Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CMYB
C M Y B
SAYFA CUMHURİYET 19 ŞUBAT 2009 PERŞEMBE
6 HABERLER
PERŞEMBE
ORHAN BURSALI
Sokak ve Diktatörlük
Erdoğan’ı meydanlarda izliyoruz. Partisi iyi ça-
lışıyor, seçmeni ve hitap ettiği kitle Başbakan’ı me-
rak ediyor.
Erdoğan sıradan kitlenin, yani sokağın dikka-
tini üzerine çekmek için gayet planlı programlı ha-
reket ediyor. Süsleyicileri-püsleyicileri ve toplu-
ma yutturucuları (imaj-meykır) ele aldıkları insa-
nı iyi tanıyor. Onun ruhuna ve kişiliğine destek ve-
riyorlar. Başbakan, kendisinden hiç “başka biri”,
“sokak dışı” yapmaya kalkışmıyor. Davos’taki plan-
lı çıkışından tutun, meydanlarda külhanbeyi ta-
vırlarına, neredeyse küfür sayılacak söz ve dav-
ranışlarına kadar, Kasımpaşa hamurunun bozul-
mamasına dikkat ediyor.
Kasımpaşalılık sokağın dili.
Sokak ne ve kim? Sokak her şey! Sıradan halk!
Yani seçmen!
Sokak kim, başka? Bazen (seri) katil, bazen in-
fazcı, linç eden, dinci veya ırkçı milliyetçi! Gele-
nek ve ahlak koruyucu! Aynı zamanda gizlice ah-
lakın ırz düşmanı!
Sokağın kim olduğunu anlamanın en iyi yolu,
toplumsal kültürel bileşimidir. Sokak, bu bileşimin
ortalamasıdır..
Nedir bu ortalama?
Çalışanların ve nüfusun yüzde 30’u köylü. Av-
rupa’da hiçbir ülkede olmayan bir oran. Ne Bul-
garistan ne Romanya’da!
Kent nüfusumuzun da yarısı köylü. Göç sürü-
yor! Türkiye 1930’ların sanayileşmiş Avrupası! O
tarihin AB’sinde tarımda çalışanlar da yüzde 30!
(Bugün yüzde 4) Sanayileşme oranlarımız da
1930’ları ancak tutturuyor!
Türkiye okuma yazmada da Avrupa’nın en
geri ülkesi. Nüfusun ilkokulu bitirme oranı 5 yıl! Es-
ki ilkokul.
Erdoğan bu bileşenin insanı!
Çok ilginç bir bağlantı daha kurabiliriz: 1930’la-
rın Avrupası siyasi lider olarak neler üretti? İtal-
ya’ya, Almanya’ya bakın.. Demagog üretti! Sokağın
en geri inançlarına, en geri ve sıradan duygula-
rına (Beyindeki limbik sistem!) seslenen, CHP’yi
komünist olarak nitelendirebilecek kadar ken-
dinden geçmiş bir kişi! Başbakanlıkta oturmak yet-
miyor, meydanlarda kışkırtıyor!
Neye kışkırtıyor? Demokratik kazançlara! Ko-
münist olma hakkından tutun, en başta basın öz-
gürlüğüne karşı!
Meydanlarda basına, eleştiri özgürlüğüne, ikti-
darına boyun eğmeyenlere hepsine saldırıyor! Ga-
zetelere boykot çağrısı yapıyor.
Basının yüzde 41’i tam kontrolü altında! Te-
levizyonlar da öyle! Uyduruktan demokrasi tari-
himizde hiçbir iktidar, basını tamamen ele geçir-
meye, basın üzerinde tam denetim kurmaya kal-
kışmadı. Kalkışanlar da başaramadı! Ama Erdo-
ğan bunu başarma azmindedir! Ve o yolda epey
mesafe almıştır!
Medya ile kamuoyu üzerinde tam denetim!
Bunu kim ister? Diktatörler. Diktatörlükler total
denetimlerin üzerinde yükselir.
Erdoğan diktatör eğiliminde. Basın üzerin-
deki denetim derecesiyle Erdoğan’ın dikta-
törlükle aldığı yolun derecesi, bire bir örtüş-
mektedir! Yarı yolu aşmıştır!
Erdoğan, Doğan basınını susturmak, yandaş
kılmak istiyor. Siyasetçe yapamadı, şimdi bunu
Maliye Bakanlığı aletiyle gerçekleştirmeye çalı-
şıyor. Doğan basını susarsa, TÜSİAD’ı, bütün uy-
gar kurum ve kuruluşlarıyla, şirketleriyle, toplum
kuruluşlarıyla... bütün Türkiye’yi susturacağını ve
ülkeyi dinci diktatörlüğün kelepçelerine vuraca-
ğını sanıyor.
Deniz Feneri, geleceği planlanan Türkiye’yi tem-
sil ediyor. Deniz Feneri, çevresinin eteklerine uzan-
dığı halde, Erdoğan kılını bile kıpırdatmıyor. Üs-
tüne üstlük bu dolandırıcılığı AKP’ye çamur atma
diye nitelendiriyor. Alman mahkemesinin dolan-
dırıcılıkla suçladığı görevliler işbaşında!
Basını tam sustururlarsa, Türkiye’nin bütünü
Deniz Feneri’ne dönüşecek. Basının diğer bö-
lümündeki maşalar, uşaklar, satılmışlar, CIA
ajanları ve yönetimindeki tarikatlar, elbirliğiyle öz-
gür basını boğmak için, birbirlerinin omuzlarına ba-
sıyor!
Türkiye hiç bu kadar özgürlükleri boğmak için
şeylerin yarışa kalktığı bir dönem yaşamamıştı!
Erdoğan, Türkiye batarken sokak iradesine
güveniyor. Ben sokağın oyunu aldım mı, arttırdım
mı, tamam, diyor. Meşruiyetin orada olduğunu sa-
nıyor! Güvenmesin! Hiçbir batan, batırılan, soyup
soğana çevrilen, susturulmaya çalışılan ülkeyi so-
kak yönetmemiştir!
1930’ların Avrupası ne ürettiyse, Erdoğan, so-
kakla aynı şeyi üretmeye soyundu!
Dicle’ye 1 yıl
8 ay hapis
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Kapatõlan DEP’in eski
milletvekili Hatip Dicle,
“terör örgütü
propagandasõ” yaptõğõ
gerekçesiyle yargõlandõğõ
davada 1 yõl 8 ay hapis
cezasõna çarptõrõldõ.
Ankara 11. Ağõr Ceza
Mahkemesi’ndeki
duruşmada savunma
yapan Dicle’nin avukatõ
Levent Kanat, “aktif bir
siyasetçi olan
müvekkilinin, Kürt
sorunu ile ilgili olarak bir
haber ajansõ muhabirinin
sorularõnõ yanõtladõğõnõ”
ifade etti. Mahkeme
heyeti Dicle’yi 1 yõl 8 ay
hapis cezasõna çarptõrdõ.
RTÜK’e Erdoğan
başvurusu
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
SHP Genel Başkanõ Uğur
Cilasun, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn hitap
üslubunun yayõn
ilkelerine aykõrõ olduğu
gerekçesiyle RTÜK’e
başvurdu. Erdoğan’õn,
yerel seçimlerin
muhtemel sonuçlarõnõn
yarattõğõ gerginlikle küfür
ve argoyu da hitabet
üslubu olarak
kullandõğõna dikkat çeken
Cilasun, Erdoğan’õn
yurttaşlarõn kişilik
haklarõna saldõrõ ve
hakaret içeren hitabet
üslubunun Türkiye
Cumhuriyeti
Başbakanõ’na
yakõşmadõğõnõ kaydetti.
Halkevleri 77
yaşında
ANKARA
(Cumhuriyet Bürosu) -
Halkevleri’nin 77.
kuruluş yõldönümü
nedeniyle Türk Mühendis
ve Mimar Odalarõ
Birliği’nde (TMMOB)
düzenlenen kokteyle,
ÖDP İstanbul Milletvekili
Ufuk Uras ile birçok
parti, konfederasyon,
sendika ve sivil toplum
örgütlerinden temsilciler
katõldõ. Halkevleri Genel
Başkanõ İlknur Birol,
burada yaptõğõ
konuşmada, “77 yõllõk bir
çõnar haline gelen
Halkevleri’nin her zaman
halkõn yanõnda olacağõnõ”
söyledi.
‘Kadrolaşma
şiddet yaratıyor’
İZMİR (Cumhuriyet
Ege Bürosu) - Buca
Anadolu Lisesi Müdürü
Erol Atayõk’õn kadõn
öğretmen Funda
Balabanuluğ’u makam
odasõnda dövme olayõna
tepki gösteren eğitim
sendikalarõ, AKP
kadrolaşmasõnõn okullarda
şiddeti de beraberinde
getirdiğini vurguladõ.
Müdürü koruyan Buca
İlçe Milli Eğitim Müdürü
Celal Yõldõz da tepki
çekti.
Kuşadası’ndan
200 istifa
KUŞADASI
(Cumhuriyet) - Yerel
seçimlere girecek olan
siyasi partilerin,
adaylarõnõn meclis
listelerini ilçe seçim
kuruluna teslim
etmesinden sonra
özellikle CHP Kuşadasõ
örgütü karõştõ. Listenin ilk
on sõrasõnda sadece 3
CHP kökenliye yer
verilmesi üzerine yaklaşõk
200 partili istifa etti.
İstifacõlar, AKP’li bir
işadamõnõn yaptõğõ bağõş
karşõlõğõnda, CHP listesini
belirlediğini öne sürüyor.
Beşiktaş’ta23katlõlükskonutmerkezininyapõmõylailgiliiddialarCHP’desõkõntõyarattõ
Sevigen rahatsõzlõğõANKARA (Cumhuriyet
Bürosu)- CHP Genel Sekreter
Yardõmcõsõ Mehmet Sevi-
gen’in, Beşiktaş’daki 23 katlõ
Selenyum Panaroma adlõ mer-
kezin yapõmõna aracõlõk etme-
si ve ortaklõk sözleşmesi imza-
lamasõ CHP’de rahatsõzlõk ya-
rattõ. CHP sözcüsü Mustafa
Özyürek, “Hukuki, yasal açı-
dan bir sorun yok. Ama etik
sorun var. Bir milletvekilinin
ticari ilişkilerden uzak dur-
ması gerektiği açıktır” dedi.
İstanbul Milletvekili Ali Topuz,
Sevigen için “Bir tedbir dü-
şünülecektir” dedi. CHP’nin
İstanbul Belediyesi başkan ada-
yõ Kemal Kılıçdaroğlu da,
“Sevigen herhalde son geliş-
melerden sonra durumu de-
ğerlendirecektir” görüşünü
bildirdi.
İstanbul Beşiktaş’ta 23 katlõ
lüks konut merkezi Selenyum
Panaroma’nõn arsasõnõn işada-
mõ Özhan Erem tarafõndan
Başbakan Recep Tayyip Er-
doğan’õn sõnõf arkadaşõ Meh-
met Emin Erkan’a satõşõna
aracõlõk ettiğinin ve Seren İnşaat
ile “Kâr Payı Ortaklık Söz-
leşmesi” yaptõğõnõn ortaya çõk-
masõ üzerine CHP Genel Se-
kreter Yardõmcõsõ Sevigen’in,
“Ortaklık sözleşmesini imza-
lamadığını” açõklamasõna kar-
şõn CHP içindeki “rahatsızlık”
giderilemedi. CHP Merkez Yö-
netim Kurulu (MYK) toplan-
tõsõ öncesi açõklama yapan CHP
İstanbul Milletvekili Ali Topuz
da Sevigen’in durumunun
MYK toplantõsõnda gündeme
geleceğini belirterek, “Kuru-
lumuzun ciddiyetinden şüp-
hem yok. Herhalde bir tedbir
düşüneceklerdir” açõklama-
sõnda bulundu. Topuz, gazete-
cilerin, “Bir beklentiniz var
mı?” sorusuna da, “Beklentim
var tabii. Bir şey çıkması la-
zım” yanõtõnõ verdi. CHP’nin İs-
tanbul Büyükşehir Belediyesi
başkan adayõ Kõlõçdaroğlu da
dün seçim çalõşmalarõ sõrasõnda
gazetecilerin Sevigen hakkõn-
daki iddialara ilişkin sorusu
üzerine, “Sevigen bu iddiala-
ra ilişkin daha önce bir açık-
lama yaptı ve ‘Eğer belge çı-
karsa görevi bırakmaya ha-
zırım’ dedi. Dolayısıyla Sevi-
gen herhalde bu son gelişme-
lerden sonra durumu değer-
lendirecektir diye açıklama
yaptım” yanõtõnõ verdi.
Baykal’la görüşme
MYK’nin dünkü toplantõsõna
Sevigen de katõlõrken iddialarõn
toplantõda gündeme gelmediği
bildirildi. CHP lideri Deniz
Baykal’õn da MYK toplantõsõ
sonrasõnda makam odasõnda
Sevigen ile bir saat süren bir gö-
rüşme yapmasõ dikkat çekti.
MYK toplantõsõnõn ardõndan
açõklama yapan CHP sözcüsü
Mustafa Özyürek, toplantõdan
sonra gazetecilerin sorularõnõ
yanõtlarken MYK’de Sevigen’le
ilgili savlarõn gündeme gelme-
diğini belirtti. Kurul toplantõ-
sõnda iddialarõn gündeme gel-
memesi üzerine bugün açõkla-
ma yapmayõ kararlaştõran To-
puz’un Sevigen’i istifaya ça-
ğõracağõ ileri sürüldü.
Öte yandan Özyürek,
MYK’de listelerle ilgili tek-
nik çalõşma yapõldõğõnõ anlatõr-
ken “İl başkanımızın itiraz et-
tiği isimlerin istifa ettirilme-
siyle dengesizlik giderilmeye
çalışılıyor” dedi. Özyürek, İs-
tanbul İl Başkanõ Gürsel Te-
kin’in “hesap sorulur” sözle-
rinin anõmsatõlmasõ üzerine,
“Bir il başkanı genel mer-
kezden hesap soramaz” kar-
şõlõğõnõ verdi.
CHP sözcüsü Mustafa Özyürek, “Bir milletvekilinin
ticari ilişkilerden uzak durmasõ gerektiği açõktõr” diyerek
tepkisini dile getirirken CHP’nin İstanbul Belediyesi
başkan adayõ Kemal Kõlõçdaroğlu da, “Sevigen herhalde
son gelişmelerden sonra durumu değerlendirecektir”
dedi. Baykal dün Sevigen’le bir saat boyunca görüştü.
SEKS KASETİ TARTIŞMASI
Altınok, ‘Gökçek
değil’ diyemedi
Kendisiyle ilgili olduğu belirtilen seks
kasetini Gökçek’in yaydõğõ iddialarõna
‘kamuoyu biliyor’ yanõtõnõ veren Turgut
Altõnok’un istifa etmemesi için tarafsõz
olmasõ gereken Cumhurbaşkanõ Abdullah
Gül’ün de devreye girdiği öğrenildi.
ANKARA (Cumhu-
riyet Bürosu) - Beledi-
ye meclis üyelerinin be-
lirlenmesinde yaşadõğõ
sõkõntõyõ gerekçe göste-
rerek adaylõktan çekilen
Keçiören Belediye Baş-
kanõ Turgut Altınok,
“Bu çamur, iftira, de-
dikodu, montaj veya
ne ise, ne yapılıyorsa,
ne ediliyorsa, bakınız
ben isim vermiyorum.
Ama herkes kendini
biliyor” dedi.
Altõnok’un pazartesi
gecesi kamuoyuna du-
yurduğu adaylõktan çe-
kilme kararõnõn ardõn-
dan çok sayõda AKP’li
yönetici ve bakan ken-
disini arayarak kararõn-
dan vazgeçmeye çağõrdõ.
Aynõ saatlerde Altõnok’u
arayan bir diğer ilginç
isim ise Cumhurbaşkanõ
Abdullah Gül oldu. Al-
tõnok ile yakõn dostluğu
bulunan Gül’ün kendi-
sini bu kararõndan vaz-
geçirmeye çalõştõğõ ileri
sürüldü. Gül’ün Altõ-
nok’u aramasõ tartõşma
konusu oldu. Partiler üs-
tü konumda bulunan
Cumhurbaşkanõ’nõn,
AKP adaylõğõndan çe-
kilen bir belediye baş-
kanõnõ aramasõ tarafsõz-
lõğõnõ da tartõşmalõ hale
getirdi.
‘Kravatlı keneler’
Altõnok, önceki gece
katõldõğõ bir televizyon
programõnda çarpõcõ
açõklamalarda bulundu.
Kendisiyle ilgili olduğu
belirtilen seks kasetini
yalanlayan Altõnok, bu
tür iddialarõ ortaya atan-
larõ “kravatlı keneler”
olarak nitelendirdi. Altõ-
nok, sözünü ettiği kişinin
kim olduğu yönündeki
soru üzerine de “Bunu
herkes biliyor” dedi.
AKP’li Turgut Altõ-
nok son olarak “Bu ka-
set meselesini Melih
Gökçek mi yayıyor siz-
ce” sorusu üzerine, “Bu
çamur, iftira, dediko-
du, montaj veya ne ise,
ne yapılıyorsa, ne edi-
liyorsa, bakınız ben
isim vermiyorum. Ama
herkes kendini biliyor.
Kamuoyu da bunu bi-
liyor” dedi.
Kemal
Kılıçdaroğlu,
Atatürk
Havalimanı
Turizm
Taksiciler
Kooperatifi’ne
dün
gerçekleştirdiği
ziyaret öncesi
gazetecilerin
sorularını
yanıtladı.
(Fotoğraf:
SERKAN
YILDIZ)
Kõlõçdaroğlu,Erdoğan’õn‘duymayõn’tavrõiçindeolduğunusöyledi
‘Yolsuzluklar bıktırdı’
İstanbul Haber Servisi - CHP
İstanbul büyükşehir belediye
(İBB) başkan adayõ Kemal Kı-
lıçdaroğlu, Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’õn “Kılıçda-
roğlu, şan şöhret için aday ol-
du” sözlerine “Sayın Başba-
kan ‘Yolsuzluklarõ duymayõn,
dile getirmeyin’ diyorsa onu gi-
dip başka yerde anlatsın, bana
anlatmasın” dedi.
Kõlõçdaroğlu, Atatürk Havali-
manõ Turizm Taksiciler Koope-
ratifi’ne dün gerçekleştirdiği zi-
yaret öncesi gazetecilerin sorula-
rõnõ yanõtladõ. Kõlõçdaroğlu, CHP
Genel Sek- reter Yardõmcõsõ Meh-
met Sevigen hakkõndaki iddialarla
ilgili olarak “Sevigen gereğini
yapmalıdır demiştiniz, gereği
nedir? Sayın Sevigen’in istifa mı
etmesi gerekiyor” sorusu üzeri-
ne, “Sayın Sevigen, bu iddia-
larla ilgili bir açıklama yaptı.
Açıklamada, ‘Eğer kaset, eğer
belge ortaya konursa ben istifa
edeceğim’ dedi. Benim söyleye-
ceğim budur” dedi.
‘Erdoğan bana anlatmasın’
Başbakan’õn kendisine yönelik
sözlerine de yanõt veren Kõlõçda-
roğlu, “Sayın Başbakan’a bel-
ki şunu sormak lazım. Şan,
şöhret peşinde koşmak neyi
gerektiriyor? Bu ülkede yol-
suzluklarla mücadele etmek
şan, şöhret peşinde koşmaksa
elbette ben sonuçta halkın se-
sini, taleplerini dillendiriyo-
rum. İnsanlar yolsuzluktan
bıkmış. Sayın Başbakan’ın da
bunları duyması lazım. Eğer
bunları ‘duymayõn, dile getir-
meyin’ diyorsa onu gidip başka
yerde anlatsın, bana anlatma-
sın” değerlendirmesinde bulun-
du. Kõlõçdaroğlu, SSK genel mü-
dürlüğü döneminde kurumu za-
rara uğrattõğõ yönündeki iddiala-
rõ da sert bir dille eleştirerek,
“SSK ile ilgili bu iddiaları or-
taya atanlarla ben örneğin,
Kanal 7’de konuşmak isterim.
Beni davet eder misiniz? Kanal
7 izleyicilerine SSK’yi anlata-
yım. Bu iddiayı ortaya atan
kişiyi ve beni davet etsin, izle-
yicilerin önünde bunu tartışa-
lım” diye konuştu.
Kõlõçdaroğlu’nun bazõ kişiler-
le dosya alõşverişinde bulunurken
çekilmiş görüntüleri ve Şişli Ad-
liyesi’nde görevli bir savcõ ile gö-
rüştüğü yönündeki iddialarla il-
gili ise “Bir savcıyla görüşme-
dim. Bana bazı belgeler, dokü-
manlar geliyor, onları değer-
lendiriyoruz” dedi.
ANAVATAN Partisi İstanbul adayõ Ahmet Özal:
Kriz AKP’nin krizi
bedelini halk ödüyor
İstanbul Haber Servisi - Anavatan
Partisi’nin İstanbul büyükşehir
belediye (İBB) başkan adayõ Ahmet
Özal, yandaşlarõna rant üreten AKP
iktidarõnõn yerel seçimlerle birlikte
siyaset sahnesinden
silineceğini söyledi. Özal,
“Kriz AKP’nin krizi,
ancak bedelini halk
ödüyor” dedi. Ahmet Özal,
projelerini gazetemize
anlattõ. Etkisi gün geçtikçe
ağõrlaşan krize karşõ yerel
yönetimlerin yurttaşlara
ekonomik çözümler içeren
projeler üretmesi gerektiğini belirten
Özal, öncelikli hizmetinin,
İstanbullularõn önemli harcama
kalemleri arasõnda yer alan ulaşõmõ
ücretsiz hale getirecek projeleri
yaşama geçirmek olacağõnõ söyledi.
İstanbul’da 1 milyon 8 yüz bin
öğrenci bulunduğunu anõmsatan
Özal, “Öğrencilerin yanı sıra
öğretmen ve emeklilerde, seçimleri
kazanır kazanmaz toplu taşıma
hizmetlerinden ücretsiz
yararlanacak” dedi. 5 yõl içinde ise
kentteki ulaşõmõn tümünü ücretsiz
yapmayõ amaçladõğõnõ belirten Özal,
projesinin kaynağõnõ, “Belediye
otobüslerini ekranlarla
donatacağım. Download
sistemiyle, otobüsün
güzergâhındaki
işyerlerinin reklamları
ekranlardan yolculara
ulaşacak. İddia ediyorum
bir yıl sonra reklamla
İstanbulluların ulaşım
hizmetini bedava
yapacağım” sözleriyle
açõkladõ. Metrobüs sistemini de
eleştiren Özal, E-5’in emniyet şeridi
gibi acil durumlarda kullanõlacak
bölümlerinin daraltõlarak standart
dõşõ bir hale getirilmesini eleştirerek,
“AKP ile E-5, E-3.5 haline geldi”
dedi. Özal, E-5 üzerine Monoray
sistemi kuracağõnõ ve bu hatta
karayoluna ek olarak çift yönlü
çalõşan sistemle toplu taşõmada
önemli bir gelişme sağlanacağõnõ
söyledi.
Saadet Partisi İstanbul adayõ Mehmet Bekaroğlu
‘Bu yasalar zengin ve
güçlüler için işliyor’
İstanbul Haber Servisi - Saadet
Partisi (SP) İstanbul büyükşehir
belediye başkan adayõ Prof. Dr.
Mehmet Bekaroğlu, 231 gündür
Halkalõ DESA Deri Fabrikasõ
önünde grevlerini sürdüren
DESA işçilerine destek
verdi. AKP’nin ekonomik
politikalarõnõ eleştiren
Bekaroğlu, AKP “İşçiyi aç
bırakarak teslim almaya
çalışıyor” dedi. SP İstanbul
Büyükşehir belediye başkan
adayõ Bekaroğlu, DESA
işçisi Emine Arslan ve
arkadaşlarõnõn
mücadelesinin destekçisi ve takipçisi
olacaklarõnõ söyledi. Bekaroğlu,
Türkiye’deki mevcut yasalarõn
zayõflar için işlemediğini belirterek,
“Bu yasalar güçlüler ve zenginler
için işliyor. Biz her şeyden önce
eşit yurttaşlık istiyoruz.
Cumhuriyet diyoruz, laiklik
diyoruz, tamam ama bizim
anladığımız cumhuriyet eşit
yurttaşlık demektir. Eğer
gerçek cumhuriyet olacaksa, eşit
yurttaşlık tesis edilmeli” dedi.
İşçiler de “Yaşasın DESA
direnişimiz” sloganlarõ attõ.
AKP’nin İBB başkan adayõ Topbaş
ve CHP’nin adayõ
Kõlõçdaroğlu’nun
projelerinde “insan” unsuru
olmadõğõ eleştirisinde
bulunan Bekaroğlu,
“Topbaş ‘metro yaptõm’
diyor. Kılıçdaroğlu, ‘ben
metroyu daha da uzun
yapacağõm’ diyor. Fakat
‘insan’dan bahseden yok.
Projelerinde insan yoksa,
biz bu projeleri istemiyoruz.
Bunlar insanı ıskalıyorlar. Kamu
hizmetlerini (sağlık, su, yol) kâr
olarak görüyorlar. Kamu
hizmetleri kâr aracı olamaz”
diye konuştu. AKP iktidarõnõn işçiyi
“aç bırak, teslim olsun” anlayõşõ
içinde olduğunu belirten Bekaroğlu,
“Ama biz asla teslim olmayacağız.
Sonuna kadar mücadele
edeceğiz” dedi.
Ahmet Özal. M. Bekaroğlu.
obursali@cumhuriyet.com.tr
KIZILIRMAK’TA SÜLFAT
Gökçek’ten
zehirli su itirafõ
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Ankara
Anakent Belediyesi Başkanõ Melih Gökçek’in 10
ay önce müjdeleyerek şebekeye verdiği Kõzõlõrmak
hattõndan gelen suyu, “sülfat ve klorür fazlalığı-
nın soruna yol açtığını” itiraf ederek kesmesi, bu-
güne kadar Kõzõlõrmak suyuna yönelik yapõlan eleş-
tirilerin haklõlõğõnõ ortaya koydu.
Tüketici Haklarõ Derneği Genel Başkanõ Turhan
Çakar, 2008 Mayõs’õndan beri başkentlilerin içti-
ği Kõzõlõrmak suyunda sülfat ve klorürün yanõ sõra
başta ağõr metal, arsenik ve sodyum olmak üzere tüm
parametrelerin de çok yüksek olduğunu kaydetti. Ça-
kar, yapõlan ankete göre, tüketicilerin çeşitli cilt so-
runlarõ yaşadõklarõnõn tespit edildiği belirtirken
başkentlilerin damacana suya yöneldiğini ifade et-
ti. Tüketici Dernekleri Federasyonu Genel Başka-
nõ Ali Çetin de Gökçek’in bugüne kadar söyle-
dikleriyle halkõ kandõrdõğõnõ ve propaganda yaptõ-
ğõnõ itiraf ettiğini belirterek “Kızılırmak suyu halk
sağlığı için zararlıydı. Hem koku, hem ağır me-
tal yönünden kalitesiz bir suydu” dedi.