22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
SAĞNAK NİLGÜN CERRAHOĞLU Obama’nın Şifreleri Obama’nın TBMM konuşması, küresel köyde nerdeyse başkanlık yemini konuşmasına yakın il- gi yarattı. O konuşma ki; telaffuz edildiği andan itibaren -baş- ka hiçbir başkanlık metnine nasip olmayan biçim- de- dünyanın dört bir yanında satır araları dahil eni- ne boyuna mercek altına tutulup incelenmişti. Do- ğu’suyla Batı’sıyla insanlık, ABD Başkanı’nın de- şifresini; bir “Da Vinci şifresi” çözercesine, kelime ke- lime, satır satır kodlamaya ve süper gücün “yol ha- ritasını” anlamaya koyulmuştu. Obama, ikinci büyük söylevini Prag’da verdi. Çek halkına bir insan seli arasından seslenen ABD Başkanı’nın Prag konuşmasına atıf yapan kaç ya- zı var hâlâ uluslararası basında? Hemen hemen hiç... Çekya “geçmiş”, Türkiye “gelecek” Prag söylevi de oysa -hem “jeostratejik”, hem içer- diği “semboller” bağlamında- bir hayli önemliydi. Eski Kıta’nın “kalbinden”, “göbeğinden”; coğra- fi ve tarihi anlamda tam orta yerinden yapılan bir ko- nuşma olması hasebiyle; hem yakın tarihdeki Do- ğu-Batı Avrupa’nın birleşme serüvenine atıfta bu- lunuyor, hem –nükleer silahsızlanma bağlamında- ileriye dönük mesajlar (temenniler mi demeli?) içe- riyordu. Sovyet diktası anılarını hâlâ belleklerinde koruyan Çek yurttaşlarının Obama’yı, bir “Prag Baharı” coşkusuyla karşılamasının nedeni gerçekte sıradan ve sığ bir Obamani değil; bu tarihi kucaklaşmaydı. Böyle olmasına ve bilumum haber kanalı/yo- rumcunun; Avrupa’nın dünyanın merkezi olduğu yıl- larda Kennedy’nin yaptığı -“İch bin ein Berliner!”- milat konuşmasına göndermede bulunmasına rağ- men; Obama’nın Türkiye ziyareti, çok daha kalıcı ve derin izler bıraktı. Denizaşırı ilk ziyaretin Prag ve Eski Kıta ayakları çünkü daha ziyade “geçmiş”; Ankara-İstanbul ayakları ise “geleceğe dönük”, “geleceğe yönelik işa- retler” bağlamında öne çıktı. Arka arkaya gelen bu konuşmaların yankılarını iz- lerken, dünyanın çekim merkezinin elle tutulur, gözle görülür biçimde fiziken Batı’dan Doğu’ya kay- dığını hissettik. Dileyen bunun sağlamasını yapabilir. İngilizce “Google”a girip bakın. “Obama in Prague” yazdığınızda; karşınıza 2.330.000 site geliyor. “Obama in Turkey” yazdığı- nızda ise, sayı on mislinden fazla katlanarak 28.200.000’ e fırlıyor. Olay bu kadar basit. Mesele ABD’nin “kredibilitesi”... “Köprü ülke”, “stratejik, anahtar, kritik müttefik” gi- bi sıfatlar, gerçekte artık çok kullanılageldiği ve de bolca yıprandığı için; Türkiye bağlamında “deği- şenleri” saptamak adına ayırt edici kavram belki de bundan böyle; “geçmiş” ve “gelecek” olmalı… Türkiye ABD için sahiden de artık geleceğin ülkesi. ABD için “gelecek” çünkü; cumartesi günkü “Sağnak” ta da belirttiğim gibi, Avrupa’dan Afga- nistan’a uzanan devasa bir coğrafyayı Türkiye üze- rinden -sık başvurulan bir bilgisayar deyimiyle- “re- setlemek” ten geçiyor. Bu “reset” meselesi sadece kriz bölgeleri ve İs- lam dünyasıyla ilişkilere “yeni ayar” içermiyor. ABD’ nin “küresel liderliği” ve “ahlaki üstünlüğü- nün” de sil baştan tesisi ve şekillendirilmesini kap- sıyor. ABD; bu yeniden şekillendirmeyi -“ahlaki üstün- lüğünün” iflas ettiği noktada- İslam ülkeleri üzerin- den yapmak çabasında. İslam ülkeleriyle ilişkiler “resetlendiği” ölçüde; Was- hington’ın “küresel gücü” de perçinlenecek... Büyük tamirat için seçilen “merkez üssü” de Tür- kiye oluyor. Obama’nın denizaşırı ilk ikili ziyaretini Türkiye’ye yapmasının da; seyahate gösterilen dünya çapın- da ilginin de, “Google”daki 28.200.000 vuruşun sır- rı da burada… Bu “resetleme” bahsinde, Washington-Ankara ara- sında hassas dengelerin nasıl kurulacağı halihazır- da soru işareti. Samuel Berger (ulusal güvenlik eski danışmanı) ile Mark Parris (ABD’nin eski Türkiye büyükelçisi); “US News&World Report” için kaleme aldıkları bir yazıda “Türkiye ile ilişkiler büyük dikkat gerektirecek. Türkiye; harcanacak zamana ve çabaya değer!” bu- yurmuşlar. Halbuki bize yapılan bir “lütuf” değil. ABD harcarsa; bu “zaman” ve “çabayı”, kendi küresel liderliğini “ye- niden tanımlanmak” uğruna harcayacak… Bunu çok iyi anlayalım ve bilelim. “Resetlenen” Washington-Ankara ilişkileri, bu yalın gerçeği iki tarafın da kavramasından geçiyor. nilgun@cumhuriyet.com.tr 14 NİSAN 2009 SALI CUMHURİYET SAYFA DIŞ HABERLER 11dishab@cumhuriyet.com.tr CMYB C M Y B Azeri milletvekilleri Ankara’da, sõnõrlarõn açõlmasõ durumunda bunun bir bedeli olacağõ uyarõsõ yaptõ ‘Türkiye Azerbaycan’õ kaybeder’ BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - AKP hükümetinin Karabağ ön- koşul olmadan Ermenistan sõnõrõnõ açacağõ yö- nündeki haberlerin Azerbaycan kamuoyunda ya- rattõğõ kaygõyõ aktarmak üzere Ankara’ya gelen Azeri milletvekilleri, “Türkiye ile Azerbaycan ilişkilerini bozmak istiyorlar. Sınır açılırsa, Türkiye Azerbaycan’ı kaybeder. Azerbaycan stratejik kozlarını kullanır. Türkiye’ye sını- rın açılması için baskı yapan ABD’nin çı- karları da tehlikeye girer” mesajõ verdi. Ay- nõ zamanda milletvekili olan Azerbaycan’õn en üst danõşma organlarõndan “Cumhur- başkanlığı Sivil Toplum Kuruluşları Des- tek Şûrası” Başkanõ Azay Guliyev, Azeri- Türk Kadõnlar Birliği Başkanõ Tenzile Rüs- temhanlı ile 514 sivil toplum kuruluşunu tem- silen Azerbaycan Milli Forumu yöneticisi Ra- uf Zeyni, Ankara’daki temaslarõ sõrasõnda Cumhuriyet’in de sorularõnõ yanõtladõ. Aze- ri yetkililerin verdikleri mesajlar şöyle: Guliyev: Türkiye sõradan bir ülke değil. Bi- zim doğal stratejik müttefikimiz. Azerbay- can’õn çõkarlarõna aykõrõ bir karar alõnmayaca- ğõnõ umuyoruz. Azeri halkõ böyle bir kararõ ka- bul edemez. Erdoğan’õn, “Karabağ sorunu çö- zülmeden sınır açılmaz” açõklamalarõ bizi memnun etti ama çok isteriz ki, bu tavrõ sonu- na kadar devam etsin. Gerginlik yatõştõktan son- ra, 5-6 ay içinde yeniden sõnõrõn açõlmasõna ça- lõşmasõnlar. Biz kamuoyunun temsilcileri ola- rak geldik. Türkiye sadece dost ve kardeş bir ül- ke olarak değil, aynõ zamanda bölgenin güçlü bir ülkesi olarak, AGİT Minsk Grubu’nun üyesi ola- rak sorumluluk içinde hareket etmeli. ‘Bakû, işgale nefes verene sessiz kalamaz’ BM Güvenlik Konseyi’nin Ermenileri işgalci olarak kabul eden dört kararõ var. Bu Türki- ye’nin elinde önemli bir koz. Azerbaycan, Tür- kiye’nin Orta Asya’ya açõlan kapõsõ. Türki- ye’de siyasilerden kim sanõyorsa; işgale nefes veren ve Karabağ sorununun çözümsüz kal- masõna neden Türkiye olsun, Azerbaycan sessiz kalmaz. Azerbaycan’õn stratejik kozlarõ var, bunlarõ kullanõr ve dostluğumuza yazõk olur. Bundan, sõnõrõn açõlmasõ için Türki- ye’ye baskõ yapan ABD’nin Kafkasya’daki çõ- karlarõ da zarar görür. Rusya kollamakta ol- duğu fõrsatõ bulur. Türk kardeşlerimizin buna fõrsat vermeyeceğini düşünüyoruz. Zeyni: Türkiye’nin böyle bir adõm ata- cağõna inanmak istemiyoruz. 16 Nisan’da sõ- nõrlarõn açõlacağõ haberleri çõktõ. Bakû’da 6- 7 Nisan’da çok büyük toplantõlar oldu. Bin- lerce imza topladõk. Bu imzalarõ 7 Nisan’da Türkiye’nin Bakû Büyükelçiliği’ne verdik. Onlar da, Karabağ’da çözüm olmadan sõnõ- rõn açõlmayacağõ yönünde Türkiye’nin gö- rüşünü aktardõ. Biz sõnõrlarõn açõlmasõna karşõ değiliz. Ermeniler işgal ettikleri yer- lerden çõksõnlar, soykõrõm iddialarõndan vaz- geçsinler, anayasada Türkiye’nin sõnõrlarõna saygõ gösteren değişiklikleri yapsõnlar; o zaman sõnõrlar açõlsõn. Deniyor ki: Karabağ sorununu Azerbaycan çözsün, Türkiye de Er- menistan ile kendi sorunlarõnõ çözsün... Bun- lar ayrõ sorunlar değil ki. Bunlarõn bir paket halinde çözülmesi lazõm. Rüstemhanlı:İki kardeş halkõn arasõnõ aç- maya çalõşõyorlar. Biz biliyoruz ki, dõş güçler uzun yõllardõr, iki ülkenin arasõnõ bozmak istiyor. Buna izin vermeyiz. Azerbaycan, Türkiye’ye hep destek oldu. Amaçlarõ Azerbaycan’õ Türkiye’ye küstürmek. Kõrgõzistan Devlet Başkanõ Askar Akayev, Erivan’da soykõrõm anõtõna gittiği za- man, bu Türk basõnõnda yer almadõ ama Azeri basõnõ buna çok ciddi tepki gösterdi. Fransa söz- de soykõrõmõ kabul ettiğinde, biz Bakû’daki Fran- sõz Büyükelçiliği’ni yumurta yağmuruna tuttuk. Sõnõrlar açõlõrsa, bu “Türkiye Azerbaycan’ı kay- betti” demektir. Böyle bir haksõzlõk yapõlõrsa, bu- nun mutlaka bedeli olur. Azeri milletvekilleri, temaslarõnda Ankara’ya net mesajlar verdi: Azerbaycan stratejik kozlarõnõ kullanõr, ABD’nin çõkarlarõ da tehlikeye girer; İlişkilerimizi bozmak istiyorlar; Türkiye kendi elindeki kozlarõ kullanmalõ; Rusya, kolladõğõ fõrsatõ bulur. BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Türkiye ve Ermenis- tan’õn 2007 yõlõndan bu yana yaptõğõ ve Viyana’da başlayõp daha sonra Bern’e taşõnan gizli görüşmeleri iki ay- rõ belge üzerinden yürüttüğü öğrenil- di. Diplomasi kulislerine yansõyan bilgilere göre İsviçre Dõşişleri Ba- kanlõğõ Müsteşarõ’nõn da masada yer aldõğõ görüşme sürecininin sonuna yaklaşõlõrken ABD Başkanõ Barack Obama’nõn Ankara’da verdiği “iliş- kileri normalleştirin” mesajõ doğ- rultusunda, kõsa süre içinde üzerinde iki ülke arasõnda bir mutabakat met- ninin açõklanmasõ bekleniyor. Ancak, konuya ilişkin bilgi veren kaynaklar “Ermeni soykırımı yok- tur” demeye cezai yaptõrõm getirmiş olan İsviçre’nin Dõşişleri Bakanlõğõ Müsteşarõ’nõn, görüşme masasõnda bulunmasõnõn mutabakata gölge dü- şüreceğini dile getirdi. Sõnõr kapõlarõnõn açõlmasõ, karşõ- lõklõ olarak diplomatik temsilcilikle- rin faaliyete geçirilmesi, iki ülke ara- sõnda doğrudan ticaretin başlatõlmasõ gibi konu başlõklarõ, gizli görüşmelerde öngörülen kapsamlõ paketin bir bölü- münü oluşturuyor. Paket, ilişkilerin normalleştirilmesi ve Karabağ soru- nunun çözümü ile Ermenistan’õn işgal ettiği Azeri topraklarõndan çekilmesi arasõnda kademeli olarak ve belli bir takvim çerçevesinde bağlantõ kuruyor. Buna göre sõnõrlarõn önce günün bel- li saatlerinde açõk tutulmasõ ve diplo- matik temsilciliklerin alt düzeyde faaliyete geçirilmesiyle eşzamanlõ olarak Karabağ sorununun çözümü için süreç hõzlandõrõlacak. Gelişmelere göre sõnõr kapõsõnõn açõk kaldõğõ süreler uzatõlacak, taraflar diplomatik temsil düzeylerini yükseltebilecek. Türkiye, Ermenilerin Karabağ’da- ki işgale son vermesini, işgal altõndaki Azeri topraklarõndan çekilmesini de is- tiyor. Ermeniler ise “Türkiye ve Er- menistan arasındaki ikili ilişkilerde yaşanan sorunların, Karabağ ile il- gisi yoktur” tezininde õsrar ediyor. Moldova’da tartışmalı seçimlerin ardından, Anayasa Mahkemesi’nin, Devlet Başkanı Vladimir Voronin’in başvurusu üzerine Merkezi Seçim Kurulu’na, oyların yeniden sayılması talimatını vermesi muhalefeti tatmin etmedi. Son olarak yaklaşık 10 bin kişi, Voronin iktidarına karşı önceki gün gösteri yaptı. (Fotoğraf: AFP) GİZLİ GÖRÜŞMELER 2 BELGE ÜZERİNDEN Sınırın açılması, paketin bir bölümünü oluşturuyor FINANCIAL TIMES: Sivri dili Türkiye’ye zarar veriyor Dış Haberler Servisi - İngiltere’de yayõmlanan Financial Times gazetesi, AKP hükümetinin, son dönemde uluslararasõ platformlarda sergilediği tavrõn Türkiye’nin “uluslararası imajına zarar verdiği”ni yazdõ. Gazetenin yorumunda, Türkiye’nin dünya sahnesinde “gereksiz biçimde sivri bir ton” benimseyerek kendine iyilik yapmadõğõ belirtildi ve “Bunun yerine Türkiye için sessiz ve sorumlu diplomasi sergileme zamanı” denildi. Gazete, “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Anders Fogh Rasmussen’in NATO Genel Sekreterliği’ne adaylığına tek başına karşı çıkarak NATO zirvesini neredeyse batırıyordu. Zirve, Türkiye’nin uluslararası imajına zarar veren bu tür önemsiz bir gösteri için fazla önemli bir sahneydi” diye yazdõ. ABD Başkanõ Barack Obama’nõn Türkiye’nin AB’ye gireceği umudunu dile getirdiğini, bu ifadelerin bazõ AB liderlerinin tepkisine yol açtõğõnõ belirten gazete “AB üyeliği olasılığı, Türkiye’nin siyasi istikrarının en iyi garantilerinden biridir. Aynı zamanda İslam ile Batı arasındaki ilişkileri iyileştirir” görüşünü dile getirdi. BASKI VE İŞKENCELER ATATÜRKÇÜLERİ YILDIRAMAZ AYDINLIK GÜNLER YAKIN “BALBAY ÇIKACAK YİNE YAZACAK” İSTANBUL CUMOK HAYKIRIYOR www.cumok.org 14 NİSAN’da ANKARA’da GÜRLEDİK; 29 NİSAN’da İSTANBUL’da ÇAĞLADIK. BU YIL, 23 NİSAN 2009’da CUMHURİYETİN ATAN KALBİNİN SÖKÜLMEK İSTENDİĞİ SİLİVRİ’deyiz! HUKUKU SAVUNMAK İSTEYEN YURTTAŞLAR; LÜTFEN BİZİ ARAYINIZ! Ulaşım-İletişim-Bilgi: 0536 739 02 29 - 0505 815 10 17 0544 384 45 52 - 0532 371 08 76 - 0532 281 54 54 CUMOK İSTANBUL ÇAĞRISI www.cumokistanbul.org Moldova durulmuyor (Fotoğraf:NECATİSAVAŞ)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle