Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
GÜNDEM MUSTAFA BALBAY
Baştarafı 1. Sayfada
Öyle anlaşılıyor ki, CHP’nin son dönemdeki en
önemli ve en faydalı açılımı istihdam açılımı olmuş!
İş âleminden esnafına, pek çok kesimden Bay-
kal’ın 7 önerisine destek gelmiş. Baykal, işsizliğin
en önemli sorun olduğunu ve ülkeyi patlama nok-
tasına getirmesinden endişe ettiğini vurguluyor. Bu
konuda Başbakan Erdoğan’a her türlü desteği ver-
meye hazır olduğunu da yineliyor.
Çorum, CHP’nin 12 Eylül öncesindeki kalelerin-
den. 1980’e dek dört dönem üst üste sosyal de-
mokratlar kenti yönetmiş. Bu kez son üç dönem-
deki kaybın acısını çıkarmak istiyorlar. CHP’nin ada-
yı Sait Börekci, yörede iyi bilinen işadamlarından.
İnternete telefon numarasını koymuş, yola çıkma-
dan önce aradım, birkaç dakika sonra geri döndü.
“Bu kez durum farklı. Çorum’u alacağız” diyor.
Çorum’un yanı sıra, bölgede Sıvas, Giresun, Gü-
müşhane de CHP’nin 12 Eylül öncesi kaleleriydi.
Bakalım bu kez geçmişi anımsatan sonuç çıkacak
mı? Gümüşhane adayı Bedri Ağaç da “Gönlü-
müzden yeni bir Anadolu devrimi geçiyor” diyor.
Çorum’daki birkaç saatimizin çoğunu sokakta ge-
çirdik. Özet şu:
Ekonomi bitik!
Leblebinin başkenti Çorum’da traktör satışları yüz-
de 80 düşmüş. Traktör galericisi “Artık tek kaygı-
mız ayakta durmak” diyor.
Anadolu Kaplanları’nın kalesini yıllarca tuğla
tuğla ören Çorum’da tuğla fabrikaları da üretimi ya-
rı yarıya azaltmış. Üretime devam eden fabrikalar
da kapasitesini büyük ölçüde düşürmüş.
AKP’nin belediye başkan adayı eski milletvekili
Muzaffer Külcü’nün başı sadece ekonomik durum
nedeniyle dertte değil. Çorum Saat Meydanı çev-
resinde anlatılan o ki, bir grup Çorumlu, AKP’nin se-
çim bürosunu basmış, “Bize sadece gıda ve kömür
paketi yetmez, Tunceli’ye buzdolabı var, bize niye
yok” diye yüklenmiş. AKP’liler “O zaman Tunceli’ye
gidin” diye çıkışınca da ortalık karışmış.
Muzaffer Külcü’nün rakibi sadece CHP değil. Saa-
det Partisi de daha önce iki dönem Çorum Bele-
diye Başkanlığı yapan Arif Ersoy’u aday göstermiş.
Ersoy’un ciddi çalıştığı söyleniyor. Görünen o ki,
Saadet yerel seçimleri yeniden doğuş mücadele-
si olarak algılıyor.
Baykal’dan 1 gün önce de Başbakan Erdoğan
Çorum’daydı. Sokaktakilere iki mitingi karşılaştır-
malarını istedik. MHP’li olduğunu söyleyen bir
vatandaş, “Baykal’ın mitingi daha kalabalık” dedi.
Sohbet sırasında etrafıma toplanan kalabalıktan bir-
birine karışan sesler arasında şunları duyabildim:
“AKP mitinginden en çok minibüsçüler kazançlı
çıktı. Miting alanına yurttaş getiren her minibüsçü-
ye 250 lira verildi.”
“AKP mitinginin alan düzenlemesini bile Çorum
Valiliği yaptı.”
“Burada AKP’nin 4 milletvekili var. Bir de Çorum
Valisi 5...”
“Bizim alt kimliğimiz üst kimliğimiz yok. Tek kim-
liğimiz var, garibanlık. O yüzden de gıda paketinin
küflüsünü veriyorlar.”
Çorum sokaklarında birlikte dolaştığımız Hüse-
yin Olukçu’ya kendisini tanımak istediğimi söyle-
diğimde şu karşılığı verdi:
“Abi internete gir, Hüseyin Olukçu yaz, bütün bil-
giler karşına çıkar!”
Olukçu, Çorum’da kimi yerel etkisi olan kişilere
kömür paketlerinin yanı sıra, buzdolabı, çamaşır ma-
kinesi de verildiğini söylüyor.
Pek çok ilde olduğu gibi Çorum’da da kömür, pa-
ket ve nakit muhalefet partilerinin başlıca rakibi!
GÜNCEL CÜNEYT ARCAYÜREK
Baştarafı 1. Sayfada
de kabul görmedi.
Eğitim sistemini din eksenine oturtmaya çalışan
Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik bile, “söz us-
tası” dediği hükümet arkadaşı Şahin’in söylem-
lerine katılmadı. Nerede? TBMM kürsüsünde!
Şahin de olgun dolgun bir siyaset adamı kim-
liği sergilemek zorunda kaldı ve... çıktı kürsüye;
“ancak sözlerinin illa bizim partili olan belediyelere
oy verin, bizim partili olmayan belediyelere oy ver-
mezseniz yardım etmeyiz mantığıyla” söylenmiş
olmadığını açıklayıverdi.
Üstelik oy vermeyi AKP koşuluna bağlayan söz-
lerini “...o heyecan anında ağzından çıkan bir iki
kelime...” diye niteledi.
TV’lerde canlı ve heyecanlı biçimde yayımlan-
masaydı, inkârı olanaksız bir durum arz etmeseydi;
Şahin acaba olgun ve dolgun siyaset adamı
kimliği sergileyebilir miydi? Sergileyemezdi!
Medya saptırmış sözlerimi gibi ancak havada-
ki kargaların inanacağı bir açıklama yoluna sap-
maz mıydı? Sapardı!
Ya da Başbakan gibi kıvırma yöntemiyle söy-
lediklerini yutturma yolunu seçebilirdi.
RTE medyayı susturacağı sanısıyla yalaka ve
dinci basın dışında kalanları almamalarını salık ve-
riyor.
Önemseniyor kampanya. Çünkü sokaktaki
adam söylemiyor bu sözü.
Sözün kaynağı Başbakan sıfatlı biri.
RTE’nin medyaya baskı yöntemleri içeriden dı-
şarıya vurunca; uluslararası basın kuruluşlarından
aleyhinde açıklamalar, yayınlar başlayınca... as-
lan gibi kükreyip almayınnnn bu gazeteleriiii diye
vıcık vıcık bağıran RTE, son miting konuşmalarında
çark etti.
Belki inanmayacaksınız ama; “Ben gazeteleri al-
mayın diye kendi parti örgütüme sesleniyorum”
dedi.
Böylece halkı medyaya karşı kışkırtmamış, an-
cak parti örgütüne yalan haberler yazan gazete-
leri almamalarını salık vermiş oluyor. Yanlış an-
laşıldım demeye getiriyor.
Tabii bu kıvırmaya Doğan Grubu’na ağır ceza-
lı vergi salması da eklenince RTE’nin çabası, raf-
taki yalancı dolma... yiyen olursa!
Yalakalığın önderlerinden birinin köşesinde
yazdığına göre; yalaka olmayan gazetelerin ba-
şına ne geldiyse, RTE’nin yarattığı “değişim”e ayak
uyduramamalarından geliyor(muş!)
“Değişim” nedir? Din yolundaki RTE açılımları
mı? Kara çarşafların, türbanlı kafaların Çanka-
ya’dan başlayarak ülke sokaklarını işgal etmesi mi?
Hayır! Bütün bunların ötesinde iktidarın ülkeyi
bölmeye çalışanlara çanak tutan uygulamaları,
davranışları.
Devlet TRT’sinde gün boyu Kürtçe yayınlar...
Başbakan’ın Diyarbakır’da Kürtçe konuşması...
Nâzım Hikmet’i örnek göstererek Kürtçü sesle-
rin mezarını buraya nakletme kararı... Kürtçü
Ahmet Türk’ün TBMM’de Kürtçe nutuk atmaya
uzanan bölücülük hareketi... ve bu gelişmelerin tek
sorumlusu RTE!
TBMM’nin çatısı altında kürsüde Kürtçe ko-
nuşmak; anayasanın değiştirilmesi önerilemeye-
cek üç maddesine, ilgili yasalara aykırı... Bu ikti-
darın hesapsız veya kimi hesaplara bağlı politikası
PKK’nin siyasal uzantısı Demokratik Toplum
Partisi (DTP) ile yasallaştırılmaya çalışılan bölücülük
hareketi... nihayet Meclis’te.
Olay günü “Bu da mı olacaktı?” diyen yorum-
lar dün ağız değiştirdi.
Örneğin dincilikten laikliğe dönme, Hürriyet’in
gözbebeği Ahmet Hakan; anayasaya, yasaya ay-
kırı, üstelik devletin temeline dinamit koymayı
amaçlayan eylemi, “Meclis’te konuşmakla kıyamet
kopmaz... Nihayet orası devletin değil milletin mec-
lisi” diye yorumluyor.
Bu kafalar, örneğin Ahmet Türk’ün Meclis’te
Kürtçe konuşma eylemini UNESCO örgütünün ilan
ettiği 21 Şubat Dünya Dil Günü’ne bağlıyor, bu gü-
nü anayasa ve yasaların üzerinde görüyorlar.
Demokratik haklar arar gibi görünerek; aslında
amaçları; a) Anayasadaki devletin dili Türkçedir
ifadesini Türkçe ve Kürtçedir diye değiştirmek, b)
Devletin Türk ve Kürt halklarından kurulu bir cum-
huriyet olduğunu anayasaya yazdırmak...
...Hem aşağıladıkları Türk devletinin nimetle-
rinden yararlanmak... hem de Türk devletini ar-
kadan bıçaklayarak bölmek!
PKK-DTP, insan ve demokratik haklardan dem
vurarak devlet bütünlüğüne aykırı kimi istekleri-
ni gerçekleştirmek istiyorlar.
Yıllardır kanlı eylemler yürüten örgütün terör ör-
gütü olduğunu söyleyemiyorlar.
Yürekleri, dilleri Türk devletine de, bütünlüğü-
ne de kilitli!
ankcum@cumhuriyet.com.tr
SAYFA 26 ŞUBAT 2009 PERŞEMBECUMHURİYET
16 HABERLERİN DEVAMI
İstanbul K 5
Edirne B 5
Kocaeli K 6
Çanakkale K 6
İzmir B 10
Manisa Y 9
Aydın Y 11
Denizli Y 8
Zonguldak Y 6
Sinop Y 8
Samsun B 8
Trabzon B 10
Giresun B 9
Ankara K 6
Eskişehir K 3
Konya K 3
Sıvas B 4
Antalya Y 16
Adana Y 12
Mersin Y 12
Diyarbakır Y 10
Şanlıurfa Y 11
Mardin Y 8
Siirt Y 10
Hakkâri K 2
Van K 3
Kars K - 1
Oslo K 1
Helsinki K 0
Stockholm K 3
Londra B 11
Amsterdam Y 8
Brüksel Y 8
Paris B 10
Bonn Y 7
Münih Y 7
Berlin Y 8
Budapeşte K 3
Madrid B 17
Viyana Y 6
Belgrad B 6
Soyfa PB 4
Roma PB 13
Atina Y 11
Zürih Y 9
Moskova K - 1
Aşkabat A 14
Astana B - 6
Taşkent PB 11
Bakû B 9
Bişkek PB 8
Tiflis Y 14
Kahire Y 21
Şam Y 16
Ülke geneli parçalı çok
bulutlu, Marmara’nın
güney ve doğusu, İç
Ege, Akdeniz, İç Ana-
dolu’nun güney ve ba-
tısı, Batı Karadeniz, Do-
ğu, Güneydoğu Ana-
dolu bölgeleri ve Ege
kıyıları yağışlı geçecek.
İç ve doğu kesimlerde
gece ve sabah saatle-
rinde buzlanma ve don
olayı görülecek.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) - Adõ Ergenekon soruştur-
masõnda geçen Emniyet Genel
Müdürlüğü Özel Harekât Daire-
si Başkanõ Behçet Oktay, önce-
ki gece beylik silahõyla intihar et-
ti. Oktay, Ergenekon davasõ kap-
samõnda tutuklu bulunan eski
Özel Harekât Dairesi Başkanve-
kili İbrahim Şahin’in yerine
atanmõş ve 13 yõldõr bu görevi sür-
dürüyordu. Ergenekon ile ilişki-
lendirilmekten yakõnan Oktay’õn
askeri personel dõşõnda Türk Si-
lahlõ Kuvvetleri Üstün Cesaret ve
Feragat Madalyasõ alan bir isim
olduğu belirtildi.
Emniyet Genel Müdürlüğü
Özel Harekât Dairesi Başkanõ
Oktay, önceki gece sabaha karşõ
Dikmen Keklikpõnarõ 50. Cadde
29 numaralõ binanõn önünde ken-
disine ait araçta Smith Wesson
marka tabanca ile intihar etti.
Ağõr yaralanan Oktay, Gazi Üni-
versitesi Hastanesi’ne kaldõrõldõ.
Ameliyata alõnan Oktay, kurtarõ-
lamadõ. Oktay’õn aracõnda intihar
ettiği Smith Wesson marka silah
dõşõnda Baretta marka bir taban-
ca daha bulundu.
Gazi Üniversitesi Tõp Fakülte-
si Dekanõ ve Gazi Hastanesi Baş-
hekimi Prof. Dr. Peyami Cinaz,
Oktay’õn, hastaneye yaşamsal
fonksiyonlarõ durmuş halde geti-
rildiğini belirterek “Buna rağmen
solunum cihazına bağlanarak
müdahale edildi ancak kurta-
rılamadı” dedi. Oktay’õn cena-
zesi daha sonra morgdan alõnarak,
Emniyet Genel Müdürlüğü’ne
götürüldü. Oktay’õn cenazesi da-
ha sonra uçakla memleketi Ma-
latya’ya gönderildi.
‘Onuru için öldü’ çelengi
Oktay için Emniyet Genel Mü-
dürlüğü önünde düzenlenen tö-
rene üzerinde “Onuru İçin Öldü”
yazõlõ çelenk ile Mehmet Ağar’a
ait çelenk dikkat çekti. “Onuru
İçin Öldü” yazõlõ imzasõz çelen-
gin Ergenekon soruşturmasõnda
gözaltõna alõnõp serbest bõrakõ-
lan Güvenlik ve Yargõ Muhabir-
leri Derneği Başkanõ Ünal
İnanç’õn gönderdiği belirlendi.
Hürriyet gazetesinin internet sitesi
“hurriyet.com.tr”ye konuşan
İnanç, “Oktay’ı yakından tanı-
yorum. Onun onurundan baş-
ka bir şeyi yoktu. Son olaylara
adının karıştırılmak istenmesi
onun onurunu yıprattı” dedi.
Bu arada Oktay’õn önceki gün
görevden alõndõğõna ilişkin ha-
berler de dün televizyonlarda ya-
yõmlandõ. Ancak İçişleri Bakan-
lõğõ yetkilileri, Oktay’õn görevden
alõnõp yerine atama yapõldõğõna
ilişkin haberlerin gerçeği yansõt-
madõğõnõ bildirdi. Oktay’õn ismi
Ergenekon’un 11. dalgasõnda gün-
deme gelmişti. Oktay’õn eski Özel
Harekât Dairesi Başkanvekili İb-
rahim Şahin’e yakõn olduğu ileri
sürülmüştü.
Akademide intihar girişimi
Bu arada Ankara Gölba-
şõ’ndaki Polis Akademisi Baş-
kanlõğõ Akademik İşler Şube-
si’nde görevli polis memuru
Mehmet Akçagedik, henüz be-
lirlenemeyen bir nedenle çalõştõ-
ğõ binanõn 5. kat balkonundan
kendini boşluğa bõrakarak intihar
girişiminde bulundu. Hastaneye
kaldõrõlan polis memurunun du-
rumunun ağõr olduğu öğrenildi.
Ankara’da kuşkulu intihar
Ekonomi Servisi - Tokat’ta faaliyet gösteren Ha-
sözgen Tekstil, yerel seçim hazõrlõklarõ için
istenen parti bayrak ve flama siparişlerini ye-
tiştirebilmek için 24 saat mesai yapõyor. İş-
letme Müdürü Erdoğan Aras, yerel seçim
öncesi yoğun bir talep gördüklerini belirte-
rek, “Günlük ortalama 200 bin adet bay-
rak imal ediyoruz. Partiler bizden teslim
aldıkları bayrakları Türkiye geneline da-
ğıttılar. Bugüne kadar 1 milyon 500 bin
adet bayrak ürettik” dedi. İşletmelerinde
250 kişinin çalõştõğõnõ kaydeden Aras, seçim
öncesi siparişleri yetiştirmek amacõyla 50 ki-
şiyi daha işe aldõklarõnõ söyledi.
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Er-
genekon soruşturmasõ kapsamõnda önceki
gün tutuklanan Dicle Üniversitesi öğretim
görevlisi Abdurrahim Doğru’nun evinde
yapõlan aramada 5 adet silah bulundu. Silah-
lardan birinin eski Devlet Bakanõ Salih Yıl-
dırım, bir diğerinin ise eski OHAL Vali
Yardõmcõsõ Hüseyin Başkaya’nõn adõna ka-
yõtlõ olduğu belirtildi. Silahlarõn ikisinin
uzun menzilli olduğu belirtildi. Ergenekon
soruşturmasõ çerçevesinde önceki gün gözal-
tõna alõnan Doğru, ilk sorgusunun ardõndan
tutuklanarak Silivri Cezaevi’ne konulmuştu.
5 silah bulundu
Beykoz’da 3 bomba
İstanbul Haber Servisi - Beykoz’da düzenle-
nen operasyonda 3 adet el bombasõ ele geçi-
rildi. Beykoz İlçe Emniyet Müdürlüğü’ne
bağlõ ekipler, ilçede bir adrese yaptõğõ ope-
rasyonda 4 kişiyi gözaltõna aldõ. Polis ekip-
lerinin yaptõğõ aramada, 3 adet el bombasõ
ile Kalaşnikof ve tabanca mermileri, bir
miktar uyuşturucu madde ele geçirildi.
Parti bayrakları iş
temposunu arttırdı
Özel Harekât Dairesi Başkanõ Oktay, beylik tabancasõyla yaşamõna son verdi
YANINDA
BULUNAN
ARKADAŞI
ANLATTI
Oktay’õn intihar girişiminde bulunduğu sõrada yanõnda bulunan arkada-
şõ, ifadesi alõnmak üzere Cinayet Büro Amirliği’ne götürüldü. İddiaya gö-
re, Oktay’õn arkadaşõ şunlarõ söyledi: “Arkadaşlarımızla birlikte lokan-
tadan çıktık. Masada onu üzecek bir şey de olmadı. Otomobilinin ka-
ra saplanmasına inanılmaz bir biçimde tepki gösterdi. ‘Bunlar hep be-
ni buluyor’ diye bağırıyordu. Ben kendisini yatıştırmaya çalışırken o
aniden tabancasını çıkarıp ateş etti. Ne olduğunu bile anlayamadım.
Son zamanlarda, yakındığı bazı konular vardı. Bunlar arasında Özel
Harekât Dairesi için bu kadar çaba göstermesine rağmen, kendisini
yıpratmak için sistemli bir çalışma yapıldığını söylüyordu. Ancak,
onun intihar edebileceği hiçbir zaman aklımızdan bile geçmemişti.”
Malatya’ya gönderilen Oktay’ın cenazesi bugün Hekimhan’da toprağa verilecek. (Fotoğraf: AA)
Dõş Politika ve Savunma Araştõrmalarõ Grubu’nun hazõrladõğõ ‘Kürt sorunu’ raporunda,
Türkiye’nin sõnõr ötesi bir aidiyet sorunuyla karşõ karşõya kalabileceği uyarõsõ yapõldõ
‘Türkiye içinde çözülmeli’
Haber Merkezi - Başkanlõğõnõ eski Dõş-
işleri ki Bakanõ İlter Türkmen’in yaptõğõ,
aralarõnda emekli komutanlarõn da bulunduğu
Dõş Politika ve Savunma Araştõrmalarõ Gru-
bu, “Kürt sorunu” konulu bir rapor hazõr-
ladõ. Raporda, “Türkiye Kürt sorununu ül-
ke içerisinde çözmeyi başaramazsa sınır
ötesi bir aidiyet sorunuyla karşı karşıya
kalınabilir” uyarõsõ yapõldõ.
İlter Türkmen’in başkanlõğõnõ yaptõğõ Dõş
Politika ve Savunma Araştõrmalarõ Gru-
bu’nun başkan yardõmcõlõğõnõ eski Deniz
Kuvvetleri Komutanõ emekli Oramiral Salim
Dervişoğlu yürütürken, grubun üyeleri ara-
sõnda eski Kara Kuvvetleri Komutanõ emek-
li Orgeneral Aytaç Yalman da yer alõyor.
Grup tarafõndan hazõrlanan “Kürt sorunu”
konulu raporda, Türkiye’nin gelecek yõllar-
da da en önemli sorununun Kürt meselesi ol-
duğu vurgulanarak, “Bu soruna, Türkiye içe-
risinde kapsamlı bir çözüm bulunamadı-
ğı takdirde Türkiye’nin birlik, güvenlik ve
istikrarı tehdit altında kalmaya devam ede-
cektir” görüşü belirtildi.
‘Kültürel kimlik tanınmalı’
Raporda sorunun çözümü için benimsen-
mesi gereken siyasi vizyonda şu görüşler yer
aldõ: “Üniter devlet temelinde Kürt kül-
türel kimliği tanınmalıdır. Etnik siyasi
partilere karşı daha toleranslı davranıl-
malı, bu partilerin anayasal düzen içinde
mevcudiyetlerini sürdürmelerinin terörün
süregitmesine önemli bir engel oluştura-
cağı göz önünde bulundurulmalıdır.
TRT’nin tam gün Kürtçe yayını başlat-
ması memnuniyetle karşılanmış ise de bu
yayınlar sadece Türkiye’de değil bütün
bölgede rahatça izlenebilir hale getirilmeli
ayrıca özel kanallara da bu hak verilme-
lidir. Talep olan yerlerde Kürtçenin seç-
meli ders olarak öğretilmesinin, bazı üni-
versitelerde Kürdoloji enstitüleri ve Kürt
dili ve edebiyatı bölümleri kurulması
projesi de faydalı olabilir.”
ERGENEKON SORUŞTURMASI
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) -
Ergenekon soruşturmasõ kapsamõn-
da tutuklu bulunan gazeteci Tuncay
Özkan, avukatõ aracõlõğõyla, “gözal-
tı ve tutukluluk sürelerinde Avru-
pa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne
(AİHS) aykırı uygulamalara ma-
ruz kaldığı” iddiasõyla Avrupa İn-
san Haklarõ Mahkemesi’ne (AİHM)
başvurdu. Edinilen bilgiye göre,
avukat Ahmet Çörtoğlu aracõlõğõyla
yapõlan başvuruda, yaklaşõk 5 aydõr
tutuklu bulunan Özkan’õn gözaltõ ve
tutukluluk sürecine ilişkin bilgiler
verildi. Maddi ya da manevi tazmi-
nat talebinde bulunulmayan başvu-
ruda, hak ihlallerinin tespiti ile bir
an önce sona erdirilmesine karar ve-
rilmesi istendi. Ergenekon davasõnõn
sanõklarõndan Muzaffer Tekin de
daha önce hak ihlali iddiasõyla
AİHM’ye başvuruda bulunmuştu.
EMNİYET’TE YENİ DÖNEM
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Emniyet Genel Müdürlüğü
(EGM) Birinci Hukuk Müşaviri Os-
man Karakuş, “Disiplin, Dava,
Mevzuat ve Adli Yardım” konulu
seminerde, bir polis memurunun
mesai saatleri dõşõnda “dost hayatı”
yaşamasõ veya “gay” olmasõ gibi
durumlara bundan sonra daha yu-
muşak bakõlacağõnõ, bundan sonra
suç işleyip devleti tazminat ödeme
ile karşõ karşõya bõrakan polisin,
kendi ceza tutarõnõ ödeyeceğini kay-
detti. Emniyet Genel Müdürlüğü
Hukuk Müşavirliği tarafõndan dü-
zenlenen “Disiplin, Dava, Mevzu-
at ve Adli Yardım” konulu semi-
nerde konuşan Karakuş, “Bazı ül-
kelerde ve Almanya’da yaptığı-
mız incelemelerde polisin mesai
saatleri dışında özel hayatına mü-
dahale edilmiyor.” dedi.
SİLİVRİ CEZAEVİ ZİYARETİ
ANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - TBMM İnsan Haklarõnõ İnce-
leme Komisyonu içinde oluşturulan
Ceza ve Tutukevleri Alt Komisyo-
nu bugün, Ergenekon tutuklularõnõn
kaldõğõ Silivri Cezaevi’nde incele-
me yapacak. Komisyonun Silivri
Cezaevi’ni ziyareti konusunda Ko-
misyon Başkanõ AKP’li Zafer Üs-
kül ile CHP’li üye Ahmet Ersin
arasõnda tartõşma yaşandõ. Komis-
yonun Ergenekon tutuklularõyla gö-
rüşmesi gerektiğini belirten Ersin,
“Ergenekon soruşturmasında
gözaltına alınanlar ve tanıklığına
başvurulanlardan TSK aleyhine
ifade vermeleri isteniyor. Gözaltı-
na alınanlara ‘Askerlerden isim
ver seni bõrakalõm’ diye baskı ya-
pılıyor. Komisyon bu konunun-
da araştırmasını yapmalıdır” gö-
rüşünü dile getirdi.
Tuncay Özkan da
AİHM’yebaşvurdu
Suç işleyen polis
tazminatı ödeyecek
Komisyonda
‘TSK tartışması’ Yenerer ifade verdi
İstanbul Haber Servisi - Ergenekon davasõnõn
tutuksuz sanõklarõndan gazeteci Vedat Yene-
rer, Organize Suçlar Şube Müdürlüğü ekiple-
rince kendisine yapõlan savcõlõğõn tebligatõ
üzerine dün polislerle İstanbul Adliyesi’ne
geldi. İstanbul Cumhuriyet Savcõsõ Bilal Bay-
raktar tarafõndan, bazõ te-levizyon kanallarõn-
da yaptõğõ açõklamalarda Ergenekon savcõlarõ-
nõ hedef gösterdiği ve adil yargõlamayõ etkile-
diği iddiasõyla Yenerer’in ifadesi alõndõ.