Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 29 MART 2009 PAZAR
14 KÜLTÜR
ESİNTİLER
ZEYNEP ORAL
Bugün Pazar...
SANATA BAKIŞ
SELMİ ANDAK
Modern Müzik ve
Modernitenin Dinamikleri
kultur@cumhuriyet.com.tr
37. yılında bir kez daha;
ON’lar,
Kızıldere’nin kan çiçekleri,
devrimci mücadelenin yiğit önderleri...
Basın Açıklaması:
28 Mart 2009 Cumartesi günü, saat: 12.00
Yüksel Cad. İnsan Hakları Anıtı Önü
Mezarlık Anması:
30 Mart 2008 Pazartesi günü, saat: 12.30
Karşıyaka Mezarlığı, 2 No’lu Kapı
Salon Etkinliği:
30 Mart 2009 Pazartesi günü, saat: 16.00 - 19.00,
TMMOB / İMO, Teoman Öztürk Salonu,
Necatibey Cad. No: 57, KIZILAY
Yılmaz DEMİRAL’ın sunumuyla:
- Sinevizyon gösterisi
(Kızıldere direnişiyle ilgili yeni bir çalışma)
- Forum: Bülent VARGEL’in moderatörlüğünde;
‘Kızıldere Direnişi’nin önemi’
- Konser:
GRUP GÜNYÜZÜ - GRUP YENİDEN
68’LİLER DAYANIŞMA DERNEĞİ - DEVRİMCİ
78’LİLER FEDERASYONU
ON’LARI ANIYORUZ!
33.İKTİSATÇILAR HAFTASI 1-2-3 NİSAN 2009
KRİZİN NERESİNDEYİZ? ”KRİZİN DEĞİŞİK YÜZLERİ”
Açılış: Vahap Adıyaman (İ.Ü.İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti Genel Başkanı)
Prof. Dr. Esfender Korkmaz (İktisatlılar Vakfı Mütevelli Heyeti Başkanı)
Prof. Dr. Şahin Akkaya(İ.Ü.İktisat Fakültesi Dekanı)
İstanbul Üniversitesi Merkez Bina Doktora Salonu
1 Nisan 2009 Çarşamba Prof.Dr. Türkel Minibaş Anısına
Saat 9.30 - 13.00 KRİZİN SEKTÖREL YANSIMALARI
Açılış : *Abdullah Gül
Rifat Hisarcıklıoğlu
Oturum Başkanı : Adnan Memiş
Panelistler : Tevfik Altınok, Can Akın Çağlar, Tanıl Küçük, Metin Münir
Saat 14.00 – 17.30 KRİZİN EKONOMİ POLİTİĞİ
Açılış : Prof.Dr. Gülten Kazgan
Oturum Başkanı : Prof.Dr. Figen Altuğ
Panelistler : Prof.Dr.Fuat Ercan, Dr. Gündüz Fındıkçıoğlu,
Doç.Dr. Gökhan Karabulut, Prof.Dr. Hayri Kozanoğlu,
Yrd.Doç.Dr. Mustafa Özel,
Lütfi Kırdar Kongre Merkezi – Harbiye
2 Nisan 2009 Perşembe Prof.Dr.Türkan Öncel'e Armağan
Saat 9.30 – 13.00 KRİZ VE SİYASİ YAPILAR
Açılış : *Deniz Baykal
Oturum Başkanı : Prof.Dr. Faruk Sönmezoğlu
Panelistler : Ercan Karakaş, Dr. Bahadır Kaleağası,
Dr. Sungur Savran, Dr. Galip Yalman
Saat 14.00 – 17.30 KRİZ, İŞSİZLİK VE SOSYAL POLİTİKALAR
Oturum Başkanı : Prof.Dr. Burhan Şenatalar
Panelistler : Doç.Dr. Vedat Bilgin, Prof.Dr. Oğuz Oyan,
Prof.Dr. Ahmet Selamoğlu, Doç.Dr. Gamze Yücesan Özdemir
3 Nisan 2009 Cuma Prof.Dr.Salih Turhan'a Armağan
Saat 9.30 – 13.00 KRİZDEN ÇIKIŞ YOLLARI
Açılış : Tevfik Bilgin
Oturum Başkanı : Prof.Dr. Dursun Arıkboğa
Panelistler : Hakan Ateş, Prof.Dr. Mustafa Aydın Aysan
Prof.Dr.Taner Berksoy, Prof.Dr. Ahmet Çakmak
Saat 14.00 – 17.30 KRİZ, GÜNDELİK YAŞAM VE DEĞERLER
Açılış : Prof.Dr. Doğan Kuban
Oturum Başkanı : Ünsal Aysun
Panelistler : Prof.Dr. Ünsal Oskay, Yrd.Doç.Dr. Metin Sarfati,
Prof.Dr. Binnaz Toprak, Dr. Gündüz Vassaf
(*) Katılımları halinde İ.Ü. İktisat Fakültesi Mezunları Cemiyeti Giriş Serbesttir.
Tel: 0212.292 62 35-36 E-posta: uye@ifmc.org.tr
Bugün pazar… Bugün seçim var… Bugün seçim ya-
sakları var…
Çaresiz, yasaklara uyalım, daldan dala atlayalım…
“Bugün Pazar” sözcükleri bana hep Nâzım Hikmet’in
1938’de Ankara Merkez Komutanlığı Cezaevi’nde yaz-
dığı ünlü şiiri getirip içime yerleştirir.
“Bugün pazar. / Bugün beni ilk defa güneşe çıkar-
dılar. / Ve ben ömrümde ilk defa / gökyüzünün bu ka-
dar benden uzak / bu kadar mavi/ bu kadar geniş ol-
duğuna şaşarak / kımıldamadan durdum. / Sonra say-
gıyla toprağa oturdum,/ dayadım sırtımı duvara./ Bu an-
da ne düşmek dalgalara / bu anda ne kavga, ne hür-
riyet, ne karım./
Toprak, güneş ve ben... / Bahtiyarım.”
Her okuduğumda hüzünle huzuru, acıyla sevinci, sa-
bırla sabırsızlığı, dünya nimetleriyle yüreğin büyüklü-
ğünü bana bir arada hissettiren şairin en sevdiğim şi-
irlerinden biri…
İki gün önce 27 Mart Dünya Tiyatro Günü’ydü. Çe-
şitli etkinlikleri, bugüne ilişkin yayımlanan uluslarara-
sı, ulusal ve alternatif bildirileri bu sayfalarda okudu-
nuz…
Aynı gün en anlamlı olaylardan biri Taksim’deki pro-
testo mitingiydi. AKM’nin on aydır üzerine bir çivi da-
hi çakılmadan kapalı tutulmasını hangi mantık nasıl açık-
layabilir bilemiyorum…
Hayati Tabanlıoğlu’nun eserinin yenilenme görevi,
baba mesleğini sürdüren gençlere, Tabanlıoğlu Mi-
marlık Bürosu’na verildi.. tamam. Çalışmalar niye baş-
lamadı? Madem başlamayacaktı, AKM neden boşal-
tıldı? 2010’a yetişmesi hâlâ söz konusu mu? Taksim’in
ortasında yükselen, kültürel belleğimizin bir parçası olan
o “ölü evi”, o “hayalet ceset” rant ve politikaya alet edil-
mekten kurtulabilecek mi?
Aklımda binlerce soru… Yüreğimde bir dilek: Her kim
oraya ne yapacaksa, dilerim önce Yekta Kara’yla ko-
nuşur, görüşür, tartışır… Nedenini açıklamam bile ge-
reksiz… Elbet hâlâ oranın Kültür Merkezi, opera ve kon-
ser salonu olması söz konusuysa…
İki gün sonra… (Yekta Kara deyince aklıma geldi)
31 Mart’ta Lütfi Kırdar Salonu’nda “Leyla Gencer - Bir
Kutlama” başlıklı dev bir konser var. Ev sahipliğini Yek-
ta Kara yapıyor. Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası’nı
karizmatik şef Sascha Goetzel yönetiyor. Bugüne dek
Gencer yarışmalarında ödül kazanmış yetenekler so-
list olarak katılıyor. Leyla Gencer’in repertuvarından
seçilen aryaları Nino Machidze (soprano), Perihan Na-
yır (soprano), Ezgi Kutlu (mezzosoprano), Taylan Me-
mioğlu (tenor), Victor Rud (bariton) gibi bir araya ko-
lay kolay gelmeyecek sanatçılardan dinleyeceğiz.
“Kutlama” nitelikli gecenin bir de sürprizi var: Ley-
la Gencer’le ilgili yeni bir mini film izleyeceğiz… Sakın
kaçırmayın!
Daldan dala atlamalar bitmiyor. Leyla Gencer’in ölü-
münden sonra Kültür Bakanlığı, birinci ölüm yıldönü-
müne (10 Mayıs’a) yetiştirmek üzere bir kitap ısmar-
ladı. Editörlüğünü ben yapıyorum. Yaklaşık 15 ya-
zar/müzik eleştirmeni özgün yazılar yazdılar… Arada
merak edip ne oluyor diye ilgili birimlere soruyorum.
Meğer iki aydır “ihale süreci” devam ediyormuş… Eh
ihale olmadan kitap olamıyor… İhale neden iki ay sü-
rer? Çünkü bürokrasi… Bürokrasiyi ihale etsek, o da
olmaz… Sanata ihale, ihaleye sanat karıştırmak tam
bir bulamaç.. derken… Peki nasıl yetişecek, bir ay on
gün kaldı Gencer’in ölüm yıldönümüne?
Dert ettiğim şeye bak! Türk dediğin dünyaya bedeldir.
Son anda öyle ya da böyle yapıveririz, ihaleleri de, ki-
tapları da…
Bugün pazar… Daldan dala atlarken, bir dala da-
ha uzanıverdim ve elime Murathan Mungan’ın yeni
şiir kitabı “Bazı Yazlar Uzaktan Geçer” kitabı (Metis Ya-
yınları) geldi. Kapak tasarımını da çok sevdim. Sadık
Karamustafa’nın… Daha önce yayımlanmış “Yaz Ge-
çer” zaten başucumda durur, ona her daim uzanırım.
Hani, “Ben sende bütün aşklarımı temize çektim” de-
diği “Yalnız Bir Opera” şiiri de o kitaptadır.
Yaza şurada ne kaldı... Daha uzaktan geçene
uzanmayıp da ne edeceğim... Damıta damıta, sindi-
re sindire, kâh gülümseyerek kâh hüzünle bir kez da-
ha sonsuz tat alarak okudum.
İşte sizlere de tadımlık bir örnek: “Bir Söz, Akşam”
başlıklı şiir:
“Gençlik icabı sever kimileri / film icabı sever/ ini-
yor akşam gibi üstüme/ Sokrates’in bir sözü: / Kimse
yaşlı bir erkek gibi sevemez./ Gençken anlayamadık-
ların / akşamın başlangıcı.”
Yaşamınızda biraz yer açın: Şiire, müziğe, tiyatro-
ya ve aşka… Seçim günü bile olsa…
Klasikler trihine-tarihimize bu sefer açtığı yol-
dan, onun izini sürüp bazen onunla tartışarak
modern müziğin ve modernitenin dinamikleri-
ni arıyor müzikal nakışlarda.
Müzik sadece müzik değil Edward Said’e gö-
re, aynı zamanda büyük paradigmanın, top-
lumsal değişkenlerin parçası, üstelik Beetho-
ven’den itibaren toplumsallaşmanın ya da
toplumdan kaçmanın aracı... Klasik müziğe son-
suz sevgi duyan Said, bu kitabı oluşturan üç
konferansında, günümüzde pek çok kişiye
uzak, soğuk ve eski gelen bu müziği sevilir kıl-
manın ipuçlarının, kitlesel gösterilerin peşine dü-
şüyor frak giymeden.
CD:
Vynton Marsalis
Baroque Music For Trompets
Trompet ustası Vynton Marsalis, Raymond
Leppard yönetiminde English Chamber Or-
kestra ile Vivaldi, Telemann, Pachelbel ve Li-
ber eserleri seslendirmiş, 1987’de gerçekleşen
bu kayıt 1992’de Sony tarafından CD’leştiril-
miştir.
Fiyatı 26.50 YTL
(Diaposon’da yüzde 20 indirim uygulanmak-
tadır.)
DVD:
Chicago Symphony Orchestra
Daniel Barenbeim
Köln’de yapılan canlı kayıtla orkestra Falla,
Debussy ve Boulez eserleri seslendirmiş.
Kayıtta mezzo soprano Matos da yer almış. Şef
Daniel Barenbeim’in Fransız ve İspanyol eser-
lerini yönetmedeki ustalığı orkestranın etkileyici
yorumu ile birleşmiş. DVD’de ayrıca Pierre Bou-
lez’in Şef Daniel Barenbeim ile yaptığı söyle-
şi de yer alıyor.
Fiyatı: 45 YTL
(Diaposon’da yüzde 20 indirim uygulanmak-
tadır.)
Bir Başarı Öyküsü: Başkent Oda Orkestrası
Dr. Erdoğan Okyay
Ankara Devlet Resim ve Heykel Müzesi’nde
2 Kasım Pazar akşamı önemli ve çok ilginç bir
orkestra konseri dinledik: Piyanist Rüya Ta-
ner’in solist olarak katıldığı ve genç şef Artun
Roinic’in yönetiminde çalan Başkent Oda Or-
kestrası’nın konseri vardı. Programda: A. Vi-
valdi’nin sol minör orkestra konçertosu, W. A.
Mozart’ın KV 488 La majör piyano konçerto-
su solist Rüya Taner ile ve gene Mozart’ın KV
183 sayılı sol minör senfonisi seslendirildi.
Konserin en ilginç yanı, kuşkusuz 44. yılını ba-
şarıyla yaşamakta olan Başkent Oda
Orkestrası’nın performansı idi.
Tarihi olaylarõn, resimlerin sergileneceği bir Boğaz Müzesi lazõm İstanbul’a...
İstanbulBoğazõ’nõnşifresi
Geçen aylarda tarihi bir olay ya-
şandõ İstanbul’da… Boğaz, bir
uçtan öbür uca yürünerek geçildi!..
Kentin iki yakasõnõ deniz altõndan
birleştiren tüp geçidin tamamlan-
masõyla Başbakan ve bir grup in-
san Asya’dan Avrupa’ya yürüdü-
ler. O yürüyüşte hiç kimse bir İs-
tanbul efsanesinin gerçekleştiğinin
farkõnda değildi. Sarayburnu’ndan
Kõz Kulesi’ne bir gizli dehliz ol-
duğu söylencesi tüp geçit sayesin-
de gerçeğe dönüşmüş olmadõ mõ?
İki kõta arasõndaki ilk yürüyüşün
1973 yõlõnda Boğaz Köprüsü’nün
açõlõşõyla yaşanõldõğõnõ sanõyorsa-
nõz yanõlõyorsunuz!?. Ne suyun
metrelerce altõndan ne de üstün-
den… İstanbul Boğazõ yürünerek
ilk kez suyun üstünden geçilmiş-
tir!.. Evet, yanlõş okumadõnõz; İs-
tanbulBoğazõyürünerekilkkezde-
nizin üstünden, bizzat suya basõ-
larak dalgalar arasõnda adõm atõla-
rak aşõlmõştõr. Nasõl mõ?.. Yakõşõklõ
deniz subayõ Atilla Hülagü, dün-
yalar güzeli eşinin de yardõmlarõyla
Boğazõ karşõdan karşõya geçmesi-
ni sağlayacak özel ayakkabõlarõn
yapõmõna koyulur.
Beylerbeyi Astsubay Okulu’nun
önünde küçük birer kayõğõ andõran
deniz ayakkabõlarõnõ deneyen Atil-
la Hülagü, aylar süren hesaplar ve
çizimler sonucunda kendisini ba-
şarõya götürecek ayakkabõlarõ yap-
tõğõna ikna olur. Vapurlarõn üstü-
ne asma köprünün gölgesinin düş-
mediği 1963 yõlõnda İstanbullular
bir gün, su üstünde yürüyen bir
adam görürler!.. O gün, kaç insa-
nõnvekaçmartõnõnşaşkõnlõktanbir-
biriyle çarpõştõğõ bilinmemekte-
dir!..
Suda yürüyen adam
Leonardo da Vinci’nin Haliç’e
bir köprü yapmak istediği ve bu
önerinin dönemin padişahõ II. Be-
yazıt tarafõndan reddedildiği bili-
nir. Bu köprünün yakõn tarihte ye-
rine konulmasõ planlanõyor. Ama
asõl bilinmesi gereken, ünlü sa-
natçõnõn bir hayalinin İstanbul Bo-
ğazõ’nda gerçekleştiğidir; bunu
başaran da Atilla Hülagü’dür. İn-
sanõn su üstünde yürümesini sağ-
layan bir ayakkabõyõ Leonardo da
Vincidedüşünmüş,hattabununçi-
zimini de yapmõştõr. Bunun şifre-
sini çözen ise Atilla Hülagü’dür!
Araba taşõyan ilk vapur Bo-
ğaz’da yüzdürülmüştür. Adõnõ Na-
mık Kemal’in koyduğu “Duhu-
let” 1872 yõlõnda dünya denizcilik
tarihinin araba taşõyan ilk vapuru
olmuştur. Ama, İstanbul Boğa-
zõ’nda karşõdan karşõya vapursuz
geçen bir araba da vardõr!..
Boğaz tarihinin ilginç olayla-
rõndan biri olan suda giden araba
öyküsü için, 1965 yõlõnõn Temmuz
ayõna gitmeliyiz… Mavi renkli
arabanõn içindeki kõrmõzõ tişört ve
şort giyen kadõn güzelliğiyle her-
kesi büyülerken kendisini hayran
hayran seyredenlerin bakõşlarõ kor-
kuya dönüşür aniden!.. Genç kadõn
Yeniköy sahilinde arabasõnõn di-
reksiyonunu denize doğru kõrar…
İnsanlar, Boğaz’a düşen arabanõn
sularda kaybolacağõnõ sanõrken
yüzlerindeki korku ve telaş yerini
şaşkõnlõğa bõrakõr… Üstü açõk ara-
ba ardõnda köpükler bõrakarak su
üstünde yol almaya başlar!..
Bundan sonrasõnõ Agah Öz-
güç’den dinleyelim: “Bir süre kı-
yıyıtakipetti.Buaradabütünkı-
yı, villaların balkonları Yeni-
köylülerle dolmuştu. Hâlâ mavi
otomobilin içinden el sallayan
Hülya’yı selamlıyorlardı. Birço-
ğu ilk defa denizde bir otomobi-
lin yüzebildiğini görüyordu…
Yeniköy’ün karşı kıyıları Çu-
buklu ve Kanlıca. Biz de moto-
ru çevirip sulara yarı yarıya gö-
mülmüş otomobilin peşine düş-
tük. Yakınımızdan gelip geçen
bütün motorlar yavaşlayıp Hül-
ya’ya yol veriyorlardı.” Fotoğ-
raflarõnõ Erol Dernek’in çektiği bu
olay, 24 Temmuz tarihli Ses der-
gisine kapak olur. İstanbul Boğa-
zõ’nõ geçen arabanõn direksiyo-
nundaki güzel kadõn ise Hülya
Koçyiğit’ten başkasõ değildir. Dört
tekerleği ve iki pervanesi olan
“Amphicar Own” marka araba-
nõn o yõllarda ülkemizde satõş fiyatõ
60 bin TL olsa da gemileri karadan
yürütmekle övünen bir milletten il-
gi görmemiştir.
Hep derim, ömrüm el verdikçe
diyeceğim de; İstanbul’a bir Boğaz
Müzesi lazõm… Köşemin el ver-
diğince anlattõğõm ve daha nice şa-
şõrtõcõ tarihi olayõn, öykülerin, re-
simlerin, objelerin, deniz canlõla-
rõnõn sergileneceği bir Boğaz Mü-
zesi!.. Üstelik bir benzeri dünyanõn
bir başka yerinde asla kurulama-
yacak olan bir müze!.. Boğaz’õn iki
yanõnda müzeler açõp bu müzeler
arasõnda gidip gelen vapur seferleri
koymak mõ?.. O, en doğru olan dü-
şüncedir.Paşabahçefabrikasõ,Bey-
koz’daki kundura fabrikasõ, Üs-
küdar’daki Tekel binasõ, Haydar-
paşa Garõ, Kõz Kulesi…
Dünyanõn en güzel yeri olan İs-
tanbul Boğazõ’nõ müzelerin birer
boncuk gibi dizildiği bir mücev-
here çevirmek çok mu zor? Gü-
nümüz edebiyat dünyasõnõn bek-
lentilerini ödül heveslileri, çok sat-
ma kaygõsõ, pazar eklerinde tam
sayfa röportaj meraklõlarõ, kõs-
kançlõklar belirliyor olsa da bu ha-
yalin gerçekleşmesi için gerekli
olan entelektüel birikimimizin,
duyarlõğõmõzõn, beynimizin ve en
önemlisi de yüreğimizin varlõğõ-
na inanõyorum.
Erdal Öz Edebiyat Ödülü verildi
Kültür Servisi - Edebiyatõmõzda
‘50 Kuşağõ’nõn önde gelen yazarlarõndan
Erdal Öz onuruna, kurucusu olduğu Can
Yayõnlarõ’nõn katkõlarõyla ailesince
oluşturulan “Erdal Öz Edebiyat Ödülü”nün
ikincisi önceki gün Pera Müzesi’nde
düzenlenen törenle Dr. İhsan Oktay
Anar’a verildi. Sunuculuğu üstlenen
tiyatro sanatçõsõ Cüneyt Türel’in Anar’õn
“Suskunlar” yapõtõndan bir bölüm okuyarak
açtõğõ törende, seçici kurul başkanõ Doğan
Hõzlan’õn yazar üzerine kõsa konuşmasõndan
sonra, Anar’a ödülünü aile adõna oğul
Can Öz verdi. Halen Ege Üniversitesi
Felsefe Bölümü öğretim üyesi olan Anar’a
ödülün “edebiyatõmõza kazandõrdõğõ
birbirinden önemli romanlarõ ve bu
romanlarda ortaya koyduğu özgün üslubu
nedeniyle verildiği” belirtildi. Yazarõn
yayõmlanmõş yapõtlarõ: Puslu Kõtalar
Atlasõ (1995), Kitab-ül Hiyel (1996),
Efrasiyab’õn Hikâyeleri (1998) Amat
(2005) ve Suskunlar (2007).
Kültür Bakanlõğõ
yayõn sayõsõnõ
düşürdü
ANKARA (ANKA) - Yayõn politikasõn-
da değişiklik yaparak, roman, öykü, şiir tü-
ründe yapõtlarõ “görev alanından çıkaran”
ve tamamen “görev alanıyla” ilgili yayõn-
lar çõkaran Kültür ve Turizm Bakanlõğõ‘nõn
2002’de 230 olan yayõn sayõsõ, 2008’de
21’e düştü.
Bakanlõk, yayõn çeşidinde roman, öykü,
şiir türünde yapõtlarõn da olduğu 2002 yõlõn-
da 230 kitap çõkarõrken, yayõn politikasõnda
değişikliğe gitmeye hazõrlandõğõ 2003 yõlõn-
da ise herhangi bir yayõnõ bulunmuyor. Ar-
tõk, Türkiye’nin tanõtõmõna ağõrlõk veren ya-
yõnlara dönen Bakanlõk, 2004-2007 yõllarõ ara-
sõnda yayõn aralõğõnõ 15-20 kitaba çekerken,
2008’de de bu rakam ancak 21’i buluyor. Ba-
kanlõk yetkilileri, özel yayõnevlerinde de
bulanabilecek roman, öykü, şiir türündeki
eserleri yayõnlamamasõ kararõyla, haksõz re-
kabetin de önüne geçildiğini belirterek,
“Devlet artık sübvansiyon uygulayıp, özel
yayıncılara haksız rekabet yaratmıyor. Ta-
mamen görev alanlarıyla ilgili yayınlara
yöneldik. 2009 yılında da 15 adet yayın
planlıyoruz” dediler.
27 Mart Dünya Tiyatro
Günü coşkuyla kutlandõ
Kültür Servisi - Genel Sa-
nat Yönetmenliğini Gencay
Gürün’ün yaptõğõ Tiyatro İs-
tanbul, Nevra Serezli ve Ci-
han Ünal’õn kapalõ gişe oy-
nadõğõ oyunlarõ “Altı Haftada
Altı Dans Dersi”ni 27 Mart
Dünya Tiyatrolar Günü nede-
niyle Profilo Kültür Merke-
zi’ndeki salonlarõnda ücretsiz
oynadõ. Richard Alfieri’nin
yazdõğõ, Yücel Erten’in Türk-
çe’ye çevirdiği, Mikel N. Vid-
hi’nin koreografisini yaptõğõ
oyunda Cihan Ünal yõllara
meydan okuyan usta oyun-
culuğunun yanõ sõra yönetimi
de üstlenmiş. Ünal, oyun ön-
cesindeki konuşmasõnda, ti-
yatronun birikimli aydõn in-
sanõn kafa ve gönlünü sorgu-
layõp doyuma ulaştõracağõ yer
olduğunu vurguladõ ve “Ce-
halet, tutuculuk tiyatrodan
ürker, korkar ve yok etmek
ister. Onlarla savaşa her za-
man hazır olan tiyatro muh-
teşem bir sanattır” sözleriy-
le 27 Mart Dünya Tiyatro Gü-
nü’nü sahnede kutluyor ol-
manõn önemini dile getirdi.
Kutlamada genç oyuncu
Melis Eronat, Augusto Bo-
al’õn yazdõğõ Uluslararasõ Ti-
yatro Enstitüsü (ITI) “2009
Dünya Tiyatro Günü Ulus-
lararası Bildirisi”ni; Nedret
Güvenç ise kendi yazdõğõ ITI
Ulusal Bildirisi’ni seslendir-
di. Ardõndan Güvenç’e, İs-
tanbul Şehir Tiyatrosu Genel
Sanat Yönetmenliği’nin yol-
ladõğõ saygõ plaketini yönet-
men Engin Gürmen alkõşlar
arasõnda sundu. Kutlamaya
ITI UNESCO Türkiye Mer-
kezi Başkanõ Refik Erduran
da katõldõ.
Etkinlikte Nedret Güvenç’e saygı plaketi verildi.