Katalog

CMYB C M Y B 9 ŞUBAT 2009 PAZARTESİ CUMHURİYET SAYFA HABERLER 5 Kemal Unakıtan taburcu oldu ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Ha- cettepe Üniversitesi Hastanesi’nde 9 gündür tedavi gören Maliye Ba- kanõ Kemal Unakõtan, dün akşam kendi iste- ğiyle taburcu oldu. Dok- torlarõn tõkalõ 3 kalp da- marõnõn açõlabilmesi için by-pass ameliyatõ öner- dikleri, ancak Unakõtan ailesinin tereddüt ettiği öğrenildi. Ailenin by- pass yerine stent takõl- masõnõ istediği kaydedi- lirken, Unakõtan’õn daha sağlõklõ karar verebilmek için evine gitmek istedi- ği bildirildi. Unakõtan’õn önümüzdeki günlerde yurtdõşõnda ya da yurti- çinde özel bir hastanede tedavi seçeneklerinden birini tercih edebileceği ifade ediliyor. CHP binasına molotoflu saldırı İstanbul Haber Servisi - Gazi Mahallesi İsmetpaşa Caddesi üze- rinde bulunan ve geçen hafta açõlõşõ yapõlan CHP Sultangazi ilçe bi- nasõna korsan gösteri düzenleyen bir grup ta- rafõndan molotofkoktey- li atõldõ. Kaçan grup bir- kaç yüz metre uzaklõkta- ki bir alõşveriş merkezi- ne de molotof attõ. Sal- dõrõ sonucu CHP binasõ ve alõşveriş merkezinde hasar meydana geldi. Yıldız: Terörist demeyeceğiz BATMAN (Cum- huriyet) - DTP’li Bengi Yõldõz, Aysel Tuğluk’a 1.5 yõl hapis cezasõ ve- rilmesini kõnadõ. Yõldõz, “Başbakan bile Hamas’õ terörist görmüyor. Biz de bir hareketin liderine ‘terörist’ denilemeyece- ğinin altõnõ çiziyoruz. Kürtlerin liderine ‘terö- rist’ demeyeceğiz” dedi. SP’nin Ankara adayı Candan ANKARA (Cum- huriyet Bürosu) - Saa- det Partisi’nin (SP) An- kara Anakent Belediyesi başkan adayõ, eski mil- letvekili Veysel Candan oldu. SP lideri Numan Kurtulmuş, seçimin AKP ve CHP arasõnda geçecekmiş gibi göste- rildiğini, adaylarõnõ açõklayarak oyunu boz- duklarõnõ ileri sürdü. Türkiye 50 Yılda Kaç Yıl Geriye Gitti? AKP hükümeti döneminde özellikle Anadolu’da giderek yaygınlaşan mahalle-tarikat baskısı eksenindeki “muhafazakârlaşma” bilimsel araştırmalara da yansıdı. Artık birçok Anadolu kentinde ramazan ayında açık lokanta bulmak neredeyse olanaksız. Kamu kuruluşlarında türban artık olağanlaştı. Ankara-İstanbul gibi metropoller de dahil olmak üzere “demlenebilecek” mekânların sayısında hızla düşüş yaşanırken çevremizi “alkollü içki içmenin yasak olduğu” parklar kuşattı. Sokak ortasında el ele tutuşan çiftlere uzunca süredir “kötü gözle” bakılıyordu, artık alenen “dayak atma” faslına geçildi. Bu “gidişat”, artık muhafazakâr siyasetçileri bile ürküten boyutlara gelmiş durumda. Milliyetçi- muhafazakâr kanatta yer alan MHP’nin, yine “muhafazakâr” kimliğiyle tanınan bir milletvekili gazetecilerle sohbet ederken, “Ben iki şeye inanıyordum. Birincisi Türkiye’nin gittikçe muhafazakârlaşıp gericileştiğine katılmıyordum. İkincisi Türkiye’ye şeriat rejimi geleceğine... Şeriat rejiminin geleceğine yine inanmıyorum ama birinci konudaki görüşüm değişti” dedi. Bunun nedenlerini de kişisel tanıklığıyla anlattı: “Geçenlerde, amcamın torununun düğününe gittim. Kuran okundu, yemekler yendi. İçki-çalgı- eğlence yok. Halbuki ben 50 yıl önce amcamın -yani şimdi torunu evlenen amcamın- düğününe de gitmiştim. Davullu zurnalı düğün yapılmış, rakılar su gibi akmıştı. Şimdi düşünüyorum, biz 50 yılda nereden nereye geldik? İleri mi gittik, geri mi gittik? 50 yıl önceki Türkiye’ye bak, şimdiki Türkiye’ye bak...” Milletvekilinin adını ve seçim bölgesini “mahalle” baskısının “siyasal” baskıya dönüşebileceği kaygısıyla vermiyoruz... Derya Baykal, Deniz Baykal’a karşı!.. CHP’den ihraç edilen Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül, DSP saflarından aday olunca, eski partisi CHP karşısına, “soyaddaşı” Muharrem Sarıgül’ü çıkardı. Kafalarda ilk anda “acaba akrabalar mı” sorusu belirdi ama hemen belirtelim, iki isim arasında soyadı benzerliği dışında akrabalık söz konusu değil. Mustafa Sarıgül’ün Şişli’deki ağırlığı malum. Murarrem Sarıgül’ün ise henüz soyadı dışında çok fazla tanınmışlığı yok. Durum böyle olunca Meclis kulislerinde, “Seçimlerde kullanılacak oy pusulasında M. Sarıgül kısaltmasını kullanırsa, Mustafa Sarıgül’ün oylarını kapabilir” esprileri yapılıyor. Bu espriyi anlatan bir CHP milletvekili, bunun ileride büyük nasıl büyük bir “sıkıntı (!)” yaratacağını aktarıp ekledi: “Bu durumda muhalifler de kurultayda Derya Baykal’ı, Deniz Baykal’ın karşısına aday diye çıkarırlarsa şaşırmam. Ne de olsa ikisinin de kısaltması D. Baykal...” Gökçek’in kömürleri Kyoto’ya takılacak mı? TBMM Genel Kurulu’nda geçen hafta Kyoto Protokolü onaylandı. Görüşmeler sırasında söz alan DTP Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan protokolün onaylanmasının gecikmesine dikkat çekerken “Niye başlarda böyle önemli bir konuda duyarlı değiliz? Niye bunun öncülüğünü yapmıyoruz? Yapamayız. Çünkü bir şey yaptığımız zaman iki yere yönümüzü dönüp bakıyoruz: Namaz kılarken güneye, Kâbe’ye, siyasette de Washington’a, ABD’ye bakıyoruz, son zamanlarda da Tel Aviv’e, İsrail’e” dedi. Kaplan daha sonra iktidara “Biz Kyoto Sözleşmesi’ni burada görüşürken hükümet harıl harıl kömür dağıtmakla meşgul. Havamızı berbat ediyorsunuz arkadaşlar! Ankara’nın silueti gri oldu. Camilerin minareleri gözükmez oldu bu siluetten, bu gri dumanlardan dolayı. Bu Kyoto Protokolü’nden sonra kömür dağıtımınızın bu sözleşmeye ne kadar takılabileceğini merakla izleyeceğiz” eleştirisini yöneltti. CHP Adıyaman Milletvekli Şevket Köse de “Dağıtılan kömürlerde herhangi bir ölçüm yapılıyor mu? Ankara’nın havasında yakılan kömürlerden dolayı arsenik miktarının yüksek olduğu iddiası hakkında bir çalışma var mıdır” sorularına yanıt istedi. Çevre ve Orman Bakanı Veysel Eroğlu, soru ve eleştirilere “Kyoto kömür kullanımını engelleyecek diye bir husus söz konusu değil. Zaten Kyoto’da şu anda hiçbir mükellefiyetimiz yok. Kyoto’yu biz sadece 2013 yılından itibaren müzakerelere katılarak Türkiye’nin diğer devletler tarafından kabul edilmiş olan özgün şartlarını kabul ettirmek, çok iyi şartlarda ülkemizin bundan sonraki, Kyoto sonrası çalışmalara katılmasını temin etmek için gerçekleştiriyoruz” karşılığını verdi. Özetle, dağıtılan kalitesiz kömürlerin havayı mahvetmesine karşı Kyoto Protokolü’nden bize medet yok... Gazeteci, ‘bir bilen’ değildir Yazarımız Işık Kansu ile karikatürist Murat Sayın’ın “Düz Çizgi” adlı yazı ve karikatür sergisi Uğur Mumcu Araştırmacı Gazetecilik Vakfı sergi salonunda geçen günlerde açıldı. 15 Şubat’a dek gezilebilecek bu sergide, gazeteci ayrıntıcılığını, sorgulayacılığını edebiyatçı kimliğiyle birleştiren Işık Kansu’nun “özdeyiş” gibi tümceleri de sergileniyor. Işık Kansu’nun “gazete yazı türleri” dersi verdiği öğrencilerine “gazeteci”nin kim olduğunu anlatabilmek için kullandığı tanım, sadece öğrencilere değil, “bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olup” televizyonlarda kanal kanal dolaşan, köşelerinde ahkâm kesen bazı gazetecilere de “ders” niteliğinde. İşte, Kansu’nun “Gazeteci kimdir” sorusuna yanıtı: “Gazeteci, bir bilen değildir. Gazeteci, öğrenendir. Algılayıp aktarandır. Gazeteci, kuşkulanandır. Kuşkulanıp araştıran, edindiği bilgileri bütünleştirip aktarandır. Gazeteci, sezendir. Sezip irdeleyen, yorumlayıp aktarandır.” Türey Köse, Ayşe Sayın, Emine Kaplan [email protected] ÇİZMEDEN YUKARI MUSA KART musakart yahoo.com Türkiye ile Rusya arasõnda en yüksek düzeyde gerçekleşen ilk ziyaret olacak Gül, Moskova yolcusu BAHADIR SELİM DİLEK ANKARA - Cumhurbaşkanõ Abdul- lah Gül’ün, 25-28 Aralõk 2008 tarihin- de yapmasõ planlanan ancak kulak ra- hatsõzlõğõ nedeniyle ertelenen Moskova ziyareti, bu ay ortasõnda gerçekleştiri- lecek. Devlet Başkanõ Dimitri Medve- dev’in resmi konuğu olarak 12-15 Şu- bat tarihleri arasõnda bu ülkede buluna- cak olan Gül, temaslarõnõ Türkiye ile Rusya arasõnda en üst düzey kabul edi- len “devlet ziyareti” kapsamõnda ger- çekleştirecek. Bu ziyaret Türkiye ve Rus- ya arasõndaki ilişkilerde en yüksek dü- zeyde gerçekleşen ilk ziyaret olacak. Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Rus- ya Federasyonu ziyareti çerçevesinde, Moskova yönetiminin Kafkaslar’daki ra- dikal İslamcõ akõmlara karşõ “panzehir” olarak kullandõğõ õlõmlõ İslamõn merke- zi sayõlan Tataristan Özerk Cumhuri- yeti’nin başkenti Kazan’da temaslarda bulunacak. 13 Şubat’ta Moskova’da resmi görüşmeler yapacak olan Gül, 14 Şubat’ta Kazan’a gidecek. Gül, Moskova’da Devlet Başkanõ Medvedev, Başbakan Vladimir Putin ve Kazan’da da Devlet Başkanõ Minti- mer Şaymiyev ile görüşecek. Temas- larõn “devlet ziyareti” kapsamõnda ger- çekleştirilecek olmasõndan ötürü, iki ülke Dõşişleri Bakanlõğõ arasõndaki ön gö- rüşmelerde “konu sınırlaması olma- ması” yönünde görüş birliğine varõldõ. Bu nedenle ikili görüşmelerin yanõ sõra, yapõlacak heyetler arasõ görüşmelerde iki ülke arasõndaki enerji ve savunma sanayii de dahil olmak üzere siyasal, ekonomik, stratejik bağlamda bütün konular ele alõ- nacak. Ayrõca ziyaret çerçevesinde Gül’ün bu ülkede işadamlarõ ile bir ara- ya gelmesi de programlandõ. Edinilen bilgilere göre, ekonomik ilişkiler bağlamõnda son dönemde ya- şanan gümrük sorunu ve enerji konusu ağõrlõklõ gündem maddesi olacak. Gö- rüşmelerde küresel ekonomik krizin iki ülke ticaretini etkilememesi için for- müller aranacak. Bu formüller arasõnda, 1986’da imzalanan bir protokolle uy- gulanmõş olan “ithal edilen doğalgazın belli miktarının karşılığının mal ve hizmet şeklinde ödenmesi” de bulu- nuyor. O dönemde, bu formülle Türk in- şaat firmalarõnõn Rus pazarõna girmesi- nin önü açõlmõştõ. Görüşmelerde, binlerce Türk kamyo- nunun Rus gümrüklerinde bekletilmesine ilişkin sorun da ele alõnacak. Rusya Türk kökenli mallarõn tek tek denetimini geçen temmuz ayõnda başlatmõş, 13 Ağustos’tan sonra ise bu uygulamayõ da- ha da sõkõlaştõrmõştõ. Eylül ayõnda güm- rük işlemlerinin basitleştirilmesini ön- gören protokolün imzalanmõş olmasõna karşõn sõkõntõ aşõlamadõ. Gül’ün ziyareti sõrasõnda enerji ko- nusunda da kapsamlõ görüşmeler yapõ- lacak. Bu bağlamda Mavi Akõm-2 pro- jesinin hõzlandõrõlmasõ konusunun gün- deme gelmesi bekleniyor. TBMM Tezkere haftası ANKARA (Cumhu- riyet Bürosu) - Korsan- larla mücadele etmek için TSK deniz unsurla- rõnõn Aden Körfezi, So- mali Karasularõ ile Arap Denizi’ne gönderilmesi- ne ilişkin Başbakanlõk tezkeresi, yarõn TBMM Genel Kurulu’nda görü- şülecek. TBMM, bu hafta yo- ğun bir mesai yapacak. TSK deniz unsurlarõnõn Aden Körfezi, Somali karasularõ, Arap Denizi ve mücavir bölgelerde görevlendirilmesi için hükümete 1 yõl süreyle yetki verilmesini öngö- ren Başbakanlõk tezke- resi, yarõn görüşülecek. Tezkere, bölgede ko- nuşlandõrõlacak TSK de- niz unsurlarõnõn, Soma- li topraklarõ üzerinde, korsan-deniz haydutlarõ ve silahlõ soygun icra eden kişilere yönelik herhangi bir kara ope- rasyonunda görevlendi- rilmemesini, korsanlõk yaptõğõndan şüphe du- yulan tekneleri sorgula- mayõ içeriyor. Rapordaki, Ergenekon davasõ, parti kapatmalarõ gibi konular oylanacak AP’den Türkiye’ye mercek BRÜKSEL (ANKA) - Avru- pa Parlamentosu (AP) Dõş İliş- kiler Komisyonu, çarşamba gü- nü “Ergenekon” davasõ, parti kapatmalarõ ve yavaşlayan re- formlar gibi konularõn da de- ğerlendirildiği Türkiye Raporu- nu görüşerek oylayacak. Türkiye Raportörü Hollanda- lõ Hõristiyan Demokrat parla- menter Ria Oomen-Ruijten’in kaleme aldõğõ raporun son tasla- ğõ, AP Dõş İlişkiler Komisyo- nu’nda ele alõnacak. Komisyon- da görüşüldükten sonra oylana- cak olan rapor ile ilgili 120’ye yakõn değişiklik önergesi veril- di. Daha sonra AP Genel Kuru- lu’nda görüşülecek raporun, 21 Ocak’ta komisyonda ele alõnmasõ planlanmõş ancak Ria Oomen- Ruijten’in eşinin vefatõ nede- niyle görüşme 11 Şubat’a erte- lenmişti. Türkiye’nin AB re- formlarõnda son 3 yõldõr devam eden yavaşlamadan endişe du- yulduğu belirtilen raporda, Türk hükümetinden “2005 yılında taahhüt ettiği reform sürecine devam konusunda siyasi ira- desini ispatlaması” isteniyor. Oomen-Ruijten raporunda, “Ergenekon suç örgütü sa- nıklarının yargılanmaya baş- lanmasından memnuniyet du- yuyoruz. Örgütün devlet ku- rumlarına sızan uzantılarının bütünüyle ortaya çıkarılması için yetkilileri soruşturmayı sürdürmeye teşvik ediyoruz. Sanıklara muameleyle ilgili (olumsuz) haberlerden endişe duyuyor, Türk makamların- dan sanıklara adil yargılanma hakkı sunmalarını ve hukukun üstünlüğü ilkelerine sıkıca bağlı kalmalarını istiyoruz” deniliyor. Türkiye raporunda, Ergenekon davasõnõn olumlu karşõlandõğõ belirtilirken sanõklara yapõlan muameleden duyulan kaygõ dile getirildi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Cumhurbaşkanõ Abdullah Gül, Suriye Cumhurbaşkanõ Beşşar Esad ile bir telefon görüşmesi yaparak Filistin Devlet Başkanõ Mahmud Abbas’õn Türkiye ziyaretine ilişkin bilgi verdi. Cumhurbaşkanlõğõ Basõn Merkezi’nden yapõlan yazõlõ açõklamada, görüşmede Cumhurbaşkanõ Gül’ün geçen hafta gerçekleştirdiği Suudi Arabistan ziyareti ve Filistin Devlet Başkanõ Mahmud Abbas’õn Türkiye’ye yaptõğõ son ziyaret õşõğõnda başta Filistin’deki durum olmak üzere, Ortadoğu’daki son gelişmeler konusunda görüş alõşverişinde bulunulduğu kaydedildi. GÜL’DEN ESAD’A ‘ABBAS’ TELEFONU BRÜKSEL(ANKA) - CHP Genel Başkanõ De- niz Baykal, çok uzun bir aradan sonra Brüksel’de temaslarda bulunacak. Bugün başlayarak Brük- sel’de Avrupa Komisyonu Başkanõ Jose Manuel Barroso ve Genişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn’in yanõ sõra AP üyeleri ile görüşecek Bay- kal, Brüksel’deki CHP temsilciliğinin resmi açõlõ- şõnõ da yapacak. Deniz Baykal, CHP’nin AB temsilciliğinin res- mi açõlõşõ vesilesiyle 9-10 Şubat günlerinde Brük- sel’i ziyaret edecek. ABHaber’e göre, Baykal, zi- yareti sõrasõnda CHP’nin Türkiye’nin AB sürecine verdiği desteği bir kez daha teyit edecek. Avrupa Komisyonu Başkanõ Jose Manuel Barroso ve Ge- nişlemeden Sorumlu Üyesi Olli Rehn ile bir araya gelecek olan Baykal ayrõca Avrupa Parlamentosu Sosyalist Grup Başkanõ Martin Schulz ve Avru- palõ parlamenterlerin yanõ sõra Avrupa Sendikalar Konfederasyonu ile de görüşmelerde bulunacak. Baykal ayrõca Avrupa Parlamentosu’nda İn- giliz İşçi Partisi girişimiyle kurulan Türkiye Dostlarõ Grubu’nun açõlõşõnda onur konuğu ola- rak konuşma yapacak ve Avrupa Politikalar Merkezi’nde bir konferans verecek. Baykal’dan AB atağõ Barroso ve Rehn’in yanõ sõna AP üyeleri ile görüşecek olan CHP lideri, Brüksel’deki parti temsilciliğinin resmi açõlõşõnõ da yapacak