16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
[email protected] 25 NİSAN 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ 13 CMYB C M Y B İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER 30 Yıl Geçti... Dün sabah 1 Mayıs’ın Tak- sim’de kutlanabilmesi için ay- dınların imzaladıkları ortak met- ni biraz hüzün, biraz da bıkkın- lıkla okudum. Kaka şaka gibi; 1 Mayıs kutlamasının hak olup ol- madığının, nerede yapılabilece- ğinin 30 küsur yıldır tartışıldığı bir ülkede yaşıyoruz. Dünyada yok böyle bir şey. 1 Mayıs’ı işçi sını- fına yasaklamak dünyamızda artık diktatörlüklerin bile kalkış- tıkları bir iş değil. 1 Mayıs’ların, işçi sınıfının, emeğin bayram günü olarak kutlanması geleneğinde, sendi- kal örgütlerin dönemin emek sorunlarını kamuoyuna taşıma- ları, siyasi iktidarları, işverenleri uyarmaları vardır. Bu yılın emek örgütlerinin dünya gündemin- de, elbetteki yaşanmakta olan dünya ekonomik krizinin, işçi sınıfına, örgütlülüğüne yansı- maları, siyasal iktidarların, işve- renlerin aldıkları kararların emek hakları penceresinden tartışıl- ması var. Elbetteki işçi sınıfı dünyanın her yerinde geçen yıl- lardan daha etkin meydanlara çı- karak, sorumlu olmadıkları kriz- de en ağır bedelin kendilerine ödetilmeye kalkışılmasının he- sabını soracaklar... Dünya emek örgütlerinin uzun soluklu 1 Mayıs etkinlikleri ha- zırlıkları kapsamında, kriz sonrası siyasi iktidarların bankaları, şir- ketleri kurtarma adına işçilerin vergilerinden topladıkları paraları çarçur etmelerinin hesabının so- rulması öne çıkıyor. Dünün taze haberleri arasında ABD’nin finans tekellerini kurtarma adına har- cadığı dudak uçuklatan rakam- lar ile Amerikalı işçileri, halk yı- ğınlarını kurtarabilecek rakamlar arasındaki uçurumun rakamsal örnekleri sıralanıyordu... Uluslararası sendikal örgüt- lülüklerin ortak kararlar haline ge- tirdikleri bu yılın 1 Mayıs etkin- liklerinin ana gündeminde, “kriz- den sorumlu olmayan işçilerin krizde en ağır bedel ödetilenler olmasına karşı duruş” var. Ülke- lerin sendikal örgütleri bu genel ilkeyi, kendi öznel koşulları için- de zenginleştirecekler. Kendi ül- ke iktidarları, sermaye uygula- malarındaki haksızlıkları, çar- pıklıkları öne çıkaracaklar. Doğal olarak bizim sendikal örgütleri- mizin de, Başbakan’ın hâlâ teğet geçtiğinde direttiği krizin emeğe yansımasının hesabını sormaya yönelik etkin haykırışları olmalı. AKP iktidarı nerede ise seyre- derken.. en yüksek sayılarla iş- ten çıkarmaların, işyeri kapat- malarının yaşandığı, işsizlik re- korlarının kırıldığı ülke durumu- na düşürülmenin hesabının so- rulması gerekiyor değil mi? Kamusu, anlı şanlı özel sek- töründe çalışan milyonlarca işçi içinde sendikalı sayısı 400 bin- lerle sayılan bir demokratik(!) ül- ke garabetini yaşıyoruz. Bu ga- rabetin üstüne AKP iktidarların- da kayıt dışı patlaması eklenmiş, 6 milyonda çakılı kalan sigorta- lı, kayıtlı ekonomide çalışanların üstüne çıkmış. Yetmemiş, son krizin getirdiği işten atılmalarla her 4 işçiden birinin işsiz olduğu bir ülke konumuna düşmüş, tersten sondan ikinci olarak dün- ya rekoru kırmışız. Örgütlülük diplere vurmuş olsa da.. işten atılma korkusu içinde köle gibi çalıştırılan sendikalısı, sendika- sızı, katlanan sigortasızı, işsizi ile.. milyonların alanları sarsması ge- reken bir dönemi yaşıyoruz... Erdoğan hükümeti bunu ister mi? Kriz öncesi bile işçi sınıfının gerçek sorunlarının kamuoyuna yansıyabileceği, örgütlü, anlam- lı bir 1 Mayıs etkinliğinden ödle- ri kopuyordu... Türkiye’nin toplumsal birikimi, sendikal örgütlülüğü içinde, em- peryal çıkarların öngördüğü, Tür- kiye’ye biçilen roller çerçeve- sindeki modelleri siyasi iktidar- lara dikte ettirebilmek olanaksız gibiydi. En son 24 Ocak kararları uygulanamayınca, anarşi ve te- rör gerekçeli 12 Eylül sayesinde Türkiye’deki sol, sendikal birikim silindir gibi ezildi. Emeğin örgütlü, kimlikli hak aramasından ödleri kopan ittifak odakları daha 12 Eylül öncesi Taksim’i, 1 Mayıs kutlamalarını yasaklama yolu- nu seçtiler. 12 Eylül, DİSK yar- gılaması terörü, işkenceleri, dar- be hukuku sayesinde Türk-İş’i, diğer konfederasyonları da tes- lim almıştı. Yasaklı anayasal, yasal düzen kolayca uygulandı, sendikal örgütlülük darmada- ğın edildi. Tabii 1 Mayıs işçi sı- nıfının bayramı da yasaklı oldu... Yıllar sonra Taksim yasaklı, bayram yasaklı, başka mey- danlarda kutlamalara izin veri- lirken, çalışan, izin verilmeyen iş- çilerin katılamamaları, topluma ulaşamamaları elbette hesaba katılıyordu. Doğal, 1 Mayıs et- kinliklerinde işçi sınıfının dam- gası zayıf kalıyordu. Geçen yı- lın F tipi polis terörü rezaletin- den, seçim yenilgisinden sonra Erdoğan hükümeti daha ince bir taktik uyguladı. Dünyada ör- neği olmayan bayram yasağını kaldırıp Taksim yasağını korudu. Bu tartışmalar içinde, param- parça 1 Mayıs’a günler kaldı. İş- çi sınıfının gündeminin milyon- larla meydanlara taşınmasına, anlamlı masaya yatırılmasına da olanak kalmadı... Yargõtay, kârõ yüzde 17 arttõğõ halde, iş daralmasõ nedeniyle işçi çõkarõlmasõnõ haksõz buldu Fõrsatçõpatronayargõfreni BDDK: Krizle birlikte kart kullanõmõnõn artmasõ, bankalarõ da tehdit ediyor İşsizlik, kredi riskini de arttırıyor Ekonomi Servisi - Bankacõlõk Düzenle- me ve Denetleme Kurumu’nun (BDDK) Fi- nansal Piyasalar Raporu’nda, küresel finans krizinin, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’de de reel sektöre sõçradõğõ ve işgücü piyasa- sõndaki durumun kötüleştiği belirtilerek, iş- sizliğin, bankacõlõk sektörünün taşõdõğõ kre- di riskinin bir bileşeni olarak devam ettiği vurgulandõ. Raporun dün yayõmlanan Aralõk 2008 sayõsõnda özetle şu saptamalar yer aldõ: - Bankaların taşıdığı kredi riskinin bir bileşeni olmaya devam eden işsizlik, kart- ların daha fazla kullanılmasına ve ödeme güçlüğüne düşen müşteri sayısında artı- şa neden olabilir. - Bankacılıkta 2008’de kredi müşteri sa- yısı artarken, kredi kartı müşteri sayısı yüzde 7 azaldı. Kredi kartında takibe dü- şen müşteri sayısında yıllık artış 478 bin kişi oldu. Tahsili gecikmiş alacakların 2008’in son çeyreğinde, önceki döneme gö- re yüzde 19.5 oranında artması kredi ris- kinin yönetimi açısından olumsuz. Bu arada TÜDEF Genel Başkanõ Ali Çe- tin de “Tüketici, yaşamak için kredi kar- tına sarılıyor” dedi. Takibe düşenler yarõm milyon arttõ. BDDK, işsizlik nedeniyle ha- ne halklarõnõn kredi kartõna daha çok yüklenebileceği uyarõsõ yaptõ. Pınar Et’ten 31.7 milyon TL kâr Yaşar Holding Üst Yöneticisi (CEO) Dr. Mehmet Ak- taş, Põnar Et’in geçen yõlõ 31.7 milyon lira net kâr- la sonuçlandõrdõğõnõ belirtti. 2008’de işlenmiş et ürün- leri pazarõnõn bir önceki yõla göre yüzde 2.7 büyü- düğünü kaydeden Aktaş, tüketicilerin sağlõklõ ve hij- yenik ürün tüketme eğilimleri paralelinde ambalaj- lõ süt pazarõnõn da sürekli büyüdüğünü ifade etti. Sanko Holding Yönetim Kurulu Başkanõ Abdulkadir Ko- nukoğlu, Türkiye’de işsizliğin önlenebilmesi için yeni teşviklerin uygulanmasõ gerektiğini belirterek “İşçinin ve işverenin üzerindeki yükleri azaltmakla, enerjide ve- rilecek teşviklerle ekonomi canlanõr” dedi. Ucuz it- halatõn işsizlik getirdiğine dikkat çeken Konukoğlu, “Tür- kiye’deki fabrikalar kapanõyor” diye konuştu. Yargõtay, “Satõşlarõm azaldõ” diye işçi çõkaran şirkete hak etti- ği yanõtõ verdi. Yüksek Mahkeme, şirketin kârõ arttõğõ için işçinin ge- ri alõnmasõna karar verdi. Ekonomi Servisi - İş sözleşmesinin işveren tarafõndan geçerli neden olma- dan ve sendikal nedenle feshedildiğini belirten bir işçi, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesi talebiyle iş- mahkemesinde dava açtõ. İşveren vekili, mahkemeye sunduğu savunmada, işçinin iş sözleşmesinin, iş yerinde “iş daralması ve ekonomik ne- denlerle feshedildiğini, feshin işletme ve işyeri gereklerinden kaynaklan- dığını, davanın reddi gerektiğini” ifade etti. AA’nõn haberine göre, yerel mahkeme, “işverenin imal ettiği zin- cir imalatında sipariş azalması ya- şandığı ve üretim faaliyeti nedeniyle işverenin zarar ettiği gibi nedenlerle oluşan işgücü fazlalığının işten çı- karmayı geçerli nedene dayandırdı- ğı” görüşüyle davayõ reddetti. Kararõn temyizi üzerine dosya Yargõtay 9. Hu- kuk Dairesi’ne geldi. Çıkarma son çare Yargõtay 9. Hukuk Dairesi, davaya ilişkin kararõnda, işverenin, işçi çõkar- maya gerekçe gösterilen “istihdamı engelleyen zorlayıcı nedeni” kanõtla- masõ gerektiğini vurguladõ. Daire, bilirkişinin, “2006’ya göre 2007’de satışlarda yüzde 12, mali- yetlerde yüzde 16 azalma olmasına rağmen şirketin yüzde 17 kâr artışı gösterdiği, kâr ettiği, fesih dışında di- ğer bir önlem alınmadığı, feshin son çare olması ilkesine uyulmadığı” sap- tamasõnda bulunduğuna dikkati çekti. Yargõtay 9. Hukuk Dairesi kararõnda şöyle denildi: “Davalı işveren, istih- damı engelleyen nedeni kanıtlamış de- ğildir. Kaldı ki davalı işveren istihdam fazlalığı ile feshin kaçınılmaz oldu- ğunu da ispat edememiştir. Feshin ge- çerli nedene dayanmadığı sabittir.” Bu değerlendirmelerle, yerel mahke- menin kararõnõ bozan daire, işçinin iş ak- dinin feshinin geçersizliğine ve işe ia- desini kararlaştõrdõ. Dünyanın en büyük içecek şirketi Coca-Co- la’nõn Üst Yöneticisi (CEO) Muhtar Kent, yö- netim kurulu başkanõ oldu. Kent, yönetim kurulu üyelerinin seçimiyle, Atlan- ta merkezli içecek üreticisi Coca- Cola’nõn eski yönetim kurulu baş- kanõ Neville Isdell’in yerini aldõ. Ekonomi Servisi - Krizin en sert vurduğu ülkelerden olan İngiltere, 2009’un ilk çeyreğinde yüzde 1.9 da- raldõ. Ulusal İstatistik Ofi- si’nin verilerine göre yõlõn ilk çeyreğindeki ekonomik küçülme, 1979’un üçüncü çeyreğinde ortaya çõkan kü- çülme oranõndan bu yana görülen en yüksek oran ol- du. 2009’un ilk çeyreğin- deki gerileme ile birlikte İn- giltere ekonomisindeki da- ralma dönemi 9. ayõnõ da geride bõraktõ. Durgunluğa bağlõ olarak bütçe dengelerinin de bo- zulduğu İngiltere’de ar- tan sõkõntõlar, ülkenin en üst seviyedeki (AAA) kre- di notunu da riske soktu. Piyasalarda Moody’s ve Standard & Poors’un, İn- giltere’nin kredi notunu incelemeye alabileceği be- lirtilirken, İngiltere hükü- meti “AAA olan kredi notumuzun korunacağı- na güveniyoruz” açõkla- masõ yaptõ. İngiltere’de Maliye Ba- kanõ Alistair Darling’in açõkladõğõ 2009 bütçesi üzerine yapõlan tartõşmalar da hâlâ sürüyor. Yeni doğ- muş bir bebeğin resminin üzerinde, “Bu karmaşa- dan çıktığımızda, bu be- bek 23 yaşında olacak” manşeti ile çõkan Daily Telegraph gazetesi, İngil- tere’nin borçlanma ra- kamlarõnõn 2032’ye kadar denetim altõna alõnamaya- cağõnõ yazdõ. “İngilte- re’nin yeni tasarruf çağı” manşetiyle çõkan Indepen- dent gazetesinde ise şu sa- tõrlar yer aldõ: “Devletin kasasındaki 1.3 trilyon sterlinlik deliğin maliye- ti, büyük oranda kamu hizmetlerinden çıkarıla- cak. Bütçe açığının ka- patılmasının her bir ai- leye maliyeti yılda 2 bin 840 sterlini bulabilir.” Güneş batmayan imparatorluk, tünelin ucunda ışık arıyor Kent, Coca-Cola’ya başkan oldu‘İşsizliğe karşı yeni teşvik gerek’ ‘Yeni doğan çocuklarımız bile en az 23 yıl borç ödeyecek’ manşetlerinin atıldığı İngiltere’de, son 30 yılın en büyük daralmasının ardından AAA olan ülke kredi notu da riske girdi. ? Balbay’ın, ? Prof. Dr. Manisalı’nın ve ? Tüm Aydınlarımızın Yanı Başındayız! Nöbet: Pazartesi - Perşembe saat 11.00-13.00’te Cumhuriyet Gazetesi’nin Bahçesinde BASKI VE İŞKENCELER ATATÜRKÇÜLERİ YILDIRAMAZ AYDINLIK GÜNLER YAKIN “BALBAY ÇIKACAK YİNE YAZACAK” İSTANBUL CUMOK HAYKIRIYOR www.cumok.org BİR YOLDAŞI DAHA UĞURLUYORUZ SONSUZLUĞA 68 gençlik devinmesinin ve Türkiye’nin bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm savaşımının kadın önderlerinden, Sinan CEMGİL’in sevgili eşi ŞİRİN CEMGİL’i sonsuzluğa uğurlamanın acısını yaşıyoruz. Onu sonsuzluğa uğurlayan ailesine, yakınlarına, dava arkadaşlarına ve yoldaşlarına başsağlığı diliyoruz. Onun adına 25 Nisan 2009 Cumartesi günü saat 11.00’de Karaca Ahmet Dergâhı’nda düzenlenecek “ANMA TOPLANTISI”ndan sonra Sinan CEMGİL’in mezarında toprağa verilecektir. 68’LİLER BİRLİĞİ VAKFI YÖNETİM KURULU MEHMET ZEYREK İSTANBUL EĞİTİMCİLER DERNEĞİ BAŞKANI MUSTAFA TÜRKEL TÜRK-İŞ GENEL SEKRETERİ HASAN KÜTÜK BİRLEŞİK KAMU-İŞ KONFEDERASYONU GENEL BAŞKANI PROF. DR. İZZETTİN ÖNDER İSTANBUL ÜNİVERSİTESİ İKTİSAT FAKÜLTESİ İSTANBUL EĞİTİMCİLER DENEĞİ EĞİTİM-İŞ İSTANBUL ŞUBELERİ EMEKÇİNİN KRİZE CEVABI AÇIK OTURUM TARİH: 25 NİSAN 2009-CUMARTESİ SAAT: 14.30 YER: İSTANBUL EĞİTİMCİLER DERNEĞİ TİYATRO SALONU ADRES: GUREBA HÜSEYİN AĞA MAHALLESİ (AKSARAY MAHALLESİ) VEZİR ÇEŞMESİ SOKAK NO: 3 (PERTEVNİYAL LİSESİ ARKASI) AKSARAY İLETİŞİM: 0212 525 13 00 GSM: 0546 241 35 82 - 0506 533 68 08 YÖNETEN KONUŞMACILAR DÜZENLEYİCİ KURULUŞLAR [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle