25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B 6 ŞUBAT 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA HABERLER 7 DÜZ YAZI ORHAN BİRGİT Sevigen’e Düşen Görev Hangi görüşten olursa olsunlar, ulusal gazete- lerin dünkü sayılarında benzer başlıklarla yayım- lanan rozetlerini atan çarşaflı kadınlar haberi, CHP genel başkanına kolay unutamayacağı bir ders ağırlığındadır. 2008’in son günleriydi. İstanbul’un en muha- fazakâr yörelerinden Eyüp’te sayıları 7 bin oldu- ğu söylenilen Erzurum kökenli kadın yurttaşlar- dan oluşan bir topluluk... Baykal’ın da bulundu- ğu bir törenle CHP’ye katılmıştı. TV kameraları ve fotoğraf makinelerinin objek- tifleri önünde konuşan Baykal, rozet taktığı yeni üyelerin, yaşadıkları koşullardan ve özellikle yol- suzluklardan şikâyet ederek partiyi güçlendir- diklerini söylüyordu. Bu “masumane harekete” ka- pılarını açan CHP’de yeni bir dönem başlıyordu. Olmayan bir şey üzerinde ahkâm kesmek ve o hükümlerden toplumsal sonuçlar çıkartmak gibi, ancak birim toplumumuzda görülen bir özellik ile ana muhalefet partimize güç verdiğinden söz edi- len bu görüntüler, benim gibi eski bir politikacı- yı adamakıllı rahatsız etti. Toplu katılımların, aşiret ya da feodalite düzeninin egemen olduğu yerlere özgü olduğunu bildiğim için, bu işin arkasındaki pazarlık payının ne olduğunu kendi kendime tartıştım. Bana inandırıcı gelmemişti Kadınların ön safında göründüğü bu kitlesel ey- lemin, partinin İstanbul il başkanının, örgüte getirmek istediği yeni bir açılımın sonucu olarak gösterilmek istenmesini inandırıcı bulmam olası değildi. Yanılmadığımı, televizyonların önceki akşam ya- yımladıkları görüntülü haberde görmekten de mut- lu olmadım. Erzurumlu hanımlara dayanan se- naryodaki “esas oğlan” rolünü oynayan Emin At- maca adındaki kişi, kendi anlatımına göre, Genel Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Meh- met Sevigen ile bir tür pazarlığa oturmuştu. 29 Mart yerel seçimlerinde CHP’nin Eyüp be- lediye başkan adayı yapılması karşılığında, dö- nemin hassas sorunu olarak bilinen çarşaflı ha- nımlar grubunun CHP üyesi olarak kamuoyuna su- nulmalarında anlaşılmış ama genel merkez adına verildiği ileri sürülen o söz gerçekleşmemişti. Demek ki o çarşaflı hanımlar topluluğunu Bay- kal’lı törene getiren gerçek neden, Atmaca’ya bir ilçe belediye başkanlığı adaylığını sağlamak is- teğiydi. Çok çirkin suçlamalar Atmaca, adeta bir intihar eylemcisi gibi, gerçek olması halinde çok tehlikeli ve vahim bir iddiada daha bulunuyor. CHP yetkilisinin, başkanlık adaylığı karşısında ucu açık istekleri olduğunu da söylüyor. O sözler kadar çirkin başka bazı suç- lamalar da düne kadar CHP’ye güç katmak amacıyla geldiklerini söyleyenlerin oluşturduğu ko- ro tarafından avaz avaz haykırılıyor. Sevigen’in bu suçlamalar karşısında yargı yo- lu ile hesap soracağını söylemesi, özellikle bir se- çim öncesinde yeterince tatmin edici değildir. Çün- kü sorulacak hesabın Sevigen’in iftiraya uğramış olduğunu kanıtlayan bir sonuca ulaşması için ge- reken adli kovuşturma süreci, 29 Mart tarihinn çok ilerilerine uzanabilir... Bu nedenle, rakip partiyi yolsuzlukların beşiği olmakla suçlayan bir seçim kampanyasını başlatan ve bu doğrultuda verdiği savaşım ile yurttaşların desteğini kazanan Kemal Kılıçdaroğlu’nu İstanbul Büyükşehir Belediyesi başkan adayı gösteren CHP’nin, Sevigen ile geçici olmasını temenni ede- ceğimiz bir ayrılık süreci yaşaması kaçınılmazdır. Mehmet Sevigen, uğradığını söylediği iftiranın hesabını soracağı yargı sürecini başlatırken par- tisi ile gönül bağı dışındaki ilişkilerini askıya almalı, öylelikle kuşku bulutlarını CHP’nin üstünden uzaklaştırmalıdır. Faks: 0 216 302 82 08 [email protected] Mermi dolu poşet ANKARA (AA) - Yenimahalle Korukent Çayyolu Mahallesi İşbankalõlar Sitesi arkasõndaki boş arazide önceki gün öğle saatlerinde temizlik görevlisi tarafõndan içinde yaklaşõk 150 adet mermi bulunan bir poşet bulundu. Çevre güvenliği alõndõktan sonra incelenen poşet içerisinden yaklaşõk 100 adet Kalaşnikof mermisi ile değişik çapta 50 adet tabanca fişeğinin çõktõğõ öğrenildi. Jandarmanõn olayla ilgili soruşturma başlattõğõ bildirildi. ‘Santoro’yu unutmadık’ ROMA (AA) - Roma Büyükşehir Belediye Başkanõ Gianni Alemanno, Trabzon’da cinayete kurban giden İtalyan papaz Andrea Santoro’yu asla unutmadõklarõnõ belirtti. Alemanno, 5 Şubat 2006’da Trabzon’da işlenen cinayetin yõldönümü nedeniyle İtalyan papazõn kõz kardeşi Maddalena Santoro’ya gönderdiği mektupta, “Farklõlõklarõ bir bölünme değil karşõlõklõ gelişme vesilesi olarak görerek, tanõşma, yüzleşme, zenginliklerin paylaşõmõ anlayõşõyla dünyalar arasõndaki mesafeleri ve önyargõlarõ aşmak için çalõşmanõn, Rahip Andrea tarafõndan bizlere bõrakõlmõş en önemli miras olduğu kanaatindeyim” ifadesini kullandõ. Ergenekon davasõnõn 48. oturumunda Hayrettin Ertekin savunmasõnõ tamamladõ ‘Akif Beki ATV için uyardõ’ HATİCE TUNCER HİLAL KÖSE Ergenekon davasõnõn 48. oturu- munda savunmasõnõ tamamlayan tu- tuklu sanõk Hayrettin Ertekin, TMSF’nin Sabah ve ATV ihaleleri- ne girmemesi için Çalõk Grubu’ndan Ediz Aydın ve dönemin Başbakanlõk Basõn Sözcüsü Akif Beki tarafõndan ikaz ve tehdit edildiğini öne sürdü. Ergenekon terör örgütü üyesi olduğu ileri sürülen Ertekin, TMSF’nin ATV televizyonu ve Sabah gazeteleri iha- leleri öncesinde Turkuaz ve Leon şirketlerinin sahibi Ediz Aydõn’õn kendisini arayõp “Çalık Holding bi- zim ajansımız. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın isteği ile bu iha- leye giriyoruz. Burası beyefendiye lazım. Çekilin” diyerek tehdit ettiğini öne sürdü. Başbakanlõk Basõn Sözcüsü Akif Beki’nin de kendisini aradõğõnõ ileri sürerek, şöyle devam etti: “Te- lefon tapelerinden görülecektir. Akif Beki ‘Beyefendi’nin selamlarõ var. Şimdi Amerika’ya gidiyoruz. Vaktimiz yok. Ancak Ediz Bey’in te- lefonunu dikkate alõrsanõz sevinirim’ dedi. Yüzde onluk teminatı yatırdık, ihaleye girdik. Ertesi gün sabah 4’te televizyonumu bastılar. Sahibi olduğum halde beni almadılar, or- taklarımı ve yöneticileri aldılar.” Türkiye’nin İsrail’den kiraladõğõ Heron keşif uçaklarõnõn aynõsõnõ Bul- garistan’da faaliyet gösteren şirketi- nin üretebileceğini anlatan Ertekin “Bu konuda bakanla randevumuz vardı. Yalanlıyor ama tapelere ba- kılsın. ‘3 keşif uçağõnõ hediye de ede- riz’ dedik. Ama o Lobi’ler devreye girdi, İsrail uçakları kiralama yön- temini tercih etti. ” diye konuştu. 1991’de seçimlerde ANAP’tan mil- letvekili adayõ olduğunu, televizyon- larõ ziyaret ettiklerini belirten Ertekin “Samanyolu televizyonuna gittiği- mizde bizi kapıda kim karşıladı bi- liyor musunuz? Tuncay Güney. Ge- nel Yayın Koordinatörü müymüş, neymiş” diye konuştu. Harp Akade- mileri’nde ders verdiğini, terörle mü- cadele ettiğini belirten Ertekin “Os- man Öcalan’ın adresi belli. Cemil Bayõk, Bekaa’da 6 numaralı kamp- ta. Hemen koordinatlarını verebi- lirim” dedi. ‘Bir numaranın kankası’ Savcõ Mehmet Ali Pekgüzel’in “Er- genekon örgütü konusunda ne bi- liyorsunuz” sorusunu “Ben böyle bir örgüt olduğunu sizin odanızda öğrendim” diye yanõtlayan Ertekin, Pekgüzel’in tutuksuz sanõk Güler Kö- mürcü’nün bir telefon görüşmesinde “Hayrettin Ertekin bir numaranın kankası” şeklinde konuştuğunu anõm- satmasõ üzerine, “Bir numara dedi- ği kişiyi ben yarbaylığından beri ta- nırım. Kimi kastettiğini açıklasın, belki benim dediğim kişi değildir” dedi. Bunun üzerine söz alan Kö- mürcü, “Bir numaranın kankası” ifa- desiyle Ertekin’in hükümetin bir nu- marasõ Başbakan Recep Tayyip Er- doğan ile yakõnlõğõnõ dile getirdiğini söyledi. Ertekin buna karşõ çõkarak Gü- ler Kömürcü’nün “Bir numaranın kankası” diyerek eski Genelkurmay Başkanõ emekli Orgeneral Yaşar Bü- yükanıt’õ kastettiğini savundu. Ertekin, “Şu an konjonktür uygun değil ama muhtıra tarzı bir şey olabilir. Bizim giden arkadaşlar vardı. O grubun yaptığı gibi bir ça- lışma var. Aytaç grubu vardı ya abi. Aytaç grubu işte o grup gibi grup çalışması var” şeklindeki telefon gö- rüşmesini ise “Bizim televizyonun ge- nel yayın yönetmeni, yöneticilerle think thank gibi çalışan bir grubu- muz var. Bu grubun çalışmaların- dan çıkanlara ‘muhtõra’ diyoruz” di- ye açõkladõ. Yargõç Hasan Hüseyin Özese’nin soruşturma kapsamõnda 360 kişinin alõnacağõna dair iddialarõnõ hatõrlatmasõ üzerine ise Ertekin, 360 kişilik listenin ABD Büyükelçili- ği’nde hazõrlanõp Türkiye’ye veril- diğini öne sürdü. Ertekin, “Geçen du- ruşmalarda iki hafta sonra şu ki- şiler alınacak dedim, o da çıktı” de- di. Duruşma bugüne ertelendi. TELEFON GÖRÜŞMESİNİ KABUL ETMEDİ E rtekin, “Veli Küçük’ü sevmem. Nasıl gene- ral oldu hiç anlamadım. İllegal işlerle uğ- raşıyor, gitsin evde otursun” şeklindeki te- lefon konuşmasõnõ ise kabul etmedi ve Küçük’ü ta- nõmadõğõnõ söyledi. Ertekin, oğlunun davanõn sanõk- larõndan olan Sedat Peker’in hayranõ olduğunu ifa- de ederek, “Oğlum Sedat Peker ile resim çektir- mek için izin istedi. Resmi bilgisayarına kaydet- miş. Arkadaşları arasında bunu övünç ve gurur meselesi olarak görüyor” dedi. Ertekin, “Köksal başkan ile konuştum. Halledecek” şeklindeki tele- fon görüşmesinde bahsedilen kişinin de İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ Köksal Şengün ol- madõğõnõ belirterek “Ben o konuşmamda binbaşı Köksal’dan söz ediyorum. Bir tanıdığımızın or- dudan çıkarılmasıyla ilgili bir konuşmadır” dedi. Ertekin, TMSF’nin ATV televizyonu ve Sabah gazeteleri ihaleleri öncesinde Turkuaz ve Leon şirketlerinin sahibi Ediz Aydõn’õn kendisini arayõp “Çalõk Holding bizim ajansõmõz. Başbakan Erdoğan’õn isteği ile bu ihaleye giriyoruz. Burasõ beyefendiye lazõm. Çekilin” dediğini öne sürdü. 1 YIL 6 AY HAPİS CEZASI Tuğluk’un vekilliği tehlikede ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Batman’da katõldõğõ bir toplantõda, terör örgütü propagandasõ yaptõğõ ge- rekçesiyle 1 yõl 6 ay hapis cezasõna çarptõrõlan DTP Diyarbakõr Milletve- kili Aysel Tuğluk’un milletvekilliği tehlikeye girdi. Tuğluk hakkõndaki yerel mahkeme kararõ temyiz merci olan Yargõtay tarafõndan da onanõrsa, Tuğluk’a cezaevi yolu görünecek. Anayasanõn milletvekili dokunul- mazlõğõnõ düzenleyen 83. maddesi milletvekillerinin, seçilmeden önceki ve seçildikten sonraki eylemleri ko- nusunda, Meclis kararõ olmadõkça yar- gõlanamayacağõnõ hükme bağlõyor. Ancak 83. madde, “suçüstü hali” ve anayasanõn 14. maddesinde belirti- len, “bölücülük” faaliyetleriyle ilgi- li suçlarõ kapsam dõşõnda tutuyor. Ay- sel Tuğluk, hakkõnda 1 yõl 6 ay ceza ve- rilmesine neden olan “terör örgütü propagandası” yapma suçunu mil- letvekili seçilmeden önce işlemişti. VAN (AA) - Van’da, önceki gün AKP belediye başkan adaylarõ- nõn tanõtõm programõnda plat- forma ayakkabõ fõrlatan esnaf Çetin İşik, tepkisinin Milli Eği- tim Bakanõ Hüseyin Çelik’e ol- madõğõnõ söyledi. Ayakkabõ fõr- latan 15 yõllõk ayakkabõ tamircisi Çetin İşik, serbest bõrakõlmasõnõn ardõndan dün gazetecilere açõk- lama yaptõ. İşik, “Tepkim Milli Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik’e değil, Belediye Başkanõ Burhan Yenigün’eydi. Çünkü 3 yõl önce büfem yõkõldõğõnda belediyedeki yetkililer zararõmõzõn karşõla- nacağõnõ, bize yeni yer yapõla- cağõnõ söyledi. Ancak aradan 3 yõl geçtiği halde sözlerini yerine getirmediler” dedi. Özgür Radyo çalışanları gözaltına alındı İstanbul Haber Servisi - Özgür Radyo’nun reklam birimlerinde çalõşan Sinan Gerçek ve radyo- nun muhasebe servisinde çalõşan Metin Özalp ile Mine Özalp önceki gün gözaltõna alõndõ. İs- tanbul Emniyet Müdürlüğü’nde sorgularõ devam eden radyo çalõ- şanlarõ hakkõnda soruşturmadaki gizlilik kararõ nedeniyle “gözaltı gerekçeleri” açõklanmadõ. İnsan Haklarõ Derneği (İHD) İs- tanbul Şubesi’nde konu hakkõnda açõklama yapan Özgür Radyo Editörü Muharrem Demircioğ- lu, “Sinan Gerçek Alibey- köy’deki evinde Terörle Müca- dele Şubesi (TMŞ) polisleri ta- rafından gözaltına alındı. Metin Özalp ve Mine Özalp de evleri basılarak gözaltına alındılar. Özalp’in evinde yapılan ara- mada, bilgisayarları ve 19 adet CD’nin yanı sıra muhasebe ev- rakları, banka cüzdanları ve özel mektuplarına el konuldu” dedi. Arama, el koyma ve gözal- tõlarõn, çalõşanlarõn avukatlarõ da- hi beklenmeden, adeta “oldubit- tiye” getirilerek yapõldõğõnõ ifade eden Demircioğlu şöyle devam et- ti: “Bu hukuksuzluk, İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararına dayandırılmıştır. Ara- dan bir günden daha fazla süre geçmesine karşın, gizlilik kara- rı nedeniyle çalışanlarımızın durumları hakkında bilgi sahi- bi değiliz.” OKKAN SUİKASTI DAVASI ‘İşkence gördüm’ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü- rosu) - Diyarbakõr’da 2001 yõlõnda uğ- radõklarõ saldõrõ sonucu şehit olan Di- yarbakõr Emniyet Müdürü Ali Gaffar Okkan, polis memurlarõ Mehmet Ka- malı, Selahattin Baysoy, Mehmet Se- petçi, Atilla Durmuş ve Sabri Kün sui- kastõna karõştõğõ gerekçesiyle hakkõnda dava açõlan Hizbullah tetikçisi Bedran Salamboğa’nõn yargõlanmasõna devam edildi. Diyarbakõr 5. Ağõr Ceza Mah- kemesi’nde görülen duruşmada, tutuk- lu sanõk Salamboğa ifadelerinin baskõ ve işkence altõnda alõndõğõnõ, atõlõ suçlarla ilgisinin olmadõğõnõ ileri sürerek tahli- yesini istedi. Mahkeme heyeti sanõğõn tutukluluk halinin devamõna karar vererek du- ruşmayõ erteledi. İzmir’de de operasyon İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) - İzmir’de yayõn yapan Demokrat Radyo’nun Yayõn Koordinatörü Na- diye Gürbüz gözaltõna alõndõ. Gürbüz önceki sabaha karşõ Balçova’daki evi- ne polis ekiplerinin düzenlediği ope- rasyonun ardõndan İzmir Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele Şu- besi’ne getirildi. Yakalama kararõnõn İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahkemesi ta- rafõndan verildiği ve Gürbüz’ün İs- tanbul’a götürüldüğü belirtildi. Fotoğraf:CİHANORUÇOĞLU İstanbul Haber Servisi - Tutuk- lu bulunduğu Tekirdağ F Tipi Ceza- evi’nde 22 Aralõk 2004’te intihar eden Sezai Karakuş’a gözaltõnda iş- kence yapõlmasõna ilişkin davada istenen Adli Tõp raporu yaklaşõk bir yõl sonra mahkemeye ulaştõ. Kara- kuş’un vücudundaki izlerin gözaltõ süresinde oluştuğu belirtilen raporda, “söz konusu lezyonların nasıl oluş- turulduğunun eldeki verilerle be- lirlenemediği” kaydedildi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü Te- rörle Mücadele Şubesi’nde görevli 9 polisin yargõlandõğõ işkence davasõ İs- tanbul 5. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde sürüyor. Tutuksuz yargõlanan polis- lerin 8 yõla kadar hapisle cezalandõ- rõlmalarõ talep ediliyor. Raporda, Karakuş’un 28 Eylül 2004 tarihli gözaltõ giriş muayene- sinde, sõrtõnõn sol tarafõnda ve belinin sağ tarafõnda çürük ve morluk, bile- ğinde kelepçe izleri, sağ diz kapağõ- nõn altõnda kabuklu sõyrõk olduğu, saçlarõnõn ele geldiğinin belirtildiği kaydedildi. 1 Ekim’deki gözaltõ mua- yenesinde ise Karakuş’un sõrtõnda, belinde, kollarõnda, boynunda, köp- rücük kemiğinin sağõnda ve sağ diz kapağõndaki birçok farklõ bölgede çok sayõda sõyrõk ve morluklarõn tespit edildiği belirtildi. Otopsi bulgularõ- na göre Karakuş’un ölüm nedeninin “ası” (asõlmak) sonucu meydana geldiği ifade edilerek, “Otopside kişinin vücudunda ölüme yol aça- bilecek nitelikte başka bir trav- matik değişimin tanımlanmamış olduğu” kaydedildi. Davanõn gelecek oturumu 26 Şu- bat’ta yapõlacak. Önceki oturumlarda savunma yapan sanõk polisler Kara- kuş’a, gözaltõna alõnõrken zor kulla- nõldõğõnõ, ifadesi alõnõrken hiçbir şe- kilde zor kullanmadõklarõnõ söylediler. CHP, Toptan’a karşı idare mahkemesine gidecek ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha Okay, kazõlarda ele geçirilen silahlar- la ilgili araştõrma önergelerini işleme koymayan TBMM Başkanõ Köksal Toptan’õn bu tutumunda õsrarlõ olma- sõ durumunda idare mahkemesine baş- vuracaklarõnõ bildirdi. Grup başkanve- kili Kemal Anadol da, “Bu gidişle Er- genekon davasıyla birleştirilmeyen bir Deniz Feneri kalacak” dedi. CHP grup başkanvekilleri Kemal Anadol ve Okay, dün Parlamento Mu- habirleri Derneği’ni ziyaretleri sõrasõnda gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Okay, CHP’nin Ergenekon soruşturmasõ kap- samõnda bulunan silahlara ilişkin ver- diği Meclis araştõrma önergesinin TBMM Başkanlõğõ’nca işleme alõn- mamasõna tepki gösterdi. Okay, ilk kez bir Meclis başkanõnõn anayasanõn 138. maddesini dayanak göstererek bir önergeyi iade ettiğini vurguladõ. “Mec- lis Başkanı’nın 10 gün düşünüp ve- ya danıştıktan sonra” önergeyi işle- me koymadõğõna dikkat çeken Okay, “Sayın Meclis Başkanı, tarafsız kim- liğiyle inisiyatif koyması gerekir- ken, bu konu Anayasa Mahkemesi kararı, doktrin ve birçok örneğiyle araştırma komisyonu kurulması için yol gösterici olunduğu halde, niye iş- leme konulmadı? Meclis Başka- nı’nın tarafsız kimliği zedelenmiş, gölgelenmiştir. Eylemli olarak Mec- lis İçtüzüğü ihlali yapmıştır. Başkan, 30 Ocak kararında ısrarcı olursa yargı yoluna başvuracağız. İdare mahkemesinde, Meclis Başkanı’nın bu tasarrufunun yargı kararıyla hatalı olduğunu tescil ettireceğiz” de- di. Kemal Anadol da, “Bu iş siyasal- laştırılmak isteniyor. Bu gidişle Er- genekon davasıyla birleştirilmeyen bir Deniz Feneri davası kalacak herhalde” dedi. Anadol, Tunceli’de se- çimler öncesinde beyaz eşya dağõtõl- masõyla ilgili olarak, “yasalara göre, oy alma amacıyla bu şekilde rüşvet dağıtmanın açıkça suç olduğunu, devletin de valilik aracılığıyla bu su- çu işlediğini” söyledi.Hakkı Süha Okay Adli Tõp raporu 1 yõl sonra ulaştõ Tutuklu bulunduğu cezaevinde intihar eden Karakuş’un vücudundaki izlerin gözaltõnda oluştuğu belirtilen raporda “söz konusu lezyonlarõn nasõl oluşturulduğunun eldeki verilerle belirlenemediği” kaydedildi. ‘AYAKKABIYI BAŞKANA FIRLATTIM’ Rapih Santoro için Trabzon Sancta Ma- ria Kilisesi’nde de tören düzenlendi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle