Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 21 ŞUBAT 2009 CUMARTESİ
6 HABERLER
CUMARTESİ
YAZILARI
ATAOL BEHRAMOĞLU
Ermeni Edebiyatı
Bu hafta izninizle siyaset gündeminin dışına çı-
kacağım.
Siyaset gündeminde de soygun, rüşvet, sövgü,
şantaj, tehdit, bayağılık, kabalık, yalan dolan dı-
şında pek bir şey bulunmadığından, kaybımız faz-
la olmayacak...
Konumuz Ermeni edebiyatı.
Yazı konusu olarak seçişim rastlantı değil.
Nevşehir Üniversitesi bünyesinde Ermeni Dili ve
Edebiyatı Bölümü açıldığını gazetemizde yayım-
lanan bir haberden memnuniyetle öğrendim.
Rektör Prof. Dr. Filiz Kılıç, bunun ülkemizde bu
alanda ilk “lisans programı” olduğunu bildiriyor.
Bu demektir ki bu dili sıfırdan öğrenmeye baş-
layan öğrenciler, dört ya da belki (hazırlık sınıfı da
konulacak olursa) beş yıl içinde Ermeni dili ve ede-
biyatını öğrenmiş olacaklar.
Sayın rektörün kişiliğinde Nevşehir Üniversite-
si’ni öncülüğünden ötürü kutluyorum.
Dilimizde Ermeni edebiyatı konusunda 1992’de
Cem Yayınevi’nce Pars Tuğlacı’nın “Ermeni Ede-
biyatından Seçkiler” adlı kitabı yayımlanmıştı.
2001 yılında da Kültür Bakanlığı yayınları ara-
sında, bugün Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-
Coğrafya Fakültesi Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü
profesörlerinden -ve bu üniversitede Ermeni dili
ve edebiyatı alanında lisans üstü program üst-
lenmiş olan- Dr. Birsen Karaca’nın “Ermeni
Edebiyatı” adını taşıyan çalışması yayımlandı.
Yayımlandığında okuduğum ve yanlış anımsa-
mıyorsam hakkında yazdığım bu ikinci kitabı az
önce yeniden gözden geçirirken, çevirmenler ara-
sında sevgili Hrant Dink’in adını gördüğümde duy-
gulandım.
Hrant, Yervant Odyan’ın A. Çobanyan’a yaz-
dığı mektubu çevirmiş.
Odyan, Çobanyan adları, sıradan yurttaş bir ya-
na, okumuş yazmışlarımızın birçoğuna ne anla-
tıyor?
Hiçbir şey!
Çünkü kendi ülkemizin tarihiyle ilgili birçok ko-
nuda olduğu gibi, bu konuda da cahiliz.
Kısa süre önce bir çalışmamla ilgili araştırma
yaparken, Evliya Çelebi’nin çağdaşı, şair, tarih-
çi ve onun gibi gezi yazarı Eremya Çelebi (Kö-
mürcüyan) adına rastladım...
O da Evliya Çelebi kadar bu toprakların, bu or-
tak kültürün ürünü. “Vikipedi”de sıralanan, çoğu
Türkçe kimileri Ermenice yazılmış yapıtları arasında
Osmanlı Tarihi, İstanbul Yangınının Tarihi, İstan-
bul’un Tarihi, Vakayiname’ler, Mizah Öyküleri, Şi-
irler vb. yer alıyor...
Çelebi’lerden biri bunca tanınmışken ötekinin
adının, tıpkı benim sözünü ettiğim çalışma sıra-
sında ilk kez öğrenişim gibi, birçoğumuzca bel-
ki ilk kez bu yazıyla öğrenilecek olması haksızlık
değil mi?
Ermeni edebiyatını şairlerle tanıdım.
Hovhannes Tumanyan (1869-1923) hakkında
yıllar önce Rusça bir kitap okumuştum. Şiirlerin-
den birinden bazı dizeleri de bir şiirimde, şairin adı-
nı anarak alıntılamıştım...
Daha sonra “Ermenistanın Nâzım Hikmet’i”,
Kars’lı hemşehrim Yegişe Çarents (1897-1922)
adını duydum...
Avetik İsahakyan’ın (1875-1955) bir “tür-
kü”sünü (Rusçadan, belki Fransızcadan) dilimize
çevirdim...
Ama bildiklerimin hepsi, ne yazık ki bu kadar...
Şair arkadaşım Dr. İkna Sarıaslan’ı, anlatı
alanında da Türkiye İşçi Partisi yıllarından şahsen
tanıdığım değerli Zaven Biberyan’ı, Büyük
Ada’dan komşum ve değerli dostum Mıgırdiç
Margosyan’ı ayrıca anmalıyım.
Nevşehir Üniversitesi bünyesinde açılan Ermeni
Dili ve Edebiyatı Bölümü, kardeş bir dilin ve ede-
biyatın ülkemizde gereğince tanınmasına katkısı
olduğu ölçüde paha biçilmez bir barış ve dostluk
görevini de yerine getirmiş olacaktır.
Böyle bir katkı bence bu alanda yapılabilecek
her şeyden çok daha önemlidir.
ataolb@cumhuriyet.com.tr
Faks: (0212) 343 72 64
Genelkurmay Başkanlõğõ, darbe iddialarõna ilişkin soruşturma başlattõğõ haberini sert bir dille yalanladõ:
GATA’ylailgiliiddialarçirkinANKARA (Cumhuriyet Büro-
su) - Genelkurmay İletişim Daire
Başkanõ Tuğgeneral Metin Gü-
rak, Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn
“Ayışığı, Sarıkız başlıklı darbe id-
diaları”na ilişkin geniş kapsamlõ so-
ruşturma başlattõğõ yönündeki ha-
berleri yalanladõ. Gürak, Ergenekon
soruşturmasõ kapsamõnda hakkõnda
işlem yapõlan bazõ emekli general-
lerin tedavi olduğu GATA’ya iliş-
kin gündeme getirilen iddialarõn
da “çirkin” olduğunu vurguladõ.
Genelkurmay İletişim Daire Baş-
kanõ Gürak dünkü basõn bilgilen-
dirme toplantõsõna yaşamõnõ yitiren
tiyatrocu Gazanfer Özcan’a “Al-
lahtan rahmet”, yakõnlarõna baş-
sağlõğõ dileyerek başladõ. Gürak
toplantõda Ergenekon soruşturmasõ
kapsamõnda tutuklu bulunan emek-
li generallerden bazõlarõnõn tedavi
gördüğü Haydarpaşa GATA Has-
tanesi’ne yönelik haberlere tepki
gösterdi. Emekli orgeneraller Şener
Eruygur ve Hurşit Tolon ile emek-
li Tuğgeneral Levent Ersöz’e iliş-
kin her türlü uygulamanõn ilgili
yasa çerçevesinde Adalet Bakanlõ-
ğõ’na bağlõ kurumlarca yerine geti-
rildiğini anõmsatan Gürak, şu de-
ğerlendirmeyi yaptõ:
“Hal böyle iken, yapılan bütün
işlemlerin ilgili kanun ve mevzu-
at içinde, Adalet Bakanlığı’nın gö-
zetiminde yürütülmesine rağmen
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin bir
kurumu olan GATA Haydarpa-
şa Eğitim Hastanesi’ne ilişkin
olarak ortaya atılan çirkin id-
dialar, hiçbir mesnede dayan-
madığı gibi bu iddiaları ifade
edenler de iyi niyetten uzak kişi ve
kurumlardır. Ayrıca şu anda cid-
di sağlık sorunları ile karşı kar-
şıya olan söz konusu emekli ge-
nerallere karşı yürütülen bu kam-
panyalar da her şeyden önce etik
ve insani değerlerle bağdaşmayan
davranışlardır.”
Haberler doğru değil
Genelkurmay Başkanlõğõ’nõn
“Ayışığı, Sarıkız başlıklı darbe id-
diaları”na ilişkin geniş kapsamlõ so-
ruşturma başlattõğõ yönündeki id-
dialarõn anõmsatõlmasõ üzerine de
Gürak, şu değerlendirmeyi yaptõ:
“Daha önceki haftalık bilgilen-
dirme toplantılarında açıklandı-
ğı şekilde, askeri yargıya intikal
eden konular dışında, İstanbul
Cumhuriyet Başsavcılığı tarafın-
dan yürütülen soruşturma kap-
samında Genelkurmay Başkanlığı
tarafından başlatılan geniş çaplı
soruşturmaların açıldığı haberi
doğru değildir. Bilgi güvenliği
ile ilgili olarak gerekli her alanda
alınması gereken tedbirler alın-
maktadır ve alınmaya da devam
edecektir.
İç Hizmet Kanunu’nun 43.
maddesine göre TSK mensupla-
rının Milli Savunma Bakanlı-
ğı’nca (MSB) belirlenen ve siya-
si olmayan cemiyetler ile spor
kulüplerine üye olmaları müm-
kündür. Girenler de durumları-
nı en kısa zamanda MSB’ye bil-
dirmeye mecburdurlar. Bu ko-
nuya ilişkin olarak da özel bir ça-
lışma yapılmasına gerek yoktur.
TSK personeli sadece kanun ve
yönetmeliklerde yazılı olan nite-
liklerle değerlendirilir. Örneğin
personelin siyasi partilere olan ya-
kınlığı ile değerlendirilmesi
TSK’yi siyaset içine çekmekle eş-
anlamlı olup, böyle bir düşünce-
nin ifade edilmesi TSK’ye yapı-
labilecek en büyük kötülüktür.”
Emekli generallerin görüşlerinin
“TSK görüşü olarak gösterilme-
sinin doğru olmadığını” belirten
Gürak, “Genelkurmay Başkanlı-
ğı’nın emekli olan personelin
faaliyetlerine yönelik kısıtlama
koyması da söz konusu olamaz”
dedi.
Gürak, İsrail Kara Kuvvetleri Komutanõ’nõn Tür-
kiye’yi hedef alan sözlerinin ardõndan yaşanan ge-
lişmelere de açõklõk getirdi. İsrail Genelkurmay
Başkanõ’nõn Genelkurmay Başkanõ Orgeneral İlker
Başbuğ’u telefonla aradõğõnõ belirten Gürak, şu bil-
gileri verdi:
“Genelkurmay Başkanımız, konuya ilişkin İs-
rail Genelkurmay Başkanlığı tarafından yapılan
açıklamanın yeterli görülmediğini ken-
dilerine ifade etmişlerdir. İsrail Genel-
kurmay Başkanı da, TSK ile ilişkilere
önem verdiğini, Kara Kuvvetleri Ko-
mutanı’nın ifadelerinin kişisel görüşleri
olduğunu, İsrail Silahlı Kuvvetleri gö-
rüşünü temsil etmediğini, hayal kırıklı-
ğına uğradığını, gerekeni yapacağını ve
üzgün olduğunu ifade etmiştir.”
Gürak, İsrail Genelkurmay Başkanõ’nõn önceki
gün gelen resmi mektubunda da “telefonla söyle-
diklerini teyit ettiğini”, “gereğini yaptığına” iliş-
kin bilgi verdiğini dile getirdi.
Gürak, Kâbil Bölge Komutanlõğõ’nõn Türkiye’ye
ne zaman geçeceği sorusuna ise şu yanõtõ verdi:
“Kâbil Bölge Komutanlığı’nı Türkiye ağustos
ayından itibaren devralacak şekilde gerekli giri-
şimleri yapmıştır. Konu ile ilgili çalışmalar de-
vam ediyor. Kâbil Bölge Komutanlığı’nın altın-
da zaten mevcut unsurlar belli. Eğitim ve güven-
lik konularıyla uğraşan unsurlar var. Bizim şu
anda Afganistan’da 800 civarında askerimiz var.
Onlara ilave bir miktar asker söz konusu olabi-
lir.”
Gürak, bir soru üzerine kabul testleri süren Heron
insansõz hava araçlarõnõn işlemlerinin mart
ayõnda tamamlanmasõ ve terörle mücadele
kapsamõnda kullanõlmasõna başlanõlacağõnõ
dile getirdi.
Gürak, bölücü örgüt içindeki iç hesaplaşma
ile ilgili araştõrmalarõn sürdüğünü, geçen salõ
günü Aden Körfezi’ne yola çõkan TCG Gire-
sun gemisinin Kõzõldeniz’de seyir halinde ol-
duğunu aktardõ.
Türkiye’de temaslarda bulunmak üzere gelen
NSA Başkanõ Keit Aleksandr’õn Genelkurmay’da
görüşmesi olup olmadõğõ sorusu üzerine Gürak,
“Başkanın Genelkurmay Karargâhı’na da ziya-
reti söz konusu” dedi. ABD’nin Trabzon’da üs
kurma iddialarõnõn anõmsatõlmasõ üzerine Gürak,
“Halihazırda böyle bir talep şu ana kadar ulaş-
mamıştır” diye konuştu.
İ S R A İ L ’ D E N ‘ Ü Z G Ü N Ü Z ’ M E K T U B U
GÖNEN’İN DAVALARI
Kart: Danõştay
kararlarõ
uygulanmadõ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP
Konya Milletvekili Atilla Kart, bir trafik
kazasõnda yaşamõnõ yitiren eski Kõzõlay
Başkanõ Ertan Gönen’le ilgili iade ve iptal
kararlarõnõn uygulanmamasõ nedeniyle açõ-
lan davada 46 bin TL tazminat tahsil edildi-
ğini vurgularken “Bunun, rücu yoluyla
kamu yetkisini kötüye kullanan kişiler-
den tahsili gerekir. Bu kişiler Başbakan
Tayyip Erdoğan, İçişleri Bakanı Beşir Ata-
lay ve Ankara Valisi Kemal Önal’dır. Da-
nıştay’ın kararına karşın, Ankara Valili-
ği Dernekler İl Müdürlüğü tarafından
davacıya ödenmiş olan bu parayı halen
Hazine’ye ödememiş durumdadırlar” de-
di. CHP’li Kart, dün düzenlediği basõn top-
lantõsõnda, AKP iktidarõ döneminde “yargı
kararlarının uygulanmadığını, bu yolla
TBMM’nin kanun kaçaklarının sığınma
mercii haline geldiğini” söyledi. Kamu gö-
revlilerinin yetkilerini kullanõrken işledikle-
ri kusurlardan doğan tazminat davalarõnda
kişisel olarak sorumlu olduğunu anõmsatan
Kart, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Kızılay’ın yasal başkanı merhum Er-
tan Gönen ile ilgili iade ve iptal kararla-
rının; Başbakanlık, İçişleri Bakanlığı ve
Ankara Valiliği tarafından kararlı bir şe-
kilde uygulanmaması üzerine ilgili ku-
rumlar aleyhine açılan davada Danıştay
kararıyla iade ve iptale ilişkin yargı ka-
rarlarının uygulanmaması sebebiyle 30
bin TL manevi tazminatın, sözü edilen
davalı idarelerden tahsiline karar ver-
miştir. Merhum Ertan Gönen, bu ve di-
ğer konuları görüşmek üzere beni tele-
fonla aradı, randevulaştık, ancak geçirdi-
ği trafik kazasında hayatını kaybetmesi
sebebiyle görüşmemiz mümkün olamadı.
Sözü edilen tazminat, masraflarıyla bir-
likte İçişleri Bakanlığı Ankara Dernekler
Müdürlüğü’nden 46 bin TL olarak tahsil
edilmiştir. Gelinen aşamada 46 bin
TL’nin Danıştay kararı doğrultusunda
ve rücu yoluyla, davalı idareler bünye-
sinde kamu yetkisini kötüye kullanan ki-
şilerden tahsili gerekmektedir. Bu kişiler
Başbakan Tayyip Erdoğan, İçişleri Ba-
kanı Beşir Atalay ve Ankara Valisi Ke-
mal Önal’dır. Önal’ın bürokrat kimliği
karşısında bu konudaki asıl sorumluların
ve muhatapların Erdoğan ve Atalay ol-
duğu açıktır. Ancak bu durum, kanunsuz
emri uygulayan Ankara Valisi’ni sorum-
luluktan kurtarmayacaktır. Bürokratla-
rı, kendi işledikleri suçlara iştirak etmek
zorunda bırakan ve suç ortağı haline ge-
tiren bir iktidar anlayışıyla karşı karşı-
yayız. Danıştay’ın açık olan ve kesinle-
şen bu kararına rağmen, Başbakan ve İç-
işleri Bakanı, Ankara Valiliği Dernekler
İl Müdürlüğü tarafından davacıya öden-
miş olan bu parayı halen Hazine’ye öde-
memiş durumdadırlar. Türkiye Cumhu-
riyeti’nin Başbakanı ve İçişleri Bakanı
görevlerini ve yetkilerini kötüye kullan-
maya devam etmektedirler. ”
Cinayetlerin Ergenekon davasõyla ilgisi olup olmadõğõna ilişkin yazõnõn yanõtõ gelmedi
Zirve’de beklemeye devam
SELAHATTİN GÖKATALAY
MALATYA - Zirve Yayõnevi
davasõnda cinayetlerin Ergene-
kon soruşturmasõyla bağlantõlõ
olup olmadõğõnõn belirlenmesi
için İstanbul Cumhuriyet Baş-
savcõlõğõ’na gönderilen yazõnõn
yanõtõnõn beklenmesine, eski
Malatya İl Jandarma Komutanõ
Emekli Jandarma Kurmay Al-
bay Mehmet Ü., bir uzman ça-
vuşun da aralarõnda bulunduğu
10 kişinin dinlenmesine karar
verildi.
Zirve Yayõnevi’nde Alman
Tilmann Geske’nin de arala-
rõnda bulunduğu 3 kişinin öldü-
rülmesiyle ilgili davanõn 15.
duruşmasõ dün Malatya 3. Ağõr
Ceza Mahkemesi’nde yapõldõ.
Tutuklu sanõklar Emre Gü-
naydın, Salih Gürler, Cuma
Özdemir, Abuzer Yıldırım ve
Hamit Çeker, mahkemeye yo-
ğun güvenlik önlemleri altõnda
getirildi. Olayõn azmettiricileri
olduğu iddiasõyla bir süre önce
tutuklanan Varol Bülent Aral
ile Hüseyin Yelki ise ek iddia-
namenin tamamlanamamasõ ne-
deniyle duruşmaya katõlmadõ.
Duruşmadan önce gazetecilere
açõklamalarda bulunan Geske
ailesinin avukatõ Özgür Çetin,
Yelki’nin Zirve Yayõnevi’nin
eski çalõşanõ olduğu yönündeki
haberlerin gerçeği yansõtmadõ-
ğõnõ söyledi. Duruşma sõrasõnda
mahkeme başkanõndan söz ala-
rak ayağa kalkan Emre Günay-
dõn, öldürülen Uğur Yüksel’in
mahkeme salonunda bulunan
annesi Hadice Yüksel’in ken-
disini “Sen buradan çıkmaya-
cak mısın” diyerek tehdit etti-
ğini ileri sürdü. Ayağa kalkan
Yüksel ise “Seni Allah’a havale
ettiğimi söyledim” dedi. Sanõk
ve müdahil avukatlarõnõn din-
lenmesinin ardõndan mahkeme
heyeti, davanõn Ergenekon da-
vasõyla bir bağlantõsõnõn olup ol-
madõğõnõn araştõrõlmasõ için İs-
tanbul Cumhuriyet Başsavcõlõ-
ğõ’na gönderilen yazõnõn yanõtõ-
nõn ve Ergenekon davasõnõn tu-
tuklu sanõklarõndan Ergün Poy-
raz’õn İstanbul 13. Ağõr Ceza
Mahkemesi’ndeki ifadelerinin
beklenmesi için duruşmayõ 13
Nisan’a erteledi. Mahkeme ay-
rõca eski Malatya İl Jandarma
Komutanõ Emekli Jandarma
Kurmay Albay Mehmet Ü.,
Jandarma İl Komutanlõğõ’nda
görevli Uzman Çavuş Mehmet
Ç. olayõn kilit ismi Emre Gü-
naydõn’õn babasõ Mustafa Gü-
naydõn, İnönü Üniversitesi’nde
araştõrma görevlisi olan R.A,
Günaydõn’õn çalõştõğõ haftalõk
yerel gazete çalõşanlarõnõn bu-
lunduğu 10 kişinin dinlenmesi-
ne karar verdi. Sanõklardan Abu-
zer Yõldõrõm’õn iletişim liste-
sinde telefon numaralarõ bulunan
bir cumhuriyet savcõsõ ile bir
Özel Harekât polisinin dinlen-
mesi talebi ise reddedildi.
Zirve Yayınevi davasının duruşmasına sanıkların getirilmesi sırasında adliye önünde geniş güvenlik önlemleri alındı.
DTP’NİN OLAYLI GÖSTERİSİ
24 kişi
tutuklandõ
DİYARBAKIR (Cumhuriyet Bürosu) -
Diyarbakõr’da DTP’nin geçen hafta sonu PKK
terör örgütü lideri Abdullah Öcalan’õn Türki-
ye’ye getirilişini protesto etmek amacõyla dü-
zenlediği yürüyüş sonrasõ çõkan olaylarda
gözaltõna alõnan 55 kişiden 24’ü tutuklandõ.
Öcalan için düzenlenen yürüyüş sonrasõ çõ-
kan olaylarda gözaltõna alõnan 55 kişi adliyeye
sevk edildi. Diyarbakõr Cumhuriyet Savcõlõ-
ğõ’nca ifadeleri alõnan zanlõlardan 17’si serbest
bõrakõldõ. 38 zanlõ ise tutuklanmalarõ istemiyle
nöbetçi mahkemeye sevk edildi. Mahkeme, 24
sanõğõn “Örgüt propagandası yapmak”,
“Örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adı-
na suç işlemek” ve “2911 Sayılı Yasa’ya
muhalefet” suçlarõndan tutuklanmasõna, 14
sanõğõn ise tutuksuz yargõlanmak üzere serbest
bõrakõlmasõna karar verdi.
Polisin 15 Şubat’ta düzenlenen yürüyüşe
müdahale ettiği gerekçesiyle 18 Şubat’ta
DTP’nin düzenlediği sessiz yürüyüş sonrasõ
çõkan olaylarda gözaltõna alõnan 17 kişi de em-
niyet müdürlüğündeki sorgulamalarõnõn ardõn-
dan adliyeye sevk edildi.
PKK’de kanlı hesaplaşma
ANKARA (AA) - Türk Silahlõ Kuvvet-
leri’nin, terör örgütünün Irak’õn kuzeyinde-
ki kamplara yönelik operasyonlarõnda ağõr ka-
yõplar veren terör örgütü PKK’de kanlõ iç ça-
tõşmalarõn yaşandõğõ bildirildi. Terör örgütü
mensuplarõ arasõnda Haftanin’de çõkan ça-
tõşmada 17 PKK’li öldü.
Alõnan bilgiye göre, “Cemal” kod adlõ Mu-
rat Karayılan ile örgütün silahlõ kanadõnõn
başõndaki Suriye uyruklu “Dr. Bahoz Erdal”
kod adlõ Fehman Hüseyin arasõnda yaşanan
liderlik ve rant kavgasõ sonucu geçen günlerde
“örgütün kararlarını dinlemediği, çok sa-
yıda kayıp yaşanmasına neden olduğu” ge-
rekçesiyle Fehman Hüseyin’i görevden alõ-
narak Kandil’de göz hapsine alõnmasõ örgü-
tü iyice karõştõrdõ.
Fehman Hüseyin’i yakalanmasõ sonrasõn-
da Suriye uyruklu bazõ teröristler örgütü terk
ederken, bazõ PKK mensuplarõ da Kan-
dil’den gelen “eylemleri durdurun” tali-
matõna karşõ çõkarak, örgüt merkezinden ba-
ğõmsõz hareket etmeye başladõ.
Irak’õn Haftanin bölgesindeki Biktori Köp-
rüsü yakõnlarõnda Fehman Hüseyin’e bağlõ-
lõğõ ile bilinen “Hamza” kod adlõ örgüt so-
rumlusunun liderliğindeki 13 kişilik bir gru-
bun, Murat Karayõlan’õn “eylemleri dur-
durmaları ve derhal bölgeyi terk ederek
Kandil’e dönmeleri” yönündeki talimatõna
karşõ çõktõklarõ belirlendi.
Bunun üzerine Murat Karayõlan’õn, bölge-
ye “Delil” kod adlõ terör örgütü sorumlusunun
başõnda olduğu 50 kişilik bir grubu gönderdi.
Talimatlara uymayan 13 kişilik grubun et-
rafõnõ saran Karayõlan’õn adamlarõ, Fehman
Hüseyin yanlõsõ 13 örgüt mensubunu öldür-
dü. Silahlõ çatõşma sõrasõnda Murat Karayõ-
lan’õn grubundan da 4 kişi yaşamõnõ yitirdi.
PKK yönetiminin, Biktori Köprüsü ya-
kõnlarõnda yaşanan kanlõ çatõşmayõ örgüt
kadrolarõndan gizlediği, ancak toprağa gö-
mülen cesetlerin bölgedeki köylüler tarafõn-
dan bulunmasõ sonrasõnda iç hesaplaşmanõn
boyutunun ortaya çõktõğõ kaydedildi. Terör ör-
gütünün elebaşõ Abdullah Öcalan’õn yaka-
lanmasõnõn ardõndan örgütün başõna gelen
Murat Karayõlan ile terör örgütünün silahlõ ka-
nadõnõn sözde komutanõ Suriyeli Fehman Hü-
seyin arasõndaki çatõşma geçen yõllarda baş-
lamõştõ.
Örgüt içindeki liderlik kavgasõ çatõşmaya dönüşdü. Haftanin’de 17 PKK’li öldü