19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA 16 MART 2009 PAZARTESİCUMHURİYET 18 HABERLERİN DEVAMI ‘Büyük Buluşma...’ Doğan Medya Gru- bu, aynı zamanda iş dünyasında çok boyut- lu ilişkileriyle kurum- laştığından, iktidara karşı ihtiyatlı, dengeli, dikkatli bir yayın poli- tikasını öngörüyordu. Ne var ki bu denge ve dikkat dahi yarar sağlamamış, AKP ikti- darı doğrudan Doğan Grubu’nu yıkmak is- teyen bir tutumu yeğ- lemiştir. Dinci faşizm hedefine doğru yürümekte ka- rarlı görünüyor; 29 Mart’ı da bu yolda kul- lanmak için canını di- şine takmış çalışıyor. Bu bakımdan Mus- tafa Balbay’ın tutuk- lanmasına karşı gaze- tecilerin ve yazarların benimsedikleri ortak tavır, özgürlük ve de- mokrasi açısından pa- ha biçilmez değerde- dir. Türkiye’de ilerici toplumsal güçler, de- mokratik kapsamda dirençlerini birleştirip ortaya koyarak dinci faşizm akımını frenle- yebilirlerse, tarihsel bir dönüm noktası ger- çekleşecek, İslam coğ- rafyasının ve Batı’nın gözleri önünde bir uy- garlık sınavı başarıyla verilmiş olacaktır. Elinizde tuttuğunuz gazete bu sınavın ba- şarısı için Atatürk ta- rafından kurulmuştur. C Baştarafı 1. Sayfada İstanbul Y 10 Edirne Y 10 Kocaeli Y 12 Çanakkale Y 11 İzmir Y 13 Manisa Y 11 Aydın B 15 Denizli Y 12 Zonguldak Y 7 Sinop Y 10 Samsun Y 10 Trabzon Y 10 Giresun Y 10 Ankara Y 6 Eskişehir Y 5 Konya Y 7 Sıvas Y 5 Antalya B 16 Adana Y 19 Mersin Y 17 Diyarbakır Y 13 Şanlıurfa Y 15 Mardin Y 10 Siirt Y 12 Hakkâri K 6 Van K 7 Kars K 3 Oslo K 5 Helsinki K 3 Stockholm K 4 Londra B 13 Amsterdam Y 11 Brüksel B 12 Paris B 12 Bonn B 13 Münih B 8 Berlin B 12 Budapeşte B 10 Madrid PB 24 Viyana B 11 Belgrad B 9 Sofya Y 8 Roma PB 15 Atina B 17 Zürih B 17 Moskova PB 3 Aşkabat PB 28 Astana K 3 Taşkent PB 27 Bakû B 12 Bişkek B 20 Tiflis Y 18 Kahire B 19 Şam Y 14 Ülke geneli parçalı ve çok bulutlu, Güney Ege kıyıları ile Batı Akdeniz kıyıları dışında tüm ülke yağışlı geçecek. Yağış- lar; İç Ege, Göller yöre- si, İç Anadolu, Kara- deniz’in iç kesimleri ve Kırklareli çevrelerinde karla karışık yağmur ve kar, yağış alan diğer yerlerde yağmur şek- linde olacak. SERTAÇ EŞ ANKARA - CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Onur Öymen, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuklanan gazetemizin Ankara Temsilcisi ve ya- zarõ Mustafa Balbay’õ “kamu vicda- nının mahkûm etmediğini” söyledi. Tutuklamaya her kesimden gösterilen tepkiler olduğuna dikkat çeken Öymen, “Bu, muamelenin halk tarafından be- nimsenmediğini gösteriyor” dedi. Bütün yurttaşlarõn yargõya, yargõnõn da kamu vicdanõna saygõlõ olmasõ gerekti- ğini belirten Öymen, “Kamu vicdanı Mustafa Balbay’ı mahkûm etmiyor. Tam tersine.. tutuklanmasından son- ra gösterilen tepkiler, halkın verdiği destek, çeşitli eğilimlerdeki gazeteci- lerin verdiği destek bu muamelenin halk tarafından benimsenmediğini gösteriyor. Biz inanıyoruz ki en kısa zamanda yargı doğru kararı vere- cektir, Mustafa Balbay özgürlüğüne kavuşacaktır” diye konuştu. Gelişmelerin Türkiye’deki basõn öz- gürlüğü açõsõndan bir sõnav olduğunu vurgulayan Öymen, “Türkiye’de çok sayıda gazeteci gözaltına alınmıştır, tutuklanmıştır. Demokratik ülke- lerde örneği görülmedik bir durum- la karşı karşıyayız... Türkiye’de öz- gürlüklerin, basın özgürlüğünün baş- ta olmak üzere AKP iktidarında na- sıl geriye gittiğinin kanıtıdır. Bir ta- raftan ‘Avrupalõ olacağõz’ diyorsunuz, bir taraftan hiçbir Avrupa ülkesin- de görülmemiş durumlarla karşı karşıya kalıyoruz. Biz inanıyoruz ki bugünkü sıkıntılar geçici sıkıntılar- dır. Ama AKP iktidarı Türk tarihi- nin karanlık sayfalarında karanlık yerini almıştır” dedi. Basın özgürlüğü kaygısı Tutuklamanõn basõn özgürlüğü açõ- sõndan ayrõca kaygõ verici olduğuna dik- kat çeken Öymen, şu yorumu yaptõ: “Gazeteciler gayet tabii ki her tür- lü bilgiye, belgeye sahip olacaklardır.. başka türlü görev yapamazlar. Ga- zetecilerin bilgi edinme özgürlüğünü kısıtlayamazsınız... Onun dışında Balbay’ın bir suç işlediği yolunda ka- muoyunda hiçbir kanı uyanmış de- ğildir, izlenim uyanmış değildir. Baş- ka ülkelerde bu gibi tanınmış insan- lar, eğer özel, istisnai durumlarda gözaltına alınıyorsa kamuoyuna bu kararın doğruluğunu kanıtlayacak bir izlenim verilir. Böyle bir izlenim yok kamuoyunda...” Hükümeti eleştirenlere yönelik tu- tumu anlatan Onur Öymen, “Kim ki hükümeti eleştirir, bu insanların telefonları dinlenir, bunlar hakkın- da her türlü işlem yapılır. Bu tabii demokrasi açısından, Türkiye’de basın özgürlüğü açısından, genel özgürlükler açısından kaygı verici. Biz inanıyoruz ki yargı en doğru ka- rarı alacaktır ” diye konuştu. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ga- zetemiz Ankara Temsilcisi Mustafa Bal- bay’õn, tutuklanmasõnõn ardõndan 11 gün geçti. Bu süre içinde sivil toplum örgütle- rinin, sanatçõlarõn ve siyasilerin tepkileri artarak devam ediyor. Balbay’õn tutuklan- masõna yönelik tepkiler şöyle: Tiyatro Oyuncuları Meslek Birliği Baş- kanı ve yönetmen Erhan Gökgücü: Bal- bay’a ve ülkesinin mazlumlarõnõ sevdikleri için acõ çeken nicelerine: Türkü: Ve yaşlõlar aksaçlõ başlarõnõ sallayõp şöyle dediler/Bir, bir daha, biri daha/Ne güzel türküler söylenir şimdi o koğuşlarda/Ve yaşlõlar fersiz gözleri- ni kapayõp düşündüler/Adaletin nazlõ bir ka- dõn gibi davrandõğõ günleri/Otobüs durağõn- daki umutlu bekleyişleri/Ve otobüsler gelip geçti/Ve durmadõ çoğu kere/Bir el sallanmadõ pencerelerde/Ama güneş kõzõla kesmişken te- pelerin ardõnda/Biri belirdi önce, sonra öbü- rü, sonra diğeri/Eskimiş bir bavul ellerin- de/Ama gittiklerinden daha gençtiler, dön- düklerinde/Zaman hiç uğramamõştõ sanki/Yanlarõna yörelerine/Ve yaşlõlar dudak- larõnda ince bir gülümseme/Mõrõldandõlar/Mõ- rõltõlar rüzgâra karõşõp büyüdü sazlõklarda/Ve tüm suskunlarõn kulaklarõ acõdõ/Akar su kir tutmaz/Akar su, kir tutmaz akar su. ‘Utanç verici’ Dilbilimci - yazar Emin Özdemir: Anla- tõm özgürlüğü adõna utanç verici bir durum- dur Balbay’õn tutuklanmasõ. Balbay, Cumhu- riyetin temel dizgesini ve değerlerini savu- nan bir kalemdir. Balbay’õ tutuklamak Cum- huriyetçiliği tutuklamaktõr. DSP Çankaya belediye başkan adayı ve tiyatro oyuncusu Turgay Yıldız: Bu tam bir hukuk skandalõdõr. Dikensiz gül bahçesi yaratmaya çalõşõyorlar. Gül bahçesi zaten vardõ, dikenleri kaldõrdõlar. Bizim gülümüz Balbay, onlarõn dikeniydi. Bu yanlõşõn orta- dan kaldõrõlacağõnõ düşünüyorum. ‘Gözdağı verme çabası’ Necip Hablemitoğlu’nun eşi Şengül Hablemitoğlu: İki yõldõr tüm yaşananlar karşõsõnda çok üzgünüm. Balbay’õn tutuklan- masõna da çok üzgünüm. TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası Başkanı Gökhan Günaydın: Balbay, Tür- kiye’nin yazõlõ basõnõnda belirgin çizgisini il- keli bir şekilde sürdürebilmiş, nitelikli gaze- tecilik yapmõş bir isimdir. En çok da bu yö- nünün vurgulanmasõ gerekir. Balbay, Türki- ye’nin yönetim yapõsõnõn nasõl bir emperya- list sömürüyle karşõ karşõya kaldõğõnõ, bunun siyasal, ekonomik ve sosyal yaşama nasõl yansõdõğõnõ halkõn anlayabileceği bir şekilde anlatabilen yürekli bir gazetecidir. Mevcut yapõnõn Türkiye zararõna işleyen yönlerini eleştirip, rota değişikliği yapõlmasõ gerektiği- ni savunan bir insandõr. Balbay’õn ve aydõn- larõn tutuklanmasõ, AKP karşõtõ muhalefetin susturulmaya çalõşõlmasõdõr. Onu, en son suçlanabilecek bir konuda, “silahlı bir çete- ye üye olmakla” suçlamak ve hakkõnda “ağır hapis cezası istemek” AKP karşõtlarõ- na verilmeye çalõşõlan gözdağõdõr. Yapılanı halk benimsemedi CHP Genel Başkan Yardõmcõsõ Öymen, Mustafa Balbay’õn tutuklanmasõnõ değerlendirdi: TOMEB BAŞKANI GÖKGÜCÜ DARWIN SANSÜRÜ OBSERVER’DA ‘Akan su kir tutmaz’ Eleştiri geldi tavır değişti Ve aldõ sazõ Âşõk Mahzuni Dış Haberler Servisi - TÜBİTAK’õn ya- yõmladõğõ Bilim ve Teknik dergisinden Dar- win dosyasõnõn çõkarõlmasõnõn yurtdõşõndaki yankõlarõ sürüyor. İngiltere’de pazar günleri yayõmlanan İngiliz Observer gazetesi, TU- BİTAK’ta yaşanan “Darwin” olayõna iliş- kin olarak “Türkiye’de birbiriyle mücade- le eden siyasi gruplar, akademik özgürlük konusunda yeni bir kavgaya girdi” yoru- munda bulundu. Gazetenin Türkiye muhabi- ri Robert Tait imzasõyla yayõmlanan haber- de şu ifadeler kullanõldõ: “Olay, İslami kö- kenli AKP hükümetini akademik kurum- lara dini fikirlerini empoze etmekle suçla- yan akademisyenler ve politikacıların sansür iddialarına neden oldu. Aynı za- manda Avrupalı yetkililerin, ifade özgür- lüğüne yönelik kısıtlamaların sürmesinin Türkiye’nin AB üyeliği sürecine zarar ve- rebileceği yönünde yeniden uyarıda bu- lunmalarına yol açtı. Hükümet ise maka- lenin geri çekilmesinde rol oynadığı id- diasını reddetti ve evrim teorisine karşı iyi bilinen muhalif tavrını bir kenara bı- rakarak olayı kınayan kesime katıldı.” MİYASE İLKNUR Ölümünün üzerinden 7 yõl geçen Âşık Mahzuni Şerif, yeniden gün- demde. Başbakan Recep Tayyip Er- doğan’õn, ozanõn memleketi Elbis- tan’daki AKP mitinginde okuduğu “Yi- ğit muhtaç olmuş kuru soğana/ Bil- mem söylesem mi söylemesem mi?” Mahzuni dizeleri ile muhalefetle ara- sõnda bir haftadan beri başlayan polemik sürerken babasõnõn sağlõğõnda da evde barkta durmayan özürlü oğlu Ferhat üzerinden bir polemik başlatõldõ. Mahzuni Şerif, 1960’lõ yõllarõn ikin- ci yarõsõnda şöhreti yakaladõ ve özellikle sol hareketin yükseldiği 1970’li yõllar bo- yunca Türkiye’de bir Mahzuni kasõrgasõ estirdi. Anadolu kõrsalõnõn aydõnlan- masõnda büyük emekleri olan Mahzu- ni, yaşamõ boyunca softalõğa, dinin si- yasete alet edilmesine, ABD emperya- lizmine, baskõ ve zorbalõğa karşõ bir du- ruş sergiledi. Bu nedenle mahkemeler ve hapishaneleri komşu kapõsõ yaptõ. Ata- türkçü, aydõnlanmacõ ve yurtsever Mah- zuni’nin mahkemelerde yaptõğõ savun- malar da tarihe geçti. “Ey Arapça okuyanlar/Allah Türkçe bilmiyor mu?” adlõ eseri nedeniyle hakkõnda da- va açõldõ. Savcõ, Mahzuni’nin “dine ha- karet” suçu işlediği gerekçesiyle ce- zalandõrõlmasõnõ istiyordu. Mahzuni, mahkemede “Sayın savcı benim Al- lah’a hakaret ettiğimi söylüyor. Allah benden davacı ise önüne gittiğimde zaten davasını benimle görecek. Pe- ki, bu durumda Allah sayın savcıya benim hakkımda dava açsın diye ve- kâlet mi vermiş? Allah’ın böyle bir ve- kâleti yoksa savcı, Allah adına dav- ranmakla suç işlemiş olmuyor mu?” diyerek hâkimleri bile güldürmüştü. Şair Eşref’e, “Şiirlerinde taşladığın kişi kimdir” diye sorulduğunda Eşref, “Benim şiirlerim numarasız gözlük gi- bidir, her namussuza uyar” yanõtõnõ vermişti. Mahzuni’nin şiirleri de Eş- ref’inki gibi her devre ve her dönemin yolsuzuna, hõrsõzõna, uğursuzuna uyuyor. 70’lerde yazdõğõ “Amerika katil” ad- lõ eseri bugünlerin moda oldu. Atatürk’e yazdõğõ “Bir daha gel gel Samsun’dan/ Sarı saçlım mavi gözlüm nerdesin” ad- lõ eseri de öyle. Yaşadõğõ dönemin devr-i iktidarlarõ- na karşõ da sözünü esirgememiş,halk adõ- na davacõ olmuştu. Nihat Erim dõşõnda Mahzuni’yi dava eden siyasi çõkmadõ. Her fõrsatta ülkeyi nasõl kalkõndõrõp zenginleştirdiğini söyleyip övünen Baş- bakan Erdoğan’õn “Yiğit muhtaç ol- muş kuru soğana” dizelerini okuduğ- nu görenler Mahzuni sağ olsaydõ “Ne günlere kaldık Erenler” diye başlayan bir şiirle yanõt vereceğini düşünmeden edemedi. Hõrsõz ve arsõzlarõn pişkince halkõn karşõsõna çõkõp oy istemelerini Mahzuni, yõllar önce şöyle yermişti: “Bi- zim toprak toprak olduktan be- ri/Bunun gibi daha arsız gelmedi/Bu kadar sap yiyip saman bırakan/Ağzı çirkin yüzü nursuz gelmedi. Zehir ile yaremizi elledi/Ateş ile te- rimizi yelledi/Bizim elin anasını bel- ledi/Böyle dinsiz, böyle hırsız gelme- di. Der Mahzuni insanların zorba- sı/Terimizle pişti havyar çorbası/Dün boyunda gezer iken torbası/Yüzü ka- ra gitti ama karsız gelmedi” İktidar nimetlerini kendisi ve ailesi için fõrsata çevirenler için de diyecekleri var- dõ: “Mısır satıyordun iki yıl evvel/ Kardaş defineyi nerede buldun/ Bak- tım defterine vergi ne gezer/ Kardaş defineyi nerede buldun Beni de seni de gören Allah’tır/Alın teri bütün dertlere şahtır/ Devlet pa- rasını çalmak günahtır/ Kardaş de- fineyi nerede buldun Çarşaf açõlõmlarõ karşõsõnda da suskun kalmazdõ ozan. Kalmamõş da nitekim. Atatürk’e yazdõğõ ve bugünlerde sol partilerin seçim otobüslerinde sürekli ça- lõnan “Sarı saçlım mavi gözlüm ner- desin” eserinde bu konuya değinmiş: Kara peçe yakışmıyor kullara/Kur- ban olam şu gittiğin yollara/Hele uyan bir bak bizim hallara/Sarı saç- lım mavi gözlüm nerdesin. Yaşamõ boyunca dost bildiklerinin ga- rezinden, dedikodusundan, kõskançlõk- larõndan çeken Mahzuni, şimdi de özür- lü oğlunu gazete manşetlerine taşõyan sa- natçõ dostlarõnõn bu türden tavõrlarõ için de demişti yõllar önce diyeceğini. “Ben size ne ettim yahu dostla- rım/Siz dedikodusuz durmaz mısı- nız/Benim boynuzum yok kimi tos- larım/ Siz sizi aynada görmez misi- niz.” Yaşamõ boyunca dost bildiklerinin garezin- den, dedikodusundan, kõskançlõklarõndan çeken Âşõk Mahzuni Şerif, özürlü oğlu Ferhat üzerin- den başlatõlan polemikle gündemde. Anadolu kõrsalõnõn aydõnlanmasõnda büyük emeği olan Mahzuni, yaşamõ boyunca softalõğa, dinin siya- sete alet edilmesine, ABD emperyalizmine, baskõ ve zorbalõğa karşõ bir duruş sergiledi. ÇÖPTEN YİYECEK TOPLADILAR - Ekonomik krizin kendi- sini iyiden iyiye hissettirmesiyle mevcut işsizler ordusuna yenileri ekle- nirken, alım gücü giderek düşen fakir yurttaşlar yaşam savaşı veriyor. İşsiz yurttaşların yaşam mücadelesi zaman zaman yürek burkan gö- rüntüler ortaya çıkarıyor. Gaziantep’te de bazı fakir yurttaşlar şaşkın bakışlar arasında çöp konteynerlerine atılan meyve ve sebzeleri, özen- le seçip poşetlerine koyduktan sonra evlerine götürdü. (Fotoğraflar: AA) AİHM YARGICI KARAKAŞ: İçtihatlarõmõz takip edilmeli STRASBOURG (AA) - Avrupa İn- san Haklarõ Mahkemesi (AİHM) yargõcõ Işıl Karakaş, ifade özgürlüğü ihlalle- ri iddiasõyla yapõlan başvurularõn aza- labilmesi için Türk yargõ organlarõnõn AİHM’nin içtihatlarõnõ daha yakõndan takip etmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’den gelen davalarla ilgili olarak Karakaş, hak ve özgürlüklerin Türk yargõ organlarõ tarafõndan daha ge- niş, istisna ve sõnõrlamalarõn ise daha dar yorumlanmasõ halinde bu alanda yaşa- nan sorunlarõn azalacağõnõ belirtti. AB’ye üyelik perspektifiyle Türki- ye’nin özellikle 2001 ve 2004 yõllarõn- da önemli reformlar yaptõğõnõ kaydeden Karakaş, yapõlan reform ve anayasal dü- zenlemelere rağmen, hak ve özgürlük- lerle ilgili ihlallerin azalmadõğõnõn AİHM’ye gelen başvurulardan açõkça anlaşõldõğõnõ ifade etti. ‘Yeni Anayasa gerekli’ Bunun en büyük nedenleri arasõnda Türk yargõ organlarõyla AİHM kararlarõ arasõndaki “uyumsuzluğu” gösteren Karakaş, Türkiye’de aynõ davayla ilgi- li bir ildeki mahkemenin farklõ, başka bir ildeki mahkemenin daha farklõ karar ve- rebildiğini hatõrlattõ. Karakaş, AİHM standartlarõ ve içtihatla- rõnõn uygulanmasõ durumunda bu tür sorunlarõn ortadan kalka- cağõnõ söyledi. İnsan haklarõ alanõnda sorun- larõn daha etkili biçimde çözüle- bilmesi için yeni bir anayasa ha- zõrlanmasõ gerektiğini de savunan Karakaş, “Anayasa’nın darbe anayasası olduğunu unutma- mak gerekir” dedi. Validen ilginç ‘erteleme’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Di- yarbakõr Valiliği, “Sizin Önceliğimiz Bizim Önceliğimizdir” projesi çerçevesinde 18 bin ai- leye beyaz eşya yardõmõ yapma kararõ aldõ. An- cak Yüksek Seçim Kurulu’nun Tunceli’de vali- liğin dağõttõğõ yardõmlar hakkõnda suç duyurusunda bulunmasõ Diyarbakõr Valiliği’nin bu yardõmla- rõ ertelemesine neden oldu. Nisan ayõna ertelenen yardõmlarla ilgili Diyarbakõr Valisi Hüseyin Av- ni Mutlu, seçimlere kõsa bir süre kala yurttaşla- ra birer yazõ göndererek erteleme kararõnõ bildirdi. DTP İl Başkanõ Ali Şimşek, yardõmlar- la ilgili ailelere seçim öncesi bildirimde bu- lunulmasõnõn amacõnõn açõk olduğunu be- lirterek “Bu insanların oyunu ipotek al- tına almayı istemektir. Yardımı şantaj aracı olarak kullanıyorlar” dedi. Mut- lu’nun AKP İl Başkanõ gibi çalõştõğõnõ sa- vunan Şimşek, “Mutlu, siyasal çalışma yürütüyor. Türkiye tarihinde görül- medik ölçüde devlet mekanizmaları si- yasi parti gibi çalışıyor” diye konuştu. Gökçek’ten komplo teorisi ANKARA (AA) - Ankara Anakent Belediye Başkanõ Melih Gökçek kendisine karşõ planlandõğõna inandõğõ komployu açõkladõ. Gökçek, AKP Ankara İl Başkanlõğõ Seçim Koordinasyon Merkezi aracõlõğõyla yaptõğõ açõklamada, “Kendisine karşõ olan bazõ gruplarõn seçimlerden bir gün önce ortaya ‘Gökçek seçimden çekildi’, ‘Gökçek vuruldu’ şeklinde iddialar ortaya atõlacağõ istihbaratõ aldõklarõnõ” iddia etti. Seçim yasağõ dolayõsõyla buna cevap vermelerinin mümkün olmayacağõnõ ifade eden Gökçek, “Ankaralõlarõ şimdiden uyarõyorum, bu tür asõlsõz ve çirkin siyaset yapanlara kesinlikle inanmayõn” görüşünü dile getirdi. ‘Yoksullar kurtaracak’ İstanbul Haber Servisi - ÖDP Genel Başkanõ Hayri Kozanoğlu, “Türkiye’yi de ekonomiyi de dünyayõ da yoksullar kurtaracak” dedi. Partisinin Bakõrköy’deki seçim irtibat bürosunun açõlõşõnda konuşan Kozanoğlu, “Ülken zor bir süreçten geçiyor. Bu nedenle yaklaşan yerel seçimlerin iyi değerlendirilmesi gerekli” dedi. “Krizin Türkiye’ye teğet geçmediğini” ifade eden Kozanoğlu, “ÖDP çözüm paketini açõkladõ. Türkiye’yi de ekonomiyi de dünyayõ da yoksullar kurtaracak” diye konuştu. Diyarbakõr Valiliği, yapõlacak beyaz eşya yardõmlarõnõ seçim sonrasõna erteledi, DTP yurttaşlarõn oylarõna ipotek konulmak istendiğini öne sürdü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle