Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
22 NİSAN 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Umut...
Irmağın tedirgin suları gibidir yaşam... Kimi zaman
bir ilkyaz sabahı gibi aydınlık kimi zaman bir kış
sabahı gibi karanlık...
Umut bir başka anlam taşır yaşamda... Umut-
suzluk da, hüzün de... Anlatmak çok zordur.
Ufkun bodrum katlarında ya da akşamın sığ sa-
atlerinde düşünceye daldığınızda, yüreğinizde bir
kıpırtı hissedersiniz.
Soluk alışverişiniz değişir, gözbebekleriniz büyür...
O an bir defter olmalı elinizde bir de kurşunkalem.
Yaşadıklarınızı yazmalısınız uzun uzun. Sevgi-
yi anlatmalısınız. Kaypaklığın geçerli olduğu gü-
nümüzde, sahtekârlığın, ikiyüzlülüğün resmini
çizmelisiniz.
Üzümlerin, yemişlerin olgunlaşmasını bekleme-
lisiniz... Kırmızı ve mor lalelerin açmasını, sarı be-
yaz papatyaların size gülümsemesini.
Mutluluklarımızı çalan, bize umutsuzluk veren gün-
lerin içinde miyiz? Neden bu karamsarlığımız, ge-
lecek korkumuz?
Umutlarımızın darmadağın olduğu bir dönemden
geçiyoruz. Kimi zaman acı bir haberle sarsılıyoruz.
Kendimize gelemiyoruz...
Dağlardan ve bulutlardan arınmış sabahlarda yü-
reğimizde ince bir sızı hissediyoruz.
Beş gün Ege’deydim...
Kaz Dağları’nın eteklerinden kır çiçekleri topla-
dım; Burhaniye Ören’de gecenin yıldızlarıyla ko-
nuştum; Homeros’un “Işık Sahili”nde uyuyup, İz-
mir’de Kordonboyu’nda dolaştım.
Şimdi İstanbul’da gazetemdeki odamda yazı
masasının başındayım.
Bir acı haber geldi!
Şirin Cemgil (Yazıcıoğlu) Almanya’nın Duisburg
kentinde yaşamını yitirmişti...
1945 doğumluydu Şirin. 1969 yılında Sinan
Cemgil’le evlenmiş, 1970 yılında oğlu Taylan dün-
yaya gelmişti.
Sinan Cemgil, 31 Mayıs 1972’de Nurhak Dağla-
rı’nda vuruldu.
Şirin Cemgil, TİP üyesi ve Fikir Kulüpleri Fede-
rasyonu kurucusuydu.
1968 öğrenci eylemleri içinde yer aldı. 12 Mart ve
12 Eylül askeri darbelerinde siyasi tutuklu olarak as-
keri cezaevlerinde hapis yattı.
1982 yılında siyasi sürgün olarak Almanya’ya il-
tica etti...
Bağırsak düğümlenmesi ve zehirlenme tanısıyla
bir hafta önce hastaneye kaldırıldı ama kurtarılamadı.
Ölümüne dek düşüncelerinden hiç ödün ver-
medi.
Düşüncelerini satan kurulu düzenin soytarıları Şi-
rin Cemgil’in ölümü üzerine timsah gözyaşları dö-
keceklerdir.
Utanmadan, sıkılmadan!
Yüzlerini maskeleyerek!
Irmağın tedirgin suları gibidir yaşam...
Olup bitenleri şaşkınlıkla izliyorum.
Bu kin ve nefret neden?
Türkan Saylan’a ve Gülseven Yaşer’e Fethul-
lahçı “F Tipi Medya” nasıl da saldırıyor!
Bir yargısız infaz yapıyor tarikatçı ve dinci
medya.
Alçakça!
Eğitim sistemini ele geçiren tarikatçılar, Çağdaş
Yaşamı Destekleme Derneği ve Çağdaş Eğitim Vak-
fı’nı niçin hedef seçtiler?
Çünkü eğitim sisteminin kendi ellerinden kaya-
cağını düşündüler!
Evrensel hukukun geçerli olmadığı günümüz
Türkiye’sinde yaşadıklarımız ve yaşayacaklarımız el-
bet kaygılandırıyor beni de.
Silivri’de tutuklu bulunan öğretim üyeleri, adla-
rını bile bilmediğimiz masum insanlar!
1 Mayıs 1977 katliamını göz ardı edenler, Fırat’ın
doğusuna geçemeyenler, Hrant Dink cinayetini
unutturmaya çalışanlar, Musa Anter’in oğlu Dicle
Anter’in “katil burada” çığlığını duymayanlar, hay-
di yanıt verin...
Kimler var bu operasyonların arkasında?
Mustafa Balbay ne diyor:
“Ben darbeci değil yurtseverim!”
Daha ne desin Balbay, darbeci olduğunu kanıt-
laması için!
Siz suça bulaşmış insanlarla, Erol Manisalı’yı,
Mustafa Balbay’ı, Gürbüz Çapan’ı, Tuncay Özkan’ı,
Mehmet Haberal’ı, Mustafa Yurtkuran’ı, Ferit Ber-
nay’ı, Doğu Perinçek’i aynı kefeye koyup Türkiye’de
darbelerin ve faili meçhul cinayetlerin üzerine gitti-
ğinizi söyleyeceksiniz ve bizler de inanacağız!
Evet sevgili okur!
Canım sıkılıyor ve içim acıyor...
İlkyazın gizli özünü bulacağız bir gün mutlaka!
Daha dingin olacak yaşamımız...
Şirin Cemgil’i de yitirdik 64 yaşında...
Umut, bir başka anlam taşır yaşamda.
Umut, özgürlüğe açılan penceredir en kötü gün-
lerimizde bile...
hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr
Faks numaramız: 0212 343 72 69
ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART
musakart yahoo.com
YSK, Durak’ı
onayladı
ADANA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Yüksek Seçim
Kurulu’nun (YSK),
geçen hafta ara kararõ
verdiği Adana’daki
seçimlere itirazlarla ilgili
kararõ önceki gün
açõklandõ. İl ve ilçe
seçim kurullarõndan
seçim sonuçlarõna
yapõlan itiraz ve seçimin
iptal edilmesini isteyen
tüm bilgi ve belgelerin
asõllarõnõ isteyen ve
bunlarõ değerlendiren
YSK’nin, Adana
Büyükşehir Belediye
Başkanlõğõ seçimlerine
yapõlan itirazlarõ
reddettiği, böylece Aytaç
Durak’õn başkanlõğõnõ
onayladõğõ öğrenildi.
Atalay’a
gensoruya ret
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu)
- TBMM Genel
Kurulu’nda, dün
DTP’nin İçişleri
Bakanõ hakkõnda
verdiği gensoru
önergesinin gündeme
alõnõp alõnmamasõ
görüşüldü. Önergenin
gündeme alõnmasõ
reddedildi. MHP’li
milletvekillerinin de
AKP’lilerle “ret” oyu
kullanmasõ dikkat
çekti. DTP’li Selahattin
Demirtaş, toplumsal
gösterileri dağõtmak
adõna yapõlanlarõn
“sokakta infaz ve
cezalandõrmaya
dönüştüğünü”
belirterek, polisin aşõrõ
güç kullanõmõnõn
tartõşõlmasõ gerektiğini
söyledi.
Güneydoğu’da
hava hareketliliği
DİYARBAKIR
(Cumhuriyet Bürosu) -
PKK’ye yönelik
gerçekleştirilen
operasyonlar
çerçevesinde dün
Diyarbakõr’dan çok
sayõda F16 savaş uçağõ
havalandõ. 2. Taktik
Hava Kuvvet
Komutanlõğõ 8. Ana Jet
Üssü’nden sabahõn ilk
saatlerinden itibaren
belirli periyotlarla
havalanan uçaklarõn
Kuzey Irak semalarõna
doğru uçtuğu gözlendi.
Bomba yüklü olarak
havalanan uçaklarõn,
üslerine döndüklerinde
bu yüklerinin olmadõğõ
görüldü. Ancak
operasyonun
sonuçlarõyla ilgili
Genelkurmay
Başkanlõğõ’ndan
açõklama yapõlmadõ.
Belçika heyeti
Kartal’ı dinledi
İstanbul Haber
Servisi - Belçika’dan
gelen bir heyet,
Beşiktaş’taki İstanbul
Adliyesi’nde suikast
günü Sabancõ
Holding’de görev
yapan 11 kişi ile
Özdemir Sabancõ’ya
suikast talimatõnõ
verdiği gerekçesiyle
müeebbet hapisle
cezalandõrõlan DHKP-
C lideri Ercan Kartal’õn
bilgisine başvurdu.
2007 yõlõnõn eylül
ayõnda Belçika
Yargõtayõ’nõn aldõğõ
“Fehriye Erdal
Türkiye’de işlediği
suçlar çerçevesinde
Belçika’da
yargõlanabilir”
kararõnõn ardõndan,
Şubat 2008’de
Brüksel’den bir heyet
Türkiye’ye gelmişti.
CHP lideri Deniz Baykal, “Ergenekon, efsanedeki gibi çõkõş yolu olacak” dedi
‘Umut hâkimlerde’ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Başka-
nõ Deniz Baykal, “Türkiye’de
Ergenekon sancısının başla-
dığını, bu sancının hükümet
içinde de yansıtılır hale gel-
diğini” vurgularken “Artık
umut hâkimlerdedir. Tür-
kiye’yi bu hukuk lekesinden
kurtarma şansı sadece hâ-
kimlerin elindedir” dedi.
Baykal, dünkü grup toplan-
tõsõnda gündemdeki konularla
ilgili değerlendirmeler yaptõ.
Baykal’õn açõklamalarõ ana
başlõklarõyla şöyle:
Ergenekon dizi gibi:
Ben, 25 Mart 2008’den beri Er-
genekon’un siyasi bir dava ol-
duğunu, ciddi hukuki zafiyet-
ler taşõdõğõnõ ifade ediyorum.
Bu yaklaşõmõ tek yanlõ bulan-
lar, son dalgadan sonra, bu
kadar da olmaz, demeye baş-
ladõ. Bu kadar da, değil, hiç ol-
maz... Kimi İlhan Selçuk
gözaltõna alõnõnca, kimi Tür-
kan Saylan, ÇYDD hedefte
olunca fark ediyor. Olayõn te-
meli yanlõş. Saygõn hukukçu
Sami Selçuk, 40 yõldõr böyle
iddianame görmedim, diyor.
Uçu açõk iddianame... Eskiden
“arkası yarın”lar vardõ, şim-
di diziler var. Dizi yapar gibi
iddianame olur mu? Yargõlama
mahkemede yapõlõr, kamuoyu
önünde yapõlsõn isteniyor, ona
göre açõklamalar yapõlõyor.
Darbeciden hesap sor-
mayan namert: Kim dar-
be yapõyor, yap takibatõnõ, he-
sabõnõ sor, sormazsan namert-
sin... Devlet yönetiminde olup
çeteleşen, mafyalaşan insan-
lardan hesap sor, sormayan
namert... Güneydoğu’da faili
meçhullere bulaşmõş çetelerle
mücadele et... Bunlarõn hiçbi-
ri yok. Gelsin Türkan Saylan,
gelsin Atatürkçü rektörler. Bu
olaydan sonra bazõ kesimlerden
tepkiler yükseliyor. Herkesin
bir uyanma noktasõ var... Baş-
bakan, anayasanõn 138. mad-
desi var, diye bizi eleştiriyor.
138. madde, yargõyõ etkilemek
üzere talimat vermeyi yasak-
lõyor. Oradan sen sonuç çõkart.
Sen talimat vermeye yönel-
me. Ben eleştiri hakkõmõ kul-
lanõyorum.
Yargõya, hukuka yakõşma-
yanlarõ söylemek
görevim... Sami Selçuk, “Da-
va, A’dan Z’ye siyasallaştı”
diye bir tespit yapõyor. Bunu
138. maddeyi ihlal etmek için
mi söylüyor? Bir hukukçu ola-
rak vicdanõ sõzlõyor.
Umut hâkimlerde: Ar-
tõk umut hâkimlerdedir. Tür-
kiye’yi bir hukuk lekesinden
kurtarma şansõ sadece hâkim-
lerin elindedir. Umut ediyorum,
Türkiye’nin hukuk birikimi,
gerekiyorsa cesareti Tür-
kiye’yi bu hukuk ayõbõn-
dan kurtarma noktasõna
getirecektir. Ergenekon
Türkiye’yi tutsak almak
için planlanmõştõr. An-
cak tarihteki efsanede ol-
duğu gibi, Ergenekon
Türkiye’nin çõkõş yolu
olacaktõr. Bu arada el-
bette yaşanan insani õz-
dõrap unutulmayacaktõr.
Balbay’õ da, Atatürkçü
rektörleri de, sayõn Say-
lan’õ da bu mücadeleleri
nedeniyle kutluyorum.
Erdoğan’ın uçağı:
Krizin tahribatõ her türlü
tartõşmanõn ötesinde.
Obama, cumhurbaşkan-
lõğõ için siparişi verilen
helikopterin siparişini ip-
tal etti. Türkiye’de Baş-
bakan 60 milyon dolarlõk
yeni bir uçak alõyor.
Gül, Bakû’ya git-
sin: Cumhurbaşkanõ Gül,
derhal Bakû’ye gitmeli,
sayõn Aliyev’le aracõsõz
görüşerek, kõrgõnlõk var-
sa düzeltilmesi hedeflen-
melidir. Türkiye Somali,
Bahreyn’e gösterdiği il-
giyi Azerbaycan’dan esir-
gememelidir. Cumhuri-
yet tarihinin en büyük
diplomatik hatasõnõn için-
deyiz.
KKTC seçimleri:
Artõk, Kõbrõs’taki demo-
kratik olgunluğa Türkiye
saygõ duymalõ. Batõ, AKP
aracõlõğõyla KKTC siya-
setine müdahale etti. Ye-
ni dönemde umarõm em-
rivakilere, tepeden inme
yaklaşõmlara, dayatma-
lara göz yumulmaz.
DTP’Lİ AYNA:
AKP ve
Gülen’in
Ergenekon’u
devrede
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
DTP Genel Başkan
Yardõmcõsõ Emine
Ayna, 14 Nisan’dan
bu yana parti yöneti-
cilerinin de aralarõnda
bulunduğu DTP’lilere
yönelik gerçekleştiri-
len operasyonlarõ sert
bir dille eleştirerek
“Partimize yönelik
operasyonu başlatan
ve sürdüren de AKP-
Fethullah Gülen Er-
genekonu’dur” dedi.
DTP’nin dünkü
grup toplantõsõ, Genel
Başkan Ahmet
Türk’ün İngiltere’de
olmasõ nedeniyle, Ge-
nel Başkanvekili de
olan Emine Ayna’nõn
başkanlõğõnda toplan-
dõ. Partinin “şahin”
kanadõnda yer alan
Ayna’nõn son derece
sert bir üslup kullan-
masõ dikkat çekti.
ABD Başkanõ Barack
Obama’nõn Meclis’te
“herkese gül dağıt-
maya çalışan” bir ko-
nuşma yaptõğõna dik-
kat çeken Ayna, DTP
parlamentoya girdiği
için 21 aydõr Meclis’e
gelmeyen askerlerin
Obama için Meclis’e
geldiğine işaret etti.
Konuşmasõnda Er-
genekon operasyonla-
rõna da değinen Ayna,
AKP’nin “kendi Er-
genekonunu ikame
etmek için eski Er-
genekonu tasfiye et-
meye çalıştığını” sa-
vundu. Devletin sõrf
PKK’ye terör örgütü
diyebilmek için Güç-
lükonak, Beylikdüzü,
Güngören’de olaylar
çõkardõğõnõ ve insanla-
rõn ölümüne yol açtõ-
ğõnõ ileri süren Ayna,
şunlarõ söyledi:
“Bu son gözaltılar-
la birlikte bizim za-
ten bildiğimizi herkes
gördü ki, Türkiye
AKP’nin ve Fethul-
lah Gülen’in kontro-
lündeki Ergenekonla
karşı karşıyadır. Par-
timize yönelik ope-
rasyonu başlatan ve
sürdüren de AKP-
Fethullah Gülen Er-
genekonudur. Savcı-
lık gizlilik kararı al-
masına rağmen AKP
ve Fethullah Gülen
medyasına birtakım
senaryoların servis
yapılması bile DTP
operasyonunun ar-
kasında hangi güç-
lerin bulunduğunu
kanıtlamaya yeterli-
dir.”
Günay, ‘Şahin’le aramõzda sorun yok’ dedi ama uyarõsõnõ tekrarlamadan edemedi
‘Soruşturma sapmasın’
SERMET ÇUHADAR
KAHRAMANMARAŞ - Kültür ve
Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay, Erge-
nekon davasõyla ilgili açõklamalarõna
Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin’in
tepki göstermesiyle ilgili sorulara “Biz ba-
kan arkadaşlar birbirimize basın önün-
de cevap vermiyoruz” diye karşõlõk ver-
di. Günay, BBP lideri Muh-
sin Yazıcıoğlu’nun cena-
zesinin Tacettin Dergâhõ’na
gömülmesine izin vermek
istemediği yönündeki ha-
berler üzerine de “Bu te-
reddüdü göstermesem ta-
rih beni yargılar” dedi.
Sütçü İmam Üniversite-
si’nde (KSÜ) kurulan Ord.
Prof. Mükrimin Halil Yi-
nanç Kütüphanesi’nin açõ-
lõşõna katõlmak için Kahra-
manmaraş’ta bulunan Bakan
Günay, ilk olarak Vali Meh-
met Niyazi Tanılır’õ makamõnda ziyaret
etti.
Günay, çõkõşta gazetecilerin sorularõnõ
yanõtladõ. Ergenekon soruşturmasõyla il-
gili açõklamalarõna Bakan Şahin’in karşõ
çõktõğõ yönündeki haberlerin anõmsatõlmasõ
üzerine Günay, şunlarõ söyledi: “Biz ba-
kan arkadaşlar birbirimize basın önün-
de cevap vermiyoruz arkadaşlar. Biz
kendi aramızda konuşabiliyoruz her şe-
yi. Duyarlılıklarımız arasında bir fark
yok. Bazen basının cümle aracıkların-
dan, kelime aracıklarından böyle bir
tartışma konusu yaratma niyet ve gay-
reti olabilir. Bu soruşturmayı yargı yü-
rütüyor, yargı organları yürütüyor.
Ben yürütmenin bir mensubu olarak,
yasamanın da bir üyesi olarak yargı çok
önemli bir soruşturma yapıyor. Bu
yayılmasın, dağılmasın. Asıl odağından
sapmasın, konusunda bir hukuk dev-
leti dikkatini dile getirdim.
Bunun şimdiye kadar ki siya-
si doğrultumuzla çizgimizle
hiçbir ilgisi yok. Tam tersine
eğer bu badireden sapasağlam
çıkarsak Türkiye’de ilk defa
darbecilere karşı demokrasi
kazanacak.”
Bir gazetecinin, helikopter
kazasõnda yaşamõnõ yitiren Ya-
zõcõoğlu’nun Taceddin Dergâ-
hõ’na defnedilmesiyle ilgili, Ba-
kanlar Kurulu Kararnamesi’ni
imzalayõp, imzalamadõğõ yö-
nündeki sorusu üzerine Günay,
buranõn milli şair Mehmet Âkif Er-
soy’la anõldõğõnõ ve bir siyasinin defne-
dilmesiyle ilgili olarak tereddütleri bu-
lunduğunu söyledi. Kararnamenin imza-
ya yeni açõldõğõnõ savunan Günay, “Bu
mekânı çok sevdiğimiz bir arkadaşımız
bile olsa bir siyaset ismiyle paylaşmak
doğru olur mu diye tereddütlerimi ifa-
de ettim. Kültür ve Turizm Bakanı ola-
rak, hele kültür işlerinden sorumlu
birisi olarak, bu tereddüdü gösterme-
sem tarih beni yargılar” diye konuştu.
Sağlar: Günay’ın
tavrı doğru
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Kahramanmaraş’ta meydana gelen helikopter
kazasõnda yaşamõnõ yitiren BBP Genel
Başkanõ Muhsin Yazıcıoğlu’nun, İstiklâl
Marşõ’nõn şairi Mehmet Akif Ersoy’un evi
ile Tacettin Dergâhõ arasõndaki bahçeye
defnedilmesine, Kültür ve Turizm Bakanõ
Ertuğrul Günay’dan henüz onay çõkmadõ.
Eski Kültür Bakanõ Fikri Sağlar, Günay’õn
almõş olduğu kararõ “doğru” olarak
nitelendirdi. Sağlar, “Günay bana göre
doğru bir karar almıştır. Çünkü artık ne
yazık ki Türkiye’de başka yollar
açılmıştır. Yakın tarihte de örnekleri
vardır. Parti genel başkanları, cemaat
liderleri, tekke veya cami avlusuna
gömülmektedir. Ya da belediyeden alınmış
bir parka defnedilmektedir. Bu durum her
şeyden önce demokrasiye aykırıdır. Ayrıca
Türkiye halkına yapılmış bir
saygısızlıktır” dedi. Siyasi parti liderlerinin
sayõlarõ 1500’ü aşmayan parti delegeleri
tarafõndan seçildiğini belirten Sağlar, “Parti
liderlerinin bugün hangi yöntemlerle
partilerin başında bulundukları da
malum” görüşünü dile getirdi.
YAZICIOĞLU’NUN DERGÂHA DEFNİ
Ertuğrul Günay.
‘BU İŞİN İÇİNDE CUMHURBAŞKANI VE BAŞBAKAN VAR’
Haber Merkezi - CHP Genel
Başkanõ Deniz Baykal, Ergenekon
davasõnõ “Başından beri siyasal
bir dava” diye nitelendirerek,
“Cumhurbaşkanı’nın, Başba-
kan’ın da bu işin bir parçası ol-
duğundan hiç kuşku duymuyo-
rum” dedi.
Hürriyet gazetesi Ankara Temsil-
cisi Enis Berberoğlu, CHP lideri Baykal ile
gerçekleştirdiği telefon sohbetini dün köşe-
sinde yazdõ. Berberoğlu’nun Ergenekon so-
ruşturmasõna ilişkin sorularõnõ yanõtlayan
Baykal, “Benim teşhisim; başından
beri siyasal dava oldu. Cumhur-
başkanı’nın, Başbakan’ın da bu
işin bir parçası olduğundan hiç
kuşku duymuyorum. Ergenekon
planlamasının, her ikisi de doğru-
dan içindedir. İşin sahibi onlardır.
Buna da tabii parti destek olmuştur;
AKP, yandaş medya destek olmuştur,
kamuoyu destek olmuştur. Haklı göste-
recek çeşitli gerekçeler bulmuşlardır. İş-
te silahlar var, darbe günlükleri var, maf-
yalaşma var” dedi.