22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 22 MART 2009 PAZAR 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Tren-Şehir ve Adam Sevgili, Treni sevmemde, yaşamımın her zaman için en aziz kişilerinden olan üvey dedemin, demiryolcu olması ve beni yanında çanta gibi taşırken sık sık DDY’nin mekânlarına, lokantalarına götürmesi ka- dar, hatta ondan da daha çok İstanbul- Eskişe- hir seferini yapan trenin benim için bir özgürlük sembolü olmasının da etkisi var. Galatasaray’ın ilk kısmında bana hapishane ka- dar ağır gelen yatılılık dönemimde, yılbaşı ve yaz tatillerimin bir bölümünü Eskişehir’de geçirirdim. Haydarpaşa’dan bindiğim tren İzmit Körfezi’ni ge- ride bırakıp, Sakarya vadisinden, Bilecik, Bozü- yük’ten sonra bozkıra doğru yol alırken özgürlü- ğümün kalesine yaklaşmanın sıcaklığı sarardı içimi. Evimiz yani DDY’nin o zamanki “yeni lojman- ları” hâlâ istasyonun hemen iki adım ötesindeki yerinde duruyor. Tabii çok değişmiş, eskiden kar- şısında boş arsa olan yerler betonarme binalar- la dolmuş. O arsada, bir kez Şevket’le uçurma- ya çalıştığımız uçurtmayı elektrik tellerine taka- rak mahalleyi birkaç saat elektriksiz bırakmıştım. Yeni istasyon binası, ki yeni dediğime bakma el- li yıllık, eski binanın belleğimdeki görüntüsünün üstüne kurulup onu tümüyle silemedi henüz, pul- man vagonlu trenler de, buharlıların ya da mo- totrenin yerini alamadı. Eskişehir’e rüyalarımda çok gittim. Çok şükür gerçekten de her fırsatta gidiyorum. Zaman za- man eskiyi elle tutarcasına bulabiliyorum. On yıl kadar önce Mine Gözen ile Anadolu Üniversi- tesi’ne yaptığımız bir yolculukta, eski evime git- tim ve antreye girince tüylerim diken diken oldu. O zamanların kokusu asılıp kalmıştı bir köşeye... Ama itiraf etmeliyim ki, çocukluğumun Eski- şehiri’ni gözümde canlandırmakta, orada bura- da köşelerde yakalamakta gittikçe daha zorlanır oldum. Yeni görüntüler, kokular, tatlar, hatta oluş- makta olan anılar eskilerin üzerlerindeki yerleri- ni alırlarken, onları soluklaştırıp, silikleştiriyorlar, ben de bu durum karşısında anılarıma ihanet et- miş, onları salıverip bırakmışım gibi suçluluk duy- gusuna sürükleniyorum. Anılar kendi aralarında bizim onlarla yaptığımız gibi iyi geçinmiyorlar, kendilerine yer açarlarken diğerlerini itip, kakalayıp, göndermeye çalışıyor- lar. Eskişehir görüntüsündeki anneannem ve de- dem yok olalı çok olduğundan, silikleşirlerken, başkalarına yer açtılar, Erim, Mine geldi arkadan, şimdi onları ve eşzamanlı anılarımı canlı tutma- ya çalışıyorum. Neyse ki, bu arada Dr. Kale gi- bi, Engin Ataç gibi yaşayanlar var. Geçen pazartesi ve salıyı Eskişehir’de geçir- diğimden yine Eskişehir rüyalarımla, anılarım su yüzüne çıktı. Kenti her gördüğümde, eskilerden bir parça ko- pup gitse bile yine de çok seviyorum. Çünkü in- san odaklı bir gelişmenin ortasında. Anadolu Üni- versitesi’nde başarı ve yaratıcılığını, belediye baş- kanı olunca, kentin tümüne taşımış olan Yılmaz Büyükerşen’in sayesinde benim Eskişehirim, hey- kelleri, senfoni orkestrası, operası, tiyatroları, rek- reasyon alanları, modern tramvayı, Venedik ka- nallarını andıran Porsuk ve üzerindeki köprüleri hatta bozkır ortasındaki plajıyla bir Avrupa ken- ti olmuş. Çok da iyi olmuş, benim anı şehrim, ay- rıca yaşayan çağdaş bir şimdiki zaman kentine dönüşmüş. Eskişehir’den son dönüşümün ertesinde dost- larla buluştuğum bir yemekte, kendilerine iki gün- lük turistik bir gezi yapmayı önerdiğimde, herkesin bu kadar hevesli olacağını hiç düşünmemiştim. Meğer yeni Eskişehir’in ünü bayağı yaygınlaşmış, eskiden turizmin “t “si ile ilgisi olmayan kent her- kes için merak odağı haline gelmiş. Bunu yapan anılarımın kentini, çağdaş kent ha- line getiren insan Belediye Başkanı Yılmaz Bü- yükerşen’e seçim bölgemde olmadığından oy ve- remeyeceğim için, bari teşekkürümü burada ifade edeyim dedim. asirmen@cumhuriyet.com.tr Türkiye Deniz Feneri soruşturmasõnõ beklerken Küçükkaya’nõn skandal ile ilgili kitabõna soruşturma açõldõ ‘Yolsuzluk’atoplatmaistemi İstanbul Haber Servisi - Cum- huriyet gazetesi Haber Merkezi edi- törlerinden Aykut Küçükkaya’ya, “Deniz Feneri” yolsuzluğunu ele al- dõğõ “Yüzyılın Yolsuzluk Oyunu” kitabõndan dolayõ Kanal 7 Televiz- yonu yöneticilerinin talebi üzerine Şişli Cumhuriyet Başsavcõlõğõ tara- fõndan “yayın yoluyla hakaret, adil yargılamayı etkilemeye te- şebbüs” suçlamalarõyla soruştur- ma açõldõ. Almanya’daki Deniz Fe- neri e.V. davasõnda “Türkiye’de asıl suçu işleyenler” suçlamasõnõn ya- põldõğõ Kanal 7 televizyonu yöneti- cileri, avukatlarõ aracõlõğõyla Kü- çükkaya’nõn kaleme aldõğõ kitabõn toplatõlmasõ talebinde de bulundular. Kanal 7 yöneticilerinin başvuru di- lekçesinde, Alman yargõsõna yöne- lik “Delillerin ortaya konduğu, tartışıldığı ve gerçeğin bu şekilde ortaya çıktığı bir yargılama ya- pılmamıştır” suçlamasõ ise dikkat çekti. Yeni Dünya İletişim AŞ (Kanal 7) Yönetim Kurulu Başkanõ Zekeriya Karaman, Yönetim Kurulu Başkan Yardõmcõsõ ve Kanal 7 Televizyonu Genel Yayõn Yönetmeni Mustafa Çelik ve Yönetim Kurulu üyesi İs- mail Karahan’õn avukatlarõ Os- man Ergin ve Yusuf Atalay tara- fõndan Şişli Cumhuriyet Savcõlõ- ğõ’na yazõlan şikâyet dilekçesinde, Yeni Dünya İletişim AŞ’nin Kanal 7 Televizyonu’nun yayõn hakkõna sa- hip olduğu kaydedildi. Kamuoyun- da Almanya Deniz Feneri Derneği (Deniz Feneri Derneği e.V.) olarak bilinen derneğin yöneticileri hak- kõnda Almanya’da görülen davanõn kesinleştiği anlatõlan dilekçede, tüm görsel ve yazõlõ medyada “Deniz Fe- neri Almanya Derneği” haberleri- nin geniş olarak yer aldõğõ kaydedildi. Avukatlarõn şikâyet dilekçesinde, Aykut Küçükkaya’nõn Cumhuriyet Kitaplarõ’ndan çõkan “Yüzyılın Yol- suzluk Oyunu” kitabõnõn hukuka uygunluk şartlarõndan hiçbirisinin dikkate alõnmadõğõ öne sürülerek, “Frankfurt savcılığının iddiana- mesinin yeniden yazıldığı, gerçek dışı ve iftira boyutundaki birtakım benzer iddialar ve ithamlar da ek- lenerek hazırlandığı” iddialarõna yer verildi. Kitapta Kanal 7 Te- levizyonu yöneticilerinin, “yanıltı- cı, küçültücü, aşağılayıcı ve kesin yargı” içeren ifadelerle suçlandõğõ belirtilen dilekçede, “Kanal 7 Tele- vizyonu’nun kayıt dışı kara para- ların aktarıldığı, kirli ilişkiler ve yolsuzlukların içinde, şaibeli, ya- sadışı bir televizyon kuruluşu ol- duğu ileri sürülmüştür” denildi. Di- lekçede, “Kanal 7 Televizyonu or- taklarıyla birlikte ‘organize suç örgütüymüş’ gibi gösterilmiştir. Olayımız yayın yoluyla kişilik haklarının ihlal edilmesinden çık- mış, ağır ve onarılması güç açık bir saldırıya dönüşmüştür” ifadeleri- ne yer verildi. Şikâyet sahibi Kanal 7 Televiz- yonu yöneticilerinin hiçbir kuruluş ve kişi ile karanlõk ve karmaşõk iliş- ki içinde olmadõğõ belirtilen şikâyet dilekçesinde, “Kanal 7 televizyonu ve ortaklarını ‘batõk İslami hol- dinglerle’ ilişkilendirilmelerinin gerçekleri çarpıtma dışında hiçbir dayanağı yoktur” denilmesi dikkat çekti. Kitapta yazõlanlarõn “şeref, onur ve saygınlığı rencide edebi- lecek” nitelikte olduğu savunulan şi- kâyet başvurusunda, Küçükkaya hakkõnda yayõn yoluyla hakaret, adil yargõlamayõ etkilemeye teşebbüs eylemlerine uyan TCK maddele- riyle cezalandõrõlmalarõ için “ka- mu davası açılması” ve “kitabın toplatılması” talep edildi. Kanal 7 televizyonu yöneticilerinin talebi üzerine gazetemiz muhabiri Aykut Küçükkaya’ya, Yüzyõlõn Yolsuzluk Oyunu adlõ kitabõ nedeniyle soruşturma açõldõ. Deniz Feneri yolsuzluğunun ele alın- dığı, ‘Yüzyılın Yolsuzluk Oyunu’ ki- tabı Cumhuriyet Kitapları’ndan çıktı. RESMİ GİRİŞİM Türkiye İHA alıyor 5-6 adet MQ-9 Reaper ve MQ-1 modeli İHA için ‘istek mektubu’ ABD’ye teslim edildi. SERTAÇ EŞ ANKARA - Türkiye, Doğu ve Güneydoğu’daki bölücü terörle mücadelede yoğun olarak kullanõlan insansõz hava aracõ (İHA) konusunda mevcut proje- lerinin yanõ sõra daha ge- lişmiş modelleri doğru- dan alõm yoluyla edinmek için resmi girişimde bu- lundu. Bu kapsamda 5-6 adet MQ-9 Reaper ve MQ-1 modeli İHA için “istek mektubu” ABD’ye teslim edildi. Sistemlerin öncelikle keşif-gözetleme, kõsa süre sonra da operas- yonel olarak kullanõlmasõ planlanõyor. Türkiye, terörle müca- delede kullanmak ama- cõyla ihtiyaç duyduğu İHA’larõ kiralama, ortak üretim ve özgün üretim yöntemleriyle edinmeye çalõşõyor. Türk Havacõlõk ve Uzay Sanayi AŞ (TAI), özgün Türk İnsansõz Hava Aracõ (TİHA) için çalõşmalarõnõ sürdürüyor. İsrail’den kiralanan araçlar ise halen kullanõlõ- yor. Aselsan’õn ürettiği parçalarõn entegre edildi- ği 2 adet Heron’un (Ba- lõkçõl) ise kabul testleri geçen yõlõn kasõm ayõndan bu yana sürüyor. Bu Heronlarõn nisan ayõ- na kadar kabul testlerinin bitmesi bekleniyor. Silahlı İHA’lar Süreci devam eden tüm bu projelerin yanõ sõra Tür- kiye İHA sistemlerinde daha gelişmiş araçlar alma isteğini geçen aylarda ABD’ye iletmişti. Bu konudaki temaslar olumlu sonuç verdi ve Türkiye 5-6 adet MQ-9 Reaper (Predator B) ve MQ-1 (Predator A) mo- dellerinden almak için ilk resmi yazõşmayõ gerçek- leştirdi. İstek mektubu Türkiye’nin doğrudan alõm istemini içeren istek mektubu ABD hükümeti- ne teslim edildi. ABD hü- kümetinin onayõnõn ardõn- dan teklif ve kabul mek- tubunun temmuz ayõna ka- dar Türkiye’ye ulaştõrõl- masõ bekleniyor. ONUR ÖYMEN UYARDI ‘3.5 milyon kişi oy kullanamayabilir’ SAKARYA (Cumhuriyet) - CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öymen, 3.5 milyon kişinin nüfus cüzdanlarõnda vatandaşlõk numaralarõ yer almadõğõ için Yüksek Seçim Kurulu’nun (YSK) aldõğõ karar gereğince oy kullanama- yacaklarõna dikkat çekti. Öymen, yerel seçim çalõşmalarõ kapsamõnda geldiği Adapazarõ’nda partililerle bir araya gel- di. Nüfus kâğõtlarõnda vatandaşlõk numarasõ bulunmayan kişilerin panik içinde olduğuna dikkat çeken Öymen, “3.5 milyon insana bir haftada bu belgeleri nasıl vereceksiniz” di- ye sordu. Çok sayõda kişinin oy kullanmak- tan mahrum kalacağõnõ anlatan Öymen, “Dünyanın hangi demokrasisinde böyle bir durumla karşı karşıya kalıyorsunuz? Köy- lülerin çay içecek parası dahi yok. Belge- lerini nasıl alacak? Demek ki pek çok va- tandaşımız en temel anayasal hakkı olan oy verme hakkını kullanamayacak” dedi. Yerel seçimlerde hileler yapõldõğõna dikkat çeken Öymen, “Binlerce insanı boş arsa, tarla ve depolara seçmen diye yazdırmışlar. Bur- sa’da il başkanlığımız büyük bir gayret sarf etti. Sadece Nilüfer ilçesinde 4 bin 95 kişi tarlalara, arsalara, fabrika depolarına orada oturan seçmenler gibi kaydettiril- miş” diye konuştu. Bolu’nun Kõbrõsçõk ilçe- sinde de bir okulun lojmanõna 212 kişinin yaz- dõrõldõğõnõ ifade eden Öymen, “212 seçmen bir lojmanda oturuyormuş. Suç duyuru- sunda bulunduk” dedi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle