25 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CMYB C M Y B SAYFA CUMHURİYET 21 ŞUBAT 2009 CUMARTESİ 4 HABERLER DÜNYADA BUGÜN ALİ SİRMEN Yasal Ahlaksızlık Mubah Değil Tabii Dün en nihayet partisindeki görevinden isti- fa eden Sevigen olayında Deniz Baykal, “rant yok” diyor. Ama orası tartışmalı. Deniz Bey CHP Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen’in, Tayyip Erdoğan’ın imam hatipten arkadaşının arazi alım satımında ara- cılık etmesinde rant oluşmadığını ileri sürüyor. Buna karşılık, Vatan gazetesi de şu satırlara yer veriyor: “Bu olayda rant elde edildiği çok açık. Sevi- gen ve Baykal arsanın imardaki ilk yükseklik hak- kını hiç belirtmiyor. Arsanın önceki sahibi Özhan Erem bunu net biçimde anlattı. ‘Buraya 12 kat- lı inşaat yapabilecektik. Şu anda 25 katlı gök- delen var. Ben 8 yılda bunu sağlayamadım, on- lar 3 ayda belediyeden çıkardı.’ Bu rant değil mi? 11 kat fazladan kazanılıyor, her kata 4 daire ya- pıldığına göre bu 44 daire eder...” Ama Deniz Baykal “rant yok” diye ısrar ediyor. Rant olmayınca, Sevigen’in yasaya aykırı bir durumu da yok tabii ki.. Rant ve yasaya aykırılık tartışmasına girme- yelim de biz kendi sorumuzu soralım: - Sayın Baykal’ın Genel Sekreter Yardımcısı Mehmet Sevigen’in Tayyip Erdoğan’ın imam ha- tipten arkadaşı ile akçalı işlerde, imar durumları meselelerinde ne işi var? Sorumuzu sürdürelim: - CHP’nin bütün işleri yoluna kondu, iktidarı sağlamlaştı da, şimdi yöneticilerine yapacak bu gibi işler mi kaldı? “Bu ilişki etik mi” sorusunu sormaya gerek yok. Çünkü etik olmadığını bizzat Sevigen’in kendi- si söylüyor ve Genel Başkan da NTV’ye yaptı- ğı konuşmada bu görüşte olduğunu tekrarlıyor. Demek ki ortada etik olmadığı hem bizzat fa- il hem de Genel Başkan tarafından kabul edi- len bir davranış var. Ancak Sevigen bunun etik olmadığını ama “çok da etik değil” olmadığını ileri sürüyor. Nasıl bir mantık bu? Olsa olsa yarım bâkirelik gibi. Baykal’ın NTV’deki açıklamalarını dinlerken ço- ğunun tersine Baykal’ın Sevigen’e destek ol- duğunu düşünmedim. Aksini düşünmek bana imkânsız geldi. Yoksa nasıl olurdu da Baykal ortada yasaya aykırı bir durum olmadığını ama hareketi etik de bulmadığını söyleyerek Sevigen’in Genel Se- kreter Yardımcılığı’nı sürdürmesinde sakınca gör- mezdi? Bana göre perşembe günkü açıklamasında da Baykal şunu demek istedi: - Arkadaşımızın yaptığında yasadışı bir şey yok, rant yok ama davranış etik de değil.... Bundan sonrasını da dile getirmese bile de- mek istiyordu ki, - Tabii etik olmayan davranışın sahibi de ken- diliğinden istifa etmelidir. Aksini savunuyor olması, Sayın Baykal’ın “yarım ahlak”lı ya da pilav üstü az döner misa- li az ahlaksız bir Genel Sekreter Yardımcısı ile çalışmakta beis görmemesi anlamına gelirdi. Böyle bir durum, yani az ahlaksız Genel Se- kreter Yardımcısı hem partiyi rencide eder, hem de Kemal Kılıçdaroğlu aracılığıyla CHP’nin getirip yerleştirmek istediği temiz siyaset kav- ramını parça parça hale getirirdi. Yasaya aykırılık olmasa bile ahlaka aykırılık ol- duğunu kabul eden Baykal bundan sonra Se- vigen ile nasıl çalışacaktı ki? Baykal’ı beğenmeyebilirsiniz ama “ona göre politikada yasal ahlaksızlığın mubah olduğu”nu söyleyemezsiniz. Böyle bir tavır onun intiharı olur- du. Mehmet Sevigen istifa ederek doğru bir iş yap- mıştır. Ancak bu istifa, “Yavuz hırsız ev sahi- binden baskın çıkar” üslubu pek de hoş olma- mış, olayın olumlu yanını gölgelemiştir. Davranışının etik olmadığını itiraf durumunda kalan biri biraz daha üzgün bir ifade ile daha al- çak perdeden konuşmalıydı. Ama görünen o ki, Sevigen etik olmayan dav- ranışından fazla rahatsız değil. [email protected] AKP’Lİ ERGÜN’ÜN TEZİ CHP’nin elindeki Deniz Feneri dosyasõnõn internetten toplandõğõnõ savundu, ‘Kervanõmõz yürüyor’ dedi Akman’a göre dosya çakma ANKARA (Cumhuriyet Büro- su) - Almanya’da görülen Deniz Fe- neri davasõnda binlerce kişinin do- landõrõlmasõnõn “baş sorumluları” arasõnda gösterilen RTÜK Başkanõ Zahid Akman, bazõ bölümleri CHP tarafõndan kamuoyuna açõklanan De- niz Feneri dosyasõnõn gerçek değil, “çakma (sahte) dosya” olduğunu ileri sürdü. Akman, “Televizyon İzleme Eği- limleri Araştırması” sonuçlarõnõn açõklandõğõ basõn toplantõsõnõn ardõn- dan, gazetecilerin sorularõnõ yanõtladõ. Akman, bir gazetecinin, CHP tara- fõndan gündeme getirilen Deniz Feneri dosyasõ ile ilgili sorusu üzerine, “Al- manya Federal Cumhuriyeti Ada- let Bakanlığı’nın gönderdiği dosya olarak kamuoyuna sunulan dosya- nın, bağışlayın beni ama ‘çakma’ bir dosya olduğu, Yahoo gibi bazı ara- ma motorlarından alınan bilgilerle hazırlandığı, bu dosyayı gönderen savcı tarafından açıklandı” diye konuştu. Dosyayõ Türkiye’ye getiren CHP MYK Üyesi Ali Kılıç’õn ka- muoyunu yanõltmayõ hedeflediğini savunan Akman, şöyle devam etti: “Bu kişi hem kamuoyunu ya- nıltmıştır hem de MYK üyesi ol- duğu partinin genel başkanını ya- nıltmıştır. Sayın Genel Başkan bu kişiye güvenerek ‘İşte dosya eli- mizde, daha ne bekliyorsunuz?’ diye tüm kamuoyunun önünde açıklama yapmıştır. Ertesi gün Hürriyet ga- zetesinin haberinden de okuduğu- muz üzere o dosyanın aslında gazete haberlerinden, arama motorların- dan alınan bilgilerden oluştuğu or- taya çıkmıştır. Seviyesizliğin, dü- zeysizliğin, iftira atmanın da bir sı- nırı olması gerekir. Ancak bu kişi- de gerçekten böyle bir seviye oldu- ğunu göremiyoruz. Nereden, nasıl edindiğini bilmediğimiz birtakım bilgilerle bu kişi zaman zaman ka- muoyunun önüne geçerek herhal- de parti içindeki konumunu güç- lendirmek ve kamuoyunun önünde tanınmak istiyor.” ‘Bizim kervanımız yürüyor’ Yargõya intikal eden bu konuyla il- gili her türlü bilgi ve belgenin Türki- ye’ye gelmek üzere olmasõna karşõn yeniden “yargıyı yönlendirmeye, etkilemeye, kamuoyunu yanıltma- ya yönelik çabaları” ahlaki bulma- dõğõnõ ifade eden Akman, “Bizim kervanımız yürüyor arkadaşlar. Hiç merak etmeyin, gayretlerimiz sürüyor. Çalışmalarımız devam ediyor” diye konuştu. Akman, “Bahsedilen ortaklık de- vam ediyor mu, etmiyor mu?” şek- lindeki soruya “Hayır. Şu anda be- nim mal beyanımda bildirdiğim iki şirkete ortaklığım dışında bir or- taklığım söz konusu değildir” ya- nõtõnõ verdi. CHP MYK Üyesi Ali Kõlõç’õn açõkladõğõ dosyanõn internetten bulunan bilgilerden oluştuğunu savunan RTÜK Başkanõ Akman, ‘Mal beyanõmda yer alanlar dõşõnda bir ticari faaliyetim yok’ dedi. ‘Almanlar CHP ile işbirliği içindeler’ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Deniz Feneri dosyasõnda ortaya çõkan belgeler karşõsõnda panikleyen AKP, Al- man makamlarõnõ rüşvet karşõlõğõ CHP’ye belge vermekle suçladõ. AKP Grup Başkanvekili Nihat Er- gün, dün TBMM’de düzenlediği basõn toplantõsõnda, gündemdeki bazõ konu- larõ değerlendirdi. Ergün, CHP lideri Deniz Baykal’õn grup toplantõsõnda açõkladõğõ “işte Deniz Feneri dosya- sı” dediği dosyanõn o dosya olmadõğõ- nõ ileri sürerek söz konusu dosyanõn CHP MYK üyesi Ali Kılıç’õn Alman makamlarõndan rüşvetle aşõrdõğõ bel- geler ve sahte evraklardan oluştuğunu iddia etti. Kõlõç’õn Alman vatandaşõ ve Alman- ya’daki bazõ aşõrõ sol örgütlere üye ol- duğunu savunan Ergün, Kõlõç’õn üyesi olduğu bir vakfõn CHP’nin Alman- ya’daki faaliyetlerini finanse etmesine aracõlõk ettiğini ve PKK militanlarõyla ilişkili olduğunu ileri sürdü. Ergün, ba- zõ CHP’li yetkililerinin bazõ Alman yetkililerle AKP aleyhine işbirliği için- de olduklarõnõ ileri sürdü. Deniz Baykal’a gözdağı AKP’nin Deniz Feneri aracõlõğõyla fi- nanse edildiği iddialarõnõn koskoca bir yalan olduğunu belirten Ergün, CHP’nin finansmanõnõn nasõl sağlandõğõna ilişkin ise açõk şüphelerin ortada olduğunu kay- detti. Baykal’õn Ergenekon soruştur- masõna yönelik eleştirilerine yanõt ve- ren Ergün, bu konuda Baykal’õn panik içinde olduğunu iddia etti. Bir köşe ya- zarõnõn AKP’yi özel istihbarat örgütü kurmakla suçladõğõnõ kaydeden Ergün, Türkiye’de istihbarat kurumlarõnõn baş- bakana bağlõ olduğunu, istihbarat bil- gilerinin Erdoğan’a sunulmasõndan da- ha doğal bir şey olmadõğõnõ savundu. Er- gün, Baykal’a “Bu paniğin nedeni Er- genekon zanlısı Tuncay Özkan ile mali ilişkiniz midir? Ergenekon zan- lısı olan Turhan Çömez ile olan özel görüşmeleriniz midir? Size bu gö- rüşmede Ankara Tenis Kulübü’nde bazı temaslarıyla ilgili bilgi mi ak- tarmıştır?” dedi. CHP’nin İstanbul adayõ Kemal Kı- lıçdaroğlu’nun yolsuzluk iddialarõ ye- rine İstanbul’a yönelik projelerini an- latmasõnõ isteyen Nihat Ergün, Kõlõç- daroğlu’nun “dürüstlük havarisi” gi- bi tanõtõldõğõnõ, ancak geçmişinin hiç de böyle olmadõğõnõ ileri sürdü. Ergün, Kõ- lõçdaroğlu’nun SSK Genel Müdürü olduğu dönemde terör örgütü hüküm- lüleri ile akrabalarõnõ işe aldõğõnõ sa- vundu. AKP Grup Başkanvekili Er- gün, Baykal’õn açõkladõğõ dosya- nõn Deniz Feneri dosyasõ olma- dõğõnõ ileri sürdü. Dosyayõ bulan Kõlõç’a ağõr suçlamalar yönelten Ergün, Almanlarõ da CHP’li olmakla suçladõ. ALİ KILIÇ: ZAHİD AKMAN TÜRK HALKINI YANILTMAYA ÇALIŞIYOR ‘Almanya’da ikinci dalga başlayacak’ CHP Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ali Kılıç ise Ak- man’õn iddialarõna şöyle yanõt verdi: “Öncelikle Za- hid Akman’ın açıklamasını düzeltmeyle başlamak istiyorum. Birincisi, Alman savcılığının bu dosyanın arama motorlarından toplandığına dair herhangi bir açıklaması olmamıştır. Akman her zaman olduğu gi- bi bütün satırları, açıklamaları tersinden okuyarak Türk halkını kandırma niyetindedir. Almanya’dan teslim edilecek dosyanın Türkiye’ye ulaşmasından sonra dosyanın davanın belgelerinden oluştuğu gö- rülecektir. O zaman Türkiye’de Zahid Akman gibi biri da- ha olmayacaktır. Çünkü bu dava Frankfurt’ta ey- lül ayında başladığından bugüne kadar sayın Grup Başkanvekilimiz Kemal Kõlõçdaroğlu ile birlikte ge- nel başkanımızın talimatlarıyla Almanya’ya gidip incelemeler yaptık. İncelemelerimizden sonra yap- tığımız her açıklamanın ardından Akman ve avu- katı, ‘Bizimle ilgili soruşturmalar yoktur’ şeklinde açık- lamalar yaptı. Ama bütün belgeler çıktı ki, şu an- da Almanya’da iki ayrı davada Deniz Feneri ve koo- peratif davasında soruşturma devam ediyor. Deniz Feneri’nin ikinci dalgası da başlayacak. Koopera- tifle ilgili de kendisiyle ilgili de ciddi ifadeler var.” MASAK VURGUNUN İZİNİ SÜRÜYOR 46 bankada Deniz Feneri sorgusu Almanya’dan Deniz Feneri dosyasõnõ bekleyen savcõlõk, Türkiye’ye gönderilen paralarõn izini bulmak için RTÜK Başkanõ Akman’õn da aralarõnda bulunduğu kişilerin hesaplarõnõ mercek altõna aldõ. İLHAN TAŞCI ANKARA - Dosyasõ- nõn 5 aydõr gelmemesi nedeniyle bilmeceye dö- nen Deniz Feneri davasõ- nõn Türkiye ayağõnõ so- ruşturan savcõlõk, Mali Suçlarõ Araştõrma Kuru- lu (MASAK) aracõlõğõy- la 46 bankada “vurgun” parasõnõn izini sürmeye başladõ. Savcõlõk Türki- ye’ye gönderildiği belir- tilen 17 milyon Avro’nun resmi kaydõnõ bulabilmek için aralarõnda RTÜK Başkanõ Zahid Ak- man’õn da bulunduğu ki- şiler ve Kanal 7 televiz- yonunun hesaplarõnõ mer- cek altõna aldõ. Almanya’da kurulan Deniz Feneri Derneği’nin 2002-2007 arasõnda 41 milyon 423 bin 158 Av- ro bağõş topladõğõnõn be- lirlenmesi üzerine kara para aklama kuşkusuyla açõlan davada, dernek yö- neticilerinden Mehmet Gürhan 5 yõl 10 ay, Mehmet Taşkan 2 yõl 9 ay ve Firdevsi Ermiş de 1 yõl 10 ay hapis cezasõ- na çarptõrõlmõştõ. Mahkeme Başkanõ Jo- hann Müller olayõ Al- manya’nõn en büyük do- landõrõcõlõğõ olarak nite- lendirirken, “Asıl so- rumlular Türkiye’de” belirlemesini yapmõştõ. Almanya’daki karar üze- rine de geçen yõl eylül ayõnda Ankara Cumhuri- yet Başsavcõlõğõ, savcõ Nadi Türkaslan’õ ola- yõn Türkiye ayağõnõ so- ruşturmakla görevlendir- di. Almanya’dan istenen dava dosyasõnõn yakla- şõk 5 aydõr gelmediği ge- rekçesiyle savcõlõk so- ruşturmasõnõ bugüne de- ğin derinleştiremedi. Dos- ya olmadan yapõlabile- cek işlemler için ise sav- cõlõk düğmeye bastõ. Edinilen bilgiye göre, savcõlõğõn harekete ge- çirdiği MASAK, RTÜK Başkanõ Akman, Kanal 7’nin sahibi Zekeriya Karaman, kanalõn yö- netim kurulu üyeleri İs- mail Karahan, Mustafa Çelik ile şirket ortağõ Harun Kapuyoldaş ve Almanya’daki Deniz Fe- neri Derneği davasõnõn hükümlüsü Mehmet Gür- han’õn kişisel mal var- lõklarõ ile bu kişilerin var- sa ortağõ olduklarõ şir- ketlerin mal varlõklarõnõn incelenmesini istedi. Bu kapsamda Türkiye’de faaliyet yürüten 46 ban- kaya da yazõ gönderile- rek, bu kişiler ile ortağõ olduklarõ şirketlerin hesap hareketleri istendi. Almanya’dan gelmesi beklenen dosyada, para- larõn amacõ dõşõnda Tür- kiye’ye transfer edildiği belirtilen tarihler ile bu ki- şilerin hesaplarõnda ha- reketlilik zamanlarõ kar- şõlaştõrõlacak. İnceleme- lerde kara para aklama boyutu da gözetilecek. Ankara Cumhuriyet Baş- savcõlõğõ, TBMM Baş- kanlõğõ’na başvurarak RTÜK Başkanõ Zahid Akman’õn mal bildirim- lerini de istemişti. Savcı kuryeleri sorguladı Almanya’daki soruş- turma dosyasõ ve iddia- namesinde, Zekeriya Ka- raman, RTÜK Başkanõ Zahid Akman, Kanal 7 yöneticisi Mustafa Çelik ve Atlas Pazarlama ile Kanal 7 Reklam Müdürü İsmail Karahan’õn adlarõ Türkiye’ye para transfe- rinin kuryeleri olarak gös- terilmişti. Bu nedenle savcõlõk banka hesaplarõ dõşõnda kayõtdõşõ para hareketle- ri için de “kuryeler”in ifadesine başvurdu. Bu çerçevede RTÜK Baş- kanõ Akman’õn henüz ifadesine başvurulmadõ- ğõ öğrenildi. Savcõlõğõn, Akman’õn durumunun Almanya’dan beklenen dosyanõn gelmesinden sonra değerlendireceği belirtildi. Almanya’daki dosya- nõn Ankara’ya ulaşmasõ- nõn ardõndan tüm metin- lerin resmi çevirisi yapõ- lacak. Bu çalõşmanõn ta- mamlanmasõndan sonra soruşturma çok yönlü ola- rak sürdürülecek. ‘Dosya pazartesi geliyor’ Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin, Deniz Feneri için Almanya’ya üç kez yazõ yazdõklarõnõ söyledi ANTALYA (Cumhuriyet Bü- rosu) - Adalet Bakanõ Mehmet Ali Şahin, Deniz Feneri davasõ dosyasõnõn, pazartesi günü gelece- ğini söyledi. Alanya Gazeteciler Cemiyeti’nde bir basõn toplantõsõ düzenleyen Şahin, CHP Genel Başkanõ Deniz Bay- kal’õn elindeki dosyanõn gerçek ol- madõğõnõ savunarak “Çok net söy- lüyorum, o dosya gerçek değil. Alman makamlarına dosyanın gönderilmesi için üç kez yazı yaz- dık. Gerçek dosya pazartesi gele- cek” diye konuştu. Şahin, arsa alõmõyla ilgili bir soruya ilişkin de şu yanõtõ verdi: “Akfırat Belediye Başkanı ile uzun yıllardır tanışırım, bölge- den bir arsa almak istediğimi söy- ledim. Kendisi de bana araştırıp döneceğini söyledi. Ardından be- ni arayıp 150 bin TL’lik arsa bul- duğunu söyledi ve vekâletname göndermemi istedi. Ben vekâlet- name gönderdim ancak bir süre sonra arsayı almaktan vazgeç- tim, kendisine de bunu söyledim. Bu vekâletname kendisinde kal- mış, gözaltına alınınca 8 numara- lı delil olarak bu vekâletnameyi de güvenlik görevlileri dosyaya koy- muşlar. Başkan hakkında Türk adaleti kararını verecektir.” Gazetecilerle tanışma toplantısı düzenleyen CHP Çankaya adayı Bülent Tanık, ‘‘He- defimiz Çankaya’daki oylarımızı 200 bin artırmak” dedi. (Fotoğraf: NECATİ SAVAŞ) CHP Çankaya Belediyesi başkan adayõ Bülent Tanõk: Başkentin kalbini kazanmaya hazõrõz ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - CHP Çankaya Belediye başkan adayõ Bülent Tanık, seçildiği takdirde, Çankaya’nõn yeni toplumcu belediyeciliğin önder uygulama alanõ olacağõnõ, belediye çalõşmalarõnda bilimselliğin ve katõlõmcõlõğõn uygulanacağõnõ söyledi. Tanõk, “Başkentin kalbini kazanmaya hazırız. Şansımı epeyce yüksek görüyorum. Seçimlerde CHP’nin oylarını Çankaya’da iki yüz bin kadar arttıracağız” dedi. CHP’nin Çankaya adayõ Tanõk, dün gazetecilerle tanõşma toplantõsõ düzenledi. Toplantõda, seçildikleri takdirde, Çankaya’da uygulayacaklarõ plan ve projeleri anlatan Tanõk, “Başkentin kalbini kazanmaya hazırız. Çankaya yeni toplumcu belediyeciliğin önder uygulama alanı olacak. Kentsel kalkınma ve toplumsal refahı arttırmak temel hedefimiz olacak. Çankaya Belediyesi, tüm yurttaşlarını güler yüzlü, çalışkan ve hizmete hazır bir belediye örgütü ile karşılayacak. Projeler Çankayalı ile birlikte üretilecek, sorunlar birlikte çözülecek. Ulaşım ve otopark sorununa neşter vurulacak. Altyapıda kalite dönemi başlayacak” dedi. Toplantõda gazetecilerin sorularõnõ da yanõtlayan Tanõk, bir gazetecinin “Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yaptığı açıklamalarda, Çankaya’yı istediğini özellikle vurgulamıştı. Siz Çankaya’da seçilme şansınızı nasıl görüyorsunuz” sorusuna, “Şansımı epeyce yüksek görüyorum. Hedefimiz, CHP’nin Çankaya’daki oylarını 200 bin kadar arttırmak. AKP’nin Çankaya’yı hedef olarak görmesi şaşırtıcı değil. Çankayalı bu seçimde de kalenin düşmesine olanak tanımayacaktır” dedi. YURTTAŞLAR TEPKİLİ Erdoğan’ın sözü okul duvarında Haber Merkezi - Gümüşhane’de 2006’da ta- mamlanan Gazipaşa İlköğretim Okulu’nun gi- rişinde, Mustafa Kemal Atatürk’ün sözleri ye- rine Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’õn ken- ti ziyareti sõrasõnda söylediği iki cümlenin yer al- masõ yurttaşlarõn tepkisine neden oldu. Başbakanlõk Toplu Konut İdaresi Başkanlõğõ tarafõndan 2006 yapõmõ tamamlanarak Milli Eğitim Müdürlüğü’ne devredilen 32 derslikli Ga- zipaşa İlköğretim Okulu’nun spor salonu olarak kullanõlan bölümünün yola bakan cephesine, Baş- bakan Erdoğan’õn kenti ziyaretinde söylediği, “Vatan, millet, bayrak konusundaki hassasi- yetinizi bilen bir kardeşinizim. Bundan dolayı da diyorum ki, Gümüşhane’mizi çok daha farklı bir şekilde imar edeceğiz” sözleri yazõldõ. Okul duvarlarõnda Atatürk’ün söylediklerini görmeye alõşan yurttaşlar konuyu tepkiyle yak- laşõrken, “Sayın Başbakanım Gümüşhane’nin neyini imar ettin?” diyerek yazõnõn indirilme- sini istedi. CHP İl Başkanõ Erkan Pelit, okula da siyaset karõştõrõldõğõnõ belirterek, “Buna ke- sinlikle karşıyız. Konuyu önceki Vali Veysel Dalmaz’a ve yeni Vali Enver Salihoğlu’na de- falarca bildirmemize rağmen o yazı oradan sö- külmemiştir” dedi. Öte yandan TOKİ, yazõnõn okulun Milli Eğitim Bakanlõğõ’na devredildiği sõrada bulunmadõğõ belirtilerek, konuyla ilgili ge- rekli girişimlerin başlatõldõğõ bildirildi. Mehmet Ali Şahin
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle