Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
24 NİSAN 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Çocuklarımız...
Sabah uyandığımda yağmur yağıyordu... Öğle
saatlerine doğru durdu...
Evden çıktım...
Poyraz esiyordu...
Boğaziçi Köprüsü trafiği yoğun değildi.
Gazeteye geldim...
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı
ve çocuklar.
Toplum olarak çocuklarla ilişkimiz nasıldı? Biz
gerçekten çocukları, çocuklarımızı seviyor muy-
duk?
Çocukların yargılanıp hapis yattığı bir ülkede ya-
şıyordum... Kız çocuklarının 13-14 yaşlarında
“imam nikâhı”yla evlendirildiği bir coğrafyada.
Bir süre düşündüm...
Bulutlu gökyüzüne baktım, kendi anılarım için-
de yolculuğa çıktım.
Polise taş atıp, izinsiz gösteri yaptıkları için ha-
pis cezası alan Diyarbakırlı, Siirtli, Batmanlı ço-
cukları düşündüm.
12-18 yaşındaki çocuklar Terörle Mücadele Ya-
sası mağduruydular.
Yasada yapılan değişiklikle çocuklar polise taş
attıkları için “terörist” oluyor ve cezaevini boylu-
yorlardı.
Oysa bu tür eylemler demokratik ülkelerde
olağan sayılırdı...
Sabah akşam hukukun üstünlüğünden, de-
mokrasiden, özgürlüklerden söz edenler, 12-18
yaşlarındaki çocukların “terör örgütünün pro-
pagandasını yapmak”, “örgüt adına suç işlemek
suretiyle örgüt üyesi olmak” gibi suçlardan
hüküm giymeleri karşısında süt dökmüş kedi gi-
bi sessiz kalıyorlardı.
Türkiye demokratik bir hukuk devleti mi?
Öyle diyorlar!
Demokratik bir hukuk devletinde çocuklara ye-
tişkinler gibi davranılır mı?
Davranılmaz!..
Onun için her uygulama “neden olmasın” ge-
rekçesiyle başlıyor.
Yargılanan çocuklar... Okula gönderilmeyen
kızlar...
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı...
Bu coğrafyada yaşayan çocukların değil tüm
dünya çocuklarının bayramı.
Atatürk bu bayramı hem Türkiye’deki çocuk-
lara hem de dünya çocuklarına armağan et-
memiş miydi?
Biz çocukların çocuk olduğunu unuttuk!
Bakın şimdi aklıma geldi...
İşkenceden geçirilip, hapis yatan Manisalı ço-
cukları anımsadınız mı?
Kaç yaşında onlar şimdi?
20 yıl önce İzmir’de okuduğu okulun tuvaleti-
ne orak-çekiç resmi çizdiği için Buca Ceza-
evi’nde hapis yatan 15 yaşındaki M.Ç’nin öykü-
sünü anımsayan var mı?
M.Ç. bugün 35 yaşında ve Almanya’da yaşıyor!
23 Nisan’larda içimde buruk bir sevinç vardır be-
nim.
Kimi zaman okul çocuklarını düşünürüm kimi za-
man çocuk işçileri...
Kabataş’ta üstgeçidin orada kâğıt mendil sa-
tan Dilan gelir aklıma.
Saman sarısı saçlı, mavi gözlü Dilan bugün kaç
yaşında ve nerede?
Sonra Hakkâri’de çöplükte ekmek toplarken
buldukları el bombasının patlamasıyla ölen
çocuklar...
Yaşamın derinliğinde dolaşırım yaşadıklarımızı
düşünürken...
İçim acır, canım sıkılır...
Ve Diyarbakır Adliyesi’nde bekleyen aç susuz
çocuklar... Terör örgütünün propagandasını yap-
tıkları için gözaltına alınıp yargıca tutuklanan ço-
cuklar...
Hava soğuk, poyraz esiyor İstanbul’da...
İlkyaz kasımpatıların çocuksu gülüşünde alev
alev yanan yapraklarıyla kuşların ötüşünü dur-
duruyor.
Kara Asya ormanlarında sandalcının türkü-
sünü söylüyor Neruda, çocuklar için... Binlerce yü-
rek çarpıyor özgürlüklerin çoğalması için.
Binlerce yürek, göksel yıldızlar gibi...
Ah tüm acılara direnen çocuklar... Ah hüzünlü
yolculuğa çıkmış gençler...
Yüreklerdeki çılgın kasırga, yaşamın o mavi su-
ları...
Görkemli insan sesleri...
Çocukları en güzel anlatan Behçet Aysan...
“İpince ipekten gece
hışırtısı yırtılır gibi,
çalıyor sessizliğin kampanası...
Dışarıda afiş asıyor çocuklar
uzaktan silah sesleri geliyor
kal, diyor bir kadın sesi -gitme kal,
ve patlamaya hazırlanıyor leylaklar...
Kalbimde...”
Bir an gözlerimi yumdum...
Çocukları, çocuklarımızı düşündüm...
Renk renk balonlar saldım gökyüzüne allı yeşilli,
beyazlı kırmızılı.
Karanlığın sesinde o kuru umutsuzluğu atıp
umutlarımı çoğaltmak geldi içimden...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Emekli özel
harekâtçı
cezaevinde
İZMİR
(Cumhuriyet Ege
Bürosu) - İzmir
Çiğli’de bir apartmanda
dairesi bulunan T.S,
kiracõsõ C.G’nin üç ay
önce anahtarõ teslim
etmeden evi terk etmesi
üzerine daireyi başka
birine kiraya vermek
istedi. Çilingir
aracõlõğõyla kapõsõ
açtõrõlan evin salonunda
2 el bombasõ ve 9
milimetre çapõnda çok
sayõda mermi olduğunu
gören T.S, durumu
polise bildirdi. Polis
yaptõğõ araştõrmada
C.G’yle Özel Harekât
Şube Müdürlüğü’nden
emekli polis memuru
A.G’nin birlikte
kaldõğõnõ ve yaklaşõk 3
ay önce de
taşõndõklarõnõ belirledi.
Gözaltõna alõnan
zanlõlardan A.G.
tutuklanõrken C.G.
serbest bõrakõldõ.
‘Gıda terörüne’
protesto
ANKARA (ANKA) -
TMMOB Ziraat
Mühendisleri Odasõ, Gõda
Mühendisleri Odasõ,
Kimya Mühendisleri
Odasõ ve Tüketici Haklarõ
Derneği gõda
işletmelerinde sorumlu
yöneticiliği kaldõrmayõ
öngören tasarõyõ, ziraat
mühendislerinin zirai
mücadele bayii olmasõnõn
engellenmesini ve diğer
gelişmeleri pazar günü
protesto edecek. Milli
Müdafaa Caddesi’nde
düzenlenecek ortak basõn
açõklamasõnõn ardõndan
Tarõm ve Köyişleri
Bakanlõğõ Koruma ve
Kontrol Genel
Müdürlüğü önüne siyah
çelenk bõrakõlacak.
KESK’ten
‘gözdağı’na tepki
ANKARA (AA) -
KESK Genel Başkanõ
Sami Evren, son
dönemde konfederasyona
bağlõ sendikalarõn bazõ
yönetici ve üyelerinin
tutuklanmasõyla ilgili
“Sistematik olarak devam
eden yõldõrma politikasõ
kaygõ verici bir hal
almõştõr” dedi. Evren,
“konfederasyonlarõna
yönelik baskõ, gözdağõ ve
görevden almalarõn,
giderek yoğunlaşan
gözaltõ ve tutuklama
uygulamalarõna
dönüştüğünü” iddia etti.
‘Toplu tutuklama
hukuksuzluktur’
İstanbul Haber
Servisi - 10 Aralõk
Hareketi Yürütme
Kurulu, DTP’ye yönelik
düzenlenen
operasyonlarda toplam
130 kişinin tutuklandõğõnõ
belirterek “Toplu
tutuklama, hukuki olduğu
kadar siyasal bakõmdan
da düşündürücü ve kaygõ
vericidir” dedi.
Açõklamada,
operasyonlarõn
zamanlamasõna dikkat
çekilerek “PKK’nin
silahsõzlandõrõlmasõ
konusunun tartõşõldõğõ bir
dönemde, ellerinde silah
bulunmayan DTP’lilerin
tutuklanmasõnõ açõklamak
zordur. İkincisi ise
operasyonun, AKP’nin,
DTP karşõsõnda başarõlõ
olamadõğõ yerel seçimler
sonrasõnda yapõlmõş
olmasõdõr” denildi.
Düzeltme ve özür
Gazetemizin dünkü
sayõsõnõn 8. sayfasõnda
‘Selçuk’tan Dreyfus
uyarõsõ’ başlõklõ haberin
spotunda yanlõşlõkla
Yargõtay Onursal
Cumhuriyet Başsavcõsõ
Vural Savaş’õn ismine
yer verilmiştir. Doğrusu
Yargõtay Onursal Başkanõ
Sami Selçuk olacaktõr.
Sami Selçuk’tan, Vural
Savaş’tan ve
okurlarõmõzdan
özür dileriz.
ELEŞTİRİLERE YANIT VERDİ
Erdoğan’dan
Ergenekon
savunması
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Başba-
kan Tayyip Erdoğan,
23 Nisan özel oturu-
munda yaptõğõ konuş-
mada, “Türkiye halkı”
ifadesini kullanõrken, üs-
tü örtülü Ergenekon so-
ruşturmasõnõ savundu.
TBMM Başkanõ Köksal
Toptan da, anayasa de-
ğişikliği için siyasi par-
tilere uzlaşma çağrõsõn-
da bulundu.
TBMM’de, 23 Nisan
özel oturumunda Erdo-
ğan ve Toptan da “Tür-
kiye halkı” ifadesini
kullandõ. Anayasa deği-
şikliği konusunda uz-
laşma çağrõsõ yapan Top-
tan, mevcut anayasanõn
ülkeye yetmediğini söy-
ledi. Atatürk’ün “Tür-
kiye Cumhuriyeti’ni
kuran Türkiye halkına
Türk milleti denir”
sözlerini anõmsatan Top-
tan, Türk milleti kavra-
mõnõn etnik bir ayrõş-
mayõ değil birlikteliği
vurguladõğõna dikkat çe-
kerek “Tüm farklılık-
larımızı zenginlik ola-
rak görmeliyiz” dedi.
Milli egemenlik...
Erdoğan, Misak-õ Mil-
li sõnõrlarõ içinde Türki-
ye halkõnõ oluşturan her
kesimin dil, din, etnik
köken ve mezhep ayrõmõ
y a p õ l m a k s õ z õ n
TBMM’de temsil edil-
diğini kaydetti. Milleti
çõkmaz mecralara ve
tehlikeli maceralara sü-
rüklemek isteyenlerin
çabalarõnõn beyhude ol-
duğunu anlatan Erdo-
ğan, “Aramıza nifak
sokmaya, bizi birbiri-
mize küstürmeye çalı-
şanların gayretleri boş-
tur” dedi. Milli ege-
menlik kavramõnõn Tür-
kiye Cumhuriyeti dev-
letinin demokratik meş-
ruiyet temelinde kurul-
duğunun en açõk ifadesi
olduğunu kaydeden Er-
doğan, Atatürk’ün mil-
li mücadelenin en zor
koşullarõnda bile her me-
selede Meclis’in irade-
sine başvurduğunu, kimi
kişi ve kurumlarõn Mec-
lis iradesi üstünde tutma
çabalarõnõ bizzat engel-
lediğini söyledi.
Milli irade ve demok-
rasiye yönelik her türlü
girişimin aynõ zamanda
Türkiye’nin ilerlemesine
yönelik engelleyici giri-
şimler olarak algõlana-
cağõna dikkat çeken Er-
doğan, şu görüşleri dile
getirdi: “Her türlü hu-
kuk dışı teşebbüs, ka-
ranlık girişim, TBMM
ve demokrasiyi hedef
alan her türlü yeraltı
örgütlenmesi, demok-
rasi ve hukuk çerçeve-
sinde mutlaka bertaraf
edilecektir. Çünkü ço-
cuklarımıza aydınlık
bir gelecek emanet et-
mek gibi bir sorumlu-
luğumuz var. Karan-
lıkları aydınlığa ka-
vuşturmak için samimi
bir tavır ortaya koya-
mayanlar, çocukları-
mızın yüzüne bak-
makta zorlanırlar.”
ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP lideri Deniz
Baykal, TBMM’de 23 Nisan
oturumunda yaptõğõ konuşmada
Ergenekon soruşturmasõyla ilgili
mesaj verirken “Milli irade tek
başına demokrasi demek de-
ğildir” dedi. Baykal, “1960’ta 1.5
yıl ve 1980’de 3 yıl TBMM’nin as-
kıya alınması, bunu gerçekleştirenle-
rin en büyük utancı olarak tarihteki
yerini almıştır” sözleriyle de darbelere
karşõ olduğu mesajõnõ yineledi.
Baykal, TBMM’nin 89. kuruluş yõl-
dönümünün önemine dikkat çekerken
“TBMM, askeri zaferin eseri değildir.
Askeri zafer TBMM’nin eseridir”
dedi. Baykal, modernleşme tarihinin te-
melinde iki temel siyasal ilke yattõğõnõ
vurgularken, “Etnik kimliğimiz ne
olursa olsun hepimiz Türk milletinin
parçası olarak eşitlik ve kardeşlik için-
de yaşayacağız. Dini inancımız, mez-
hebimiz ne olursa olsun hepimiz laik
Türkiye Cumhuriyeti’nin birer par-
çası olarak eşitlik ve kardeşlik içinde
yine beraber yaşayacağız. Bunu ba-
şarabilirsek Türkiye demokrasi için-
de ilerler” görüşünü dile getirdi. CHP
lideri, sözlerini şöyle sürdürdü: “Milli
irade ya da milli egemenlik tek başı-
na demokrasi demek değildir. Milli
egemenliğin demokrasiye dönüşebil-
mesi için gerçekten bağımsız, güçlü
bir yargıya ve hukukun üstünlüğü an-
layışına ihtiyaç vardır. İnsan hak ve
özgürlüklerinin kâğıt üstünde kal-
mamasına, güçlü ve etkin bir basın ve
medya denetimine gereklilik vardır.
Yoksa milli egemenlik ve milli irade
anlayışı kolayca bir parlamento ege-
menliğine, parlamento egemenliği de
bir parti çoğunluğunun diktasına,
parti çoğunluğu da bir liderin keyfi
hegemonyasına dönüşebilir. Duvar-
larda ‘Egemenlik kayõtsõz şartsõz mil-
letindir’ sözlerinin yazılı olması ger-
çekte bir lider hegemonyasının ya-
şanmakta olduğu gerçeğini maskele-
meye yetmez. Böyle bir durumda da,
memleketin dürüst, namuslu insan-
ları, vatansever aydınları, sabaha
karşı evleri basılıp neyle suçlandık-
larını bile bilmeden aylarca tutukla-
nabilirler. Herkesin telefonları, bil-
gisayarları izlenebilir. İnsanlar dizi
film senaryoları gibi ucu açık iddia-
namelerle, gizli tanık ifadeleriyle, iş-
kence altında sağlanan suçlamalarla,
sahte haham ifşaatlarıyla emniyette ya
da savcılıkta sanıklarla pazarlık ya-
pılarak oluşturulan delillerle yargı-
lanabilirler. Muhalefet eden gazete ve
televizyonları susturmak için ekono-
mik ve mali baskı ve yıldırma yön-
temleri acımasızca uygulanabilir.”
İktidarı hedef aldı
Baykal, “Gerçek demokrasilerde
yargıdan kaçan, dokunulmazlık zır-
hının arkasına saklanan başbakan-
lara, bakanlara, milletvekillerine yer
yoktur. Kendi suçları için af çıkaran
bakanlara, milletvekillerine yer yok-
tur. İktidar olanakları ile yakınlarına
ihale ayarlamaya, iktidar olanakları
ile devlet bankalarını kullanarak ya-
kınlarına yandaş medya satın alma-
ya, devletin önemli yönetim birimle-
rini tarikat örgütlenmelerine teslim et-
meye, polisi, emniyet güçlerini siyasi
amaçları için intikam mangası gibi
kullanmaya, devletin mali yetkilerini
şirketlere karşı şantaj silahı gibi kul-
lanmaya demokrasilerde yer yok-
tur” sözleriyle AKP’yi hedef aldõ.
TBMM’de 23 Nisan özel oturumunda Ergenekon soruşturma-
sõyla ilgili mesajlar veren Baykal, “Milli egemenliğin demokrasi-
ye dönüşebilmesi için bağõmsõz, güçlü bir yargõya ve hukukun üs-
tünlüğüne ihtiyaç vardõr. Yoksa milli egemenlik ve milli irade an-
layõşõ bir liderin hegemonyasõna dönüşebilir... Böyle bir durumda
da, memleketin dürüst, namuslu insanlarõ sabaha karşõ evleri basõ-
lõp neyle suçlandõklarõnõ bilmeden aylarca tutuklanabilirler” dedi.
Baykal: ‘Egemenlik kayõtsõz şartsõz milletindir’ yazõlmasõ, lider hegemonyasõnõ maskelemez
Demokrasi anõmsatmasõ
Bahçeli’nin gündemi
‘özür’ kampanyasõ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Ge-
nel Başkanõ Devlet Bahçeli, TBMM’nin 89.
kuruluş yõldönümü nedeniyle genel kurulda
yaptõğõ konuşmada, isim vermeden sözde Er-
meni soykõrõm iddialarõyla ilgili başlatõlan
“özür” kampanyalarõnõ eleştirdi. Bahçeli,
TBMM’nin açõlmasõ ile başlayan sürecin an-
lamõnõ ayrõntõlarõyla bilmenin devlet ve millet
yaşamõnda yeniden karşõmõza çõkan benzer
tehditlerin anlaşõlmasõ bakõmõndan önemli ol-
duğuna dikkat çekerek en müşkül anlarda bi-
le Türk milletine gücü yetmeyenlerin, bugün
şanslarõnõ bir kez daha denemeye çalõşmalarõ-
nõn, “beyhude gayret” olacağõnõ söyledi.
‘89 yıl önceden daha kötüyüz’
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk,
Türkiye’nin bugün TBMM’nin ku-
rulduğu 89 yõl öncesindeki demo-
kratik ortam ve çoğulculuk anlayõ-
şõnõn gerisinde seyrettiğini savundu.
Türk, TBMM’deki 23 Nisan özel
oturumunda yaptõğõ konuşmada 89
yõl öncesinin Meclisi’nin “çoğulcu
temsiliyet ilkesi” temelinde kurul-
duğunu bildirdi. Bütün kimliklerin
temsilde ifadesini bulduğu bir ulusal
meclis oluştuğunu kaydeden Türk,
1921 Anayasasõ’nõn 11. maddesi ile
illerin mahalli işlerinde “özerk ol-
maları”nõn garanti altõna alõndõğõnõ
söyledi. Atatürk’ün 1923’teki İzmit
konuşmasõnda Kürtler için “özerk-
lik” öngörüldüğünü açõkladõğõnõ be-
lirten Türk, “Yeni bir anayasa ile
katılımcı demokratik sistemini
oturtmuş bir Türkiye’de ne Kürt
sorunu, ne düşünce ve inanç so-
runu ne de gelir adaletsizliği so-
runu kalır” dedi. Kendilerini yeni-
lemeyen sistemlerin otoriter olmaya
mahkûm olduğunu kaydeden Türk,
“Askeri vesayet ve seçkinci yöne-
tim anlayışı, bir türlü demokrasi-
mizin yakasından düşmemekte-
dir. Kurumsal statüko, iç düş-
man, dış düşman tanımlamaları ile
tek millet, tek dil söylemleriyle, oto-
riter ve vesayetçi yönetimi sür-
dürmeye devam etmektedir” gö-
rüşünü savundu.
TBMM Başkanı Köksal Toptan’ın, 23 Nisan nede-
niyle TBMM’de verdiği resepsiyona Cumhurbaşkanı,
Başbakan, bakanlar ve çok sayıda AKP’li katıldı. Re-
sepsiyona, Genelkurmay Başkanı ve kuvvet komutanları katılmadı. DTP’liler “protesto”larını sürdürürken,
CHP lideri Deniz Baykal da resepsiyona gelmedi. Muhalefeti temsilen sadece MHP lideri Devlet Bahçe-
li ile az sayıda CHP’li resepsiyona katıldı. Toptan, askerlerin protestolarıyla ilgili soruya “Askerler res-
mi kabule, birinci Meclis’e geldiler. Problem yok” karşılığını verdi. Cumhurbaşkanı Gül, görev süresiy-
le ilgili soru üzerine, “Meclis’in vereceği bir karar. Bu hiç kafa yormadığım bir konu” dedi. (AA)
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Başbakan Tayyip Erdoğan’õn kabinede re-
vizyon yapacağõ beklentisi parti kulisleri-
ni hareketlendirdi. Erdoğan’õn, 23 Nisan tö-
renlerinin ardõndan bazõ bakan, yönetici ve
milletvekilleriyle görüşmesi heyecanõ art-
tõrõrken, değişikliğin bugün yapõlabileceği
belirtiliyor.
AKP milletvekilleri, kabinede revizyon
bekliyor. Erdoğan’õn önceki gün uzun sü-
re genel merkezde kalmasõ, “yeni listeye
son biçimini veriyor” şeklinde yorum-
landõ. Erdoğan dün de 23 Nisan törenleri-
nin ardõndan, Başbakan Yardõmcõsõ Cemil
Çiçek, Sanayi ve Ticaret Bakanõ Zafer
Çağlayan, AKP Genel Başkan yardõmcõ-
larõ Necati Çetinkaya ve Haluk İpek,
TBMM İnsan Haklarõnõ İnceleme Komis-
yonu Başkanõ Zafer Üskül’le bir araya gel-
di. Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin ga-
zetecilerin revizyonla ilgili sorusuna, “Sa-
hadayız. Teknik direktör oyuncu de-
ğiştirirse çıkarız” karşõlõğõnõ verdi. Kabine
revizyonu 23 Nisan resepsiyonunda da ko-
nuşuldu. Erdoğan, gazetecilerin “Bugün
yarın bir revizyon olacak mı” sorusu üze-
rine, “Revizyon olduğu anda açıklaya-
cağız” dedi. Bir gazetecinin “Bizler de her
an tetikte bekliyoruz...” sözleri üzerine Er-
doğan, “Niye telaş ediyorsunuz? Zaten si-
telere girmiş artık” dedi. “Tutuyor mu”
sorusuna Erdoğan, “Çok kabiliyetlisi-
niz” karşõlõğõnõ verdi. Erdoğan, “Takım-
da kaç oyuncu değişikliği olacak” soru-
suna, “Arkadaşlar, biliyorsunuz bizim ta-
kım 25 artı 1” yanõtõnõ verirken, sayõnõn de-
ğişip değişmeyeceğine ilişkin sorulara
“Değişebilir” yanõtõnõ verdi. Erdoğan,
“Yedekte kaç kişi bekliyor” sorusunu ise
“Şu andaki grubun sayısını al önüne, ona
göre bul” diye yanõtladõ..
Kabineye yeni yüzler
AKP kulislerinde kabine değişikliği-
nin bugün gerçekleşebileceği konuşulur-
ken, isimler de dillendiriliyor. Buna göre,
Erdoğan’õn Dõş Politika Başdanõşmanõ
Ahmet Davutoğlu’nun dõşarõdan Ali Ba-
bacan’õn yerine Dõşişleri Bakanõ olabile-
ceği dile getiriliyor. Babacan’õn, Hazi-
ne’den Sorumlu Devlet Bakanõ Mehmet
Şimşek’in yerine kaydõrõlabileceği, Mali-
ye Bakanõ Kemal Unakıtan’õn yerine de
Devlet Bakanõ Nazım Ekren’in getirile-
bileceği konuşuluyor. Enerji Bakanõ Hil-
mi Güler’in yerine ise milletvekili Taner
Yıldız’õn getirileceği ifade ediliyor. Kül-
tür ve Turizm Bakanlõğõ’nõn ise önümüz-
deki günlerde ikiye ayrõlmasõ planlanõyor.
Kültür Bakanõ Ertuğrul Günay’õn Turizm
Bakanlõğõ’nõ üstleneceği iddia ediliyor. Er-
doğan’õn ağustos ayõnda görev süresi do-
lacak olan TBMM Başkanõ Köksal Top-
tan’õn yerine Cemil Çiçek’i düşündüğü ko-
nuşuluyor. Meclis Başkanlõğõ için adõ ge-
çen bir başka isim ise Devlet Bakanõ Ni-
met Çubukçu. Yeni isimler arasõnda
Ömer Çelik’in, İdris Naim Şahin’in, Fat-
ma Şahin’in, Cüneyt Yüksel’in, Reha
Çamuroğlu’nun, Nihat Ergün’ün, Meh-
met Sağlam ve Burhan Kuzu’nun da ad-
larõ geçiyor. Ömer Çelik’in Spordan So-
rumlu Devlet Bakanõ, İdris Naim Şa-
hin’in Başbakan Yardõmcõsõ, Fatma Şa-
hin’in Kadõndan Sorumlu Devlet Bakanõ,
Reha Çamuroğlu’nun Kültür Bakanõ ola-
cağõ konuşuluyor. Mehmet Sağlam’õn adõ
ise Milli Eğitim Bakanlõğõ için geçiyor.
Burhan Kuzu’nun Adalet Bakanõ olarak
atanabileceği, Mehmet Ali Şahin’in ka-
bine dõşõnda kalabileceği belirtiliyor. Sağ-
lõk Bakanõ Recep Akdağ’õn kabine dõşõ ka-
labileceği ya da yerinin değişeceği, Sağ-
lõk Bakanlõğõ’na ise Yaşar Eryılmaz’õn ge-
tirilebileceği ileri sürülüyor. Nihat Er-
gün’ün de Yerel Yönetimlerden Sorumlu
Devlet Bakanõ olabileceği ifade ediliyor.
TBMM’de resepsiyon
AKP’de revizyon heyecanõ
DTP lideri Türk, demokrasi ve çoğulculuk anlayõşõnõn gerilediğini söyledi
Kulislerde, Başbakan Erdoğan’õn bugün Dõşişleri, Adalet, Maliye, Enerji,
Milli Eğitim ve bazõ devlet bakanlarõnõ değiştirebileceği konuşuluyor