Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
DÜNYADA BUGÜN
ALİ SİRMEN
Evet, Cumhuriyet
Mitingleri Yeniden...
Elinizde tuttuğunuz, adını Mustafa Kemal’in
koyduğu gazetenin varlık nedeni Cumhuriyeti
koruyup kollamak.
Korunması ve kollanması gereken yalnız bizim
Cumhuriyetimiz, bizim demokrasimiz değil.
Bütün demokrasilerin korunmaya gereksinimi
var.
Cumhuriyeti cumhur korur.
Türkiye’de Cumhuriyet ne zaman tehlikeye
düşse, onu koruyacak refleks hemen harekete ge-
çiyor.
Bu gerçeği kimileri Cumhuriyet karşıtı hareket-
leri askeri darbe ile geriletmek olarak algılıyorlar-
sa da, bu düşünce gerçeği yansıtmıyor.
Çünkü son irdelemede darbeler, Cumhuriyeti ko-
ruma amacına yönelik bile olsa zarar veriyorlar.
Ayrıca Cumhuriyetler yalnızca dış tehlikelere kar-
şı silahla korunurlar, iç tehditlere karşı değil.
Cumhuriyet ve demokrasinin gerçek koruyucusu
cumhurun demokratik, sivil, laik bilincidir; onun
yaygınlığı ve yoğunluğuyla düz orantılıdır cum-
huriyet ve demokrasinin gücüdür.
2007 baharında, bu sivil, laik, demokratik bilinç
alanlara yansıdı; milyonu aşkın kişi Ankara, İs-
tanbul, İzmir’de alanları doldurup taşırdı.
Gerçekleştiği anda büyük yankı yapan Cum-
huriyet mitinglerinin, birkaç ay sonraki seçimler-
de sandığa yansımaması, onların önemlerinin
yeterince anlaşılamamaları, gereğince değerlen-
dirilememeleri sonucunu doğurdu.
Cumhuriyet mitinglerinin 2007 seçimlerinde
sandığa yansıyamamalarının nedenlerini başka bir
yazıda irdeleyeceğim.
Ama 2009 koşullarının 2007’den daha değişik
olduğunu da belirtmek gerek.
Yine 2009’da Cumhuriyetin, tıpkı 2007’de olduğu
gibi bu kez başka kılıkta bir tehdit ile karşı karşı-
ya olduğunu da vurgulamalıyız.
Şimdi ADD yönetiminin 17 Mayıs’ta, Anka-
ra’da yeni bir Cumhuriyet mitingi hazırlığı içinde
olduğu haberini alıyoruz.
Kuşkusuz, şeriata da, darbeye de karşı olan si-
vil demokratik bilincin bir kez daha tezahür etmesi
ve yasalar çerçevesinde kendini somut bir biçimde
göstermesi yararlıdır.
Bu mitinglerin düzenlenmesi, bugün dünden de
daha zordur. Çünkü o mitingleri düzenleyen ka-
naat önderlerinin çoğu, belki de salt bu nitelikle-
ri açısından içeri alınmışlardır.
Yaratılan korku imparatorluğunun katılımı azal-
tacağı görüşü ise ne kadar doğrudur bilinmez.
Çünkü ÇYDD’ye yönelik saldırılardan sonra bu ku-
ruma artan ilgi ve destek, o hesapların doğru ol-
madığını göstermiştir.
Bu bakımdan mitinglerin organizasyonu ve ka-
tılım yoğunluğu önündeki engellerin aşılmaz ol-
madığını belirtmek gerek.
Ancak, bu mitinglerin yeniden düzenlenmesinin
yararından söz ederken, bunların iki yıl öncesinin
“tıpkısının aynısı” tekrarı olmasını kastetmiyo-
rum.
Kuşkusuz demokrasiyi zedeleyen ve ilke bazında
karşı olduğumuz davranışlara tavrımızı koymamız
gerekir.
Ancak unutmamalıyız ki, şu anda demokrasi ve
Cumhuriyetimizi tehdit eden etkenlerden biri de,
toplumun bilerek içine itildiği bölünmüşlüktür.
Cumhuriyet mitinglerinde, büyük tehlike olan bu
bölünmüşlüğü, parçalanmışlığı teşvik edip arttı-
racak her türlü slogan, söz ve davranıştan kaçı-
narak, kimseyi dışlamadan, herkesi, korunması
amaçlanmış hukuk devletinin çevresinde birleş-
meye çağıracak sivil demokratik laik bilincin,
Cumhuriyetin karşıtlarının önünde etkin bir zinde
güç oluşturacağı kesindir.
Bu güç, ayrılıklarımızı değil, birleşip bütünleşti-
ğimiz demokratik ilkeleri vurgulayarak arttırılabi-
lecektir.
Çağrı, demokratik, laik Cumhuriyet çevresinde
kimseyi dışlamayan, mümkün olan en geniş bir-
lik çağrısı olmalıdır.
[email protected]
Anayasa Mahkemesi Başkanõ Haşim Kõlõç, denetlenmeyen siyasi iktidarõn yaratacağõ tehlikelere dikkat çekti
‘İktidar sõnõrlandõrõlmalõdõr’ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Anayasa Mahkemesi Başkanõ Haşim
Kılıç, sõnõrlandõrõlmayan iktidarõn hak
ve özgürlükler için ciddi tehlike teş-
kil ettiğine işaret ederek, “Demok-
rasilerde elbette egemenlik halka ait
olmakla birlikte egemenliği kulla-
nan siyasi çoğunluğun otoritesi de sı-
nırsız değildir” dedi. Kõlõç, siyasile-
rin ilgi alanõ haline getirilen din ve vic-
dan özgürlüğüne ilişkin sorunlar çö-
zülmedikçe siyasetin dinden beslen-
mesinin de kaçõnõlmaz olacağõnõ kay-
detti.
Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş
yõldönümü ve KDV hariç 55 milyon
600 bin TL’ye mal olan yeni hizmet bi-
nasõnõn açõlõşõna, Cumhurbaşkanõ Ab-
dullah Gül, Başbakan Tayyip Erdo-
ğan, yüksek yargõ organlarõ başkan ve
temsilcileri katõlõrken, Yargõtay Cum-
huriyet Başsavcõsõ Abdurrahman
Yalçınkaya katõlmadõ. Başkan Kõlõç
açõlõş konuşmasõnda, demokratik ana-
yasalarõn en önemli işlevinin siyasi ik-
tidarõ etkili bir şekilde sõnõrlandõrmak
suretiyle bireyin hak ve özgürlükleri-
ni korumak olduğunu belirtti. Kõlõç,
“Bireysel özgürlükler ancak otori-
tenin kullanım alanının hukuk ku-
rallarıyla belirlendiği ve sınırlandı-
ğı durumlarda güvence altına alı-
nabilir. Tarih sınırlandırılmayan
iktidarın hak ve özgürlükler için çok
ciddi bir tehlike teşkil ettiği haki-
katinin canlı şahididir. Bu durum ço-
ğunluk ilkesinin hâkim olduğu çağ-
daş demokratik rejimler için de ge-
çerlidir. Demokrasilerde elbette ege-
menlik halka ait olmakla birlikte
egemenliği kullanan siyasi çoğun-
luğun otoritesi de sınırsız değildir.
Buradaki sınır bireylerin hak ve öz-
gürlükleridir” dedi.
Kõlõç, insan onurunun ne başkalarõ-
nõn temel haklarõ gerekçe gösterilerek
geçersiz kõlõnabileceğini ne de ana-
yasada ve siyasal yapõda egemen olan
anayasal değerler gerekçe gösterilerek
zayõflatõlabileceğini anlattõ. Din ve la-
iklik kavramlarõnõn birtakõm siyasi ha-
reketlere stratejik ve lojistik destek sağ-
larken bireysel hak ve özgürlükler ala-
nõnda ise daralmalara neden olduğu-
nu kaydeden Kõlõç, siyasilerin ilgi
alanõ haline getirilen din ve vicdan öz-
gürlüğüne ilişkin sorunlar çözülme-
dikçe siyasetin dinden beslenmesinin
de kaçõnõlmaz olacağõnõ söyledi.
Devlet organlarõnõn toplumun bir bö-
lümünü kendine dost, bir bölümünü de
düşman ilan ederek ayrõmcõlõğa sebep
olamayacağõna işaret eden Kõlõç,
“Toplumsal sorunlara ilişkin çözüm
yolları hayata geçirilirken bir kesi-
min zaferi diğer kesimin hezimeti bi-
çiminde yaratılacak psikolojik or-
tamlar, barışa ve demokrasiye kat-
kı sağlamadığı gibi rövanş alma
duygularını da tetiklemektedir. Ni-
tekim sayısal çoğunluğun gücüne
bağlı olarak her toplumsal sorunu
karşı dengeler gözetilmeden ana-
yasal norm bazında çözme girişim-
leri, yakın zamanda onarılması çok
zor tarihi hataların yapılması so-
nucunu doğurmuştur” dedi.
Parti kapatmalar...
Siyasi parti kapatmalarõna değinen
Kõlõç, şu değerlendirmeleri yaptõ:
“Siyasi partilerin temelli kapa-
tılmasına ilişikin yaptırım kaldı-
rılmamalı, ancak kapatma öncesi
aşamalarda Avrupa İnsan Hakları
Sözleşmesi’nde belirtilen standart-
lara uygun çerçevenin çizilmesi ön-
celikle benimsenmeli; terör, şiddet,
baskı içeren eylem ve söylemler ile
barışçıl çözümler birbirinden ayrı-
larak uygulanacak yaptırımlar ge-
Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yõldönümü ve yeni hizmet binasõnõn açõlõşõ
nedeniyle düzenlenen törende konuşan Haşim Kõlõç, demokratik anayasalarõn en önemli
işlevinin siyasi iktidarõ etkili bir şekilde sõnõrlandõrmak suretiyle bireyin hak ve
özgürlüklerini korumak olduğunu belirtti. Kõlõç, Ergenekon davasõyla yeniden gündeme
gelen yargõyõ yönlendirme çabalarõna da dikkat çekerek, “Yargõ kararõ olmadan suçlu
ilan edilen insanlarõn onurlarõ yok edilmektedir. Bu bir insanlõk suçudur” dedi.
ciktirilmeden düzenlenmeli ve ka-
patma davaları demokratik siyasi
hayatı biçimlendirme aracı olmak-
tan çıkarılmalıdır.”
Ergenekon yorumu...
Kõlõç, Ergenekon davasõyla yeniden
gündeme gelen yargõyõ etkileme ve
yönlendirme çabalarõna da dikkat çe-
kerek şunlarõ kaydetti:
“Her önemli davada yargı siyasi
düşüncelerle kuşatılmakta, mah-
keme hâkimlerinden önce, medya ve
siyaset dünyasının yargıçları ka-
rarlarını vererek davayı sonuçlan-
dırmaktadır. Mahkemeleri yön-
lendirme ve etkileme çabaları ile hâ-
kimlerin ve savcıların özel hayat-
larının didiklenerek vicdani kana-
atlerinden uzaklaştırma gayretleri
suçtur. Savcılarımızın işlenen bu
suçlara karşı hareketsizliği düşün-
dürücü ve üzücüdür. Yargı kararı
olmadan suçlu ilan edilen insanla-
rın onurları yok edilmektedir. Bu
bir insanlık suçudur. Yasaları uy-
gulama aşamasındaki özensizlik-
ler insanların haysiyet ve şerefi
üzerinde onarılması güç yaralar
açmaktadır. İnsan onuru ve kişi do-
kunulmazlığı, insan hakları siste-
minin ve insan hakları bildirilerinin
en önemli dayanağı ve anayasanın
da üstünde yer alan tek değerdir.
Yok edilen insanlık onurunun do-
ğurduğu öfke, demokrasiden ve
hukuk devletinden intikam alma
duygusuna dönüşmeden gerekli
olan her türlü düzenleme acilen
yapılmalıdır.”
Mahalle baskısı örneği
Yargõnõn siyasi kuşatma altõnda ol-
duğunu söyleyen Kõlõç, şunlarõ kay-
detti: “Hâkimin verdiği veya vere-
ceği hoşa gitmeyen kararlar ne-
deniyle içinde yaşadığı sosyal çev-
reden dışlanma korkusu, meslek
onuru ile asla bağdaşmayan bir
duygu olup, bu mahalle baskısın-
dan kendini kurtarması, tarafsız-
lığına yapacağı en önemli katkı
olur... Anayasanın 138. madde-
sinde, açıkça, ‘Hiçbir organ, makam,
merci veya kişi yargõ yetkisinin kul-
lanõlmasõnda mahkemelere ve hâ-
kimlere emir ve talimat veremez; ge-
nelge gönderemez; tavsiye ve tel-
kinde bulunamaz’ denilmesine rağ-
men, yargıyı etkileme ve yönlen-
dirme çabaları halen devam et-
mektedir.”
Yargõ reformuna da değinen Kõlõç,
Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçe-
ker’in önceki gün TBMM’deki re-
sepsiyonda karşõ çõkmasõna karşõn,
Anayasa Mahkemesi’ne “anayasa şi-
kâyeti, bireysel başvuru” için yar-
gõsal değişikliklerin yapõlmasõnõ da
istedi.
‘Seçim barajı olmasın’
Haşim Kõlõç, seçimlerde uygulanan
yüzde 10’luk seçim barajõ ile siyasi
partilere Hazine’den yapõlacak mali
yardõm için öngörülen en az yüzde
7’lik oy barajõnõn demokratik rejimin
katõlõmcõlõğõyla ve hakça dağõtõm il-
kesiyle açõklanamayacağõnõ belirterek
“Bu düzenlemeler demokratik ka-
tılımcılığın özünü zedelemeden de-
ğiştirilmelidir” dedi.
ERDOĞAN’DAN DEĞİŞİM MESAJI
‘Mahkemenin
mevcut yapısı
tartışılmalı’
“Anayasa Mahkemesi’nin mevcut yapõsõnõn
günümüz ihtiyaçlarõnõ karşõlamakta yetersiz kaldõğõ”
şeklindeki düşüncelerin son dönemlerde sõkça dile
getirildiğine dikkati çeken Erdoğan, “Mevcut
yapõnõn değiştirilmesinin, en başta Anayasa
Mahkemesi açõsõndan olumlu sonuçlar doğuracağõ
çeşitli vesilelerle ifade edilmektedir” dedi.
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Anayasa değişik-
liği için hazõrlõklarõ sürdüren
Başbakan Tayyip Erdoğan,
pakette Anayasa Mahkeme-
si’nin yapõsõnõn değiştirilme-
sine ilişkin bir düzenlemenin
olabileceği sinyalini verdi.
Erdoğan, Anayasa Mah-
kemesi’nin yeni hizmet bi-
nasõnõn açõlõş töreninde yap-
tõğõ konuşmada, Anayasa
Mahkemesi’nden siyasi par-
tilere, Yargõtay ve sivil top-
lum örgütlerine varõncaya
kadar geniş bir toplumsal ke-
simde acil bir anayasal dü-
zenleme ve anayasal alanda
yenilenme, tazelenme, gün-
cellenme taleplerinin doğdu-
ğunu söyledi.
Erdoğan, şöyle konuştu:
“Anayasamızda ifadesini
bulduğu şekliyle cumhuri-
yetimize de demokrasimize
de laikliğe de ruhu ve laf-
zıyla birlikte sahip çıkma-
lıyız. Milletimizin hukuka
ve yargıya olan güvenini
de ancak bu şekilde koru-
yabiliriz. Türk yargısını ör-
nek bir konuma yükselt-
mek bütün vatandaşlara
düşen bir görevdir. Ancak
yargı mensuplarımız, siya-
setçilerimiz bu konuda da-
ha hassas olmalıdır.”
“Anayasa Mahkeme-
si’nin mevcut yapısının gü-
nümüz ihtiyaçlarını karşı-
lamakta yetersiz kaldığı”
şeklindeki düşüncelerin son
dönemlerde sõkça dile geti-
rildiğine dikkati çeken Erdo-
ğan, bu durumun son üç dö-
nemden bu yana mahkeme
başkanlõğõ görevini yürüten
hukukçular tarafõndan da ifa-
de edildiğini, kamuoyu nez-
dinde tartõşõldõğõnõ söyledi.
Erdoğan, “Mevcut yapının
değiştirilmesinin, en başta
Anayasa Mahkemesi açı-
sından olumlu sonuçlar do-
ğuracağı çeşitli vesilelerle
ifade edilmektedir. Ancak
değişikliğin gerekliliği, ma-
hiyeti, kapsamı ve modeli
konusunda farklı görüşler
bulunduğunu da biliyoruz.
Biz bu konuda her türlü
görüşün, değerlendirmenin
özgürce ifade edilmesin-
den, tartışılmasından, ya-
pıcı bir şekilde ele alınma-
sından yanayız” dedi.
Şehit yüzbaşı uğurlandı
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - Siirt’te
mayõn patlamasõ sonucu yaralanan ve kaldõrõldõğõ
hastanede yaşamõnõ yitiren Şehit Yüzbaşõ Çetin
Ünsal, İzmir’de düzenlenen törenin ardõndan
toprağa verildi. Ünsal için Bostanlõ Beşikçioğlu
Camisi’nde gerçekleştirilen askeri törene Eski
Genelkurmay Başkanõ Emekli Orgeneral Hilmi
Özkök, Ege Ordusu Komutanõ Orgeneral Hayri
Kõvrõkoğlu, İzmir Valisi Cahit Kõraç, İzmir
Büyükşehir Belediye Başkanõ Aziz Kocaoğlu, şehit
askerin ailesi ve yurttaşlar katõldõ. Şehidin cenazesi
daha sonra Kadifekale Şehitliği’nde toprağa verildi.
Anadol’dan AİHM sorusu
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP İzmir
Milletvekili Kemal Anadol, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn yanõtlamasõ istemiyle TBMM
Başkanlõğõ’na sunduğu soru önergesinde, 2002
yõlõndan itibaren Avrupa Birliği İnsan Haklarõ
Mahkemesi’ne, Türkiye aleyhine ne kadar başvuru
yapõldõğõnõ ve bunlardan kaçõnõn mahkemece kabul
edildiğini sordu. Anadol, başvurularõn ve Türkiye
aleyhine sonuçlanan dava sayõsõnõn azalmamasõnõn
gerekçelerinin açõklanmasõnõ istedi.
İĞNELİ FIRÇA ZAFER TEMOÇİN
[email protected]
SAVCILARI SAVUNDU
Şahin’den
Kõlõç’a yanõt
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin,
Ergenekon savcõlarõnõ eleştiren Ana-
yasa Mahkemesi Başkanõ Haşim
Kılıç’a, “Savcıların talimatlara
göre hareket ediyorlarmış izle-
nimini vermek haksızlık” diye
tepki gösterdi.
Kõlõç’õn, “yargının baskı altında
tutulmaması için önlem alınması”
yönündeki sözlerinin anõmsatõlma-
sõnõn üzerine Şahin, yargõ bağõmsõz-
lõğõ denilince akla hemen Adalet
Bakanõ’nõn HSYK’de bulunmasõnõn
geldiğini ancak çağdaş dünyada da iş-
leyişin böyle olduğunu savundu. Er-
genekon savcõlarõna yönelik eleşti-
rilere de tepki gösteren Şahin, “Sav-
cılarımız ve hâkimlerimiz delil
durumuna göre kararlar vermek-
tedirler. Bunların siyasi birer ka-
rarmış gibi takdim edilmesi bana
göre hâkimlerimize ve savcıları-
mıza bühtandır. Sanki onlar zayıf
karakterli insanlarmış da birtakım
yerlerden aldıkları talimatlara gö-
re hareket ediyorlarmış izlenimi
vermek hâkim ve savcılarımıza en
büyük haksızlıktır” dedi.
BASINA ENGELE TEPKİ
‘Yanlõştan
dönülmeli’
İstanbul Haber Servisi - Türkiye
Gazeteciler Cemiyeti Başkanõ Orhan
Erinç, foto muhabirleri ile kamera-
manlarõn, Anayasa Mahkemesi’ndeki
yõldönümü törenine alõnmamasõna
ilişkin olarak, “çoksesliliğin önüne
siyasetçiler tarafından konulan
engellerin, bu engellerin kaldırıl-
ması için güvence sayılan bir hu-
kuk kurumuna da yansımış ol-
masının düşündürücü” olduğunu
söyledi.
TGC tarafõndan yapõlan açõkla-
mada şöyle denildi: “Çokseslilik
yayın organlarının birbirlerine
benzemesi sonucunu yaratacak
uygulamalarla sağlanamaz. Ak-
reditasyon sınırlamasının, özgür-
lüklerin güvencesi sayılan Ana-
yasa Mahkemesi tarafından da
geçerli kılınmaya çalışması umut
kırıcıdır. Uygulamanın halkın bil-
gilenme hakkını da sınırlamasının
hukuksal yönü bir yana, foto mu-
habiri ve kameraman arkadaşla-
rımızın önce işlevselsizleştirilmesi
ardından da işsizleştirilmesi tehli-
kesi içinde barındırması da dik-
katlerden uzak tutulmamalıdır.”
ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİ ÇALIŞMASI
Paket için ilk toplantı
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - Anayasa değişik-
liği için çalõşmalara başlayan
AKP komisyonu dün ilk top-
lantõsõnõ yaptõ. Toplantõda di-
ğer partilerin de destek vere-
bileceği, tartõşmalara neden
olmayacak bir paket hazõr-
lanmasõ görüşünü benimsedi.
Pakette ideolojik tartõşmala-
ra yol açabilecek düzenle-
melerin yer almamasõ görüşü
öne çõkarken; YAŞ kararla-
rõnõn yargõ denetimine açõl-
masõ, askeri harcamalarõn Sa-
yõştay tarafõndan denetlen-
mesi, Anayasa Mahkeme-
si’nin yapõsõnõn değiştirilme-
si gibi konularõn pakette yer
almayacağõ belirtildi. Ancak
Başbakan Tayyip Erdo-
ğan’õn mahkemenin yapõsõy-
la ilgili açõklamasõ nedeniyle
bu konunun diğer partilerin
desteğini alabilecek bir for-
mülle gündeme getirilebile-
ceği dile getiriliyor.
Toplantõda, Cumhurbaşka-
nõ Abdullah Gül’ün görev
süresinin pakete konulacak
bir geçici maddeyle çözülmesi
düşüncesi ağõrlõk kazandõ.