Katalog

Yarın sabah sandık başına gidip yerel seçimler için oy kullanacağız... Bugün günlerden cumartesi... Kafalardaki soru şu: “Ankara, İstanbul, İzmir ve Diyarbakır’da belediye başkanlığı seçimlerini kim kazanacak?” Eh bu arada Ergenekon davasının ikinci iddia- namesi mahkemeye verildi ve kabul edildi. Yazı masamın başındayım yine. Acaba nereden başlamalıyım. Ergenekon’un ikinci iddianamesini bir kenara bı- rakıyorum daha sonra yazarım. Seçimler öncesi Güneydoğu’ya gidemedim ama İç Anadolu, Ege, Akdeniz ve Trakya’ya gittim. CHP’nin açık ara önde olduğunu İzmir’de Büyük- şehir’de Aziz Kocaoğlu’nun seçimi kazanacağı ke- sin. AKP’nin yarın akşam Buca’yı yitireceğini, Karşı- yaka’da Cevat Durak’ın Konak’ta Hakan Tartan’ın ipi göğüsleyeceğini de biliyorum. İstanbul, Kadıköy, Beşiktaş ve Bakırköy’de CHP’nin, Şişli’de “çakma Sarıgül”ün değil, güvercinli Mustafa Sarıgül’ün seçimleri alacağını da biliyorum. Büyükşehir’de Kemal Kılıçdaroğlu’nun AKP’li Kadir Topbaş’ı zorlayacağı bir gerçek. Peki, kazanabilir mi Kılıçdaroğlu? Bence kazanma olasılığı hem var, hem de yok! 2007 seçimlerinde sandığa gitmeyen sosyal de- mokratlar, solcular, sosyalistler, Deniz Baykal’a kı- zanlar kızmayanlar yarın oy kullanırlarsa Kılıçdaroğ- lu arayı kapatıp kıl payı seçimleri alabilir. Ankara’da seçim ortada bana sorarsanız... Ben Melih Gökçek’in yüzde 30-32 oranında oy ala- cağını sanıyorum... Ya CHP adayı Murat Karayalçın ya da MHP ada- yı Mansur Yavaş kazanacak Ankara’daki seçimi... Daha önce yazdım yineleyeyim: Eğer Kılıçdaroğlu Ankara’da aday gösterilseydi açık ara alırdı seçimi... Diyarbakır’a gelince... Başbakan Tayyip Bey nereleri istiyordu? İzmir, Ankara, Çankaya ve Diyarbakır... Çok üzgünüm ama AKP buraları alamayacak! Fethullahçılarla Hizbullah, Diyarbakır’ı AKP’nin al- ması için canlarını dişlerine taksalar da çok zor be- lediye başkanlığı seçimini almaları. Irak’ta Kürtler ABD’yle “omuz omuza” olmalarının karşılığını gördüler. Irak’ın Kuzeyinde federe bir Kürt devleti kurdular zaten. Irak Anayasası’na göre iste- sek de istemesek de “Kürdistan” devleti var orada. Meclisi var, cumhurbaşkanı var, başbakanı var! Irak Cumhurbaşkanı ise Kürt Talabani! ABD Başkanı Obama da Türkiye’ye geliyor. Daha açık yazayım: Ortadoğu yeniden yapılandırılırken Türkiye’nin du- rumu ne olacak? Kürt sorunu salt Türkiye’nin değil, İran’ın ve Suriye’nin de sorunu. Burada Talabani ve Barzani’nin rolü ne olacak? Özellikle Güneydoğu’da yaşayan Kürt kökenli yurt- taşlarımızın siyasi kimliğini AKP mi yoksa DTP mi tem- sil edecek? Güneydoğu’da “din eksenli etnik milliyetçilik” feo- dal yapıyla birlikte ivme kazanıyor. Fethullahçılar başta Diyarbakır olmak üzere Tun- celi, Gaziantep, Şanlıurfa, Bingöl vb. gibi kentlerde okullar, yurtlar, dershaneler, hastaneler açıyor, fab- rikalar kuruyor. Seçim yazısı yazacaktım nereden nereye geldim... Güneydoğu’da feodal yapı, dinsel ve etnik kimlik ancak sermaye-emek çelişkisini öne çıkaran Mark- sist bir partiyle kırılabilir. Türk ve Kürt işçi sınıfı ye- ni bir siyasal yapılanmayla Türkiye’nin önünü açar. Emperyalizmin ağababalarıyla yola çıkanlarla ya- ni “Mam Celal” (Celal Amca) demekle Kürt sorunu çözümlenmez! Ahmet Türk’ten Leyla Zana’ya dek Kürt siyaset- çileri ABD güdümünde oldukları sürece aynı sıkıntı- ları yaşayıp “Celal Amca”dan yardım isteyeceklerdir. Obama Türkiye’ye şiş kebap, lahmacun yemek için gelmiyor. Büyük Ortadoğu Projesi’nin Kuzey Irak ayağı için geliyor. Elbet Türkiye bölgedeki tüm Kürtlerle kucak- laşmalı... Önce PKK ve öteki Kürt grupları silah bırakmalı. En önemlisi ise Türk ve Kürt emekçilerinin de- mokratik siyasi örgütlenmelerini gerçekleştirecek “TİP modeli”ni yaşama geçirmeleridir. 30 yıldır tanıdığım dürüstlüğüne, onuruna düş- künlüğüne inandığım arkadaşım Uğur Dündar hak- lı olarak isyan ediyor 3 gündür. Ailesinin kişilik hakları ikinci iddianamede çiğne- niyor... Yalanlar Ergenekon’un ikinci iddianamesin- de yer alıyor. Nerede hukukun üstünlüğü? Nerede hukuk devleti? CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada İl genel meclisi seçimleriyle ilgili anket sonuçla- rı dikkat çekiyor. Bu olası sonuçlar gelecek genel seçimlere ışık tut- ması açısından önem taşıyor ve bir başka soruyu gündeme getiriyor: Anketler seçmenin oyunu değiştirmesine yol açabilir mi? Örneğin KONDA’ya göre bir seçmen, il genel mec- lisinde AKP’nin 22 Temmuz genel seçimlerinden da- ha fazla, yüzde 47.9 oy alacağını saptayan sonu- ca bakarak; CHP veya MHP’yi yeğlemekten vaz- geçer mi? Ya da tersi bir öngörüşle AKP gibi dinci partinin yerel seçimden daha güçlü çıkmasının sakıncala- rını dikkate alarak oyunu bu partiden başka parti- ye kaydırabilir mi? Gözlemcilere göre anketler yurt genelinde, hat- ta büyük kentlerde bile seçmen üzerinde fazla et- kili değil. Çoğu kesimlerde anket sonuçlarına at yarışı ve- ya maç tahminleri gözüyle bakılıyor. Kuşku yok -KONDA’nın saptadığı gibi- AKP ye- rel seçimlerde il genelinde yüzde 47.9 oy alırsa önü- müzdeki dönemde demokratik laik rejimin bugüne kadar aldığı darbelere yenileri eklenecek demektir. Galiba -ve nihayet- Avrupa Birliği de “tehlikenin farkına” vardı. Brüksel’e yaptığı ziyarette Çankaya’daki AKP’li- ye; AB Komisyonu Başkanı Barroso, “basın öz- gürlüğünü tehlikeye atabilecek her türlü kaygıdan” söz ediyor. Danimarka parlamentosunda Türkiye’nin AB’den giderek uzaklaştığı… İslama yol aldığı temel tartışma konusu. Fakat içeride, içimizdeki Atatürk Cumhuriyeti düş- manları, il genel meclisi seçimlerinde en az 22 Tem- muz kadar ya da daha yüksek dozda oy alması du- rumunda AKP’nin İslama yönelik girişimlerine, uy- gulamalarına tam destek vereceklerdir. Kuşkunuz olmasın; laik, Atatürkçü rejimi arkadan bıçaklayacak yerli Brütüs’ler, dincisi, bölücüsü.. he- men hepsi.. Atatürk Cumhuriyeti’ni yıkma çabala- rında aynı cephede buluşacaklardır. Seçim kampanyasında Baykal’ın başarılı bir se- çim kampanyası yürütemediği söylenemez... Kısık sesine karşın Devlet Bahçeli’nin de AKP’ye karşı başarılı bir kampanya yürüttüğü de yadsına- maz. Buna karşın halk (seçmen) -anketlerin gösterdi- ği gibi- acaba neden AKP’ye yöneliyor? Bu sorunun yanıtı sadece ve herhalde RTE’nin ik- tidarın başarılarıyla övünmelerini içeren meydan nu- tukları olamaz. Bir yabancı gazetecinin, -Reuter muhabiri Hud- son’un- gözlemine göre; “Partililer coşkuyla bayrak sallayıp bağırıyor ama dört genel seçim kaybeden veteran (gazi) lider Baykal konuşmaya başladığın- da ortama bir umutsuzluk havası hâkim oluyor. Baykal ve partisinin hataları nedeniyle, ortada gü- venilir bir muhalefet olmadığı duygusu yayılıyor.” Fakat anketler CHP’nin oy oranında düşüş değil, yükselme olacağını söylüyor. 2007’de il genel meclisi oyu 18.2.2009’da yüz- de 23.5’e veya 26.4’a yükseliyor. Bugün genel seçim olsa hangi partiye oy verir- siniz sorusuna alınan yanıtlar da umut verici: 2007’deki yanıtlar CHP’ye yüzde 20.9 şans tanı- yordu. 29 Mart tahminleri yüzde 22.9-25.3! Ne ki AKP’nin aldığı ve il genel seçiminde alacağı sonuç ilgilendirmez CHP yönetimini. Sonuçlar böyle gerçekleşir, oylarında kıpırdanma görülürse; CHP yönetimi değişmez. Seçimlerden ba- şarıyla çıktığını ilan eder. İktidar umudu kalır başka bahara! Amma velakin bu anketlere göre bugün genel se- çim olsa AKP yine iktidarda. Atatürk Cumhuriyeti düşmanları, yerli Brütüs’ler; gerçekleşip gerçekleşmeyeceği belli olmayan an- ket sonuçlarına bakarak… …zil takıp oynamaya başladılar bile!.. SAYFA 28 MART 2009 CUMARTESİCUMHURİYET 18 HABERLERİN DEVAMI İstanbul PB 11 Edirne PB 16 Kocaeli PB 13 Çanakkale PB 13 İzmir PB 16 Manisa PB 16 Aydın PB 17 Denizli PB 13 Zonguldak Y 8 Sinop Y 9 Samsun Y 6 Trabzon K 9 Giresun Y 8 Ankara B 8 Eskişehir B 8 Konya B 7 Sıvas K 2 Antalya PB 19 Adana B 17 Mersin B 16 Diyarbakır K 11 Şanlıurfa Y 12 Mardin Y 11 Siirt Y 9 Hakkâri K 2 Van K 6 Kars K 4 Oslo K 3 Helsinki K 2 Stockholm B 6 Londra Y 10 Amsterdam Y 10 Brüksel Y 10 Paris Y 11 Bonn Y 7 Münih Y 17 Berlin Y 14 Budapeşte B 18 Madrid Y 19 Viyana B 17 Belgrad B 19 Sofya B 16 Roma Y 15 Atina PB 16 Zürih B 11 Moskova K 5 Aşkabat B 21 Astana K 7 Taşkent B 24 Bakû PB 16 Bişkek PB 17 Tiflis Y 17 Kahire PB 20 Şam Y 16 Ülke geneli çok bulut- lu, İç Anadolu’nun doğusu, Batı Karade- niz kıyıları, Orta ve Do- ğu Karadeniz, Güney- doğu Anadolu ile Os- maniye ve Hatay çev- releri yağışlı geçecek. Yağışlar Doğu Ana- dolu, Adana ve Hatay çevrelerinde karla ka- rışık yağmur ve kar şeklinde olacak. POLİTİKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ÇETİNKAYA Kim Kazanır?.. hikmet.cetinkaya@cumhuriyet.com.tr Faks numaramız: 0212 343 72 69 SERMET ÇUHADAR KAHRAMANMARAŞ - Kahramanmaraş’õn Göksun ilçe- sinde düşen BBP Genel Başkanõ Muhsin Yazıcıoğlu’nun da ara- larõnda bulunduğu 6 kişiyi taşõyan helikopterin enkazõna kazadan 48 saat sonra ulaşõldõ. 6 kişinin de yaşamõnõ yitirdiği belirlenirken, arama çalõşmalarõnõn ilk andan iti- baren kazanõn meydana geldiği yerin tam tersi istikamette yapõl- dõğõ ortaya çõktõ. Kahramanmaraş’õn Çağla- yancerit ilçesinde düzenlediği mitingin ardõndan Yozgat’õn Yerköy ilçesine gitmek isteyen BBP lideri Yazõcõoğlu’yla bir- likte BBP Sõvas İl Başkanõ Er- han Üstündağ, Sõvas İl Başkan Yardõmcõsõ Yüksel Yancı, Be- lediye Meclis üyesi adayõ Mu- rat Çetinkaya ve İHA Sõvas muhabiri İsmail Güneş’i taşõ- yan, pilot Kaya İstektepe’nin kullandõğõ helikopter çarşamba saat 15.55’te Göksun ilçesi Be- rit Dağõ civarõnda kayboldu. Çardak bölgesindeki baz istas- yonlarõndan alõnan veriler doğ- rultusunda binlerce kişi hem havadan hem karadan uçağõn en- kazõnõ aramaya başladõ. Çalõşmalar Hacõömer köyü ya- kõnlarõnda yoğunlaştõrõldõ. Per- şembe sabahõ ise çalõşmalar dağõn kuzeyindeki 30 kilometrelik alan- da yoğunlaştõrõldõ. Kar kalõnlõğõ- nõn 2 metreyi bulduğu ve sõcak- lõğõn ise sõfõrõn altõnda 5 derece- ye düştüğü bölgede 48 saat bo- yunca yürütülen çalõşmalardan sonuç alõnamadõ. Ancak dün Döngel köyünden yaklaşõk 17 kişilik bir ekip en- kazõ aramaya çõktõ. Ekip, uzun yürüyüşler sonucunda Şahinka- ya-Kurudere civarõnda enkaza ulaştõ. Arama ekibi lideri Abidin Karataş, televizyon kanallarõna yaptõğõ açõklamada, helikopterin enkazõnõn 50-60 metreye dağõl- dõğõnõ belirtti. Enkazõn açõk alan- da bulunduğuna dikkat çeken Karataş, “Nerden olsa görüne- bilecek bir yer. Bu tarafta hiç arama yapılmamış. Burda sa- dece bizim izlerimiz var” diye konuştu. Ekipler önce, helikopterde üç kişinin cesedinin bulunduğunu, üç kişinin ise kayõp olduğunu söylediler. Ancak daha sonra 6 kişinin de cesedine ulaşõldõğõ açõklandõ. Ölenlerin yüzlerinde iki santimetre kalõnlõğõnda buz olduğu öğrenildi. Enkazõ bulan 17 kişilik ekip de donma tehli- kesi geçirdi. Bazõ eşyalarõ ya- karak õsõnmaya çalõşan ekibi kurtarmak için Genelkurmay Özel Kuvvetler Kurtarma Ekibi bir helikopterle havalandõ. Ancak helikopterin iniş yapabileceği 2-3 köy tespit edildi. Bu köy- lerden en elverişli Kanlõçukur köyü olduğu için helikopter bu bölgeye doğru hareket etti. Enkaza ulaşõldõğõ ve helikop- terdekilerin yaşamlarõnõ yitirdiği haberinin alõnmasõndan sonra par- ti genel merkezinde bulunan Ge- nel Sekreter Yalçın Topçu ile ba- zõ partililer fenalaştõ. Genel mer- kez binasõna da Yazõcõoğlu’nun büyük boy bir posteri asõldõ. Dõ- şarõda bekleyen bir partilinin “Üşüyoruz koca reis” yazõlõ bir döviz hazõrladõğõ görüldü. Hükümetten önce Baykal haber verdi CHP lideri, kazanın ardından yaşananlarla ilgili araştırma önergesi vereceklerini söyledi ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) - CHP Genel Başkanõ De- niz Baykal, BBP Genel Başkanõ Muhsin Yazıcıoğlu’nun da için- de bulunduğu helikopterin düş- mesi ile ilgili olarak Meclis araş- tõrma önergesi vereceklerini bil- dirdi. CHP lideri Baykal, dün dü- zenlediği basõn toplantõsõna heli- kopter enkazõna ulaşõldõğõna iliş- kin haberleri vererek başladõ. Baykal’õn bu açõklamasõndan son- ra özel televizyonlar da enkazõn bulunduğu haberlerini vermeye başladõ. Baykal, enkaza çok uzun süre ulaşõlamamasõnõ eleştirirken “Bu kaza, kış şartlarında ne ka- dar hazırlıksız, donatımsız ol- duğumuzu gösterdi. Bilgi kirli- liği yaşandı. Helikopterin düş- tüğü yerin dahi çok uzun süre tespit edilememesi kabul edile- mez. Var olan teknolojik im- kânlar tam olarak kullanıldı mı, seyyar baz istasyonları bölgeye taşındı mı? Cep telefonunuz kapalı olsa bile her türlü dinle- me, ortama dinlemesi yapılır- ken oraya bu kadar süre ulaşı- lamamasını izah etmek müm- kün değildir. Bir genel başkanın bulunduğu helikopterin güzer- gâhı izlenebilmelidir. Tekno- lojik donatım eksikliği varsa te- lafi edilmelidir. Enkaz arama yapılan bölgenin tam tersi isti- kamette çıktı” dedi. Baykal, bu konuda bir araştõrma önergesi vereceklerini bildirdi. Baykal, açõklamalarõnõ sürdürürken sõk sõk kendisine iletilen notlarla son durum hakkõnda bilgi verildi. Bu notlarõ basõnla paylaşan CHP li- deri, helikopterdekilerin öldüğü bilgisinin yer aldõğõ notu okurken “Ay... Allah rahmet eylesin” diyerek üzüntüsünü ifade etti. Neden 48 saat sonra bulundu? Yurt Haberleri Servisi - BBP Lideri ve Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu’nun da ara- larõnda bulunduğu 6 kişinin yaşamõnõ yitirdiği helikopterin enkazõnõn kazadan 48 sonra bu- lunmasõ tartõşma yarattõ. Cep telefonu vericileriyle kesin koordinat- larõn belirlenememesinin nedeni ve helikop- terdeki Acil Yer Bulma Vericisi’nin (Emer- gency Locator Transmitter-ELT) neden ça- lõşmadõğõ da henüz bilinmiyor. Kazanõn ne- deni henüz belirlenemezken birçok iddia or- taya atõldõ. Kazanõn meydana geldiği bölge- de Berit Dağõ’nõn 1700 metre yükseklikten hõz- la 3 bin metreye yükseldiği ve helikopterin kapasitesinden fazla yük almasõ nedeniyle hõz- la yükselemediği iddia edildi. Hava şartlarõ- nõn kötü olmasõ, kar yağõşõ nedeniyle pilotun yolu kaybetmiş olabileceği, vadiden gitmesi gerekirken ters yöne girdiği öne sürüldü. Uzmanlar da, Türkiye’de 7 bin metrenin al- tõndaki uçuş koridorlarõnõn çok net olmadõğõnõ, bunun da sorunlara yol açtõğõnõ vurguladõlar. Kazanõn nedeni kadar, binlerce kişinin hem karadan hem de havadan arama çalõşmalarõ- na katõlmasõna karşõn enkaza ancak 48 saat sonra ulaşõlmasõ da tartõşma yarattõ. Önceki gün yapõlan açõklamalarda üç cep telefonundan alõnan sinyallerle çalõşmanõn Göksun bölgesinde 1 kilometre eninde, 30 ki- lometre uzunluğunda bir alanda yoğunlaştõ- rõldõğõ belirtildi. Ancak enkazõn bulunduğu ala- nõn çalõşmalarõn yürütüldüğü bölgeden 10 ki- lometre daha uzakta olduğu belirlendi. Mobill istasyonlar geç kaldı Bunun nedeni de bölgeye en yakõn baz is- tasyonunun Çardak’ta olduğu ve buradan alõnan verilerle sağlõklõ bir tespit yapõlamadõğõ iddia edildi. Bölgeye geçici baz istasyonu ku- rulmaya başlandõğõ, ancak başka bir bölgedeki aramadan dönen 17 köylünün tesadüfen en- kazõ görerek bölgeye gittiği belirtildi. Tanıdıklarımdan biri, övgü söz- lerinin abartılmasını şöyle değer- lendirirdi: “Övülü bağa büyük se- petle girilmez.” Umduğunu bulamamanın ya- ratacağı hayal kırıklığını dengele- mek için söylenmiş bir sözdü. Çünkü övgülerin altını kazıyınca altından çıkan gerçekler hiç de hoş olmuyordu. Benzer bir durumu, içindeki al- tı kişi ile birlikte düşen helikopter olayında yaşadık. Türkiye’nin çağ atladığı, nere- deyse teknoloji üssüne dönüştü- ğü övgülerinin fasa fiso olduğu, ta- lihsiz bir olayla kanıtlanıverdi. Düşen helikopterin yerinin yak- laşık 48 saat sonra, o da insanla- rın çabasıyla bulunabilmesi, Tür- kiye’nin teknolojideki geriliğini göz- ler önüne seriverdi. Oysa ülkemizdeki teknoloji ba- zı alanlarda, kötüye kullanılma ko- nusunda haddinden fazla ileri git- mişti. Cep telefonlarından yer belirle- me, konuşmaları kaydetme ve gerektiği zamanda açıklama ko- nusundaki uzmanlıklar, aralarında Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı ve Milletvekili Muhsin Yazıcıoğlu ile gazeteci İsmail Güneş’in de bulunduğu altı kişi için nedense işe yaramadı. Teknoloji fukaralığımıza yine bil- gi kirliliği de eşlik etti. Çeşitli televizyon kanallarının kimini canlı olarak, kimini de söz- lü olarak aktardığı açıklamalar kir- liliğin bilgi ile sınırlı olmadığını, kafalardaki kirlenmişliğin de söz konusu olduğunu gösterdi. Kazaya uğrayan araç, bir kara taşıtı değil, hava taşıtıydı. Sanırdık ki, hava ulaşımı tüm ül- kede kontrol altındadır. Pilotu, yetkili kuruma bilgi vermeden mo- torunu çalıştıramaz. Oysa anlatılanlara göre öyle de- ğilmiş. Çünkü sivil havacılık yetkilileri, umutların sonlandırılmamasına ça- lışıldığı arama saatlerinde en küçük bir açıklama bile yapmadı. Ulaştırma Bakanlığı, kendi so- rumluluğu altındaki hava ulaşımı- nın ne durumda olduğunu bilmiyor. İçişleri Bakanlığı da aynı du- rumda. Olsa olsa yöntemiyle ya da var- sayımlarla yürütülen arama çalış- maları, aranan yerlerle kazanın meydana geldiği yer arasındaki ki- lometrelerce uzaklık nedeniyle tam bir skandal niteliğine bürün- dü. Televizyon ekranlarından izleme olanağını bulduğumuz uzman ki- şiler, yapılan yanlışlıkları öylesine açık seçik anlattılar ki, ağzımız açık kaldı. Yetkililerin zamanımızı nasıl “laf ola torba dola” mantığı ile çaldık- larını da öğrenmiş olduk. Acaba benzer bir facia, eşdü- zeyde olduğumuz ileri sürülen ül- kelerde olsaydı, siyasal sorumlu- luk nasıl gündeme gelir ve nasıl so- nuçlanırdı? Meslektaşımız İsmail Güneş, hava kazasında verdiğimiz ikinci görev şehidi oldu. İlk görev şehidi ise Başbakan Adnan Menderes’in uçağının 17 Şubat 1959 günü Londra’da düş- mesiyle kaybettiğimiz fotomuha- biri Burhan Tan olmuştu. GEÇMİŞTEN GELECEĞE ORHAN ERİNÇ / oerinc@cumhuriyet.com.tr Skandalın Daniskası... 1. KOŞU: F: Mirşanhan (1), P: Gökçeada (7), PP: Albey (3), S: Kazan Kõzõ (2). 2. KOŞU: F: Orpheo (1), P: First Rain (3), PP: Lucky Pearl (2), S: Yeni Lira (6). 3. KOŞU: F: West Of Queen (16), P: Tutta Bella (15), PP: Another Legend (1), S: Lus Par (9). 4. KOŞU: F: İnderesi (1), P: Velvet Storm (8), PP: Ko- ca Ayak (5), S: Exodia (4). 5. KOŞU: F: Sarõ Lira (2), P: Beran (1), PP: Yedikuleli (4), S: Kaya- delen (5). 6. KOŞU: F: Akmert (4), P: Şahkartal (2), PP: Rasimcan (3), S: Zarahan (9). 7. KOŞU: F: Şimal (2), P: Kõraç Kõzõ (3), PP: İnsafõn Kõ- zõ (11), S: Canik (9). ALTILI GANYAN 1 16 1 2 4 2 3 15 8 2 3 2 1 5 3 11 6 9 9 PORTRE / Muhsin Yazõcõoğlu Haber Merkezi - Sõvas’õn Şarkõşla ilçesinde 1954 yõlõn- da doğan Muhsin Yazıcıoğ- lu, ilk ve ortaöğrenimini Şar- kõşla’da, üniversite eğitimini Ankara Üniversitesi Veteri- ner Fakültesi’nde tamamladõ. 1972’de geldiği Ankara’da Ülkü Ocaklarõ Genel Merke- zi’nde görev yapmaya başla- yan Yazõcõoğlu, Ülkü Ocak- larõ Genel Başkan Yardõmcõ- lõğõ ve 1977-1978 yõllarõ ara- sõnda Ülkü Ocaklarõ Genel Başkanlõğõ görev- lerinde bulundu. 1978’de faaliyete geçen Ül- kücü Gençlik Derneği’nin de kurucu genel başkanõ olan Yazõcõoğlu, 1980 yõlõna kadar Milliyetçi Hareket Partisi’nde (MHP) Genel Başkan Müşavirliği görevinde bulundu. 12 Eylül 1980 askeri darbesinin ardõndan, MHP ve Ülkücü Kuruluşlar davasõnda yargõlanan Yazõcõoğlu, 7.5 yõl Mamak Cezaevi’nde kaldõ. 1987’de Milliyetçi Çalõşma Partisi’ne (MÇP) katõlan ve genel sekreter yardõmcõlõğõ yapan Yazõcõoğlu, 1991 seçimlerinde Sõvas’tan mil- letvekili seçildi. 1992’de MÇP’den ayrõlarak 1993’te Büyük Birlik Partisi’ni (BBP) kurdu ve partinin genel başkanõ oldu. 1995 seçimle- rinde ANAP-BBP ittifakõndan 20. dönem Sõ- vas milletvekili olarak yeniden parlamentoya giren Yazõcõoğlu, 1998’den beri BBP’nin ge- nel başkanlõğõ görevini yürütüyordu. Evli ve iki çocuk babasõ olan Yazõcõoğlu, 22 Temmuz 2007 seçimlerinde Sõvas’tan bağõmsõz millet- vekili olarak TBMM’ye tekrar girdi. BBP lideri Yazıcıoğlu ve 5 kişiyi taşıyan helikopterin enkazına kazadan 48 saat sonra ulaşılabildi. Enkazı ve cesetleri bulan 17 köylü de donma tehlikesi atlattı Kazada kurtulan olmadõ Arama çalışmalarına partililer ve çok sayıda yurttaş da katıldı. Enkaza arama yapõlan bölgenin 10 kilometre uzağõnda tesadüfen ulaşõldõ