19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK Baştarafı 1. Sayfada da rekora doymuyor. Rekordan rekora koşuyor. Dünyanın en pahalı benzini.. doğalgazı.. sa- nayide hızlı düşüş.. bizde! Bütçe tamtakır kuru bakırmış.. delik deşikmiş.. halk geçim sıkıntısı içinde eziliyormuş.. banka kart kredileri toplumsal bir soruna dönüşmüşmüş… Açığın nedeni azalan vergi, artan harcamalar- mış. “Sen büyük Türkiyesin, büyük açık sana ya- kışır”. Ötesini boş ver. Giderek büyüyen işsizliğin nedenini bulmadı mı Başbakan? Buldu! Açıklamadı mı? Açıkladı! İşsizliğin gerçek nedeni meğer “mevsim ko- şulları” imiş ve.. mayıs ayından itibaren işsizlik ra- kamı aşağılara inecekmiş. Ülkeye siyah gözlüklerle bakan muhalefetin ka- ranlık söylemlerine; Cumhuriyet gazetesinin kaynağından aldığı gerçekleri duyuran, gösteren haberlerine, yorumlarına kulak asma... Satın alamıyorsan sözüyle yetin; bak, RTE’nin meydan nutuklarında ağzından bal damlıyor. Çatlasın, patlasın muhalifler, Cumhuriyet ga- zetesi, imtiyaz sahibi, başyazarı, yazarı… “teh- likenin farkına varılmasının” baş mimarı İlhan Sel- çuk.. gazete yöneticileri.. yazarları.. çalışanları… Öyle bir iktidar var ki bu ülkede: Başbakanı lafla peynir gemisi yürütmekte de rekor sahibi! Sine-i milletten çıkmış, halkın dertlerini çözmek vaadiyle seçilip, başkente gelen AKP milletvekilleri ne yapıyor? Sadece RTE ne derse parmak kal- dırıp onaylıyorlar mı? Önce can sonra canan (sonra halk) hesabı. On- lar patronlarından geri kalacak değiller ya! Bir bölümü ülke kalkınmasından önce kişisel kalkınmaya inanan insanlar olduklarını kanıtladılar. Melih Gökçek’in destek arayışlarındaki mu- cizevi bir buluşu sayesinde belediye yapımı, va- tandaşa 500 (yazıyla: beşyüz) milyara satılan apartman dairelerini 250 (yazıyla: ikiyüzelli) mil- yara alıyor ve: Elini öpene en düşük fiyatla 500 milyara, kuş- kusuz daha yüksek fiyatla satmak gibi basit, kü- çük bir kârla yerel seçim sezonunu kapatıyorlar. IMF, ekonomi uzmanları aman mali disipline dikkat ediniz diye yırtanadursunlar. AKP lideri kafasında yarattığı dünyada yaşıyor; dışarıdan, içeriden uyarılar ona vız geliyor. Tunceli’de başladı tek parti dönemini kemiren partizan vali hastalığı. Sürüp gidiyor. Aydın Valisi Mustafa Malay, is- mini önce seçim rüşveti beyaz eşya dağıtımıy- la duyurdu. Daha sonra bürokratları bir genelgeyle AKP mitingine çağırdı. Valimiz Baykal’ın “AKP ile gelenler APS ile gi- der” sözünden fena alınmış. Haklı. RTE’nin valilerim de valilerim, kimseye har- catmam açıklamasından sonra Baykal’a ver- yansın edip, seçimleri yitireceksin diye neden de- meç vermesin? Vali ise insan değil mi yani? Üstelik Baykal’ın RTE’nin valileri APS ile gi- decek demek ne haddine! Tek parti dönemine ha döndük, ha döneceğiz. Bugünleri bize gösteren RTE’yi bağışladığı için Allaha şükürler olsun diye dua edenler ne kadar haklı imiş!.. Tunceli, Aydın valileri derken efendim; huzu- runuzda bir yenisi: Önceki gün Kırıkkale Valisi Demirel’in, yanı- na AKP milletvekili, AKP’li belediye başkanını ala- rak bir kahvedeki seçim propagandasına katıl- dığını gösteren canlı sahneler TV ekranlarında. Rahmetli şair, dostum, arkadaşım Fethi Gi- ray’ın bir şiiri: “Ankara’nın taşına bakma / Gözlerimin yaşına bak / Kaldır da başını bir sabah vakti Anıtkabir’den / Memleketin haline bak” diyor. Bu şiiri benden duymamış olun dostlar. Ne var Atatürk’ü rahatsız edecek güllük gü- listanlık memleketimizin halinde? SAYFA 22 MART 2009 PAZARCUMHURİYET 18 HABERLERİN DEVAMI İstanbul Y 11 Edirne Y 8 Kocaeli Y 12 Çanakkale Y 11 İzmir Y 12 Manisa Y 12 Aydın Y 15 Denizli Y 13 Zonguldak Y 10 Sinop Y 12 Samsun Y 15 Trabzon B 13 Giresun Y 14 Ankara Y 9 Eskişehir Y 8 Konya Y 9 Sıvas Y 8 Antalya Y 18 Adana Y 17 Mersin Y 18 Diyarbakır PB 16 Şanlıurfa PB 19 Mardin PB 17 Siirt PB 15 Hakkâri PB 5 Van PB 7 Kars PB 6 Oslo B 4 Helsinki K 2 Stockholm K 4 Londra B 14 Amsterdam B 10 Brüksel B 9 Paris PB 11 Bonn B 7 Münih B 7 Berlin B 10 Budapeşte B 11 Madrid PB 20 Viyana Y 11 Belgrad B 9 Sofya Y 7 Roma B 15 Atina Y 14 Zürih Y 11 Moskova B 0 Aşkabat Y 14 Astana PB 3 Taşkent PB 20 Bakû B 10 Bişkek PB 17 Tiflis B 17 Kahire Y 23 Şam B 20 Ülke geneli parçalı ve çok bulutlu, Marmara, Ege, Akdeniz, İç Ana- dolu, Batı ve Orta Kara- deniz bölgeleri ile Giresun çevreleri yağışlı geçe- cek. Genellikle yağmur ve sağanak, Batı Kara- deniz’in iç kesimleri ile Trakya’da karla karışık yağmur ve kar şeklinde görülecek. Hava sıcaklı- ğı doğu bölgelerde 3 ila 5 derece artacak. / IŞIL ÖZGENTÜRK İftiralar ve Gerçekler Baştarafı Arka Sayfada Cem Yılmaz’õn dediği gibi tamamen “duy- gusal” nedenlerle. Ne oluyor, istediğiniz bu gazetenin ka- panmasõysa açõkça söyleyin. Geriye ne ka- lõyor? Darbe dönemlerini anõmsayõn, yaz- dõğõnõz kitaplarõn, söylediğiniz sözlerin han- gi gazetede yer bulduğunu anõmsayõn... Ha- di şimdi bir bellek tazeleme günü. Ne yazõk bugün bunlarõ değil; bambaşka, beni heyecanlandõran bir konuyu yazmak is- tiyordum, kucağõma bir kitap düştü. Kitabõn başlõğõ şu: “Manisalı Çocuklardan Dünya Liderlerine Barış Mesajları.” Kitap Ma- nisa Belediyesi tarafõndan hazõrlanmõş muh- teşem bir iş. Kitaptaki çocuklar tarafõndan ya- põlmõş resimlere döndürüp döndürüp bakõ- yorum ve düşünüyorum.. Bu kõsõr darbe tar- tõşmalarõndan, bu artõk sõkõntõ veren seçim tar- tõşmalarõndan beni uzaklaştõrdõğõnõz için binlerce teşekkür. Keşke imkânõm olsa, bu resimleri tek tek bütün okurlarõma gösterebilsem.. ama yo- lunuz Manisa’ya düşerse mutlaka bu kitap- tan edinin ya da bu resimlerin sergilendiği bir salon mutlaka vardõr, gidip bakõn. Picasso’nun ve Henri Matisse’in bir ömür boyu çocuklar gibi resim yapmaya ça- lõşmalarõ boşuna değil. Çünkü örneğin benim elimdeki kitaptaki bütün resimler çok haki- ki; ah unuttum.. bu resimler kartpostal ya- põlmõş, dünya liderlerine yollanmõş. Kucağõma düşen bir başka kitap da Çekül Vakfõ’ndan.. adõ “Savur”, yazarõ Fatma Me- ral Halifeoğlu, vurgunu olduğum bir böl- genin, Mardin yöresinin çok özel bir yerle- şim merkezi “Savur”un o muhteşem evle- rini, kültürel dokusunu çok ince bir işçilik- le anlatõyor. Oradaki yaşamõ inceliyor. Gü- neydoğu’da avlular olmazsa olmaz, böyle av- lulu evlerde büyümüş biri olarak gene uçup gittim. Avlular sõr doludur ve serinliklerin- de insana dair her türlü hal kendini gösterir. Ve Onat Kutlar’õ anõmsadõm.. ikimiz de av- lularõ severdik ve avlulardaki yasemin ko- kusunu. Böyle bir kitabõ bize armağan eden Çekül Vakfõ’na teşekkürler. Bu ülkede aman dinlemeden kültür mirasõmõza sahip çõkmak için koşturan Metin Sözen Hoca’ya da. İyi ki varsõnõz.. aksi takdirde yaşamõmõz çok çorak olurdu. Ve bir not: Yazmadan edemedim, bu Hasan Cemal’deki kin ve kendini beğen- mişlik duygusu doğrusu beni ürkütüyor. Bir yandan da bana, Mustafa Balbay günlükle- riyle öne geçti ya, tõpkõ ambülanslarõn açtõ- ğõ yola işgüzarlõk yapõp giriveren araba sü- rücülerini anõmsatõyor. Adeta “Ben de va- rım, ben de varım” diyor. isilozgenturk gmail.com İstanbul Haber Servisi - Şovmen Meh- met Ali Erbil’in, muhalif çõkõşõyla başlayan İstanbul Deniz Otobüsü’nün (İDO) kalkõş saatinden 20 dakika gecikmeyle hareket et- mesi ve İDO’da yalnõzca Kanal 24 izlenmesi tartõşmasõ büyüyor. Vapurlarõmõzõ Vermi- yoruz Grubu’ndan Behiç Ak, kamuya ait bir otobüsün, kamuya açõklandõğõ saatte hareket etmesi gerektiğini vurgulayarak, deniz oto- büslerinin her yerine yerleştirilen televizyon ekranlarõnõn ise insanlarõ son derece rahatsõz ettiğini, kaldõrõlmasõ gerektiğini söyledi. Birkaç gündür hükümete muhalif konuş- malarõyla dikkati çeken şovmen Mehmet Ali Erbil, İDO’da yaşadõğõ olayõ, “Hafta sonu Bursa’ya gittik. İDO’ya bindik. İktidarın İDO’su ya, tek iktidar yanlısı Kanal 24 ya- yımlanıyor. Bir de 20 dakika geç kalktı. AKP’nin seçim otobüsünü bekledi. MHP’nin otobüsü olsa bekler miydi? Tek partili döneme mi döneceğiz acaba? Siz böyle koyun gibi olursanız döneriz valla ona göre” sözleriyle anlatmõştõ. Ancak Medyatava tarafõndan görüntüsü ya- yõmlanan İDO seferinde Erbil’in sözünü ettiği seçim otobüsü görüntüsündeki otobü- sün Başbakanlõk’a ait bir otobüs olduğu be- lirlendi. Vapurlarõmõzõ Vermiyoruz Gru- bu’ndan Behiç Ak, bu otobüs her kime ve- ya nereye ait olursa olsun, kamunun önceli- ği olduğunu ve otobüsün belirtilen saatte kalk- masõ gerektiğini belirterek, “Otobüs Baş- bakanlık’a ait bile olsa, bizim paraları- mızla yapılan bu otobüsler bize vaat edi- len programa uymak zorunda” dedi. Beyaz Masa ile propaganda Başbakanlõk otobüsünün seçim için kul- lanõlõp kullanõlmadõğõnõ bilmediğini ifade eden Behiç Ak, “Belediye imkânları ile bir beyaz masa diye minibüsler koymuşlar ama seçim propagandası yapıyorlar. Be- lediye kamusal bir kurumdur ve yöneti- mi, seçildikten sonra tarafsız olmak zo- rundadır. Ama Büyükşehir Belediyesi tarafsızlığa gölge düşürüyor” diye ko- nuştu. Kanal 24 olayõnõ da değerlendiren Ak, özellikle son olarak alõnan iki deniz otobü- sünün her yerine plazma televizyon yerleş- tirilmiş olduğunu ifade ederek şunlarõ söy- ledi:“Yolcular ne yaparlarsa yapsınlar reklamdan kurtulamıyorlar. Oysaki deniz yolculuğu çok keyifli bir yolculuktur. Uzun bir yolculuk oluyor, kitap okumak istiyorsunuz okuyamıyorsunuz. Tüketici olarak reklam saldırısı altındasınız. Hiç kimse izlemiyor ama kaçamıyorsunuz. Kesinlikle televizyon ekranlarını kaldır- maları gerekiyor. Televizyon izlemek is- teyenler için TV odası yapılmalı.” Kanal 24 ise Erbil’in sözleri üzerine yap- tõğõ açõklamada, yolcu terminalleri, havaa- lanlarõ, metro istasyonlarõ gibi halka açõk alan- larda yapõlan yayõnlarõn açõk duyuruya bağ- lõ ticari anlaşmalara dayandõğõ ifade edilerek, “Bu anlaşma gereği terminal, deniz oto- büsleri ve vapurlardaki bütün teknik ve görsel yatırımlar kurumumuz tarafın- dan üstlenip gerçekleştirilmiştir. İddia edildiği gibi 24’e herhangi bir ‘kõyak’ ya da imtiyaz sağlanmamıştır. Nitekim ha- vaalanlarında, Ulaşım AŞ’ye ait metro is- tasyonları ve trenlerde diğer haber ka- nallarının yapmakta olduğu yayınlar da benzeri anlaşmalara dayanmaktadır.” Vapurlarõmõzõ Vermiyoruz Grubu: Kanal 24 yayõnõnõn yapõldõğõ İDO’dan ekranlar kaldõrõlsõn ‘Belediye tarafsız kalmalı’ Sürmeli’den tuhaf öneri İZMİR (Cumhuriyet) - Tiyatro ve sinema oyuncusu Ali Sürmeli İzmir’de düzenlenen ‘Yürek Harmanõ’ adlõ projenin tanõtõm toplan- tõsõnda söylediği, “Artõk tek vatan, tek yürek, tek bayrak gibi kavramlarõ geçelim. Çünkü ben çoğulculuktan yanayõm. Benim arabamõn plakasõ bile 34 ABD ... Anadolu Birleşik Dev- leti kuralõm” sözleri tartõşma yarattõ. Toplantõ- yõ bazõ işadamlarõ protesto edip terk ederken Sürmeli daha sonra yanlõş anlaşõldõğõnõ savun- du. Sürmeli, “Ben espri yaptõm. Siyasetten hiç anlamam. Yanlõş anlaşõldõysam özür dilerim. Bundan sonra espri yapmayacağõm. Espriyi Cem Yõlmaz yapsõn” dedi. Silopi’den getirilen 2 kişi tutuklandı İstanbul Haber Servisi - “Ergenekon” soruş- turmasõ kapsamõnda, Şõrnak Emniyet Müdürlü- ğü ekiplerince Silopi’de gözaltõna alõnan ve 19 Mart’ta İstanbul’a getirilen 7 kişi kişi dün adli- yeye sevk edildi. Ramazan Erkan ve Koçero Saluci terör örgütü olduğu iddia edilerek tutuk- landõ. Diğer zanlõlar ise serbest bõrakõldõ. ALTERNATİF SU FORUMU ‘Türkiye Darfur’a döner’ İstanbul Haber Servisi - İn- giltere’deki “Küresel İklim De- ğişikliğine Karşı Kampanya”nõn sekreteri Jonathan Neale, iklim değişikliğinin bu şekilde devam etmesi halinde Türkiye’nin dün- yanõn en sorunlu bölgelerinden Darfur’a benzeyeceğine dikkat çekerek 10-20 yõl içinde iklim de- ğişikliğinin en tepe noktasõna ulaşõlacağõnõ vurguladõ. Suyuma Dokunma Kampan- yasõ tarafõndan 5. Dünya Su Fo- rumu’na karşõ düzenlenen Al- ternatif Su Forumu dün Bilgi Üniversitesi’nin Eyüp’teki Sant- ralistanbul Kampusu’nda başla- dõ. Açõlõşta konuşan Jonathan Neale, küresel iklim değişikliği- nin ilk sonuçlarõnõn sular üzerin- de görüleceğini belirterek dün- yadaki tüm yağmur düzeninin değişeceğini söyledi. Suyun; dün- yada alõnõp satõlan bir meta, hü- kümetler tarafõndan kullanõlan bir silah olarak görülmesini eleş- tiren Neale, “İklim değişikliği nedeniyle yakın bir gelecekte 100 milyonlarca insan açlıktan ölecek, 100 binlerce insan mül- teci olacak. Dünya su savaşla- rına sahne olacak” dedi. BAŞKENTTE PROTESTO - Ankara’da Kızılay eski Emek İşhanı önünde toplanan bir grup Tüketici Hakları Derneği (THD) üyesi, ellerindeki İstanbul’da düzenlenen 5. Dünya Su Foru- mu’nu protesto etti. THD Genel Başkanı Turhan Çakar, 5. Dünya Su Forumu’nun Türkiye’yi ticarileştirilmiş su pazarının merkezi haline getirmeyi amaçladığını söyledi. (Fotoğraf: AA) Dünya Su Forumu’nda yurttaşlara çağrõda bulunuldu ‘Ticarileşmeye karşõ durun’ İstanbul Haber Servisi - Hizmet-İş Genel Se- kreteri Devlet Sert, 5. Dünya Su Forumu’na su- yun ticarileşmesine karşõ kuvvetli bir karşõ duruş göstermek için katõldõklarõnõ belirterek, “Dünya su pazarının yıllık cirosu 800 milyar dolardır. Küresel patronlar bu pazarı ele geçirmek için savaş bile çıkarabilirler” dedi. Sütlüce Kültür ve Kongre Merkezi’nde devam eden 5. Dünya Su Forumu’nun Serbest Kürsü bö- lümünde konuşan Sert, suyun özelleştirilmesine karşõ yurttaşlara “tepki” gösterin çağrõsõnda bu- lundu. 5. Dünya Su Forumu’nun arka planõnda ço- kuluslu su şirketlerinin bulunduğunu, bu şirket- lerin forum düzenleyerek dünya kamuoyunu ya- nõlttõklarõnõ söyleyen Sert, AKP ve belediye baş- kanlarõna “Suyun ticarileşmesine karşıyız açık- lamasında bulunun” diye seslendi. 5. Dünya Su Forumu öncesi dünyanõn farklõ bölgelerinde ya- põlan ön toplantõlarda hazõrlanan Parlementerle- re Öneri paketi, 263 parlementere sunuldu. Öne- ri paketinde suyun kamunun elinde kalmasõ ve in- san hakkõ olarak tanõmlanmasõ istendi. ‘Osman Gökçek ayağından vuruldu’ savı Dış Haberler Servisi - An- kara Büyükşehir Belediye Baş- kanõ ve AKP belediye başkan adayõ Melih Gökçek’in oğlu Osman Gökçek’in ayağõndan vurulduğu ve halen Azerbay- can’da tedavi gördüğü iddia edildi. Muhalif Azeri gazetesi Yeni Müsavat, Melih Gökçek ile AKP’li Keçiören Belediye Baş- kanõ Turgut Altınok arasõnda eskiden beri büyükşehir beledi- ye başkan adaylõğõ için rekabet olduğunu hatõrlatarak Altõnok’un bazõ kadõnlarla ilişkilerini gös- teren video kayõtlarõnõn ortaya çõkmasõ üzerine ilçe belediye başkan adaylõğõndan çekildiği- ni belirtti. 1999 yõlõnda gizlice çekildiği tahmin edilen görün- tüler aracõlõğõyla Altõnok’a şan- taj yapõldõğõ, verilen paraya rağ- men şantajõn sürmesi üzerine po- lisin devreye girdiği ve şantaj- cõnõn tutuklandõğõ belirtilen ha- berde, bu eski kayõtlarõn yeniden yayõlmasõnda Osman Gökçek’in parmağõnõn olduğu öne sürüldü. Gazete, Melih Gökçek’in 5 yõl önceki seçimler döneminde, “elindeki dosyaları açıklasa Altınok’un insan içine çıka- mayacağını” söylediğini belir- terek Gökçek’in koltuğunu ko- rumak için bu seçim dönemin- de söz konusu görüntüleri yay- mõş olabileceğini ifade etti. Yeni Müsavat’õn iddiasõna göre, eski MHP’li olan Altõnok çevresi intikam almak için Os- man Gökçek’i ayağõndan vur- durdu. Türkiye’deki seçkin kay- naklara dayandõrõlan haberde, şöyle denildi: “Ama bu olay, Gökçek’in seçim kampanya- sına zarar verebileceği için gizli tutuldu. Olayı gizlemek için Gökçek’in oğlu Osman Gökçek Türkiye’deki hasta- nelere de yerleştirilmedi. Onu gizli şekilde Bakû’ye getirdi- ler ve buradaki hastanelerden birine yerleştirdiler. Halen Ankara belediye başkanının oğlunun tedavisi Bakû’de de- vam ediyor.” Cumhuriyet 1 TL Bugünkü tedbirlerin yarın yetip yetmeyece- ği de Demokles’in kılıcına benzer bir soru işa- reti gibi kurumların tepesinde sallanıyor. Türkiye medyası, son yıllarda, artık herkesin bildiği cemaatleşme sürecinin etkilerinde bir ya- pılanmaya bağlanmıştır. Bu örgütlenme modelinde kimi gazeteler, fi- yat arttırmak bir yana, büyük çapta bedava da- ğıtılabiliyor; siyasal iktidarla yakın ilişkileri sa- yesinde olağanüstü çıkarlar sağlayabiliyor. Bu arada Cumhuriyet yalnız okurlarına da- yanmak, bağımsızlığını korumak, siyasal are- nada artık açıkça saldırı hedefine dönüştürül- müş Atatürkçü ilkeleri, yalnız ve yalnız aydın ka- muoyuna, daha başka deyişle okurlarına daya- narak savunmak zorundadır. Okurlarımızın CUMOK’lar titri altında, her yanda örgütlenmeye giriştikleri, başını çektik- leri eylemlerle belirgindir. Bu akımın Cumhu- riyet’e kaynak yaratmak yolunda içerikler ka- zanmasını da bekliyoruz. Gazetemizin içe dönük yapısında tasarruf ön- lemlerine ve her türlü özveriye çalışanlarımız- la girişmiş bulunuyoruz. Ekonomik krizle birlikte iktidarın Cumhuri- yet’e yönelik siyasal saldırısını göğüslemeye kararlıyız. Elbirliğiyle gerçekleşecek istenç her türlü saldırının ve zorluğun üstesinden gelecektir. Fiyatımızı pazartesi gününden itibaren 75 ku- ruştan 100 kuruşa çıkarırken okurlarımıza gü- vendiğimizi bir kez daha yineliyoruz. C Baştarafı 1. Sayfada Bakû’da tedavi gördüğü öne sürüldü Haber Merkezi - Ünlü müzisyen Fazıl Say, Kültür Bakanõ Ertuğrul Günay’õn “Bizim Nâ- zım ile ilgili yaklaşımımız onun sırtından para kazanma gayretinde olanlarınkinden daha önemli” şeklindeki sözlerine, “Nâzım’ın sırtın- dan kazanan ben değilim” diyerek yanõt verdi. NTV’de yayõmlanan programda, “Nâzım Oratoryosu”nun Frankfurt Kitap Fuarõ’nda sahnelenmesinin iptal edilmesine ilişkin olarak Kültür Bakanõ Günay’õn açõklamasõna yanõt ve- ren Say, “Bu tarihi konulmuş, broşürlerde basılmış, fuar kitapçığında ve basın toplantı- larında anons edilmiş bir konserdir ve iptali karşılıklı anlaşmalara varmadan yasadışı- dır” diye konuştu. Say, şunlarõ söyledi: “Nâ- zım sırtından para kazananlar, derken Sayın Bakan tam olarak kimi kastetti burası biraz muallakta kaldı. Genco Erkal ve benim katıl- dığım programa telefonla katılıp bu lafı etti- ğine göre, bizi kastetmiş olması büyük olası- lıktır. Kendisinden bu sözünü düzeltmesini bekliyorum. Sanatımı para için yapmadığımı beni tanıyan herkes bilir. Nâzım Oratoryo- su’nu “yõlda en fazla 2 veya 3 kere” performe etmekteyiz. Benim gelir elde ettiğim bir pro- je değildir Nâzım Oratoryosu. Hiçbir zaman da olmadı. Eser, bugüne dek sadece bir kere yurtdışında, Moskova’da seslendirilmiştir. Eğer konu “birisinin sõrtõndan para kazanmak” ise Beethoven’in sırtından 40 katını kazandı- ğımı söyleyebilirim, mantık bu mantıksa...” Nâzım’ın sırtından para kazanmadım FAZIL SAY’DAN BAKAN’A YANIT:
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle