18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 5 MART 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Şeyh Protokolde... Giderek yaygınlaşan bir Cumhuriyet düşmanlığı var. 12 Eylül 1980’den sonra devlet ideolojisi Türk-İs- lam sentezine sarıldı, faşist odakları, tarikatları koruyup kolladı. Tüm bunlar solculara ve sosyalistlere karşıydı. Solun ve sosyalistlerin üzerinden “buldozer gibi” ge- çildi. Milyonlarca kitap yakıldı, insanlar işkenceler- den geçti, hapis yattı. On yıl sonra meyveleri yavaş yavaş alınmaya baş- landı... Solun ve sosyalistlerin üzerinden “buldozer gi- bi” geçen Kenan Evren ve arkadaşları “Atatürkçü- lük” adına amaçlarına ulaşmışlardı. 1990’lı yıllarda köktendincilik ve terör ivme ka- zanmaya başladı... Bugünün Türkiyesi’ne baktığımızda dinciler, tari- katçılar, Kürtçüler (Kürtler değil) neoliberaller, neo- Osmanlılar laik demokratik Cumhuriyet karşıtı güç birliği yapmışlardır. Mustafa Kemal’in “Aydınlanma Devrimi”ni orta- dan kaldırmak için el ele veren bu kesim “demok- rasi-özgürlük” masalıyla toplumu yanıltıyor. Laikleri her akşam TV kanallarında aşağılayan “soytarılar topluluğu” son on yılda palazlandı. Artık onların gazeteleri, televizyonları, radyoları, dergileri var. Amaçları bellidir: “1923’ün Aydınlanma felsefesini ortadan kal- dırmak!” Bir İslam toplumunda yaşama geçen “Aydınlan- ma Devrimi” dünyanın önüne “çağdaş bir Türkiye” koydu. 1946’dan beri altı oyulan “1923 Türk Devrimi”nin, 1789 ve 1917 devrimi gibi işlevi vardır. 1789 Fransız Devrimi demokrasiyi, özgürlüğü, insan haklarını, laikliği, cumhuriyeti, uluslaşmayı kapsar... 1917 “Rus Devrimi” ise içinde aydınla- mayı, sosyalist düşünceyi, dünya halklarının kar- deşliğini barındırır. 1917, kapitalizme karşı sosyalist bir devrimdir. Sabah akşam “demokrasi ve özgürlük” nutuk- ları atan dönek solcular, ABD emperyalizminin söz- cüleridir bugün. Sermaye-emek çelişkisini ellerinin tersiyle iten neoliberaller, solculuğu bir kalkan olarak kullan- maktan geri kalmıyorlar. Nabza göre şerbet veren, gerici-ırkçı-faşist to- suncuklarla, Türk-İslam ve Kürt-İslam sentezcileriy- le, tarikat şeyhleriyle birlikte ABD’nin Büyük Orta- doğu Projesi’ni gerçekleştirmeye çalışanlar “Ay- dınlanma Devrimi”ne düşmandırlar. Güneydoğu ya da Kürt sorununun çözülmesinin önündeki en büyük engel Türk ve Kürt neoliberal- lerdir. Son on yılda Türkiye’de gerici-ırkçı ve faşist ör- gütlenmenin simge adları, tarikatçı bir kuşatmayı, din bezirgânlarıyla birlikte gerçekleştirmişlerdir. Siyasal iktidar Güneydoğu’da GAP projesinin ge- lişmesi için ne yapmıştır? Hayvancılıktan tarıma değin hiçbir politika üret- memiş yoksulu daha yoksul, varsıl yandaşını da- ha varsıl yapmıştır. Daha başka? Etnik milliyetçilik ve dincilik ivme kazanmıştır. Türkiye şeyhlerin, şıhların cumhuriyeti olmuştur. Yandaş medya ve din bezirgânları, 28 Şubat’la he- saplaşmak isterken 12 Eylül’ün ABD’ci darbeci pa- şalarıyla hesaplaşmaktan kaçıyor! Diyarbakır Cezaevi’ni kan gölüne çevirenler bu- gün yaşıyorlar. 12 Eylül’ün darbecileri Atatürk’ün kurduğu Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’na el koyup ka- pattı ama tarikat şeyhlerine dokunmadı, onların kurduğu dernekleri kapatmadı, mal varlıklarına el koymadı. Tarikat şeyhleri ve özellikle Fethullah Gülen, ABD’nin “Bizim çocuklar ihtilal yaptı” dediği Ke- nan Evren ve arkadaşlarıyla pazarlık yapıp, 1982 Anayasası’nın oylanması öncesi darbecilerle birlik- te hareket etti. Nedense bu pazarlıklar bugün hiç konuşulmu- yor, tartışılmıyor! Türkiye şeriatçı bir yapılanma içinde bugün. Geçmişte Mısır’da da böyle olmuştu, İran’da da... Solcular ve sosyalistler bu gerçekleri görebilme- li... Emek-sermaye çelişkisini ortaya koymalı... Türk ve Kürt emekçileri Aydınlanma devrimine, demokrasiye, özgürlüklere, uluslaşmaya, laikliğe ve cumhuriyete sahip çıkmalı! Türkiye’de 12 Eylül’le hesaplaşmadan, demok- rasiden, özgürlüklerden, insan haklarından, dev- let içindeki örgütlü çetelerin tasfiyesinden söz edi- lebilir mi? 3 Mart 1924’te devrim yasaları çıktı. 4 Mart 2009’da Manisa’da bir şeyh protokolde yer aldı. Ay- nı gün İstanbul Kadıköy’de bir pankart açıldı: “Son Osmanlı Padişahı 1. Recep Tayyip Erdoğan”. Alın size bir Türkiye gerçeği!.. Nereden nereye geldik!.. [email protected] Faks numaramız: 0212 343 72 69 Derviş, Sabancı Üniversitesi’nde İstanbul Haber Servisi - Birleşmiş Milletler Kalkõnma Programõ Başkanlõğõ görevinden ayrõlan eski Devlet Bakanõ Kemal Derviş, dünyanõn önde gelen işadamlarõ, akademisyenler, fikir önderleri ve devlet adamlarõndan oluşan Sabancõ Üniversitesi Uluslararasõ Danõşma Kurulu üyeliğine seçildi. Derviş, görevine 1 Mayõs’ta başlayacak. Sabancõ Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanõ Güler Sabancõ, Derviş’in uluslararasõ alandaki deneyimi, bilgi birikimi ve kurduğu iletişim ağlarõnõn üniversite için önemli olduğunu belirtti. AKP’den ‘köpek maması’ açılımı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - AKP’nin İzmir Büyükşehir belediyesi başkan adayõ Taha Aksoy, Başbakan Tayyip Erdoğan’õn “Bunlarõn sevgili köpekleri vardõr, onlarla yatar, kalkarlar” sözlerinin ardõndan gelen tepkiler üzerine hayvanseverlere köpek mamasõ dağõttõ. Erdoğan önceki gece partililerle Bayraklõ’da buluştuğu toplantõda Aksoy’un açõlõmõnõ, “Bizimle hayvan sevgisi konusunda kimse yarõşamaz” diyerek savundu. Doğan Grubu’na tazminat davası ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Maliye Bakanlõğõ, Ankara Asliye Hukuk Mahkemesi’ne başvurarak Doğan Yayõn Holding AŞ aleyhine 100 bin TL manevi tazminat davasõ açtõ. Dava, “Doğan Yayõn Holding AŞ nezdindeki vergi incelemesiyle ilgili olarak, gerek holding tarafõndan yapõlan açõklamalar gerekse medyada çõkan haber ve açõklamalardaki suç teşkil eden unsurlarõn, Maliye Bakanlõğõ’nõn manevi şahsiyeti ve personele yönelik haksõz isnat ve hakarete varan suçlamalarõ içerdiği” iddiasõyla açõldõ. ‘Ampul Tayyip’e 11’er ay ceza Haber Merkezi - Bursa’da, Başbakan Tayyip Erdoğan hakkõnda “Ampul Tayyip” sloganõ attõklarõ gerekçesiyle haklarõnda kamu davasõ açõlan 2’si öğretmen, 1’i öğrenci 4 kişi, 11’er ay 20’şer gün hapis cezasõna çarptõrõldõ. Yaklaşõk 40 kişi, 29 Mart 2008’te ÖSS’yi ve paralõ eğitimi protesto amacõyla Bursa Devlet Tiyatrosu önünde gösteri yapmõştõ. Gazeteci Ali Balcı ağır yaralandı Haber Merkezi - Sabah gazetesi muhabiri Ali Balcõ, Mardin’in Nusaybin ilçesi yakõnlarõnda geçirdiği kazada ağõr yaralandõ. Şõrnak’õn Silopi ilçesinde, faili meçhul cinayetlere kurban giden bazõ kişilerin cesetlerinin atõldõğõ ileri sürülen BOTAŞ’a ait kuyularda bugün yapõlacak aramayõ takip etmek üzere dün uçakla Diyarbakõr’a giden Balcõ’nõn kiraladõğõ otomobil takla attõ. Hastaneye kaldõrõlan Balcõ’nõn durumunun ciddi olduğu belirtildi. BAŞSAĞLIĞI Baromuzun 10049 sicil sayısında kayıtlı AVUKAT METE GÜNDENGÜNE 04.03.2009 tarihinde vefat etmiştir. Cenazesi 04.03.2009 Çarşamba günü kaldırılan meslektaşımıza Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine, yakınlarına ve Baromuz mensuplarına başsağlığı dileriz. İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI 1 Mayõs ve 21 Mart’õn resmi bayram ve tatil ilan edilmesi için yasa önerisi hazõrlandõ CHP’den nevruz atağõANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Baş- kanõ Deniz Baykal, dün TÜ- SİAD heyetini kabulünün ar- dõndan gazetecilerin 1 Mayõs ve nevruzun resmi tatil ilan edilmesine yönelik hazõrlõklarõ ile ilgili sorularõnõ yanõtladõ. Baykal, “Nevruz da, 1 Ma- yıs da Türkiye’de toplumsal bir sahiplenmeye kavuşmuş günlerdir. Her ikisi de top- lumun barış içinde kulla- nabileceği bir demokratik hak konumundadır. Bun- ları engellemeyi bir devlet görevi olarak kabul etmek sorunun kaynağını oluştu- ruyor. Devlet toplumun bu tercihine saygı göstermeli- dir. Nevruz ve 1 Mayıs gün- leri Türkiye için bir gerilim, korku, çatışma ortamı artık yaratmamalıdır. Devletin, bu iki günü bir bayram gü- nü, toplumsal barış günü, bir sevgi günü olarak kabul etmesi halinde bu kâbus- tan, kuşkudan, korkudan toplumun kurtulacağına inanıyorum. Buna öncülük etmek istedik” dedi. 1 Mayõs’õn emeğe saygõ, barõş, kardeşlik, dayanõşma günü olduğunu vurgulayan Baykal, sözlerini şöyle sür- dürdü: “Nevruz da bizim değil içinde bulunduğumuz bütün coğrafyamızın, her anlayışta insanlarımızın kut- ladığı bir gündür. Bir ba- hara geçiş günü, bir değişi- min, doğada bir yenilenme- nin başlangıç günüdür; bu yönüyle de bir bayram ola- rak kutlanmasının, inanı- yorum Türkiye’de barışın, istikrarın, kardeşliğin, da- yanışmanın gerçekleşmesine yardımı olacaktır. Parla- mento işletilmelidir ve der- hal bu konuda yasal dü- zenleme yapılmalıdır” diye sürdürdü. CHP sözüsü ve genel say- manõ Mustafa Özyürek, 1 Mayõs’õn resmi tatil ve işçi bayramõ, 21 Mart gününün de resmi tatil ve nevruz bayramõ ilan edilmesi için iki ayrõ ya- sa önerisi verdi. Nevruz bay- ramõ ile ilgili yasa önerisinin gerekçesinde şöyle denildi: “Nevruzun resmi bayram ilan edilmemesine, resmi düzeyde tek bir resme ve renge indirgenmeye çalışıl- masına rağmen Türkiye’de özellikle son 20 yıl içinde toplumsal düzeyde yoğun bir katılımla kutlanmak- tadır. Komşu ülkelerin co- ğunda resmi tatil olarak kabul gören ve kutlanan nevruzun Türkiye’de de resmi tatil olarak kabul edilip kutlanmaya başlan- ması artık bir zorunluluk halini almıştır.” Çelik: Değerlendirilecek AKP Grup Başkanvekili Ni- hat Ergün, CHP’nin önerisini açõlõm olarak değerlendirme olanağõ bulunmadõğõnõ belir- terek 1 Mayõs’õn tatil olmasõ için ÖDP, CHP ve AKP’lilerin, nevruzun tatil olmasõ için de DTP ve MHP’li milletvekille- rinin daha önce verdikleri ya- sa önerileri olduğunu söyledi. Çalõşma ve Sosyal Güvenlik Bakanõ Faruk Çelik, 1 Ma- yõs’õn tatil ilan edilmesi konu- sunu seçimden sonraki ilk Ba- kanlar Kurulu’nda değerlen- direceklerini bildirdi. Deniz Baykal, “1 Mayõs ve nevruzun bayram ve tatil ilan edilmesinin, istikrar ve bütünleşmenin sağlanmasõna yardõmcõ olacağõnõ” söyledi. CHP sözcüsü Mustafa Özyürek de 1 Mayõs’õn işçi bayramõ, 21 Mart gününün de nevruz bayramõ ilan edilmesi için hazõrladõğõ yasa önerilerini dün TBMM Başkanlõğõ’na verdi. YSK, İÇİŞLERİ’NE BAŞVURDU Tunceli valisi hakkõnda suç duyurusu ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Yüksek Seçim Kurulu (YSK), tüm uyarõlara karşõn beyaz eşya ve mobilya yardõmlarõnõ sürdüren, önceki gün de İl Özel İdaresi de- posunda AKP afişleri- nin bulunduğu Tunce- li’deki uygulamalarõ, “seçmenin iradesine müdahale” olarak ni- telendirerek, Tunceli Valisi Mustafa Yaman için İçişleri Bakanlõ- ğõ’na bildirimde bulu- nulmasõnõ kararlaştõrdõ. YSK, toplantõnõn ar- dõndan, yapõlan açõkla- mada, propaganda ya- saklarõna ilişkin ilkele- rin 298 sayõlõ Yasa’da yer aldõğõ anõmsatõla- rak şunlar kaydedildi: ‘Gereği yapılsın’ “Sosyal Yardımlaş- ma ve Dayanışma Teş- vik Fonu yürütücüsü vakıflar ile bazı bele- diyeler tarafından seç- men vatandaşlara ya- sada belirtilen amacı aşar nitelikteki mobil- ya ve beyaz eşya dağı- tıldığının görsel ve ya- zılı basındaki haber- lerde yer aldığının an- laşılması üzerine, yine kurulumuzca alınan kararda, bu yardım- ların seçmen oyunu etkilemeye yönelik ol- duğu ve Anayasa’nın 67. maddesinde öngö- rülen seçimlerin ser- bestliği ve eşitliği ilke- lerine uygun düşme- diği vurgulanarak, mahalli idareler se- çimlerinde siyasi par- tilerin, belediyelerin ve bağımsız adaylar ile Sosyal Yardımlaş- ma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu’na gö- re faaliyette bulunan vakıfların vatandaşla- rın oyunu etkileyebi- lecek girişimlerde bu- lunmamaları, aksine hareket edenler hak- kında Cumhuriyet başsavcılıklarına suç duyurusunda bulunu- lacağı belirtilmiştir. Bu kararımız sonra- sında Tunceli ilimizde yardımlara devam edildiği, ayrıca Tunceli İl Özel İdaresi Bina- sı’nda cumhuriyet başsavcılığınca bir si- yasi partiye (AKP’ye) ait pankartların bu- lunması üzerine yeni bir soruşturma başla- tıldığı anlaşılmıştır. Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teş- vik Kanunu’na göre faaliyette bulunan Vakfın Başkanı olan Tunceli Valisi’nin YSK’nin seçimin dü- zenine ve dürüstlüğü- ne ilişkin kararlarını uygulamakta göster- diği duyarsızlığın, ida- ri disiplin yönünden gereğinin takdir ve ifa- sı isteği ile İçişleri Ba- kanlığı’na bildirilme- si kararlaştırılmıştır.” Erdoğan Vali’ye sahip çıkmıştı YSK daha önce vali- yi uyarmõş ve Tunceli Cumhuriyet Savcõsõ’nõ göreve davet etmişti. Başbakan Tayyip Er- doğan ise YSK’nin bu kararõna rağmen “Tun- celi Valisi’ne teşekkür ediyorum” diyerek YSK kararõna karşõ tavõr almõştõ. YSK’nin suç duyurusunun ardõndan İçişleri Bakanlõğõ’nõn nasõl bir tutum izleye- ceği merak konusu ol- du. Bakanlõk “göster- melik” yola başvura- rak valiye seçim ya- saklarõna uymasõ ko- nusunda uyarõ yazõsõ gönderebilecek. Ayrõ- ca YSK kararlarõnõ uy- gulamadõğõ gerekçe- siyle vali hakkõnda so- ruşturma başlatabile- cek. İçişleri bakanlõğõ suç duyurusunu yerin- de incelemek üzere bölgeye mülkiye mü- fettişleri de göndere- bilecek. Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’a CHP Ge- nel Merkezi ziyaretinde Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç da eşlik etti. (Fotoğraf:AA) TÜSİAD Başkanõ Yalçõndağ, CHP lideri Baykal’õ ziyaret etti ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan ile son görüşmesinde “IMF ko- nusunda ciddi ilerleme var” di- yerek ikna olduğunu belirten TÜ- SİAD Yönetim Kurulu Başkanõ Arzuhan Doğan Yalçındağ, dün CHP lideri Deniz Baykal’õ ziya- retinde “İşsizlikle mücadele artık bu istihdam yasalarında yapıla- cak bazı önlemlerle olmaz” diye konuştu. Yalçõndağ başkanlõğõndaki heyet Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül tarafõndan kabul edilmesinin ardõndan yaptõğõ açõklamada, “TÜ- SİAD’ın krize yönelik tespit ve önerilerinin, Cumhurbaşka- nı’nın değerlendirmeleriyle bü- yük ölçüde paralellik arz ettiği- nin anlaşıldığı” belirtildi. CHP lideri Baykal’la görüşme- sinin öncesinde gazetecilere açõk- lama yapan Yalçõndağ, “Çok kö- tü bir dönemden geçildiğini” ifa- de ederek son rakamlara göre her 4 gençten birinin işsiz olduğunu, yüzde 12’nin üzerine çõkan işsiz- lik oranõnõn 2000’den bu yana en yüksek düzeye ulaştõğõnõ kaydetti. Yalçõndağ, Baykal’õn işsizlikle il- gili 7 önerisini nasõl değerlendir- diğinin sorulmasõ üzerine de şun- larõ söyledi: “Çoğu zaten bizim de söylediğimiz maddelerdi. Asıl işsizlikle mücadele makro eko- nomik önlemlerden geçiyor. Eko- nominin soğumamasından, ya- tırımların bu kadar durmama- sından, daralmamasından geçi- yor. Çünkü daraldıkça, iç tüke- tim daraldıkça, ihracat zaten yok, içeride bir harcama olma- yınca bu sefer de üretim olmu- yor. Üretim olmayınca işten çı- karmalar başlıyor. Yani işsizlikle mücadele artık bu istihdam ya- salarında yapılacak bazı önlem- lerle olmaz.” Likiditeyi rahatlatmak için alõ- nacak önlemlerin başõnda IMF an- laşmasõnõn geldiğini ancak anlaş- manõn hâlâ gerçekleşmediğini anõmsatan Yalçõndağ, şunlarõ söy- ledi: “Başbakanımızla son yap- tığımız toplantıdan çıktığımızda size açıklayamadık. Çünkü ‘açõk- lamayõn kamuoyuna’ diye ricada bulunuldu. 2 önemli şartı söyle- mişti. Sonra kamuoyuna açık- landı. Bunlar kabul edilemez şartlar değil ki. Biri vergi dene- timinin özerkleştirilmesinden bahsediyor. Diğeri, eşleştirmeden bahsediliyor. Bunun niye bu ka- dar sorun olduğunu anlamakta zorluk çekiyorum.” Tunceli Başsavcõsõ, AKP afişlerinin özel idare binasõnda olduğunu doğruladõ Valilik ‘resmen’ AKP deposu TUNCELİ (Cumhuriyet) - Tunceli Cumhuriyet Başsavcõsõ Zekeriya Ba- yazıt, Valilik İl Özel İdare Genel Se- kreterliği binasõnda önceki gün yapõlan aramada AKP il ve ilçe başkanlõklarõna ait 5 adet pankart bulunduğunu doğruladõ. Tunceli’nin Pülümür ilçesinde de Vali- lik Sosyal Yardõmlaşma ve Dayanõşma Vakfõ tarafõndan dağõtõlan yardõmlar kaymakamlõğõn aldõğõ kararla nisan ayõ- na kadar durduruldu. Tunceli Cumhuriyet Başsavcõsõ Ze- keriya Bayazõt, DTP’li İl Genel Meclis üyesi Özgür Söylemez’in cumhuriyet savcõlõğõna müracaat ederek İl Özel İda- resi Genel Sekreterliği binasõnõn bodrum katõnda siyasi partilere ait pankart ve a- fişlerin bulunduğunu bildirmesi üzerine, genel sekreterlik binasõnda arama ya- põldõğõnõ belirtti. Açõklamada, deponun girişinin merdiven altõ bölümünde AKP il ve ilçe başkanlõklarõna ait parti am- blemli bir adedinin üzerinde “Sayın Başbakanımız sizinle gurur duyuyo- ruz. AK Parti Tunceli İl Teşkilatı”, di- ğer 4 adedinin üzerinde de “Sayın Baş- bakanımız ilimize hoş geldiniz. Pertek, Nazimiye, Ovacık ve Mazgirt ilçe başkanlığı” yazõlõ pankartlar belirlendiği bildirildi. Açõklamada, pankartlara el ko- nulduğu, olayla ilgili soruşturmanõn sürdürüldüğü vurgulandõ. Tunceli Valiliği ise önceki gün ara- manõn ardõndan yaptõğõ açõklamada, her- hangi bir siyasi partiye ait broşür, ilan, afiş ve pankart bulunmadõğõ belirtmişti. Va- lilikten yapõlan açõklamada, “Söz konusu iddialar tamamen provokatif nitelik- te olup İl Özel İdaresi Genel Sekre- terliği kanunla kurulmuş bir mahalli idari teşkilat olup mahalline hizmet ön- celiği taşıyan bir kamu kuruluşudur” denilmişti. Yardımlar ertelendi Tüm bu gelişmelerin ardõndan Tun- celi’nin Pülümür Kaymakamõ Deniz Pişkin, Valilik Sosyal Yardõmlaşma ve Dayanõşma Vakfõ tarafõndan yapõlan yardõmlarõn dağõtõmõna nisan ayõna kadar ertelediklerini açõkladõ. Yardõmlarõn se- çim malzemesi yapõlmasõnõn önüne geç- mek için bu kararõ aldõklarõnõ vurgulayan Pişkin, “Nisan ayında hava şartlarının uygun olduğu tarihte, dağıtıma devam edeceğiz” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, “suçüstü yakalanan Tunceli vali- sinin derhal işten el çektirilmesini, çok istiyorsa AKP’nin Tunceli seçim sorum- luluğunu üstlenmesini” istedi. Okay, parlamentoda gazetecilerle sohbet ederken Tunceli’de il özel idaresi deposun- da AKP’nin afişleri bulunduğu anõmsatõlma- sõ üzerine şöyle konuştu: “Seçim öncesi be- yaz eşya pazarlamacısı gibi AKP’ye dev- let imkânlarını sunan Tunceli valisi, suç- üstü yakalanmıştır. Tunceli il özel idare binası deposunda bulunan AKP broşür ve bayrakları, seçim sürecinde AKP’nin yardım adı altında siyasi propaganda yaptığının somut göstergesidir. Bununla ilgili gerekli önlemlerin derhal alınması, o valiye işten el çektirilmesi, çok istiyorsa AKP’nin Tunceli seçim sorumluluğunun verilmesi en doğru olanıdır.” ‘İşsizlik yasayla önlenmez’ CHP’Lİ OKAY: SUÇÜSTÜ YAKALANDI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle