Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
6 ŞUBAT 2009 CUMA CUMHURİYET SAYFA
HABERLER 7
DÜZ YAZI
ORHAN BİRGİT
Sevigen’e Düşen Görev
Hangi görüşten olursa olsunlar, ulusal gazete-
lerin dünkü sayılarında benzer başlıklarla yayım-
lanan rozetlerini atan çarşaflı kadınlar haberi,
CHP genel başkanına kolay unutamayacağı
bir ders ağırlığındadır.
2008’in son günleriydi. İstanbul’un en muha-
fazakâr yörelerinden Eyüp’te sayıları 7 bin oldu-
ğu söylenilen Erzurum kökenli kadın yurttaşlar-
dan oluşan bir topluluk... Baykal’ın da bulundu-
ğu bir törenle CHP’ye katılmıştı.
TV kameraları ve fotoğraf makinelerinin objek-
tifleri önünde konuşan Baykal, rozet taktığı yeni
üyelerin, yaşadıkları koşullardan ve özellikle yol-
suzluklardan şikâyet ederek partiyi güçlendir-
diklerini söylüyordu. Bu “masumane harekete” ka-
pılarını açan CHP’de yeni bir dönem başlıyordu.
Olmayan bir şey üzerinde ahkâm kesmek ve o
hükümlerden toplumsal sonuçlar çıkartmak gibi,
ancak birim toplumumuzda görülen bir özellik ile
ana muhalefet partimize güç verdiğinden söz edi-
len bu görüntüler, benim gibi eski bir politikacı-
yı adamakıllı rahatsız etti.
Toplu katılımların, aşiret ya da feodalite
düzeninin egemen olduğu yerlere özgü olduğunu
bildiğim için, bu işin arkasındaki pazarlık payının
ne olduğunu kendi kendime tartıştım.
Bana inandırıcı gelmemişti
Kadınların ön safında göründüğü bu kitlesel ey-
lemin, partinin İstanbul il başkanının, örgüte
getirmek istediği yeni bir açılımın sonucu olarak
gösterilmek istenmesini inandırıcı bulmam olası
değildi.
Yanılmadığımı, televizyonların önceki akşam ya-
yımladıkları görüntülü haberde görmekten de mut-
lu olmadım. Erzurumlu hanımlara dayanan se-
naryodaki “esas oğlan” rolünü oynayan Emin At-
maca adındaki kişi, kendi anlatımına göre, Genel
Sekreter Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Meh-
met Sevigen ile bir tür pazarlığa oturmuştu.
29 Mart yerel seçimlerinde CHP’nin Eyüp be-
lediye başkan adayı yapılması karşılığında, dö-
nemin hassas sorunu olarak bilinen çarşaflı ha-
nımlar grubunun CHP üyesi olarak kamuoyuna su-
nulmalarında anlaşılmış ama genel merkez adına
verildiği ileri sürülen o söz gerçekleşmemişti.
Demek ki o çarşaflı hanımlar topluluğunu Bay-
kal’lı törene getiren gerçek neden, Atmaca’ya bir
ilçe belediye başkanlığı adaylığını sağlamak is-
teğiydi.
Çok çirkin suçlamalar
Atmaca, adeta bir intihar eylemcisi gibi, gerçek
olması halinde çok tehlikeli ve vahim bir iddiada
daha bulunuyor. CHP yetkilisinin, başkanlık
adaylığı karşısında ucu açık istekleri olduğunu da
söylüyor. O sözler kadar çirkin başka bazı suç-
lamalar da düne kadar CHP’ye güç katmak
amacıyla geldiklerini söyleyenlerin oluşturduğu ko-
ro tarafından avaz avaz haykırılıyor.
Sevigen’in bu suçlamalar karşısında yargı yo-
lu ile hesap soracağını söylemesi, özellikle bir se-
çim öncesinde yeterince tatmin edici değildir. Çün-
kü sorulacak hesabın Sevigen’in iftiraya uğramış
olduğunu kanıtlayan bir sonuca ulaşması için ge-
reken adli kovuşturma süreci, 29 Mart tarihinn çok
ilerilerine uzanabilir...
Bu nedenle, rakip partiyi yolsuzlukların beşiği
olmakla suçlayan bir seçim kampanyasını başlatan
ve bu doğrultuda verdiği savaşım ile yurttaşların
desteğini kazanan Kemal Kılıçdaroğlu’nu İstanbul
Büyükşehir Belediyesi başkan adayı gösteren
CHP’nin, Sevigen ile geçici olmasını temenni ede-
ceğimiz bir ayrılık süreci yaşaması kaçınılmazdır.
Mehmet Sevigen, uğradığını söylediği iftiranın
hesabını soracağı yargı sürecini başlatırken par-
tisi ile gönül bağı dışındaki ilişkilerini askıya almalı,
öylelikle kuşku bulutlarını CHP’nin üstünden
uzaklaştırmalıdır.
Faks: 0 216 302 82 08 obirgit@e-kolay.net
Mermi dolu poşet
ANKARA (AA) - Yenimahalle Korukent
Çayyolu Mahallesi İşbankalõlar Sitesi
arkasõndaki boş arazide önceki gün öğle
saatlerinde temizlik görevlisi tarafõndan içinde
yaklaşõk 150 adet mermi bulunan bir poşet
bulundu. Çevre güvenliği alõndõktan sonra
incelenen poşet içerisinden yaklaşõk 100 adet
Kalaşnikof mermisi ile değişik çapta 50 adet
tabanca fişeğinin çõktõğõ öğrenildi.
Jandarmanõn olayla ilgili soruşturma
başlattõğõ bildirildi.
‘Santoro’yu unutmadık’
ROMA (AA) - Roma Büyükşehir Belediye
Başkanõ Gianni Alemanno, Trabzon’da
cinayete kurban giden İtalyan papaz Andrea
Santoro’yu asla unutmadõklarõnõ belirtti.
Alemanno, 5 Şubat 2006’da Trabzon’da
işlenen cinayetin yõldönümü nedeniyle İtalyan
papazõn kõz kardeşi Maddalena Santoro’ya
gönderdiği mektupta, “Farklõlõklarõ bir
bölünme değil karşõlõklõ gelişme vesilesi
olarak görerek, tanõşma, yüzleşme,
zenginliklerin paylaşõmõ anlayõşõyla dünyalar
arasõndaki mesafeleri ve önyargõlarõ aşmak
için çalõşmanõn, Rahip Andrea tarafõndan
bizlere bõrakõlmõş en önemli miras olduğu
kanaatindeyim” ifadesini kullandõ.
Ergenekon davasõnõn 48. oturumunda Hayrettin Ertekin savunmasõnõ tamamladõ
‘Akif Beki ATV için uyardõ’
HATİCE TUNCER
HİLAL KÖSE
Ergenekon davasõnõn 48. oturu-
munda savunmasõnõ tamamlayan tu-
tuklu sanõk Hayrettin Ertekin,
TMSF’nin Sabah ve ATV ihaleleri-
ne girmemesi için Çalõk Grubu’ndan
Ediz Aydın ve dönemin Başbakanlõk
Basõn Sözcüsü Akif Beki tarafõndan
ikaz ve tehdit edildiğini öne sürdü.
Ergenekon terör örgütü üyesi olduğu
ileri sürülen Ertekin, TMSF’nin ATV
televizyonu ve Sabah gazeteleri iha-
leleri öncesinde Turkuaz ve Leon
şirketlerinin sahibi Ediz Aydõn’õn
kendisini arayõp “Çalık Holding bi-
zim ajansımız. Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ın isteği ile bu iha-
leye giriyoruz. Burası beyefendiye
lazım. Çekilin” diyerek tehdit ettiğini
öne sürdü. Başbakanlõk Basõn Sözcüsü
Akif Beki’nin de kendisini aradõğõnõ
ileri sürerek, şöyle devam etti: “Te-
lefon tapelerinden görülecektir.
Akif Beki ‘Beyefendi’nin selamlarõ
var. Şimdi Amerika’ya gidiyoruz.
Vaktimiz yok. Ancak Ediz Bey’in te-
lefonunu dikkate alõrsanõz sevinirim’
dedi. Yüzde onluk teminatı yatırdık,
ihaleye girdik. Ertesi gün sabah
4’te televizyonumu bastılar. Sahibi
olduğum halde beni almadılar, or-
taklarımı ve yöneticileri aldılar.”
Türkiye’nin İsrail’den kiraladõğõ
Heron keşif uçaklarõnõn aynõsõnõ Bul-
garistan’da faaliyet gösteren şirketi-
nin üretebileceğini anlatan Ertekin
“Bu konuda bakanla randevumuz
vardı. Yalanlıyor ama tapelere ba-
kılsın. ‘3 keşif uçağõnõ hediye de ede-
riz’ dedik. Ama o Lobi’ler devreye
girdi, İsrail uçakları kiralama yön-
temini tercih etti. ” diye konuştu.
1991’de seçimlerde ANAP’tan mil-
letvekili adayõ olduğunu, televizyon-
larõ ziyaret ettiklerini belirten Ertekin
“Samanyolu televizyonuna gittiği-
mizde bizi kapıda kim karşıladı bi-
liyor musunuz? Tuncay Güney. Ge-
nel Yayın Koordinatörü müymüş,
neymiş” diye konuştu. Harp Akade-
mileri’nde ders verdiğini, terörle mü-
cadele ettiğini belirten Ertekin “Os-
man Öcalan’ın adresi belli. Cemil
Bayõk, Bekaa’da 6 numaralı kamp-
ta. Hemen koordinatlarını verebi-
lirim” dedi.
‘Bir numaranın kankası’
Savcõ Mehmet Ali Pekgüzel’in “Er-
genekon örgütü konusunda ne bi-
liyorsunuz” sorusunu “Ben böyle
bir örgüt olduğunu sizin odanızda
öğrendim” diye yanõtlayan Ertekin,
Pekgüzel’in tutuksuz sanõk Güler Kö-
mürcü’nün bir telefon görüşmesinde
“Hayrettin Ertekin bir numaranın
kankası” şeklinde konuştuğunu anõm-
satmasõ üzerine, “Bir numara dedi-
ği kişiyi ben yarbaylığından beri ta-
nırım. Kimi kastettiğini açıklasın,
belki benim dediğim kişi değildir”
dedi. Bunun üzerine söz alan Kö-
mürcü, “Bir numaranın kankası” ifa-
desiyle Ertekin’in hükümetin bir nu-
marasõ Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan ile yakõnlõğõnõ dile getirdiğini
söyledi. Ertekin buna karşõ çõkarak Gü-
ler Kömürcü’nün “Bir numaranın
kankası” diyerek eski Genelkurmay
Başkanõ emekli Orgeneral Yaşar Bü-
yükanıt’õ kastettiğini savundu.
Ertekin, “Şu an konjonktür uygun
değil ama muhtıra tarzı bir şey
olabilir. Bizim giden arkadaşlar
vardı. O grubun yaptığı gibi bir ça-
lışma var. Aytaç grubu vardı ya abi.
Aytaç grubu işte o grup gibi grup
çalışması var” şeklindeki telefon gö-
rüşmesini ise “Bizim televizyonun ge-
nel yayın yönetmeni, yöneticilerle
think thank gibi çalışan bir grubu-
muz var. Bu grubun çalışmaların-
dan çıkanlara ‘muhtõra’ diyoruz” di-
ye açõkladõ. Yargõç Hasan Hüseyin
Özese’nin soruşturma kapsamõnda
360 kişinin alõnacağõna dair iddialarõnõ
hatõrlatmasõ üzerine ise Ertekin, 360
kişilik listenin ABD Büyükelçili-
ği’nde hazõrlanõp Türkiye’ye veril-
diğini öne sürdü. Ertekin, “Geçen du-
ruşmalarda iki hafta sonra şu ki-
şiler alınacak dedim, o da çıktı” de-
di. Duruşma bugüne ertelendi.
TELEFON GÖRÜŞMESİNİ KABUL ETMEDİ
E
rtekin, “Veli Küçük’ü sevmem. Nasıl gene-
ral oldu hiç anlamadım. İllegal işlerle uğ-
raşıyor, gitsin evde otursun” şeklindeki te-
lefon konuşmasõnõ ise kabul etmedi ve Küçük’ü ta-
nõmadõğõnõ söyledi. Ertekin, oğlunun davanõn sanõk-
larõndan olan Sedat Peker’in hayranõ olduğunu ifa-
de ederek, “Oğlum Sedat Peker ile resim çektir-
mek için izin istedi. Resmi bilgisayarına kaydet-
miş. Arkadaşları arasında bunu övünç ve gurur
meselesi olarak görüyor” dedi. Ertekin, “Köksal
başkan ile konuştum. Halledecek” şeklindeki tele-
fon görüşmesinde bahsedilen kişinin de İstanbul 13.
Ağõr Ceza Mahkemesi Başkanõ Köksal Şengün ol-
madõğõnõ belirterek “Ben o konuşmamda binbaşı
Köksal’dan söz ediyorum. Bir tanıdığımızın or-
dudan çıkarılmasıyla ilgili bir konuşmadır” dedi.
Ertekin, TMSF’nin ATV
televizyonu ve Sabah gazeteleri
ihaleleri öncesinde Turkuaz ve
Leon şirketlerinin sahibi Ediz
Aydõn’õn kendisini arayõp
“Çalõk Holding bizim ajansõmõz.
Başbakan Erdoğan’õn isteği ile
bu ihaleye giriyoruz. Burasõ
beyefendiye lazõm. Çekilin”
dediğini öne sürdü.
1 YIL 6 AY HAPİS CEZASI
Tuğluk’un
vekilliği
tehlikede
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)
- Batman’da katõldõğõ bir toplantõda,
terör örgütü propagandasõ yaptõğõ ge-
rekçesiyle 1 yõl 6 ay hapis cezasõna
çarptõrõlan DTP Diyarbakõr Milletve-
kili Aysel Tuğluk’un milletvekilliği
tehlikeye girdi. Tuğluk hakkõndaki
yerel mahkeme kararõ temyiz merci
olan Yargõtay tarafõndan da onanõrsa,
Tuğluk’a cezaevi yolu görünecek.
Anayasanõn milletvekili dokunul-
mazlõğõnõ düzenleyen 83. maddesi
milletvekillerinin, seçilmeden önceki
ve seçildikten sonraki eylemleri ko-
nusunda, Meclis kararõ olmadõkça yar-
gõlanamayacağõnõ hükme bağlõyor.
Ancak 83. madde, “suçüstü hali” ve
anayasanõn 14. maddesinde belirti-
len, “bölücülük” faaliyetleriyle ilgi-
li suçlarõ kapsam dõşõnda tutuyor. Ay-
sel Tuğluk, hakkõnda 1 yõl 6 ay ceza ve-
rilmesine neden olan “terör örgütü
propagandası” yapma suçunu mil-
letvekili seçilmeden önce işlemişti.
VAN (AA) - Van’da, önceki gün
AKP belediye başkan adaylarõ-
nõn tanõtõm programõnda plat-
forma ayakkabõ fõrlatan esnaf
Çetin İşik, tepkisinin Milli Eği-
tim Bakanõ Hüseyin Çelik’e ol-
madõğõnõ söyledi. Ayakkabõ fõr-
latan 15 yõllõk ayakkabõ tamircisi
Çetin İşik, serbest bõrakõlmasõnõn
ardõndan dün gazetecilere açõk-
lama yaptõ. İşik, “Tepkim Milli
Eğitim Bakanõ Hüseyin Çelik’e
değil, Belediye Başkanõ Burhan
Yenigün’eydi. Çünkü 3 yõl önce
büfem yõkõldõğõnda belediyedeki
yetkililer zararõmõzõn karşõla-
nacağõnõ, bize yeni yer yapõla-
cağõnõ söyledi. Ancak aradan 3
yõl geçtiği halde sözlerini yerine
getirmediler” dedi.
Özgür Radyo
çalışanları
gözaltına
alındı
İstanbul Haber Servisi - Özgür
Radyo’nun reklam birimlerinde
çalõşan Sinan Gerçek ve radyo-
nun muhasebe servisinde çalõşan
Metin Özalp ile Mine Özalp
önceki gün gözaltõna alõndõ. İs-
tanbul Emniyet Müdürlüğü’nde
sorgularõ devam eden radyo çalõ-
şanlarõ hakkõnda soruşturmadaki
gizlilik kararõ nedeniyle “gözaltı
gerekçeleri” açõklanmadõ.
İnsan Haklarõ Derneği (İHD) İs-
tanbul Şubesi’nde konu hakkõnda
açõklama yapan Özgür Radyo
Editörü Muharrem Demircioğ-
lu, “Sinan Gerçek Alibey-
köy’deki evinde Terörle Müca-
dele Şubesi (TMŞ) polisleri ta-
rafından gözaltına alındı. Metin
Özalp ve Mine Özalp de evleri
basılarak gözaltına alındılar.
Özalp’in evinde yapılan ara-
mada, bilgisayarları ve 19 adet
CD’nin yanı sıra muhasebe ev-
rakları, banka cüzdanları ve
özel mektuplarına el konuldu”
dedi. Arama, el koyma ve gözal-
tõlarõn, çalõşanlarõn avukatlarõ da-
hi beklenmeden, adeta “oldubit-
tiye” getirilerek yapõldõğõnõ ifade
eden Demircioğlu şöyle devam et-
ti: “Bu hukuksuzluk, İstanbul
12. Ağır Ceza Mahkemesi’nin
kararına dayandırılmıştır. Ara-
dan bir günden daha fazla süre
geçmesine karşın, gizlilik kara-
rı nedeniyle çalışanlarımızın
durumları hakkında bilgi sahi-
bi değiliz.”
OKKAN SUİKASTI DAVASI
‘İşkence
gördüm’
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Diyarbakõr’da 2001 yõlõnda uğ-
radõklarõ saldõrõ sonucu şehit olan Di-
yarbakõr Emniyet Müdürü Ali Gaffar
Okkan, polis memurlarõ Mehmet Ka-
malı, Selahattin Baysoy, Mehmet Se-
petçi, Atilla Durmuş ve Sabri Kün sui-
kastõna karõştõğõ gerekçesiyle hakkõnda
dava açõlan Hizbullah tetikçisi Bedran
Salamboğa’nõn yargõlanmasõna devam
edildi. Diyarbakõr 5. Ağõr Ceza Mah-
kemesi’nde görülen duruşmada, tutuk-
lu sanõk Salamboğa ifadelerinin baskõ ve
işkence altõnda alõndõğõnõ, atõlõ suçlarla
ilgisinin olmadõğõnõ ileri sürerek tahli-
yesini istedi.
Mahkeme heyeti sanõğõn tutukluluk
halinin devamõna karar vererek du-
ruşmayõ erteledi.
İzmir’de de operasyon
İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu)
- İzmir’de yayõn yapan Demokrat
Radyo’nun Yayõn Koordinatörü Na-
diye Gürbüz gözaltõna alõndõ. Gürbüz
önceki sabaha karşõ Balçova’daki evi-
ne polis ekiplerinin düzenlediği ope-
rasyonun ardõndan İzmir Emniyet
Müdürlüğü Terörle Mücadele Şu-
besi’ne getirildi. Yakalama kararõnõn
İstanbul 12. Ağõr Ceza Mahkemesi ta-
rafõndan verildiği ve Gürbüz’ün İs-
tanbul’a götürüldüğü belirtildi.
Fotoğraf:CİHANORUÇOĞLU
İstanbul Haber Servisi - Tutuk-
lu bulunduğu Tekirdağ F Tipi Ceza-
evi’nde 22 Aralõk 2004’te intihar
eden Sezai Karakuş’a gözaltõnda iş-
kence yapõlmasõna ilişkin davada
istenen Adli Tõp raporu yaklaşõk bir
yõl sonra mahkemeye ulaştõ. Kara-
kuş’un vücudundaki izlerin gözaltõ
süresinde oluştuğu belirtilen raporda,
“söz konusu lezyonların nasıl oluş-
turulduğunun eldeki verilerle be-
lirlenemediği” kaydedildi.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü Te-
rörle Mücadele Şubesi’nde görevli 9
polisin yargõlandõğõ işkence davasõ İs-
tanbul 5. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde
sürüyor. Tutuksuz yargõlanan polis-
lerin 8 yõla kadar hapisle cezalandõ-
rõlmalarõ talep ediliyor.
Raporda, Karakuş’un 28 Eylül
2004 tarihli gözaltõ giriş muayene-
sinde, sõrtõnõn sol tarafõnda ve belinin
sağ tarafõnda çürük ve morluk, bile-
ğinde kelepçe izleri, sağ diz kapağõ-
nõn altõnda kabuklu sõyrõk olduğu,
saçlarõnõn ele geldiğinin belirtildiği
kaydedildi. 1 Ekim’deki gözaltõ mua-
yenesinde ise Karakuş’un sõrtõnda,
belinde, kollarõnda, boynunda, köp-
rücük kemiğinin sağõnda ve sağ diz
kapağõndaki birçok farklõ bölgede çok
sayõda sõyrõk ve morluklarõn tespit
edildiği belirtildi. Otopsi bulgularõ-
na göre Karakuş’un ölüm nedeninin
“ası” (asõlmak) sonucu meydana
geldiği ifade edilerek, “Otopside
kişinin vücudunda ölüme yol aça-
bilecek nitelikte başka bir trav-
matik değişimin tanımlanmamış
olduğu” kaydedildi.
Davanõn gelecek oturumu 26 Şu-
bat’ta yapõlacak. Önceki oturumlarda
savunma yapan sanõk polisler Kara-
kuş’a, gözaltõna alõnõrken zor kulla-
nõldõğõnõ, ifadesi alõnõrken hiçbir şe-
kilde zor kullanmadõklarõnõ söylediler.
CHP, Toptan’a karşı idare mahkemesine gidecek
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
CHP Grup Başkanvekili Hakkı Süha
Okay, kazõlarda ele geçirilen silahlar-
la ilgili araştõrma önergelerini işleme
koymayan TBMM Başkanõ Köksal
Toptan’õn bu tutumunda õsrarlõ olma-
sõ durumunda idare mahkemesine baş-
vuracaklarõnõ bildirdi. Grup başkanve-
kili Kemal Anadol da, “Bu gidişle Er-
genekon davasıyla birleştirilmeyen
bir Deniz Feneri kalacak” dedi.
CHP grup başkanvekilleri Kemal
Anadol ve Okay, dün Parlamento Mu-
habirleri Derneği’ni ziyaretleri sõrasõnda
gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Okay,
CHP’nin Ergenekon soruşturmasõ kap-
samõnda bulunan silahlara ilişkin ver-
diği Meclis araştõrma önergesinin
TBMM Başkanlõğõ’nca işleme alõn-
mamasõna tepki gösterdi. Okay, ilk kez
bir Meclis başkanõnõn anayasanõn 138.
maddesini dayanak göstererek bir
önergeyi iade ettiğini vurguladõ. “Mec-
lis Başkanı’nın 10 gün düşünüp ve-
ya danıştıktan sonra” önergeyi işle-
me koymadõğõna dikkat çeken Okay,
“Sayın Meclis Başkanı, tarafsız kim-
liğiyle inisiyatif koyması gerekir-
ken, bu konu Anayasa Mahkemesi
kararı, doktrin ve birçok örneğiyle
araştırma komisyonu kurulması için
yol gösterici olunduğu halde, niye iş-
leme konulmadı? Meclis Başka-
nı’nın tarafsız kimliği zedelenmiş,
gölgelenmiştir. Eylemli olarak Mec-
lis İçtüzüğü ihlali yapmıştır. Başkan,
30 Ocak kararında ısrarcı olursa
yargı yoluna başvuracağız. İdare
mahkemesinde, Meclis Başkanı’nın
bu tasarrufunun yargı kararıyla
hatalı olduğunu tescil ettireceğiz” de-
di. Kemal Anadol da, “Bu iş siyasal-
laştırılmak isteniyor. Bu gidişle Er-
genekon davasıyla birleştirilmeyen
bir Deniz Feneri davası kalacak
herhalde” dedi. Anadol, Tunceli’de se-
çimler öncesinde beyaz eşya dağõtõl-
masõyla ilgili olarak, “yasalara göre,
oy alma amacıyla bu şekilde rüşvet
dağıtmanın açıkça suç olduğunu,
devletin de valilik aracılığıyla bu su-
çu işlediğini” söyledi.Hakkı Süha Okay
Adli Tõp raporu 1 yõl sonra ulaştõ
Tutuklu bulunduğu cezaevinde intihar eden Karakuş’un vücudundaki
izlerin gözaltõnda oluştuğu belirtilen raporda “söz konusu lezyonlarõn
nasõl oluşturulduğunun eldeki verilerle belirlenemediği” kaydedildi.
‘AYAKKABIYI BAŞKANA FIRLATTIM’
Rapih Santoro için
Trabzon Sancta Ma-
ria Kilisesi’nde de
tören düzenlendi.