Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
5 MART 2009 PERŞEMBE CUMHURİYET SAYFA
EKONOMİ 13ekonomi@cumhuriyet.com.tr
Ekonomi Servisi - Varlõk Barõşõ uygu-
lamasõ kapsamõnda kayda alõnan tutarõn 13
milyar liraya ulaştõğõ belirtilirken analist-
ler, beyan edilen tutarõn gelip gelmeyece-
ğinin belli olmadõğõna dikkat çekiyor.
Döviz, altõn ve menkul kõymet gibi var-
lõklarõn düşük bir vergiyle ekonomiye ka-
zandõrõlmasõnõ amaçlayan Varlõk Barõ-
şõ’nõn sonuçlarõyla ilgili çelişkili açõkla-
malar yapõlõyor.
Reuters’a bilgi veren Maliye Bakanlõ-
ğõ’ndan bir yetkili, “Uygulama oldukça
başarılı oldu. 13 milyar lira tutarında bir
giriş var ancak bu rakam 15 milyar li-
ranın üzerine çıkacaktır. Çünkü son iki
günlük sürede çok ciddi bir para girişi
oldu. Bankalardan henüz rakamlar
alınmadı. Onlar dahil edildiğinde önem-
li bir seviyeye ulaşılmış olacak” dedi. Bu-
na karşõlõk bir başka yetkili de “13 milyar
lira giriş” gerçekleştiği açõklamalarõnõn
doğru olmadõğõna, söz konusu rakamõn be-
yan edilen tutarõ içerdiğine dikkat çekti.
Yine Maliye Bakanlõğõ’nda bir yetkili
Reuters’a yaptõğõ açõklamada, “Söz ko-
nusu tutarlar beyannameleri içeriyor.
Beyanname kapsamında yurtdışın-
dan paraların getirilmesi için bir aylık
süre söz konusu ve mükelleflerin bunu
getirmesini bekliyoruz. Bu beyan için-
de ne kadarın yerli ne kadarın yaban-
cı olduğunu söylemek mümkün değil.
Çünkü bankalardan beyanname gel-
mediği için bunun ayrımı yapılamıyor”
dedi.
Bazõ analistler de, bankalarda böyle bir
girişin izini bulamadõklarõnõ dile getirdiler.
Adõnõ açõklamayan bir özel banka yöneti-
cisi de paranõn girişinin olabileceğini var-
saydõklarõ bankalarda yaptõklarõ araştõrmada
“giriş” olduğuna dair bir bilgiye ulaşma-
dõklarõnõ vurguladõ.
13 milyarlık
‘Varlık’
tartışması
BP’ye 474 milyon lira vergi cezası
Petrol şirketi BP’den bir kaynak, BP’nin Türkiye
birimine Maliye Bakanlõğõ’nca 474 milyon lira
vergi cezasõ kesildiğini söyledi. Cezanõn yurt dõ-
şõna taşõnan yakõtlarla ilgili olduğu belirtilirken
BP cezanõn yasalara aykõrõ olduğunu savundu ve
her türlü kanuni hakkõn kullanõlacağõnõ duyurdu.
Schneider Demirbağ’ı aldı
Schneider Electric, Demirbağ Elektrik Malzemeleri San.
ve Tic. Ltd. Şti. ile bir ortaklõk anlaşmasõ imzala-
dõ. Bu anlaşmayla şirketin satõş ve pazarlama faa-
liyetlerini Schneider Electric’in kurduğu, DMR
Demirbağ Elektrik Malzemeleri Tic. AŞ şirketi yö-
netecek. Demirbağ’õn marka haklarõnõ satõn alan
Schneider pazarda liderlik hedefliyor.
K I S A . . . K I S A . . .
Ekonomi Servisi - Duman-
kaya İnşaat, Adres projesindeki
evlerin kapõş kapõş satõlmasõ
üzerine projeye ek olarak 280
konut daha eklediğini açõkladõ.
Grup Yönetim Kurulu Üyesi
Uğur Dumankaya, 2009 yõlõnõn
kendileri için kriz değil proje yõ-
lõ olacağõnõ belirtti.
Yapõlan eklerle yenilenen
Tuzla Aydõnlõ’daki “Adres”
projesi tanõtõldõ. Adres optimum
kullanõm alanlarõna sahip stüd-
yo, 1+1 ve 2+1 tipte konutlarõ
bünyesinde barõndõrõyor. Stüd-
yo daireler 39-45 bin TL,
1+1’ler 49-67 bin TL, 2+1’ler de
95-99 bin TL arasõnda satõlacak.
Daireler 19 bin 500 TL’den
başlayan peşinat ve 445 TL’den
başlayan sabit taksitler ile alõ-
nabilecek.
Dumankaya’nõn yeni projele-
rinin toplam tutarõ 300 milyon
dolar seviyesinde. ‘Ad-
res’, Ataşehir’de ‘Flex’,
Göztepe’de ‘Duman-
kaya İkon’, Aydõnlõ’da
‘Yeni Akdeniz Evleri’
ve ‘Villa Gizli Bahçe’
2009 içerisinde ger-
çekleştireceği
y e n i
proje-
ler.
Ekonomi Servisi - Denizli Sanayi
Odasõ’nõn (DSO) her yõl üyeleri ara-
sõnda yaptõğõ ‘Genel Görünüm An-
keti’nin sonuçlarõ üretim, kapasite
kullanõmõ, satõş, kârlõlõk, yatõrõm, ihracat
ve istihdamda yaşanan hatõrõ sayõlõr ge-
rilemeyi gözler önüne sererken, bu yõ-
lõn daha büyük sõkõntõlara da gebe ol-
duğunun altõnõ çizdi. DSO’ya üye
1205 sanayiciden 214’ünün yanõt-
ladõğõ anketin sonuçlarõ şöyle:
? İstihdamda düşüş sürecek:
2008’de toplam SSK’li istihdamõ
keskin bir düşüş ile 7 bin 549 kişi
(yüzde 5.1) gerileyerek 148 bin
109’dan 140 bin 560’a indi ve bu istih-
dam kaybõnõn neredeyse tamamõna (7 bin
48) ‘tekstil ve konfeksiyon’ sektörü dam-
gasõnõ vurdu. Her 2 sanayiciden 1’i (yüz-
de 44.63) 2008’de ‘istihdamım azaldı’ di-
yor. 2009’da ‘istihdamım azalacak’ di-
yenler yüzde 60.48’e erişiyor.
? Üretim, satış ve siparişler kesildi: Sa-
nayicinin yüzde 42.74’ü üretiminin, yüzde
42.98’i iç satõşlarõnõn ve yüzde 43.81’i ye-
ni siparişlerinin azaldõğõnõ kaydediyor.
? Kâr unutuldu: Kârı azalanların ora-
nõ yüzde 60’õ geçti. ‘Tekstil ve konfeksi-
yon’ sektörü kârlõlõk gerilemesinde yüzde
64.62 ile başõ çekiyor. Neredeyse yüzde
10’u ‘zarar ettik’ diye açõklõyor.
? Maliyetler arttı, tahsilat vadeleri
uzadı: Enerji maliyetindeki artõş yüzde
90.55’lik yanõtlanma oranõyla ilk sõrada. Bu-
nu yüzde 67.74 ile hammadde -ara malõ,
yüzde 55.56 ile yatõrõm malõ ve yüzde 51.61
ile istihdam maliyeti izliyor. Tahsilat vadesi
uzayanlar yüzde 82.81. Bu oran geçen
yõlki anketin 14 puan üzerinde.
? Finansman sıkıntısı: Her 2 DSO
üyesinden 1’i finansman sorunu yaşõyor. Fi-
nansman sorunu yaşadõğõnõ açõklayanlarõn
oranõ yüzde 52.76. Yüzde 25.97’lik ‘kre-
di maliyetinin yüksekliği’ ve yüzde
24.03’lük ‘müşterilerin yükümlülüklerini
yerine getirmemesi’ finansman sorununun
nedenlerinin yarõsõnõ oluşturuyor.
? Bankalardan yakınan çok: Kredi
kapatma çağrõsõnõn son bir yõlda yüzde 14.52
ve kredi teminatõnõ yükseltme uyarõsõ alan-
larõnsa yüzde 25.41 düzeyinde gerçekleş-
tiği belirtiliyor. Bu sonuçlar, kapatma çağ-
rõsõnda 6.43 puanlõk, teminat yükseltme uya-
rõsõnda ise 10.70 puanlõk artõş demek.
THE ECONOMİST’TEN DOMİNO TEORİSİ
En riskli 8. ülke Türkiye
‘Opel,sistemiçinönemlideğil’
OSMAN ÇUTSAY
FRANKFURT - Almanya Baş-
bakanõ Angela Merkel’in iflasõn
eşiğinde bulunan Opel’e özel bir des-
tek vermeyi düşünmediğini açõkla-
masõ, “reel ekonominin finans sek-
törüne göre çok rahat ihmal edi-
lebildiği” değerlendirmelerine güç
kazandõrdõ. Merkel, bir gazetenin ha-
berine göre, Hõristiyan demokrat
partiler CDU ve CSU Meclis Gru-
bu’nun son toplantõsõnda, Opel’in sis-
temi tehdit edecek düzeyde bir öne-
mi olmadõğõnõ, dolayõsõyla ayrõcalõk
tanõnamayacağõnõ belirtti. Angela
Merkel’in tepkiyle karşõlanan açõk-
lamalarõ arasõnda, “Sistem için
önemli finans kurumları var. Ama
sistem için önemli üretici işlet-
meler bulunmuyor” gibi ifadeler de
yer aldõ. Merkel’in, bu sözleriyle,
koalisyon ortağõ SPD’nin Genel
Başkanõ Franz Müntefering’in
“Opel, tedarikçi şirketlerin iç içe-
liği de göz önüne alındığında, sis-
tem için önemlidir” saptamasõna bir
yanõt olduğu kaydedildi. Federal
Ekonomi Bakanõ Karl-Theodor zu
Gutenberg de Merkel’i onaylayarak
“Opel’e özel bir muamele yapıla-
mayacağını” söyledi.
Ekonomi Servisi - Türkiye’nin de
aralarõnda bulunduğu 17 yükselen
ekonomi için risk değerlendirmesi
yapan İngiliz dergisi The Economist,
yayõmladõğõ “Domino Teorisi” baş-
lõklõ analizde, “Hastalığın yayılma
sırası kimde” sorusunu yöneltti.
Analizde, “Duvar üstünde on ye-
şil şişe/bir yeşil şişe kazara dü-
şerse” diye başlayan İngiliz çocuk
şarkõsõna atõfta bulundu. Analizde,
2009’da cari açõğõn milli gelire, kõ-
sa vadeli borçlarõn rezervlere ve
kredilerin mevduata oranõna ilişkin
tahminlere dayanarak yapõlan risk
derecelendirmesinde Türkiye 17 ül-
ke içinde 8’inci sõrada yer aldõ. The
Economist’in son sayõsõnda yer alan
değerlendirmede, söz konusu mak-
ro göstergelere ilişkin tahminlere gö-
re sõrasõyla Güney Afrika, Macaris-
tan, Polonya, Güney Kore, Meksika
en riskli ülkeler olarak sõralandõ.
Bunlarõ Meksika, Pakistan, Brezil-
ya, Türkiye, Rusya, Arjantin, Ve-
nezüella, Endonezya, Tayland, Hin-
distan, Tayvan, Malezya izler-
ken, 17 ülke
içinde riski en
düşük olan
ülke Çin oldu.
Alışveriş Yatırımcıları Derneği (AYD)
Başkanı Hakan Kodal, AVM Yatırımları
Konferansı’nda 2009’un sektör için sin-
dirim yılı olacağını belirtti. Kodal, şunları söyledi: “Hazırladığımız AVM endeksinin sonuçlarına gö-
re, sektörün üçte birini temsil eden 39 AVM’nin cirosu Ocak 2008-Ocak 2009 arasında yüzde 15 düş-
tü. Zor bir dönem geçiriyoruz, yeni projeler için finansman dünyada da olduğu gibi yok denecek se-
viyede, yatırım süresi uzuyor. Organize perakende sektöründe kãr marjı daraldı. Belirlediğimiz ön-
celikler arasında sektördeki şirketler arasında bilgi ve tecrübe paylaşımına gidilmesi yer alıyor.”
AVM’lerincirosuyüzde15düştü
2009’un son çeyreğinde ekonomide
biraz kıpırdanma görülebileceğini
belirten Eroğlu, “Bir iyileşme olur-
sa, bu toptan olur. Türkiye tek ba-
şına bu krizi aşamaz” dedi.
Halil Eroğlu: Kriz
enerjimizi etkilemez
Ekonomi Servisi - Son 5 yõl-
dõr enerji sektörünün finansma-
nõnda yoğunlaştõklarõnõ belirten
Türkiye Sõnai Kalkõnma Banka-
sõ (TSKB) Genel Müdürü Halil
Eroğlu, “Uluslarüstü kurum-
lardan kendimizi fonlamaya
kriz dönemlerinde de devam
ederiz. Geçen sene 850 milyon
dolar civarında yeni kaynak
bulmuştuk. Bu sene de 600
milyon dolar yeni kaynak bu-
luruz. Bu kaynakları da Türk
özel sektörünün yatırım mal-
larının finansmanında kulla-
nırız” dedi.
TSKB’nin 2008 yõlõnõn de-
ğerlendirildiği ve 2009 beklen-
tilerinin açõklandõğõ toplantõda
konuşan Eroğlu, TSKB’nin Ha-
zine’nin garantisiyle 30 yõla ka-
dar vadeli kaynak bulabildiğine
dikkat çekti. Eroğlu şöyle ko-
nuştu: “130 tane yenilenebilir
enerji projesi inceledik. 70
projenin finansmanını yaptık.
Bunlardan 65 tanesi hidro-
elektrik santral... Bu finans-
man, toplam 1 milyar doların
üzerinde bir finansman. Ve
toplam gücü de 2 bin 200 me-
gavat civarında. Bu, Türki-
ye’nin yenilenebilir enerjisi-
nin yüzde 15’ini oluşturuyor.
Biz bu işi yapmaya devam ede-
ceğiz. Enerji verimliliği konu-
sunda daha ciddi faaliyet gös-
termek istiyoruz.”
Kredilerinin kalan 3’te 2’lik
kõsmõnõnsa tamamen teminatlõ
olduğunu belirten Eroğlu, “Bi-
zim portföyümüzde sorunlu
kredi yoktur. Sorunlu görünen
krediler de genel yasal yü-
kümlülüklerden kaynaklanan
kredilerdir. Sorunlu kredilere
aldığımız kredilerden yalnızca
yüzde 3’ünde sorun yaşıyo-
ruz. Yüzde 97’sini nakden tah-
sil ediyoruz” diye konuştu.
Denizli Sanayi Odasõ’nõn anketi, üretim, satõş, kârlõlõk, yatõrõm, ihracat ve istihdamdaki gerilemeyi ortaya koydu
Tekstilin kalbi durduHer 2 sanayiciden 1’i 2008’de istihdamõnõ azalttõğõnõ belirtirken
2009’da ‘istihdamõm azalacak’ diyenler yüzde 60.48’e erişiyor. ‘Kâr
marjõm azaldõ’ diyenlerin oranõ yüzde 60’õ geçiyor. Yüzde 81.75’i
yurtiçinde yeni yatõrõm yapmayõ düşünmüyor.
İŞÇİNİN EVRENİNDEN
ŞÜKRAN SONER
Devlet İflas Eder mi?
soner@cumhuriyet.com.tr
Ekonomik krizin magazinvari haberleri arasında ön-
ce bu soru yöneltiliyor, sonra da “Yanlış duymadınız,
krizin iflasa sürüklediği şirketlerden değil, devletten söz
ediyoruz” denilerek Ukrayna’nın resmen iflasının ilan
edildiğinin altı çiziliyordu... Krizden en ağır etkilenmiş,
SOS verilen, toparlanmalarına umutsuz gözü ile bakı-
lan devletler sıralamasında AB üyeliğinde bizim önü-
müze geçerek üyelikleri onaylanmış eski Doğu Blo-
ku’ndan Macaristen ön sırada, diğerleri sayılıyor... AB’nin
merkez ülkelerinin vetosu ile AB’den beklenen yar-
dımların reddedildiği bu ülkelerdeki olumsuz gelişmelere
kimi rakamlarla açıklık getiriliyor.,.
İster istemez yakın tarihin gelişmeleri, estirilen kü-
reselleşme rüzgârlarında yaşanmışlıklar gözler önüne
seriliyor. Ukrayna’nın siyasi liderlerinin ABD’li, dünya-
nın en büyük bankeri Soros’la çekilmiş diz dize fo-
toğrafları, kırmızı, turuncu karanfil darbeleri... İnsan hak-
ları, demokrasi adına, özünde liberalizm, emperyal çı-
karlar için oluşturulmuş demokrasi fonları ile gerçek-
leştirilen iktidar değişiklikleri, pompalanmış umutlar, çok
kısa bir zaman dilimi içinde milyarların yaşamlarını vu-
ran kazanılmış haklardan kayıplar, düş kırıklıkları...
Ukrayna, Macaristan, Bulgaristan, Romanya, Çek ve
Slovaklar olarak bölünmüş ülkelerde, hele de 7 özerk
eyalet iken 9 devletçik haline sokulmuş eski Yugos-
lavya’da ekonomik çöküş, işsizlik, yoksullaşma, yok-
sunlaşma, en temel insan haklarından eğitim ve sağ-
lıktaki geriye yuvarlanış rakamları gerçekten dudak uçur-
tucu. AB medyasının ekonomi yorumcuları, en azından
AB üyesi konumuna girmiş eski Doğu Bloku ülkelerinde
yaşananlara sırt çevrilmesinin sakıncaları üzerinde
duruyorlar. AB üyelik ilkeleri ayaklar altına alınarak, yar-
dım yapılması reddedilen ülkelerin peş peşe çökme-
leri ile AB’nin merkez ülkelerinin de aşağı çekileceklerinin
verileri ortaya konuluyor...
Öncelikle zaten zor durumda, aslında çaresiz AB mer-
kez ülkelerinin kendilerini kurtarma adına reddettikle-
ri yardımların yapılması kararının ardından, önü alına-
mayacak merkez ülkelere işçi göçü akınına işaret edi-
liyor. Arkasından ikinci kuşak AB üyesi adı geçen ül-
kelerdeki iflasların ortaklık ilişkileri nedeniyle doğrudan
merkez ülkelerin şirketlerini vuracakları anımsatılıyor.
AB üyeliği rüyası karşılığı bu ülkelerin özelleştirilen iş-
letmeleri, büyük ağırlıklı AB’li merkezlerden.
Zaten krizin geleceğine ilişkin öngörülerde, piyasa-
cıların şom ağızlıları AB’nin defterini çoktan dürdüler;
arkasında silahlı emperyal gücü olmayan AB ülkeleri-
nin işletmelerinin çoğunun kriz sonrası güçlü, ayakta
olamayacaklarını, Avro’nun bile tarihe gömülebilece-
ğini söyleyip duruyorlar. ABD’deki piyasalardan çıkan
büyük krizin giderek daha etkin, reel ekonomilere yan-
sımaları sürecinde, zaman geçtikçe, değerlendirmelerin,
geleceğe ilişkin gerçekleşmelerin ekseninde çok cid-
di kayışlar gündemde...
Hani baştan krizin odağı, çıkışı nedeniyle ABD idi ya...
Şimdilerde hesaplar çok değişti; sonuç olarak ABD’nin
para basarak, yani kâğıt kullanarak hem dolarının de-
ğerini yükseltmekte olduğu, hem de dünyanın her ye-
rinden kaynakları topladığı görüldü. Nasıl ki Irak’ın iş-
galinde, kanlı petrolün önelenemez yükselişi ile, ABD
askerinin içine düştüğü Irak bataklığından, Çin, Hin-
distan, İran, Rusya’nın kazançlı çıkmaları, sonuçları he-
nüz belirsiz büyük ekonomik kriz öngörülemediyse.. kri-
zin odağı, çıkış yeri ABD’nin bu krizden ne kadar ka-
zançlı çıkacağının öngörülemediği de artık görülmeye
başlanmış bulunuyor. Bu krizin piyasalar için soğu-
tulmasının ardından, uzun süreli reel ekonomik krizler,
kimi ülkeleri, halklarını çok daha ağır vuracak; odağı-
nın gelişmekte olan ülkeler, halkları olduğu da artık su
götürmez sayılıyor. Komplocular, ABD’nin tersine gi-
dişi kendi lehine tersyüz etmek üzere bu krizi gizli ör-
gütlerine yaptırdığını bile söylüyorlar...
Krizin kaynak akışı, krizin ilk merkezi, odağı ABD’ye
doğru sel gibi gidiyor... Gerisinin sıralamasında kesinlik
olmasa da AB’nin ikinci sırada olamayacağına kesin gö-
zü ile bakılıyor. Bilinen, krizden sonra ayakta kalacak
banka ve şirketlerin çok daha büyük, parmakla sayı-
lacak az sayıda, merkezlerde toplanacağı. Birçok ül-
kenin, milyarlarca dünyalının çok daha fazla işsiz, yok-
sullaşmış, insan haklarını yitirmiş, eğitimsiz, sağlıklı ya-
şam hakkı olmadan, açlıkla yüz yüze kalacakları... Ta-
bii edebiyatı çok yapılan insan hakları, demokrasi tüm-
den rafta, ırklar, dinler üzerinden çatışmalar, savaş suç-
ları katlanmış bir kirli dünya, milyarlarca dünyalı için acı-
masız gelecek gündemde...
Krizin doğal çarkları, piyasaların kuralları işte böyle
işliyor... İnsanlık, ülkeler bu acımasız gidişe teslim ola-
caklar mı? Biz ülkemize biçilen role boyun eğecek mi-
yiz? Soros’un, ABD’ci tarikatların kucağında liboşların,
İslamcıların yüzsüz yüzlerine bakmadan, ülkemiz için
çıkış yolu olabilecek pusulamıza bakabilecek miyiz?
Dumankaya 2009’da 300 milyon dolarlõk 5 projeye başlõyor
39 bin TL’ye ev satacak
ALMANYA BAŞBAKANI GÖZDEN ÇIKARDI