19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 5 MART 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] Ekonomi Servisi - Varlõk Barõşõ uygu- lamasõ kapsamõnda kayda alõnan tutarõn 13 milyar liraya ulaştõğõ belirtilirken analist- ler, beyan edilen tutarõn gelip gelmeyece- ğinin belli olmadõğõna dikkat çekiyor. Döviz, altõn ve menkul kõymet gibi var- lõklarõn düşük bir vergiyle ekonomiye ka- zandõrõlmasõnõ amaçlayan Varlõk Barõ- şõ’nõn sonuçlarõyla ilgili çelişkili açõkla- malar yapõlõyor. Reuters’a bilgi veren Maliye Bakanlõ- ğõ’ndan bir yetkili, “Uygulama oldukça başarılı oldu. 13 milyar lira tutarında bir giriş var ancak bu rakam 15 milyar li- ranın üzerine çıkacaktır. Çünkü son iki günlük sürede çok ciddi bir para girişi oldu. Bankalardan henüz rakamlar alınmadı. Onlar dahil edildiğinde önem- li bir seviyeye ulaşılmış olacak” dedi. Bu- na karşõlõk bir başka yetkili de “13 milyar lira giriş” gerçekleştiği açõklamalarõnõn doğru olmadõğõna, söz konusu rakamõn be- yan edilen tutarõ içerdiğine dikkat çekti. Yine Maliye Bakanlõğõ’nda bir yetkili Reuters’a yaptõğõ açõklamada, “Söz ko- nusu tutarlar beyannameleri içeriyor. Beyanname kapsamında yurtdışın- dan paraların getirilmesi için bir aylık süre söz konusu ve mükelleflerin bunu getirmesini bekliyoruz. Bu beyan için- de ne kadarın yerli ne kadarın yaban- cı olduğunu söylemek mümkün değil. Çünkü bankalardan beyanname gel- mediği için bunun ayrımı yapılamıyor” dedi. Bazõ analistler de, bankalarda böyle bir girişin izini bulamadõklarõnõ dile getirdiler. Adõnõ açõklamayan bir özel banka yöneti- cisi de paranõn girişinin olabileceğini var- saydõklarõ bankalarda yaptõklarõ araştõrmada “giriş” olduğuna dair bir bilgiye ulaşma- dõklarõnõ vurguladõ. 13 milyarlık ‘Varlık’ tartışması BP’ye 474 milyon lira vergi cezası Petrol şirketi BP’den bir kaynak, BP’nin Türkiye birimine Maliye Bakanlõğõ’nca 474 milyon lira vergi cezasõ kesildiğini söyledi. Cezanõn yurt dõ- şõna taşõnan yakõtlarla ilgili olduğu belirtilirken BP cezanõn yasalara aykõrõ olduğunu savundu ve her türlü kanuni hakkõn kullanõlacağõnõ duyurdu. Schneider Demirbağ’ı aldı Schneider Electric, Demirbağ Elektrik Malzemeleri San. ve Tic. Ltd. Şti. ile bir ortaklõk anlaşmasõ imzala- dõ. Bu anlaşmayla şirketin satõş ve pazarlama faa- liyetlerini Schneider Electric’in kurduğu, DMR Demirbağ Elektrik Malzemeleri Tic. AŞ şirketi yö- netecek. Demirbağ’õn marka haklarõnõ satõn alan Schneider pazarda liderlik hedefliyor. K I S A . . . K I S A . . . Ekonomi Servisi - Duman- kaya İnşaat, Adres projesindeki evlerin kapõş kapõş satõlmasõ üzerine projeye ek olarak 280 konut daha eklediğini açõkladõ. Grup Yönetim Kurulu Üyesi Uğur Dumankaya, 2009 yõlõnõn kendileri için kriz değil proje yõ- lõ olacağõnõ belirtti. Yapõlan eklerle yenilenen Tuzla Aydõnlõ’daki “Adres” projesi tanõtõldõ. Adres optimum kullanõm alanlarõna sahip stüd- yo, 1+1 ve 2+1 tipte konutlarõ bünyesinde barõndõrõyor. Stüd- yo daireler 39-45 bin TL, 1+1’ler 49-67 bin TL, 2+1’ler de 95-99 bin TL arasõnda satõlacak. Daireler 19 bin 500 TL’den başlayan peşinat ve 445 TL’den başlayan sabit taksitler ile alõ- nabilecek. Dumankaya’nõn yeni projele- rinin toplam tutarõ 300 milyon dolar seviyesinde. ‘Ad- res’, Ataşehir’de ‘Flex’, Göztepe’de ‘Duman- kaya İkon’, Aydõnlõ’da ‘Yeni Akdeniz Evleri’ ve ‘Villa Gizli Bahçe’ 2009 içerisinde ger- çekleştireceği y e n i proje- ler. Ekonomi Servisi - Denizli Sanayi Odasõ’nõn (DSO) her yõl üyeleri ara- sõnda yaptõğõ ‘Genel Görünüm An- keti’nin sonuçlarõ üretim, kapasite kullanõmõ, satõş, kârlõlõk, yatõrõm, ihracat ve istihdamda yaşanan hatõrõ sayõlõr ge- rilemeyi gözler önüne sererken, bu yõ- lõn daha büyük sõkõntõlara da gebe ol- duğunun altõnõ çizdi. DSO’ya üye 1205 sanayiciden 214’ünün yanõt- ladõğõ anketin sonuçlarõ şöyle: ? İstihdamda düşüş sürecek: 2008’de toplam SSK’li istihdamõ keskin bir düşüş ile 7 bin 549 kişi (yüzde 5.1) gerileyerek 148 bin 109’dan 140 bin 560’a indi ve bu istih- dam kaybõnõn neredeyse tamamõna (7 bin 48) ‘tekstil ve konfeksiyon’ sektörü dam- gasõnõ vurdu. Her 2 sanayiciden 1’i (yüz- de 44.63) 2008’de ‘istihdamım azaldı’ di- yor. 2009’da ‘istihdamım azalacak’ di- yenler yüzde 60.48’e erişiyor. ? Üretim, satış ve siparişler kesildi: Sa- nayicinin yüzde 42.74’ü üretiminin, yüzde 42.98’i iç satõşlarõnõn ve yüzde 43.81’i ye- ni siparişlerinin azaldõğõnõ kaydediyor. ? Kâr unutuldu: Kârı azalanların ora- nõ yüzde 60’õ geçti. ‘Tekstil ve konfeksi- yon’ sektörü kârlõlõk gerilemesinde yüzde 64.62 ile başõ çekiyor. Neredeyse yüzde 10’u ‘zarar ettik’ diye açõklõyor. ? Maliyetler arttı, tahsilat vadeleri uzadı: Enerji maliyetindeki artõş yüzde 90.55’lik yanõtlanma oranõyla ilk sõrada. Bu- nu yüzde 67.74 ile hammadde -ara malõ, yüzde 55.56 ile yatõrõm malõ ve yüzde 51.61 ile istihdam maliyeti izliyor. Tahsilat vadesi uzayanlar yüzde 82.81. Bu oran geçen yõlki anketin 14 puan üzerinde. ? Finansman sıkıntısı: Her 2 DSO üyesinden 1’i finansman sorunu yaşõyor. Fi- nansman sorunu yaşadõğõnõ açõklayanlarõn oranõ yüzde 52.76. Yüzde 25.97’lik ‘kre- di maliyetinin yüksekliği’ ve yüzde 24.03’lük ‘müşterilerin yükümlülüklerini yerine getirmemesi’ finansman sorununun nedenlerinin yarõsõnõ oluşturuyor. ? Bankalardan yakınan çok: Kredi kapatma çağrõsõnõn son bir yõlda yüzde 14.52 ve kredi teminatõnõ yükseltme uyarõsõ alan- larõnsa yüzde 25.41 düzeyinde gerçekleş- tiği belirtiliyor. Bu sonuçlar, kapatma çağ- rõsõnda 6.43 puanlõk, teminat yükseltme uya- rõsõnda ise 10.70 puanlõk artõş demek. THE ECONOMİST’TEN DOMİNO TEORİSİ En riskli 8. ülke Türkiye ‘Opel,sistemiçinönemlideğil’ OSMAN ÇUTSAY FRANKFURT - Almanya Baş- bakanõ Angela Merkel’in iflasõn eşiğinde bulunan Opel’e özel bir des- tek vermeyi düşünmediğini açõkla- masõ, “reel ekonominin finans sek- törüne göre çok rahat ihmal edi- lebildiği” değerlendirmelerine güç kazandõrdõ. Merkel, bir gazetenin ha- berine göre, Hõristiyan demokrat partiler CDU ve CSU Meclis Gru- bu’nun son toplantõsõnda, Opel’in sis- temi tehdit edecek düzeyde bir öne- mi olmadõğõnõ, dolayõsõyla ayrõcalõk tanõnamayacağõnõ belirtti. Angela Merkel’in tepkiyle karşõlanan açõk- lamalarõ arasõnda, “Sistem için önemli finans kurumları var. Ama sistem için önemli üretici işlet- meler bulunmuyor” gibi ifadeler de yer aldõ. Merkel’in, bu sözleriyle, koalisyon ortağõ SPD’nin Genel Başkanõ Franz Müntefering’in “Opel, tedarikçi şirketlerin iç içe- liği de göz önüne alındığında, sis- tem için önemlidir” saptamasõna bir yanõt olduğu kaydedildi. Federal Ekonomi Bakanõ Karl-Theodor zu Gutenberg de Merkel’i onaylayarak “Opel’e özel bir muamele yapıla- mayacağını” söyledi. Ekonomi Servisi - Türkiye’nin de aralarõnda bulunduğu 17 yükselen ekonomi için risk değerlendirmesi yapan İngiliz dergisi The Economist, yayõmladõğõ “Domino Teorisi” baş- lõklõ analizde, “Hastalığın yayılma sırası kimde” sorusunu yöneltti. Analizde, “Duvar üstünde on ye- şil şişe/bir yeşil şişe kazara dü- şerse” diye başlayan İngiliz çocuk şarkõsõna atõfta bulundu. Analizde, 2009’da cari açõğõn milli gelire, kõ- sa vadeli borçlarõn rezervlere ve kredilerin mevduata oranõna ilişkin tahminlere dayanarak yapõlan risk derecelendirmesinde Türkiye 17 ül- ke içinde 8’inci sõrada yer aldõ. The Economist’in son sayõsõnda yer alan değerlendirmede, söz konusu mak- ro göstergelere ilişkin tahminlere gö- re sõrasõyla Güney Afrika, Macaris- tan, Polonya, Güney Kore, Meksika en riskli ülkeler olarak sõralandõ. Bunlarõ Meksika, Pakistan, Brezil- ya, Türkiye, Rusya, Arjantin, Ve- nezüella, Endonezya, Tayland, Hin- distan, Tayvan, Malezya izler- ken, 17 ülke içinde riski en düşük olan ülke Çin oldu. Alışveriş Yatırımcıları Derneği (AYD) Başkanı Hakan Kodal, AVM Yatırımları Konferansı’nda 2009’un sektör için sin- dirim yılı olacağını belirtti. Kodal, şunları söyledi: “Hazırladığımız AVM endeksinin sonuçlarına gö- re, sektörün üçte birini temsil eden 39 AVM’nin cirosu Ocak 2008-Ocak 2009 arasında yüzde 15 düş- tü. Zor bir dönem geçiriyoruz, yeni projeler için finansman dünyada da olduğu gibi yok denecek se- viyede, yatırım süresi uzuyor. Organize perakende sektöründe kãr marjı daraldı. Belirlediğimiz ön- celikler arasında sektördeki şirketler arasında bilgi ve tecrübe paylaşımına gidilmesi yer alıyor.” AVM’lerincirosuyüzde15düştü 2009’un son çeyreğinde ekonomide biraz kıpırdanma görülebileceğini belirten Eroğlu, “Bir iyileşme olur- sa, bu toptan olur. Türkiye tek ba- şına bu krizi aşamaz” dedi. Halil Eroğlu: Kriz enerjimizi etkilemez Ekonomi Servisi - Son 5 yõl- dõr enerji sektörünün finansma- nõnda yoğunlaştõklarõnõ belirten Türkiye Sõnai Kalkõnma Banka- sõ (TSKB) Genel Müdürü Halil Eroğlu, “Uluslarüstü kurum- lardan kendimizi fonlamaya kriz dönemlerinde de devam ederiz. Geçen sene 850 milyon dolar civarında yeni kaynak bulmuştuk. Bu sene de 600 milyon dolar yeni kaynak bu- luruz. Bu kaynakları da Türk özel sektörünün yatırım mal- larının finansmanında kulla- nırız” dedi. TSKB’nin 2008 yõlõnõn de- ğerlendirildiği ve 2009 beklen- tilerinin açõklandõğõ toplantõda konuşan Eroğlu, TSKB’nin Ha- zine’nin garantisiyle 30 yõla ka- dar vadeli kaynak bulabildiğine dikkat çekti. Eroğlu şöyle ko- nuştu: “130 tane yenilenebilir enerji projesi inceledik. 70 projenin finansmanını yaptık. Bunlardan 65 tanesi hidro- elektrik santral... Bu finans- man, toplam 1 milyar doların üzerinde bir finansman. Ve toplam gücü de 2 bin 200 me- gavat civarında. Bu, Türki- ye’nin yenilenebilir enerjisi- nin yüzde 15’ini oluşturuyor. Biz bu işi yapmaya devam ede- ceğiz. Enerji verimliliği konu- sunda daha ciddi faaliyet gös- termek istiyoruz.” Kredilerinin kalan 3’te 2’lik kõsmõnõnsa tamamen teminatlõ olduğunu belirten Eroğlu, “Bi- zim portföyümüzde sorunlu kredi yoktur. Sorunlu görünen krediler de genel yasal yü- kümlülüklerden kaynaklanan kredilerdir. Sorunlu kredilere aldığımız kredilerden yalnızca yüzde 3’ünde sorun yaşıyo- ruz. Yüzde 97’sini nakden tah- sil ediyoruz” diye konuştu. Denizli Sanayi Odasõ’nõn anketi, üretim, satõş, kârlõlõk, yatõrõm, ihracat ve istihdamdaki gerilemeyi ortaya koydu Tekstilin kalbi durduHer 2 sanayiciden 1’i 2008’de istihdamõnõ azalttõğõnõ belirtirken 2009’da ‘istihdamõm azalacak’ diyenler yüzde 60.48’e erişiyor. ‘Kâr marjõm azaldõ’ diyenlerin oranõ yüzde 60’õ geçiyor. Yüzde 81.75’i yurtiçinde yeni yatõrõm yapmayõ düşünmüyor. İŞÇİNİN EVRENİNDEN ŞÜKRAN SONER Devlet İflas Eder mi? [email protected] Ekonomik krizin magazinvari haberleri arasında ön- ce bu soru yöneltiliyor, sonra da “Yanlış duymadınız, krizin iflasa sürüklediği şirketlerden değil, devletten söz ediyoruz” denilerek Ukrayna’nın resmen iflasının ilan edildiğinin altı çiziliyordu... Krizden en ağır etkilenmiş, SOS verilen, toparlanmalarına umutsuz gözü ile bakı- lan devletler sıralamasında AB üyeliğinde bizim önü- müze geçerek üyelikleri onaylanmış eski Doğu Blo- ku’ndan Macaristen ön sırada, diğerleri sayılıyor... AB’nin merkez ülkelerinin vetosu ile AB’den beklenen yar- dımların reddedildiği bu ülkelerdeki olumsuz gelişmelere kimi rakamlarla açıklık getiriliyor.,. İster istemez yakın tarihin gelişmeleri, estirilen kü- reselleşme rüzgârlarında yaşanmışlıklar gözler önüne seriliyor. Ukrayna’nın siyasi liderlerinin ABD’li, dünya- nın en büyük bankeri Soros’la çekilmiş diz dize fo- toğrafları, kırmızı, turuncu karanfil darbeleri... İnsan hak- ları, demokrasi adına, özünde liberalizm, emperyal çı- karlar için oluşturulmuş demokrasi fonları ile gerçek- leştirilen iktidar değişiklikleri, pompalanmış umutlar, çok kısa bir zaman dilimi içinde milyarların yaşamlarını vu- ran kazanılmış haklardan kayıplar, düş kırıklıkları... Ukrayna, Macaristan, Bulgaristan, Romanya, Çek ve Slovaklar olarak bölünmüş ülkelerde, hele de 7 özerk eyalet iken 9 devletçik haline sokulmuş eski Yugos- lavya’da ekonomik çöküş, işsizlik, yoksullaşma, yok- sunlaşma, en temel insan haklarından eğitim ve sağ- lıktaki geriye yuvarlanış rakamları gerçekten dudak uçur- tucu. AB medyasının ekonomi yorumcuları, en azından AB üyesi konumuna girmiş eski Doğu Bloku ülkelerinde yaşananlara sırt çevrilmesinin sakıncaları üzerinde duruyorlar. AB üyelik ilkeleri ayaklar altına alınarak, yar- dım yapılması reddedilen ülkelerin peş peşe çökme- leri ile AB’nin merkez ülkelerinin de aşağı çekileceklerinin verileri ortaya konuluyor... Öncelikle zaten zor durumda, aslında çaresiz AB mer- kez ülkelerinin kendilerini kurtarma adına reddettikle- ri yardımların yapılması kararının ardından, önü alına- mayacak merkez ülkelere işçi göçü akınına işaret edi- liyor. Arkasından ikinci kuşak AB üyesi adı geçen ül- kelerdeki iflasların ortaklık ilişkileri nedeniyle doğrudan merkez ülkelerin şirketlerini vuracakları anımsatılıyor. AB üyeliği rüyası karşılığı bu ülkelerin özelleştirilen iş- letmeleri, büyük ağırlıklı AB’li merkezlerden. Zaten krizin geleceğine ilişkin öngörülerde, piyasa- cıların şom ağızlıları AB’nin defterini çoktan dürdüler; arkasında silahlı emperyal gücü olmayan AB ülkeleri- nin işletmelerinin çoğunun kriz sonrası güçlü, ayakta olamayacaklarını, Avro’nun bile tarihe gömülebilece- ğini söyleyip duruyorlar. ABD’deki piyasalardan çıkan büyük krizin giderek daha etkin, reel ekonomilere yan- sımaları sürecinde, zaman geçtikçe, değerlendirmelerin, geleceğe ilişkin gerçekleşmelerin ekseninde çok cid- di kayışlar gündemde... Hani baştan krizin odağı, çıkışı nedeniyle ABD idi ya... Şimdilerde hesaplar çok değişti; sonuç olarak ABD’nin para basarak, yani kâğıt kullanarak hem dolarının de- ğerini yükseltmekte olduğu, hem de dünyanın her ye- rinden kaynakları topladığı görüldü. Nasıl ki Irak’ın iş- galinde, kanlı petrolün önelenemez yükselişi ile, ABD askerinin içine düştüğü Irak bataklığından, Çin, Hin- distan, İran, Rusya’nın kazançlı çıkmaları, sonuçları he- nüz belirsiz büyük ekonomik kriz öngörülemediyse.. kri- zin odağı, çıkış yeri ABD’nin bu krizden ne kadar ka- zançlı çıkacağının öngörülemediği de artık görülmeye başlanmış bulunuyor. Bu krizin piyasalar için soğu- tulmasının ardından, uzun süreli reel ekonomik krizler, kimi ülkeleri, halklarını çok daha ağır vuracak; odağı- nın gelişmekte olan ülkeler, halkları olduğu da artık su götürmez sayılıyor. Komplocular, ABD’nin tersine gi- dişi kendi lehine tersyüz etmek üzere bu krizi gizli ör- gütlerine yaptırdığını bile söylüyorlar... Krizin kaynak akışı, krizin ilk merkezi, odağı ABD’ye doğru sel gibi gidiyor... Gerisinin sıralamasında kesinlik olmasa da AB’nin ikinci sırada olamayacağına kesin gö- zü ile bakılıyor. Bilinen, krizden sonra ayakta kalacak banka ve şirketlerin çok daha büyük, parmakla sayı- lacak az sayıda, merkezlerde toplanacağı. Birçok ül- kenin, milyarlarca dünyalının çok daha fazla işsiz, yok- sullaşmış, insan haklarını yitirmiş, eğitimsiz, sağlıklı ya- şam hakkı olmadan, açlıkla yüz yüze kalacakları... Ta- bii edebiyatı çok yapılan insan hakları, demokrasi tüm- den rafta, ırklar, dinler üzerinden çatışmalar, savaş suç- ları katlanmış bir kirli dünya, milyarlarca dünyalı için acı- masız gelecek gündemde... Krizin doğal çarkları, piyasaların kuralları işte böyle işliyor... İnsanlık, ülkeler bu acımasız gidişe teslim ola- caklar mı? Biz ülkemize biçilen role boyun eğecek mi- yiz? Soros’un, ABD’ci tarikatların kucağında liboşların, İslamcıların yüzsüz yüzlerine bakmadan, ülkemiz için çıkış yolu olabilecek pusulamıza bakabilecek miyiz? Dumankaya 2009’da 300 milyon dolarlõk 5 projeye başlõyor 39 bin TL’ye ev satacak ALMANYA BAŞBAKANI GÖZDEN ÇIKARDI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle