16 Mayıs 2024 Perşembe English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 14 NİSAN 2009 SALI 6 HABERLER SALI ORHAN BURSALI Kırım ve Terör Anlaşılan iktidarın zamanı daraldı... Seçim sonuçla- rına bakıp kuyruklarının sıkıştığını görünce, ülkeye ve- rebilecekleri zararın azamisini gerçekleştirmek için el- lerindeki Ergenekon silahını veya oyuncağını makineli tüfeğe dönüştürdüler ve toplumun etkin, aktif, becerikli, yurtsever, iktidara muhalif, ama Atatürkçü ve demok- ratik-laik daha daha geniş ve büyük kesimlerini ve tem- silcilerini tarama alanı içine aldılar... İktidar, olayı büyütüyor ve genişletiyor... Son hedeflerine baktığınızda, artık yanılgıya sıfır pay kalmıştır: Siyasi iktidar, hukuku, muhalefeti yok et- mek için kullanmakta kesin kararlıdır... İktidar, Fetocu güçler ve yarın oturacakları kazığı yi- yince bile ayılmayacak olan liboş kesimlerin hedefleri örtüşüyor: Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ilkelerini ve bu ilkeleri savunan kim ve ne varsa defterlerini dürmek... Öjenik, yani karşıt görüşlerden arındırılmış, Feto- AKP güdümünde, demokrasi düşmanı, terörist bir toplum ve ülke yaratılıyor. Böyle bir toplumun liberal kü- reselleşmenin daha çok esiri ve kölesi bağımlı bir ülkeye dönüşeceği açık. Türkiye bugüne kadar en büyük, en etkili, topluma en yararlı sivil toplum örgütünü yaratmıştı: Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Vakfı.. Onun yiğit başkanı, hep- si ellerinden öpülesi yiğit kadınları, eğitim alanında verdikleri muazzam özverili ve sonuçlar alan etkili mü- cadelesi, iktidarın ve Türkiye’ye komplo kuran Fetocu gizli-açık teröristlerin hedefi oldu... Nasıl olur da, sapına kadar demokratik ve laik ve Cum- huriyetçi kadınlarımızın eğitimdeki bu başarılarına göz yumulurdu! Eğitim ancak dinci örgütlerin av alanı ola- rak kalmalıydı! Herhalde, iktidar güçlerini çıldırtan diğer bir nokta da, ÇYDD’nin özgür kadınlarının, kendileri gibi özgür kadın nesilleri yaratması ve kızlarımızın dinci kölelik zincirle- rinden kurtulması için verdikleri mücadeledir! ...Ve sonunda Doğan Holding’e de bulaşmayı be- cerdiler! ÇYDD ile birlikte Baba Beni Okula Gönder pro- jesini yürüten Doğan Gazetecilik İcra Kurulu Üyesi Ti- jen Mergen gözaltına alındı! Mergen, salt ÇYDD ile işbirliği yapmak nedeniyle göz- altına alınmadı! İktidar güçlerinin, epey bir süredir özgür basını yok etmek için başlattıkları saldırıların bir kurba- nı (bir esiri mi demeliydik yoksa) olarak gözaltına alındı! Alçaklık zamanlarının dorukları... Dün Star gazetesinde yazan ve Kürtçü-İslamcı ve Cumhuriyet kurucu ve savunucularının baş düşman- larının temsilcisi olarak televizyonların gülü konumun- daki tetikçi biri, SkyTürk’te, dünkü büyük saldırı ile göz- altına alınmaları haklı çıkarmak için diyordu ki, “ikinci iddianamede de kanıtlandığı gibi...” Hukuk soytarı- lığına bak! Ancak “faşist liberal” diyebileceğim bir profesör, yi- ne aynı gazetede, Mustafa Balbay’ın notları hakkında bunlar özel notlar ve kişisel düşünceler olabilir yorum- larını yapan gazeteciler hakkında diyordu ki: “Hukuk- tan pek anlamam ama, Balbay’ın notları doğrudan ce- za yasasının 309 ve 312. maddelerine girer, bu konu- da aksi yorum yapmak mümkün değil!” Şüphesiz bilim insanlığı ile profesörlük apayrı konu- lardır ülkemizde! Ne rezil profesörler tanıdık biz! Hiçbiri bilim insanı değildiler! Şimdilik bir iddiaya konu olan “ya- zılar ve insanlar” hakkında henüz bir mahkeme kararı- nın bile olmadığını bilmeyecek kadar cahil olamazlar! Ancak siyasi tetikçi olabilirler! (NTV yönetiminin de -giz- liymiş gibi görünen- iktidar tetikçiliği yaptığı, toplumda giderek paylaşılan başka bir görüştür!) Cumhuriyetçi demokratlara karşı, 12 Eylül dönemi gi- bi gerçek anlamda toplu bir katliam olsa, eee ateş ol- mayan yerden duman çıkmaz diyecek kadar, yüzleri ka- ra ve islidir! Laik demokrat-Cumhuriyetçi rektörlerimiz, yazarımız Erol Manisalı içeri alınmıştır! Bugün 12 Eylül’ün terorizmi iktidardadır! Yok yok bu bir sivil darbe-marbe değil! Bu tam an- lamıyla 12 Eylül terorizminin ve faşizminin ta kendisi- dir! (Darbeci başının Çankaya’ya çıkması salt bir rast- lantıdır!!!) 12 Eylül, geride tek bir sivil toplum kuruluşu bile bı- rakmamacasına toplumu darmadağın etmişti... Bugünün 12 Eylül terorizmi, geçmişten aldığı değerli dersten hareketle, toplumda sivil toplum adına ne ka- dar demokratik kuruluş varsa hepsini yok etmeye azim- li görünüyor! Bu, totaliter iktidarı için gereklidir! Ergenekon soruşturmasının siyasi -belki de hukuki!- başsavcılığını ilan eden iktidar, -CIA güdümünde ol- duğu yazılıp çizilen Fethullahçı ve liberal işbirlikçi müt- tefikleri ile- siyasi rakiplerini temizlemekte, pasifize et- mekte kesin ve kararlı yürüyüşünü sürdürüyor... TERÖR VE TOPLUM / MEHMET FARAÇ [email protected] - www.mehmetfarac.com “Ergenekon” operasyonunun dünkü dalgası, Atatürkçü çevrelerin tamamen kumpas altına alınarak yok edilmek is- tendiğini bir kez daha gösteriyor! Dün gözaltına alınan kişiler ve hedef alan ku- rumlar dikkate alındığında ortaya şöy- le bir tablo çıkıyor: Birileri laikliği ve Ata- türkçülüğü “fobi” haline getirmek için sinsi bir plan yürütüyor! Peki, bu korku süreci nereye gidiyor?.. Cumhuriyet gazetesi ve ya- zarları, İşçi Partisi ve lideri, Ay- dınlık dergisi ve çalışanları, Ulu- sal ve Avrasya televizyonları, Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) ve yöneticileri, laiklik ve Atatürkçülük çizgisinde, Cum- huriyetin idealleri uğruna mü- cadele eden kişi ve kurumlardı. Bu kurumların ileri gelenleri dünyada eşi benzeri görülmemiş, ucu açık bırakılmış bir iddianameyle ceza- evinde tutuluyor. Onların tamamı AKP’nin ülkeyi dinci bir rejime götürme çabalarına karşı mücadele ediyorlardı. Şimdi korku toplumu yaratma planının kurbanları olarak elleri kolları bağlanmış ve sesleri kısılmıştır. Üstelik tek suçla- rı Cumhuriyeti yaşatmak olan bu in- sanlara “terörist” damgası da vurul- muştur! Dün yapılan operasyon ise Türki- ye’deki demokrasi güçlerinin tamamen sindirilmek istendiğini bir kez daha ka- nıtlamıştır. Hedef alınanların mücadele yöntemlerinin, başta AKP olmak üzere bu operasyondan umutlananları ürküt- tüğü anlaşılmaktadır! Atatürkçü çizgide yayın yapan Kanal B televizyonuna tıpkı Avrasya TV’ye ol- duğu gibi gözdağı verilmek istenmiştir. Kanalın kurucusu olan Başkent Üniversitesi Rektörü Mehmet Haberal ise ülkenin laiklik çiz- gisinden uzaklaştırılmaması için mücadele eden bir aydındır. Belli ki görüşleri ve uyarıları “la- iklik karşıtlarının odağı”nı iyice huzursuz etmiştir!.. Tarikatlar, cemaatler ve dinci örgütler ülkenin dört bir yanın- daki okul ve yurt binalarında re- jim karşıtı militanlar yetiştirirken, “Er- genekon” adı verilen operasyonun eği- tim kurumlarına yönelmesi çok dikkat çekmektedir! Çağdaş Eğitim Vakfı (ÇEV) ile Çağdaş Yaşamı Destekleme Derne- ği’nin (ÇYDD) hedef alınması ise bu ope- rasyonun giderek pervasızlaştığını ka- nıtlamaktadır. Bir yandan hastalıklarla boğuşarak yaşam mücadelesi veren, di- ğer yandan ülkenin yoksul, çaresiz ve kimsesiz çocuklarına burs, yurt ve eği- tim olanağı tanımaya çalışan Prof. Tür- kan Saylan gibi bir Cumhuriyet kadını- nın hedef tahtasına konulması utanç ve- ricidir! Rektörler ve uyarıları!.. Dünkü operasyonda gözaltına alınan Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Ferit Bernay tarikatların ik- tidar savaşı yürüttüğü bir eğitim kuru- munu 5 yıl gibi kısa sürede çağ- daş bir görünüme kavuşturmuş- tu. Bernay “Cumhuriyetin Üni- versiteleri” yazı dizisi için 16 Ocak 2006’da yaptığımız röportajda, “Aklı ve bilimi rehber edinmiş gençleri yetiştirmeyi, laik, çağdaş, Atatürkçü ve Ondokuz Mayıs is- mine layık, o sorumluluğu omuz- larında taşıyan bir üniversite ol- mayı hedeflemiş durumdayız. Bu yolumuzdan cayacağımızı da kimse bek- lemesin” demişti. Eski Malatya İnönü Üniversitesi Rek- törü Fatih Hilmioğlu da tıpkı Bernay gi- bi görevi süresince Zaman, Vakit ve Yeni Şafak gazetelerince sürekli hedef gösterilmişti. Hilmioğlu,Cumhuriyetin üzerine kümelenenlerle ilgili sert uyarılar yapmaktan kaçınmıyordu. 18 Ocak 2006’da Cumhuriyet’te yayımlanan rö- portajda, “Cumhuriyet ve Atatürk’e kar- şı sorumlu olduklarını” belirten Hilmioğ- lu, “Bir dönem tarikatların etkin olduğu bir kentte çağdaş bir üniversiteyi insana ve bilime yatırım yaparak yarattık. Bu durum gerici çevreleri tabii ki rahatsız ediyor” di- ye konuşmuştu. İnönü Üniversitesi Senatosu’nun 7 Şubat 2005’te yaptığı şu açıklama ise Hil- mioğlu’nun dün neden gözaltına alındı- ğını anlatmaya yetiyordu: “Günümüzde köktendinci ve ayrılıkçı akımlar, Cumhuriyet ta- rihinin hiçbir döneminde görül- medik ölçüde Türkiye Cumhuri- yeti Devleti’ni tehdit etmekte- dir.” Son operasyonda da Cum- huriyet yandaşlarının hedef alın- ması, bazı çevrelerin laikliği ve Atatürkçülüğü bir “fobi” haline getirmeye çalıştığını gösteriyor! Toplum Atatürkçü kurumlardan uzaklaştırılmak is- teniyor! Unutulmamalı ki, bu operas- yonları alkışlayanlar aynı zamanda, Ata- türkçü kurumların direncini kırmaya, on- ları öcü gibi göstermeye, halkın gözün- den düşürmeye ve gençliği tarikat ve ce- maatlere teslim etmeye çalışıyor! Sanı- rım şu soru milyonlarca Türk yurttaşının da kafasında dönüp duruyor: “Bir süre sonra Atatürk rozeti taşımak da suç haline gelecek mi?..” Atatürk Rozeti Takmak da Yasaklanacak mı?.. Öcalan’dan Ateşkes Kararı!.. PKK aylar sonra ilk kez geçen hafta Şırnak’ta güvenlik güçleriyle karşı karşıya geldi. 2 askerin şehit olduğu operasyonlarda 7 terörist de öldürüldü. Bölgede operasyonlar sürerken dün ilginç bir gelişme yaşandı. PKK’nin üst yapılanması olan “Koma Civaken Kürdistan” (KCK) 29 Mart’a kadar ilan edilen “çatışmasızlık” ortamını 1 Hazi- ran’a kadar sürdürme kararı aldı. İlginç olan, PKK son dönemde Kürt sorununda çözüm sürecine gi- rildiğine iyice inanmaya başladı! Za- ten dünkü açıklamada yer alan “İlk defa Kürt sorununun çatışma- sızlık ortamında çözüm sürecine gi- rebileceği düşüncesi ortaya çık- mıştır” şeklindeki satırlar da örgü- tün bu sürece ne kadar odaklan- dığını gösteriyor. PKK “çatışmasızlık” diye yo- rumladığı ateşkes kararını politik bir yaklaşımla “29 Mart’tan sonra hal- kın seçimde siyasi güçlere ve ta- raflara yüklediği diyalog ve de- mokratik çözüm politikasına fırsat verme” iddiasına dayandırmıştı! Oysa bu karar örgüt tarafından değil, Obama’nın PKK konusunu çözeceğine inanan Abdullah Öca- lan tarafından alınmıştı! Çünkü Öcalan geçen cuma günü avu- katlarıyla görüşmüş ve örgütün güvenlik güçleriyle çatışmaya gir- memesini istemişti! PKK ise ör- gütün Öcalan tarafından yönetildiği imajını yıkma uğruna, “Bu kararı cezaevinde barış için büyük bir ka- rarlılıkla çaba gösteren önderliğimiz de desteklemiştir” diye duyur- muştu!.. Açıklamanın şifreleri gösteriyor ki PKK, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) operasyonlarını durdurmasını bekliyor. Örgüt, Öcalan’ın kesinlikle “muhatap alınmasını” istiyor. KCK açıklamasındaki “Hareketimiz so- runun diyalogla, çağdaş yöntem- lerle ve makul yaklaşımla çözüle- ceğine inanmaktadır” şeklindeki vurgulamalar ise PKK’nin silah bı- rakma sürecine iyice ısınmaya ça- lıştığını anlatıyor! PKK sorununda ilginç bir döne- mece giriliyor. Mayıs ayı içinde Irak, Türkiye ve ABD’nin koordi- nasyonunda Erbil’de yapılacak “Kürt konferansı” öncesinde PKK, tarihinin en kapsamlı ve en karar- lı “çözüm projesi”yle kamuoyu- nun karşısına çıkmaya hazırlanıyor. Projenin şaşırtıcı kararlar içerece- ğine ilişkin bilgiler geliyor. Ferit Bernay. Fatih Hilmioğlu. Ergenekon’da 12. dalgaİstanbul Haber Servisi - Ergene- kon soruşturmasõ kapsamõnda özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsav- cõ Vekili Turan Çolakkadı’nõn ko- ordinasyonunda soruşturmayõ yürüten 5 savcõnõn istemi ve özel yetkili mah- kemenin kararõyla 18 ilde 83 nokta- da eşzamanlõ gerçekleştirilen ope- rasyonda yaklaşõk 60 kişi gözaltõna alõndõ. Eski rektörler, öğretim üyele- ri, Kanal B, Çağdaş Yaşamõ Destek- leme Derneği (ÇYDD), Çağdaş Eği- tim Vakfõ (ÇEV) ve Atatürkçü Dü- şünce Derneği’ni (ADD) hedef alan operasyonda gözaltõna alõnan isimler arasõnda gazetemiz yazarõ Prof. Dr. Erol Manisalı, Başkent Üniversite- si Rektörü Prof. Mehmet Haberal, Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Metin Öztürk ile eski Ulu- dağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran, eski Ondokuz Mayõs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay, eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, Doğan Yayõn Holding İcra Kurulu üyesi ve “Baba beni okula gön- der” kampanyasõnõn başõndaki isim olan Tijen Mergen, ÇYDD 2. Baş- kanõ Prof. Dr. Filiz Meriçli, 68’liler Vakfõ Genel Sekreteri Namık Kemal Boya da bulunuyor. Ergenekon operasyonunun 12. dal- gasõnõn İstanbul ayağõnõn merkezi ÇYDD ve ÇEV şubeleri ile Prof. Dr. Türkan Saylan ve Prof. Dr. Erol Ma- nisalõ’nõn evi oldu. Gazetemiz yaza- rõ Erol Manisalõ’nõn 1. Levent’te Sümbül Sokak adresindeki evinde arama dün sabah 08.00’de başladõ, 14.40’ta sona erdi. Manisalõ’nõn evin- den 2 adet çuval ve 1 adet büyük si- yah plastik bir poşet dolusu evrak ile Manisalõ’nõn ilaç ve eşyalarõnõn bu- lunduğu küçük bir valiz çõkarõldõ. Açõklama yapmasõna izin verilmeyen Manisalõ, gazetecilerin gözaltõna alõn- ma nedeni ile ilgili sorusuna “Ben de bilmiyorum” yanõtõnõ verdi. Mani- salõ’nõn sivil polis aracõna bindirilişi sõrasõnda ise bir grup öğrencisi ve komşularõ önce alkõşlarla Manisalõ’ya destek verdi, ardõndan da polis aracõna vurarak Manisalõ’nõn gözaltõna alõ- nõşõnõ protesto etti. Polis aracõnõn evin önünden ayrõlõşõ sõrasõnda ise Manisalõ’nõn evinden bir kadõnõn “Katiller” diye bağõrdõğõ duyuldu. Manisalõ’ya destek için gelen avukat Mehmet Aytekin, Manisalõ’nõn tan- siyon rahatsõzlõğõ olduğunun anõm- satõlmasõ üzerine “Sayın Manisa- lı’nın sağlık durumu, morali iyi du- rumda. İlaçlarını da yanına aldı” dedi. Aytekin aramalar sõrasõnda Ma- nisalõ’nõn evinde avukatõnõn bulun- madõğõnõ söyledi. Operasyon yüzünden burslar yatırılamadı ÇYDD’nin Şişhane’deki genel mer- kezi, Kadõköy, Bakõrköy, Pendik, Kartal, Şişli, Beyoğlu, Maltepe, Üs- küdar, Erenköy, Ataşehir şubelerinde arama yapõldõ. Operasyon nedeniyle 40 bine yakõn burslu öğrencisi bulunan ÇYDD, dün yatõrõlmasõ gereken 3 bin 500 öğrencinin bursunu yatõra- madõ. ÇYDD’nin avukatlarõ Burçak Baysal Atalay, Gönenç Laçin ve Zerrin Öztürk dernek merkezi önün- de bir açõklama yaparak, arama yapõ- lõrken içeriye alõnmadõklarõnõ ve ara- ma izninin kendilerine gösterilmedi- ğini ifade ettiler. ÇYDD Yönetim Kurulu Üyesi Yü- züncü Yõl Üniversitesi Tõp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Ayşe Yüksel Van’a gitmek için geldiği Sabiha Gökçen Havalimanõ’nda gözaltõna alõndõ. ÇYDD’nin 2. Başkanõ ve İÜ Eczacõlõk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Filiz Meriçli de gözaltõnda. Bakõrköy’deki evinde saat 07.00’de başlayan aramada bilgisayar, CD ve evraklarõna el konulan Meriçli, 11.30 sõralarõnda gözaltõna alõnarak İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü. İstanbul’da gözaltõna alõnan ÇYDD üyesi olanlarõn isimleri şöyle: “Oya Kaynak Adalı, Özkan Akyol, Der- viş Özçelik, İpek Mavili, Ali Naci Kılıç, Şener Korsan, Sibel Muşoğ- lu, Prof. Dr. Cihan Demirci, Ömer Sadun Okyaltırık, Bahriye Uğu- rel, Eda Yakmaz, Şükriye Varlık, Ayşe Yüksel, Şeyda Eşsiz, Osman Karaduman, Sinem Kurşun, Sibel Karneci, Vahide Melis Yalçın, Prof. Dr. Filiz Meriçli, Nur Gerçel, Gür- sel Alparslan, Alev Ocaktar, Belkıs Bağ, Ali Naci Kılıç, Senem Kurşun.” İddianamelere el konuldu Kanser tedavisi gören 74 yaşõnda- ki Saylan’õn Arnavuktöy’deki evi de polisin arama noktalarõndan biri oldu. Saylan’õn yaşõ nedeniyle gözaltõna alõnmadõğõ öğrenildi. Saylan’õn avu- katõ Hüseyin Karataş, aramalar son- rasõnda, bazõ özel eşyalarõnõn, Erge- nekon iddianamesi, AKP’nin kapatma davasõ iddianamesi ile dernek tüzük- lerine tutanaklarla el konulduğunu, her şeyin tutanaklarla tespit edildiğini söyledi. Karataş, Saylan ile ilgili göz- altõ ve yakalama emri bulunmadõğõnõ söyledi. Prof. Türkan Saylan ve Prof. Mehmet Haberal, Ergenekon savcõ- larõnca BDDK’ye gönderilen ve kiralõk kasalarõnõn bulunup bulunmadõğõnõn öğrenilmesi istenen 143 kişilik liste- de yer alõyordu. ÇEV’de arama yapıldı ÇEV’in Dolapdere’deki genel mer- kezinde ve vakfõn genel başkanõ Gül- seven Yaşer’in evinde arama yapõldõ. Vakõf binasõnõn zemin katõnda bulu- nan depoda yapõlan aramada 6 klasör, çok sayõda CD ve diskete el kondu. Yaşer’in de tedavi için yurtdõşõnda ol- duğu öğrenildi. 68’liler Vakfõ Genel Sekreteri Namõk Kemal Boya’nõn da Göztepe’deki evinde ve ofisinde ara- ma yapõldõ. Boya gözaltõna alõnarak İs- tanbul Emniyet Müdürlüğü’ne geti- rildi. Ankara’da gözaltõna alõnan Baş- kent Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, Prof. Dr. Fatih Hil- mioğlu da saat 14.00 sõralarõnda İs- tanbul’a getirildi. Sağlõk kontrolünden geçirilen şüpheliler, emniyet müdür- lüğüne götürüldü. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Ergenekon soruşturma- sõ kapsamõnda Başkent Üniver- sitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal ile eski İnönü Üniver- sitesi Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, “Ergenekon Silah- lı Terör Örgütü içerisinde faa- liyet yürütme, örgüt üyesi ol- ma, örgüte yardım etme” suç- lamasõyla gözaltõna alõndõ. Dün sabah saat 07.00 sõrala- rõnda polisler, Prof. Dr. Mehmet Haberal’õn evi ile birlikte, Baş- kent Üniversitesi Rektörlüğü ve aynõ kampus içerisindeki Kanal B televizyonunda arama yapmaya başladõlar. Haberal’õn kurucusu olduğu Başkent Üni- versitesi Vakfõ’na ait Kõzõcaha- mam’da bulunan Patalya Otel’de de arama yapõldõ. Ha- beral evinde yapõlan aramanõn tamamlanmasõnõn ardõndan göz- altõna alõndõ. Haberal’õn göz- altõna alõnmasõ sõrasõnda evde bulunan Kanal B Haber Müdü- rü Metin Kayıhan, çõkõşta ga- zetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Hastanede de arama Kayõhan, Haberal’a ait kişisel bir dosya ile dizüstü bilgisaya- rõnõn içerisinde Haberal’õn panel ve televizyonda yaptõğõ konuş- ma ve haber görüntülerinin yer aldõğõ CD’ye el konulduğunu söyledi. Aramalar sõrasõnda Ha- beral’õn birinci derece yakõnla- rõnõn yanõ sõra rektör yardõmcõ- larõ ile dekanlar ve MHP Ankara Milletvekili Deniz Bölükba- şı’nõn da evde olduğu bildirildi. Haberal’õn evi, Kanal B ve Baş- kent Üniversitesi’nin yanõ sõra Başkent Üniversitesi Hastanesi de polisler tarafõndan arandõ. Haberal’õn evinin bahçesi ile arabasõ da aranan yerler arasõn- daydõ. Aramalar sõrasõnda çok sayõda CD, kitap ve çeşitli do- kümanlar kutulara yerleştirile- rek mühürlendi. Polis ekipleri, bilgisayar hardisklerini kopya- ladõktan sonra binadan ayrõlõr- ken, aramalar sõrasõnda elde edilen belge ve dokümanlar İs- tanbul’a gönderildi. Haberal ile birlikte “Erge- nekon Silahlı Terör Örgütü içerisinde faaliyet yürütme, örgüt üyesi olma, örgüte yar- dım etme” gerekçesiyle eski İnönü Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Hilmioğlu da gözaltõna alõn- dõ. Başkent Üniversitesi Tõp Fakültesi’nde öğretim üyeliği yapan Hilmioğlu sağlõk kont- rolünden geçirildi. Rektörlere terör suçlaması Havaalanında görüştü Haberal’õ Demirel uğurladõ Haber Merkezi - 9. Cumhurbaşkanõ Süleyman Demirel, Ankara’da gözal- tõna alõnan Başkent Üniversitesi Rektö- rü Prof. Dr. Mehmet Haberal ile hava- limanõnda bir süre görüşerek İstanbul’a uğurladõ. Demirel ile Haberal’õn görüş- mesine tanõklõk eden gazeteci Can Dündar, Prof. Haberal ile aynõ uçakta yolculuk yaptõ. Dündar, tanõk olduğu görüşmeye ilişkin şunlarõ anlattõ. “Uça- ğa bir araba yaklaştı, Haberal’ı getir- diler zannettik, Demirel indi ve bek- lemeye başladı. Haberal’ı taşıyan mi- nibüs geldi. İkisi kucaklaştılar, 5 da- kika kadar konuştular. Demirel, Ha- beral’ı elinden tuttu, bir tür nasihat- ler etti zannediyorum. Demirel, Erge- nekon konusunda fazla konuşmama- yı tercih ediyordu. Tam gözaltı esna- sında bir Ergenekon sanığı adayı bir isme bu kadar destek vermesi, bir mesaj vermesi önemli bir jestti.” Haberal ile uçakta konuşma olanağõ bulduğunu belirten Dündar, sohbet sõra- sõnda Haberal’õn “Demirel, Zincirbo- zan’a giderken de ben onu uğurla- mıştım. Bir gönül borcu diye de bakı- labilir belki” dediğini aktardõ. Dündar, Haberal’õn şu sözlerini aktardõ: “Çağır- salar giderdik. Pazartesi günü İstan- bul’da bir kongrede onur konuğu olarak açılış konuşması yapacaktım. Bütün dünyadan bilim adamları geli- yor, şimdi orada ne denilecek? Benim çalışma ofisimde Atatürk’ün idam fermanı asılıdır. Bazen işte idam fer- manı imzalanır hakkınızda, bazen kahraman olursunuz. Bunlar gelir geçer, biz hep buradayız.” Ergenekon operasyonu kapsamõnda 18 ilde 83 ayrõ noktaya düzenlenen baskõnlarda gözaltõna alõnanlar arasõnda gazetemiz yazarõ Prof. Dr. Erol Manisalõ, Başkent Üniversitesi Rektörü Prof. Mehmet Haberal ile Giresun Üniversitesi Rektörü Osman Metin Öztürk, eski rektörler Mustafa Yurtkuran, Ferit Bernay ve Fatih Hilmioğlu, ÇYDD üyesi Prof. Dr. Ayşe Yüksel de bulunuyor. 18 ilde yapõlan operasyonlarda çoğunluğu ÇYDD ve ÇEV üyesi 60’a yakõn kişi gözaltõna alõndõ Haberal, yaşananları “Türkiye Cumhuriyeti’ne yakışmıyor” sözleriyle değerlendirdi. (Fotoğraf: AA) [email protected]
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle