21 Mayıs 2024 Salı English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 14 MAYIS 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Tik Tak, Zikzak... Ses uyumu bizi yanıltmasın, birincisi zamanın önle- nemeyen ileriye doğru akışının, diğeri yerinde sayma- yı simgelese de; konusu her neyse geriye sürüklenişi ka- çınılmaz kılan, toplumsal bedeli, zararları çok ağır adımların sesleri.. İsterseniz konuyu hiç açmayalım; kim haklı, kim hak- sız, nereye kadar haklı.. tartışmaları çok karmaşık çünkü. Ama Azerbeycan milletvekilleri Türkiye’ye gelip, Türkiye’nin değişen Ermeni dış politikasını eleştirmeye kalkıştıklarından Başbakan Erdoğan’ın kızgın yanıtının üzerinden çok geçmedi. Dün aynı milletvekillerinin önünde Azerbeycan Meclisi’ndeki konuşmasını dinler- ken dış politikamızın çizgisi, tutarlılığı üzerinden kula- ğımda “zikzak, zikzak..” sesleri vardı. AB ortaklık görüşmelerinin başlatılması pazarlık sü- recinde, “Türkiye’nin, Başbakan Erdoğan ve ekibinin za- ferini ilan etmiş” yere göğe koyamamış yazarlarımızın bugünlerdeki yorumlarını dikkatle izliyorum; zikzak.. ses- lerini bile duyamıyorum. Onlar AB merkez ülkelerinin iki kilit lideri Sarkozy ve Merkel’in, Türkiye’nin asla AB üye- si olmaması gerektiği yolundaki söylemlerini yeniden gündeme sokmuş olmalarını yok saymayı yeğliyorlar. Bi- ri Türkiye’nin Küçük Asya’da olduğunu yeni keşfetmiş gibi AB’de yerinin olamayacağının altını çizerken, diğeri bir an önce imtiyazlı ortaklığı kabul etmesinde yarar ol- duğu uyarısını yapıyor.. AB görüşmeleri sürecinin takvimini başlatabilme adına ödün üstüne ödün vermiş Gül-Erdoğan ikilisi, dış- işlerinden, “Siyasi liderlikler geçicidir, Türkiye’nin üye- lik ilişkileri, görüşmeleri masada yürüyor, sürüyor..” de- meye gelen sesler çıkarılmaya çalışılsa da pek duyulur, anlaşılır çıkmıyor. AB’yi istemezük sesleri, bizi daha bir sarsacak, sallayacak, “AB üyelik rüyasından uyanın” an- lamına gelen başka haberlerle besleniyor.. Türkiye için çok iyi bir şeymiş gibi pazarlanması süren imtiyazlı ortaklık önerisi Rusya’ya da yapılıyor. AB’nin uzun yıl- lar baş karşıt gücü, sonrasında petrol-doğalgaz ba- ğımlılığı yüzünden kopamaz bağları oluşan Rusya ile Tür- kiye, AB ilişkilerinde şimdilik aynı uzaklığa oturtulmuş oluyorlar. Yapılmış en son kamuoyu yoklamalarında Tür- kiye’yi AB içinde görmek istemeyenlerde önemli artış- lar çıkmış. Seçimler yaklaşırken siyasi liderler bu sonuçları yok sayamazlardı. Gündemde değilken, üyelik görüş- meleri nerede ise rafa kalkmışken bile, Türkiye’nin üye- lik düşü kurmaması yolundaki siyasi çıkışları, oy kay- gısındanmış. Malum son ekonomik kriz AB ülkelerini çok fena vurdu. Türkler çok daha acımasız “ötekiler” oldu.. AKP’nin AB siyasilerince çıkarları adına pek desteklenmiş ılımlı İslamcı siyasetinin katkıları cabası, şimdi dışlama, ötekileştirme gerekçesi.. Hani Türkiye’yi AB’ye taşıyacak AKP iktidarı güçlü tez- lerine, programlarına ne oldu? Bir zamanlar demokra- tikliklerini (!) bu yoldan ortaya koyan, pazarlayan 2. Cum- huriyetçiler, Sorozcular çuvallanmış, ülkemize bedelleri çok ağır bu projenin adını bile ağızlarına almadan, ABD, Obama kimliği, yeni Ortadoğu, dünya projeleri üzerin- den yeni gündemlerle karşımıza çıkıyorlar. Şimdilerde en az AB düşü kadar, bizim için ondan çok daha ya- şamsal bir düş, Kürt sorunu üzerinden PKK terör bağ- lantılı çatışmaların sona ermesi, barışın gelmesi for- müllerini sabahtan akşama tartışıp durmaktayız. Gelin görün ki, ben kendi adıma sorunu gündemimize taşıyan, olumlu gelişmelerin müjdesini de veren Cum- hurbaşkanı Gül’ün açılımından bir şeyler anlamış, ipu- cu çıkarmış değilim; besbelli durum vaziyete göre Er- doğan hükümetinin kaçış yapabilmesine olanak sağ- layacak, her yöne çekilebilecek sınırları çizilmemiş çerçeve.. ABD, Irak işgali, Bush iktidarı süreci ile, bugünkü Oba- ma iktidarı koşulları farklı; kanlı petrolün önlenemez yük- selişi yıllarında “tezkerede bizi satmış Türkiye’nin öde- yecekleri var” söylemi rafa kalkmış, Türkiye’den beklenen yeni roller olacak; ABD, Ortadoğu petrolünün kendi ül- kesine ekonomik, askeri maliyetlerini asgariye indirmenin yollarını bulmayı, dış siyasetinin eksenine oturtmuş. Or- tadoğu, Asya’daki bütün sorunlar, kanlı sıcak çatışma bölgeleri, konuları için, ilgili ülkelere “elinizi siz de taşın altına sokun” diyor.. ABD’nin kendi krizi, sıkışıklığı içinde de olsa aslında bunu deme noktasına gelmiş olması iyi bir şey. Ger- çekten tarafları tarafsız bir baskı gücü ile çözüme yö- neltiyor olsa.. Yani gerçekten “Ermenistan’a işgalci po- litikalardan vazgeçin, komşularınızla uzlaşın, kalıcı an- laşmalar yapın” diyebilse. ABD siyaseti üzerindeki Er- meni lobisinin baskılarından sıyrılınabilse.. Azerbeycan- Ermenistan-Türkiye.. özgürce, kendi çıkar dengeleri için- de barışçı çözüm yollarını üretebilseler.. Ya da Orta- doğu’da “Büyük Kürdistan projesi” ile oynama oyunu sahneden kalkmış olsa. Daha bir insancıl ölçekte PKK de dahil terör örgütlerinin tümü ile çıkar ilişkileri, el al- tından suçun desteklenmesi icraatları terk edilse.. Ül- kemizin bütünlüğü içinde, ülkemizin Kürt sorununu çöz- meye yönelik projeleri üretmek bizim sorumluluğumuz, boynumuzun borcu değil mi? [email protected] Gelir gider farkõ ocak-nisan döneminde yüzde 268 artarak 5.4 milyar TL’den 20.7 milyar TL’ye çõktõ Bütçede 4 ayda 4 kat açõk ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Bütçe açõğõ ocak-nisan döneminde yüzde 268 arta- rak 5 milyar 449 milyon TL’den 20 milyar 73 milyon TL’ye çõktõ. Yõl sonu bütçe açõğõ ön- ce 10 milyar TL seviyesinde belirlenmiş, da- ha sonra 48.3 milyar TL seviyesine revize edil- mişti. Bu durumda 4 aylõk açõk, yõl sonunda apar topar yapõlan bütçedeki bir yõllõk açõk he- defini 2 kat aşarken revizyondan sonra sapta- nan yõllõk hedefi de şimdiden yarõladõ. Maliye Bakanlõğõ nisan ayõ ile ocak-nisan dö- nemi bütçe uygulama sonuçlarõnõ açõkladõ. Bu- na göre ocak-nisan döneminde ise bütçe har- camalarõ 87 milyar 435 milyon lira, bütçe ge- lirleri 67 milyar 361 milyon lira olarak ger- çekleşti. Faiz dõşõ fazla ise yüzde 91.5 azala- rak 1 milyar 55 milyon liraya indi. Nisan ayõn- da bütçe açõğõnda iyileşiyormuş izlenimini ve- ren yüzde 12 azalma ise 3G’nin gelirinden kaynaklandõ. İlk 4 ay için bazõ bütçe harcama ve gelir ka- lemlerindeki gelişmeler şöyle: Seçim yatırımı etkili: KİT görev zararlarõ 1 milyar 602 milyon lira olurken TMO’ya 1 milyar 269 milyon lira transfer yapõldõ. 2 mil- yar 731 milyon lira da tarõmsal destekleme öde- mesi yapõldõ. Sosyal güvenlik kanayan yara: Sosyal gü- venliğe de sağlõk, emeklilik ve sosyal yardõm giderleri için geçen yõla göre yüzde 42.5 ar- tõşla 17 milyar 775 milyon lira aktarõldõ. Bu artõşta, prim gelirleri tahsilatõndaki yavaşla- ma ile sosyal güvenlik primi işveren hissesi- nin 5 puanlõk bölümünün Hazine’ce ödenmesi etkili oldu. İthalat vergisi azaldı: En büyük düşüş yüz- de 32 ile ithalde alõnan KDV’de yaşandõ. Bu- nu yüzde 15 ile kurumlar vergisi, yüzde 10.5 ile harçlar, yüzde 3.4 ile de ÖTV gelirleri iz- ledi. Buna karşõlõk gelir vergisi tahsilatõnda yüz- de 8.9, banka ve sigorta muameleleri vergisi tahsilatõnda yüzde 22.4, dahilde alõnan KDV’de yüzde 12.1, damga vergisinde yüzde 6.7 ora- nõnda artõş kaydedildi. Bütçe gelirleri geçen yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 4 arttõ. Buna karşõlõk vergi gelirlerinde yüzde 4.1’lik bir azalma meydana geldi. Vergi gelirleri 50 milyar 958 milyon lira oldu. Vergi düştü, gelir arttıOcak-nisan döneminde bütçe harcamalarõ 87 milyar 435 milyon lira, bütçe gelirleri 67 milyar 361 milyon lira olarak gerçekleşti. Dört ayda faiz giderleri geçen yõla göre yüzde 17.9 artarak 21.2 milyar liraya çõktõ. 4 aylık sonuçlar kötü Bütçe açõğõ nisan ayõnda yüzde 12 azalõşla 947 milyon TL olarak gerçekleşti. Açõğõn azalmasõnda 3G ihalesi nedeniyle devletin nisan ayõnõn son günlerinde Hazine kasasõna giren 2.1 milyar lira etkili oldu. Nisanı 3G kurtardı Nabucco’da müzakerelere devam Ekonomi Servisi - BOTAŞ Genel Müdür Yardõmcõsõ Şakir Arıkan, Na- bucco projesine dönük müzakerelerin devam ettiğini, müzakerelerin sonuç- landõğõ anda hükümetler arasõ anlaş- mayõ her an imzalayabileceklerini be- lirterek, “Tarih konusunda kendimizi bağlamıyoruz” dedi. Arõkan, projede mühendislik ve genel danõşmanlõk çalõşmalarõnõn 2008’in ba- şõndan itibaren başladõğõnõ ve devam et- tiğini kaydederek, Türkiye’nin taleple- rini değerlendirmenin diğer ülkelere haksõzlõk olacağõnõ, masada 5 ülke da- ha bulunduğunu ve her ülkenin kendi- ne göre talepleri olduğunu ifade etti. Yunanistan ve Rusya anlaştı Rusya’nõn Nabucco’ya alternatif olarak geliştirdiği Güney Akõm pro- jesine Yunanistan’dan da destek geldi. Yunanistan, Rus gazõnõ Av- rupa’ya taşõyacak olan Güney Akõm projesini genişleteceğini açõkladõ. Yunanistan Kalkõnma Bakanõ Kos- tis Hatzidakis, proje ile ilgili an- laşmanõn gelecek hafta sonuna doğ- ru imzalanacağõnõ belirtti. Buğday fiyatı düşüyor Ernst&Young’a göre kriz zararõ şirketlerin 5 yõlõnõ götürürken hükümet ağõr kaldõ Vergisel önlemlerde gecikildi Tayland’ın ardından Fransa da yoksullara harcama çeki dağıtmaya hazırla- nıyor. Fransa Çalışma Bakanı Brice Hortefeux ve istihdamdan sorumlu Dev- let Bakanı Laurent Wauquiez’in tanıttığı 200 Avro tutarındaki çekler yoksullar, bakıma ve yardıma muhtaç yaşlılar ile engelli çocukları olan ailelere dağıtılacak. Ekonomi Servisi - Uluslarara- sõ kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’de belediyele- rin ciddi ekonomik yavaşlama ve daralan finansman imkânlarõndan kaynaklanan derin sorunlarla kar- şõ karşõya olduğunu belirtti. Kuru- luş, konu ile ilgili dün yayõmladõ- ğõ raporda küresel kriz ve ülkede- ki ekonomik koşullardaki bozulma sonrasõnda toplanan vergi gelirle- rindeki düşüşün, belediye bütçe- lerini doğrudan etkilediği vurgu- landõ. Belediyelerin şoklarõ sin- dirme kapasitelerinin sõnõrlõ oldu- ğu belirtilen raporda şöyle denildi: “Bütçelerinde oluşacak baskıdan dolayı yakın gelecekte beledi- yelerin mali disipline uymaları ve harcama esnekliklerinin etkisi- ni ayarlamaları gerekebilir.” “Türk Belediyeleri Zorlu Bir Ortamla Karşı Karşıya” başlõk- lõ raporda, gelirlerinin büyük bir kõsmõnõn öncelikle KDV, kurum- sal ve kişisel gelir vergileri gibi ulu- sal olarak paylaştõrõlan vergilerden oluşmasõ nedeniyle belediye büt- çelerinin “Türkiye’yi özellikle gelir açısından vuran ekonomik daralmadan etkilenmesini” bek- lediği belirtildi. Raporda, sorumluluklarõ kamu güvenliği, su, temizlik, çöp ve ka- nalizasyon sistemi, ulaşõm, trafik, altyapõ geliştirme, imar ve top- lumsal yardõm gibi temel kamu hiz- metlerinin sağlanmasõ ve koordi- nasyonuyla ilişkili olan Türk be- lediyeleri için bu küresel ekonomik gerilemenin harcama baskõsõna da yol açabileceğine dikkat çekildi. FRANSA’DAN YOKSULLARA 200 AVRO Moody’s: Böyle giderse belediyeler çöp bile toplayamaz hale gelebilir Krize karşõ önlem alan 24 ülkenin büyük çoğunluğu vergi uygulamalarõnda değişiklik yaparken Türkiye’de ödemeyi kolaylaştõrõcõ çözümler bekleniyor. Ekonomi Servisi - Denetim ve da- nõşmanlõk şirketi Ernst&Young’õn (E&Y) “Vergisel Teşviklerin Eko- nomiyi Canlandırmadaki Etkisi” başlõklõ raporunda, krize karşõ ekono- mik önlem alan 24 ülke içinde Türki- ye’nin iş dünyasõnõn sorunlarõnõ çöze- bilecek vergisel önlemler almakta bü- yük ölçüde geciktiği öne sürüldü. Ra- porda, Türkiye’de şirketlerin geçmiş yõl zararlarõnõn ileriki yõllara taşõnabil- mesi ya da cari yõl zararlarõnõn geçmiş yõl kârlarõndan mahsubunu kolaylaş- tõran düzenlemelerin acilen hayata ge- çirilmesi önerildi. Rapora göre Türkiye’de;  Krizin etkilerini azaltmak ama- cõyla amortisman uygulamasõnda bir değişiklik yapõlmadõ.  Yatõrõm indiriminin sona erdiril- mesi de olumsuz bir adõm oldu.  Mart 2009’da yapõlan KDV ve ÖTV indirimlerinde geç kalõndõ. Buna karşõlõk diğer ülkelerde şu ön- lemler alõndõ:  24 ülkeden aralarõnda ABD, İn- giltere, Rusya ve Japonya’nõn da bu- lunduğu 11’inde, yatõrõmlarda amor- tisman sürelerini kõsaltmaya yönelik uygulamalar hayata geçirildi. Güney Kore ve Tayvan geçmiş yõl zararlarõndan mahsup süresini 5 yõldan 10’a, İngiltere bir yõldan 3’e çõkardõ.  İngiltere’de genel KDV oranõ yüzde 17.5’ten yüzde 15’e indi.  Fransa restoranlarda KDV’yi yüzde 19.6’dan 5.5’e indirdi.  Bundan sonra da 2009’un sonla- rõ ve 2010 içerisinde global ekonomi- nin durgunluktan çõkacağõ tahminleri göz önüne alõndõğõnda, hükümetler vergi gelirlerini arttõrmak için bazõ politika değişikliklerine gidebilecek. YUSUF BAŞTUĞ ADANA - Çukurova’da yüksek rekolte beklentisiyle sevinmeye baş- layan çiftçi, bu kez de buğday pi- yasasõndaki fiyatlarõn düşmesiyle tedirginlik yaşamaya başladõ. İlgili kurumlarõn, maliyet fiyatõnõ 55 ku- ruş olarak hesapladõğõ buğdayõn 45 kuruşa satõlmasõ üretici örgütlerinin de tepkisine yol açtõ. Mevsim koşullarõnõn iyi gitmesi dolayõsõyla bu yõl yüksek rekoltenin beklendiği bölgede hasada bir haf- ta kala buğday taban fiyatõnõn 60 ku- ruştan az olmamasõ istendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle