16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
20 NİSAN 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA KÜLTÜR [email protected] CMYB C M Y B Kültür Servisi - Uluslararasõ Cenevre Kitap, Ba- sõn ve Multimedya Fuarõ, yarõn açõlõyor. Bu yõl 23.’sü düzenlenen ve 26 Nisan’a kadar sürecek olan fuarõn onur konuğu Türkiye. Ancak geçen yõlki Frankfurt Kitap Fuarõ için başta Türkiye Yayõncõlar Birliği olmak üzere sivil toplum ku- ruluşlarõ ve yayõnevleriyle ortak bir çalõşma ya- pan Kültür Bakanlõğõ’nõn, bu kez yayõn prog- ramõnõ yayõncõ ve yazar kuruluşlarõna danõş- madan hazõrlamasõ tepkiyle karşõlandõ. Cenevre Fuarõ’nda Türkiye’ye ayrõlan 600 metre- karelik alanda, TEDA projesi kapsamõnda Kültür Bakanlõğõ’nõn katkõlarõyla yabancõ dil- lere çevrilen Türk yazarlarõn yapõtlarõndan okumalar yapõlacak ve yazarlar söyleşilere katõlacaklar. “Türk Edebiyatından Çeviriler ve TEDA Projesi” başlõklõ söyleşide Kütüp- haneler ve Yayõnlar Genel Müdürü Aytekin Yıl- maz ve Alfred Depeyrat yer alacaklar. Ünver Oral, bir Karagöz gösterisi sunacak. Behiç Ak, bir İllüstrasyon Atölyesi gerçekleştirecek. Türk edebiyatõndan Fransõzca çeviriler yapan Timour Muhiddin, “Fransızca Konuşulan Dünya’da Türk Edebiyatı” ve “Tahsin Yücel Hikâye- leri”, Mehmet Murat Somer “Türk Polisiye Romanı”, İskender Pala “Türk Şiiri ve Di- van Geleneği”, Hasan Kaçan da “Türkiye Mi- zahı ve Karikatürü” başlõklõ söyleşilere katõ- lacaklar. Fuara çağrõlan yazarlar arasõnda Behiç Ak, Aslı Der, Nedim Gürsel, Hasan Kaçan, Sema Kaygu- suz, Perihan Mağden, İskender Pala, Mehmet Murat Somer gibi adlar var. ELİF BEREKETLİ “Frankfurt’ta yeni konuk ülke olmuştuk, bir yazarımız Nobel almıştı, 2009 Fransa’da Türkiye yılı seçilmişti. Artık tempoyu art- tırmalı, yazınımızın dışa açılımını kitlesel boyutlara taşımalıydık” diyor Kalem Ajans eki- bi: “İstanbul gibi kültür ve sanatın her ala- nında çok önemli, büyük ve uluslararası et- kinliklerin gerçekleştiği bir metropolde yazın festivalinin zamanının geldiğini düşündük. Bu düşünceyle İstanbul, ede- biyat, şehir, zaman der- ken, festivalin adı da or- taya çıkıverdi: İstanbul Tanpınar Edebiyat Fes- tivali.” Daha sonra İstanbul’da- ki yabancõ kültür kuruluş- larõyla konuyu paylaştõk- larõnõ, 30 ülkeden 100’e ya- kõn yazarõn İstanbul’da okurla buluşma olanağõnõn yolunun açõlõverdiğini an- latõyorlar; ne ki, öncesi alõşõk olduğumuz can sõkõcõ hikâyeler: “Ne acı ki, tu- rizmi geliştirmek için bü- yük bütçeler ayıran ilgi- li bakanlığın Türkiye’nin ilk uluslararası yazın fes- tivali için ‘yeterli bütçe’si yokmuş. Kitap alırken kullandığımız o kredi kartlarını veren banka- larımızın da yazına ayı- racak paraları yoktu. Görüşmeye bile gerek duymadan tasarımızı desteklemeyi reddeden, her gün çikolatasını ye- diğimiz, buzdolabını kul- landığımız, arabasına bindiğimiz kocaman şir- ketlerle olumsuz geçen toplantılardan sonra çok üzüldük ama yılmadık.” Elbette konu sonra, İs- tanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansõ’na taşõnmõş: “Tüm kamu kurumları kendi büt- çeleri olmadığı gerekçesiyle oraya yönlendi- riyordu bizi. Biz de iletişim kurduk. Ama ne yazık ki, aradan geçen aylar boyunca yeter- li temas kuramadık. Sözlü olarak kimi ko- şullar iletildi, ama işin özüne uymuyordu, yi- ne de değerlendirip geliştirerek yol alalım de- dik, yine hiçbir ses çıkmadı. Şimdi, İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı ola- naklarıyla çok güçlü biçimde gerçekleşebile- cek festival belki biraz daha mütevazı olacak ama mutlaka yapacağız.” İlk yõl izleği ‘Tanpınar - Şehir ve Zaman’ olarak kararlaştõrõlan festivalde Doğan Hız- lan’dan (Onursal Başkan) Enis Batur’a (Komite Başkanõ), Murat Yalçın’dan (Türk Edebiyatõ) Aslı Tohumcu (Çocuk Edebiyatõ) ve Hande Öğüt’e (Kadõn Edebiyatõ) birçok tanõnmõş ad var. Şenliğe Türkiye’den Ya- põ Kredi ve Dergâh’õn yanõ sõra ABD, Almanya, Fransa, Hollanda, İspan- ya, Yunanistan, Lübnan, Arnavutluk, Bulgaristan, Kore ve İran’dan birçok yayõncõ ve 100’e yakõn konuk yazarla çok sayõda araştõrmacõ katõlõyor. İs- tanbul Tanpõnar Edebiyat Festivali, her yõl uluslar- arasõ düzeyde yapõlacak, her ülkeden katõlacak olan yazar, yayõncõ, eleş- tirmen, çevirmen ve basõn mensuplarõyla birlikte Türk ve diğer ülke ede- biyatlarõ arasõndaki ileti- şim, tanõşma, tartõşma ve bilgi alõşveriş olanağõ sağ- lanacak. Şenliğe Tanpõ- nar’õn adõnõn verilmesi- nin nedeni, Tanpõnar’õn İstanbul’u bilinçaltõndan kõyafetine kadar büyük bir özenle tahlil etmesi, İstanbul’u yazmasõ ve maalesef Bursa’da ya- põlan yerel bir yarõşma dõşõnda hiçbir yerde tem- sil edilmiyor oluşu. Şenlikte yazarlar ile söyleşiler, paneller, atöl- yeler, edebiyat kahvesi buluşmalarõ (Café Litté- raire), Boğaziçi Mehtap Gezisi, Sahnede Edebiyat, tiyatro, dans, konserler, çocuklarla edebiyat atölyeleri, yayõncõlõk kon- feransõ ve çeviri semineri gibi etkinlikler yapõ- lacak. Ayrõca festival süresince Türkiye’deki tüm kitabevi ve satõş noktalarõnda belirli bir tutarda kitap satõn alanlara hediye edilecek festival ya- zarlarõndan seçme yazõlarõn bulunacağõ kitap da- ğõtõlacak. (www.itef.com.tr) Tanpõnar Edebiyat Festivali 2010 Ajansõ’ndan aradõğõ desteği bulamadõ, ancak... Kalem Ajans’tan yazõnseverlere bir iyi bir de kötü haber var: Bir süredir 2010 Ajansõ bünyesinde yapõlacağõ konuşulan İstanbul Tanpõnar Edebiyat Festivali, Ajans’tan aradõğõ desteği bulamadõ, ancak yine de kendi imkânlarõyla kasõm ayõnda ‘sahne’de. ‘Zorluklara rağmen ‘sahne’deyiz’ ÖZGE KESKİN T ijen Şikar 12. kişisel sergisini önce- ki gün Ares Sanatevi’nde açtõ. Nisan 2008’de İstanbul konulu 29 resmini Atatürk Kültür Merkezi’nde (AKM) sergile- yen Şikar’õn tuval üstüne yağlõboya çalõştõğõ 23 resminin yer aldõğõ sergisi geçen yõlki AKM sergisinin devamõ niteliğini taşõyor. 1999’a ka- dar çalõşmalarõnõn merkezine insan figürünü oturtan ve bu dönemde, siyah zeminler üze- rine fõrçayla çizilmiş günlük yaşamdan sah- neler içinde devinen insanlarõn oluşturduğu kompozisyonlarõ açõk-koyu kontrastõnõn güç- lü diliyle resmeden Şikar, son yõllardaki ya- põtlarõnõn temasõnõn ise mekân ve õşõk olduğunu belirtiyor: “Peysaj, mekân ve ışık üzerinde düşünmek ve araştırmak için iyi bir araç. Ben de 2000 yılında Sydney’de başladığım kente ilişkin çalışmalarıma İstanbul’u ko- nu alan resimlerle devam ettim.” Sergisinde İstanbul’u tuvale taşõyan Şikar, “İstanbul sanatçıya her an esin kaynağı olan sonsuz güzellikte bir şehir. İstiklal Cadde- si’ne açılan bir balkondan baktığımda bi- naların dış yüzeylerindeki girintili çıkıntı- lı rölyefin ortadaki boşluğu biçimlendirmesi beni ilk anda etkilemişti, iki yıl sonra kompozisyon düşüncelerimde olgunlaştı ve tuvalimde resme dönüştü. Geçen yaz Amcazade Yalısı’nın önünden tekneyle geçerken yalının kırmızı renginin denize dü- şen yansımaları, arkadaki selvi ağaçlarının koyu renkli flamboyant biçimleri, üzerine tünemiş karabataklarla yarattığı gotik et- ki yine resme dönüştü” diyor. “Bu açıdan bakıldığında ortaya çıkan sanat yapıtı de- neyimin salt taşıyıcısıdır denebilir. Bence sanat yapıtı görülmeli, duyguları hareke- te geçirmeli, görsel terimlerle dünyayı ifa- de etmelidir. Sanat yapıtlarına verilen an- lamın kökeni bize özgü yaşam biçimi ile dü- şünce alışkanlıklarımızda yatmaktadır. Yapıtı oluşturma aşamasında bu yolla yaklaşıp kendisiyle ilişki kurarsak, res- metmeyi seçtiğimiz nesneyi çağdaş kılabi- liriz.” İçinde yaşadõğõmõz kenti bizi her an sa- rõp sarmalayan canlõ bir organizmaya benze- ten sanatçõ, resimlerini biçimlendiren unsuru da “Kentin hızlı temposu içinde yaşarken dış dünyayla ilişkilerimin bende oluştur- duğu birikimlerin sübjektif dışavurumu” sözleriyle özetliyor. Hayattaki en büyük şansõnõn mesleği oldu- ğunu söyleyen Tijen Şikar, yurtdõşõnda da bir- çok karma sergiye katõlmõş ve farklõ çalõşma yöntemleri kullanmõş. 1993-96 yõllarõ arasõn- da UNESCO AIAP Uluslararasõ Plastik Sa- natlar Derneği Yönetim Kurulu üyesi olarak çalõşan ve hâlâ UNESCO AIAP Avustralya ve Avustralya Görsel Sanatlar Derneği NAVA üyesi olan Şikar, “Farklı kültürlerin içinde bulunmak bana dış dünyaya değişik pen- cerelerden bakabilmeyi sağladı” diyor. Tijen Şikar’õn sergisi 7 Mayõs’a kadar gö- rülebilir. Tel: 0216 345 11 62 FUAR YARIN AÇILIYOR Cenevre Fuarõ’nda yayõncõlar dõşlandõ Kültür Servisi - YouTube, Sony şirketiyle bazõ Hollywood film- lerine yer vermek üzere anlaştõ. İlk olarak burdan izlenebi- lecek filmler ise “Cliffhanger” ve “Casino Royale” (1967). YouTube ülkemizde hâlâ yasaklõ iken, şu anda ar- şivlerini daha zenginleştirmek amacõyla MGM, Lions Ga- te, Discovery Communications ve National Geographic ile görüşmelerini sürdürüyor. Keloğlan masalları Fransızca da PARİS (AA) - Fransa’nõn Strasbourg kentinde yaşayan yazar ve eğitimci Ali Ekber Başaran’õn derlediği “Keloğlan Masallarõ” Fransõzca yayõmlandõ. Harmattan Yayõnevi tarafõndan basõlan kitapta Keloğlan fõkralarõ, Türkçe ve Fransõzca olmak üzere iki dilde yer alõyor. Başaran, iki hafta önce Objektif Yayõnevi tarafõndan basõlan kitabõnda derlediği “Laz fõkralarõ” yine Fransõzca ve Türkçe olmak üzere iki dilde basõlmõştõ. Ali Ekber Başaran daha önce, Nasrettin Hoca ile Bektaşi fõkralarõndan ve Türk halk masallarõndan derlenmiş Fransõzca ve Türkçe kitaplar yayõmlamõştõ. İstanbul’ungünlükyaşamõndan Hollywood klasikleri YouTube’da
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle