Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 24 NİSAN 2009 CUMA 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Hadi Bu Yılı Atlattık Peki Ya Gelecek Yıl? Bugün 24 Nisan Ermeni diyasporasının soy- kırım iddialarını bütün dünyada dile getirdiği 1915 olaylarının yıldönümü. Türkiye’de her 24 Nisan’da nefesler tutulur ve beklenir. Acaba hangi ülkenin parlamentosu soy- kırım iddialarını kabul ettiğini belirtecektir. Tabii en fazla korkulan da Amerikan Kongre- si ve Amerikan yönetimidir. Şimdiye kadar ABD yönetimi ülkede etkin bir Ermeni lobisi olmasına karşın bu alanda birçok ülkenin gerisinde kalmış, henüz resmen 1915 olaylarını bir soykırım olarak kabul etmemiş, ama şu ya da bu şekilde Ermeni seçmenlerin de gön- lünü hoş edecek açıklamalar yolunu tutmuştur. Obama’nın ise “Ermeni soykırımı” konusundaki tavrı açık ve netti. Türkiye’yi ziyareti sırasında da bunu dile getirdi. ABD’nin yeni başkanı 1915 olaylarının soykırım olduğu yolundaki görüşünün kayda geçtiğini, ancak Türkiye ile Ermenis- tan’ın kendi aralarındaki sorunların kendileri ta- rafından çözümüne engel oluşturmayacağını söylemişti. Obama perde arkasında Türk tarafına, “eğer hoşunuza gitmeyecek şekilde konuşmamı iste- miyorsanız, o güne kadar (24 Nisan) Ermenistan ile ilişkilerinizi normalleştirin, sınır kapılarını açın” diyordu aslında. Türkiye ile Ermenistan ilişkilerinin normalle- şeceği konusunda önceki gün gece yarısına doğ- ru alelacele, iki ülkenin ilişkilerini normalleştirme ve sınır kapısının açılması yolunda yapılan açık- lama işte bu istemin sonucudur. Türkiye ile Ermenistan ilişkilerinin normalleş- tirilmesinde her iki tarafın da büyük çıkarı var; bu sonuca ulaşılması için her iki tarafın yapması ge- reken çok şey olduğu da kuşkusuz. Taraflardan biri bölgede, saldırı ve toprak iş- gali durumunu sürdürdükçe, potansiyel tehlike konumunda olur ve normal ilişki sürdürülmesi güçleşir. Ermenistan’ın Yukarı Karabağ’daki tavrı bu. Demek ki, ilişkilerin normalleşmesi için ko- şullardan biri bu konuda ve dolayısıyla Ermeni- Azeri ilişkileri alanında yeni gelişmeler gerek- mektedir. Yine taraflardan birinin, öbürünün toprakları üzerinde, anayasal metinlerinde bile yer alan top- rak talepleri var ise normal ilişki söz konusu ola- maz. Demek ki, ilişkilerin normalleşmesi için Er- menistan’ın Kars Antlaşması ile aramızda çizi- len sınırı kabul etmesi gerekmektedir. Ayrıca Ermenistan’ın diyaspora ile koro halinde Türkiye’yi soykırım ile suçlayıp bu konuda her- hangi bir ortak araştırma ya da tartışmayı kabul dahi etmemesi de normal ilişkilerin önünde en- geldir. Yani düşünebiliyor musunuz, iki kişiden biri öbürüne sürekli “katil” diyor sonra da şu öneri- yi getiriyor: - Ben yine seni katil ilan etmeyi sürdüreceğim, ama gel yine de normal ilişki içinde olalım. Olacak şey mi bu? Şimdiye dek sızan haberlere göre, Erivan yu- karıdaki koşulların hiçbirini yerine getirmeye yatkın görünmüyordu. Şimdi bu tavırda bir değişiklik olduğunu gös- terir bir emare de yok. Bu durumda da Azeri ve Türk kamuoyunun tepkisi yüzünden, açılması deruhte edilmiş olan sınırı açmaya cesaret edememiştir AKP. Ama bütün bunlara karşın, sınırın yakında açı- lacağını belirterek de “ya şu sınırı açın ya da biz de sizi soykırımcı ilan ederiz, karışmam ha!” di- yen ABD’ye bu yönde önceden verilen sözün ye- rine getirilip sınırın açılacağı güvencesi verilmiştir. Bu yolla bu yıl atlatılmıştır, peki gelecek yıla ka- dar koşullarda bir değişiklik olmadığı takdirde ne yapılacaktır? “Soykırımı tanırız” tehdidi her yıl Türkiye’nin kâ- busu oluyor ve Ankara hep anı kurtarma konu- sunda gittikçe daha sıkışıyor. Bu iş böyle devam eder, Ankara da teslimi- yetçi tavrını değiştirmez ise Ermenistan sınırı, eninde sonunda, koşulsuz açılacak. Evet aklımızı başımıza toplayalım! Hadi bu yı- lı atlattık, ya seneye ne olacak? [email protected] KilitbahirNamazgâh Tabyaları bakımda ÇANAKKALE (AA) - Eceabat Kaymakam- lõğõ Köylere Hizmet Götürme Birliği’nce restorasyonu yapõlarak 2007’de açõlõşõ ya- põlan, tarihi Gelibolu Yarõmadasõ’ndaki Kilitbahir Namazgâh Tabyalarõ, ziyaretçi- lerini ağõrlõyor. 10 bin metrekarelik alan içerisinde 26 bonet, 16 top yeri ve 1 ka- rargâh bölümünden oluşan tabyalarõn te- mizlik ve bakõm çalõşmalarõ için 15 perso- nel görev yapõyor. Kesme taşlar ile yapõl- mõş ve üzerleri toprakla örtülmüş bonetle- rin ve çevresindeki geniş alanõn üzerinde yer alan çimlerin bakõmõ için ihtiyaç du- yulan su, 20 kilometre uzaklõktaki Beh- ramlõ köyü civarõndan getiriliyor. Led sis- temi ile gece aydõnlatmalarõ yapõlan bo- netlerin güvenliğini ise bir bekçi sağlõyor. Valilik Taksim’e ‘hayõr’ dedi İstanbul Valisi Güler, Taksim’de miting için izin başvurusunda bulunan Türk-İş’in talebinin reddedildiğini söyledi. DİSK ile KESK 1 Mayõs’õ Taksim Meydanõ’nda kut- layacaklarõnõ açõklarken Türk-İş ile Hak-İş õsrarlõ olmayacaklarõ mesajõnõ verdi. İstanbul Haber Ser- visi - 1 Mayõs Emek ve Dayanõşma Bayramõ’nõn Taksim’de kutlanmasõna İstanbul Valiliği’nden izin çõkmadõ, ancak sendika- larõn õsrarõ devam ediyor. İstanbul Valisi Muam- mer Güler dün açõklama yaparak Taksim’de mi- ting için izin başvurusun- da bulunan Türk-İş’in ta- lebinin reddedildiğini söy- ledi. Güler, “1 Mayıs’a saygı duyuyoruz, ancak Taksim’de kutlanması uygun değildir. Bu ko- nuda ısrar edilmesi ya da illaki biz kutlayacağız diyenler olursa güvenlik güçleri elinden gelen katkıyı sağlayacaktır” dedi. Türk-İş 1. Bölge Temsilcisi Faruk Bü- yükkucak, Kadõköy’de miting için izin başvuru- su yapacaklarõnõ belirtti. DİSK’in Başkanõ Sü- leyman Çelebi, bütün konfederasyonlara 1 Ma- yõs’õ Taksim’de kutlama konusunda õsrarcõ olun- masõ çağrõsõ yaptõ. DİSK Başkanlar Kurulu’nca ya- põlan açõklamada da 1 Mayõs’õn kutlama adresi- nin “Taksim Meydanı” olduğu yinelendi. Bildiri- de şu görüşlere yer veril- di: “ TBMM’de 1 Ma- yıs’ın resmi tatil olarak kabul edilmesi ‘100 yõl- lõk’ umut ve mücadele- nin sonucudur. Bu mü- cadelenin hukuki zemi- ne ulaşmasında büyük bir kilometre taşı olan 1 Mayıs 1977’de kaybet- tiklerimizi anarken, bu katliamın açığa çıkarıl- ması için mücadelemizi sürdürmeye kararlıyız.” KESK Başkanõ Sami Evren de, 1 Mayõs’ta emekçilerin Taksim’de kutlama için bir araya ge- leceğini söyledi. 1 Ma- yõs’õ Taksim’de kutlamak için izin başvurusu yap- mayacaklarõnõ belirten Ev- ren, “Hiçbir bayram 2911 sayısı gösteri ve toplu yürüyüş yasasına tabi değildir. 23 Nisan’ı kutlamak için izin baş- vurusu yapılıyor mu?” dedi. Evren, “Bazı kon- federasyonlar Taksim için kararlılık göster- meyerek iktidarın elini güçlendirirken emek ha- reketinin gücünü azaltı- yorlar” diye konuştu. Yargõtay Başkanõ: Yargõ bağõmsõzlõğõnõ geriye götürecek düzenlemelere sonuna kadar karşõ çõkacağõz Gerçeker’den anayasa uyarõsõ AKP’nin gündemindeki anayasa değişikliği- nin yargõ bağõmsõzlõğõnõ kuvvetlendirecek şekil- de yapõlmasõnõ isteyen Gerçeker, “Anayasa Mahkemesi’nin yapõsõnõn değiştirilmesine, Mec- lis tarafõndan üye seçilmesine karşõyõz” dedi. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Yargõtay Başkanõ Hasan Gerçe- ker, AKP’nin yapmayõ planladõğõ anayasa deği- şiklikleri konusunda ikti- dar partisine uyarõlarda bulunarak “Anayasa Mahkemesi’nin yapısı- nın değiştirilmesine, ora- ya Meclis tarafından üye seçilmesine karşıyız. Bunlar bize göre yargı bağımsızlığını geriye gö- türecek düzenlemeler” dedi. Gerçeker, bu düzen- lemelere sonuna kadar kar- şõ çõkacaklarõnõ söyledi. Gerçeker, TBMM’de düzenlenen resepsiyonda sorularõ yanõtladõ. Gerçe- ker, YARSAV Başkanõ Ömer Faruk Eminağa- oğlu’nun “Yargıtay’daki hâkim ve savcılar hak- kında Adalet Bakanlı- ğı’nın soruşturma aç- ması, Yargıtay’a müda- haledir” şeklinde açõkla- ma yaptõğõnõn anõmsatõl- masõ üzerine, Yargõtay savcõ ve hâkimlerinin de kadro olarak Yargõtay bün- yesine katõlmasõna ilişkin bir düzenleme yapõlmasõ- nõ isteyeceklerini ifade et- ti. “Hâkim ve savcıların telefonlarının dinlediği- ne ilişkin” iddialarõn anõmsatõlmasõ üzerine Ger- çeker, “Arama, dinleme kararları, kanunda ya- zıldığı şekilde yapılır. Bu yanlışı kim yapıyorsa ge- reken işlem yapılmalı- dır” dedi. Adalet Bakan- lõğõ müfettişlerinin dinle- me yapamayacaklarõnõ kaydeden Gerçeker, “Yö- netmelikle böyle bir yet- ki, soruşturma aşaması- na geçilmeden müfettiş- lere verilemez. Kanuna aykırı olduğu için Da- nıştay’a başvuruldu” açõklamasõnõ yaptõ. 12 Eylül Anayasasõ’nõn getirdiği sistemin yargõ bağõmsõzlõğõnõ geriye gö- türdüğünü vurgulayan Gerçeker şöyle konuştu: “Eski Hâkimler Kurulu, şimdikinden ilerideydi. Kuvvetler ayrılığı geçerli olacaksa, yargı bağım- sızlığı söz konusu ola- caksa yargı sistemi ku- rulması gerek. Bu nasıl olacak? Yargı yürütme- den ayrılacak. Kurul ta- mamen yürütmenin dı- şında olacak. Teftiş Ku- rulu, Hâkimler ve Sav- cılar Yüksek Kurulu’na bağlı olacak, sekreter- yası kendisine bağlı ola- cak, mali özerklik ola- cak. Biz, Anayasa Mah- kemesi’ne bireysel baş- vuru hakkı verilmesine kesinlikle karşıyız. Çün- kü, yüksek mahkemele- rin üzerinde tekrar bir yüksek mahkeme kuru- lacak, sistem bozulacak.” Gerçeker, anayasa de- ğişikliğine ilişkin Adalet Bakanõ ile görüştüklerini ifade ederek “Nelere kar- şı olduğumuzu ilettik. Bu sadece Yargıtay’ın düşüncesi değil, Danıştay da Askeri Yargıtay da Askeri Yüksek İdare Mahkemesi de aynı dü- şüncede” diye konuştu. DTP’liler, araların- da 3 genel başkan yardımcısının da bulunduğu 52 parti yöneticisinin gözal- tına alındığı ope- rasyonları, Mec- lis’te oturma eyle- mi yaparak protes- to ettiler. Önceki gece geç saatlerde başlayan eyleme ÖDP İstanbul Mil- letvekili Ufuk Uras da katıldı. DTP’li- ler, genel kurulun dağılmasından son- ra, salondan çık- mayarak eylemleri- ni başlattılar. PKKoperasyonlarõndapartilileringözaltõnaalõnmasõnatepkiiçinTBMM’deeylemyaptõlar DTP’liler Meclis’te sabahladı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - DTP milletvekilleri, yerel seçimler sonrasõnda başlatõlan PKK operasyonlarõ kapsamõnda parti yöneticilerinin de gözaltõna alõnmasõnõ protesto etmek amacõyla önceki geceyi Mec- lis Genel Kurulu’nda sabahlayarak geçirdi. DTP’liler, aralarõnda 3 genel başkan yar- dõmcõsõnõn da bulunduğu 52 par- ti yöneticisini gözaltõna alõndõğõ operasyonlarõ, Meclis’te oturma eylemi yaparak protesto ettiler. Önceki gece geç saatlerde başla- yan eyleme ÖDP İstanbul Mil- letvekili Ufuk Uras da katõldõ. DTP’liler, genel kurulun dağõl- masõndan sonra, salondan çõk- mayarak eylemlerini başlattõlar. Yurtdõşõnda bulunan Ahmet Türk’ün de katõlõmõyla, tam kadro genel kurulda hazõr bulunan DTP’li- ler, gece ilerleyen saatlerde yanlarõnda ge- tirdikleri semaverle çay demleyerek ve soh- bet ederek zaman geçirdiler. Hem yurtdõ- şõndan yeni dönmesi, hem de rahatsõzlõğõ ne- deniyle Ahmet Türk, ilerleyen saatlerde Meclis’ten ayrõldõ. Toptan’ın ikna girişimi Genel kurul çalõşmalarõnõn sürdüğü saat- lerde TBMM Başkanõ Köksal Toptan, mu- halefet kulisine gelerek DTP Genel Başka- nõ Ahmet Türk ve milletvekilleriyle görüş- tü, eylemlerini sonra erdirmeleri için ikna et- meye çalõştõ. Toptan’õn “Bunlar yöntem de- ğil, bırakın, yapmayın” ricasõna karşõn Muş milletvekili Sırrı Sakık, “Kamuoyu- na ilan ettik, bu saatten sonra geri döne- meyiz” yanõtõnõ verdi. Eylemin sona ermesinin ardõndan gaze- tecilerin sorularõnõ yanõtlayan DTP Genel Başkanõ Ahmet Türk, eylemi “partilerine yönelik operasyonları protesto etmek, halk iradesine sahip çıkmak ve çözüm ye- rinin parlamento olduğunu anımsatmak” için yaptõklarõnõ söyledi. Partisindeki birçok yetkilinin son operasyonda tu- tuklandõğõnõ anõmsatan Türk, bu tutuklamalarõn demokratik siya- setin önünün kesilmesi için ya- põldõğõnõ savundu. Türk, “Eğer barışçıl bir sürecin geliştiril- mesi konusundaki düşüncele- rimiz ciddiye alınmayacaksa, orada (Londra’da) gidip kür- sülerde oturmaya âşık değiliz. Çekeriz, kö- yümüze, ülkemize, Diyarbakır’a gide- riz” dedi. DTP Genel Başkan Yardõmcõsõ Emine Ay- na da “Farklılıkların yaşama şansına izin vermeyen yaklaşımı reddedeceğimizi gös- termek istedik” dedi. Eylemin sona ermesinin ardõndan açõklama yapan Genel Başkan Ahmet Türk, eylemi çözüm yerinin parlamento olduğunu göstermek için yaptõklarõnõ söyleyerek “Eğer barõşçõl bir sürecin geliştirilmesi konusundaki düşüncelerimiz ciddiye alõnmayacaksa çekeriz, köyümüze, ülkemize, Diyarbakõr’a gideriz” dedi. ÇANAKKALE 1 MAYIS KUTLAMALARI