25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 21 ŞUBAT 2009 CUMARTESİ 6 HABERLER CUMARTESİ YAZILARI ATAOL BEHRAMOĞLU Ermeni Edebiyatı Bu hafta izninizle siyaset gündeminin dışına çı- kacağım. Siyaset gündeminde de soygun, rüşvet, sövgü, şantaj, tehdit, bayağılık, kabalık, yalan dolan dı- şında pek bir şey bulunmadığından, kaybımız faz- la olmayacak... Konumuz Ermeni edebiyatı. Yazı konusu olarak seçişim rastlantı değil. Nevşehir Üniversitesi bünyesinde Ermeni Dili ve Edebiyatı Bölümü açıldığını gazetemizde yayım- lanan bir haberden memnuniyetle öğrendim. Rektör Prof. Dr. Filiz Kılıç, bunun ülkemizde bu alanda ilk “lisans programı” olduğunu bildiriyor. Bu demektir ki bu dili sıfırdan öğrenmeye baş- layan öğrenciler, dört ya da belki (hazırlık sınıfı da konulacak olursa) beş yıl içinde Ermeni dili ve ede- biyatını öğrenmiş olacaklar. Sayın rektörün kişiliğinde Nevşehir Üniversite- si’ni öncülüğünden ötürü kutluyorum. Dilimizde Ermeni edebiyatı konusunda 1992’de Cem Yayınevi’nce Pars Tuğlacı’nın “Ermeni Ede- biyatından Seçkiler” adlı kitabı yayımlanmıştı. 2001 yılında da Kültür Bakanlığı yayınları ara- sında, bugün Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih- Coğrafya Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü profesörlerinden -ve bu üniversitede Ermeni dili ve edebiyatı alanında lisans üstü program üst- lenmiş olan- Dr. Birsen Karaca’nın “Ermeni Edebiyatı” adını taşıyan çalışması yayımlandı. Yayımlandığında okuduğum ve yanlış anımsa- mıyorsam hakkında yazdığım bu ikinci kitabı az önce yeniden gözden geçirirken, çevirmenler ara- sında sevgili Hrant Dink’in adını gördüğümde duy- gulandım. Hrant, Yervant Odyan’ın A. Çobanyan’a yaz- dığı mektubu çevirmiş. Odyan, Çobanyan adları, sıradan yurttaş bir ya- na, okumuş yazmışlarımızın birçoğuna ne anla- tıyor? Hiçbir şey! Çünkü kendi ülkemizin tarihiyle ilgili birçok ko- nuda olduğu gibi, bu konuda da cahiliz. Kısa süre önce bir çalışmamla ilgili araştırma yaparken, Evliya Çelebi’nin çağdaşı, şair, tarih- çi ve onun gibi gezi yazarı Eremya Çelebi (Kö- mürcüyan) adına rastladım... O da Evliya Çelebi kadar bu toprakların, bu or- tak kültürün ürünü. “Vikipedi”de sıralanan, çoğu Türkçe kimileri Ermenice yazılmış yapıtları arasında Osmanlı Tarihi, İstanbul Yangınının Tarihi, İstan- bul’un Tarihi, Vakayiname’ler, Mizah Öyküleri, Şi- irler vb. yer alıyor... Çelebi’lerden biri bunca tanınmışken ötekinin adının, tıpkı benim sözünü ettiğim çalışma sıra- sında ilk kez öğrenişim gibi, birçoğumuzca bel- ki ilk kez bu yazıyla öğrenilecek olması haksızlık değil mi? Ermeni edebiyatını şairlerle tanıdım. Hovhannes Tumanyan (1869-1923) hakkında yıllar önce Rusça bir kitap okumuştum. Şiirlerin- den birinden bazı dizeleri de bir şiirimde, şairin adı- nı anarak alıntılamıştım... Daha sonra “Ermenistanın Nâzım Hikmet’i”, Kars’lı hemşehrim Yegişe Çarents (1897-1922) adını duydum... Avetik İsahakyan’ın (1875-1955) bir “tür- kü”sünü (Rusçadan, belki Fransızcadan) dilimize çevirdim... Ama bildiklerimin hepsi, ne yazık ki bu kadar... Şair arkadaşım Dr. İkna Sarıaslan’ı, anlatı alanında da Türkiye İşçi Partisi yıllarından şahsen tanıdığım değerli Zaven Biberyan’ı, Büyük Ada’dan komşum ve değerli dostum Mıgırdiç Margosyan’ı ayrıca anmalıyım. Nevşehir Üniversitesi bünyesinde açılan Ermeni Dili ve Edebiyatı Bölümü, kardeş bir dilin ve ede- biyatın ülkemizde gereğince tanınmasına katkısı olduğu ölçüde paha biçilmez bir barış ve dostluk görevini de yerine getirmiş olacaktır. Böyle bir katkı bence bu alanda yapılabilecek her şeyden çok daha önemlidir. [email protected] Faks: (0212) 343 72 64 Genelkurmay Başkanlõğõ, darbe iddialarõna ilişkin soruşturma başlattõğõ haberini sert bir dille yalanladõ: GATA’ylailgiliiddialarçirkinANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Genelkurmay İletişim Daire Başkanõ Tuğgeneral Metin Gü- rak, Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn “Ayışığı, Sarıkız başlıklı darbe id- diaları”na ilişkin geniş kapsamlõ so- ruşturma başlattõğõ yönündeki ha- berleri yalanladõ. Gürak, Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda hakkõnda işlem yapõlan bazõ emekli general- lerin tedavi olduğu GATA’ya iliş- kin gündeme getirilen iddialarõn da “çirkin” olduğunu vurguladõ. Genelkurmay İletişim Daire Baş- kanõ Gürak dünkü basõn bilgilen- dirme toplantõsõna yaşamõnõ yitiren tiyatrocu Gazanfer Özcan’a “Al- lahtan rahmet”, yakõnlarõna baş- sağlõğõ dileyerek başladõ. Gürak toplantõda Ergenekon soruşturmasõ kapsamõnda tutuklu bulunan emek- li generallerden bazõlarõnõn tedavi gördüğü Haydarpaşa GATA Has- tanesi’ne yönelik haberlere tepki gösterdi. Emekli orgeneraller Şener Eruygur ve Hurşit Tolon ile emek- li Tuğgeneral Levent Ersöz’e iliş- kin her türlü uygulamanõn ilgili yasa çerçevesinde Adalet Bakanlõ- ğõ’na bağlõ kurumlarca yerine geti- rildiğini anõmsatan Gürak, şu de- ğerlendirmeyi yaptõ: “Hal böyle iken, yapılan bütün işlemlerin ilgili kanun ve mevzu- at içinde, Adalet Bakanlığı’nın gö- zetiminde yürütülmesine rağmen Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir kurumu olan GATA Haydarpa- şa Eğitim Hastanesi’ne ilişkin olarak ortaya atılan çirkin id- dialar, hiçbir mesnede dayan- madığı gibi bu iddiaları ifade edenler de iyi niyetten uzak kişi ve kurumlardır. Ayrıca şu anda cid- di sağlık sorunları ile karşı kar- şıya olan söz konusu emekli ge- nerallere karşı yürütülen bu kam- panyalar da her şeyden önce etik ve insani değerlerle bağdaşmayan davranışlardır.” Haberler doğru değil Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn “Ayışığı, Sarıkız başlıklı darbe id- diaları”na ilişkin geniş kapsamlõ so- ruşturma başlattõğõ yönündeki id- dialarõn anõmsatõlmasõ üzerine de Gürak, şu değerlendirmeyi yaptõ: “Daha önceki haftalık bilgilen- dirme toplantılarında açıklandı- ğı şekilde, askeri yargıya intikal eden konular dışında, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafın- dan yürütülen soruşturma kap- samında Genelkurmay Başkanlığı tarafından başlatılan geniş çaplı soruşturmaların açıldığı haberi doğru değildir. Bilgi güvenliği ile ilgili olarak gerekli her alanda alınması gereken tedbirler alın- maktadır ve alınmaya da devam edecektir. İç Hizmet Kanunu’nun 43. maddesine göre TSK mensupla- rının Milli Savunma Bakanlı- ğı’nca (MSB) belirlenen ve siya- si olmayan cemiyetler ile spor kulüplerine üye olmaları müm- kündür. Girenler de durumları- nı en kısa zamanda MSB’ye bil- dirmeye mecburdurlar. Bu ko- nuya ilişkin olarak da özel bir ça- lışma yapılmasına gerek yoktur. TSK personeli sadece kanun ve yönetmeliklerde yazılı olan nite- liklerle değerlendirilir. Örneğin personelin siyasi partilere olan ya- kınlığı ile değerlendirilmesi TSK’yi siyaset içine çekmekle eş- anlamlı olup, böyle bir düşünce- nin ifade edilmesi TSK’ye yapı- labilecek en büyük kötülüktür.” Emekli generallerin görüşlerinin “TSK görüşü olarak gösterilme- sinin doğru olmadığını” belirten Gürak, “Genelkurmay Başkanlı- ğı’nın emekli olan personelin faaliyetlerine yönelik kısıtlama koyması da söz konusu olamaz” dedi. Gürak, İsrail Kara Kuvvetleri Komutanõ’nõn Tür- kiye’yi hedef alan sözlerinin ardõndan yaşanan ge- lişmelere de açõklõk getirdi. İsrail Genelkurmay Başkanõ’nõn Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker Başbuğ’u telefonla aradõğõnõ belirten Gürak, şu bil- gileri verdi: “Genelkurmay Başkanımız, konuya ilişkin İs- rail Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan açıklamanın yeterli görülmediğini ken- dilerine ifade etmişlerdir. İsrail Genel- kurmay Başkanı da, TSK ile ilişkilere önem verdiğini, Kara Kuvvetleri Ko- mutanı’nın ifadelerinin kişisel görüşleri olduğunu, İsrail Silahlı Kuvvetleri gö- rüşünü temsil etmediğini, hayal kırıklı- ğına uğradığını, gerekeni yapacağını ve üzgün olduğunu ifade etmiştir.” Gürak, İsrail Genelkurmay Başkanõ’nõn önceki gün gelen resmi mektubunda da “telefonla söyle- diklerini teyit ettiğini”, “gereğini yaptığına” iliş- kin bilgi verdiğini dile getirdi. Gürak, Kâbil Bölge Komutanlõğõ’nõn Türkiye’ye ne zaman geçeceği sorusuna ise şu yanõtõ verdi: “Kâbil Bölge Komutanlığı’nı Türkiye ağustos ayından itibaren devralacak şekilde gerekli giri- şimleri yapmıştır. Konu ile ilgili çalışmalar de- vam ediyor. Kâbil Bölge Komutanlığı’nın altın- da zaten mevcut unsurlar belli. Eğitim ve güven- lik konularıyla uğraşan unsurlar var. Bizim şu anda Afganistan’da 800 civarında askerimiz var. Onlara ilave bir miktar asker söz konusu olabi- lir.” Gürak, bir soru üzerine kabul testleri süren Heron insansõz hava araçlarõnõn işlemlerinin mart ayõnda tamamlanmasõ ve terörle mücadele kapsamõnda kullanõlmasõna başlanõlacağõnõ dile getirdi. Gürak, bölücü örgüt içindeki iç hesaplaşma ile ilgili araştõrmalarõn sürdüğünü, geçen salõ günü Aden Körfezi’ne yola çõkan TCG Gire- sun gemisinin Kõzõldeniz’de seyir halinde ol- duğunu aktardõ. Türkiye’de temaslarda bulunmak üzere gelen NSA Başkanõ Keit Aleksandr’õn Genelkurmay’da görüşmesi olup olmadõğõ sorusu üzerine Gürak, “Başkanın Genelkurmay Karargâhı’na da ziya- reti söz konusu” dedi. ABD’nin Trabzon’da üs kurma iddialarõnõn anõmsatõlmasõ üzerine Gürak, “Halihazırda böyle bir talep şu ana kadar ulaş- mamıştır” diye konuştu. İ S R A İ L ’ D E N ‘ Ü Z G Ü N Ü Z ’ M E K T U B U GÖNEN’İN DAVALARI Kart: Danõştay kararlarõ uygulanmadõ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, bir trafik kazasõnda yaşamõnõ yitiren eski Kõzõlay Başkanõ Ertan Gönen’le ilgili iade ve iptal kararlarõnõn uygulanmamasõ nedeniyle açõ- lan davada 46 bin TL tazminat tahsil edildi- ğini vurgularken “Bunun, rücu yoluyla kamu yetkisini kötüye kullanan kişiler- den tahsili gerekir. Bu kişiler Başbakan Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Beşir Ata- lay ve Ankara Valisi Kemal Önal’dır. Da- nıştay’ın kararına karşın, Ankara Valili- ği Dernekler İl Müdürlüğü tarafından davacıya ödenmiş olan bu parayı halen Hazine’ye ödememiş durumdadırlar” de- di. CHP’li Kart, dün düzenlediği basõn top- lantõsõnda, AKP iktidarõ döneminde “yargı kararlarının uygulanmadığını, bu yolla TBMM’nin kanun kaçaklarının sığınma mercii haline geldiğini” söyledi. Kamu gö- revlilerinin yetkilerini kullanõrken işledikle- ri kusurlardan doğan tazminat davalarõnda kişisel olarak sorumlu olduğunu anõmsatan Kart, sözlerini şöyle sürdürdü: “Kızılay’ın yasal başkanı merhum Er- tan Gönen ile ilgili iade ve iptal kararla- rının; Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı ve Ankara Valiliği tarafından kararlı bir şe- kilde uygulanmaması üzerine ilgili ku- rumlar aleyhine açılan davada Danıştay kararıyla iade ve iptale ilişkin yargı ka- rarlarının uygulanmaması sebebiyle 30 bin TL manevi tazminatın, sözü edilen davalı idarelerden tahsiline karar ver- miştir. Merhum Ertan Gönen, bu ve di- ğer konuları görüşmek üzere beni tele- fonla aradı, randevulaştık, ancak geçirdi- ği trafik kazasında hayatını kaybetmesi sebebiyle görüşmemiz mümkün olamadı. Sözü edilen tazminat, masraflarıyla bir- likte İçişleri Bakanlığı Ankara Dernekler Müdürlüğü’nden 46 bin TL olarak tahsil edilmiştir. Gelinen aşamada 46 bin TL’nin Danıştay kararı doğrultusunda ve rücu yoluyla, davalı idareler bünye- sinde kamu yetkisini kötüye kullanan ki- şilerden tahsili gerekmektedir. Bu kişiler Başbakan Tayyip Erdoğan, İçişleri Ba- kanı Beşir Atalay ve Ankara Valisi Ke- mal Önal’dır. Önal’ın bürokrat kimliği karşısında bu konudaki asıl sorumluların ve muhatapların Erdoğan ve Atalay ol- duğu açıktır. Ancak bu durum, kanunsuz emri uygulayan Ankara Valisi’ni sorum- luluktan kurtarmayacaktır. Bürokratla- rı, kendi işledikleri suçlara iştirak etmek zorunda bırakan ve suç ortağı haline ge- tiren bir iktidar anlayışıyla karşı karşı- yayız. Danıştay’ın açık olan ve kesinle- şen bu kararına rağmen, Başbakan ve İç- işleri Bakanı, Ankara Valiliği Dernekler İl Müdürlüğü tarafından davacıya öden- miş olan bu parayı halen Hazine’ye öde- memiş durumdadırlar. Türkiye Cumhu- riyeti’nin Başbakanı ve İçişleri Bakanı görevlerini ve yetkilerini kötüye kullan- maya devam etmektedirler. ” Cinayetlerin Ergenekon davasõyla ilgisi olup olmadõğõna ilişkin yazõnõn yanõtõ gelmedi Zirve’de beklemeye devam SELAHATTİN GÖKATALAY MALATYA - Zirve Yayõnevi davasõnda cinayetlerin Ergene- kon soruşturmasõyla bağlantõlõ olup olmadõğõnõn belirlenmesi için İstanbul Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ’na gönderilen yazõnõn yanõtõnõn beklenmesine, eski Malatya İl Jandarma Komutanõ Emekli Jandarma Kurmay Al- bay Mehmet Ü., bir uzman ça- vuşun da aralarõnda bulunduğu 10 kişinin dinlenmesine karar verildi. Zirve Yayõnevi’nde Alman Tilmann Geske’nin de arala- rõnda bulunduğu 3 kişinin öldü- rülmesiyle ilgili davanõn 15. duruşmasõ dün Malatya 3. Ağõr Ceza Mahkemesi’nde yapõldõ. Tutuklu sanõklar Emre Gü- naydın, Salih Gürler, Cuma Özdemir, Abuzer Yıldırım ve Hamit Çeker, mahkemeye yo- ğun güvenlik önlemleri altõnda getirildi. Olayõn azmettiricileri olduğu iddiasõyla bir süre önce tutuklanan Varol Bülent Aral ile Hüseyin Yelki ise ek iddia- namenin tamamlanamamasõ ne- deniyle duruşmaya katõlmadõ. Duruşmadan önce gazetecilere açõklamalarda bulunan Geske ailesinin avukatõ Özgür Çetin, Yelki’nin Zirve Yayõnevi’nin eski çalõşanõ olduğu yönündeki haberlerin gerçeği yansõtmadõ- ğõnõ söyledi. Duruşma sõrasõnda mahkeme başkanõndan söz ala- rak ayağa kalkan Emre Günay- dõn, öldürülen Uğur Yüksel’in mahkeme salonunda bulunan annesi Hadice Yüksel’in ken- disini “Sen buradan çıkmaya- cak mısın” diyerek tehdit etti- ğini ileri sürdü. Ayağa kalkan Yüksel ise “Seni Allah’a havale ettiğimi söyledim” dedi. Sanõk ve müdahil avukatlarõnõn din- lenmesinin ardõndan mahkeme heyeti, davanõn Ergenekon da- vasõyla bir bağlantõsõnõn olup ol- madõğõnõn araştõrõlmasõ için İs- tanbul Cumhuriyet Başsavcõlõ- ğõ’na gönderilen yazõnõn yanõtõ- nõn ve Ergenekon davasõnõn tu- tuklu sanõklarõndan Ergün Poy- raz’õn İstanbul 13. Ağõr Ceza Mahkemesi’ndeki ifadelerinin beklenmesi için duruşmayõ 13 Nisan’a erteledi. Mahkeme ay- rõca eski Malatya İl Jandarma Komutanõ Emekli Jandarma Kurmay Albay Mehmet Ü., Jandarma İl Komutanlõğõ’nda görevli Uzman Çavuş Mehmet Ç. olayõn kilit ismi Emre Gü- naydõn’õn babasõ Mustafa Gü- naydõn, İnönü Üniversitesi’nde araştõrma görevlisi olan R.A, Günaydõn’õn çalõştõğõ haftalõk yerel gazete çalõşanlarõnõn bu- lunduğu 10 kişinin dinlenmesi- ne karar verdi. Sanõklardan Abu- zer Yõldõrõm’õn iletişim liste- sinde telefon numaralarõ bulunan bir cumhuriyet savcõsõ ile bir Özel Harekât polisinin dinlen- mesi talebi ise reddedildi. Zirve Yayınevi davasının duruşmasına sanıkların getirilmesi sırasında adliye önünde geniş güvenlik önlemleri alındı. DTP’NİN OLAYLI GÖSTERİSİ 24 kişi tutuklandõ DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) - Diyarbakõr’da DTP’nin geçen hafta sonu PKK terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’õn Türki- ye’ye getirilişini protesto etmek amacõyla dü- zenlediği yürüyüş sonrasõ çõkan olaylarda gözaltõna alõnan 55 kişiden 24’ü tutuklandõ. Öcalan için düzenlenen yürüyüş sonrasõ çõ- kan olaylarda gözaltõna alõnan 55 kişi adliyeye sevk edildi. Diyarbakõr Cumhuriyet Savcõlõ- ğõ’nca ifadeleri alõnan zanlõlardan 17’si serbest bõrakõldõ. 38 zanlõ ise tutuklanmalarõ istemiyle nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, 24 sanõğõn “Örgüt propagandası yapmak”, “Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adı- na suç işlemek” ve “2911 Sayılı Yasa’ya muhalefet” suçlarõndan tutuklanmasõna, 14 sanõğõn ise tutuksuz yargõlanmak üzere serbest bõrakõlmasõna karar verdi. Polisin 15 Şubat’ta düzenlenen yürüyüşe müdahale ettiği gerekçesiyle 18 Şubat’ta DTP’nin düzenlediği sessiz yürüyüş sonrasõ çõkan olaylarda gözaltõna alõnan 17 kişi de em- niyet müdürlüğündeki sorgulamalarõnõn ardõn- dan adliyeye sevk edildi. PKK’de kanlı hesaplaşma ANKARA (AA) - Türk Silahlõ Kuvvet- leri’nin, terör örgütünün Irak’õn kuzeyinde- ki kamplara yönelik operasyonlarõnda ağõr ka- yõplar veren terör örgütü PKK’de kanlõ iç ça- tõşmalarõn yaşandõğõ bildirildi. Terör örgütü mensuplarõ arasõnda Haftanin’de çõkan ça- tõşmada 17 PKK’li öldü. Alõnan bilgiye göre, “Cemal” kod adlõ Mu- rat Karayılan ile örgütün silahlõ kanadõnõn başõndaki Suriye uyruklu “Dr. Bahoz Erdal” kod adlõ Fehman Hüseyin arasõnda yaşanan liderlik ve rant kavgasõ sonucu geçen günlerde “örgütün kararlarını dinlemediği, çok sa- yıda kayıp yaşanmasına neden olduğu” ge- rekçesiyle Fehman Hüseyin’i görevden alõ- narak Kandil’de göz hapsine alõnmasõ örgü- tü iyice karõştõrdõ. Fehman Hüseyin’i yakalanmasõ sonrasõn- da Suriye uyruklu bazõ teröristler örgütü terk ederken, bazõ PKK mensuplarõ da Kan- dil’den gelen “eylemleri durdurun” tali- matõna karşõ çõkarak, örgüt merkezinden ba- ğõmsõz hareket etmeye başladõ. Irak’õn Haftanin bölgesindeki Biktori Köp- rüsü yakõnlarõnda Fehman Hüseyin’e bağlõ- lõğõ ile bilinen “Hamza” kod adlõ örgüt so- rumlusunun liderliğindeki 13 kişilik bir gru- bun, Murat Karayõlan’õn “eylemleri dur- durmaları ve derhal bölgeyi terk ederek Kandil’e dönmeleri” yönündeki talimatõna karşõ çõktõklarõ belirlendi. Bunun üzerine Murat Karayõlan’õn, bölge- ye “Delil” kod adlõ terör örgütü sorumlusunun başõnda olduğu 50 kişilik bir grubu gönderdi. Talimatlara uymayan 13 kişilik grubun et- rafõnõ saran Karayõlan’õn adamlarõ, Fehman Hüseyin yanlõsõ 13 örgüt mensubunu öldür- dü. Silahlõ çatõşma sõrasõnda Murat Karayõ- lan’õn grubundan da 4 kişi yaşamõnõ yitirdi. PKK yönetiminin, Biktori Köprüsü ya- kõnlarõnda yaşanan kanlõ çatõşmayõ örgüt kadrolarõndan gizlediği, ancak toprağa gö- mülen cesetlerin bölgedeki köylüler tarafõn- dan bulunmasõ sonrasõnda iç hesaplaşmanõn boyutunun ortaya çõktõğõ kaydedildi. Terör ör- gütünün elebaşõ Abdullah Öcalan’õn yaka- lanmasõnõn ardõndan örgütün başõna gelen Murat Karayõlan ile terör örgütünün silahlõ ka- nadõnõn sözde komutanõ Suriyeli Fehman Hü- seyin arasõndaki çatõşma geçen yõllarda baş- lamõştõ. Örgüt içindeki liderlik kavgasõ çatõşmaya dönüşdü. Haftanin’de 17 PKK’li öldü
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle