Katalog

CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 9 ŞUBAT 2009 PAZARTESİ 4 HABERLER 2000’Lİ YILLARDA ERDAL ATABEK Sevgili Türkel Minibaş... Seninle hep sosyal etkinliklerde karşılaşırdık. Belediyelerin ‘Kültür Şenlikleri’nde. Dikili’de, Torbalı’da, Çan’da, daha birçok yer- de. Son olarak Çağdaş Yaşamı Destekleme Der- neği’nin Gençlik Kurultayı’nda. Eylemciydin. Ekonomi penceresinden hepimize dünyayı an- latıyordun. Bilmiyorum CHP’nin son açılımları için ne di- yorsun? Çarşaf açılımı deniyor, türban açılımı, son ola- rak da Kuran kursu açılımı. Ne dediğini duyuyor gibiyim ya. Ben, bu denli çok açılımla bol bol hava alaca- ğını düşünüyorum. İzmit belediye başkan adayı Sefa Sirmen, ‘Kuran kursu açacaklarını’ söylüyor. CHP Başkanı Deniz Baykal da projeyi des- tekliyor. Halkın gereksinmesi neyse onu yapmak doğ- ruymuş. Evet, elbette doğru da.. halkın gereksinmesi aca- ba o mu? Bu memlekette her yaz iki milyondan fazla ilk- öğretim çocuğu Kuran kursuna gidiyor. Siz CHP olarak neden ‘ilköğretim çağı çocuk- larına yaz kampı’ açmıyorsunuz? On beşer günlük yaz kamplarında İngilizce, ma- tematik, müzik öğretilen, spor yapılan yaz kamp- ları açsanıza. Bunun için iktidar olmaya da gerek yok. Şim- diden yapsanıza. Bu kurslarda ‘din kültürü’ derslerini de koyabi- lirsiniz. Dinleri anlatan, dinleri açıklayan din kültürü ders- leri. Okullarda yapılmayanı yapsanıza. AKP’nin yapmadığını yapsanıza. Anlamlı bir fark yaratsanıza. AKP’nin taklidi olmak mı istiyorsunuz? Başbakan size doğru bir şey söylüyor: Mem- lekette yeterince Kuran kursu var. Bu topluma doğru bir vizyon, doğru bir ufuk, doğru bir bakış açısı göstersenize. Çarşafa sarılıyorsunuz, ayağınıza dolanıyor. Türbana sarılıyorsunuz, elinizde kalıyor. Öyle şeyler yapıyorsunuz ki, size yararı yok, memlekete yararı yok. Sen de böyle düşünüyorsun, biliyorum Türkel Minibaş. Hiç ödün vermeden düşündüklerini söylerdin. Gene öyle yapacaksın. Çağdaş Yaşam’ın gençleri senin sözlerini her tarafta söyleyecekler. Yazıların gene her yerde yol gösterecek. Hep öyle olmadı mı? Doğrular iki bin yıldır doğru olarak kalmadı mı? Sokrates’in söyledikleri eskidi mi? Galilei’nin sözleri kanıtlanmadı mı? Bizler, sen, ben, bizim gibiler hep doğruların pe- şinden gitmedik mi? “Doğrusal bir anahtar spiral bir vidayı döndü- remez” derler ki doğrudur. Spiral vidayı döndürmek için spiral bir anahtar gerekir. Sende o anahtar vardı. Kriz gelecekse ekonomik mantığı vardır. Estekle köstekle bunu atlatamazsın. Memleket bugün bunu anlamıyormuş. Sen doğruyu söylemeye devam edeceksin, memleket çok iyi anlar. Çağdaş Yaşam’ın gençlerine hep bunu söyle- dim, hep bunu söyleyeceğim. Kalıcı doğruları söyleyeceksin. İçtenlikli olacaksın. Dürüst olacaksın. Açık olacaksın. Çalışkan olacaksın. Başkasından da beklemeyeceksin. Sen yapacaksın. Değil mi Türkel Minibaş. Sana sevgiler gönderiyorum. Hep beraber buradayız, merak etme. Yazın Ören’de buluşuruz... erdalatak@gmail.com erdalatak@superonline.com www.erdalatabek.com Dini-etnik ankete tepki ADANA (Cumhuriyet Bü- rosu)- YÖK Başkanõ Yusuf Zi- ya Özcan’õn ortağõ olduğu bir- çok kez gündeme gelen ve daha önce Ankara ve Trabzon’da yaptõğõ dini-etnik içerikli sorula- rõn yer aldõğõ anketlerle tepki çeken Pollmark adlõ araştõrma şirketinin Adana’da aynõ anketi yinelemek istemesi tepki çekti. AKP’den istifa ettikten sonra MHP’den aday olan Adana Bü- yükşehir Belediyesi Başkanõ Aytaç Durak, “Bu anketler in- sanlarımızı ayrıştıracak, birli- ğimizi bozacak nitelikte” dedi. Yapõlan açõklamada, AKP ve AKP’li belediyeler suçlandõ. Adana’da Büyükşehir Beledi- yesi Basõn Bürosu’nun yaptõğõ açõklamayla gündeme gelen ve halktan bazõ kesimlerce doğru- lanan, “Toplumsal Gösterge- ler ve Belediye Performansı Araştırması” adlõ ankette, katõ- lanlara, ‘Alevi’ ya da ‘Sünni’ olup olmadõklarõ, Türkçe dõşõn- da başka bir ‘anadil’ bilip bil- medikleri şeklinde, ‘mezhep’ ve ‘etnik kimlik’ sorularõnõn yöneltildiğine dikkat çekildi. Genelde AKP’li belediyenin kontrolündeki Seyhan ilçesinde yapõldõğõ belirlenen anketin, “Görüşülen Kişi ile İlgili Bil- giler” başlõğõ altõndaki 17. ve 18. sorularda, kişinin mezhebi ve ailesinde hatta sülalesinde Türkçe dõşõnda bilinen ya da konuşulan başka bir ‘anadil’ olup olmadõğõ soruluyor. ADANA Scowcroft, ‘Ermeni soykõrõmõ’ tasarõsõnõn ‘siyasi bir konu’ olduğunu ifade etti CAMBRIDGE, MAS- SACHUSETTS (ANKA) - Bu ayõn sonunda ABD Kon- gresi’ne yeni bir “Ermeni soy- kırımı” tasarõsõnõn sunulacağõ bildirilirken, Ford ve Bush yönetimleri döneminde Beyaz Saray’õn Ulusal Güvenlik Başdanõşmanõ olarak görev yapan General Brent Scowcroft, “Ermeni soykırımı” tasarõsõnõn Kon- gre’den geçmesi halinde bunun “ABD- Türkiye ilişkilerine büyük bir psi- kolojik zarar vereceği” uyarõsõnda bulundu. Scowcroft, “Türkler çok sağlam müttefiklerimiz ve Ortado- ğu’daki faaliyetlerimize yönelik lo- jistik destek konusunda Türkiye’ye çok bağımlıyız” dedi. General Scowcroft, ABD’de prestij- li Harvard Üniversitesi’nce yayõmlanan The Harvard Political Review dergisiyle yaptõğõ söyleşide Kongre tarafõndan benimsenebilecek bir “Ermeni soykı- rımı” tasarõsõnõn pratik bir etkisinin ol- mamakla birlikte “siyasi bir konu” ol- duğunu ifade etti. Scowcroft, şunlarõ söyledi: “Ancak bu ABD’de siyasi bir konu ve Ermeni diyasporası tasarı için bastırıyor. Bu nedenle çok can- lı bir konu olduğunu düşünüyorum. Geçmesi halinde ABD-Türkiye iliş- kilerine büyük bir psikolojik zarar verir. Türkler, çok sağlam müttefiklerimiz ve Ortado- ğu’daki faaliyetlerimize yö- nelik lojistik destek konu- sunda Türkiye’ye çok ba- ğımlıyız.” Scowcroft, Türkiye’nin tüm belgeleri bağõmsõz bir tarihçiler komisyonuna sunmayõ önerdiklerini ve sonuçlara saygõ göstermeye istekli olduklarõnõ belirterek “Bu, bana sorunu çözmenin çok makul bir yolu gibi görünüyor” diye konuştu. Scowcroft, Türkiye ile Yunanistan arasõnda en büyük anlaş- mazlõklarõn Ege’deki sõnõrlar ve Kõbrõs olduğunu belirtti. “Barışmaları için ko- laylaştırıcı olmaya çalıştık” diyen Scowcroft, Annan Planõ’nõn Rumlar ta- rafõndan reddedildiğini anõmsattõ. General Brent Scowcroft, “Türkler çok sağlam müttefiklerimiz ve Ortadoğu’daki faaliyetlerimize yönelik lojistik destek konusunda Türkiye’ye çok bağõmlõyõz” dedi. Dortmund Belediye Başkanõ, AKP hükümetinin kömür ve beyaz eşya dağõtmasõnõ eleştirdi MELTEM YILMAZ Almanya’nõn Dortmund kentinin bele- diye başkanõ Birgit Jörder, AKP hükü- metinin yerel seçimler öncesinde yoksul bölgelerde “kara kömür ve beyaz eşya” stratejisiyle oy avcõlõğõ yapmasõnõ, “Bu şe- kilde bir oy kültürü, bunu yapan par- tinin çaresizliğinin işaretidir. AKP ne- den belli ve küçük bir kesime yardım ediyor, neden bunu seçim öncesinde gerçekleştiriyor, bunu aldığı vergiler- le mi yapıyor? Bunların hesabını ve- rebilmesi, kamuoyuna açıklaması la- zım. Almanya’da insanların vergileriyle böyle bir şey yapılması imkânsız” şek- linde değerlendirdi. Türkiye ziyaretleri esnasõnda iki kez bu- lunduğu İstanbul’un da teknolojiye daha fazla yönelmesini umduğunu belirten Jörder, “İstanbul aslında Batı’ya dönük bir şehir. Zamanla çekim merkezi ha- line gelmeyi de başardı. Umarım bu şe- kilde devam eder. Ancak teknolojinin daha fazla kullanılması gerektiğini dü- şünüyorum” dedi. Jörder, 29 Mart’ta yapõlacak yerel se- çimler öncesinde siyasi partilerin birbir- leriyle kavga ederek bununla zaman har- camamalarõ tavsiyesinde bulunarak Tür- kiye’deki önceliğin şehirlerin altyapõsõna ilişkin projeler geliştirilmesi olduğunu söy- ledi. Dünyanõn her yerinde seçmelerin ön- celikle eğitim, sağlõk, istihdam, altyapõ, ulaşõm, şehircilik gibi alanlara ilgi gös- terdiğine dikkat çeken Jörder, AKP‘nin se- çimler öncesinde yoksul bölgelerde “ka- ra kömür ve beyaz eşya” stratejisiyle oy avcõlõğõ yapmasõnõ, “Bu şekilde bir oy kültürü, bunu yapan partinin yasadı- şı davrandığının ve çaresizliğinin işa- retidir” şeklinde değerlendirdi. Birgit Jörder, “AKP bu yardõmõ aldõğõ vergilerle mi yapõyor? Bunlarõn hesabõnõ verebilmesi, kamuoyuna açõklamasõ lazõm” dedi. Brent Scowcroft. Gazeteci Kalaycı Çernobil kurbanı İstanbul Haber Servisi - Bir süredir gö- ğüs kanseri tedavisi gören gazeteci-yazar Sibel Kalaycı (34) önceki gece tedavi gör- düğü Kartal Eğitim ve Araştõrma Hastane- si’nde yaşamõnõ yitirdi. Sibel Kalaycõ’nõn cenazesi bugün Trabzon’un Maçka ilçesin- de toprağa verilecek. Uzun yõllar çeşitli basõn kuruluşlarõnda sağ- lõk muhabirliği görevini yürüten Kalaycõ, 8 yõldõr kanser tedavisi görüyordu. Kansere ya- kalanmasõnõn ardõndan tedavi sürecinde “Kansere Gülümsemek” adlõ bir kitap kale- me alan Kalaycõ, kitabõnda bir kanser hastasõ- nõn hayattan zevk almasõnõn yollarõ ve hasta- lõkla barõşõk olunabileceğini okuyucularõyla paylaşmõştõ. Hastalõğõ dolayõsõyla 2002 yõlõnda “malu- len” emekli olan Kalaycõ, emekli olma süre- cinde yaşadõğõ bürokratik engelleri haber hali- ne getirerek emeklilerin sorunlarõnõ Türki- ye’nin gündemine taşõmõştõ. Çernobil faciasõ- nõn ardõndan ailesinden 7 kişiyi kanser hasta- lõğõndan kaybeden Kalaycõ, ailesinin sekizinci Çernobil kurbanõ oldu. Kalaycõ, bir süredir Gerçek Gündem adlõ internet sitesinde yazar- lõk yapõyordu. Yaşadõğõ tedavi sürecini ve başõndan geçen- leri anlattõğõ yazõlarõ büyük ilgi gören Kalay- cõ, 13 Ocak 2009’da kaleme aldõğõ “Ölüm meleği çok öfkeliydi” başlõklõ yazõsõnda has- talõğa karşõ direnişini kaleme almõştõ. AİLESİNDEN 7 KİŞİ DE KANSERDEN ÖLDÜ ‘Türkiye ile ilişkimiz bozulur’ ‘Oy avcılığı çaresizliğin işareti’