16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 4 NİSAN 2009 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Yanıtlaması Güç(!) Bir Demokrasi Sorusu Karakolda biten şaibeli Ankara Belediye Başkanlı- ğı seçimlerinden sonra Danıştay, Melih Gökçek hak- kında ön inceleme yapılmasına karar verdi. Doğalgaz sayaçlarının pahalıya satılmasıyla ilgili ola- rak hakkında suç duyurusunda bulunulmuş olan Me- lih Gökçek ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığı’nın soruş- turma izni vermemesi üzerine Danıştay, Bakanlığa “Mü- fettiş görevlendirerek ön inceleme yap” uyarısında bu- lundu. Bilindiği gibi, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı bir yıl kadar önce, başkentin Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek hakkında, Ankaralılara fahiş fiyatla do- ğalgaz sayacı satmak, imar değişikliğinde usulsüzlük, Ankara Büyükşehir Belediyesi’ni zarara uğratmak, ya- lan beyanda bulunup malvarlığını saklamak gibi it- hamları da kapsayacak şekilde soruşturma açılması için İçişleri Bakanlığı’na başvurmuş, ama Bakanlık izin vermemişti. Şimdi Danıştay, Bakanlığın müfettiş ata- yarak soruşturma yapmasına karar verdi. Bakanlık mü- fettiş atadıktan sonra yine soruşturma izni vermezse, ki vermeyeceğine emin olabilirsiniz, Danıştay’a yeni- den başvuru yapılarak yargılama yolunun yine de açıl- ması mümkün. Yani eninde sonunda Gökçek’e yargı yolu görüne- cek gibi duruyor. Burada nazik bir demokrasi sorunuyla karşı karşı- yayız. Gökçek’e soruşturma yolunu açan karar, ken- disinin, yapılan tahkikat aksi sonuç vermediği takdir- de, sandıktan çıktığını varsaydığımız bir seçimin he- men ertesine rastlamaktadır. Gökçek hakkındaki kovuşturmanın yapılması ve bu- nun mahkûmiyet ile sonuçlanması halinde bir yargı ka- rarı ile milli iradenin çelişmesi durumuyla karşı karşı- ya kalmayacak mıyız? Kimi aklıevvellerin deyimiyle “atanmış” yargıçlar, se- çilmiş belediye başkanını kanuna aykırı fiilinden mah- kûm ederek, makamından da edebilirler mi? Böyle bir yargı kararı milli iradeyi hiçe saymak an- lamını taşımaz mı? Biliyorum, şimdi hukukçular, “Böyle saçma sapan bir soru olabilir mi? Bir seçim, kanuna aykırı bir fiilin bu yö- nünü, suç niteliğini ortadan kaldırabilir mi? Bu ne ca- hil ve aptal bir demokrasi görüşü” diyebilirler. Haklıdırlar. Ben de yukarıdaki soruyu kimi saçma sapan müla- hazaların uluorta ileri sürüldüğü Türkiye’de yaşadığım için, gündeme getirmek zorunda kaldım. “Zorunda kaldım” diyorum, çünkü geçenlerde, ün- lü bir hanım gazeteci yazarımız, 29 Mart seçimleri so- nuçlarının Ergenekon davasının ne kadar yerinde olup olmayacağını belirleyeceğini söylüyordu. Demokrasi cehaletinin bu kadarı karşısında, dilim tu- tuldu. Danıştay’ın Gökçek ile ilgili kararı, dikkatleri o nok- taya çekerken, AKP iktidarının bir yalanını ortaya çı- kardı. Dokunulmazlıkların kaldırılmasını isteyenlere “Evet ama yalnız milletvekillerininki değil, herkesinki kalk- malı” diyen AKP doğru söylemiyor. Çünkü kamu gö- revlileri ile devlet memurlarını, soruşturma izni ver- meyerek, dokunulmazlık kalkanı arkasına gizleyen biz- zat AKP iktidarının kendisidir. Danıştay’ın Gökçek hakkındaki soruşturmanın so- nuna kadar götürülmesinin yolunu açması ve bu ta- rik ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nın mah- kûm olması halinde, şu feryadın AKP canibinde ayyuka çıkacağından kuşkunuz olmasın: - Vaaay siiiz ha, Milli iradeye karşı haaa! “seçilmiş- ler” “atanmışları” haa... Bu feryatların kıymeti harbiyesi olmayacaktır. Her de- mokraside, suç işleyenler milli iradenin temsilcileri de olsalar, kovuşturulup mahkûm edilirler. Milli irade, se- çim yoluyla, kanunen suç sayılanı o kapsamdan çı- karamaz. Bu tür çıkışlar, yalnızca, milli iradeyi yanlış yorumlayarak, onu demokrasinin dayanağı olmaktan çıkarıp, engeli, kösteği haline sokar hepsi bu. Bu tür anakronik demokrasilere de, “ahmak de- mokrasisi” ile eşanlamlı olarak, “milli irade malulü de- mokrasi” derler ki, burada suç milli iradede değil, onu yanlış yorumlayan ahmaklardadır. [email protected] ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danõş- tay kararõyla İçişleri Bakanlõğõ’nca görevlen- dirilen müfettişler, Ankara Anakent Belediye Başkanõ Melih Gökçek’in şehirlerarasõ otobüs terminalinden (AŞTİ) 7 yõl boyunca hiç kira al- mamasõnõ da mercek altõna alacaklar. Sayõştay denetçileri, Anakent Belediyesi’nde yaptõkla- rõ denetimlerde, Gökçek’in 1999 yõlõndan baş- layarak 2006 yõlõna kadar terminal komplek- sinden hiç kira almayarak, kamuyu 37 milyon 734 bin TL zarara uğrattõğõnõ saptamõşlardõ. Bakanlık soruşturmaya gerek görmemişti Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, Melih Gökçek hakkõnda yapõlan şikâyetlerle ilgili ola- rak İçişleri Bakanlõğõ’na inceleme isteminde bu- lunmuştu. Bakanlõk ise “incelemeye gerek ol- madığı” kararõyla bu istemi reddetmişti. An- cak, Danõştay’õn müfettiş görevlendirilmesi ge- rektiği kararõyla Gökçek için yeni bir süreç baş- ladõ. Danõştay’õn kararõ uyarõnca zorunlu ola- rak, İçişleri Bakanlõğõ Mülkiye Müfettişlerini görevlendirdi. Müfettişlerin Gökçek hakkõnda yapacağõ incelemede, belediyenin An- kara Şehirlerarasõ Otobüs Terminali kompleksinden 7 yõldõr hiç kira alma- masõ da yer alõyor. Cumhuriyet 7 Ocak’ta “Gökçek Hediyesi, Bedava Terminal” başlõğõyla bu konuyu du- yurmuştu. Sayõştay denetçileri, mülki- yeti Ankara Anakent Belediyesi’ne ait olan AŞTİ’nin 28 Ocak 2000 tarihinde kiraya verilmesini incelediler. Şehir- lerarasõ otobüs terminali işletmesi kom- pleksinin 2006 yõlõ da dahil olmak üze- re “7 yıllık kirasının hiç alınmadığı” belirlendi. Yapõlan denetimlerde bor- cunu zamanõnda ödemeyen şirket hak- kõnda belediye tarafõndan tahliye dava- sõ açõlmadõğõ da anlaşõldõ. GÖKÇEK’E TERMİNAL İNCELEMESİ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - 29 Mart yerel seçimlerinin sonuçlanmasõnõn hemen ar- dõndan İçişleri Bakanlõğõ’nõn Ankara Anakent Be- lediye Başkanõ Melih Gökçek hakkõnda 5 ayrõ suçlamayla ilgili olarak inceleme başlat- masõ, Gökçek’in seçim döneminde kol- landõğõ yorumlarõnõ beraberinde getirdi. İçişleri Bakanlõğõ’nõn önceki gün Ana- kent Belediye Başkanõ Gökçek hakkõnda “fahiş fiyatla doğalgaz sayacı satılma- sı”, “imar değişikliğinde usulsüzlük”, “belediyeyi zarara uğratmak”, “yalan beyanda bulunmak” ve “malvarlığını açıklamamak” suçlarõ olmak üzere 5 farklõ suçlamadan başlattõğõ inceleme- nin zamanlamasõ muhalefet partisi tem- silcilerinin tepkisini çekti. CHP Ankara Milletvekili Tekin Bingöl, incelemenin çok geç kalõnmõş bir uygulama olduğunu belirterek “Aslında değil aylar, yıllar ön- cesinden bir şekilde çok ciddi teftişle- rin, araştırmaların, soruşturmaların yapılması gerekiyordu. Ama iktidar partisi son derece yanlış davrandı” dedi. AKP iktidarõnõn bütün usulsüzlüklere karşõn Gökçek’i bir koruma zõrhõna büründürdüğüne dikkat çeken Bingöl, AKP’nin Gökçek’i se- çimlerde Ankara’yõ kaybetmemek adõna koru- yup kolladõğõnõ kaydetti. CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ ve Ankara Mil- letvekili Yılmaz Ateş de, 15 yõldõr Gökçek hak- kõndaki iddialarõ hem soru önergeleri hem de Meclis araştõrma istemiyle parlamento ve ka- muoyunun gündemine taşõdõğõnõ kaydetti. MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da İç- işleri Bakanõ Beşir Atalay ve hükümetin, bu ko- nudaki bütün soruşturmalara izin verileceğini açõkça beyan etmesini beklediklerini belirtti. Ata- lay ise Gökçek ile soruşturma konusunun yan- lõş anlaşõldõğõnõ belirterek Danõştay’õn kararõ- nõn ardõndan müfettiş görevlendirildiğini söy- ledi. ‘SORUŞTURMA GEÇ BAŞLATILDI’ İstanbul Haber Ser- visi - DİSK, 1 Mayõs İş- çi Bayramõ’nõ bu yõl Tak- sim’de kutlayacaklarõna dikkat çekerek, “Emek- çilerin krize karşı ya- nıtlarını ve taleplerini 1 Mayıs’ta Taksim Mey- danı’nda vereceğini” vurguladõ. DİSK Başkanlar Ku- rulu 1 Nisan’da yaptõğõ toplantõsõnda ekonomik gelişmelerin emekçilere etkisini, yerel seçim so- nuçlarõnõ ve yaklaşan 1 Mayõs İşçi Bayramõ’nõ değerlendirdi. Toplantõ sonrasõnda bir bildirge yayõmlanarak alõnan ka- rarlar açõklandõ. Bildir- gede, yerel seçimin orta- ya koyduğu sonuçlarõn, “sadaka toplumu ya- ratmaya çalışan politi- kalara uyarı” olduğu vurgulanarak, “tek par- ti-tek lider” isteğine, yoksulluğa ve yolsuzluk- lara karşõ duruş sergilen- diği belirtildi. Ekonomik kriz ve 1 Mayõs’a ilişkin olarak ise özetle şu ka- rarlar alõndõ: “Ekonomik kriz her geçen gün derinleşiyor ve toplumsal bir soruna dönüşüyor. Hükümetin sermayenin çıkarları doğrultusunda ve işçi sınıfı açısından hiçbir karşılığı olmayan ön- lem olarak hazırladığı ‘5 ayrõ ekonomik pa- ket’in krize çare olma- dığı da ortadadır. IMF isteklerinin yerel seçim sonrasına ertelenmiş ol- ması ise önümüzdeki dönemde krizin ağırla- şarak yayılacağının ka- nıtıdır. 1 Mayıs her za- manki tarihsel önemi- nin yanında ayrıca için- de bulunduğumuz ko- şullarda her zaman- kinden daha farklı ola- rak özel bir anlam ka- zanmıştır. Bu nedenle DİSK, merkezi olarak 2009 1 Mayıs’nda emek ve meslek örgütleri, si- yasi partiler, kitle ör- gütleri ve emek dostla- rıyla birlikte Taksim’de olma kararlılığındadır. Emekçiler krize karşı yanıtlarını ve taleple- rini 1 Mayıs’ta Taksim Meydanı’nda verecek!” DİSK’İN 1 MAYIS KUTLAMASI ‘Emekçinin krize yanõtõ Taksim’de’
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle