19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 4 MART 2009 ÇARŞAMBA CUMHURİYET SAYFA EKONOMİ [email protected] [email protected] Türkiye Kalite Derneği (KalDer) son derece önemli bir girişim başlattı. ‘Yö- netim Kadının da Hakkıdır’ diyerek Yö- netimde Kadın Erkek Eşitliği Bildirgesi’ni oluşturdu ve imzaya açtı. Önceki akşam KalDer Başkanı Prof. Dr. Ali Rıza Kay- lan’ın ev sahipliğinde 31 kuruluşun bil- dirgeyi imzaladığı toplantıdaydık. “Türkiye’de yönetimde kadının söz sa- hibi olmasında kâğıt üzerinde ‘haklar’ an- lamında önemli bir sorun olmamasına rağmen, hakların kullanımında, yani fır- sat eşitliğinde sorun vardır. Biz, paylaşımcı, katılımcı, şeffaf, hesap verebilir yönetim biçimimiz gereği, ‘Yö- netim kadının da hakkıdır’ bildirgesini im- zalayarak kadın - erkek fırsat eşitliğinin kuruluşlarımızda sağlanması için çalı- şacağımıza söz veriyoruz” diyen kuru- luşlar, 8 maddenin sıralandığı bildirge- ye imza attılar. Bildirgenin esin kayna- ğı Küresel İlkeler Sözleşmesi’nin bazı maddeleri. Taahhüt içermiyor, bu ko- nuda iyi niyeti beyan ediyor. Bildirgenin hazırlık sürecinde bulun- duğum ve gelişmeleri yakından takip et- tiğim için konunun çetrefilliğini ve 17 Ey- lül’de yapılan çalıştaya katılan kimi bü- yük grupların bile yaşadıkları tereddü- tü iyi biliyorum. Kuruluşların insan kay- nakları politikalarını yeniden gözden geçirmeleri gerekecek; iş-aile yaşamı uyumlulaştırılmasına ilişkin çocuk bakım hizmeti vb. adımlar atılacak... Kadın olmanın bile zor olduğu Türki- ye’de yönetici konumundaki kadınların sayısını arttırabilmek için son derece bi- linçli çabalar sarfetmek ve bunu sürek- li kılabilmek şart. 2008 Küresel Cinsiyet Uçurumu Ra- poru’na göre Türkiye kadınlara en kö- tü muamele yapılan ülkeler arasında ilk 10’da. 130 ülke arasında 123. sıradayız... “Bozkırda doğdum. Kızların kocaya satıldığı bir ortamda, bu sözlerle bü- yüdüm. ‘Aman Ahmet Ağa geçiyor, yo- lunu kesme uğursuzluk gelir’ diye biz kızlara yol değiştirttikleri bir yerde ye- tiştim. Buna karşın, babam ‘oku kızım’ diye destekledi ve okudum. Evlenince eşim hep arkamda oldu, ne zaman tö- kezleyip yılma noktasına gelsem ‘yürü hanım’ deyip öne itti beni. Şanslıydım, hep yürüdüm...” Bu sözlerin sahibi Aynur Bektaş... Hey Tekstil’in sahibi, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu Baş- kanı... O da bildirgeye imza atan isim- lerden biri. Kendini anlatarak başladı- ğı konuşmasını, TOBB’nin son seçim- lerinde kadınların oda ve borsa yöne- timlerinde yer almaları için verdikleri mü- cadeleden bahsederek sürdürüyor. “So- nuçta Türkiye genelinde 100 iş kadını Meclis’e girdi. İzmir Ticaret Borsası’na ilk kez bir kadın başkan seçildi. Gazian- tep Ticaret Odası’ndan ilk kez bir kadın meclis üyeliğine seçildi. Anadolu’da oda seçimlerinde kadınların yolu daha açık. İstanbul ise yine sınıfta kaldı” diyen Bektaş, kendisinin İstanbul Sanayi Oda- sı için bir kadın listesi, eski KAGİDER Başkanı Meltem Kurtsan’ın da İTO için bir kadın listesi hazırladıklarını, ancak se- çilemediklerini şu sözlerle anlatıyor: Acemiydik, ayak oyunlarını bilmiyor- duk... TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu geçen ağustos ayında Kadın Girişim- ci Kurulu’nun toplantısında yaptığı ko- nuşmada, kadınlara oda ve borsa se- çimlerine aday olmasını ısrarla vurgu- lamıştı. Biz de kadın gazeteciler olarak ken- disine “Odalar neden yönetimde ka- dınların yer alması için belli bir dönem kota uygulamasına geçmiyor” soru- sunu yöneltmiştik, ancak soruya olum- lu yanıt alamamıştık. Bektaş’ın da an- lattıklarından yola çıkarak erkek ege- men iş dünyasında özellikle de ticaret ve sanayi odalarının yönetimlerinde kadınların kendilerine yer açmaları hiç de kolay olmayacağı anlaşılıyor. Yine de bu seçimde elde edilen gelişmeler umut verici... Sonuçta; çalışabilecek 50 milyon nü- fusun olduğu ve yalnız 20 milyonun ça- lıştığı, bunlardan 5 milyon 600 bininin ka- dın olduğu bir ülkeyiz. Toplam 1 milyon 200 girişimciden yalnız 78 bini kadın. Bu rakamlar, daha alınacak epey bir mesafenin olduğunu gösteriyor. ‘Yönetmek Kadının da Hakkı’ Diyenler ve Diğerleri B‹LG‹ TOPLUMUNA DO/RU / ÖZLEM YÜZAK Geçtiğimiz hafta sonu küresel krizin Avrupa’nın “bir- liğini” tehdit ettiği günlere tanık olduk. Macaristan Baş- bakanı Ferenc Gyurcsany, Orta ve Doğu Avrupa’nın küresel krizi aşmasında kullanılmak üzere AB üyesi ülkelerden acilen 190 milyar Avro (241 milyar $) tu- tarında bir yardım paketine ihtiyaç olduğunu öne sür- müştü. Macaristan Başbakanı, söz konusu yardım pa- ketinin gerçekleşmemesi durumunda “Batı ile Doğu Avrupa arasında yeniden bir ‘demir perde’ çekilece- ğini ve 24 üyeli birliğin parçalanmaya gideceği” teh- didini de dile getirmekten çekinmemişti. Ne var ki hafta sonunda Brüksel’de toplanan Bir- lik üyeleri, başta Alman şansölyesi Angela Merkel ol- mak üzere, böylesi bir paketin altına imza atamaya- caklarını ifade ederek öneriyi reddettiler. Almanya Mer- kez Bankası Bundesbank’ın Başkanı Otto Poehl de, “Böylesi bir müdahalenin Avrupa’nın göbeğinde Pan- dora’nın kutusunu açmaya benzeyeceğini” vurgula- yarak, AB’nin söz konusu yardım paketinin şantajı- na boyun eğmemesi gerektiğini vurgulamaktaydı. Geçen hafta sonunda IMF’nin yayımladığı 31 say- falık kısa bir rapor da bilinen gerçeklerin altını çiz- mekteydi. IMF, küresel krizin Avrupa’ya yansımala- rını ele aldığı raporunda, finansal krizin Orta ve Do- ğu Avrupa’da en az 16 ülkeyi iflasa sürükleyebilecek nitelikte olduğu uyarısını yapmıştı. IMF, küresel kriz ile baş edebilmek için yaklaşık 500 milyar dolarlık ta- ze kaynağa gereksinim duyduğunu da açıklamaktaydı. Böylesi bir kaynağın nasıl bulunacağı tartışıladur- sun, Avrupa Yatırım Bankası ve Dünya Bankası, zor durumdaki Avrupa ülkeleri için oluşturabilecekleri kay- nağın en fazla 24.5 milyar Avro düzeyinde olabileceğini belirtiyorlardı. Bu verilerin ışığında, Avrupa’nın “bir- liği” gerçekten tehdit altında gözükmekteydi. Ancak kötü haberler zincirinin bir diğer halkası At- lantik’in öbür yakasından, ABD’den gelmişti. Cuma günü ABD’de açıklanan 4. çeyrek büyüme rakamı Amerikan ekonomisinin Eylül-Aralık 2008 dönemin- de yıllıklandırılmış olarak yüzde 6.2 oranında daraldığını belgeliyordu. Böylece ABD ekonomisi 28 yıldır görülen en hızlı daralmaya sahne olmaktaydı. Amerikan ekonomisi 2008 yılının bütününde top- lam yüzde 1.1 oranında büyümüştü. Bunun ana kay- nağı ise yıl başında Amerikan hükümetinin vergi mü- kelleflerine sunmuş olduğu vergi iadesi paketinden kaynaklanan tüketim harcamalarındaki bir defalık ar- tıştan ve yıl ortasında doların ucuzluğuna dayanan ih- racat artışlarından gelmişti. Oysa bu tarihten sonra Amerikan tüketim harcamaları 2008’in üçüncü çey- reğinde yüzde 3.8; son çeyrek dönemde ise yüzde 4.3 daralmıştı. Bir “tüketim ekonomisi” olan Amerika’da tüketim harcamalarının böylesine peş peşe iki çeyrek dönem boyunca daralmasının ise 1947’den bu yana ilk defa karşı karşıya olunan bir durum olduğu belir- tilmekteydi. Amerikan bütçe yasa tasarısında 2009’da ABD eko- nomisinin yüzde 1.2 daha daralacağı öngörülmekte. Böylece Amerikan bütçe açığının toplam milli gelire oranla yüzde 12.3’e ulaşacağı hesaplanmakta. Söz konusu rakam, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra kar- şılaşılacak en yüksek bütçe açığı olarak değerlendi- riliyor. Ülkemizde ise ocak ayında ithalatta yıllık yüzde 43; ihracatta da yüzde 28 oranında düşüş yaşandığı tah- min edilmekteydi. Türkiye’nin 2008’in son çeyreğine ilişkin milli gelir tahminleri mart ayının sonunda açık- lanacak. O zamana değin bu tür teknik veriler göz- den ırak tutulabilirse ve kamuoyunu gerçekten uya- racak boyutta bir “çöküntü” yaşanmadan idare edi- lebilirse, hükümetin en azından yerel seçimlere kadar ekonomik krizi gündemin dışında tutabileceği gözü- küyor. Seçim sonrasında ise büyük bir olasılıkla IMF’den gelip bizi kurtarması(!) istenilecek ve krizin maliyeti IMF “disiplini altında” sürdürülecek “esnek- leştirme” reformlarıyla emekçi sınıfların üzerine yıkıl- masına çalışılacak. İşçi sendikaları ve diğer emek örgütlerinin yerel se- çimler sonrasında sermayenin IMF güdümünde ger- çekleştirmesi muhtemel böylesi bir saldırıya karşı ha- zırlıkları ne durumda? EKONOMİ POLİTİK ERİNÇ YELDAN Kriz Avrupa’nın Birliğini Tehdit Ederken Asgari ücret davalık oldu İstanbul Haber Servisi - DİSK, asgari ücre- tin iptali için dava açtõ. DİSK Genel Sekreteri Tayfun Görgün, asga- ri ücreti yargõya taşõmalarõna ilişkin olarak “Tür- kiye İstatistik Kurumu ile birçok sendikanın araştırma birimlerinin yaptığı araştırmalara göre, tek işçinin aylık geçim düzeyi, gerçekle- şen enflasyon artış oranlarına, 2008’in ikinci yarısından itibaren dünyanın ve ülkemizin de olumsuz etkilendiği küresel ekonomik kriz or- tamında artış gösteren döviz kurları ve hayat pahalılığı karşısında asgari ücrette 2009 için öngörülen artış miktarlarının yetersiz olduğu açıktır” dedi. Görgün, Asgari Ücret Tespit Ko- misyonu’na sunduklarõ önerilerin de dikkate alõnmadõğõnõn altõnõ çizerken belirlenen ücretin ip- tali ve yürütmesinin durdurulmasõ için Danõştay’da dava açtõklarõnõ kaydetti. Ulusoy Holding’e Belçikalı ortak Ekonomi Servisi - Ulusoy Uluslararasõ Yatõrõm Holding ile Belçikalõ lojistik firmasõ Ziegler ortak- lõğõnda, 7 milyon lira sermaye ile kurulan Ulusoy- Ziegler AŞ, yeni alanlarda yatõrõm yapmaya ve fark- lõ sektörlerde yeni ortaklõklara sõcak bakõyor. Ulusoy-Ziegler AŞ’de Ulusoy Grubu’nun yüzde 60, Ziegler’in yüzde 40 hissesi bulunuyor. Ulusoy Uluslararasõ Yatõrõm Holding Yönetim Kurulu Baş- kanõ Alican Ulusoy, “Avrasya coğrafyasında güç- lerimizi birleştirerek ve stratejik iş modelleri oluş- turarak sektörümüzde tedarik zinciri yöneti- minde yeni açılımlar yaratacağız” dedi. Son 5 ayda 3.4 milyar liralõk 726 bin senet protesto edildi, 64 bin karşõlõksõz çek yazõldõ, AKP seyrediyor Ekonomide adõm adõm çöküş Borsalar tepetaklak, petrol ve altõn düşüşe geçti. Şimdi piyasalar şu nakaratõ söylüyor: Her yer çok karanlık... ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - AKP döneminde sorunlu kredi miktarõ yüzde 78 artõşla 12.8 milyar liraya çõktõ. Artõşõn 3.9 milyar lirasõ- nõ bireysel krediler, 1.1 milyar lira- sõnõ toptan ve perakende ticaret sek- törüne verilen kredilerin oluşturma- sõ, iç piyasanõn kilitlenme noktasõna geldiğini ortaya koydu. Protestolu senet sayõsõ 2.2 kat, miktarõ ise 7.5 kat arttõ. Kredi kartõ borcunu ve ferdi kredisini ödeme- yenlerin sayõsõ 139 bin kişiye ulaştõ. 6.2 milyar liralõk 512 bin çek öden- medi. Sadece krizin başladõğõ ağus- tos sonrasõ 3.4 milyar liralõk 726 bin senet protesto edildi, 64 bin kar- şõlõksõz çek yazõldõ. Yõlõn ilk 2 ayõn- da yeni kurulan şirket sayõsõ, geçen yõ- la oranla yüzde 33 azalõrken tasfiye edilen şirket sayõsõ yüzde 15 arttõ. İh- racatõn şubat ayõndaki yüzde 35’lik düşüşünün bütün yõl boyunca sürmesi durumunda, işsiz kalacaklarõn sayõ- sõnõn da 300 bin kişiyi geçeceği he- saplandõ. Merkez Bankasõ’nõn banka verile- ri, Türkiye Ticaret Sicili Gazete- si’nin “2008 ve 2009 Yılları Şubat Ayı ve (Ocak-Şubat) Dönemi Ku- rulma, Tasfiyeye Girme ve Ka- panma İstatistikleri”ne göre eko- nominin durumu şöyle: Sorunlu krediler: AKP iktidarõn- da sorunlu kredi miktarõ 7.2 milyar li- radan yüzde 78 artõşla 12.8 milyar li- raya çõktõ. Kredi kartı: Kredi kartõ borcunu ödememiş kişi sayõsõ 2004 sonunda 35 bin 982 kişiden 2009 Ocak ayõnda 82 bin 714 kişiye çõktõ. Ferdi kredi bor- cunu ödememiş kişi sayõsõ ise 2004 sonunda 6 bin 347 iken 2009 ocak ayõnda 56 bin 273 kişiye ulaştõ. Protestolu senet: 2002 sonu ile 2009 Ocak aylarõ arasõnda, protesto edilen senet sayõsõ 2.2 kat artarak 1 milyon 586 bin 106’ya, protesto edi- len senet tutarõ ise 7.5 kat artõşla 6 milyar 933 milyon liraya ulaştõ. Karşılıksız çek: Karşõlõksõz çek sayõsõ 2002 sonunda 61 bin 505’ten 2009 Ocak ayõ sonunda 511 bin 793’e çõktõ. Bunun karşõlõğõnda ya- põlmasõ gereken banka ödeme bildi- rimleri 899 milyon liradan, 6 milyar 184 milyon liraya çõktõ. Kapanan, açılan şirketler: Geçen yõlõn ilk iki ayõnda 10 bin 734 olan ye- ni kurulan şirket sayõsõ, bu yõlõn ay- nõ döneminde yüzde 33 gerilemeyle 7 bin 192’ye düşerken yeni kurulan kooperatif sayõsõ da bir önceki yõlõn aynõ dönemine göre yüzde 42.15 düşüşle 151’e indi. Gerçek kişiler tarafõndan kurulan ti- cari işletmelerin sayõsõ ise yüzde 10.54 gerilemeyle 8 bin 529’a düştü. Aynõ dönemler arasõnda, tasfiye edi- len işletme sayõsõ yüzde 15.28 artõş- la 2 bin 935’e çõkarken sadece şubatta tasfiyeye giren şirket sayõsõ yüzde 14.75 arttõ. İhracattaki büyük düşüşün devam etmesi halinde yõl sonuna kadar 300 bin kişinin işsiz kalacağõ hesaplanõyor. Kredi kartõ borcunu ödemeyen kişi sayõsõ 2009’un ilk ayõnda 82 bin 714 bin kişiye yükseldi. Talep daraldõ enflasyon düştü Ekonomi Servisi - Kriz ortamõnda tüketimin azõlmasõ nedeniyle şubat ayõ enflasyonu da düştü. Türkiye İstatis- tik Kurumu (TÜİK), şubat ayõnda tü- ketici fiyatlarõ endeksinin (TÜFE) yüzde 0.34 gerilerken, üretici fiyatla- rõ endeksinin (ÜFE) ise yüzde 1.17 art- tõğõnõ açõkladõ. Yõllõk enflasyon ise TÜFE’de yüz- de 7.73, ÜFE’de yüzde 6.43 oldu. Yõ- lõn 2 ayõnda, TÜFE yüzde 0.06 geri- lerken ÜFE yüzde 1.40 oranõnda artõş gösterdi. Şubat ayõ itibarõyla 12 aylõk ortalamalara göre yõllõk enflasyon ise tüketici fiyatlarõnda yüzde 10.41, üre- tici fiyatlarõnda yüzde 12.63 düzeyinde gerçekleşti. Karadeniz’in petrolü sonunda gerçek oluyor ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklõ- ğõ (TPAO) Genel Müdürü Mehmet Uysal, Karadeniz’de 10 milyar varil üretilebilir petrolün yanõ sõra yõllõk 1,5 trilyon metreküplük üretilebilir doğal gaz olduğunu öngördüklerini bildirdi. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanõ Hilmi Güler’in de katõldõğõ basõn sohbet toplantõsõnda konuşan Uysal, Karadeniz’de petrol aramak için Pet- robras’la yapõlan çalõşmalarõn ardõn- dan ABD’li Exxon Mobil ile anlaşma imzalandõğõnõ söyledi. Bu anlaşmanõn da Karadeniz’de petrolün bir hayal ol- duğunu düşünen kesimlere petrolün varlõğõnõ kanõtladõğõnõ ifade eden Uy- sal, Karadeniz’de ABD’li Chevron ile de petrol aramak için görüşmelerin de- vam ettiğini bildirdi. Karadeniz’de 60 bin kilometrede 2 boyutlu sismik, 10 bin kilometrede de 3 boyutlu sismik çalõşmalarõ yaptõk- larõnõ ve denizi “dantel gibi işledik- lerini” anlatan Uysal, Karadeniz’in Türkiye’nin 40 yõllõk petrol ihtiyacõ- nõ karşõlayabilecek bir potansiyele sahip olduğuna dikkat çekti. Uysal, “Özellikle Karadeniz’deki keşifle- rimizin de ardından 2023’ten iti- baren petrol ve doğalgaz ithal et- meyecek ülke konumunda olmamız mümkün olacak” diye konuştu. Borsalardaki düşüşü daha güvenli yatõrõm araçlarõyla telafi etmeye çalõşan yatõrõmcõlar, altõn da kâr satõşlarõna yenilince artõk limansõz kaldõ. Citigroup’taki kamulaştõrmanõn ardõndan sigorta şirketi AIG’ye 30 milyar dolarlõk destek paketinin çõkmasõ ABD Merkez Bankasõ (Fed) Başkanõ Ben Bernanke’nin bile sabrõnõ taşõrdõ. Bernanke’nin pi- yasalarda oldukça sert olarak kar- şõlanan bütçe komisyonunda yap- tõğõ konuşmasõ, tüm dünyada dolara olan talebi arttõrdõ. Türkiye’de de kapalõçarşõda 1.73 TL’nin altõnda kapanan do- lar, akşam saatlerinde Londra merkezli gelen alõmlarla banka- lararasõ piyasada 1.7420 TL’yi gördü. Bernanke’nin konuşma- sõyla birlikte ABD borsalarõ da tek- rar düşüşe geçti. İngiltere’de FTSE Endeksi son 12 yõlõn en düşük dü- zeyine geriledi. ABD hükümetinin de borçlanma kapasitesinin sõnõr- larõnõn olduğu söyleyen Bernanke, dün Türkiye saatiyle akşam üze- ri yaptõğõ konuşmada, piyasalarda tansiyonun tekrar artmasõna yol açan şu sözleri söyledi: “Banka- ların kamulaştırılması gerekli ya da haklı gösterilemez. Finansal krizin mevcut maliyeti trilyon- lar mertebesinde olacak. Fi- nansal kurtarma paketine daha fazla kaynak ihtiyacı ekonomi- nin yönüne bağlı. Amerika cari açığını uzun vadede kontrol al- tına alma konusunda ciddi ol- duğunu göstermeli.” Obama da umutsuz ABD Başkanõ Barack Obama da “2008 yılının son çeyreğinde ekonominin performansı son 25 yıldaki en kötü performanstı. Açıkçası bu yılın ilk çeyreğinde ekonominin düzeleceği konu- sunda çok az umut var” dedi. Öte yandan Fed, 200 milyar do- larlõk yeni bir tüketici kredi prog- ramõ başlatacağõnõ açõkladõ. Ekonomi Servisi - Vodafone’un Tür- kiye’deki performansõnõn dünyada ya- bancõ yatõrõmõn örnek alacağõ bir per- formans olduğuna dikkat çeken Vo- dafone Türkiye Üst Yöneticisi (CEO) Serpil Timuray, yatõrõmda hõz kes- meme kararõ aldõklarõnõ belirterek “2009 yılında 1 milyar 300 milyon TL yatırım yapacağız” dedi. 1 Ocak 2009 itibarõyla Voda- fone Türkiye’nin CEO’luğu gö- revini üstlenen Timuray, Voda- fone markasõnõn Türk tüketicisi- nin algõsõnda ve zihninde ter- cih edilen marka haline gele- bilmesi için gerekli adõmlarõn atõlacağõnõ vurgulayarak 2009’da mağa- za sayõsõnõ 900’e yükseltmeyi ve 500 ki- şilik ek istihdam sağlamayõ planladõkla- rõnõ söyledi. ‘Yarıştan kopmayız’ Şirketin ilk iki yõlõnda bazõ para- metrelerde beklentilerin altõnda per- formans göstermiş olduğunu belirten Timuray, “Yarıştan koptunuz mu” sorusu üzerine, yarõştan vazgeçmiş olmadõklarõnõ vurgulayarak “Henüz 2.5 yıllık bir şirketiz. Asla vazgeçmiş de- ğiliz. Türkiye öncelikli konumda ve başarı hikâyesi beklentisi var. Vo- dafone bu tip pazarlara uzun soluklu bakıyor” yanõtõnõ verdi. Timuray, Vodafone’un 67 ülkede 290 milyon abonesi bulunduğunu ve 27 ülkede direkt yatõrõmlarõ olduğunu belirterek, şir- ketin Türkiye’de satõn alma ve şebeke ya- tõrõmlarõ dahil olmak üzere 6 milyar do- larlõk yatõrõma imza attõğõnõ, şebeke sa- yõsõnõ iki misli artõrdõğõnõ dile getirdi. Numara taşõnabilirliği ile ilgili sorular üzerine de Timuray, 2008 yõlõ dördüncü çeyrekte 600 bin düşüş, 200 bin yeni gi- riş olduğunu belirterek, Vodafone’un pazar payõnõn yüzde 19, Avea’nõn pazar payõnõn yüzde 16 olduğunu vurguladõ ve Vodafone Türkiye’nin daha fazla abone sayõsõna sahip olduğunu anlattõ. Vodafone Türkiye’ye 1.3 milyar TL yatıracak NECDET ÇALIŞKAN Şirket zararlarõ katlandõkça, hisse se- nedi satõp altõn gibi değerli metallere yö- nelen piyasalarda artõk ezber bozuldu. Özellikle son bir haftada gözlenen bu değişim, küresel ekonomik krizin ya- rattõğõ çaresizliği de gözler önüne ser- di. ABD’li sigorta devi AIG’nin rekor zararõyla iyice ortaya çõkan tabloda, pa- ra artõk nereye gitse yatõrõmcõsõnõ üz- meye başladõ. ABD’de tarihinin en kö- tü günlerini yaşayan Dow Jones En- deksi son bir haftada yüzde 8 kaybet- tirirken dünyanõn en büyük 500 fir- masõnõn yer aldõğõ S&P 500 Endeksi de son 7 günde yüzde 10 geriledi. Borsalardaki bu düşüş gelişmiş ül- kelerle de sõnõrlõ kalmadõ. 23 ülkenin endekslerinin yer aldõğõ ve dünya bor- salarõnõn göstergesi olarak kabul edilen MSCI Dünya Endeksi de bir haftada yüzde 7 düştü. Ekonomik durgunluğa bağlõ olarak düşen talebin etkisiyle pet- rolün varil fiyatõ, dün bir günde yüzde 10 düşüşle 40 dolara geriledi. Son bir yõlda 700 dolardan 1000 dolara kadar çõkan altõnõn da artan karamsarlõkla bir- likte yõldõzõ sönmeye başladõ. Kâr satõşlarõnõn etkisiyle altõnõn on- su dün 938 dolardan 910 dolar sevi- yesine kadar indi. Yurtdõşõndaki ka- ramsar tablo nedeniyle gidecek yer bul- makta zorlanan yabancõlarõn etkisiyle İstanbul Borsasõ, yüzde 2’lik kayõpla en az kaybettirenler arasõnda yer aldõ. Merkez Ban- kası’nın, 19 Şubat’ta kısa vadeli faiz oranlarında yapılan 150 baz puanlık indirime iliş- kin dün ya- yımladığı toplantı özet- lerine göre, bundan son- raki olası fa- iz indirimle- ri, son indiri- me göre da- ha yavaş ola- cak. Serpil Timuray, 1 Ocak’tan itibaren Vodafone Türkiye’nin CEO’su. Dolar, Fed ile 1.74 TL’yi geçti Faiz indirimine mola
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle