Katalog

CMYB C M Y B G Ö R Ü Ş / D O Ğ A N H A S O L Türkel Minibaş ve Bir Anı Türkel Minibaş’ı çok erken yitirdik. Uzun yıllardan beri okuyucusuydum ama kendisini geçen mayısta bir konut se- minerinde yakından tanımak şansını bulmuştum. Türkkent’in Antalya-Kemer’deki ilkbahar semineriydi; ikimiz de aynı otu- rumda konuşmacıydık. Konuşmasında, “Her iktidar üç te- mel soruna yanıt vermek zorundadır: Beslenme, giyinme, barınma yani konut” diyordu. Gözlerinin içi gülüyordu; sıcak ve sevecendi. Tanışmaktan mut- lu olmuştuk. Toplantı saatleri dışında da özellikle yemeklerde bir araya geliyorduk. Yiyeceklerini çok seçerek alıyor, pek bir şey yemek istemiyordu. Midesinden sorunu olduğunu söylü- yordu ama sıkıntısı, güler yüzüne yansımıyordu. Neşesi yerin- deydi, hayat doluydu. Doğrusu, görünümünde ve davranışın- da yaşamın sonuna yaklaşmakta olduğunu gösterir bir belirti yoktu. Bu nedenle ölümü benim için sürpriz oldu. Çok yazık... Türkiye çağdaş, aydınlık, örnek bir bireyini çok erken yitirdi. Akşam yemekte yine birlikteydik. Toplantıda konuşulanları, Türkiye’nin içinde bulunduğu sıkıntıları ve ülke gündemini turladık. Hemen yanımızdaki masada günün konuşmacı- larından biri olan Onursal Yargıtay Cumhuriyet Başsavcı- sı Sabih Kanadoğlu vardı. Son oturumda güncel anaya- sa tartışmalarını mükemmel bir şekilde değerlendirmişti. Ka- nadoğlu bir ara bana takıldı: “Dilerim yarın akşam siz de bi- zim Denizli’de uğradığımıza benzer bir akıbete uğrarsınız…” “Siz” Galatasaray’dı, “biz” Fenerbahçe… İki yıl önce Fe- nerbahçe tam şampiyonluk kutlamasına hazırlanırken De- nizli engelini aşamamış ve şampiyonluğu Galatasaray’a kap- tırmıştı. Şimdi, bir gün sonra Galatasaray’ın Gençlerbirliği Oftaş maçı vardı. Maç beraberlikle bile sonuçlansa Gala- tasaray şampiyon olacaktı. Aksi durum ise felaketti. Çok şaşırmıştım. Sayın Kanadoğlu’nu o güne kadar hep televizyonda izlemiştim, gülümsediğine bile tanık olmamıştım. Şimdi birden kulüp muhabbetinde buluşuyorduk. Koyu Fe- nerbahçeli olduğu anlaşılıyordu. Şaka yollu, “Bu mu sizin adaletiniz?” dedim. Sonra da “Bakın Sayın Kanadoğlu, ya- rın akşam Bebek’te şampiyonluk kutlaması yapacağız, orada ilk kadehimi sizin için kaldıracağım” dedim. Şayet Ga- latasaray kaybederse o da aynı şeyi benim için yapacağı- nı söyledi. Bu keyifli atışmada, Türkel Minibaş da yanılmı- yorsam, bir Galatasaraylı olarak benim tarafımdaydı. Ertesi akşam Galatasaray ligdeki son maçını da kazanarak şampiyon oldu. Bebek’teki coşkulu kutlamada eşimle birlikte kadehlerimizi Sevgili Kanadoğlu için kaldırdık. İşte sporun gücü bu. Konumumuz, bulunduğumuz yer ne olursa olsun spor, özellikle de yandaşlık ve aidiyet duy- gusu akıldan çıkmıyor. Bu olguya Galatasaray’daki yöne- ticilik yıllarımda çok fazla rastlamıştım, hâlâ her gün yeni- lerine tanık oluyorum. Kısacası, spor herkesi ilgilendirir, so- nuçları herkesi sevindirir ya da üzer ama baki kalan dost- luk olur. Keşke bütün çekişmeler bu düzeyde olsa… Bir not: Geçen haftaki yazımda Galatasaray Spor Kulübü’nün çıkardığı “Yüzyılın Öyküsü” kitabını eleştirirken bunun bir tarih kitabının niteliklerine sahip olmadığını, yazarlarının da tarihçi olmadığı- nı yazmıştım. Kitabın iki yazarından Mehmet Ali Gökaçtı’nın İstanbul Üniversitesi’nde tarih okumuş olduğunu bilmiyordum. Kasım 2008’de yitirdiğimiz Gökaçtı’ya haksızlık yaptığımı dü- şünerek üzüntü duydum. Ancak bu bilgi, kitap konusunda di- le getirdiğim düşünceleri değiştirmiyor. GÖRÜŞ / BARBAROS TALI Spor da Stratejik Yönetilmeli Özerk statüdeki Türk futbolunun başarılı örneğinden yo- la çıkılarak Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü (GSGM) ça- tısı altında faaliyet gösteren federasyonların 54’ü özerk ha- le getirildi. Amaç, sportif hizmet ve faaliyetlerin daha etkin, daha hızlı ve daha ekonomik yönetilmesi. Özerk federasyonlar, GSGM bütçesinden aldıkları pay- ların yanı sıra yine aynı bütçeden aktarılan altyapı ve eği- tim projelerine yönelik destekler, tescil ve vize ücretleri ile transfer ve katılım payları, ceza ve itiraz ile kira ve işletme gelirlerinin dışında sponsorluk, reklam, yayın ve basılı ev- rak gelirlerinin yanı sıra yardım ve bağışlarla finansal açı- dan oldukça rahatlamış durumdalar. Sporda, sponsorluk yoluyla elde edilen gelirlerin son dört buçuk yılda 100 milyon TL’yi aşması, geçen yıla ait gelirinin bir önceki seneye kıyasla yüzde 58’lik farkla 37.7 milyon TL’ye yükselmesi gelinen noktanın önemli bir gös- tergesi. Bütün bunlara ek olarak, elde ettikleri bütün gelirlerin her türlü vergi, resim ve harçtan muaf olması ayrı bir destek ola- rak göze çarparken yaptıkları harcamalara ait usul ve esas- ların ana statülerinde düzenlenmesi ise önemli bir avantaj olarak dikkat çekiyor. Harcamalardaki rahatlığın bir örneğini geçen günlerde ga- zetelere yansıyan Anadolu Ajansı kaynaklı bir haberde gör- mek mümkün. “Badminton’da para var” başlığı ile yayım- lanan haber, Badminton Federasyonu’nun olimpiyat vize- si alacak sporcularına 40 bin TL para ödülü vereceğini, ay- rıca başarılı sporcularına aylık bağlayacağını müjdeliyor. Aynı federasyonun web sitesine göz atınca, delege- lere birer adet badminton seti dağıtarak Spor Şûrası’na damga vurduklarını, Başbakan’a dört raket, bir kutu tüy top ve eğitim CD’siyle kitapçıktan oluşan 10 bin seti be- dava ya da adedi bir dolar fiyatla vermeye hazır olduk- larını öğreniyorsunuz. Faaliyet raporlarında ise son iki yılda yaptıkları malzeme yardımlarının Badminton Federasyonu’nun 15 yıllık geç- mişinde yapılabilenden fazla olduğu, 100 sporcuya burs te- min edildiği ve milli takıma sporcu kazandıran antrenörle- re ücret ödendiği belirtiliyor. Özerk federasyonların elde ettikleri gelirleri spora ve spor- cuya hizmet amacıyla kullanmalarına söylenecek bir söz ol- duğunu sanmıyorum. Ancak özerk statüyle elde edilen im- tiyazların kullanımında hesap verebilirlik ilkesinin çok da- ha önem kazandığını unutmamak gerekiyor. Ayrıca, genel kurul katılımcıları arasından seçilen de- netim kurulu üyelerince yapılan denetlemenin, bağımsız oldukları herkesçe kabul edilen çokuluslu şirketlere dev- redilmesinin şeffaflık açısından çok daha doğru olacağını da belirtmek lazım. Özerk federasyonların işleyiş ve harcamalarının “zaptu- rapt” altına alınmasının ardından GSGM’yi de özerk sta- tüye kavuşturabilirsek Türk sporunun temel sorunlarından birini daha çözmüş oluruz. Kalan tek sıkıntı, spor yönetiminde süregelen “idare et- me” anlayışını “stratejik yönetime” dönüştürebilmek olur. Artık o da bir başka bahara çözülür herhalde... Muhammed Ali’ye onur BOKS tarihinin en önemli isimlerinden biri olan Muhammed Ali, Afrika kökenli ABD’lileri geliştirmeyi hedefleyen “NAACP” birliği tarafõndan onurlandõrõldõ. NAACP’nin başkanõ tarafõndan özel olarak aday gösterilen Ali’nin Parkinson hastalõğõ nedeniyle sandalyesinden kalkamadõğõ dikkat çekti. Vancover ısınıyor KIŞ Olimpiyatlarõ’na 2010 yõlõnda ev sahipliği yapacak olan Vancouver’da bir yandan hazõrlõklar devam ederken diğer bir yandan da protestolar kendini gösteriyor. Kanada’da bir araya gelen göstericiler olimpiyat bayrağõnõ yakarken böylesine bir krizde spora harcanacak paranõn evsizlere ve uyuşturucu karşõtõ organizasyonlara yönlendirilmesinin daha doğru olduğu görüşünü savundu. Alpler’de son sürat FRANSA’DA devam eden Dünya Kayak Şampiyonasõ’nda usta isimler 2010 Kõş Olimpiyatlarõ’na hazõrlanõrken ortaya çõkan görüntüler nefesleri kesti. Alplerin zirvesinden yeteneklerini sergileyen kayakçõlar ülkelerini gururla temsil ederken İsviçreli Carlo Janka gösterdiği performansla erkekler slalomda altõn madalyayõ kazanmaya hak kazandõ. SAYFA14 ŞUBAT 2009 CUMARTESİ CUMHURİYET 19SPOR 1. KOŞU: F: Meltay (4), P: Zeev (6), PP: Prens Marco (5), S:Boztorgay(3).2.KOŞU:F:Trace(11),P:Kõrõkhan(7),PP: Arwa (2), S: Adana Güzeli (1). 3. KOŞU: F: Minnie Parfait (10), P: Sharply Drawn (11), PP: Lady Eagle (7), S: Last Pan- tomime(8).4.KOŞU:F:Celasun(2),P:Beykõr(19),PP:Has- ret Olgaçgülü (3), S: Akgüneş (1). 5. KOŞU: F: Tarakçõ (6), P: Sefa (1), PP: Cihaner (2), S: Ergökçe (4). 6. KOŞU: F: Se- natore (7), P: Nalõn İsyanõ (2), PP: Victorys Dream (8), S: Kral ve Ben (5). 7. KOŞU: F: Sarus (7), P: Abdülhamit (2), PP: Ferdibaba (6), S: Batuhanbey (1). 8. KOŞU: F: Kürşat (3), P: Monza (4), PP: Porty (14), S: Kenndrea (10). KISA...KISA...KISA... ?SPORDAN sorumlu Devlet Bakanõ Murat Başesgioğlu, yeni Futbol Federasyonu Yasa Tasarõsõ’nõn 19 Şubat’ta TBMM Milli Eğitim Gençlik ve Spor Komisyonu’nda görüşülmeye başlanacağõnõ söyledi. ?ENKA Kulübü, 2008’de başarõlõ olan ve aralarõnda ulusal atlet Elvan Abeylegesse’nin de yer aldõğõ sporcularõnõ bugün düzenleyeceği törenle ödüllendirecek. ?1999-2000 sezonunda UEFA Kupasõ’nõ müzesine götüren G.Saray’õn kadrosunda yer alan Alper Tezcan’õn UEFA madalyasõ, bir internet sitesinde 16 Şubat’ta satõşa çõkarõlacak. ? AYDINSPOR’da antrenman boykotu yapan bazõ futbolcular, başkan Naci Yeşilyurt’un kendilerine silah çektiği iddiasõyla polise şikayette bulundu. ?BASKETBOL (B): Çankaya Üniv.-Panküp TED Koleji: 76-87. ? 6’LI : 6-5/6/10-1-4-1-16 (İzmir: 74.31 TL). ARINAN’A ATLETİZM ÖDÜLÜ ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) - Gazetemiz spor muhabiri Sevil Arınan, Yüksel İnşaat tarafõndan düzenlenen “3. Kenan Onuk Atletizm Özel Ödülü”ne değer görüldü. Arõnan ödülünü, 26 Şubat’ta, Yüksel İnşaat AŞ Sosyal Tesisleri’nde gerçekleştirilecek törende alacak. “13. Yılmaz Sazak Uluslararası Yaş Grupları Atletizm Yarışmaları” kapsamõnda düzenlenen ödüle, 9 haberiyle katõlan gazetemiz spor muhabiri Sevil Arõnan, jüri üyelerinin büyük bölümünün oyunu alarak birinci oldu. Arõnan, “Türk atletizm sporuna ilişkin yaptığı pek çok etkili, nitelikli ve doğru haberler” ile ödüle değer görüldü. GÜNÜN PROGRAMI...GÜNÜN PROGRAMI... FUTBOL - Turkcell Süper Lig (Atatürk/14.00) Eskişehir-Gençlerbirliği, (19 Mayıs/14.00) Ankaragücü-Gaziantep, (Atatürk/15.00) Antalya- Galatasaray, (Şükrü Saraçoğlu/19.00) Fenerbahçe-Hacettepe - Bank Asya 1.Lig (19 Mayıs/13.00) Manisa-Altay. BASKETBOL - Beko Ligi (19 Mayıs/15.00) M.A.Selçuk Uni.- Galatasaray, (Atatürk/15.00) T.Telekom-Kepez B., (Ayhan Şahenk/16.00) Darüşşafaka-Casa TED Kolejliler, (Atatürk/17.30) Antalya B.Bld.-Põnar Karşõyaka, (Akatlar/19.00) Beşiktaş-Efes Pilsen - TBBL (Burhaniye/13.00) Burhaniye Bld.-Mersin B.Bld., (Akatlar/15.00) Beşiktaş-Botaş, (Caferağa/15.30) F.Bahçe-Galatasaray, (Tarsus/16.00) Tarsus Bld.-Samsun VOLEYBOL - Aroma Bayanlar Ligi (S.Sırrı/13.00) Gazi Uni.-Beşiktaş, (Atatürk/13.00) Nilüfer B.-F.Bahçe, (S.Sırrı/15.00) İller Bankasõ- Ereğli Bld., (K.Yaka/16.00) Karşõyaka DYO-V.Güneş Sig., (Eczacıbaşı/18.00) E.Zentiva- T.Telekom TV’DE SPOR - Lig TV/15.00 Antalya-G.Saray, (19.00) F.Bahçe-Hacettepe, NTV Spor/17.00 West Ham-M’Boro, (19.00) Lazio- Torino, (21.00) R.Betis-Barcelona, (23.00) Valencia-Malaga, Kanal 24/16.30 Herta Berlin- B.Münih, Kanal A/20.00 Bordeaux-Grenoble, (22.00) PSG-St. Etienne, Spormax/15.00 M.A.Selçuk Uni.-Galatasaray, (17.00) Portsmouth- M.City, (19.00) Beşiktaş-Efes Pilsen, D Spor/13.00 Manisa-Altay, (16.00) Tarsus Bld.-Samsun (18.00) E.Zentiva-T.Telekom, Sky Türk/15.00 T.Telekom- Kepez B., FB TV/15.30 F.Bahçe-Galatasaray Kartal’da hedef 3 puan Beşiktaş bütün planlarõnõ galibiyet üzerine yapõyor Spor Servisi - Beşiktaş Asbaşkanõ Levent Erdoğan, ligde geçen hafta Konyaspor karşõsõnda yaşanan puan kaybõnõn ardõndan yarõn Trabzonspor ile yapacaklarõ karşõlaşmanõn büyük önem kazandõğõnõ söyledi. Erdoğan, yaptõğõ açõklamada, Trabzonspor karşõsõnda puan kaybõna tahammüllerinin olmayacağõnõ ifade ederek “Böyle bir lüksümüz yok. Dostça geçecek maçtan galibiyetle ayrılmak istiyoruz. Hedefimiz de bu olacak” dedi. Trabzonspor’un konumu itibarõyla olasõ bir puan kaybõnda daha az risk yaşayacağõnõ kaydeden Levent Erdoğan “Biz puan kaybı yaşarsak fark biraz daha açılacak. Ama Trabzonspor bunu yaşarsa daha az sıkıntıya girer. Karşılaşma tam anlamıyla taktik savaşı olacak. Bu maçın sorumluluğu teknik heyet ve oyuncularda olacak. Hocamızın uygulayacağı taktik maçın neticesini belirleyecektir. Artık her şeyin mükemmel gittiği düşüncesiyle karşılaşmaya çıkacağız” diye konuştu. ALTILI GANYAN 10 2 6 7 7 3 11 19 1 2 4 7-8 3-1 2-4 8-5 ARINAN A t, avrat, silah. Orta Asya’dan kalkıp gelişlerimizde geleneğimizde, türküleri- mizde, efsanelerimizde yer almıştır. Çe- şitli amaçlarla kullanılmış olan bu canlı varlık kimi zaman savaşlarda rol oynamış, barışta da insanın en yakın can dostu olmuş, Osmanlı dö- neminde 1860’lara dayanan tarih sayfaların- da İzmir’deki yarışlarda sahne almış, 1863’te İstanbul’da Kâğıthane’de cuma-cumartesi günleri yapılan yarışlarda boy göstermiş. İlk yarış kulübü İzmir’de 1885 yılın- da İngiliz Patterson tarafından kurulmuş, 1894 yılında Mani- sa’da Vali Abdurrahman Pa- şa ve 1901 yılında Samsun Mutasarrıfı Hamdi Bey zamanında da at yarışla- rı düzenlenmiş. 1909 yı- lında Jokey Club Otto- man adı ile padişahın emri ve safkan Osmanlı (yani İngiliz) ve safkan Arap atı yetiştirmek üzere 1912 yılında Islah-ı Feres Cemiyeti, at yarışlarını Veli- efendi’ye taşımış. Veliefendi 97 yıldır bu hizmeti sürdürüyor. 1920’de TBMM Başkanı Mustafa Kemal Paşa himayesinde Ankara’da at ya- rışları düzenlendiğini, yarışların İstanbul’a ta- şındığını ve böylece at yarışlarının ilgi alanının genişlediğini öğreniyoruz. Cumhuriyet döneminin henüz başlarında at ıslahına büyük önem veren Atatürk’ün Yüksek Yarış ve Islah Encümeni’nin kurulması emri ve 1927’de bir yarışa adını vererek Gazi Koşusu’nu başlatması, onun bu konudaki organizasyon yeteneğinin bir kanıtıdır. Sonraki yıllarda Atatürk’ün başlattığı at ıslahı faaliyeti üze- rine 1943’te Yarış Atları Yetiştiricilleri ve At Sahipleri Derneği, 1950’de İstanbul’da Jo- key Kulübü kuruldu ve 1953’te Türkiye adı- nı alarak Türkiye Jokey Kulübü oldu. TJK yarım yüzyılı aşan tarihinde at yetişti- rilmesinde önemli bir rol oynamış, yarışlardan elde edilen parasal değerle de çeşitli haralar, hipodromlar ve sosyal kurumlara maddi destekler sağlamış. TJK’nin, bugün Türkiye gene- line yayılan at yarışlarındaki payı asla tartışılmaz. Sosyal kurumlara yıllardır yaptığı trilyonları aşan maddi des- teğinin dökümünü burada yinelemenin bir gereği yok. Ama TJK’nin şubat sayı- sında verilen bazı rakam- ların gerçekten düşündü- rücü olduğunu belirtmenin gereği var. Başbakan Tay- yip Erdoğan hükümeti at yarışları gelirlerine büyük çap- ta göz dikmiştir. Sadece gelirle- re değil, yarışlarda şans arayanla- rın elde ettikleri ikramiyelerin yüzde 50’sine de el koymuştur. Görünen amaç ba- zı kesimlerce yarış-kumar anlamı taşıyan at yarışlarının kökünü kazımak ise de, altında ya- tan başka bir gerçek var. Sevgili okurlar; AKP hükümetinin sinsi amacı, kumarı bahane ederek 82 yıllık tarihi Gazi Koşusu adını yok etmektir. Çünkü Cumhuriyetin ve Atatürk’ün adını yok etmek, silmek ve unutturmak adı- na onlar için her şey, her yol meşrudur. NEYMİŞ / ABDÜLKADİR YÜCELMAN AKP 82 yõllõk Gazi Koşusu’nu yok etmek istiyor Spor Servisi - G.Saray’da önceki dönem kulüpte üyelik süresini doldurmadõğõ için başkanlõ- ğa adaylõğõnõ koyamayan Ünal Aysal’õn, şimdiden Sarõ - Kõrmõzõlõ camianõn ön- de gelen isimlerinin desteğini aldõğõ ifade edildi. Ünal Aysal’õn, 2010’da yapõlacak başkanlõk seçimine katõlmasõ- na kesin gözüyle bakõlõyor. Ünal Aysal’õn adaylõğõna sõcak bakanlar arasõnda İnan Kıraç, eski başkanlardan Ali Tanrıyar ve Selahattin Beyazıt gibi önemli isimlerin de yer aldõğõ be- lirtiliyor. Öte yandan Antalyaspor ile bu akşam karşõlaşacak olan G.Saray’da kõrmõzõ kart cezalõsõ Lincoln ile sarõ kart cezalõsõ Emre Aşık’õn yanõ sõra sakatlõktan yeni çõkan Ke- well ve Hasan, sakatlõklarõ bulunan Serkan Kurtuluş ile Hakan, kafilede yer almadõ. Sa- rõ - Kõrmõzõlõlar’õn Antalyaspor ile Atatürk Sta- dõ’ndaki mücadelesi saat 15.00’te başlayacak ve maçõ hakem Halis Özkahya yönetecek. Asbaşkanlar ‘gidişattan memnun değiliz’ dedi G . S A R A Y ’ D A 2 0 1 0 İ Ç İ N A Y S A L P L A N I TRABZONSPOR İDDİALI ÖMER GÜNER TRABZON - Turkcell Süper Lig’de yarõn deplasmanda Beşiktaş ile karşõlaşacak olan Trabzonspor’un kulüp genel sekreteri Hasan Yener, şu anda rakiplerinden daha iyi durumda olduklarõnõ savundu. Yener, “Önceden tahmin zor. Bizim takım fizik gücü, oyuna motivasyonuyla, her şeyiyle iyi durumda. Kazanmayı hedefliyoruz” dedi. Fenerbahçe’de operasyon sinyali GÖRKEM ÇÖTELİOĞLU Fenerbahçe asbaşkanlarõ Ali Koç ve Şekip Mosturoğlu dün Faruk Ilgaz Tesisleri’nde düzenledikleri bilgilendirme toplantõsõnda basõn mensuplarõnõn sorularõnõ yanõtlarken önemli açõklamalarda bulundular. Sarõ - Lacivertlilerin kötü gidişini, Teknik Direktör Aragones ile futbolcularõnõn durumunu, seçim sürecinde yaşananlarõ, federasyon ve hakemleri değerlendiren asbaşkanlar F.Bahçe’de yakõn gelecekte radikal kararlar alõnacağõna işaret ettiler. İletişim konusunda sõnõfta kaldõklarõnõ samimi bir şeklide ifade eden Ali Koç, F.Bahçe camiasõna telkinlerde bulunurken Şekip Mosturoğlu merak edilen detaylara açõklõk getirdi. A.K: Tarihimizin en kötü başlangıcını yapmamıza karşın liderin 7 puan gerisindeyiz. Türkiye kupasındaysa yarıfinal kurasını bekliyoruz. Son 3 haftada alınan sonuçlar ilk dönemi çağrıştırsa da puan durumunda yaşanan gelgitlere bakıldığında takımımızın şampiyonluk şansı sürüyor. Henüz kaybedilmiş hiçbir şey yok. Takımımıza güvenmeliyiz. A.K: TFF ve kurullarõnõn iyi niyetli çabalarõna inanõyoruz. Ancak hakemlik müessesinin Türk futbolunun ulaştõğõ noktayõ yakalamadõğõnõ görüyoruz. Bu durum Türk futboluna zarar vermektedir. Bu konudaki önlemler ivedilikle hayata geçirilmeli. Ş.M: Rakiplerimiz maç maç Türk futbolunun marka değerine verdiği destekleri geri alarak federasyon ve kurumlarını hedef alıyorlar. Şampiyonluklar sadece kurumlar yıpratılarak elde edilebileceğini düşünmüyorum. Kaldı ki bizim de çok şikâyetlerimiz var. Ş.M: Deivid ve Selçuk’la hiçbir sorunumuz yok, anlaşmaya çok yakõnõz. Lugano’nun da menajerinin Türkiye’ye gelmesini bekliyoruz. Kariyer beklentileriyle ilgili düşünceleri aşõldõ. Volkan’la da görüşüyoruz, 4 futbolcuyla da anlaşacağõz. A.K: Aragones takımı kısa vadede arzu ettiği noktaya getiremedi. Hocamızın kariyeri Türkiye’ye geldiği zaman başarılı olacağının garantisi değildir. Löw de Hiddink de ‘kötü hocaydı’, şimdi nerelerde oldukları malum... Takımın gidişatından biz de memnun değiliz. Sezon sonunda sonuçlara bakarak gerekli değerlendirmeyi yapacağız. Ş.M: Takõmdaşlõk ruhunu geliştirmek için bazõ yönetici arkadaşlarõmõz mesai harcadõlar. Başarõlõ da oldular ama biz bunu belli kriz dönemlerinde yapmalõyõz. Şu anda böyle bir çalõşmaya gerek var ve son 1 haftadõr yapõlõyor. A.K: F.Bahçe tarihinin en başarılı yıllarını yaşıyor. Önümüzdeki 3 yıl içinde Avrupa’nın en iyi 10-12 takımı arasına girmeyi hedefliyoruz. Bu sezonu bir tökezleme yılı olarak görebilirsiniz. F.Bahçe son 10 yılda 100 yıllık mesafe kaydetmiştir. A.K: Taraftarlarõmõzõn sakin olmasõ gerekiyor. Unutmamalõlar ki çok şanslõlar. Son 10 yõlda kat edilen yolu geri götürmemeliler. Bu sene şampiyon olamayabiliriz, dünyanõn sonu değildir. A.K: Güiza’nın İspanya performansı belli ama taraftarlarımızın sabrı taştı. Bu sezon tutmadı fakat seneye de böyle olacak veya Güiza hayat boyu burada kalacak diye bir şey yok. Ş.M: Başkanlõk yarõşõ F.Bahçe’ye zarar vermeye değer mi? En muhalif kişiler bile Aziz Yõldõrõm’a haksõzlõk yapõldõğõnõ söylemektedir. Lobi çalõşmasõnõn içindeki şirket kurumsal olarak bu yapõnõn arkasõndadõr ve sahibi G.Saraylõ’dõr. A.K: Aragones mevcut kadronun kuruluşunda etkili olmadığı konusunda haklıdır. Geldiğinde hazır bir takım bulmuş ve monte edeceği birkaç isim vermiştir. Bir tek Josico transfer edilebilmiştir. Ş.M: Josico’nun bir sakatlığı olduğunu biliyorduk. Sözleşmeye de bununla ilgili bir madde koyduk. Ancak geçirdiği sakatlıklar bununla ilgili değildir. Ş.M: İlerleyen günlerde hocanõn raporu doğrultusunda aramõzdan ayrõlan oyuncular olacak. Bazõ futbolcular da kadro dõşõ kalabilir. A.K: Bu iş parayla rezil olmanın en güzel tanımı, övgüden çok eleştiri getiren bir sorumluluk... Uzun vadede başkan olma düşüncem tereddütlerle de olsa sürüyor. Beşiktaş, Trabzon maçı hazırlıklarını sürdürüyor. ‘ ‘ Biz 3-0 kazandõğõmõz maçtaki kötü tezahürattan dolayõ ceza almõşõz. Bir de diğer takõmlarõn õrkçõ tezahürata rağmen verilen cezalara bakõn. F.Bahçe tarihinin en başarõlõ yõllarõnõ yaşõyor. Önümüzdeki 3 yõl içinde Avrupa’nõn en iyi 10-12 takõmõ arasõna girmeyi hedefliyoruz. Şekip Mosturoğu, Güiza’nın transferindeki usulsüz ödeme iddiaları belgeyle yalanladı. Ali Koç.