Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
5 MART 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 5
POLİTİKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ÇETİNKAYA
Şeyh Protokolde...
Giderek yaygınlaşan bir Cumhuriyet düşmanlığı
var.
12 Eylül 1980’den sonra devlet ideolojisi Türk-İs-
lam sentezine sarıldı, faşist odakları, tarikatları
koruyup kolladı.
Tüm bunlar solculara ve sosyalistlere karşıydı.
Solun ve sosyalistlerin üzerinden “buldozer gibi” ge-
çildi. Milyonlarca kitap yakıldı, insanlar işkenceler-
den geçti, hapis yattı.
On yıl sonra meyveleri yavaş yavaş alınmaya baş-
landı...
Solun ve sosyalistlerin üzerinden “buldozer gi-
bi” geçen Kenan Evren ve arkadaşları “Atatürkçü-
lük” adına amaçlarına ulaşmışlardı.
1990’lı yıllarda köktendincilik ve terör ivme ka-
zanmaya başladı...
Bugünün Türkiyesi’ne baktığımızda dinciler, tari-
katçılar, Kürtçüler (Kürtler değil) neoliberaller, neo-
Osmanlılar laik demokratik Cumhuriyet karşıtı güç
birliği yapmışlardır.
Mustafa Kemal’in “Aydınlanma Devrimi”ni orta-
dan kaldırmak için el ele veren bu kesim “demok-
rasi-özgürlük” masalıyla toplumu yanıltıyor.
Laikleri her akşam TV kanallarında aşağılayan
“soytarılar topluluğu” son on yılda palazlandı.
Artık onların gazeteleri, televizyonları, radyoları,
dergileri var.
Amaçları bellidir:
“1923’ün Aydınlanma felsefesini ortadan kal-
dırmak!”
Bir İslam toplumunda yaşama geçen “Aydınlan-
ma Devrimi” dünyanın önüne “çağdaş bir Türkiye”
koydu.
1946’dan beri altı oyulan “1923 Türk Devrimi”nin,
1789 ve 1917 devrimi gibi işlevi vardır.
1789 Fransız Devrimi demokrasiyi, özgürlüğü,
insan haklarını, laikliği, cumhuriyeti, uluslaşmayı
kapsar... 1917 “Rus Devrimi” ise içinde aydınla-
mayı, sosyalist düşünceyi, dünya halklarının kar-
deşliğini barındırır.
1917, kapitalizme karşı sosyalist bir devrimdir.
Sabah akşam “demokrasi ve özgürlük” nutuk-
ları atan dönek solcular, ABD emperyalizminin söz-
cüleridir bugün.
Sermaye-emek çelişkisini ellerinin tersiyle iten
neoliberaller, solculuğu bir kalkan olarak kullan-
maktan geri kalmıyorlar.
Nabza göre şerbet veren, gerici-ırkçı-faşist to-
suncuklarla, Türk-İslam ve Kürt-İslam sentezcileriy-
le, tarikat şeyhleriyle birlikte ABD’nin Büyük Orta-
doğu Projesi’ni gerçekleştirmeye çalışanlar “Ay-
dınlanma Devrimi”ne düşmandırlar.
Güneydoğu ya da Kürt sorununun çözülmesinin
önündeki en büyük engel Türk ve Kürt neoliberal-
lerdir.
Son on yılda Türkiye’de gerici-ırkçı ve faşist ör-
gütlenmenin simge adları, tarikatçı bir kuşatmayı,
din bezirgânlarıyla birlikte gerçekleştirmişlerdir.
Siyasal iktidar Güneydoğu’da GAP projesinin ge-
lişmesi için ne yapmıştır?
Hayvancılıktan tarıma değin hiçbir politika üret-
memiş yoksulu daha yoksul, varsıl yandaşını da-
ha varsıl yapmıştır.
Daha başka?
Etnik milliyetçilik ve dincilik ivme kazanmıştır.
Türkiye şeyhlerin, şıhların cumhuriyeti olmuştur.
Yandaş medya ve din bezirgânları, 28 Şubat’la he-
saplaşmak isterken 12 Eylül’ün ABD’ci darbeci pa-
şalarıyla hesaplaşmaktan kaçıyor!
Diyarbakır Cezaevi’ni kan gölüne çevirenler bu-
gün yaşıyorlar.
12 Eylül’ün darbecileri Atatürk’ün kurduğu Türk
Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu’na el koyup ka-
pattı ama tarikat şeyhlerine dokunmadı, onların
kurduğu dernekleri kapatmadı, mal varlıklarına el
koymadı.
Tarikat şeyhleri ve özellikle Fethullah Gülen,
ABD’nin “Bizim çocuklar ihtilal yaptı” dediği Ke-
nan Evren ve arkadaşlarıyla pazarlık yapıp, 1982
Anayasası’nın oylanması öncesi darbecilerle birlik-
te hareket etti.
Nedense bu pazarlıklar bugün hiç konuşulmu-
yor, tartışılmıyor!
Türkiye şeriatçı bir yapılanma içinde bugün.
Geçmişte Mısır’da da böyle olmuştu, İran’da da...
Solcular ve sosyalistler bu gerçekleri görebilme-
li... Emek-sermaye çelişkisini ortaya koymalı...
Türk ve Kürt emekçileri Aydınlanma devrimine,
demokrasiye, özgürlüklere, uluslaşmaya, laikliğe
ve cumhuriyete sahip çıkmalı!
Türkiye’de 12 Eylül’le hesaplaşmadan, demok-
rasiden, özgürlüklerden, insan haklarından, dev-
let içindeki örgütlü çetelerin tasfiyesinden söz edi-
lebilir mi?
3 Mart 1924’te devrim yasaları çıktı. 4 Mart
2009’da Manisa’da bir şeyh protokolde yer aldı. Ay-
nı gün İstanbul Kadıköy’de bir pankart açıldı: “Son
Osmanlı Padişahı 1. Recep Tayyip Erdoğan”.
Alın size bir Türkiye gerçeği!..
Nereden nereye geldik!..
[email protected]
Faks numaramız: 0212 343 72 69
Derviş, Sabancı
Üniversitesi’nde
İstanbul Haber
Servisi - Birleşmiş
Milletler Kalkõnma
Programõ Başkanlõğõ
görevinden ayrõlan eski
Devlet Bakanõ Kemal
Derviş, dünyanõn önde
gelen işadamlarõ,
akademisyenler, fikir
önderleri ve devlet
adamlarõndan oluşan
Sabancõ Üniversitesi
Uluslararasõ Danõşma
Kurulu üyeliğine seçildi.
Derviş, görevine 1
Mayõs’ta başlayacak.
Sabancõ Üniversitesi
Mütevelli Heyeti Başkanõ
Güler Sabancõ, Derviş’in
uluslararasõ alandaki
deneyimi, bilgi birikimi
ve kurduğu iletişim
ağlarõnõn üniversite için
önemli olduğunu belirtti.
AKP’den ‘köpek
maması’ açılımı
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - AKP’nin
İzmir Büyükşehir
belediyesi başkan adayõ
Taha Aksoy, Başbakan
Tayyip Erdoğan’õn
“Bunlarõn sevgili
köpekleri vardõr, onlarla
yatar, kalkarlar”
sözlerinin ardõndan gelen
tepkiler üzerine
hayvanseverlere köpek
mamasõ dağõttõ. Erdoğan
önceki gece partililerle
Bayraklõ’da buluştuğu
toplantõda Aksoy’un
açõlõmõnõ, “Bizimle
hayvan sevgisi konusunda
kimse yarõşamaz”
diyerek savundu.
Doğan Grubu’na
tazminat davası
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Maliye Bakanlõğõ, Ankara
Asliye Hukuk
Mahkemesi’ne başvurarak
Doğan Yayõn Holding AŞ
aleyhine 100 bin TL
manevi tazminat davasõ
açtõ. Dava, “Doğan Yayõn
Holding AŞ nezdindeki
vergi incelemesiyle ilgili
olarak, gerek holding
tarafõndan yapõlan
açõklamalar gerekse
medyada çõkan haber ve
açõklamalardaki suç teşkil
eden unsurlarõn, Maliye
Bakanlõğõ’nõn manevi
şahsiyeti ve personele
yönelik haksõz isnat ve
hakarete varan
suçlamalarõ içerdiği”
iddiasõyla açõldõ.
‘Ampul Tayyip’e
11’er ay ceza
Haber Merkezi -
Bursa’da, Başbakan
Tayyip Erdoğan hakkõnda
“Ampul Tayyip” sloganõ
attõklarõ gerekçesiyle
haklarõnda kamu davasõ
açõlan 2’si öğretmen, 1’i
öğrenci 4 kişi, 11’er ay
20’şer gün hapis cezasõna
çarptõrõldõ. Yaklaşõk 40
kişi, 29 Mart 2008’te
ÖSS’yi ve paralõ eğitimi
protesto amacõyla Bursa
Devlet Tiyatrosu önünde
gösteri yapmõştõ.
Gazeteci Ali Balcı
ağır yaralandı
Haber Merkezi -
Sabah gazetesi muhabiri
Ali Balcõ, Mardin’in
Nusaybin ilçesi
yakõnlarõnda geçirdiği
kazada ağõr yaralandõ.
Şõrnak’õn Silopi ilçesinde,
faili meçhul cinayetlere
kurban giden bazõ
kişilerin cesetlerinin
atõldõğõ ileri sürülen
BOTAŞ’a ait kuyularda
bugün yapõlacak aramayõ
takip etmek üzere dün
uçakla Diyarbakõr’a giden
Balcõ’nõn kiraladõğõ
otomobil takla attõ.
Hastaneye kaldõrõlan
Balcõ’nõn durumunun
ciddi olduğu belirtildi.
BAŞSAĞLIĞI
Baromuzun 10049 sicil sayısında kayıtlı
AVUKAT
METE
GÜNDENGÜNE
04.03.2009 tarihinde vefat etmiştir.
Cenazesi 04.03.2009 Çarşamba günü
kaldırılan meslektaşımıza
Tanrı’dan rahmet, kederli ailesine,
yakınlarına ve Baromuz mensuplarına
başsağlığı dileriz.
İSTANBUL BAROSU BAŞKANLIĞI
1 Mayõs ve 21 Mart’õn resmi bayram ve tatil ilan edilmesi için yasa önerisi hazõrlandõ
CHP’den nevruz atağõANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) - CHP Genel Baş-
kanõ Deniz Baykal, dün TÜ-
SİAD heyetini kabulünün ar-
dõndan gazetecilerin 1 Mayõs
ve nevruzun resmi tatil ilan
edilmesine yönelik hazõrlõklarõ
ile ilgili sorularõnõ yanõtladõ.
Baykal, “Nevruz da, 1 Ma-
yıs da Türkiye’de toplumsal
bir sahiplenmeye kavuşmuş
günlerdir. Her ikisi de top-
lumun barış içinde kulla-
nabileceği bir demokratik
hak konumundadır. Bun-
ları engellemeyi bir devlet
görevi olarak kabul etmek
sorunun kaynağını oluştu-
ruyor. Devlet toplumun bu
tercihine saygı göstermeli-
dir. Nevruz ve 1 Mayıs gün-
leri Türkiye için bir gerilim,
korku, çatışma ortamı artık
yaratmamalıdır. Devletin,
bu iki günü bir bayram gü-
nü, toplumsal barış günü,
bir sevgi günü olarak kabul
etmesi halinde bu kâbus-
tan, kuşkudan, korkudan
toplumun kurtulacağına
inanıyorum. Buna öncülük
etmek istedik” dedi.
1 Mayõs’õn emeğe saygõ,
barõş, kardeşlik, dayanõşma
günü olduğunu vurgulayan
Baykal, sözlerini şöyle sür-
dürdü: “Nevruz da bizim
değil içinde bulunduğumuz
bütün coğrafyamızın, her
anlayışta insanlarımızın kut-
ladığı bir gündür. Bir ba-
hara geçiş günü, bir değişi-
min, doğada bir yenilenme-
nin başlangıç günüdür; bu
yönüyle de bir bayram ola-
rak kutlanmasının, inanı-
yorum Türkiye’de barışın,
istikrarın, kardeşliğin, da-
yanışmanın gerçekleşmesine
yardımı olacaktır. Parla-
mento işletilmelidir ve der-
hal bu konuda yasal dü-
zenleme yapılmalıdır” diye
sürdürdü.
CHP sözüsü ve genel say-
manõ Mustafa Özyürek, 1
Mayõs’õn resmi tatil ve işçi
bayramõ, 21 Mart gününün de
resmi tatil ve nevruz bayramõ
ilan edilmesi için iki ayrõ ya-
sa önerisi verdi. Nevruz bay-
ramõ ile ilgili yasa önerisinin
gerekçesinde şöyle denildi:
“Nevruzun resmi bayram
ilan edilmemesine, resmi
düzeyde tek bir resme ve
renge indirgenmeye çalışıl-
masına rağmen Türkiye’de
özellikle son 20 yıl içinde
toplumsal düzeyde yoğun
bir katılımla kutlanmak-
tadır. Komşu ülkelerin co-
ğunda resmi tatil olarak
kabul gören ve kutlanan
nevruzun Türkiye’de de
resmi tatil olarak kabul
edilip kutlanmaya başlan-
ması artık bir zorunluluk
halini almıştır.”
Çelik: Değerlendirilecek
AKP Grup Başkanvekili Ni-
hat Ergün, CHP’nin önerisini
açõlõm olarak değerlendirme
olanağõ bulunmadõğõnõ belir-
terek 1 Mayõs’õn tatil olmasõ
için ÖDP, CHP ve AKP’lilerin,
nevruzun tatil olmasõ için de
DTP ve MHP’li milletvekille-
rinin daha önce verdikleri ya-
sa önerileri olduğunu söyledi.
Çalõşma ve Sosyal Güvenlik
Bakanõ Faruk Çelik, 1 Ma-
yõs’õn tatil ilan edilmesi konu-
sunu seçimden sonraki ilk Ba-
kanlar Kurulu’nda değerlen-
direceklerini bildirdi.
Deniz Baykal, “1 Mayõs ve nevruzun bayram ve tatil ilan edilmesinin, istikrar ve
bütünleşmenin sağlanmasõna yardõmcõ olacağõnõ” söyledi. CHP sözcüsü Mustafa
Özyürek de 1 Mayõs’õn işçi bayramõ, 21 Mart gününün de nevruz bayramõ ilan
edilmesi için hazõrladõğõ yasa önerilerini dün TBMM Başkanlõğõ’na verdi.
YSK, İÇİŞLERİ’NE BAŞVURDU
Tunceli valisi
hakkõnda
suç duyurusu
ANKARA (Cum-
huriyet Bürosu) -
Yüksek Seçim Kurulu
(YSK), tüm uyarõlara
karşõn beyaz eşya ve
mobilya yardõmlarõnõ
sürdüren, önceki gün
de İl Özel İdaresi de-
posunda AKP afişleri-
nin bulunduğu Tunce-
li’deki uygulamalarõ,
“seçmenin iradesine
müdahale” olarak ni-
telendirerek, Tunceli
Valisi Mustafa Yaman
için İçişleri Bakanlõ-
ğõ’na bildirimde bulu-
nulmasõnõ kararlaştõrdõ.
YSK, toplantõnõn ar-
dõndan, yapõlan açõkla-
mada, propaganda ya-
saklarõna ilişkin ilkele-
rin 298 sayõlõ Yasa’da
yer aldõğõ anõmsatõla-
rak şunlar kaydedildi:
‘Gereği yapılsın’
“Sosyal Yardımlaş-
ma ve Dayanışma Teş-
vik Fonu yürütücüsü
vakıflar ile bazı bele-
diyeler tarafından seç-
men vatandaşlara ya-
sada belirtilen amacı
aşar nitelikteki mobil-
ya ve beyaz eşya dağı-
tıldığının görsel ve ya-
zılı basındaki haber-
lerde yer aldığının an-
laşılması üzerine, yine
kurulumuzca alınan
kararda, bu yardım-
ların seçmen oyunu
etkilemeye yönelik ol-
duğu ve Anayasa’nın
67. maddesinde öngö-
rülen seçimlerin ser-
bestliği ve eşitliği ilke-
lerine uygun düşme-
diği vurgulanarak,
mahalli idareler se-
çimlerinde siyasi par-
tilerin, belediyelerin
ve bağımsız adaylar
ile Sosyal Yardımlaş-
ma ve Dayanışmayı
Teşvik Kanunu’na gö-
re faaliyette bulunan
vakıfların vatandaşla-
rın oyunu etkileyebi-
lecek girişimlerde bu-
lunmamaları, aksine
hareket edenler hak-
kında Cumhuriyet
başsavcılıklarına suç
duyurusunda bulunu-
lacağı belirtilmiştir.
Bu kararımız sonra-
sında Tunceli ilimizde
yardımlara devam
edildiği, ayrıca Tunceli
İl Özel İdaresi Bina-
sı’nda cumhuriyet
başsavcılığınca bir si-
yasi partiye (AKP’ye)
ait pankartların bu-
lunması üzerine yeni
bir soruşturma başla-
tıldığı anlaşılmıştır.
Sosyal Yardımlaşma
ve Dayanışmayı Teş-
vik Kanunu’na göre
faaliyette bulunan
Vakfın Başkanı olan
Tunceli Valisi’nin
YSK’nin seçimin dü-
zenine ve dürüstlüğü-
ne ilişkin kararlarını
uygulamakta göster-
diği duyarsızlığın, ida-
ri disiplin yönünden
gereğinin takdir ve ifa-
sı isteği ile İçişleri Ba-
kanlığı’na bildirilme-
si kararlaştırılmıştır.”
Erdoğan Vali’ye
sahip çıkmıştı
YSK daha önce vali-
yi uyarmõş ve Tunceli
Cumhuriyet Savcõsõ’nõ
göreve davet etmişti.
Başbakan Tayyip Er-
doğan ise YSK’nin bu
kararõna rağmen “Tun-
celi Valisi’ne teşekkür
ediyorum” diyerek
YSK kararõna karşõ tavõr
almõştõ. YSK’nin suç
duyurusunun ardõndan
İçişleri Bakanlõğõ’nõn
nasõl bir tutum izleye-
ceği merak konusu ol-
du. Bakanlõk “göster-
melik” yola başvura-
rak valiye seçim ya-
saklarõna uymasõ ko-
nusunda uyarõ yazõsõ
gönderebilecek. Ayrõ-
ca YSK kararlarõnõ uy-
gulamadõğõ gerekçe-
siyle vali hakkõnda so-
ruşturma başlatabile-
cek. İçişleri bakanlõğõ
suç duyurusunu yerin-
de incelemek üzere
bölgeye mülkiye mü-
fettişleri de göndere-
bilecek.
Türkiye Sanayici ve İş Adamları Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Arzuhan Doğan Yalçındağ’a CHP Ge-
nel Merkezi ziyaretinde Koç Holding Yönetim Kurulu Başkanı Mustafa Koç da eşlik etti. (Fotoğraf:AA)
TÜSİAD Başkanõ Yalçõndağ, CHP lideri Baykal’õ ziyaret etti
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Başbakan Tayyip Erdoğan
ile son görüşmesinde “IMF ko-
nusunda ciddi ilerleme var” di-
yerek ikna olduğunu belirten TÜ-
SİAD Yönetim Kurulu Başkanõ
Arzuhan Doğan Yalçındağ, dün
CHP lideri Deniz Baykal’õ ziya-
retinde “İşsizlikle mücadele artık
bu istihdam yasalarında yapıla-
cak bazı önlemlerle olmaz” diye
konuştu. Yalçõndağ başkanlõğõndaki
heyet Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül tarafõndan kabul edilmesinin
ardõndan yaptõğõ açõklamada, “TÜ-
SİAD’ın krize yönelik tespit ve
önerilerinin, Cumhurbaşka-
nı’nın değerlendirmeleriyle bü-
yük ölçüde paralellik arz ettiği-
nin anlaşıldığı” belirtildi.
CHP lideri Baykal’la görüşme-
sinin öncesinde gazetecilere açõk-
lama yapan Yalçõndağ, “Çok kö-
tü bir dönemden geçildiğini” ifa-
de ederek son rakamlara göre her
4 gençten birinin işsiz olduğunu,
yüzde 12’nin üzerine çõkan işsiz-
lik oranõnõn 2000’den bu yana en
yüksek düzeye ulaştõğõnõ kaydetti.
Yalçõndağ, Baykal’õn işsizlikle il-
gili 7 önerisini nasõl değerlendir-
diğinin sorulmasõ üzerine de şun-
larõ söyledi: “Çoğu zaten bizim de
söylediğimiz maddelerdi. Asıl
işsizlikle mücadele makro eko-
nomik önlemlerden geçiyor. Eko-
nominin soğumamasından, ya-
tırımların bu kadar durmama-
sından, daralmamasından geçi-
yor. Çünkü daraldıkça, iç tüke-
tim daraldıkça, ihracat zaten
yok, içeride bir harcama olma-
yınca bu sefer de üretim olmu-
yor. Üretim olmayınca işten çı-
karmalar başlıyor. Yani işsizlikle
mücadele artık bu istihdam ya-
salarında yapılacak bazı önlem-
lerle olmaz.”
Likiditeyi rahatlatmak için alõ-
nacak önlemlerin başõnda IMF an-
laşmasõnõn geldiğini ancak anlaş-
manõn hâlâ gerçekleşmediğini
anõmsatan Yalçõndağ, şunlarõ söy-
ledi: “Başbakanımızla son yap-
tığımız toplantıdan çıktığımızda
size açıklayamadık. Çünkü ‘açõk-
lamayõn kamuoyuna’ diye ricada
bulunuldu. 2 önemli şartı söyle-
mişti. Sonra kamuoyuna açık-
landı. Bunlar kabul edilemez
şartlar değil ki. Biri vergi dene-
timinin özerkleştirilmesinden
bahsediyor. Diğeri, eşleştirmeden
bahsediliyor. Bunun niye bu ka-
dar sorun olduğunu anlamakta
zorluk çekiyorum.”
Tunceli Başsavcõsõ, AKP afişlerinin özel idare binasõnda olduğunu doğruladõ
Valilik ‘resmen’ AKP deposu
TUNCELİ (Cumhuriyet) - Tunceli
Cumhuriyet Başsavcõsõ Zekeriya Ba-
yazıt, Valilik İl Özel İdare Genel Se-
kreterliği binasõnda önceki gün yapõlan
aramada AKP il ve ilçe başkanlõklarõna
ait 5 adet pankart bulunduğunu doğruladõ.
Tunceli’nin Pülümür ilçesinde de Vali-
lik Sosyal Yardõmlaşma ve Dayanõşma
Vakfõ tarafõndan dağõtõlan yardõmlar
kaymakamlõğõn aldõğõ kararla nisan ayõ-
na kadar durduruldu.
Tunceli Cumhuriyet Başsavcõsõ Ze-
keriya Bayazõt, DTP’li İl Genel Meclis
üyesi Özgür Söylemez’in cumhuriyet
savcõlõğõna müracaat ederek İl Özel İda-
resi Genel Sekreterliği binasõnõn bodrum
katõnda siyasi partilere ait pankart ve a-
fişlerin bulunduğunu bildirmesi üzerine,
genel sekreterlik binasõnda arama ya-
põldõğõnõ belirtti. Açõklamada, deponun
girişinin merdiven altõ bölümünde AKP
il ve ilçe başkanlõklarõna ait parti am-
blemli bir adedinin üzerinde “Sayın
Başbakanımız sizinle gurur duyuyo-
ruz. AK Parti Tunceli İl Teşkilatı”, di-
ğer 4 adedinin üzerinde de “Sayın Baş-
bakanımız ilimize hoş geldiniz. Pertek,
Nazimiye, Ovacık ve Mazgirt ilçe
başkanlığı” yazõlõ pankartlar belirlendiği
bildirildi. Açõklamada, pankartlara el ko-
nulduğu, olayla ilgili soruşturmanõn
sürdürüldüğü vurgulandõ.
Tunceli Valiliği ise önceki gün ara-
manõn ardõndan yaptõğõ açõklamada, her-
hangi bir siyasi partiye ait broşür, ilan, afiş
ve pankart bulunmadõğõ belirtmişti. Va-
lilikten yapõlan açõklamada, “Söz konusu
iddialar tamamen provokatif nitelik-
te olup İl Özel İdaresi Genel Sekre-
terliği kanunla kurulmuş bir mahalli
idari teşkilat olup mahalline hizmet ön-
celiği taşıyan bir kamu kuruluşudur”
denilmişti.
Yardımlar ertelendi
Tüm bu gelişmelerin ardõndan Tun-
celi’nin Pülümür Kaymakamõ Deniz
Pişkin, Valilik Sosyal Yardõmlaşma ve
Dayanõşma Vakfõ tarafõndan yapõlan
yardõmlarõn dağõtõmõna nisan ayõna kadar
ertelediklerini açõkladõ. Yardõmlarõn se-
çim malzemesi yapõlmasõnõn önüne geç-
mek için bu kararõ aldõklarõnõ vurgulayan
Pişkin, “Nisan ayında hava şartlarının
uygun olduğu tarihte, dağıtıma devam
edeceğiz” diye konuştu.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha
Okay, “suçüstü yakalanan Tunceli vali-
sinin derhal işten el çektirilmesini, çok
istiyorsa AKP’nin Tunceli seçim sorum-
luluğunu üstlenmesini” istedi.
Okay, parlamentoda gazetecilerle sohbet
ederken Tunceli’de il özel idaresi deposun-
da AKP’nin afişleri bulunduğu anõmsatõlma-
sõ üzerine şöyle konuştu: “Seçim öncesi be-
yaz eşya pazarlamacısı gibi AKP’ye dev-
let imkânlarını sunan Tunceli valisi, suç-
üstü yakalanmıştır. Tunceli il özel idare
binası deposunda bulunan AKP broşür
ve bayrakları, seçim sürecinde AKP’nin
yardım adı altında siyasi propaganda
yaptığının somut göstergesidir. Bununla
ilgili gerekli önlemlerin derhal alınması, o
valiye işten el çektirilmesi, çok istiyorsa
AKP’nin Tunceli seçim sorumluluğunun
verilmesi en doğru olanıdır.”
‘İşsizlik yasayla önlenmez’
CHP’Lİ OKAY:
SUÇÜSTÜ YAKALANDI