Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 28 MART 2009 CUMARTESİ 22 HABERLER ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanõ Öz- demir Özok, Ergenekon so- ruşturmasõnda uyulmasõ ge- reken 7 evrensel hukuk ilke- sini açõkladõ. Özok, suç ko- nusu olay ve kişilerle ilişkisi olmayan belgelere yer veril- memesi gerektiğini vurgula- yarak, “Toptancı ithamlar ile gereksiz ve tartışmaya açık konulardaki değerlen- dirmelerin, davalar ile ko- runduğu iddia edilen de- ğerlere zarar verebileceği gözden uzak tutulmamalı- dır” dedi. Özok, soruştur- manõn toplumda baskõ ve yõl- gõnlõk aracõ olarak kullanõl- mamasõnõ da istedi. TBB Başkanõ Özok, yaptõ- ğõ yazõlõ açõklama ile Erge- nekon iddianamesinde uyul- masõ gereken ilkeleri değer- lendirdi. Özok, Ergenekon soruşturmasõnda yargõya za- rar verebilecek boyutlara ula- şabilecek uygulamalar karşõ- sõnda, ilkelerin her dava için õsrarla savunulmasõ gerekti- ğini bildirdi. ‘Şimdi başka tehditler var’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Genel Başkanõ Deniz Baykal, 2. Er- genekon iddianamesinin “ciddi prob- lemleri, zafiyetleri olduğunu ve haklı te- reddütler yarattığını” vurgularken “Ar- tık askeri darbe tehdidi gündemden düşmüştür. Ama şimdi başka demokrasi tehditleri var. Elbette asker müdahale etmesin ama sen de etme kardeşim” de- ğerlendirmesini yaptõ. Baykal, 2. Ergenekon iddianamesi ile il- gili izlenimlerini “Bu iddianamenin çok problemi var. Bu problemleri yok say- ma, küçümseme hakkı hiçbirimizde yok. Çok ciddi zafiyetler var. Adil yar- gılanma hakkına ters düşen uygula- malar madde madde tespit edilmiştir. Yetkisiz dinlemeler, belli kişilerle yapı- lan pazarlıklar, tehditler, ilgisiz kişilerle ilgili konular... Çok haklı tereddütler var” diye özetledi. ‘Siyasi öç belgesi’ CHP Manisa Milletvekili Şahin Men- gü de ikinci iddianameyi “siyasi öç böl- gesi, saçmalık, komedi” olarak nitelen- dirdi. “CHP’yi ele geçirme” savlarõnõn “komedi” olduğunu bildiren Mengü, “Ha- luk Koç, Umut Oran, Mustafa Sarõgül’ü darbeci mi ilan edecekler? Biri kurul- tayı kazanırsa, bu darbe olmaz” dedi. Mengü, “Türk yargısı bu kadar komik bir duruma düşmemeli. Bir de eski savcı Ferhat Sarıkaya’nın gizli tanık ol- duğu iddiası var, eğer doğruysa bu bir skandal. İnsanlar 5- 6 ay daha yatacak, sonra hiç kimse kalmaz. Susurluk’un de- vamı olanlar ayrı tabii. Susurluk’u ve- sile edip muhalefeti susturmak istiyor- lar” diyen Mengü, Mustafa Balbay’a ait olduğu öne sürülen notlarla ilgili olarak “Hukuka aykırı olarak toplanan delil ol- maz. Balbay gazeteci. Darbenin teşeb- büs halinde olması için ‘elverişli vası- talarla fiilin başlaması’ lazım. Ortada böyle bir şey yok. Hukuk fakültesinde bu iddianameyi savununları hoca sınıfta bırakır. Balbay’ın yazı yazmasının en- gellenmesi tamamıyla susturmaya, ba- sın özgürlüğünün önünü kesmeye yö- nelik ” diye konuştu. İstanbul Haber Servisi - Ergenekon davasõ tutuk- lularõndan İşçi Partisi (İP) Genel Başkanõ Doğu Pe- rinçek, Ergenekon yargõsõnõn seçime üç gün kala ve ABD Başkanõ Barack Obama’nõn ziyaretinin hemen öncesinde 2. Ergenekon iddianamesini açõkladõğõna dik- kat çekerek, Türkiye’de bir mafya-gladyo-tarikat hu- kukunun oluştuğunu belirtti. Perinçek’in 2. iddianameye yönelik görüş ve de- ğerlendirmeleri, İP Genel Başkan Yardõmcõsõ Erkan Önsel tarafõndan açõklandõ. Önsel, Perinçek’in ikinci iddianameyi, “Ergenekon yargısının takvimi, ba- şından beri ABD ve AKP’nin takvimine ayarlı yü- rütülüyor. ‘Kürdistan’ ilan ediliyor. Seçime üç gün var. Obama’ya ziyaret arifesinde hizmet arz edili- yor” diye yorumladõğõnõ belirtti. Açõklamada, yapõlan darbelerin değil, yapõlmamõş darbelerin yargõlandõğõ- na dikkat çekilirken, Anayasa Mahkemesi’nin, AKP’yi “Cumhuriyeti yıkma faaliyetinin odağı olduğuna hükmettiği” anõmsatõldõ. 12 Mart ve 12 Eylül’ün sõ- kõyönetim yargõlamalarõnda ABD’ye bu kadar açõk ve doğrudan bağlõlõk görülmediğinin belirtildiği Perinçek’e ait açõklamada, “5 Kasım 2007 günü Beyaz Saray Oval Ofis’ten başlatılan soruşturma, Cumhuriyet’i savunanları baskı altına alıyor” denildi. SORU ÖNERGESİ ‘Ferhat Sarõkaya gizli tanõk mõ?’ ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - CHP Grup Başkanvekili, İzmir Milletvekili Kemal Anadol, eski Van Cumhuriyet Savcõsõ Ferhat Sarıkaya’nõn, 1 yõl önce Türki- ye’den kaçtõğõ ve Ergenekon dava- sõnda “gizli tanık” olduğu savlarõ- nõ bir soru önergesiyle TBMM gün- demine taşõdõ. Anadol, Başbakan Tayyip Er- doğan’õn yanõtlamasõ istemiyle ver- diği soru önergesinde, “Dönemin Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yücel Aşkõn hak- kında önce tarihi eser kaçakçılığı, ardından çete suç- lamasıyla iddia- name hazırlaya- rak adını Türki- ye’ye duyuran es- ki Van Cumhuri- yet Savcısı Sarı- kaya’nın bir yıl önce ailesiyle bir- likte Türkiye’den kaçtığı bilgisi ba- sında yer almaktadır” dedi. Anadol, şu sorulara yanõt istedi: “Eski savcı Sarıkaya’nın yurtdı- şındaki yeri belli midir? Sarıka- ya’nın yurtdışında nerede yaşa- dığını tespit etmek için çalışma yü- rütülmekte midir? Gerek Van Yüzüncü Yıl, gerekse Şemdinli iddianameleri asılsız çıkan ve bu süreçlerde birçok kişiyi mağdur eden eski savcı Sarıkaya’nın ‘Ta- nõk programõna alõnõp estetik ame- liyatõ’ olduğu ve ‘Ergenekon’un gizli tanõğõ’ olduğu iddiaları doğ- ru mudur? Bu iddialar doğruysa, savcılığı döneminde asılsız iddia- larla insanları mağdur eden ve ‘sö- zünün doğruluğu kuşku uyandõran’ bir kişinin ifadelerinin başka bir soruşturma ve davada temel oluş- turması doğru mudur?” “Gatagulli” mi? “Gõll u gõş” mõ? MUZAFFER İLHAN ERDOST Adõna “Ergenekom” derler, yediyüzyetmişyedi başlõ, kõrkiki gözeli, piyano bacaklõ, telekom kõllõ, bindallõ ve fistanlõ canavarõ teşhis, tespit ve tedip edememekten mustarip; İHD’den gönlüyle tard, TİHV’den gönülsüz terk, TİHAK zoraki kalebendi, yani onulmaz ve ondurmaz insan haklarõ savunuru olarak çaresiz kalmõş bir beni-âdemin, karõşõk, şaşõrõk, aşõrõk bir bilmece- bulmacaya çözüm ararken, telekulağõn kaydõyla ve Erzurumlu dededen ve babadan “hemşeri” Fethullah Efendinin “Gata-gulli”si ile örtüşen Saidi Nursi Hazretlerinin “Gıll u gışı”, tenvir ve tasvir olarak umuma sunulmak istenmiştir. Asarõ Bediyye’nin 378’inci sayfasõnda şöyle buyurmuş idi Nursi Hazretleri: “Zahiren hariçten cereyan eden (gelen) adalet-i cedidenin bir mecrası da, bir kısım ehl-i medrese olmalı. Ta gıll u gışdan tasaffi etsin (durulsun). Zira bulanıklığıyla başka mecradan taaffün ile gelmiş. Ve atalet bataklığından neşet ve istibdat sümûmu ile teneffüs eden zulmu tazyiki ile ezilen efkâra bu müteaffin (çürümüş, kokuşmuş) su, bazı aksülamel yaptığından misfat-ı şeriat (şeriat süzgeci) ile süzdürmek zaruridir. Bu da ehl-i medresenin duş-u himmetine muhavveldir.” (Not: “maarif-i cedide” yani yeni-maarif, “adalet-i cedide” yani yeni-adalet olarak değiştirilmiştir. Devellioğlu’nun Osmanlõca- Türkçe Lügat’õnda, “gıll u gışş”õn karşõlõğõnda “kin ve hile” yazõlõr.) TBB Başkanõ Özok, Ergenekon soruşturmasõnda uyulmasõ gereken 7 evrensel hukuk ilkesini açõkladõ Barolardan hukuk çağrısı 1 Mahkemeler, delillerin hukuka uygun yöntemlerle toplanmasõ- nõ özenle ve istisna tanõmadan denetlemelidirler. Bu bağlamda elle- rindeki yetkilere dayanarak verecekle- ri kararlar ile kolluk güçlerini ve sav- cõlõk makamõnõ cesaretle yönlendirme- lidirler. 2 İddianamelerde iddia konusu suç ve kişiler dışında olaylara ve suç konusu olay ve kişiler- le ilişkisi olmayan belgelere yer veril- memesini sağlamalıdırlar. İddiana- melerde yasaya ve hukuka uygun ola- rak olaylar ve deliller, şüpheli ve sa- nıklarla tek tek ilişkilendirilmelidir. Toptancı ithamlar ile gereksiz ve tar- tışmaya açık konulardaki değerlen- dirmelerin, davalar ile korunduğu id- dia edilen değerlere zarar verebilece- ği gözden uzak tutulmamalıdır. 3 Makul sürede yargõlanma hak- kõna ilk celseden itibaren özen gösterilmelidir. 4Tutukluluk bir önlemdir. Her şüpheli ve her sanığın taleple- ri ve durumları, tek tek ve id- dia olunan her suç dolayısıyla ayrı ay- rı, gerekçeli olarak titizlikle değerlen- dirilmelidir. Bu konuda verilecek ka- rarlar kamuoyunu tatmin etmelidir. 5 Tutuklama kararõ verilmiş sa- nõk ve şüphelinin varlõğõ halin- de, soruşturma evresinin, kõsa sürede dava açõlmasõ ile sonlandõrõl- masõna özen gösterilmesi sağlanmalõ- dõr. Mahkemeler bu konuda uzayan tu- tukluluk süresinde önlemler alarak savcõlõk makamõnõ yönlendirme güç ve yetkisine sahip bulunmaktadõrlar. Bu yolla tutuklamalarõn yargõsõz infaz ha- line dönüşmesine engel olunmalõdõr. Ko- vuşturma evresinde, tutuklama kararõ varsa ilk duruşma gününün tayininden itibaren aynõ titizlik, bizatihi mahke- meler tarafõndan gösterilmelidir. 6 Ceza soruşturma ve kovuş- turmasının, toplumda baskı ve yılgınlık vasıtası olarak kulla- nılmasına yargı makamı mutlaka en- gel olmalıdır. Mahkemelerimiz bu tür emellere alet olmamalıdırlar. Davala- rın yılgınlık yaratabilecek biçimde al- gılanmamasına özen gösterilmesini sağlamalıdırlar. Toplumun tümünde yargıya güvenin temel koşulu bu ko- nuda gösterilecek tarafsızlık ve ba- ğımsızlığa bağlı bulunmaktadır. 7 Gizli tanõklõk gibi savunma hakkõnõ ihlal ve bertaraf edebi- lecek uygulamalara zorunlu hallerde ve istisnai olarak başvurul- malõdõr. Bu gibi durumlarda hüküm, hiç- bir şekilde savunma hakkõ kõsõtlanarak elde edilen delillere dayandõrõlmama- lõdõr. Kamuoyunun bu yönde düşün- mesine, yõlgõnlõğa sevk edilmesine mah- kemelerimiz izin vermemelidirler.Özdemir Özok. Kemal Anadol. Nüfus cüzdanõmõ kaybettim. Hükümsüzdür. LUTFİ TEKİNŞEN Baykal, iddianamenin çok problemi olduğunu ancak küçümsemediklerini söyledi ‘Mafya-gladyo-tarikat hukuku’ Gazetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın haksız tutuklanmasına gös- terilen tepkiler aralıksız sürüyor. Okurlarımız ve Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) Şişli Şubesi üyeleri dün gazetemizin Şişli’deki merkez binasının bahçesinde bir araya geldi. “Balbay Çıkacak Yine Yazacak”, “Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek” sloganları atan okurlarımız, “En büyük tehlike geriye gidişin hızı değil, heyecanı yitirmektir” yazılı dövizler taşıdı. ÇYDD Şişli Şube Başkanı Ersin Aşlamacı, Balbay’ın bir an önce serbest bırakılmasını bekle- diklerini ifade ederek, “Bizler Türkiye’nin çağdaş kadınları olarak tüm yazarlarımı- za her zaman olduğu gibi sahip çıkacağız” dedi. (Fotoğraf: SERKAN YILDIZ) Destek eylemi sürüyor İP lideri Perinçek ikinci iddianamenin zamanlamasõna dikkat çekti