16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 22 NİSAN 2009 ÇARŞAMBA 4 HABERLER GLOBALPOLİTİKÜLTÜR ERGİN YILDIZOĞLU Kafalar Yine Karıştı “Obama bizden ne istiyor?”, “Ergenekon’un 12. dalgasının anlamı ne; DTP’ye yönelik operasyonla bir ilgisi var mı?” derken Genelkurmay Başkanı’nın konuşmasındaki “cemaat” vurgusu. Cemaatin söz- cülerinin, modern toplum ve cemaatler üzerine çokbilmiş açıklamaları… Nihayet, “Marksist” Ser- dar Turgut’un ülkenin sorunlarını ‘Ordu’yla ‘Ce- maat’in diyaloğuna havale etmesi… Obama ne istiyor? Obama’nın konuşmasını herkes (özellikle “so- runların” çözümlerini “imparatorun” iradesinden bekleyen kesimler) kendi umutlarına, beklentile- rine, çıkarlarına göre algılamayı tercih etti. Ko- nuşma da zaten bunu amaçlayan, bir “kamu dip- lomasisi”, “imaj parlatma” olayı olarak planlanmıştı. Ülkelerin dış politikaları, uluslararası ilişkilerdeki talepleri, bu taleplerin taşıyıcılarına göre değiş- mez. Bu nedenle “Obama ne istiyor?” yerine, “İm- paratorluk projesi duvara çarpan ABD’nin, mali kriz, enerji ve kaynak krizleri, yükselen güçler or- tamında çıkarları nelerdir? ABD bunları nasıl ta- nımlayacak ve savunacaktır?” gibi sorularla baş- lamak daha gerçekçi olur. Bu sorulara cevap arar- ken, pazartesi günü yayımlanan iki yorum (Fi- nancial Times, Wall Street Journal) yararlı olabilir: Obama’nın, Avrupa gezisi, “yumuşak güç” yan- sıtma taktikleri henüz bir sonuç vermemiş. Do- layısıyla ABD dış politikası, yeniden, zorunlu ola- rak, “sert güç” kavramına doğru eğilmeye baş- layabilir. “Aşırı biçim” ve sürecin hakikati Ergenekon’un 12. dalgasında, davanın “sonu- na kadar arkasında” olduklarını açıklayan liberal entelijansiyaya göre, ÇYDD’nin genel başkanı Tür- kan Saylan’ın evinin aranması, Tijen Mergen’in iki gün nezarette tutulması, davaya gölge düşü- ren aşırılıklarmış. 12. dalga, Ergenekon sürecine gölge düşürmedi, aksine Mehmet Altan’ın “AKP’yi aşan bir irade Er- genekon’un peşinde” saptamasının işareti ettiği gibi, “hakikatine” ışık tuttu. Daha önce de bir- çok kez vurguladığımız gibi, AKP’yi kapsayan, ay- nı zamanda da aşan bir irade var. Bu siyasal İs- lamın “pasif (karşı)devrim” sürecini yöneten ce- maatlerin iradesidir. Bu yüzden 12. dalga bir “sap- ma” değil; Beckett’ın “Oyunun Sonu” piyesinde, Hamm’ın “Ne oluyor” sorusuna, uşağı Clov’un, “Ne olacak, süreç kendi seyrinde ilerliyor” ceva- bındaki gibi bir şey aslında… Halen internette sür- mekte olan “O bir misyonerdir” kampanyası da za- ten bunu göstermiyor mu? “Pasif (karşı)devrim” süreci, siyasal egemenlikten önce, kültürel egemenlik kurmayı amaçlar. Bu ege- menliğin kurulması, korunabilmesi için de karşı hamle yapabilecek kültürel akımların, yapıların, ku- rumların ve düşünürlerin zaman içinde tasfiye edil- mesi gerekir. İşin ilginci, (Yoksa bir ironi mi?) ye- rel seçimlerden bu yana DTP’ye yönelik saldırı- lar da aynı mantıktan kaynaklanıyor: Kürt kimli- ğinin, kültürel siyasi birikiminin temsilcisi olarak DTP, Aydınlanma geleneğinden kaynaklanan ki- mi özellikleriyle, salt AKP’nin değil, siyasal İsla- mın “pasif (karşı)devriminin” önünde önemli bir en- gel oluşturuyor. Diğer taraftan, siyasal İslamın “ce- maat” anlayışı, Kürt kimliğine yönelik çok radikal bir tehlikedir. Modernite ve ‘cemaat’ Fehmi Koru’nun “cemaat gerçeği modern ha- yatla yakından ilişkilidir” saptaması, araya sıkış- tırılan “yalnızlık”, “teknoloji” gibi bir iki sözcükle, rakibinin cahilliğine yatırım yapmaya çalışan sin- si uyanıklıklara iyi bir örnek oluşturuyor. Modern toplumun en önemli özelliği, ‘cemaat’ aidiyetlerini daha kapsayıcı aidiyetler, ulusal, sı- nıfsal kimlikler, içinde erimeye zorlamak oldu. Ce- maatlerin yeniden canlanmasıysa, “modern” ya- şama değil, “geç kapitalizmin” Fordist sermaye bi- rikim rejiminin kriziyle ilgili bir olgu. Fordist rejimin krizi bu rejimi destekleyen merkezi toplumsal ör- gütlenmeleri, denetleme, bastırma araçlarını (Re- fah Devleti, sendikalar vb…) çözmeye başlayın- ca “cemaat” gibi cesetler canlanmaya başladılar. “Cemaat”, Fordizmin krizinin kültürü olan “post- modernizmin” ürettiği öznelliklerle ilişkili bir olgu. Post-modernizmin bireylerinin (“Anti-Oedi- pus”un mutlu göçebelerinin) bu parçalanmış, merkezini kaybetmiş, giderek daha fazla sanal- laşan dünyada, “risk” toplumunda, özgürleş- mek, mutlu olmak yerine, neo-liberalizmin dar- besini de yiyince, derin bir tatminsizlik, yeis içi- ne düştüklerini görüyoruz. “Cemaat” işte bu bi- reylerin, “durumlarından” kapitalizmi aşarak kur- tulmak yerine, nostaljik bir refleksle merkezi, oto- ritesi, efendisi belli (uyumlu, ahenkli, güvenli bir geçmiş fantezileriyle de desteklenen) bir dünya arayışlarının sonucu. “Cemaat” post-modernizmin iflasının gerici aşiretçi projelere yol açmasıyla ya- kından ilgili bir gelişme. Bu yüzden Koru boşu- na nefes tüketiyor, “cemaat” modernliğin, de- mokrasi, vatandaşlık gibi ürünleriyle bağdaş- maz, liberalizmin duyarlılıklarıyla da… Serdar Turgut’a gelince, Oray Eğin’in dünkü yazısı yar- dımcı olabilir… [email protected] http://erginyildizoglu.blogspot.com Erdoğan, Ergenekon eleştirilerine tepki gösterdi, hâkim ve savcõlarõn tehdit edildiğini öne sürdü Bahçeli, ‘Umut satarak’ Kõbrõs’ta iktidara geldiğini belirttiği CTP’nin seçimi kaybetmesinden memnun ‘Siyaset tüccarlığının sonu’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - MHP Genel Başkanõ Devlet Bah- çeli, KKTC’de UBP’nin zaferiyle sonuçlanan seçimlerin memnuniyet verici olduğunu belirtti. Bahçeli, partisinin grup toplantõ- sõnda, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramõ’nõ kutlarken, kuru- luşunun 89. yõldönümünü kutlayacak olan TBMM’nin “demokrasinin, milli devletin ve geleceğin en büyük güvencesi” olduğunu söyledi. KKTC’deki seçim sonuçlarõnõ da değerlendiren Bahçeli, geçmişte “kurnazca kampanyalarla vic- danları karartılan” Kõbrõslõlarõn, 2004 yõlõndan itibaren hükümetin pe- şinde koştuğu Annan Planõ ile birlikte sorunlarõn çözüleceğine, AB’ye kõ- sa zamanda üye olacaklarõnõ düşün- düklerine dikkat çekti. KKTC’de yapõlan seçimlerin Kõb- rõslõ Türkler için “demokrasi ve si- yasi olgunluk sınavı” olduğunu be- lirten Bahçeli, “Bu sonuç, Kıb- rıs’ta Rumların peşine takılarak ve sahte cennet vaat ederek iktidara gelen siyaset tüccarlığının sonu, devletlerinin sorununa daha ger- çekçi bakmaya başlayan soydaş- larımızın başarısı olarak değer- lendirilmelidir” diye konuştu. Bahçeli, “umut satarak” Kõb- rõs’ta iktidara geldiğini belirttiği CTP ve Türkiye’de tek başõna ikti- darda olan AKP’nin “gafleti” ile AB üyesi olan Rumlarõn, bu güvenceye kavuştuktan sonra KKTC ile eşitli- ğe dayalõ, iki bölgeli, iki milletli ve iki devletli yeni bir ortaklõğa yanaş- masõnõ beklemenin zaten mümkün olmadõğõnõ söyledi. AB’nin Kõbrõs Türklerine verdiği sözlerin hiçbirini yerine getirmedi- ğini, ekonomik, turizm ve spor alan- larõndaki ambargonun halen sürdü- ğünü kaydeden Bahçeli, AB’nin de Rum yönetimini Kõbrõs’õn tek tem- silcisi olarak tanõdõğõna dikkat çek- ti. Bahçeli, “Bu tespitlerimizin doğruluğunu, beklentilerin hiçbi- rinin gerçekleşmeyeceğini artık Kıbrıs’taki soydaşlarımız da ni- hayet görmüş, daha fazla aldatıl- mak ve daha fazla oyalanmak is- temeyen seçmen, uyanarak tesli- miyetçi zihniyete sırtını dönmüş- tür. Bu gelişme memnuniyet veri- cidir” diye konuştu. ‘Kıbrıs’ta yeni yol haritası gerekebilir’ Bahçeli, önümüzdeki dönemde KKTC Cumhurbaşkanõ ile Başba- kan’õn farklõ partilerden olmasõnõn AB güdümüne sokulan Kõbrõs soru- nunun çözüm sürecini etkileyeceği- ni belirterek “Kıbrıs sorununun çözümünün temel parametreleri konusunda belirli noktalarda fark- lı görüşlerin mevcudiyeti, çözüm sürecinde yeni bir yol haritasını ge- rekli kılabilecektir” dedi. Ekonomik kriz konusunda hü- kümetin tavrõnõ da eleştiren Bahçeli, “Kendi yandaşlarını abat etme- de kural ve sınır tanımayan, ai- le yakınlarının şatafatlı hayatla- rına son hızla devam etmesinde beis görmeyen AKP saltanatının, işsiz kalan vatandaşlarımızı umursamamasının ve çaresiz- liklerini gidermek için hamle yapmamasının” bir siyasi fatura- sõ olacağõnõ söyledi. Bahçeli, “O za- man geldiğinde Başbakan Er- doğan’ı, ne dış yardakçıları ne de iç menfaat destekçileri asla kur- taramayacak, yapılanların acı bilançosu bir bir bugünkü kad- roların önüne konacaktır” görü- şünü dile getirdi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan, par- tisinin grup toplantõsõnda Ergenekon soruşturmasõyla ilgili eleştirilere ya- nõt verirken, ekonomik kriz, Azer- baycan’la ilişkiler ve KKTC’deki se- çimleri değerlendirdi. 23 Nisan tarihinin ülke ve millet için son derece önemli olduğunu kaydeden Erdoğan, milli egemenlik kavramõnõ hâlâ içine sindirmeyi kabullenemeyen, değersizleştirmek ya da aşõndõrmak is- teyen yaklaşõmlarõn olduğunu söyle- di. Erdoğan, “Hatta kimi çevrelerin daha da ileriye gidip, milli ege- menliği ve demokrasiyi bu millete çok görüp demokrasi dışı, hukuk dı- şı örgütlenmelere kalkıştıklarını da üzülerek müşahade ediyoruz. Mil- li iradeye, demokrasiye yönelen tehditlerin yine bu Meclis’in içinden kendisine savunucu ve avukat bu- labiliyor olması ise son derece dü- şündürücü bir tablodur” dedi. ‘Yardımcı oluyoruz’ Ergenekon soruşturmasõyla ilgili eleştireleri de değerlendiren Erdo- ğan, operasyonlarõn ardõndan bazõ si- yasi parti liderlerinin sorumsuzca açõklamalar yaptõğõnõ, hükümete ağõr eleştiri getirerek siyasi rant elde et- meye çalõştõklarõnõ, bunlara kendisinin yanõt vermeyeceğini, yanõt verecek mercinin belli olduğunu söyledi. “Savcılar hiçbir baskı ve tehdit hissetmeden, bunlara boyun eğme- den görevlerini yapıyorsa bu bugün için de geleceğimiz için de güven ve- rici bir gelişmedir” diyen Erdoğan, ortada son derece vahim ve ağõr id- dialar, anayasa ve yasalara göre suç teşkil eden ithamlar bulunduğunu be- lirtti. Erdoğan, şu görüşleri dile getirdi: “Bu iddiaların peşine düşen, ay- dınlatmaya çalışan bir hukuk sis- temimiz var. Bırakın yargı, hukuk işlesin. Bırakalım ak ile kara orta- ya çıksın. Süreci sulandırarak, is- tismar ederek, hâkimleri ve savcı- ları tehdit ederek hiç kimse bir ye- re varamaz. Bu süreci siyaset ile hü- kümet ile ilişkili göstermek, bunun üzerinden siyasi rant elde etme gayreti içine girmek son derece so- rumsuzluktur. Yargıya biz sadece yardımcı oluruz. Adaletin hızlı bir şekilde tecelli edilmesi için üzerimize düşeni yapıyoruz, onu yapmakla yü- kümlüyüz.” Ermenistan ile ilgili temaslarõ de- ğerlendiren Erdoğan, AKP’nin Azer- baycan’a bakõşõnõn belli olduğunu, bunu istismar etmeye yeltenmenin çirkin olduğunu söyledi. Azerbay- can’dan Türkiye’ye gelip yanlõş poli- tikalar üretenlerin de yanlõş yaptõğõnõ kaydeden Erdoğan, “İktidara geldi- ğimizden bu yana Azerbaycan’a yakışan neyse, onu yaptık. Azer- baycanlı kardeşlerimizi hiçbir za- man yalnız koymadık” dedi. Kıbrıs’a uyarı KKTC’deki seçimlerin adada çö- zümün sağlanmasõna dönük Kuzey ve Güney Kõbrõs arasõnda devam eden sürece köstek olmasõnõ değil destek olmasõnõ temenni ettiklerini dile getiren Erdoğan, “Kimse bunun üzerinden de bir spekülasyona girmesin. Başlayan süreç, aynen devam etmelidir. KKTC Cum- hurbaşkanı’nın elini zayıflatacak herhangi bir adımın hiçbir za- man yanında olmayız” dedi. Ertuğrul Günay katılmadı Bu arada Kültür ve Turizm Bakanõ Ertuğrul Günay’õn AKP grup top- lantõsõna katõlmak yerine Kahra- manmaraş’a gitmesi dikkat çekti. Devlet Bahçeli, grup toplantısında ağırlıklı olarak KKTC’deki seçimleri değerlendirdi. (Fotoğraf:AA) KKTC’de yapõlan seçimlerin Kõbrõslõ Türkler için “demokrasi ve siyasi olgunluk sõnavõ” olduğunu belirten Bahçeli, “Bu sonuç, Kõbrõs’ta Rumlarõn peşine takõlarak ve sahte cennet vaat ederek iktidara gelen siyaset tüccarlõğõnõn sonu, soruna daha gerçekçi bakmaya başlayan soydaşlarõmõzõn başarõsõ olarak değerlendirilmelidir” dedi. AKP, anayasa değişikliği peşinde ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - TBMM Başkanõ Köksal Top- tan’õ ziyaret eden Başbakan Tayyip Erdoğan, anayasa değişikliği için bir hazõrlõk yaptõklarõnõ, bunu TBMM’ye sunacaklarõnõ açõkladõ. Erdoğan, kamu denetçiliği, siyasi partiler ve seçim yasasõ ile bireysel başvuru hakkõnõ içeren bir hazõrlõk yaptõklarõnõ söyledi. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül’ün görev süresinin 5 mi yoksa 7 yõl mõ olacağõnõ netleş- tirmek isteyen AKP, bu konuda bir çalõşma yapõlmasõ kararõ aldõ. Erdoğan, dün Toptan’õ ziyaret et- ti. Erdoğan, görüşmenin ardõndan gazetecilerin sorularõ üzerine “Ana- yasa değişikliğini görüştük” açõk- lamasõ yaptõ. Erdoğan soru üzerine, “Hazırlığımızı parlamentoya su- nacağız. Bunların içerisinde bi- reysel başvuru hakkı, Ombuds- manlık, siyasi partiler yasası ve seçim yasası var” dedi. Erdoğan, siyasi partilerle görüşüleceğini be- lirterek, uzlaşma sağlanmasõnõ te- menni ettiğini söyledi. Erdoğan, “Düzeltilmesi gereken neler varsa birlikte görüşür, düzeltir, ona gö- re adımları atarız” diye konuştu. AKP, destek isteyecek AKP’nin önceki gün yapõlan MYK toplantõsõnda Gül’ün görev süresi üzerindeki tartõşmalarõn sona erdirilmesi için çalõşõlmasõ benim- sendi. Yöneticiler, anayasada cum- hurbaşkanõnõn halk tarafõndan seçil- mesine ilişkin değişiklik yapõldõğõnõ, ancak Gül’ün süresinin belirlenmesi için uyum yasasõna ihtiyaç olduğu- nu, aksi takdirde sürenin YSK tara- fõndan belirlenmesi yoluna gidilece- ğine dikkat çekti. Bu konuda hukuk- çu milletvekilleri ve parti yöneticile- rinden oluşan bir komisyon kuruldu. Parti içinde, diğer partilerle uzlaşõl- masõ durumunda Gül’ün görev süre- sinin yasa değişikliği ile belirlenebi- leceği, ancak muhalefetin Anayasa Mahkemesi’ne başvurmasõ duru- munda mahkemenin yasa değişikli- ğini iptal edebileceği görüşü dile ge- tiriliyor. Muhalefetin yasa değişikli- ğine destek vermemesi durumunda Gül’ün görev süresinin ancak ana- yasaya konulacak geçici maddeyle düzenlenmesinin zorunlu hale gele- ceğine dikkat çekiliyor. GÜL’ÜN GÖREV SÜRESİ ŞERİATÇI TERÖR ÖRGÜTÜNE DARBE El Kaide operasyonunda 37 kişi gözaltına alındı Yurt Haberleri Servisi - Te- rör örgütü El Kaide’ye yönelik 5 kentte düzenlenen operasyonlar- da, 37 kişi gözaltõna alõndõ, 3 ki- şinin de arandõğõ belirtildi. Gaziantep Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şube Müdür- lüğü ve Özel Harekât Şube Mü- dürlüğü’ne bağlõ çok sayõda tim dün sabah erken saatlerde 11 ay- rõ adrese baskõn yaptõ. 14 kişinin gözaltõna alõndõğõ baskõnlarda ilk belirlemelere göre, 1 tabanca, örgütsel çalõşmalarda kullanõldõ- ğõ belirlenen 4’ü dizüstü 6 bilgi- sayar ile çeşitli belgeler ele ge- çirildi. Zanlõlardan M.D’nin 24 Ocak 2008’de Gaziantep’te El Kaide’ye yönelik operasyon sõ- rasõnda öldürülen ve örgütün so- rumlusu olduğu belirlenen Meh- met Polat’õn yerine atandõğõ id- dia edildi. Zanlõ M.G.B’nin ise Afganistan’da silahlõ eğitim gör- düğü ve bir patlama sõrasõnda, ko- lundan ağõr yaralanõp sakat kaldõğõ ortaya çõktõ. Adana’da Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne bağlõ ekipler, dün 05.00 sõralarõnda eşzamanlõ olarak iki ayrõ adrese baskõn dü- zenleyerek El Kaide ile bağlantõlõ olduklarõ belirtilen 3 kişiyi göz- altõna aldõ. Kahramanmaraş merkez ile Pazarcõk ve Türkoğlu ilçelerinde terör örgütü El Kaide ile bağlan- tõlõ olduğu bildirilen bir örgüte ya- põlan operasyonda toplam 17 ki- şi gözaltõna alõndõ. Konya’da ise 2 kişi gözaltõna alõndõ. 2 zanlõdan Özbekistan uy- ruklu O.E.İ’nin, örgütsel faali- yetlerde bulunmak üzere Afga- nistan’dan Konya’ya geldiği ve El Kaide üyesi olmak suçundan Öz- bekistan’da arandõğõ belirlendi. Operasyon kapsamõnda Şanlõur- fa’da gözaltõna alõnan 1 kişi de Gaziantep’e sevk edildi. OKKAN’A SUİKAST EMRİNİ VERMİŞTİ Hizbullah lideri Varol’a 18 yıl 9 ay hapis cezası DİYARBAKIR (Cumhuri- yet Bürosu) - Diyarbakõr Emni- yet Müdürü Ali Gaffar Okkan ve 5 polis memurunun öldürül- mesi talimatõnõ verdiği gerekçe- siyle yargõlanan şeriatçõ terör ör- gütü Hizbullah’õn üst düzey so- rumlularõndan Mehmet Beşir Varol 18 yõl 9 ay hapisle ceza- landõrõldõ. Örgütün Diyarbakõr sorumlusu Mehmet Çiçek hak- kõnda da ağõrlaştõrõlmõş müebbet cezasõ verildi. Varol ve Çiçek’in yargõlan- masõna dün Diyarbakõr 6. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde devam edil- di. Sanõklar, iddialarõ kabul et- meyerek tahliyelerini istediler. Mahkeme heyeti ise verdiği kõsa bir aranõn ardõndan kararõnõ açõk- ladõ. Heyet, Varol’un, TCY’nin “terör örgütü yöneticisi olmak” suçunu kapsayan 314/1’inci mad- desi uyarõnca 18 yõl 9 ay, Çiçek’in ise bir polis memurunu şehit et- tiği gerekçesiyle ağõrlaştõrõlmõş müebbet hapis cezasõna çarptõ- rõlmasõna karar verdi. Mahkeme, daha önce de sanõk Varol hakkõnda 18 yõl 9 ay, sanõk Çiçek hakkõnda da müebbet ha- pis cezasõ vermişti. Ancak 2007 yõlõnda verilen ceza, Yargõtay tarafõndan bozulmuş ve sanõkla- rõn yargõlanmasõna yeniden baş- lanmõştõ. 2007’de sanõklarla ilgili gerekçeli karar hazõrlayan mah- keme, Konya’da yakalanan “Melle Mizgin” kod adlõ Meh- met Beşir Varol’un Diyarba- kõr’da şehit olan Emniyet Müdürü Okkan suikastõnõn talimatõnõ ver- diğini belirtmişti. 2000 yõlõnda öl- dürülen Hizbullah lideri Hüseyin Velioğlu’ndan sonra örgüt li- derliğine Varol’un getirildiğinin bildirildiği kararda, Varol’un ör- gütün çekirdek kadrosunu oluş- turan kişiler arasõnda yer aldõğõ- na dikkat çekilmişti. DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakõr Büyükşehir Belediye Başkanõ Osman Baydemir ve Batman Belediye Başkanõ Necdet Atalay, PKK’lilerden “ge- rilla” diye söz ettikleri gerekçesiyle 10’ar ay hapisle cezalandõrõldõ. Baydemir ile Ata- lay’õn, Türk Silahlõ Kuvvetleri’nin sõnõr ötesi operasyonunu protesto etmek amacõy- la düzenlenen kitlesel basõn açõklamasõnda yaptõklarõ konuşma nedeniyle haklarõnda açõlan davaya dün Diyarbakõr 4. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde devam edildi. Mahkeme heyeti, Baydemir ve Atalay’õn 3713 sayõlõ Terörle Mücadele Yasasõ’nõn (TMY) 7/2’nci maddesi gereğince 10’ar ay hapisle cezalandõrõlmalarõna karar verdi. Osman Baydemir ve Atalay’a 10’ar ay hapis cezası ‘Bõrakõn yargõ işlesin’ Başbakan Tayyip Erdoğan, resmi temaslar için Türkiye’de bulunan İsveç Başbakanı Fred- rik Reinfeldt ile bir araya geldi. Görüşmenin ar- dından yapılan ortak basın toplantısında Rein- feldt, “Türkiye, Avrupa’ya aittir, Avrupa içinde önemli bir ülkedir” ifadesini kullanarak, Türki- ye’nin stratejik önemde olduğunu kaydetti. 30 yıl aradan sonra İsveç’i ziyaret eden ilk “Türki- ye Cumhuriyeti Başbakanı” olduğunu anımsa- tan Başbakan Erdoğan da, Reinfeldt’in iade-i ziyaretinin anlamlı olduğunu söyledi. (AA) ‘TÜRKİYE, AVRUPA’YA AİTTİR’ AKP, Cumhurbaşkanõ Gül’ün görev süresinin 5 mi yoksa 7 yõl mõ olacağõ konu- sundaki tartõşmalarõn sona erdi- rilmesi için formül arõyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle