Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 5 MART 2009 PERŞEMBE 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Islıkçı Profesörün Anatomisi Haberi okuyunca önce gözlerime inanamadım. Dünkü Vatan gazetesinin 5. sayfasındaki haber- de Akdeniz Üniversitesi İktisadi İdari Bilimler Fa- kültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Orhan Karaüzüm hakkında, “koridorda elinde çay bardağıyla yürürken ıslıkla ‘Halimem alçaklara karlar yağıyor üşümedin mi?/Sen bu işin sonunu hiç düşünmedin mi?’ tür- küsünü çaldığı için yeni Rektör İsrafil Kurtcephe tarafından soruşturma açıldığı” bildiriliyordu. Islıkla koridorda, türkü çığıran profesör olayının içyüzünü çok merak ettim. Üstelik haberde bildi- rildiğine göre, Orhan Kuruüzüm hakkında açılan dördüncü soruşturmaymış bu. Soruşturmalar- dan ikisi, iki kez fakültelerin üye seçim toplantıla- rına katılmadığı, bir kez de yeni Rektör İsrafil Kurt- cephe’nin, turizm otelcilik yüksekokulunun ba- şından getirip İktisadi idari bilimler fakültesi de- kanlığına atadığı Dr. Şafak Aksoy hakkında, “Pa- raşütle inmiş dekan” deyimini kullandığı için so- ruşturma açılmış. Orhan Kuruüzüm’ün, İsrafil Kurtcephe’nin doçent olan eşinden fakültenin otoparkında kendisine ait olan yere arabasını park etmemesi ricasıysa kü- çük bir uyarıyla geçiştirilmiş. Yüzü gülmeyen rejimin sultası altında yaşayan insanların ülkesinde ıslık çalınmasının biraz ya- dırganması şaşılacak bir haber değil, ama bir pro- fesörün bu yüzden soruşturmaya uğratılması ol- dukça şaşılacak bir olay ve bir gazeteci için mut- laka ardındaki gerçeğin araştırılması zorunlu. Aslında kader ağlarını örmeye, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde başladı. Tayyip Bey o seçimlerden istediği oy oranıyla çıkması halinde, ki istediğinin de üstünde bir oran- la çıktı, üniversitelerin denetimini YÖK ile eline ge- çirmeyi planlıyordu. Tabii birinci aşama bütün bu mekanizmaların anahtarının bulunduğu Çankaya’yı ele geçirmek- ti, onu Bahçeli’nin de desteğiyle kolaylıkla ger- çekleştirdi. Ardından YÖK’e mutemet adamını oturttu ve rek- törlükleri teker teker ele geçirme operasyonu başladı. Başarılı Akdeniz Ünversitesi’nin rektörü Mustafa Akaydın, AKP’nin tahammül edemedikleri listesinin baş sıralarında yer almaktaydı. Mustafa Akaydın, Akdeniz Üniversitesi Rek- törlük seçimlerinde birinci sırayı aldı. YÖK de, bel- ki de Sayın Akaydın’ın daha birkaç gün öncesine kadar Üniversitelerarası Kurul Başkanı olduğunu da göz önünde bulundurarak, onu Çankaya’ya gönderdiği listede birinci sıradaki yerinde tuttu. Ama Cumhurbaşkanı Gül, Akaydın’ın yerine İs- rafil Kurtcephe’yi koydu. İsrafil Kurtcephe, askeri öğrenci olarak, Anka- ra Dil Tarih’te okumuştu ve askeri öğretmen ola- rak ders verirken 28 Şubat’ın birkaç gün öncesinde, binbaşı rütbesiyle ordudan istifa etmiş, sonra da Profesör rütbesiyle Akdeniz Üniversitesi’ne alın- mıştı. Kamuoyu Prof. Dr. Kurtcephe İsrafil’i, Akdeniz Üniversitesi Rektörlüğü’ne gelir gelmez, Akdeniz Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Nakli Merkezi Mü- dürü Prof. Dr. Alper Demirbaş’ın istifası olayıyla tanıdı. Alper Demirbaş’ın başında bulunduğu merkez, Ortadoğu ve ABD dahil olmak üzere, birçok ülke arasında geçen takvim yılında en çok organ nak- li yapan yer olarak dünyaca büyük bir üne ka- vuşmuştu. İsrafil Kurtcephe rektör olduktan sonra, Alper De- mirbaş’ı makamına çağırıp, hemen istifa mektu- bu yazmasını ister ve aralarında şöyle bir konuş- ma geçer: - Ben istifa mektubu nasıl yazılır bilmem ki? - Ben size yazdırırım, söylediklerimi yazarsınız olur biter. - İyi de kalemim yok. - Benim kalemimi alıp yazın! Ve istifa mektubu orada yazılır, üniversitenin if- tihar ettiği elemanı da, oradan ayrılıp bir özel sek- tör hastanesine gider. Bu İsrafil Bey’in, daha önce gazetelerde yer al- mış kamuoyu tarafından bilinen olayı. Islıkçı Profesör Dr. Orhan Kuruüzüm ile ıskartacı Rektör Doçent İsrafil Kurtcephe hakkındaki 32 kı- sım tekmili birden öykümüze yarın devam ede- ceğim. asirmen@cumhuriyet.com.tr Anakent Belediyesi’nin hesaplarõnõ inceleyen Sayõştay denetçileri, basõna bilgi sõzdõrmakla suçlanõyor Gökçek’i soruşturmak suçANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Sayõştay Başkanlõğõ, Ankara Ana- kent Belediyesi hesaplarõnõ inceleyen denetçiler hakkõnda “inceleme ba- sına yansıdı” gerekçesi ile soruş- turma açtõ. Edinilen bilgiye göre, Ankara Ana- kent Belediyesi’nde yapõlan dene- timlerde belirlenen “usulsüzlüklere” ilişkin sorgularõn gazetemizde yer al- masõnõn ardõndan Ankara Anakent Belediye Başkanõ Melih Gökçek, Sa- yõştay’a giderek kulis faaliyeti yürüttü. Gökçek’in özellikle yoksul öğrenci- lere verildiği belirtilen 3.6 milyon TL’lik burslarla ilgili Sayõştay belir- lemelerinin basõna yansõmamasõnõ “rica ettiği” öğrenildi. Sayõştay in- celemesinde burslarõn verildiği öğ- rencilerin yoksulluk belgesinin ve bur- sun dağõtõldõğõna ilişkin belgelerin ol- madõğõ saptanmõştõ. Son olarak da Gökçek hesaplarõnõ inceleyen denetçiler hakkõnda Sa- yõştay Başkanlõğõ soruşturma baş- lattõ. Sayõştay Başkanlõğõ, Ankara Anakent Belediyesi’nin 2006 yõlõ hesaplarõnõn incelenmesi sonucunda düzenlenen Sayõştay sorgularõnõn, basõn yayõn kuruluşlarõnda yayõn- lanmasõnõ gerekçe göstererek, hesa- bõ inceleyen denetçiler ile ilgili grup başkanõndan savunmalarõnõ istedi. Başkanlõk, denetçiler hakkõnda so- ruşturma da başlattõ. Sayõştay Denetçileri Derneği ise ka- rara sert tepki gösterdi. Dernekten ya- põlan açõklamada, söz konusu duru- mun denetçilik kurumu açõsõndan ve birçok bakõmdan bir ilk olduğu kay- dedilerek, denetçiler tarafõndan dü- zenlenen Sayõştay sorgularõnõn basõn yayõn kuruluşlarõnda birçok kez yer aldõğõ kaydedildi. Açõklamada, “Da- ha önce basında yer alan sorgula- rın hiçbiri hakkında ön inceleme dahi yürütülmezken; konu Anka- ra Büyükşehir Belediyesi olunca, hesabı inceleyen denetçiler ile grup başkanından savunma istenmesi ve haklarında soruşturma açılması anlaşılabilir değildir. Uzun süredir yerinde denetimi yapılamayan bu hesabın etkin şekilde denetimi için gerekli ortamın sağlanması Sayış- tay Başkanlığı’ndan beklenirken, sınırlı imkânlarla denetim sür- dürmeye çalışan meslektaşlarımı- zın soruşturmaya tabi tutulması düşündürücüdür” denildi. Sayõştay sorgularõnõn yazõlõ ve görsel medyada yer almasõndan he- sabõ inceleyen denetçilerin sorumlu tutulamayacağõ belirtilen açõklama- da, merkezde incelenen Ankara Ana- kent Belediyesi hesabõnõn sorgula- rõnõn, denetçileri tarafõndan Sayõştay Başkanlõğõ’na teslim edildikten 1 ay sonra basõnda yer aldõğõnõn da al- tõ çizildi. Belediye Başkanõ Melih Gök- çek’in katõldõğõ televizyon prog- ramlarõnda, Sayõştay’da sorgularõ medyaya servis eden üç kişinin is- mine ulaştõklarõ gibi sorumsuz, pro- vakotif, kamuoyu önünde Sayõş- tay’õ ve Sayõştay denetçilerini küçük düşüren açõklamalarda bulunduğu kaydedilen açõklamada, “Eğer ileri sürüldüğü gibi, Sayıştay’dan ba- sına servis yapan kişilerin ismine ulaşılmış ise, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı’nın bu bilgilere nasıl ve ne şekilde ulaştığı hususu bir yana, Sayıştay sorgularının hukuki niteliği hakkında basın açıklaması yapan Sayıştay Baş- kanlığı’nın, bu mesnetsiz söz ve id- dialar karşısında sessizliğe bü- rünmesi ise anlaşılabilir ve kabul edilebilir değildir” denildi. Açõk- lamada, “Hakkında soruşturma açılacağı ve ilgisiz kişilerin yersiz ithamlarına maruz kalacağı kay- gısına kapılan Sayıştay denetçile- rinden etkin ve tarafsız denetim beklenemeyeceği hususu yeterin- ce açıktır” değerlendirmesi yapõldõ. Sayõştay Başkanlõğõ, Ankara Anakent Belediyesi’nin 2006 yõlõ hesaplarõnõn incelenmesi sonucunda düzenlenen Sayõştay sorgularõnõn, basõn yayõn kuruluşlarõnda yayõmlanmasõnõ gerekçe göstererek denetçiler hakkõnda soruşturma başlattõ. Karara tepki gösteren Sayõştay Denetçileri Derneği ise, “Daha önce basõnda yer alan sorgularõn hiçbiri hakkõnda ön inceleme dahi yürütülmezken; konu Ankara Büyükşehir Belediyesi olunca, hesabõ inceleyen denetçiler hakkõnda soruşturma açõlmasõ anlaşõlabilir değildir” açõklamasõnõ yaptõ. Akman’a yargı yolu açıldı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Danõştay, Başbakan’õn soruşturma izni vermediği RTÜK Başkanõ Zahid Ak- man ile kurul üyelerinin görevi kötüye kullanma suçundan yargõlanmalarõ için vize verdi. RTÜK Araştõrma ve Geliştirme Daire- si Başkanõ Dr. Cengiz Özdiker, önce Di- yarbakõr’a ardõndan da mahkeme kararõy- la Eğitim Daire Başkanlõğõ’na atandõğõ sü- reçte yargõ kararlarõnõn geç uygulandõğõ- nõ belirterek RTÜK Başkanõ Akman ve di- ğer üst kurul üyeleri hakkõnda Ankara Cumhuriyet Başsavcõlõğõ’na suç duyuru- sunda bulundu. Savcõlõk da şikâyet edilenler hakkõnda, “görevi kötüye kullanmak” fi- illerini açõkça ve mükerreren işlediklerine ilişkin iddianame hazõrlayarak Ankara 21. Asliye Ceza Mahkemesi’ne dava açtõ. Yargõlama sürerken RTÜK Yasasõ’nda yapõlan değişiklikle, “Üst kurul üyeleri- nin işledikleri iddia edilen suçlara iliş- kin soruşturmaların 4483 sayılı Ka- nun’a göre yapılacağı ve bunlar hak- kındaki soruşturma izninin Başbakan tarafından verileceği...” gerekçesi ile hüküm aşamasõndaki yargõlamanõn dur- durulmasõna karar verildi. Dosya soruş- turma izni için Başbakanlõk’a gönderildi. Başbakanlõk ise inceleme sonunda soruş- turma izni vermedi. Ankara Cumhuriyet Savcõsõ Mehmet Bozkurt ve Özdiker’in avukatõ Nadire Öz- kaya, Başbakanlõk kararõnõn kaldõrõlmasõ için Danõştay 1. Daire Başkanlõğõ’na baş- vurdu. Dosyayõ inceleyen daire, Başba- kan’õn soruşturma izni verilmemesine iliş- kin kararõnõ kaldõrdõ. Kararda, Akman ve üst kurul üyelerine isnat edilen eylemin so- ruşturma gerektirecek nitelikte bulunduğu da vurgulandõ. Danõştay’õn kararõ doğrul- tusunda, Akman ve diğer RTÜK üyeleri- nin görevi kötüye kullanmak suçundan yar- gõlanmalarõna devam edilecek. Seçim gezisi için gittiği her yerde kamu olanaklarını kullanmakla eleştirildiği için gezilerine resmi boyut katan Erdoğan Bergama’da da toplu açılış yaptı. (AA) Faturayı işverene kesti HAKAN DİRİK/OZAN YAYMAN MANİSA/BERGAMA - Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, işsizlik konu- sunda hükümetin sorumluluğunu üze- rinden atmaya çalõşõyor. İşten çõkar- malar konusunda tüm suçu işverenlere yükleyen Erdoğan, “Biz işverene, ‘sen kõsa dönemde işçilerimizi 8 saat değil, 4 saat çalõştõr ama işçiyi çõkarma, bunun parasõnõ 6 ay biz sana ödeyelim’ diye söyledik. Bunun üzerine üzerine de gi- diyoruz. Kanunu Meclis’ten çıkardık” dedi. Erdoğan, AKP’nin 25. mitingini Ma- nisa’da gerçekleştirdi. İkindi ezanõnõn okunmasõ sõrasõnda konuşmasõna ara veren Erdoğan, CHP ve MHP’yi mey- danlara çõkamamakla suçladõ. Muhalefetin medyayõ arkasõna alarak siyaset yaptõğõnõ ileri sürerek “Yanlarına yandaş medyalarını da aldılar, boza- cı-şıracı misali kampanya yürütü- yorlar” diye konuştu. Erdoğan, AKP hükümetinin sõcak yaz aylarõnda bile dağõtõmõna ara vermedi- ği ve “seçim rüşveti” olarak algõlanan kömür dağõtõmõnõ da şu sözlerle savun- du: “Biz kömür yardımlarını niye başlattık? Kömür ocakları kapatıl- mıştı. İstedik ki buralar harekete geçsin. İkincisi binlerce vatandaşı- mız orada iş bulsun. Üç, kamyonla- rımıza iş çıktı. Biz kömür dağıtımını arttırarak devam ettiriyoruz, devam ettireceğiz.” Kamu yatırımına AKP örtüsü AKP lideri Erdoğan, Bergama’da da kamu olanaklarõyla yapõlan yatõrõmla- rõn açõlõşõnõ AKP’nin seçim mitingine dönüştürdü. İzmir Valisi Cahit Kı- raç’õ da yanõna alan Erdoğan, Berga- ma’da, AKP bayraklarõnõn altõnda, “Biz ideoloji değil, hizmet siyaseti ya- pıyoruz” dedi. OKYANUS SAVUNMASIDANIŞTAY Çetinkaya ihale takibini itiraf etti Okyanus davasõnda telefon dinlemeye takõlan AKP Konya Milletvekili Çetinkaya, kendini savunurken telefon dinlemelerden yakõndõ. Arkadaşõ olduğunu söylediği işadamõnõn ihalesinin iptal edilmesini engellemeye çalõştõğõnõ itiraf eden Çetinkaya, yaptõğõ işi dert dinlemek olarak tanõmladõ. ANKARA (Cumhuri- yet Bürosu) - Konya’da açõlan Okyanus davasõnda adõ geçen AKP Konya Milletvekili Abdullah Çe- tinkaya, çelişkili açõkla- malarda bulundu. Hak- kõnda hazõrlanan bir fez- leke bulunmadõğõnõ belir- ten Çetinkaya, telefon din- lemelerinden yakõndõ. Çe- tinkaya, “Bundan hepi- miz mustaribiz. Bu işin nereye gideceğini bile- miyorum” dedi. AKP Konya Milletve- kili Abdullah Çetinkaya, dün TBMM’de düzenle- diği basõn toplantõsõnda hakkõndaki iddialara yanõt verdi. Okyanus şirketinin sahibi Nusret Argun’un arkadaşõ olduğunu belirten Çetinkaya, Argun’un 3 ay önce iptal edilmiş bir iha- le için kendisini aradõğõnõ söyledi. Argun’un kendi- sinin girdiği ihaleyi özel bir firma ve AKP Konya Milletvekili Özkan Ök- süz’ün iptal ettirdiğini söylediğini belirten Çe- tinkaya şöyle devam etti: “Ben de ‘Konya’nõn menfaatine olan bu ihale- yi niçin iptal ederler. Sen bunlarõn isimlerini ver, ben de Ankara’da bunun hesabõnõ sorayõm’ dedim. Hatta amiyane tabirle ‘Ben onlarõ öttüreyim’ de- dim. Olağan bir konuş- mayı, sanki çete üyesi olmuşuz gibi hakkımız- da fezleke düzenlediği şeklinde haber yaptılar.” Haber üzerine TBMM Başkanlõğõ’na başvurarak dokunulmazlõğõnõn kaldõ- rõlmasõnõ istediğini kay- deden Çetinkaya, Adalet Bakanlõğõ’nõn kendisine verdiği bilgide hakkõnda fezleke düzenlenmediği- nin bildirildiğini söyledi. Çetinkaya, “Eğer bir işa- damının milletvekilini arayıp derdini anlatma- sıyla hakkımızda çete iddiasıyla fezleke dü- zenlenecekse Türkiye Cumhuriyeti’nin de- mokrasi ve hukukunda sorun var demektir” de- di. Çetinkaya, “Bir hukuk devletinde haksızlığa uğ- radığını savunan kişiler niye savcılığa değil de milletvekiline başvuru- yorlar. Siz nasıl öttüre- ceksiniz” sorusu üzerine, Nusret Argun’u savundu. Çetinkaya, ihaleyi ki- min iptal ettirdiği ve AKP Konya Milletvekili Öz- kan Öksüz ile görüşüp görüşmediği sorusu üze- rine “İhaleyi kimin iptal ettirdiğini bilmiyorum. Onu Özkan Bey’e sora- caksınız. Bir arkadaş derdini bana anlatıyor- sa, ben de onu dinliyor- sam hemen çete üyesi olmam mı gerekiyor?” yanõtõnõ verdi. Çetinkaya, “Telefon dinlemelerinde sıranın size de gelebileceğini dü- şünmüş müydünüz” so- rusu üzerine, “Gerçek- ten bundan hepimiz mustaribiz. Türkiye’de herkes paranoya yaşı- yor. İnsanlar evinde ra- hat yatamıyor, ailesiyle doğru dürüst konuşa- mıyor. İş bu hale geldi. Bu işin nereye gideceği- ni de bilemiyorum. Bu nasıl denetlenir onu da bilemiyorum” şeklinde konuştu. Erdoğan, ‘işten çõkarmalarõn takipçisi olacağõz’ dedi