Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
İstanbul Haber Servisi - Amerika’nõn
Los Angeles kentinde şehir meclisi, 1 Mayõs
gösterisinde polis şiddetine maruz kalan gös-
tericilerle yol kenarõndaki insanlara tazminat
ödenmesini kararlaştõrõrken özellikle son 2 yõl-
dõr polisin “orantısız güç” kullanõmõna sah-
ne olan Türkiye’de yurttaşlara acõmasõzca sal-
dõran failler ne bulunabildi ne de herhangi bir
soruşturma açõldõ.
1 Mayõs 2007’de İstanbul’da polis 1 Ma-
yõs’õ tüm İstanbullulara zehir etmişti. İstanbul
Valiliği işçileri Taksim’e sokmamak uğruna
öyle önlemler almõştõ ki tüm kent felce uğra-
mõştõ. Halka ve göstericilere terörist muame-
lesi yapõlõrken çevre illerden gelen takviyeli-
lerle İstanbul’da bulunan 17 bin polis özellikle
Taksim ve çevresinde gösteri yapmak iste-
yenlere hiç acõmamõştõ. Gaz bombalarõ sade-
ce göstericileri değil yoldan geçen herkesi et-
kilemişti. 1 Mayõs İşçi Bayramõ’nõ Taksim’de
kutlamak isteyen DİSK’i engellemeye çalõşan
İstanbul Valisi Muammer Güler, vapur,
tramvay ve metro seferlerini iptal etmiş, köp-
rü girişleri ve TEM gişelerinde de yol tek şe-
ride indirilince trafik saatlerce kilitlenmişti.
Bursa ve İzmit’ten İstanbul’a gelen işçileri ta-
şõyan feribot, polis tarafõndan uzun süre Es-
kihisar Feribot İskelesi’ne yanaştõrõlmamõştõ.
Aralarõnda, Devrimci İşçi Sendikalarõ Kon-
federasyonu (DİSK) Genel Başkanõ Süleyman
Çelebi, eski Kamu Emekçileri Sendikalarõ
Konfederasyonu (KESK) Genel Başkanõ İs-
mail Hakkı Tombul, 78’liler Girişimi yetkilisi
Celalettin Can, Cumhuriyet gazetesi muha-
biri Alper Turgut, Türk Tabipleri Birliği
(TTB) Genel Başkanõ Gençay Gürsoy’un da
bulunduğu 38 kişi suç duyurusunda bulun-
muştu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcõlõğõ, al-
tõ polis yetkilisi ve olay yerinde görev yapan
emniyet görevlileri hakkõnda dava açõlmasõ-
na gerek görmemişti.
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Türkiye’yle çok yakından ilgilenen yayın organla-
rından The Economist “en moda slogan” olarak şu-
nu seçmiş:
Doing an Erdoğan!
Türkçesi:
Erdoğan’lık yapmak!
AKP’li kardeşlerimiz bunu alıp hemen şöyle de yo-
rumlayabilirler:
“Ne var bunda? Erdoğan’lık yapmak demek, Er-
doğan gibi sana yönelik bir sözel saldırı olduğunda
anında yanıt vermek, demektir. Altında başka bir şey
aramayın.”
Ama dergi bu deyimin anlamını da yayımla-
mış:“Öfke nöbeti geçirmenin Davosçası.”
Okyanus ötesindeki havaysa parçalı bulutlu. Ha-
berlere göre, ABD ikiye bölünmüş:
Erdoğan’ın çıkışı Türkiye-İsrail ilişkilerini bozar di-
yenler, bozmaz diyenler!
Sonuçta ne olmuş?
İsrail-Filistin sorununun yerini neredeyse İsrail-
Türkiye sorunu almış!
İsrail sokakları nasıl?
Dün Hürriyet’te Metehan Demir’in haberi durumu
özetliyordu. Tatil için ilk Antalya’yı düşünen İsraillilerin
tercihleri değişmeye başlamış.
İşte Tel Aviv sokaklarından sesler:
“Bu hafta sonu Antalya’ya gidecektik, iptal ettik. Oy-
sa biz Türkiye’ye alışmıştık.”
“Antalya sokaklarında insanların İsraillilere hakare-
te varan sözler söylediğini duyuyoruz. Oysa Türkler
bize en yakın insanlardı.”
“Türkiye’de tanıdığımız insanlara danışıyoruz; bize,
gelmeyin diyorlar...”
Turizm en kırılgan sektörlerden biridir. Antalya’da
bir bidonun içine ses bombası konulsa; o ses, Ber-
lin’den, Londra’dan, Moskova’dan duyulur! Rezer-
vasyon iptalleri başlar.
Görünen o ki; Erdoğan’ın sözleri bu tür olumsuz-
luklardan çok daha ileri etki yapmış.
Siyasi-ekonomik ilişkiler günün gerçeklerine göre
dalgalanabilir, iner çıkar. Ancak sokaktaki eğilimi kı-
sa sürede ortadan kaldıramazsınız. Erdoğan, “Ben
Musevi vatandaşlarıma yönelik bir olumsuzluğu da ke-
sinlikle reddederim” dese de, doğan zararı gidermesi
zor.
Geçelim İslam dünyasına...
Arap Birliği üyesi 8 ülkenin dışişleri bakanları Bir-
leşik Arap Emirlikleri’nin başkenti Abu Dabi’de bir ara-
ya geldi. Suudi Arabistan, Mısır, Ürdün’ün de arala-
rında bulunduğu bu ülkelerin kamoyuna duyurduk-
ları bildirinin çarpıcı tümcesini aktaralım:“Arap olmayan
tarafların, Arap ülkelerindeki gelişmelere, yıkıcı bir şe-
kilde karışmasından rahatsızlık duyuyoruz.”
Bir tümcede her şeyi özetlemişler!
Arap dünyası Arap ülkelerini ilgilendirir, diyorlar...
Müslüman bile olsa Arap olmayanların kendi içiş-
lerine karışmaması gerektiğini söylüyorlar...
Bu alanda yapılanları yıkıcı buluyorlar...
İşte tablo...
Bunun neresi Davos zaferi?
Bunun neresi dünya liderliği?
Filistin, Hamas’tan ibaret değil! Filistin Cumhur-
başkanı Mahmud Abbas dün Avrupa Parlamento-
su (AP) Başkanı Hans Gert Pöttering ile görüşme-
sinde, önümüzdeki dönem kilit rolü Mısır’ın oynaya-
cağını açıkladı. Soru üzerine, Türkiye’ye de değindi;
şöyle dedi:
“Türkiye’nin İsrail-Suriye ilişkilerinde arabulucu
rolünü olumlu buluyoruz!”
İşte size Davos zaferinin 3 meyvesi!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
lenen parti toplantısında, 2007 genel seçiminde ol-
duğu gibi, muhalefete meydan okuyan bir RTE çık-
tı karşımıza.
Davos olayından sonra Müslüman Arap dünya-
sından ve içeride Müslüman halktan beklediğinden
de öteye destek görmesi RTE’ye doruklara tırman-
ma olanağı sağladı.
Batı’nın eleştirileri ne umuruna? Batı medyasının
yazdıkları, alaylı eleştiriler ne umuruna?
Arapları sokağa dökmüş… İran’dan kocaman bir
aferin almış…
Arap sokaklarında kocaman portreleri...
Pırıl pırıl büyük boyda Türkiye bayrağı Gazze so-
kaklarında, mitinglerde.
Büyük boyda RTE resimleri, yüzlerce Türk bayra-
ğı… dikkat; Davos’un hemen ertesi günü düzenlenen
mitinglerde bin bir mahrumiyet içinde yaşayan Arap-
ların eline nasıl geçti ve kim, hangi organizasyon bir
günde bu olanakları sağladı?
Dikkat çekici; araştırılması, yanıtlanması gereken
bir soru.
Davos RTE’yi aşağılardan aldı yukarılara tırmandırdı.
Artık tutabilene aşk olsun!
Bilgi şaşkınlığından değil; Kuran yorumu ve İslam
dini dışında genel bilgisi kulaktan dolma olduğu için
konuşmasında Bizans İmparatoru Romen Diyo-
jen’le Sinoplu elinde fener sokaklarda (keşke bugün
yaşasaydı) namuslu adam arayan filozof Diyojen’i ka-
rıştırıyor. Önemli değil.
Bunlar bir yana; şımarıklığını, saldırganlığını kışkırtan
yalnız Davos marifeti değil... İçeride de, içimizde de
RTE’nin seçim şansının artmasına yardımcı olanlar
var.
Şımarık, küstah, saldırgan doğası yeniden can-
lanmış; bilgiden, bilgelikten nasip almamış bir ada-
ma şu veya bu nedenle destek olunabilinir mi?
Olunması gerekir mi? Üstelik böyle bir yaklaşım ik-
tidara karşı her alanda, özellikle laik rejimin korunması,
savunulması gereken duyarlı bir dönemde umut kay-
nağı olmuş ana muhalefet partisine yakışır mı, yara-
şır mı?
Ana muhalefet partisi yaraştırıyor, yakıştırıyor!
Kara çarşafı partiye giydirdiği günler çağdaşlığı ya-
kaladı diye CHP’yi övenler… bir sabah uyandılar ki,
çarşafa öncülük eden, yedi bin çarşaflı, türbanlı ta-
raftarı ile partiden ayrılmış!
Aynı gün İzmit’te CHP adayı Sefa Sirmen her ma-
halleye bir Kuran kursu ile gündeme giriverdi.
İstanbul’da İl Başkanı Gürsel Tekin çarşafı icat et-
ti. Sirmen de Kocaeli’nde Kuran kursu mucidi!
Her iki olay parti programından kaynaklanmıyor ama
burası CHP’dir. Genel başkan onayladı mı akan su-
lar duruyor.
Ne diyor genel başkan: “Kuran kursları ciddi bir ih-
tiyaçtır!”
Yıllardır bu konuda savaşım veren, bu “ihtiyacı” şun-
ca yıldır anımsamayan CHP’nin; yerel seçimler ari-
fesinde, örneğin aşırı muhafazakâr Kocaeli’nde,
AKP’den üç-beş oy tırtıklamak için her mahallede Ku-
ran kursları vaat etmesine ne demeli?
Dinci-dinci olmayan medyanın dilinde: Çarşaf tut-
madı. Geri tepti. Şimdi Kuran kursu!
Çarşaf açılımında olduğu gibi Kuran kursları giri-
şiminde de “el atına binen tez iner.”
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA6 ŞUBAT 2009 CUMA CUMHURİYET
17HABERLERİN DEVAMI
İstanbul B 16
Edirne B 17
Kocaeli B 20
Çanakkale Y 17
İzmir Y 18
Manisa Y 18
Aydın Y 18
Denizli B 18
Zonguldak PB 20
Sinop Y 14
Samsun Y 17
Trabzon Y 14
Giresun Y 14
Ankara B 13
Eskişehir B 16
Konya PB 12
Sıvas Y 5
Antalya PB 18
Adana PB 19
Mersin PB 18
Diyarbakır PB 12
Şanlıurfa PB 15
Mardin PB 12
Siirt PB 12
Hakkâri K 0
Van K 5
Kars K - 4
Oslo K - 3
Helsinki K - 2
Stockholm K 2
Londra K 3
Amsterdam Y 7
Brüksel Y 7
Paris B 9
Bonn B 6
Münih PB 6
Berlin B 7
Budapeşte PB 12
Madrid Y 8
Viyana B 7
Belgrad B 15
Soyfa PB 14
Roma Y 16
Atina Y 17
Zürih Y 8
Moskova K - 3
Aşkabat PB 14
Astana B - 1
Taşkent PB 8
Bakû B 12
Bişkek B 6
Tiflis PB 12
Kahire B 18
Şam B 19
Bütün bölgelerimiz
parçalı çok bulutlu,
İç Anadolu’nun ku-
zeyi, Batı Karadeniz’in
iç kesimleri, Orta ve
Doğu Karadeniz, Do-
ğu Anadolu’nun ku-
zey ve doğusu Sinop
ile akşam saatlerin-
den sonra ve gece
Kıyı Ege ve Çanak-
kale çevreleri yağışlı
geçecek.
AKP aldırmıyor
ÖZLEM GÜVEMLİ
Yeşiller Partisi Eşsözcüsü Ümit
Şahin, AKP hükümetinin küresel
õsõnmayõ anlamadõğõnõ, Türki-
ye’nin õsõnmadaki payõnõ kavra-
yamadõğõnõ vurguladõ. Hüküme-
tin Kyoto Protokolü’nden sonra
2012’de yürürlüğe girecek Ko-
penhag Sözleşmesi için masa-
daki pazarlõk şansõnõ yükseltme-
si gerektiğini belirten Şahin,
“Türkiye Kyoto’yu yıllardır
imzalamadığı için sera gazı
emisyonlarında indirim yap-
ması gerekmiyordu. Ancak
emisyonlarını 20 yıl içinde ne-
redeyse yüzde 100 arttıran Tür-
kiye’nin Kopenhag sürecinde
indirim hedefi alması gerek” di-
ye konuştu.
Meclis’ten dün geçen Kyoto
Sözleşmesi’nin geçen yõl Poz-
nan’da düzenlenen 14. Taraflar
Konferansõ’na Türkiye’nin ve
ABD’nin çevre bakanlarõnõ gön-
dermemesini “skandal” olarak
niteleyen Şahin, “Türkiye’nin
standı yoktu, esamesi okun-
muyordu. Bu, Türkiye’nin hâ-
lâ kaçtığını gösteriyor. Hükü-
met, 5 Haziran 2008’de Kyo-
to’yu imzalamaya karar ver-
di ancak yasa yeni geçti. Bu da
ayrı bir skandal. Hükümet
kendi kendisini nasıl bu kadar
uzun süre bekletir” dedi.
Şahin, hükümetin Türkiye’nin
10-15 yõl daha kömürle idare
edeceğini düşünmesinin büyük
bir yanõlgõ olduğunu söyledi. Şa-
hin Türkiye’nin Kopenhag süre-
ci için hemen masaya oturmasõ
gerektiğine dikkat çekerek şöyle
devam etti: “2012’de yürürlüğe
girecek Kopenhag Sözleşme-
si’nin görüşmeleri martta baş-
lıyor. Kopenhag Sözleşmesi’ni
de hemen imzalaması gerek.
Kyoto’da olduğu gibi 10 yıl
beklenmemeli. Türkiye şu an
Kyoto’yu imzalamasına kar-
şın 1. hükümlülük dönemi için-
de olduğu için 2012’ye kadar
gerçekleştirmesi gereken bir
hedefi yok. Kısa vadede bir
değişiklik yaratmayacakmış gi-
bi görünüyor ama aslında çok
şey değiştirecek. Türkiye Kyo-
to’yu imzaladıktan sonra kö-
mürlü termik santrallara, çi-
mento fabrikalarına teşvik ve-
remez. Ama Türkiye Kyo-
to’nun ruhuna, maddelerine
tamamen ters olarak geçen yıl
çıkan nükleer santral kurulu-
mu ile ilgili yasanın geçici 2.
maddesinde 1000 megawattın
üstündeki kömürlü termik
santrallara alım garantisi ve-
riyor.”
Türkiye’nin payı büyük
Ümit Şahin, Türkiye’nin kü-
resel õsõnmaya katkõsõ olduğunu
kabul etmesi gerektiğini belir-
terek “Dünyadaki toplam sera
gazlarında Türkiye’nin yüzde
1’lik payı var. Türkiye bu
oranla 195 ülke arasında ilk
20’de yer alıyor. Ve bu payı da
giderek artıyor. 1990-2006
arasında ABD bu oranı yüzde
15 arttırırken Türkiye’de ar-
tış yüzde 95 oldu” dedi.
Sera gazõ emisyonlarõndaki ar-
tõşõn Türkiye’nin 1990’lõ yõllardan
itibaren doğalgaza ve kömüre
büyük yatõrõm yapmasõndan kay-
naklandõğõnõ ifade eden Şahin, bu-
gün enerjinin yüzde 75’inin fosil
yakõtlardan sağlandõğõnõ belirtti.
Avrupa’da sera gazõ emisyonu
çok yüksek olduğu için yapõlma-
yan çimento fabrikalarõnõn Kyo-
to’ya taraf olmayan Türkiye’ye
kaydõrõldõğõna dikkat çeken Şahin,
“Türkiye’nin masadaki pazar-
lık şansı giderek azalıyor. Önü-
müzdeki yıllarda sadece tasar-
ruf ve verimlilikle bile emis-
yonlarda düşüş sağlayabilir”
dedi. ABD’nin yeni başkanõ Ba-
rack Obama’nõn artõk misyonu-
nu tamamlayan Kyoto’yu imza-
lamayacağõnõ ancak Kyoto’dan
sonraki Kopenhag sürecinde et-
kin rol oynayacağõnõ söyledi.
ABD’de tazminat Türkiye’de nasihat
Gül: Suudi planını
destekliyoruz
Dış Haberler Servisi - Cumhurbaşkanõ Abdul-
lah Gül, ziyaretini sürdürdüğü Suudi Arabis-
tan’õn başkenti Riyad’da düzenlediği basõn top-
lantõsõnda, Ortadoğu’da barõş isteyen Türkiye’nin,
Suudi Arabistan tarafõndan ortaya atõlan barõş pla-
nõnõ desteklediğini kaydetti.
Türkiye ile Suudi Arabistan arasõndaki ilişkile-
rin her alanda güçlü bir şekilde ilerlediğini ifade
eden Gül, ziyaretinin buna yeni bir ivme kazan-
dõrdõğõnõ belirtti. İki ülke arasõndaki ilişkilerin
hõzla ilerlediğini ve küresel ekonomik krizden en
az etkilenen ülkelerden olan Suudi Arabistan ile
Türkiye arasõndaki ticaret hacminin kõsa sürede
10 milyar dolara ulaşabileceğini ifade eden Gül,
“İslam dünyasının iki güçlü ülkesinin işbirliği
bölge barışına katkı sağlayacaktır” dedi.
Cumhurbaşkanõ Gül, Suudi yetkililerle görüş-
melerinde ağõrlõklõ olarak Filistin sorununu ele al-
dõklarõnõ belirterek öncelikle Filistinli gruplar ara-
sõndaki ayrõlõğõn giderilerek ulusal birliğin sağ-
lanmasõ üzerinde durduklarõnõ söyledi.
Gazetecilerse Gül’e õsrarla, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan ile İsrail Cumhurbaşkanõ Şi-
mon Peres’in geçen hafta Davos zirvesinde bir-
birlerine sert çõkõşlarõyla ilgili sorular yöneltti.
Türkiye’nin Filistin’in Gazze Şeridi’ni kont-
rol eden İslamcõ Hamas örgütüne yakõn durma-
sõnõn Avrupa Birliği üyeliği sürecini olumsuz
etkileme olasõlõğõnõn sorulmasõ üzerine Gül, AB
ilişkilerinin farklõ bir konu olduğunu savundu.
Gül, “Gazze’deki yönetim Hamas olduğu
için onlardan bahsediyoruz. Filistinliler ara-
sında herhangi bir grubu özellikle destekle-
yip ‘Filistinliler bölünsün, ayrõlsõn’ diye bir
politikamız yok. Filistin’de çeşitli gruplar
var, o kendi bilecekleri iş” dedi. Gül, Anka-
ra’nõn, Suudi Kralõ Abdullah’õn sunduğu Arap
Barõş Planõ’nõ desteklediğini dile getirdi.
Kyoto Sözleşmesi Meclis’te onaylandõ. Yeşiller Partisi Eşsözcüsü Şahin ise ‘Türkiye
Kyoto’nun ruhuna ters olarak kömürlü termik santrallara alõm garantisi veriyor’ dedi
Bomba polisin elinde patladı
ŞAHAP AVCI
ALİAĞA - İzmir Aliağa’da bomba imha uz-
manõ olarak görev yapan polis memuru Bilal
Konakçı’nõn imha etmek için emniyet bina-
sõndan çõkardõğõ bombalõ paket elinde patladõ.
Konakçõ, patlamada ağõr yaralandõ.
Edinilen bilgiye göre, mahkeme ilçede bir
süre önce ihbar üzerine bulunan emniyet bina-
sõnda muhafaza edilen bir bombalõ paketin im-
hasõna karar verdi. Kararõn ardõndan bomba
uzmanõ polis memuru Konakçõ’nõn imha et-
mek için Aliağa Emniyet Müdürlüğü bahçesi-
ne indirdiği bomba elinde infilak etti. Patlama-
nõn etkisiyle Emniyet Müdürlüğü binasõnõn
camlarõ kõrõldõ, çevredeki araçlarda hasar oluş-
tu. Ağõr yaralanan polis memuru Konakçõ, Ege
Üniversitesi (EÜ) Tõp Fakültesi Hastanesi’ne
sevk edilerek, tedavi altõna alõndõ.
EÜ Tõp Fakültesi Dekanõ Prof. Serhat Bor,
Bilal Konakçõ’nõn durumunun çok ağõr oldu-
ğunu belirterek, “Bilinci kapalı ve solunum
cihazına bağlı tutuluyor. Yüzü parçalanmış,
sağ kolu dirsek altından kopmuş. Sol elinde
kopan parmaklar var. Akciğerinde de prob-
lem var. Gerekli tetkiklerin ardından, plas-
tik cerrahi uzmanlarınca, ameliyat edilip
edilemeyeceğine karar verilecek” dedi.
Patlamanın ardından ağır yaralanan bomba uzmanı polis memuru Konakçı’nın yakınları has-
taneye akın etti. Konakçı’nın patlamada kopan uzuvları hastaneye ulaştırıldı. (Fotoğraf: AA)
DOSYA BİLE YOK
İhraç edilen
5 bin polisin
silah ruhsatõ
iptal edilmemiş
Haber Merkezi - Suça karõş-
tõğõ için çoğu meslekten çõkarõ-
lan yaklaşõk 5 bin polisin silah
ruhsatlarõnõn iptal edilmediği
ortaya çõktõ.
NTV’nin haberine göre, Su-
surluk’ta ortaya çõkan çete da-
vasõnõn hükümlülerinden ve
Ergenekon soruşturmasõ kap-
samõnda tutuklu bulunan eski
Özel Harekât Daire Başkanve-
kili İbrahim Şahin’in polis
kimliğinin ve silah ruhsatõnõn
iptal edilmediğinin ortaya çõk-
masõ üzerine Emniyet Genel
Müdürlüğü kapsamlõ araştõrma
başlattõ. Araştõrmanõn ilk so-
nuçlarõna göre çoğu suça ka-
rõştõğõ için meslekten ihraç
edilen yaklaşõk 5 bin polisin
silah ruhsatõnõn iptal edilmedi-
ği belirlendi. Araştõrmada hak-
larõndaki soruşturmalar nede-
niyle meslekten ihraç edilen
bazõ polislerin dosyalarõnõn tu-
tulmadõğõ da ortaya çõktõ. Em-
niyet Genel Müdürlüğü’nün
silah ruhsatlarõyla ilgili bilgi
ve kayõt güncelleme çalõşmasõ
başlattõğõ ayrõca ihmali olan-
larla ilgili ayrõ bir idari incele-
menin de yapõlacağõ bildirildi.
ANKARA’DA EYLEM GÜNÜ
İşsiz öğretmenler
alanlara çõkõyor
SAVUNMA TANIĞI İFADE VERDİ
Umut Davasõ
dosyasõ savcõlõkta
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Atama
bekleyen 200 bin öğretmen, eğitim sendikalarõ
ve sivil toplum örgütlerinin desteğiyle bugün
Milli Eğitim Bakanlõğõ (MEB) önünde eylem ya-
pacak. Türkiye’nin dört bir yanõndan binlerce iş-
siz öğretmenin katõlmasõ beklenen eylemde
AKP’nin atama politikalarõ protesto edilecek.
MEB 8 bin kadrolu öğretmen atamasõ yapma-
ya hazõrlanõrken atama bekleyen ve sayõlarõ 200
bini bulan işsiz öğretmenler bakanlõğõ protesto
etmek için bugün 15.00’te eylem yapacak.
MEB’in önünde “Büyük Eğitimci Mitingi” adõ
altõnda düzenlenecek eyleme Eğitim-Sen, Eği-
tim-İş ve Bağõmsõz Eğitimciler Sendikasõ’nõn ya-
nõ sõra sivil toplum örgütleri de destek verecek.
Eylem çağrõsõnda AKP’nin iktidarõ boyunca her
yõl 50 bin işsiz öğretmen yetiştirildiği belirtildi.
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazete-
miz yazarlarõ Uğur Mumcu, Prof. Ahmet Ta-
ner Kışlalı, Prof. Muammer Aksoy ve Doç. Dr.
Bahriye Üçok’un öldürülmesi eylemlerinin de
aralarõnda bulunduğu çok sayõda olayõ kapsayan
Umut operasyonu dava dosyasõ, esas hakkõndaki
görüşünü hazõrlamasõ için savcõlõğa gönderildi.
Ankara 11. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki da-
vanõn dünkü duruşmasõna, sanõk Recep Aydın
ile avukatõ Mehmet Ener katõldõ. Duruşmada,
savunma tanõğõ Mahmut Mumcu’nun ifadesi
alõndõ. Sanõk Aydõn’õn eşinin erkek kardeşi ol-
duğunu belirten Mumcu, “Kendisini 30 yıldır
tanırım. Düzgün bir insandır, çevresi ile
problemleri yoktur” dedi. Mahkeme Başka-
nõ Hasan Şatır, esas hakkõndaki görüşünü ha-
zõrlamasõ için dosyanõn iddia makamõna gön-
derilmesine karar verildiğini açõkladõ. Los Angeles’ta 1 Mayõs’ta polis şiddetine maruz kalanlara 12.85 milyon dolar ödenmesine
karar verildi. İstanbul’da ise bayramõ zehir eden polisler hakkõnda soruşturma bile açõlmadõ
POLİS TERÖRÜNE REKOR CEZA
Dış Haberler Servisi - ABD’nin Los
Angeles kentinde şehir meclisi, 1 Mayıs
2007’de düzenlenen ve Latin kökenli
göçmenlere destek gösterisine dönüşen
eylem sırasında, polisin aşırı güç kullan-
ması nedeniyle göstericilere tazminat
ödenmesini kararlaştırdı.
Polis şiddetine maruz kalan gösterici
ve yol kenarındaki insanlara toplam
12.85 milyon dolar tazminat ödenecek.
Şehir Meclisi’nde kabul edilen miktar,
bugüne kadar polisin kusuru nedeniyle
ABD’de ödenecek en büyük tazminat
olarak tarihe geçti. Polis, 1 Mayıs
2007’de göstericilere cop, plastik mermi
ve elektrik şoku veren silahlarla müda-
hale etmiş, aralarında 9 gazetecinin de
bulunduğu 42 kişi yaralanmıştı. Olayla-
rın ardından yüzlerce kişi şikâyette bu-
lunmuştu. Polisin, Meksika ve Latin kö-
kenli göçmenlere karşı ırkçı bir tutum
içinde olduğunu savunan göstericilerin
baskıları sonucunda 4 polis görevden
alınmış 11 polise de ceza verilmişti.
RİYAD’DA BASIN TOPLANTISI