17 Mayıs 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 14 MAYIS 2009 PERŞEMBE 8 HABERLER Raporda dikkat çekici bilgiler Haber Merkezi- Kahramanmaraş’ta seçim çalõşmasõ yürütürken içinde bulunduğu helikopterin düşmesi sonucu 5 kişiyle birlikte BBP Genel Başkanõ Muhsin Yazõcõoğlu’nun da yaşamõnõ yitirdiği kazaya ilişkin hazõrlanan raporda dikkat çekici bilgiler yer aldõ. Alman Sivil Havacõlõk Kurumu, kaza kõrõm uzmanõ Türk ve Alman vatandaşõ, 10 yõllõk pilot Volkan Sürmeli’nin TBMM Araştõrma Komisyonu’na verdiği raporda ABD Federal Havacõlõk Dairesi’nin kazadan altõ gün önce, aynõ seri tüm helikopterlerdeki bazõ parçalarõn değiştirilmesini, aksi halde helikopterin kontrolünün kaybedilme olasõlõğõnõn bulunduğunu bildirdi. Pamuk’a yargılama yolu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Yargõtay Hukuk Genel Kurulu, yazar Orhan Pamuk aleyhine İsviçre’de yayõmlanan bir dergideki, “30 bin Kürt’ü ve 1 milyon Ermeni’yi öldürdük...” şeklindeki sözleri nedeniyle, “Kişilik haklarõna saldõrõ” nedeniyle açõlan manevi tazminat davasõnõ yeniden reddeden yerel mahkeme kararõnõ bozdu. Şişli 3. Asliye Hukuk Mahkemesi, Pakize Alp Akbaba ve “Ergenekon” davasõ kapsamõnda tutuklanan avukat Kemal Kerinçsiz’in de aralarõnda bulunduğu 6 kişinin açtõğõ manevi tazminat davasõnõ reddetmişti. Umut Vakfı TMSF’yi kınadı İstanbul Haber Servisi - Tasarruf Mevduatõ Sigorta Fonu’nun (TMSF) 20 Mayõs Çarşamba günü ihaleye çõkaracağõ ateşli silah ve mermileri için dün basõn teşhiri düzenlemesi, Umut Vakfõ tarafõndan protesto edildi. Umut Vakfõ Yönetim Kurulu üyesi Ayhan Akcan, TMSF’nin ateşli silah ve mermilerin ihalesi için yaptõğõ basõn teşhirini “kõnadõklarõnõ” belirterek “O teşhir edilen silahlar satõldõğõnda yõlda 3 bin kişi öldüğünde bunun hesabõnõ kim verecek?” dedi. Yabancı dille öğretim ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ulusal Eğitim Derneği, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Fakültesi’nde bugün Yabancõ Dille Öğretim konulu bir açõk oturum düzenliyor. Prof. Dr. Sedat Sever’in yönetimiyle yapõlacak “Yabancõ Dille Öğretim” konulu açõk oturum bugün saat 13.30’da başlayacak. DSP’nin 17 Mayõs’ta yapõlacak kurultayõnda aday sayõsõ 3’e çõktõ, Rahşan Ecevit’in adayõ Alemdar Yalçõn ‘Öneriden onur duydum’ MİYASE İLKNUR DSP’nin 17 Mayõs 2009’da ya- põlacak kurultayõnda aday sayõsõ 3’e çõktõ. Zeki Sezer’in aday olup olmayacağõ belirsizliğini korurken partinin Kurucu Genel Başkanõ Rahşan Ecevit de adayõnõ belir- ledi. Rahşan Ecevit’in önerisiyle Prof. Dr. Alemdar Yalçın da ku- rultayda genel başkanlõk yarõşõna katõlacak. Görevinden istifa eden Zeki Sezer’in da adaylõğõnõ açõk- lamasõ halinde kurultay, Masum Türker, Tayfun İçli, Serdar Sa- vaş ve Alemdar Yalçõn’õn da ka- tõlacağõ çekişmeli bir yarõşa sah- ne olacak. Alemdar Yalçõn, Bü- lent Ecevit’in sağlõğõnda bilim adamlarõndan oluşan kurulda ça- lõşmõştõ. Yakõn zamana kadar Tuncay Özkan’õn genel başkanõ olduğu Yeni Parti’de genel başkan vekilliğini yürüten Alemdar Yal- çõn’la adaylõk sürecini konuştuk. - DSP Genel Başkanlığı’na adaysınız. Bu yola niye çıktınız, sizin diğer aday ve siyasetçi- lerden farkınız nedir? Yalçın - Ülkemizi bekleyen en önemli sorunlarõn başõnda siya- setin temiz ve nitelikli yapõlmasõ gelmektedir. Demokratik bir ül- kenin en önemli sorunu bence budur. Hatta bazõ siyasi partiler- de ve geniş halk kitleleri arasõnda siyasetin kirliliğinin kanõksandõğõ görülmektedir. Bir toplumun sos- yal bakõmdan yaşlanmasõnõn temel göstergelerinden biri budur. Ni- telikli demokratik bir toplum için siyasetin temiz ve nitelikli bir bi- çimde yapõlmasõ gerekir. Yalnõzca benim değil ülkesinin nitelikli bir demokrasiye ulaşmasõnõ isteyen herkesin siyasete gelmesi ve ül- kemizin siyasi yaşamõnda ciddi bir kan değişiminin sağlanmasõ kaçõ- nõlmazdõr. -Parti dışından bir isim olarak görülüyorsunuz... Yalçın - DSP’nin dõşõndan bir aday değilim. 1997 yõlõndan iti- baren sayõn Bülent Ecevit’le ça- lõşmaya başladõm. Ona Anadolu Aleviliği konusunda danõşman- lõk yaptõm. Onun düşündüğü ve Anadolu Üniversitesi’ne de öner- Seçim başarõsõzlõğõ sonrasõnda Zeki Sezer’in istifasõyla boşalan DSP Genel Başkanlõğõ için Rahşan Ecevit, beklenen adayõnõ açõkladõ. Rahşan Ecevit’in teklifi ve onayõyla Prof. Dr. Alemdar Yalçõn da genel başkanlõk yarõşõna katõldõ. diği Anadolu’da ‘Hümanizmin Kaynakları Erenlerin İzinden’ belgeselini 14 ülkede İletişim Fa- kültesi Dekanõ olarak hazõrladõm. Başbakan Sayõn Bülent Ecevit tarafõndan desteklendi. - Tuncay Özkan’ın partisinde yakın zamana kadar genel baş- kan vekili idiniz. Bu kadar kısa sürede ne değişti de DSP Genel Başkanlığı’na adaylığınızı koy- dunuz? Yalçın - Türkiye’nin 22 Temmuz seçimlerinden sonra içine düştüğü durum karşõsõnda “Biz Kaç Kişi- yiz” sivil toplum platformuna kat- kõda bulunmayõ bir görev olarak gördüm. Tuncay Özkan’õn gözal- tõna alõnmasõndan sonra yine onun ricasõ üzerine 30 Mart 2009 tarihi- ne kadar ona vekâlet ederek des- teğimi sürdürdüm. - Sizi Rahşan Ecevit’in adayı mısınız? Yalçın - Geçen hafta sonu Rahşan Ecevit, DSP Genel Baş- kanlõğõ için fikrimi sordu. Yõl- lardõr DSP ile zaten iç içeydim. Ama böyle bir teklif beklemi- yordum. Hem şaşõrdõm hem de onur duydum. Düşünmek için süre istedim. Rahşan Ecevit il başkanlarõ ile bir toplantõ yapmõş ve bu toplantõda benim adõm öne çõkmõş. Bu toplantõda Rahşan Ecevit, gönlünden geçen ismin ben olduğunu açõklamõş. Daha sonra da il başkanlarõ ve Rahşan Ecevit’le birlikte görüştük. Ve DSP kurultayõnda adaylõğa karar verdim. - Sizce DSP’nin kısa vadede iktidar olma şansı nedir? Yalçın - Türkiye şu anda gelir dağõlõmõ, yoksulluk ve kültür dü- zeyi bakõmõndan sürekli geri git- mektedir. Bunun en önemli gös- tergesi cinayetlerin gittikçe vah- şete dönüşmesidir. Bu yüzden Demokratik Sol Parti iyi ellerde olduğu zaman mutlaka ülke gün- demini geçmişte olduğu gibi be- lirlemeye devam edecektir. - 18 Mayıs sabahı Genel Baş- kan olursanız ne değişecek? Yalçın - Eğer değerli delegele- rimiz beni uygun görürlerse sayõn Bülent Ecevit’in Türkiye sevda- sõyla geliştirdiği düşüncelerin tü- müne yenilerini ekleyerek daha ileriye götüreceğiz. Yõlmadan ve bõkmadan ev ev, köy köy, mezra mezra, gecekondu gecekondu do- laşarak aydõnõn halkõmõzla nasõl bütünleşeceğini herkese göstere- ceğiz. Hiçbir ayrõm gözetmeden demokratik sol hareketin bu ül- kenin tüm renklerini kucaklaya- cağõ, farklõlõklarõmõzla bütün ola- cağõmõz ve iktidara yürüyeceği- miz sağlam bir yapõ kuracağõz. MEHMET ALİ BAYAR ‘Kimseden tavsiye almadım’ Mehmet Ali Bayar, DP’nin hafta sonunda yapõlacak 5. olağanüstü kongresi öncesi sürpriz bir kararla adaylõğõnõ açõkladõ. AYŞE SAYIN ANKARA - DP’nin hafta sonun- da yapõlacak 5. olağanüstü kongre- si, iddialõ adaylarõn yarõşõna sahne olacak. Eski TBMM Başkanõ Hü- samettin Cindoruk, DP Genel Baş- kanõ Süleyman Soylu’dan sonra, sürpriz bir kararla adaylõğõnõ açõk- layan Mehmet Ali Bayar, bir dönem “prensi” olarak anõldõğõ 9. Cum- hurbaşkanõ Süleyman Demirel da- hil, hiç kimsenin “telkini, tavsiye- si ve desteğini” istemeden “tek başına” adaylõk kararõ aldõğõnõ söy- ledi. Genel Başkan Soylu’nun ola- ğanüstü kongre kararõ almasõnõ, ar- dõndan yeniden aday olmasõnõ “yan- lışı yanlışla örtme” olarak nitelen- diren Bayar, “Ben liderlik hevesiyle yola çıkmadım. Ama partinin bu zor gününde, partime borcumu ödemek için aday oldum” de- di. DP’nin cumar- tesi günü yapõla- cak olağanüstü kongresinde ge- nel başkanlõğa adaylõğõnõ koyan Bayar, Genel Başkan Süley- man Soylu’nun tavrõnõ eleştirdi. Bayar, Soylu’yu, istifa kararõnõ açõkladõğõ gün, ayrõlmamasõ için ikna etmeye çalõştõğõnõ, ancak başa- rõlõ olamadõğõnõ belirterek, “Partinin derlenme toparlanmaya ihtiyaç duyduğu bir dönemde paldır kül- dür kongreye gidilmesini doğru bulmadım” dedi. Kendisinin adaylõk kararõnõ “ta- mamen bağımsız, tek başına, kim- senin telkini, tavsiyesi olmadan” aldõğõnõ belirten Bayar, şunlarõ söy- ledi: “Benim verdiğim kararlardan eski kıdemli olanların rahatsız ol- duğunu da biliyorum. Netice iti- barıyla beni başkalarının kararları bağlamaz. Ben bu partide en me- şakkatli dönemde görev üstlenmiş bir insanım. O nedenle kararları- mı başkalarının kararlarına en- deksleyecek değilim. Bu partinin her üyesi en alttan en üste kadar gelebilmelidir. Parti içinde cesur adımlar atabilmelidir. Ben adayım ama arkamda telkin eden, güç odağı yok. Aslında herkese sürp- riz oldu. Benim yakınlarıma bile sürpriz oldu.” Cindoruk, merkez sağõ birleştirme iddiasõyla ‘makosenleri’ giydi ve adaylõğõnõ açõkladõ ‘Darbeci lafı bana tesir etmez’ ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) - DP’de genel baş- kanlõğa adaylõğõnõ açõklayan Hüsamettin Cindoruk, kendi- sine “darbeci” diyenlere, “Ben darbelere hep karşı çıktım, darbelerden zarar gördüm, hapislerde yattım. O nedenle darbeci lafı bana tesir etmez. Amacım, siyaseti eşyanın ta- biatına uygun hale getirmek” yanõtõnõ verdi. Cindoruk, Cumhuriyet’in sorularõnõ şöyle yanõtladõ: - 2007’deki olağanüstü kon- grede de DP genel başkanlı- ğına aday olacağınızı açıkla- dınız, ancak sonra vazgeçtiniz. Yeniden aktif siyasete dönme kararı almanızı ne sağladı? - Geçmişte de ben merkez an- lamõnda parti oluşturulmasõ ge- rektiğini söyledim. Çünkü oy- lar, partiler dağõldõ, birbirine benzer partiler kuruldu. Ama o zaman birleştirme teşebbüsü- müzü gerçekleştiremedik. Ama Sayõn Soylu adaylõktan vazge- çince bir boşluk olmasõn, bir bir- leşme olanağõ olabilir mi diye aday oldum. Çünkü benim de- neyimim ve konumum böyle bir birleşme için elverişli gibi gel- di. Sonra şartlar değişti, adaylar çõktõ. Ama ben bir kere karar verdim, kararõmõ kongreye su- nacağõm. İstediğim, demokratik bir sağ oluşum ortaya koymak. Çünkü bugün AKP hak ettiğin- den fazla oy alõyor. Aslõnda ra- dikal bir parti. Gömleğini çõ- karsa bile, Milli Görüş düşün- cesi ve söylemi geçerlidir. Sa- yõn Erbakan, “Milli Görüş gömleği çıksa bile o insanın te- nine işler” diyor. Dediğinde de haklõlõk payõ var, çünkü ben Sayõn Erbakan’õn 1972’de söy- lediklerine bakõyorum, Sayõn Erdoğan’la benzerlik var, hat- ta örtüşüyor. Milli Görüş ideo- lojisinin ismini değiştirebilir- siniz ama fikri değişmiyor. Onun için AKP’nin merkez- den oy almasõ bir sanal parti ni- teliği veriyor. Eşyanõn tabiatõ- na uygun hale getirmemiz ge- rekiyor siyaseti. Onun için en el- verişli alan Demokrat Parti’dir. Onunla ANAVATAN arasõn- daki birleşmeyi gerçekleştir- meye çalõşacağõm. Vatandaşõmõzõn ve parti ta- banõnda ivme çõkarõr ortaya. Kaldõ ki halka karşõ taahhüt edilmiş bir projedir. O da yet- mez belki, buna benzer siyasi kurumlar var, kuruluş aşama- sõnda olan teşebbüsler var. On- larõn hepsini bir araya getirme- ye çalõşacağõm. - Merkez sağda birleşme girişimleri bir türlü başarıya ulaşamadı. En son 22 Tem- muz seçimleri öncesinde ya- rım kalan bir girişim var. Siz adaylığınızı açıkladınız, bazı basın organlarında size karşı bir kampanya başladı. Sizce merkez sağın birleşmesini en- gelleyen güç ya da güçler mi var? - Memnuniyet duydum. Bana bu kadar önem verip saldõrdõk- larõ için de kendilerine teşekkür ediyorum. Söyledikleri şeylerin hiçbiri doğru değil. O nedenle ne halk inanõr, ne basõn inanõr, ne siyaset dünyasõ inanõr. Taraflõ yayõn yapmak Türk si- yasi hayatõnda bir gelenektir. Taraf olmalarõ da doğal. Ama bir süre sonra onlar da bizim sa- mimiyetimize inanõrlar, başka türlü yayõn yaparlar, kongre arifelerinde böyle hadiseler olur. Doğal karşõlõyorum. - Aydın Menderes, Erge- nekon’la ilgili açıklamalarınız ve savcıyı eleştirmeniz nede- niyle size çok sert tepki gös- terdi... Siz bunları nasıl de- ğerlendiriyorsunuz? - Bu tepkileri ciddiyetten uzak buluyorum. Bu iddialar bana bu- laşmaz, ulaşmaz da. Siyasi ha- yatõm açõk, ortadadõr. Ben bu fi- kirlerimi söylemeye devam ede- ceğim. Çünkü bir dava esastan ibaret değildir. Benim gibi dü- şünen insanlar esasa ilişkin hiç- bir şey söylemiyoruz. Ben yapõlan usul hatalarõnõ söylüyorum, insan hak ve öz- gürlüklerine saygõ istiyorum. Ben bunu vaktiyle Yassõada’da söyledim. Fikirlerimde hiçbir şey değişmedi. Benim için sa- nõklar fark etmez. Benim için yargõlama usulü önemlidir. Bir insanõn haksõz yere bir gün bi- le cezaevinde kalmasõnõ çok iyi anlamõş bir insanõm. Çünkü ben de çok cezaevinde yattõm. İn- sanlarõn haksõz yere cezaevlerine konulmasõ ürkütücüdür. Bunu çözmek görevi de yar- gõnõndõr. Buna meydan verme- mek de savcõnõn görevidir. Ben bunlarõ söyledim. Ben darbele- re karşõtõm, darbelerden zarar gördüm, cezaevine girdim. O nedenle darbeci lafõ bana tesir etmez. Ben özgürlükçü, demokrat, liberal bir adamõm. Herkes de bunu biliyor. - Süleyman Soylu da “Par- tiyi Ergenekoncular ele ge- çirdi, partinin yapısının de- ğiştirilmesine izin vermem” açıklamaları yaptı. Sonra da yeniden aday oldu. - Ben o Ergenekoncu sözü- nü üzerime almadõm. Herhal- de başka Ergenekoncular var, onu kastediyordur. Çünkü bir genel başkanõn, vaktiyle genel başkanlõk yapmõş bir büyüğü- ne karşõ bu çeşit söz söyleye- ceğini sanmõyorum. Üstelik partinin kurucusuyum. Bu par- tiyi Zincirbozan’da Sayõn De- mirel’le birlikte kurduk. Sanõ- yorum, o tarihte çocuk yaşta olan arkadaşõmõz, partinin ta- rihini çok iyi bilmiyor. Ben onu önemsemedim. DP’de genel başkanlõğa adaylõğõnõ açõklayan Hüsamettin Cindoruk, “Amacõm, siyaseti eşyanõn tabiatõna uygun hale getirmek” dedi. Darbelere hep karşı olduğunu söyleyen Cindoruk, Cumhuriyet’in sorularını yanıtladı. (NECATİ SAVAŞ) Alemdar Yalçın. Bayar iddialı. BASKI VE İŞKENCELER ATATÜRKÇÜLERİ YILDIRAMAZ AYDINLIK GÜNLER YAKIN “BALBAY ÇIKACAK YİNE YAZACAK” İSTANBUL CUMOK HAYKIRIYOR www.cumok.org HAYDİ İZMİR ! HAYDİ EGE! BAĞIMSIZ TÜRKİYE İÇİN CUMHURİYET BULUŞMASI Emperyalist işgale karşı Mustafa Kemal Atatürk önderliğinde ulusal başkaldırışımızın 90. yıldönümünde HUKUK DEVLETİMİZE, DEMOKRATİK LAİK CUMHURİYETİMİZE, ULUSAL BİRLİĞİMİZE VE KARDEŞLİĞİMİZE, BAĞIMSIZLIĞIMIZA VE AYDINLARIMIZA SAHİP ÇIKMAK İÇİN 17 MAYIS 12.00’DE ANKARA TANDOĞAN’DAYIZ NOT: Gidiş-dönüş için yer ayõrtmanõz rica olunur. Otobüsler Karşõyaka Anõt Önü’nden 22.00, Sabancõ Kültür Merkezi önünden 22.30’da kalkacaktõr. Rezervasyon için tel: 0 533 765 52 67 - 0 533 683 78 81 - 0 532 310 77 44 e-posta:[email protected] İZMİR CUMOK ÇAĞIRIYOR e-posta: izmircumok gmail.com Eczacõlar bugün eylemde YAŞANAN AKSAKLIK VE SIKINTILAR PROTESTO EDİLİYOR SİBEL BAHÇETEPE İstanbul’da son bir yõl içinde yaklaşõk 200 eczane kapandõ, çok sayõda eczanede iflasõn eşiğinde. 14 Mayõs Eczacõlar Günü’nü bu yõl da sõkõntõlarla karşõlayan ecza- cõlar, son aylarda özellikle ya- bancõ ilaç firmalarõnõn kendileri- ne yaptõğõ yüzde 7’lik ticari is- kontonun birçok üründen kaldõ- rõlmasõ ya da daha düşük iskonto- larla verilmeye başlanmasõnõ pro- testo amacõyla bugün İstanbul’da bir dizi eylem yapõyor. Eczacõlar, yerli üretim olan eşdeğer ilaçlarõn kullanõlmasõnõ teşvik eden “Ec- zacınıza güvenin, sağlıklı bir gelecek için, kamu yararı için eşdeğer ilacı seçin” afişleri ile vitrinlerini kapattõ. İstanbul Ec- zacõ Odasõ Başkanõ Semih Gün- gör, birçok eczanenin batma noktasõnda olduğunu, ağõr kredi ve faiz yükü altõnda ezildiğini vurguladõ. Yabancõ ilaç tekelle- rinin birtakõm uygulamalarõyla eczacõnõn çöküşüne neden oldu- ğuna dikkat çeken Güngör, ya- pacaklarõnõ şöyle sõraladõ: “İlaç alımlarını minimize edeceğiz, ilaç firmalarının kampanyala- rına katılmayacağız, yüzde 7 ticari iskontoları uygulamayan ilaç firmalarının ilaçlarının ye- rine kamunun desteklediği eş- değer ilaçları hastaya verece- ğiz. Ucuz olan eşdeğer ilaç sa- tarak kamunun ilaç giderini önemli ölçüde azalacak, hasta da daha az katkı payı ödeye- cek.” Çağdaş Eczacõlar Derneği Genel Başkanõ Rafet Şahin ise bilimsel eczacõlõğõn 170. yõlõnõ buruk kutladõğõnõ anõmsatarak “Bilimsel eczacılık ulaşması gereken bilimsel yerde ne ya- zık ki çok gerilerde. Mesleki formasyon hızla tüketiliyor” dedi. Meslek yasalarõ ile ilgili de sorunlarõn olduğunu belirten Şa- hin, büyük sermayenin eczacõlõ- ğõ kendilerine göre biçimlendir- mek istedikleri kaydetti.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle