına karşın milletvekili seçilme süresini 5, cumhurbaşkanı se- çilme süresini ise 7 yıla çıkart- maktan bahsediyorlar. Muha- lefetin kararlı tavrı nedeniyle bu önerileri geri çekecekleri anla- şılıyor. Dokunulmazlıkların kal- dırılması konusunda da sorun- lar var. Biz yıllardır ‘Dokunul- mazlõklar konusunda karma ko- misyon neden toplanmõyor?’ di- ye soruyoruz. ‘Toplanõp da ne yapacağõz, nasõl olsa erteleme kararõ vereceğiz’ diyen bir zih- niyet var. Bu zihniyetin siyase- ten şeffaf ve dürüst olduğunu düşünmüyorum. Daha önce ka- palı kapılar ardından taslak metin hazırlandı, ben şimdi şef- faf bir süreç işleyeceğine ihtimal vermiyorum.” ‘YÜCE DİVAN’IN TARAF- SIZLIĞI YOK EDİLECEK’ Atilla Kart, Anayasa Mahke- mesi üyelerinin bir kõsmõnõn TBMM tarafõndan seçilmesinin Anayasa Mahkemesi’ne siyasi kimlik kazandõrma tehlikesi ya- rattõğõna dikkat çekerek, Yüce Divan’õn da tarafsõzlõğõnõ yok edi- leceğini vurguladõ. Kart, “Şu anda bile Anayasa Mahkemesi’nin siyasi anlamda blok haline geldiği tartışmaları var. Anayasa Mahkemesi üye- leri aynı zamanda milletvekil- lerini yargılayan Yüce Di- van’dır. Anayasa Mahkeme- si’nin hukuki anlamda denet- lediği Meclis üyeleri tarafın- dan seçilmesi hukuk devletinin temel özelliği ile bağdaşmaz. Buradan çıkan sonuçlar da ger- çekçi olmaz. Kuvvetler ayrılı- ğının ihlali, erklerin birleşmesi, bu faşizan sürecin parti devle- ti olma sürecinin tamamlan- ması demektir” dedi. Türkiye milletvekilliği konusuna sõcak baktõğõnõ da belirten Kart, Meclis’e girme barajõnõn yüzde 10’dan yüzde 5-6 sõnõrõna çekilmesi ge- rektiğini, bu sayede temsilde ada- letin sağlanabileceğini söyledi. ‘AKP şeffaf ve samimi değil’ CHP Milletvekili Kart: Yargõ bağõmsõzlõğõ, dokunulmazlõklar ve basõn özgürlüğünü konuşmak istemeyen hükümetin Anayasa Mahkemesi’nde yapmak istediği değişiklik, parti devleti olma sürecinin tamamlanmasõ demektir. İstanbul Haber Servisi - Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bertil Emrah Oder, Türkiye’nin ana- yasa değişikliği konusunda ön- celikleri tartõşma konularõ ara- sõnda “ifade özgürlüğü”, “bi- rey hakları”,“sosyal devlet”, “kadın-erkek eşitliği”, “sendi- kal hakların tanınması”, sür- dürülebilir çevre”, “özel yaşa- mın gizliliği” gibi konularõn yer almasõ gerektiğine dikkat çekti. Oder, “Anayasa, biçimsel bir metin olarak anlaşılmamalı- dır. Tüm kanunlar özgürlük- çü ve demokratik değerlere uygun biçimde düzenlenme- dikçe, anayasanın değiştiril- mesi yeterli sayılmaz” dedi. Doç. Dr. Oder, Türkiye’de her tür şiddetin önüne geçilmesi, barõş içinde bir arada yaşama koşullarõ inşa edecek bir anaya- sal değişikliğin yapõlmasõ gerek- tiğini belirterek “İlk adım ola- rak, anayasanın ‘başlangõç’ metninde yer alan hukuk ötesi ve Türk-İslam sentezci ifade- ler ayıklanmalıdır” ifadesini kullandõ. Yargõ bağõmsõzlõğõnõ sağlaya- cak milletvekiliği dokunulmaz- lõklarõnõn da kaldõrõlmasõ gerek- tiğini dile getiren Oder, anayasa değişikliğinde dikkate alõnmasõ gereken hususlarla ilgili şu bil- gileri aktardõ: “Yargı bağımsız- lığını sağlayacak, özerk ku- rumsal yapı ve yasama doku- nulmazlığı bakımından millet- vekillerinin yargılanması önündeki engellerin kaldırıl- ması gerekir. Ancak gözaltı ve tutuklama işlemlerinin yapıl- maması da ayrıca tartışılması gereken öncelikler arasında yer alıyor. Özel yaşamın gizli- liğine ilişkin anayasal güven- cenin pekiştirilmesi, ayrı bir özgürlük olarak iletişim öz- gürlüğünün düzenlenmesi, sendikal haklar ve toplusöz- leşme hakkının yasaklardan arındırılması temel sorunlar olarak gözüküyor. Parti içi demokrasi bakımından, sınırlı anayasal güvenceler de ge- nişletilmelidir. Siyasal ka- tılımda, kadın-erkek denkliği bir politik he- def olarak ayrıca vur- gulanabilir. Bu alan- da Siyasi Partiler Kanunu’nda da bir düzenleme zorunlu- luğu getirilebilir. Yüksek Seçim Kuru- lu’nun yeniden yapı- lanması, yetkilerinin gözden geçirilmesi ve kararlarının yayımı ayrı- ca tartışılmalıdır. Türki- ye’nin ekonomik gelişme dü- zeyi karşısında, özellikle giri- şim özgürlüğüne ilişkin ana- yasal çerçevenin rekabet, pi- yasa müdahaleleri, küçük iş- letmeler ve tüketicinin korun- ması gibi gerekler çerçevesin- de daha iyi düzenlenmesi tar- tışılabilir. Anayasa Mahkeme- si’ne bireysel başvuru kabul edilebilir. Ancak bu gelişme, yapısal bir değişimi gerekli kıldığı için, Anayasa Mahke- mesi dahil tüm yüksek yargı organlarının yer aldığı müza- kere süreçleri ile desteklenme- lidir. Anayasa değişikliği tar- tışmasında gözden kaçan önemli bir nokta var. Anaya- sa, salt biçimsel anlamda ana- yasa metni olarak anlaşılma- malıdır. Anayasayı uygula- yan, özgürlükler alanına ve devlet örgütlenmesine ilişkin tüm kanunlar özgürlükçü ve demokratik değerlere uygun biçimde düzenmelidir.” YARIN: TBB BAŞKANI ÖZDEMİR ÖZOK, PROF. DR. FAZIL SAĞLAM, DOÇ. DR. KORKUT KANADOĞLU, SP GENEL BAŞKANI NUMAN KURTULMUŞ DENİZ TATARER TBMM Anayasa Komisyonu üyesi ve MHP Millet- vekili Faruk Bal, anayasa değişikliği çalõşmalarõnõn başladõğõnõ basõn yoluyla öğrendiklerini, kendilerine uzlaşma sağlanmasõ amacõyla hükümetten resmi bir bilgi verilmemesini eleştirerek, “Biz anayasa değişik- liğinin toplumsal uzlaşı yoluyla yapılmasını istiyo- ruz. Ancak MHP, devletin yapısını, bölünmez bü- tünlüğünü, yargı bağımsızlığı ve parlamenter düze- ni tehlikeye sokacak hiçbir metni onaylamayacak- tır” dedi. Bal, anayasa değişikliği ile ilgili TBMM Genel Kuru- lu’na verilmiş herhangi bir teklifin bulunmadõğõnõ anõm- satarak, kamuoyunda tartõşõlan ve siyasi partilerin kapa- tõlmasõnõn zorlaştõrõlmasõ ile Anayasa Mahkemesi üye- lerinin TBMM tarafõndan seçilmesini de içeren değişik- lik konularõna dair hükümetten resmi bir açõklama ya- põlmadõğõnõ kaydetti. Bal, değişiklik yapõlacağõ tartõşõl- maya başlanan konularõn ise nasõl bir program çerçeve- sinde uygulanacağõnõn da muğlak olduğunu vurguladõ. Anayasanõn toplumsal mutabakat belgesi olduğuna da dikkat çeken MHP’li Bal, “Üzerinde uzlaşma sağlaya- cağımız bir metin, resmen bize intikal etmediği için basında çıkan konuları tartışarak uzlaşma kültürü- ne ve uzlaşma ihtimalimize zarar vermek istemiyo- ruz. Ancak, anayasa değişikliğinde tartışmasız top- lumun her kesiminin beklentileri dikkate alınmalı- dır. Aksi takdirde uzlaşma sağlanamaz” dedi. ‘TAVİZ VERMEYECEĞİMİZ HUSUSLAR MHP’nin anayasa değişikliği ko- nusunda taviz veremeyeceği husus- larõna da ayrõntõsõyla değinen Bal, MHP’nin hassasiyet gösterdiği ko- nularla ilgili şunlarõ söyledi: “Biz, Türkiye Cumhuriyeti’nin ‘üniter devlet yapõsõ’, ‘milletin bölünmez bütünlüğü’, cumhuriyetin temel nitelikleri olan ‘laiklik’, ‘sosyal demokratik hukuk devleti’ ilkeleri ile ‘parlamenter demokrasi’ düze- nin, demokrasinin ayrılmaz bir parçası olan ‘kuvvetler ayrõlõğõ’ il- kesinin her şartta korunması ge- rektiğini sürekli dile getiriyoruz. Ayrıca kuvvetler arasında denge ve denetim mekanizmalarının korunması, hukukun üstünlüğü ve ‘yargõ bağõmsõzlõğõ’ konuların- da hiçbir koşulda taviz verilme- melidir. Bu ilkelerin ihlal edildi- ği, tehlikeye düşürüldüğü hiçbir değişikliği kabul etmeyiz. Bu yöndeki çalışmalara da destek vermeyiz.” ‘PARTİLER DEĞİL SORUMLULAR YARGILANSIN’ AKP hükümetinin siyasi partilerin kapatõlmasõnõn zorlaştõrõlmasõ konusunda nasõl bir düzenleme yapacak- larõnõ bilmediklerini de söyleyen Bal, partilerin kapatõl- masõ değil, sorumlularõn yargõlanmasõ gerektiğini söyle- di. Milletvekili dokunulmazlõklarõnõn da hükümetin önünde büyük bir sorun olarak durduğunu kaydeden Bal, şöyle devam etti:“Siyasi partilerin kapatılması konusunda MHP’nin tutumu oldukça nettir. Siyasi partilerin mensuplarınca işlenen fiillerden partinin hükmü şahsiyeti etkilenmemelidir, bu gerekçelerle siyasi partiler kapatılmamalıdır. Cezayı gerektiren fiillerden kişiler sorumlu olmalıdır. Sorumlu siyasi- lerin yasada öngörülen koşullara göre cezalandırıl- ması gerekir. Ancak, sözü edilen siyasi partilerin ka- patılmasının zorlaştırılmasından önce milletvekili dokunulmazlıkları kaldırılmalıdır. Parti kapatmayı zorlaştıracaksınız ancak dokunulmazlıkları korur- sanız, dengeler bozulur. Bu demokratik bir anayasa- nın temeline aykırıdır.” Anayasa Mahkemesi üyelerinin TBMM tarafõndan seçilmesi konusunda yorum yapmak istemeyen Bal, hü- kümetten konuyla ilişkin resmi bir açõklama bekledikle- rini ifade etti. Hükümetin bu konudaki düzenlemesinin de yargõ bağõmsõzlõğõ ve hukukun üstünlüğünü rencide etmeyecek şekilde olmasõnõ istediklerini söyledi. MHP MİLLETVEKİLİ FARUK BAL ‘Toplumsal uzlaşı sağlanmalı’ ‘Demokratik ve özgür olmalı’ MHP Milletvekili Faruk Bal, anayasa değişik- liği çalışmalarının başladığını basın yoluyla öğrendiklerini, kendilerine uzlaşma sağlanma- sı amacıyla hükümetten resmi bir bilgi verilme- mesini eleştirerek, “Toplumun her kesiminin katkı sunduğu bir metinde uzlaşılmalıdır” dedi. TBMM Anayasa Komisyonu Üyesi CHP Milletvekili Atilla Kart Doç. Dr. Bertil Emrah Oder Türkiye’de her tür şiddetin önüne geçilmesi, barõş içinde bir arada yaşama koşullarõ inşa edecek bir anayasal değişikliğin yapõlmasõ gerektiğini belirtti Koç Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Bertil Emrah Oder, “Tüm kanunlar özgürlükçü ve demokratik değerlere uygun biçimde düzenlenmedikçe, anayasanõn değiştirilmesi yeterli sayõlmaz” dedi. CHP’li Sevinç’in görev süresi sona eriyor ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Rad- yo ve Televizyon Üst Kurulu’nda, (RTÜK) görev süresi 14 Tem- muz’da sona erecek üyeler, çekilen kurada, Davut Dursun, Şaban Sevinç ve Paşa Yaşar olarak belirlendi. RTÜK’ten yapõlan açõk- lamada, “RTÜK, bugün (dün), 3984 sayõlõ Rad- yo ve Televizyonlarõn Kuruluş ve Yayõnlarõ Hakkõnda Yasa’nõn 6. ve geçici 11. maddeleri gereğince görev süreleri 14 Temmuz 2009 tari- hinde sona erecek RTÜK üyelerini belirle- mek amacõyla bir top- lantõ yapmõştõr. Noter huzurunda gerçekleştiri- len kura çekiminde, 14 Temmuz 2009 tarihi iti- barõyla görev süreleri sona erecek Üst Kurul üyeleri Prof. Dr. Davut Dursun, Şaban Sevinç ve Paşa Yaşar olarak belirlenmiştir” denildi. MHP’den mayın temizleme yasasına tepki ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - MHP Gup Başkanvekili Meh- met Şandõr, hükümetin Suriye sõnõrõndaki böl- genin mayõndan arõndõ- rõlõp, 49 yõllõğõna “yap- işlet-devret” modeliyle işletilmesini öngören ta- sarõyõ geri çekmesini is- tedi. Şandõr, dün partisi- nin Milli Savunma Ko- misyonu üyeleriyle bir- likte düzenlediği basõn toplantõsõnda Meclis Genel Kurulu’nda görü- şülmeye başlanan Tür- kiye-Suriye sõnõrõndaki mayõnlõ arazinin temiz- lenmesine ilişkin yasa tasarõsõnõ eleştirdi. Baş- bakan Tayyip Erdo- ğan’õn MHP lideri Dev- let Bahçeli’nin önceki günkü grup toplantõsõn- daki eleştirilerini “kuru- sõkõ” olarak nitelendir- mesine de “Başbakan Sayõn Bahçeli’nin sözle- rini anlamaya çalõşsõn, bu hem kendisi hem ül- kenin çõkarõna olacaktõr” karşõlõğõnõ verdi. Yenileme seçimi 7 Haziran’da ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Yük- sek Seçim Kurulu (YSK) tarafõndan çeşitli nedenlerle seçimi iptal edilen 30 belediye baş- kanlõğõ ile 11 beldede belediye meclisi üyeliği- ne ilişkin seçimler, 7 Haziran Pazar günü ya- põlacak. 29 Mart 2009 Pazar günü yapõlan ge- nel mahalli idareler seçi- minin kesin sonuçlarõ ilan edildi. YSK kararõ- na göre, 2 bin 931 bele- diyede belediye başkan- lõğõ seçimi yapõldõ, an- cak 30 belediyenin bele- diye başkanlõğõ seçimi iptal edildi. Seçimi yapõ- lan 32 bin 475 belediye meclisi üyeliğinden, 11 beldedeki belediye mec- lisi üyeliğine ilişkin se- çimler de iptal oldu. Bu yerlerde yenileme se- çimleri, 7 Haziran 2009 Pazar günü yapõlacak. Servis araçları çarpıştı ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Baş- kentte Eskişehir yolun- dan Ümitköy istikameti- ne giden Durali Satõlmõş yönetimindeki Başkent Üniversitesi öğrenci ve öğretim üyelerini taşõ- yan servis otobüsü, Ha- cettepe köprüsü altõnda İlkay Oran idaresindeki başka bir servis minibü- süyle çarpõştõ. Kazada, üniversite öğrencisi Öz- ge Can Turna yaşamõnõ yitirdi. Servis otobüsü- nün şoförü Satõlmõş ile otobüste bulunan 12 kişi yaralandõ